Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

YEME DAVRANI Ş I BOZUKLUKLARI Dyt. E.H İ CRAN ASLAN.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "YEME DAVRANI Ş I BOZUKLUKLARI Dyt. E.H İ CRAN ASLAN."— Sunum transkripti:

1 YEME DAVRANI Ş I BOZUKLUKLARI Dyt. E.H İ CRAN ASLAN

2 HİCRAN ASLAN2

3 3  Anoreksiya ve bulimia nervoza,ortoreksiya  Psikolojik, biyolojik ve sosyokültürel değişkenlerin üzerine eklenen davranış belirtileridir.

4 HİCRAN ASLAN4 ANOREKSİYA NERVOZA  Daha çok ergenlik çağındaki genç kızlarda görülen anoreksiya nervoza 1873 yılında Gull ve Laseque tarafından tanımlanmıştır.  Tedavi edilmediğinde ölüm oranının yüksek olması ve batı ülkelerinde yaygınlığının giderek artması bu hastalığa ilgiyi artırmıştır.

5 HİCRAN ASLAN5 Anoreksiya nervoza DSM-IV'de  Yaş ve boy uzunluğu için olağan sayılan bir vücut ağırlığına sahip olmayı kabul etmeme,  şişmanlamaktan aşırı korku,  beden algılamasında bozukluk ve  menstrüasyonların kesilmesiyle karakterli bir yeme bozukluğu olarak tanımlanmıştır

6 HİCRAN ASLAN6  Anoreksiya nervozalı hastaların vücut ağırlığı ve vücut biçimleriyle ilgili aşırı zihinsel uğraşları vardır.  Hastalar vücut ağırlığının artmasını engellemek için zorlu egzersizler (yürümek, bisiklete binmek, yüzmek vb.) ve sıkı diyet uygular.  Buna bağlı olarak ortaya çıkan ağırlık kaybını takibeden yaklaşık 1.5 yıl içinde hastaların % 30-50'sinde aşırı yeme atakları ortaya çıkar.

7 HİCRAN ASLAN7  Hastalarda şişmanlamaktan aşırı korktuğu için bu yeme ataklarından sonra kendini kusturma, laksatif ve diüretik kullanma sıktır. Bu nedenle anoreksik hastalar:  diyet kısıtlaması uygulayan kısıtlanmış tip  yeme ataklarının olduğu bulimik tip  yeme ataklarının olduğu bulimik tip olarak iki alt tipe ayrılmaktadır

8 HİCRAN ASLAN8 EŞLİK EDEN RUHSAL BELİRTİLER  Anoreksiya nervoza ile birlikte depresif belirtiler sık görülmektedir.  Serotonerjik sistemin:yeme düzenini ayarlamaya ek olarak impulsif davranışlar ve mizacın düzenlenmesinde de rolü olduğu kabul edilmektedir.

9 HİCRAN ASLAN9 Major depresyonda serotonin metabolizmasındaki düzensizliğin rolü bilindiğinden,anoreksiya nervoza ile major depresyon arasında biyolojik etkiler yönünden etiyolojik benzerlik olabileceği ileri sürülmektedir.

10 HİCRAN ASLAN10 Depresyon dışında obsesif kompulsif bozukluk,histrionik özellikler,anksiyete ve hipokondriyazis,anoreksiya nervozaya sıklıkla eşlik eden ruhsal bozukluklar arasındadır

11 HİCRAN ASLAN11  Yapılan bir çalışmada 31 obsesif kompulsif bozukluklu kadın hastada % 26 oranında anoreksiya nervoza saptanmıştır.  Bir diğer çalışmada 30 yeme bozukluklu hastanın % 60'ında kaçınan kişilik özellikleri, % 7 'sinde borderline kişilik özellikleri saptanmıştır.  Yeme bozukluğu olan hastaların % 30'unda çocukluklarında seksüel kötüye kullanım olduğu bulunmuştur

12 HİCRAN ASLAN12  Hastalığın başlangıcı sıklıkla stresli bir olay ile birliktedir.  Orta ve yüksek sosyo- ekonomik sınıflarda,zayıf kalmanın desteklendiği mankenlerde ve balerinlerde daha sık anoreksiya nervoza görüldüğü bildirilmektedir

13 HİCRAN ASLAN13 EPİDEMİYOLOJİ  Ortalama başlama yaşı: 17  Ergenlik öncesi ve 40 yaş sonrası seyrek  İnsidans:Kızlarda:8/100.000 Erkeklerde: 0.5/100.000  Prevalans: Ergen kızlarda AN: % 0.5-1 Ölüm oranı: % 5.9

14 HİCRAN ASLAN14 AN GELİŞİMİNDE RİSK FAKTÖRLERİ  Çocukluktaki cinsel taciz  Çocukluktaki olumsuz yaşantılar(BN’da daha  )  İmmatür savunma düzenekleri (BN’da  )  Anne-baba beklentileri  Çocukluk çağı anksiyete bozuklukları  Çocuklukta obsesyonel özellikler

15 HİCRAN ASLAN15 KLİNİK ÖZELLİKLER  Hastalar karbonhidrat ve yağ içeren gıdalar başta olmak üzere gıda alımını tamamen azaltır.  Aşırı hareketli olabilir veya egzersiz yaparlar.  Çoğunluğu gıda ile zihinsel düzeyde aşırı uğraşır,yemek tarifleri toplar, aileleri için özel yemekler yapar.  Karbonhidratlı yiyecekleri saklar, cepte, çantada taşıyabilir.

16 HİCRAN ASLAN16  Kilo almadığına inanmak için aynaya uzun uzun bakar.  Bazıları kendini tamamen şişman algılarken bazıları zayıf olduğunu, ancak karın, baldır, kalça gibi bazı bölgelerin şişman olduğunu iddia ederler.

17 HİCRAN ASLAN17  Zayıflıklarının tehlikeli boyuta geldiğinin farkına varmazlar.  Kendilerinin etkisiz olduğunu düşünürler,  Kilo kaybetme etkileyici bir başarı demektir,  öz saygıyı ve kontrol duygusunu güçlendirir.  Kendilik değerleri zayıflıklarına bağlıdır.  AN başlangıcından sonra sıklıkla obsesif kompulsif davranışlar gelişir.

18 HİCRAN ASLAN18  Sıklıkla cinsel uyumları bozuktur.  Çoğu anorektik ergenin psikososyal cinsel gelişimi gecikmiştir  Erişkinlerde AN başlaması ile cinselliğe ilgi çok azalmıştır.  AN’deki çoğu fizyolojik ve metabolik değişiklikler,açlık durumu veya kusma davranışlarına bağlıdır ve geri dönüşümlüdür.

19 HİCRAN ASLAN19 BULGULAR  Hipotansiyon  Bradikardi  Hipotermi  Kuru cilt, lanugo  Periferik ödem  Tükrük bezleri hipertrofisi (parotid)

20 HİCRAN ASLAN20 LABORATUVAR BULGULARI  Lökopeni, anemi  Hipokloremi, hipokalemi  BUN ↑  Kortizol ↑  Kollesterol ↑  Östrojen ↓  T 3 ve T 4 ↓

21 HİCRAN ASLAN21 AYIRICI TANI  Hastaların belirtileri inkar etmeleri ve tedaviye yönelmek istememeleri nedeniyle anoreksiya nervozanın ayırıcı tanısı zordur.  Bu nedenle hastanın yemek yememe davranışının ve kilo vermesinin nedeninin bulunması güçtür.

22 HİCRAN ASLAN22  Kronik bağırsak hastalıkları (Crohn vb.),  Endokrin hastalıklar (Hipertiroidizm, Addison hastalığı veya diabetes mellitus),  Neoplazmalar ve diğer tüm ağırlık kaybı ile seyreden medikal ve psikiyatrik hastalıklardan ayırıcı tanısının yapılması gerekmektedir

23 HİCRAN ASLAN23 KLİNİK SEYİR VE TEDAVİ  Hastaların % 40’ı tamamen, % 30'u kısmen düzelmekte, % 30'u kronikleşmektedir.  Tedavide: 1.amaç:hastanın vücut ağırlığının düzeltilmesi, 2. amaç:bireyin zayıflamayla ilgili uğraşılarının azaltılması, kendine güvenin ve bireyselliğin sağlanmasıdır.

24 HİCRAN ASLAN24  Tedavinin diğer amaçları fiziksel komplikasyonlar (hipokalemi, dehidratasyon) ve birlikte olan psikiyatrik bozuklukların (majör depresyon) tedavisi ve tekrarların önlenmesidir.

25 HİCRAN ASLAN25  Hafif olgular ayaktan tedavi edilirse de anoreksiklerin hastaneye yatırılarak tedavileri bazen hayat kurtarıcı olabilir.  Hastane tedavisinin en önemli amacı sağlıklı biçimde ağırlık alması için kişinin yemeyi öğrenmesini sağlamaktır.

26 HİCRAN ASLAN26  Hemşire bakımı,  Diyetisyen kontrolünde yüksek kalorili diyet  Yatak istirahatı,  Davranış değiştirme teknikleri,  Hiperalimentasyon ve tüple beslenme gibi zorunlu tedaviler,  Psikoterapi,  Farmakoterapi Hastanın vücut ağırlığının düzeltilmesinde kullanılan tedaviler:

27 HİCRAN ASLAN27 Tedavide şu noktalara dikkat edilirse hastaların %80’inde başarılı olunabilir:  Ağırlık kazandırma bireysel ve ailesel terapiyle birlikte olmalı, böylece hasta tedavinin amacının yalnız yemek ve ağırlık almak olmadığını hissetmelidir.  Hasta tedavi ekibine güvenmeli ve aşırı ağırlık kazanmasına izin verilmeyeceğine inanmalıdır.

28 HİCRAN ASLAN28  Hastanın kontrolünü kaybedeceği korkusu giderilmeli,  Yemek zamanlarında hasta yemeye teşvik edilmeli,  Ağırlık kazanma ve aşırı yemeyle ilgili sıkıntı ve korkuları tartışılmalıdır.

29 HİCRAN ASLAN29  Ağırlık alımı muntazam izlenmeli ve hastaya vücut ağırlığı hakkında düzenli bilgi verilmelidir.  Yatak istirahatı ve aktivite gibi olumlu ve olumsuz pekiştireçler kullanılarak hastanın davranışları kontrol edilir.  Yalnız hasta için olumlu ve olumsuz pekiştireçlerin iyi tayin edilmesi gerekir.  Hasta kusma ve purgatif kullanma gibi savunucu davranışlarıyla yüzleştirilir ve bu davranışları kontrol edilir

30 HİCRAN ASLAN30 BULİMİYA NERVOZA Bulimiya nervosa, (kusma hastalığı) bir abur cubur seansından sonra, yani fazla yemekten sonra, kişinin istemediği fazla kalorilerden kurtulmak için kusma yolunu seçtiği bir hastalıktır. 

31 HİCRAN ASLAN31  Abur cubur yeme seansları kişiye göre değişir.  Ancak bir kerede 1000 kaloriden 10 000 kaloriye kadar çıkabilir.  Bu kalorilerden kurtulmak İçin hasta ya kusar ya da laksatif kullanır.  Bir de, zayıflama hapları alma, aşırı egzersiz yapma ve bu yüzden aşırı yorgun düşme gibi yolları seçenler de vardır.

32 HİCRAN ASLAN32 1979’da tanı için Russell tarafından öne sürülen ölçütler şunlardır: 1. Aşırı yemek için güçlü ve durdurulamayan isteğin aşırı yeme epizodlarına neden olması, 2. Gıdaların şişmanlatıcı etkisinden kaçınmak için zorlayarak kusma ve/veya purgatif kötü kullanımı, 3. Şişman olmaktan aşırı korku.

33 HİCRAN ASLAN33 1994’de geliştirilen DSM-IV kriterleri şöyledir: A.Yineleyici tıkınma epizodları. Tıkınma epizodları aşağıdaki iki özelliğe sahiptir: 1. Belirli bir zaman döneminde (örneğin; 2 saat içinde) aynı zaman ve koşullarda çoğu insanın yiyebileceğinden belirgin olarak fazla miktarda yeme. 2. Epizod sırasında yemeyi kontrol edememe duygusu (örneğin; yemeyi durduramayacağı veya ne ve ne kadar yediğini kontrol edememe duygusu).

34 HİCRAN ASLAN34 B.Kilo almayı önlemek için yineleyici, uygunsuz, telafi davranışları (örneğin; kendini zorlayarak kusma, laksatif, diüretik, diğer ilaçları kötüye kullanma,oruç tutma veya aşırı egzersiz). C.Tıkınma ve uygunsuz telafi davranışlarının her ikisinin üç ay içinde ortalama haftada en az iki kere ortaya çıkması. D.Kendine verilen değerin, beden biçimi ve ağırlıktan etkilenmesi. E.AN epizodları sırasında bozukluğun ortaya çıkmaması.

35 HİCRAN ASLAN35 DSM-IV’de (1994) Bulimiya Nervoza:  Kusma Olan Tip,  Kusma Olmayan Tip (oruç tutma, aşırı egzersiz yapma gibi uygunsuz telafi davranışları vardır) olarak sınıflanmıştır.

36 HİCRAN ASLAN36 EPİDEMİYOLOJİ EPİDEMİYOLOJİ  Genç kadınlarda %1-3  Kadın › erkek

37 HİCRAN ASLAN37 KLİNİK ÖZELLİKLER KLİNİK ÖZELLİKLER  Genellikle birkaç haftadan,bir yıl ya da daha uzun süreli diyet yaptıktan sonra gelişir.  Yemeyi kısıtlama, tıkınma epizodlarına yol açabilir, bunlar karında rahatsızlık hissi, kendini kusturma veya sosyal çevrenin baskısı ile sonlanır.  Bulimik epizodu sıklıkla suçluluk duygusu, depresyon ve öz eleştiri izler.

38 HİCRAN ASLAN38  Hastalarda kilo dalgalanmaları sıktır.  Tıkınma epizodu ortalama 1 saattir.  Bazı hastaların el sırtında kusmanın yol açtığı nedbeler vardır.  Sık olarak karmaşık, sorunlu kişiler arası ilişkiler, impulsif davranışlar ve yüksek düzeyde anksiyete ve kompulsif davranışlar sergilerler.  Kendilik kavramları iyi gelişmemiştir ve mizaç bozuklukları görülme sıklığı yüksektir.

39 HİCRAN ASLAN39  Hastaların ¼’ünde gıda, giysi ve mücevher en sık olmak üzere impulsif çalma sorunu görülür.  Çıkarma davranışlarına bağlı AN’deki benzer tıbbi sorunlar: -dişlerde aşınma, -parotis bezi büyümesi, -midenin akut dilatasyonu, -yemek borusu zedelenmesi, -karın ağrıları, -ipeka zehirlenmesi sonucu kardiyomiyopatiye bağlı kalp yetersizliği önemli komplikasyonlardır.

40 HİCRAN ASLAN40 AYIRICI TANI AYIRICI TANI  Aşırı kilo kaybı, amenore, BN’yi AN’den ayırır.  Seyrek olarak merkezi sinir sistemi tümörleri bulimik davranışa neden olabilir.

41 HİCRAN ASLAN41 6 ay -10 yıllık bulimik hastalarla yapılan 88 çalışma sonuçları şöyledir.  BN için tipik başlangıç 18-19 yaş arasıdır,  ölüm %0-3 oranındadır,  5-10 yıl sonra hastaların %50’si tamamen düzelir  Düzelmiş bulimik hastaların yaklaşık 1/3’ü 4 yıl içerisinde nüks yaşar.  Kişilik bozukluğu olanlarda,kişilik bozukluğu olmayanlara göre prognoz daha kötüdür.

42 HİCRAN ASLAN42 BN’de Kognitif Davranışçı Tedaviler  35 kontrollü psikososyal çalışmada en etkili tedavi yöntemi olduğu görülmüştür.  16-20 haftalık tedavi sonunda hastaların yaklaşık %40-50’si tıkınma ve kusmayı bırakır.  Genelde %70-95 oranında tıkınma ve kusmada hafifleme olur.  Tedavi sonrası hemen düzelmeyen hastaların %30’u tedaviden 1 yıl sonra tamamıyla düzelir.

43 HİCRAN ASLAN43  BN yanısıra depresif bozukluk da varsa, depresyon hafifler.  5-6 ay süren, 18-20 görüşme şeklinde yapılan KDT ile kişi tıkınma ve diyet yapma döngüsünü sürdürmemeyi ve gıda, ağırlık, beden imgesi ve kendilik kavramı hakkındaki işlevselliği bozulmuş bilişim ve inanışlarını değiştirmeyi öğrenir.

44 HİCRAN ASLAN44 BN’de Farmakoterapi BN’de Farmakoterapi  1980'lerin sonlarından beri desipramin, imipramin,amitriptilin, nortriptilin, fenelzin, fluoksetin gibi antidepresanlar çift kör, plasebo kontrollü çalışmalarda, ayaktan takip edilen, normal kilolu hastalarda depresyon dozlarında denenmiştir.  Hepsi tıkınmayı plaseboya göre azaltmış, mizacı yükseltmiş,biçim,ağırlıkla zihinsel uğraşı gibi yeme bozukluğu belirtilerini azaltmıştır.  Ancak, tıkınma ve kusma yalnızca%22 oranında kaybolmuştur.  KDT ile birlikte ilaç tedavisi en başarılın sonuçları vermiştir.

45 HİCRAN ASLAN45 ORTOREKSİYA (Sağlılklı Beslenme Takıntısı) ORTOREKSİYA (Sağlılklı Beslenme Takıntısı)  Sağlıklı beslenme takıntısı (Ortoreksiya);  henüz kesinlik kazanan bir rahatsızlık, daha da önemlisi, bir beslenme bozukluğu olarak tanımlanmamasına rağmen,  bazı hekimler ve beslenme uzmanları, son dönemde bu konu üzerinde yoğunlaşmakta ve araştırmalar yapmaktadırlar.  Otoritelere göre de bu “takıntı” önümüzdeki 10 yılın en önemli beslenme problemlerinden biri olma yolunda ilerlemektedir.

46 HİCRAN ASLAN46  Ortoreksiya’nın, nasıl bir bozukluk olduğu tartışmalıdır.  Kimilerine göre, bu,değişen dünya standartlarına bağlı yeme alışkanlıkları ve modernleşmenin bir sonucu iken,  kimilerine göre de,obsesif kişilik yapısına özgü bir durumdur.  Bu tip davranışlar gösteren insanlar, sağlıklı olma gerekliliği ile ilgili inanç ve tutumlarını birleştirerek,  beslenme ve beslenme sekli konusunda aşırı kaygılı olurlar.

47 HİCRAN ASLAN47  Sonuç olarak gözlenen davranış, sağlıklı olmak adına yeme (me) dir.  Bu tip takıntıları olan insanlar,sağlıklı beslenme standartlarına göre değil de, kendi belirledikleri standartlara göre beslenmeyi uygun görürler.  Ve bu yolla, sağlıklı beslendiklerine inanırlar.

48 HİCRAN ASLAN48  Alacağı her ürünün içeriği üzerine uzun uzun kafa yoran,  besinlerin içindeki katkı maddelerinin kanserojen olup olmadığı konusunda aşırı saplantılı,  sadece sağlıklı beslenmek adına sebzeleri çiğ tüketen,  et ve süt ürünlerinden genellikle uzak duran ve  genellikle bu tip besinleri tüketmeme konusunda aşırı titiz davranan insanların bu takıntıya sahip olduğu düşünülmektedir.

49 HİCRAN ASLAN49 Sağlıklı beslenme takıntısı olan insanlarda şu davranışlar dikkat çekmektedir: Günde 3 saatten fazla bir zaman, sağlıklı besinler ve beslenme ile ilgili düşünmek Yarının menüsünü bugünden planlamak Yedikleri besinlerin oranını sınırlandırmak Yaşam kalitesinde belirgin derecede azalma ve sosyal izolasyon (yeme alışkanlıkları,dışarıda yemek yemeyi güçleştirir ve evde yemeye başlarlar)

50 HİCRAN ASLAN50 Başkalarının yeme alışkanlıklarını, sağlıksız beslendiklerini ileri sürerek, sürekli eleştirmek Önceleri, keyifle yediği besinleri, simdi sağlıksız oldukları için tüketmekten kaçınmak Diyetlerinin dışında bir şeyler yediklerinde suçluluk duymak Sadece “doğru” diyeti yaptıklarında, sağlıklarının kontrolünü sağladıklarına inanmak

51 HİCRAN ASLAN51 Bu takıntının tedavisi nedir?  Obsesif- Kompulsif kişilik yapısının bir uzantısı olan bu takıntının temelinde,  beden imajı ve sağlıklı yeme davranışı ile ilgili obsesif düşünceler bulunduğu düşünülmektedir.  Öncelikle kişinin, böyle bir sorunu olduğunu kabul edip, harekete geçmesi gerekmektedir.

52 HİCRAN ASLAN52  Bu takıntının tedavisinde de,  diyet uzmanlarının,  psikiyatristlerin ve psikologların ortak çalışmaları ile;davranış değişikliği sağlanabilir.  Psikologlar ya da psikiyatristler kişiyi, davranış terapisi ile desteklerken,  diyet uzmanları da sağlıklı beslenme konusunda yönlendirirler.

53 HİCRAN ASLAN53 Sağlıklı beslenme takıntısı tedavi edilmezse ne gibi problemlere yol açar? Kontrollü ve sağlıklı yemek yeme adına yapılan bu tip diyetlerle,  Kişi, tüm besinleri yemez ve bazılarını almaktansa da özellikle kaçınır.  Böylelikle vücut,günlük alması gereken kaloriden,mikro ve makro besin öğelerinden yoksun kalır ve güçsüzleşir.

54 HİCRAN ASLAN54 Peki Yeme Davranışları Bozuklukları Başlamadan Nasıl Önlenebilir?  Okullarda yeterli ve dengeli beslenme hakkında eğitimler ve yeme davranışı bozukluklarının insan vücuduna verdiği zararlar hakkında bilgi verilebilir  Medyada yeme davranışı bozukluklarının sağlık üzerine yaptığı zararlara geniş yer verilerek caydırıcı hale getirilebilir  Zayıflamak isteyen bireyler diyetisyen kontrolü altında zayıflamaya teşvik edilmelidir

55 HİCRAN ASLAN55  Çoğu genç kızların özendiği mankenlerin vücut ağırlıklarının normal sınırlarda olması zorunlu hale getirilmelidir  Bireyler fiziksel aktiviteye teşvik edilmelidir  Bireyler gerektiğinde psikolojik destek almalıdırlar

56 HİCRAN ASLAN56 Sa ğ lıksız ve kontrolsüz yapılan tüm diyetlerde oldu ğ u gibi, bu tip davranı ş ların da, beraberinde ciddi sa ğ lık sorunları getirdi ğ i kaçınılmaz bir gerçektir.

57 HİCRAN ASLAN57 SA Ğ LIKLI B İ R YA Ş AM İ Ç İ N YETERL İ VE DENGEL İ BESLEN İ N… TE Ş EKKÜRLER…


"YEME DAVRANI Ş I BOZUKLUKLARI Dyt. E.H İ CRAN ASLAN." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları