Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Prof. Dr. Yahya AYAŞLIGİL

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Prof. Dr. Yahya AYAŞLIGİL"— Sunum transkripti:

1 Prof. Dr. Yahya AYAŞLIGİL
PEYZAJ EKOLOJİSİ Prof. Dr. Yahya AYAŞLIGİL

2 Diğer Kavramlar: Peyzaj kavramıyla yakından ilgili çeşitli terim ve kavramlar bulunmaktadır. Bu birbirine yakın terim ve kavramlardan peyzaj kavramını ayırmak gerekir. Bir nehir veya ırmağın kendisi ve yan kolları tarafından drene edilen alana havza veya su toplama havzası adı verilmektedir. Genel olarak bir peyzaj birçok su toplama havzasını içinde barındırabilir. Peyzaj sınırı ile su toplama havzası sınırı bazen aynı olabilir.

3 Diğer Kavramlar: Bir bölge ise klimatik, fizyografik, biyolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel özellikler kompleksi tarafından belirlenen bir alandır. Bu nedenle bir bölge birçok peyzajı içinde barındırır. Örneğin Tokyo Metropoliten Bölgesi urban peyzaj ile bir veya birden fazla suburban peyzajı içinde barındırır. Benzer şekilde New England Bölgesi yüksek dağlardaki peyzajları, ormanlarla kaplı tepelik arazi peyzajlarını, tarım peyzajlarını, suburban peyzajları ve çok sayıda urban peyzajları içine almaktadır..

4 Diğer Kavramlar: Strüktür, işleyiş ve gelişmeyi içine alan ekosistem konsepti her mekansal ölçek düzeyinde uygulanabilir. Örneğin bir çöl bir ekosistem olarak kabul edilebileceği gibi, çölde bulunan vahalar veya bu vahalarda bulunan tarlalar da ekosistem olarak ayrılabilir.

5 Diğer Kavramlar: Biyojeosönöz ve biyosönöz terimleri ekosistem kavramından çok küçük farklılıklar göstermektedir. Biyojeosönöz kavramı özellikle Rusya’da ve eski Sovyetler Birliğine bağlı ülkelerde kullanılmaktadır. Ekosistemde olduğu gibi, biyojeosönöz de hem canlı hem de cansız unsurları ihtiva eder ve özellikle de sınırları belli bir homojen arazi parçasında ekolojik dinamiği belirtir. Bu nedenle biyojeosönöz bir peyzaj elemanının ekosistemi ile aynıdır, yani sinonimidir.

6 Diğer Kavramlar: Biyosönöz terimi ise, Avrupa’nın bir çok yerinde yaygın olarak kullanılan bir terimdir. Normal olarak biyosönöz de ekosistem gibi hem canlı hem de cansız unsurları kapsamaktadır. Fakat bazı durumlarda biyosönöz kavramı, sadece bitki ve hayvan toplumlarını içermektedir.

7 Peyzaj Ölçeği: Peyzaj ekolojisinde hem mekan hem de zaman bakımından ölçekten söz edilebilir. Mekan bakımından ölçek denildiğinde, burada kast edilen gayet açıktır. Bir peyzajın kapladığı mekanın ölçeğidir. Halbuki zaman bakımından ölçek denildiğinde ise, peyzajda meydana gelen değişikliklerin süresi kastedilmektedir.

8 Peyzaj Ölçeği: Peyzaj oldukça homojen ekosistemlerden oluşuyorsa, tedrici bir değişim söz konusudur. Tedrici değişim bazı doğal ve doğala yakın peyzajların en önemli özelliğidir. Bu doğal peyzajların önemli bir özelliği, insan etkisinin görülmemesidir. Bazılarında ise insan etkisi sonucu fiziksel çevrede ani ve kesin değişiklikler meydana gelmektedir. Örneğin orman yangınları gibi, ani değişiklikler peyzajda yavaş yavaş süregelen tedrici değişimleri ortadan kaldırmaktadır.

9 Peyzajlar Arasındaki Farklılıklar ve Çeşitlilik: Peyzajların ortak olan özelliklerini ortaya koyabilmek için, birbirinden tamamen farklı peyzajların gözlemlenmesi ve incelenmesi gerekmektedir. Peyzaj ekolojisinin bu konuda olabilecek faydası ve uygulamaya katkısı, öngörülerde bulunma kabiliyeti sağlayacak genel prensiplerin ve teorilerin ortaya konulması halinde mümkün olabilir.

10 Bunun için birbirinden farklı dört peyzaj tipinde gözlemler ve incelemeler yapılmaktadır. Bu dört peyzaj, öncelikle her birinde yer alan peyzaj elemanlarından kaynaklanan kontrast derecesi ve kolaylıkla fark edilebilme özellikleri nedeniyle birbirlerinden farklılıklar göstermektedir. Aynı şekilde insan etkisinin derecesi ve doğal bozulmalar ile topografik özellikler bakımından da farklılıklar göstermektedir. İncelenecek olan dört farklı peyzaj tipi için, Wisconsin’de tarım peyzajı, Kanada’da iğne yapraklı orman, Güney Amerika’da tropik yağmur ormanı ve Fransa’da bir Akdeniz peyzajı seçilmiştir.

11 Wisconsin’deki tarım peyzajı üzerinde uçaktan yapılan gözlemlerde şu özellikler öne çıkmaktadır: Birbirinden kolaylıkla ayrılabilecek lekeler, bunlar ormanlar, tarlalar ve yerleşmelerdir. Büyüklükleri birbirinden farklıdır. Şekilleri de farklılıklar göstermektedir. Lekeler şeklindeki alanların sınırlarında, doğrusal sınırlar çok yaygındır. Alanlar genellikle dörtgen şeklindedir. Dar şeritler ve koridorlar çok yaygındır. Kaplama yollar, şoseler, demiryolları, enerji nakil hatları, çitler ve akarsu yatakları boyunca koridorlar genellikle dardır. Sadece bir kaçı genişlemiştir.

12

13 Kesişmeler ve koridor ağları çok yaygındır
Kesişmeler ve koridor ağları çok yaygındır. Tarlalar (background matrix) matriski oluşturmaktadır. Sadece izole vaziyette iki gölet mevcuttur. Peyzajın bütününde toprak işlemeleri, yol bakımları, orman kesimleri, yapı inşaatları, çayırların biçilmesi gibi insanın yoğun etkisi veya bozulmalar görülmektedir.

14 Kanada’nın Labrador Bölgesinde orman peyzajı üzerinde uçaktan yapılan gözlemlerde şu özellikler öne çıkmaktadır: İnsan etkisi oldukça azdır. İnsan yapısı objeler hiç bir yerde görülmemektedir. Fakat lekeler çok belirgindir. Bunlar genellikle turbalıklar, yangın sahaları, göller, böcekler tarafından tahrip edilmiş ormanlardır. Lekelerin büyüklükleri ve şekilleri birbirinden tamamen farklıdır. Lekelerin sınırları hiçbir zaman doğrusal hatlar şeklinde değildir. Lekelerin şekilleri bulutları andıracak şekilde düzensizdir.

15

16 Dar koridorlar çok yaygın olmamalarına rağmen mevcuttur
Dar koridorlar çok yaygın olmamalarına rağmen mevcuttur. Akarsu yatakları, alçak kıvrımlı kumlu sırtları (Larix-Pinus)ormanlarıyla kaplıdır. Akarsu yan kollarının birleştiği yerlerde kesişmeler mevcuttur. Matriksi (Background matrix) Ladin-göknar ormanı oluşturmaktadır. Sadece tek bir çıplak tepe görülmektedir. Yangın ve böcek istilası gibi doğal bozulmalar çok belirgindir. Ayrıca buzul hareketlerinden kaynaklanan jeomorfolojik formasyonlar da çok belirgindir.

17 Güney Amerika’da tropik yağmur ormanı peyzajı üzerinde uçaktan yapılan gözlemlerde şu özellikler öne çıkmaktadır: İnsan faaliyetini işaret eden herhangi bir durum söz konusu değildir Herhangi bir leke görülmemektedir. Heterojen, fakat farklı peyzaj elemanları birbirinin içine girme eğilimindedir. Daha çok fark edilemeyen lekeler hakimdir. Farklı ağaç türlerinin hakimiyeti söz konusudur. Lekeler hem büyüklük hem de şekil bakımından farklılıklar göstermektedir. Doğrusal sınırlar görülmemektedir.

18 Koridorlar oldukça geniş, akarsu koridorları kavisli ve farklı genişliktedir. Matriks (background matrix) ormandır. Doğal bozulma olarak bazen büyük su taşkınları meydana gelmektedir. Jeomorfolojik aşınmalara ve birikmelere tanıklık eden unsurlar görülmektedir. Tek bir nehir, peyzajı kesmektedir.

19

20 Güney Fransa’da Akdeniz peyzajı üzerinde uçaktan yapılan gözlemlerde şu özellikler öne çıkmaktadır: Fevkalade karmaşık bir peyzaj görülmektedir. Alçak dağlar ve geniş vadiler hakimdir. Bazı lekeler çok belirgin, diğerleri ise belirgin değildir. Köyler, çiftlikler, tarlalar, orman parçaları, meralar, meyvelikler, çeşitli meşe ormanları, boylu ve kısa boylu çalılıklar, bataklıklar vb. Keskin sınırlar, geometrik kesintiler ve kırılmalar ile doğal bozulmalar ve insan etkisinden kaynaklanmaktadır. Belirgin olmayan sınır gradyantları, tedrici bir şekilde gerçekleşen toprak ve topografyanın değişimine bağlıdır.

21

22 Leke büyüklükleri ve şekilleri farklıdır
Leke büyüklükleri ve şekilleri farklıdır. Kavisli hatlar şeklindeki sınırlar değişmektedir. Yollar, çitler, enerji hatları, kanallar, akarsu yatakları şeklindeki koridorlar çok yaygındır. Dağlık kısımlarda akarsu koridorları nispeten düzdür. Dendritik drenaj sistemi daha çok simetriktir. Dağlık kesimlerde yollar kavislidir, vadiler de ise düzdür. Hangi peyzaj elemanının (background matrix) matriksi oluşturduğunu belirlemek güçtür. Vejetasyon basamakları, yükselti eğrilerine paralel olarak gitmektedir. Dik kayalıklar doğrusal koridorlar şeklinde görülmektedir. İnsan etkisi, binlerce yıl öncesine gitmektedir. İki büyük şehir görülmektedir.

23 Bu dört peyzaj parçası arasındaki farklılıklar çok çarpıcıdır ve ekolojik açıdan büyük öneme sahiptir. Tarım peyzajı ve iğne yapraklı orman peyzajı kolayca fark edilebilecek küçük lekelere sahiptir. Tropik yağmur ormanı peyzajında fark edilemeyen lekeler bulunmaktadır. Akdeniz peyzajı ise, büyük, küçük, fark edilir ve fark edilemez lekelerin karışımına sahiptir. Tropik yağmur ormanında peyzaj üzerinde jeomorfik kontrol güçleri hakim durumdadır. Doğal bozulmalar ve jeomorfoloji, iğne yapraklı orman peyzajında dominanttır. Tarım peyzajında ise insan etkisi hakim durumdadır.

24 Bu üç farklı peyzajda hakim olan güçlerin hepsi Akdeniz peyzajının ortaya çıkmasında etkili olmaktadır. Koridorlar ve doğrusal hatlar en fazla tarım peyzajında dikkat çekmektedir. En az belirgin olduğu durum ise, tropik yağmur ormanı ve iğne yapraklı ormandır. Matriks tarım peyzajında tarla, diğer ikisinde ormandır. Akdeniz peyzajında ise matriksi belirlemek oldukça güçtür. Leke tiplerinin en fazla ve çeşitli olduğu peyzaj Akdeniz peyzajı; en az olduğu peyzaj ise iğne yapraklı orman peyzajıdır. Tropik yağmur ormanı peyzajında lekeleri belirlemek oldukça güçtür.

25 Yukarıda tanıtılan ve incelenen peyzajların aralarında büyük farklılıklar olmasına rağmen, hepsi ortak bir temel strüktüre sahiptir. Bu peyzajların hepsi lekeler, koridorlar ve matriksten oluşmaktadır. Bu nedenle hem özel durumlarda geçerli olabilecek konseptler, hem de daha genel olan prensip ve teoriler bu peyzajlara uygulanabilirler. Peyzaj ekolojisi sahasında ortaya çıkan ana prensipler aşağıda tanıtılmaktadır.

26 Peyzaj ekolojisinde 7 önemli ana prensipten söz edilebilir
Peyzaj ekolojisinde 7 önemli ana prensipten söz edilebilir. Bunlardan ilk ikisi peyzajın strüktürüne odaklanmaktadır. Bunları takip eden üç prensip ise peyzajın işleyişi yani fonksiyonu ile ilgilidir. Son iki prensip ise peyzajın değişimiyle ilgilidir. Peyzajın strüktürü ve fonksiyonu prensibi (STRÜKTÜR) Biyotik çeşitlilik prensibi (STRÜKTÜR) Tür akış prensibi (İŞLEYİŞ) Besin maddelerinin yeniden dağılımı prensibi (İŞLEYİŞ) Enerji akış prensibi (İŞLEYİŞ) Peyzaj değişim prensibi (DEĞİŞİM) Peyzaj stabilitesi prensibi (DEĞİŞİM)

27 1. Peyzajın strüktürü ve fonksiyonu prensibi:
Her bir peyzaj elemanı ya da ekosistem, peyzaj ölçeğinde ya bir leke ya bir koridor olarak ya da bir matriks şeklinde karşımıza çıkar. Ekolojik objeler (geniş anlamda) hayvanlar, bitkiler, biyokitle, ısı enerjisi, su, besin maddeleri (mineraller) bu peyzaj elemanları arasında heterojen bir şekilde dağılmıştır. Bunlar büyüklük, biçim, sayı, tip ve konfigürasyon (bileşim) açısından da farklılıklar gösterir. Bunların mekansal dağılımını belirlemek, peyzaj strüktürünü anlamak ve kavramak demektir. Fakat ekolojik objeler sürekli olarak peyzaj elemanları arasında hareket etmekte ve yer değiştirmektedir.

28 Peyzaj elemanları arasındaki ilişkileri ve mevcut olan akışı belirlemek peyzajın fonksiyonunu yani işleyişini ortaya çıkarmak demektir. Bu birinci prensip, peyzajın ancak multidisipliner araştırmalar ile anlaşılabileceğini ortaya koymaktadır. Ayrıca bu prensip peyzajın araştırılmasında ve anlaşılmasında ortak bir dil ve çerçeve oluşturmaktadır. Peyzajlar heterojendir. Strüktürel olarak, lekeler, koridorlar ve mevcut matriks arasında tür, enerji ve materyal dağılımında farklılıklar vardır. Bunun sonucu olarak bu strüktürel peyzaj elemanları arasındaki tür, enerji ve materyal akışında da fonksiyonel olarak farklılıklar görülür.

29 2. Biyotik çeşitlilik prensibi:
Bir peyzajda çok fazla derecede heterojenlik, doğal ya da insandan kaynaklanan bir bozulmadan veya çevresel faktörlerin heterojenliğinden ileri gelebilir. Bir taraftan birkaç büyük lekenin ortaya çıkması ile, lekelerin içe dönük kısmında yaşayabilecek birkaç tür ortaya çıkabilir. Diğer taraftan ise, böyle bir peyzaj lekelerin kenarını yaşam mekanı olarak kullanan bir çok türe habitat sunmaktadır.

30 Başka bir deyişle, birbirine yakın birden fazla ekosistemi hayvanlar kuluçka, beslenme ve dinlenme için kullanabilirler. Bunun sonucunda peyzajın tür çeşitliliği oldukça yüksek olur. Her bir peyzaj elemanı kendine özgü canlılara ve habitatlara sahip olur. Peyzaj çeşitliliği, ender olan iç kısım türlerinin sayısını azaltır, fakat kenar türleri ile iki veya daha fazla peyzaj elemanı isteyen türlerin sayısını arttırır. Ve böylece toplam potansiyel tür sayısı artar.

31 3. Tür akış prensibi: Türlerin yayılışı ve peyzaj strüktürü, bir geri bildirim mekanizması ile birbirine bağlıdır. Doğal olarak veya insan etkisi sonucu meydana gelen bozulmalar ile ortaya çıkan peyzaj elemanları, hassas türlerin azalmasına neden olur. Buna karşılık diğer türlerin bozulmuş olan alanlarda yayılışını kolaylaştırır. Aynı zamanda, türlerin üremesi ve dağılışı ile bir çok peyzaj elemanı ortadan kalkabilir, değişebilir veya yeniden yaratılabilir. Heterojenlik, lokasyonlar arasında bir farktır, tür akışının ve diğer akışların yani madde ve enerji akışının temel nedenini oluşturmaktadır.

32 Peyzaj elemanları arasında türlerin sayısının artması veya azalması hem peyzaj çeşitliliği üzerinde etkilidir, hem de peyzaj çeşitliliği tarafından kontrol edilir.

33 4. Besin maddelerinin yeniden dağılımı prensibi:
Besin maddeleri genel olarak bir peyzajın içine doğru veya bir peyzajdan dışarıya doğru akış halindedirler. Ya da bir peyzaj içinde bir ekosistemden diğer ekosisteme rüzgar, su, veya hayvanlar tarafından yeniden dağıtılabilirler. Eğer bozulma çok fazla ise, bir ekosistemde mineral besin maddelerini koruyan ve düzenleyen mekanizmaların ortadan kalkmasına neden olur. Bu da besin maddelerinin komşu veya diğer ekosistemlere taşınmasını kolaylaştırır. Peyzaj elemanları arasında besin maddelerinin yeniden dağılım oranı, bu peyzaj elemanlarındaki bozulmaların yoğunluğuna bağlı olarak artar.

34 5. Enerji akış prensibi Mekansal çeşitliliğe bağlı olarak peyzaj elemanlarının sınırlarından geçen enerji akışı daha fazladır. Burada satranç tahtası örneği verilebilir. Bir peyzajda lekeleri, koridorları ve matriksleri ayıran sınırlardaki ısı enerjisi ve biyokitle akışı giderek artan peyzaj çeşitliliği ile birlikte artmaktadır.

35 6. Peyzaj değişim prensibi
Horizontal strüktür, tür, enerji ve materyaller ile leke, koridor ve matrikslerin büyüklük, biçim, sayı, tip ve konfigürasyonunu bağlantılı hale getirir. Bozulmayı takip eden sürede homojen hale gelmesi yani yeniden düzenlenmesi, bitki kolonizasyonu, toprak modifikasyonu, hayvan kolonizasyonu ile olur. Bütün bunlara rağmen homojen bir peyzaja hiçbir zaman ulaşılmaz. Çünkü, değişim hızı her bir peyzaj elemanında farklıdır ve yine bozulmalar meydana gelmektedir. Orta derecede bozulma normal olarak daha fazla leke ve koridorun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Şiddetli bozulmalar pek çok leke ve koridorun ortaya çıkmasına neden olur. Örneğin çok homojen kum peyzajında veya bitki örtüsü kaplı bir peyzajın altındaki heterojen subtrat şiddetli bozulmalar sonucunda ortaya çıkabilir.

36 Bozulmalar görülmediğinde horizontal peyzaj strüktürü adım adım homojenliğe doğru ilerleme eğilimindedir. Orta şiddette bozulmalar heterojenliği çok hızlı bir şekilde arttırır. Çok şiddetli bozulmalar ise heterojenliği artırabilir ya da azaltabilir.

37 7. Peyzaj stabilitesi prensibi
 Bir bozulmaya karşı peyzajın direnci ya da bozulmadan sonra yeniden iyileşmesi, bir peyzajın stabilitesini gösterir. Her peyzaj elemanının kendine özgü belli derecede bir stabilitesi vardır. Bir peyzajın genel olarak stabilitesi de her bir peyzaj elamanının stabilitesi olarak ortaya çıkar. Bir peyzaj elemanında açıkça hiçbir biyokitle yoksa, örneğin otoyol veya kumul gibi, sistemin fiziksel özellikleri kolayca değişir, çok az biyokitle taşıyan bir sistem bozulmaya karşı dayanıksızdır; fakat çok çabuk iyileşir. Örneğin sürülmüş bir tarlada olduğu gibi. Orman ise daha dirençli olup, iyileşme daha yavaştır. Biyokitle bazen bir sistemde enformasyon endeksi olarak görülmelidir. Çünkü biyokitle sadece fotosenteze elverişli yüzeyler değil aynı zamanda organik ve inorganik kimyasallar ihtiva eder. Bu kimyasallar koruma, büyüme ve üremede çok önemlidir.

38 Bir peyzaj mozaiğinin stabilitesi üç ayrı şekilde arttırılabilir: a) Fiziksel sisteme doğru (biyokitle bulunmamaktadır), b) Bozulmadan sonra hızlı iyileşme (az biyokitle olması), c) Bozulmalara karşı yüksek direnç (çoğunlukla fazla biyokitle).

39

40

41

42

43

44

45


"Prof. Dr. Yahya AYAŞLIGİL" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları