Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

MEYVE AĞAÇLARININ TOHUMLA ÇOĞALTILMALARI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "MEYVE AĞAÇLARININ TOHUMLA ÇOĞALTILMALARI"— Sunum transkripti:

1 MEYVE AĞAÇLARININ TOHUMLA ÇOĞALTILMALARI

2 Tohum: Olgunlaşmış yumurtalık veya olgun yumurta olarak tarif edilebilir. Tohum şekilleri meyve tür ve çeşitlerine göre değişmekle beraber,oval ve elips şeklinde olabilecekleri gibi dolgun veya basık da olabilirler.

3 Tohumun kısımları Tohum üç kısımdan meydana gelir. a)Embriyo
b)Besin depo dokuları c)Tohum örtüleri

4 a)Embriyo: Tohumun en önemli kısmıdır.
Döllenme sırasında erkek ve dişi eşey hücrelerinin birleşmesinden oluşan yeni bir bitki olarak tarif edilebilir. Çünkü tohumun çimlenmesi sonucu meydana gelecek olan yeni bitki embriyodan oluşacaktır. Embriyonun esas yapısı bir hipokotil kök gövdesidir. Bu gövdenin iki ucunda iki tane büyüme konisi vardır. Bu büyüme konilerinden birisi meydana getirir ki bu koniye plumül denir. Birtaneside kök meydana getirir ki buna da radicil denir. Hipokotil kök gövdesinin üzerinde bir veya daha fazla yaprak vardır.

5 b)Besin depo dokuları:
Tohumun bağlı olacağı türe göre depo dokuları,çanak yaprakları,endosperm veya perisperm olabilir. Çenek yaprakları gelişmiş olan bitkilerde depo maddeleri çanak yapraklarda toplanmış olup,bu gibi tohumlarda endosperm gelişmemiştir. Eğer bir tohumda endosperm iyi gelişmiş ve depo dokuları endospermde birikmiş ise böyle tohumlara albüminli tohumlar diyoruz. Endospermi gelişmemişolan tohumlarada albüminsiz tohumlar diyoruz. Bir tohumda depo maddeleri ya endospermde yada kotiledonlarda birikmiştir.

6 c)Tohum örtüleri: Tohum kabukları veya testa olarak da ifade ettiğimiz tohum örtüleri tohumun ait olduğu meyve türüne bağlı olarak 2 veya nadiren 3 tane olabilir. Bu tohum örtülerinden en dıştaki. örtülere göre daha fazla sertleşmiş olup,tohumu dış etkilerden koruyacak özelliktedir. Dış kabuğun sertleşmesi bazı meyve türlerinde çok daha belirgindir. Öyle ki bu kabuk geçirimsiz bir tabaka oluşturmuştur.

7 Tohumun çimlenmesi Tohum içindeki embriyonun yeni bir bitki haline dönüşmeye başlaması olayına çimlenme denir. Tohumdan meydana gelen yeni bitkiye ise çöğür,yoz veya fide denilmektedir. Eğer tohum yabani bir meyve ağacına ait ise,bu tohumlardan meydana gelen yeni bitkiye çöğür denir. Eğer tohum kültürü yapılan meyve ağaçlarına ait ise,bu tohumlardan meydana gelen bitkiye yoz denir. Sebze tohumlarından meydana gelen yeni bitkiye ise fide denir.

8 Bir tohumda çimlenmenin olabilmesi için gerekli olan şartları şu Şekilde sıralayabiliriz.
1.Tohum canlı ve embriyo çimlenme yeteneğinde olmalıdır. 2.Tohumu ektiğimiz ve diktiğimiz yerin şartları çimlenme için uygun olmalıdır. 3.Tohumun bünye şartları çimlenmeye uygun olmalıdır.

9 Tohumun çimlenmesini etkileyen dış faktörler:
1.SU 2.SICAKLIK 3.OKSİJEN 4.IŞIK

10 1.SU: Bilindiği gibi kuru bir tohumda hücreler pörsümüş durumda yani plazmoliz haldedir. Bu hücrelerin turgoritelerini kazanabilmeleri için suya ihtiyaçları vardır. Su alıp şişen bu hücreler dış kabuğu zorlayacaklar ve giderek kabuğun çatlamasını sağlayacaklardır. Bu şişme ve çatlamanın kolay olması için tohumun sert kabuğunun su alımına imkan vermesi lazımdır. Suyun tohumun hücrelerinin şişmesinden başka,bünyedeki engelleyici maddelerin yıkanması bakımından da faydası vardır. Bu engelleyici maddelere inhibitör ve ket vurucular da denilmektedir Tohum içindeki besin maddelerinin büyüme noktalarına taşınması ise,suyun en önemli görevlerinden birisidir.

11 2.SICAKLIK: Bütün tohumların su alıp çimlenebilmeleri için belli bir sıcaklığa ihtiyaçları vardır. Tohumlar genel olarak 2-3C den başlayarak 25-26C ye kadar çimlenebilirler. Daha düşük ve daha yüksek sıcaklıklar çimlenmeyi belli ölçüde engelleyecek veya tamamen durduracaktır. Bütün tohumlar için bir optimum çimlenme sıcaklığı bulunur. Bu sıcaklık mutedil iklim meyve türleri için 15-16C civarında,suptropik meyve türleri için 25-26C ye kadar olan sıcaklıklardır.

12 3.OKSİJEN: Tohum canlı bir varlık olduğuna göre her canlı gibi oksijene ihtiyacı vardır. Tohum çimlenme dönemine girdiği zaman embriyonun solunum hızı artacak,dolayısıyla oksijen ihtiyacı artacaktır. Mesela yağlı tohumların çimlenmedeki oksijen ihtiyaçları daha fazladır. Çünkü yağlı tohumlarda besin maddelerinin parçalanıp yarayışlı gelebilmesi için daha fazla oksijen gerekecektir.

13 4.IŞIK: Çimlenme sırasında ışığa ihtiyaç göstermeleri bakımından tohumları dört grupta inceleyebiliriz. 1-Çimlenmeleri için mutlaka ışığa ihtiyaç duyan tohumlar,karanlıkta çimlenemezler. 2-Çimlenmeleri için ışığa mutlak ihtiyaç duymayan fakat ışıklı ortamda daha iyi çimlenenler. 3-Çimlenmesi ışıklı ortamda engellenenler;bunlar karanlıkta daha iyi çimlenirler. 4-Karanlık ve ışıklı ortamda aynı şekilde çimlenme gösteren tohumlar.

14 İç faktörler 1.Tohum kabukları 2.Çimlenmeyi önleyici maddeler
3.Soğuklama ihtiyacı

15 1.Tohum kabukları: Dış kabuk ve iç kabuk veya sert kabuk ve testa olarak ortaya çıkan bu tohum kabukları yapılarına bağlı olarak çimlenmeyi geciktirirler veya çabuklaştırırlar yani engel olmazlar. Bu tohum kabukları geçirgen bir yapıda ise,bu yapılar su alımına izin veriyorsa,gaz alış verişine uygun ise tohumlar kolayca çimlenebilirler. Bu kabuklar parçasız bir yapıda ise,su ve gaz alışverişine uygun gözenekler ihtiva etmiyorlar ise çok uzun sürede çimleneceklerdir.

16 2.Çimlenmeyi önleyici maddeler:
Ket vurucular veya inhibitörler olarak da bilinen bu maddeler testada,embriyoda,endospermde,meyve etinde ve meyve suyunda bulunabilirler. Bu engelleyiciler dormin1,dormin2,absizik asit,ferulik asit,prasorbik asit,ve kumarin gibi maddelerdir.

17 3.Soğuklama ihtiyacı: Bu ihtiyaç dört hafta gibi kısa bir süre olabildiği gibi hafta kadar da olabilmektedir. Bu soğuklama ihtiyacı ya tohumların sonbaharda dikilmesiyle karşılanır veya tohumlar belli süre soğuk ortamda tutularak karşılanır. Bu soğuklama süresi embriyonun büyüme gücünü artırmaktadır.

18 Tohumda çimlenmenin safhaları
Tohumda çimlenmenin olabilmesi için önce tohumun su alması gerekir. Böylece bünyedeki plazmoliz haldeki hücreler şişmeye başlar. Enzimler kompleks haldeki besin maddelerini parçalarlar ve bunları suda eriyebilir ve taşınabilir hale getirirler. Parçalanan ve eriyebilir hale gelen bu besinler,tohumun bünyesine aldığı su vasıtası ile büyüme noktalarına yani hipokotil kök eksenine ulaşır. Bu maddelerin büyüme noktalarına gitmesiyle embriyo büyümeye başlayacak ve zorlayarak tohumun kabuğunu çatlatacaktır. Bu çatlaklardan bir taraftan kök ucu çıkıp kökleri,bir taraftan sürgünler çıkıp üst kısmı meydana getirecektir. Böylece kuru ve yaşadığı hissedilmeyen tohumdan yeni bir canlı ve kendine tam olarak yeterli bir bitkicik meydana gelir. Böyle bitkicikte çenek yapraklar altındaki kısıma hipokotil,üstündeki kısmada epikotil denilir. Çok karışık fizyolojik ve biyokimyasal olaylar zinciri olarak devam eden çimlenmede belirli devreler birbirinden ana hatlarıyla ayrılmayacaktır.

19 Tohumları çimlendirmeyi kolaylaştırma ve çabuklaştırma metotları
1.Mekanik metot 2.Kimyasal metot 3.Suya daldırma metodu 4.Katlama A.Sandıkta katlama: B.Açıkta katlama: C.Beton yastıklarda katlama:

20 1.Mekanik metot: Bilindiği gibi tohumların çimlenebilmeleri için suyu almaları ve çimlenme sırasında artan gaz alışverişini kolayca yapabilmeleri,turgur hale gelen hücre ve embriyonun kabuğu kolayca çatlatabilmesi gerekmektedir. Mekanik metot veya fiziki metot olarak ifade edilen bu uygulama kabuğun bu olumsuz etkisini ya tamamen ortadan kaldıracak veya azaltacaktır. Özellikle su alışına ve gaz alışverişine fazlaca engel olan bir kabuk yapısına sahip olan tohumlarda bu uygulamada en dıştaki sert kabuk çatlatılır veya kırılır.

21 2.Kimyasal metot: Etkisi sadece kabuğa olmaktadır.
Bu metodun mekanik metottan yegane farkı kimyasal maddelerle yapılmış olmasıdır. Bu amaçla tohumlar yakıcı veya tahrip edici bazı kimyasal maddelerle muamele edilirler. Kullanılan kimyasallar H2SO4,HCI,KOH gibi asit ve bazlardır. Bu kimyasal maddelerin etkisiyle kabuklar belli ölçülerde zayıflayacaklar ve böylece su alımına,solunum şartlarına ve şişmeye imkan sağlanmış olacaktır.

22 3.Suya daldırma metodu: Tohumların sert kabuğunu yumuşatmak,embriyonun su alımını kolaylaştırmak ve tohumun bünyesindeki engelleyici maddelerin bir ölçüde de olsa yıkanmasını sağlamak amacıyla tohumlar belirli süre soğuk veya sıcak suya batırılırlar. Sıcak su 65-75C civarındadır.Sıcak suya daldırma 3-5 dakika olur.Soğuk suya daldırma ise 3 güne kadar uzatılabilir.

23 4.Katlama: Tohumların soğuklama ihtiyaçlarını karşılamak,bünyelerinde bulunan engelleyicileri yıkamak,embriyonun su alımını kolaylaştırmak ve çimlenme gücünü artırmak için,tohumların nemli bir ortamda belli bir süre tutulması işlemine katlama denir Katlama için genelde kum kullanılır. Katlama ortamı olarak hızar tozu veya yosunda kullanılabilir. Katlamayı açıkta,sandıkta ve beton yastıklarda yapabiliriz. Katlama nerede yapılıra yapılsın esasları aynıdır.

24 A.Sandıkta katlama: Katlama yapılacak sandık bir kişinin taşıyabileceği büyüklükte olmalı,su drenajına ve gaz alışverişine uygun olacak şekilde altta delikler bulunmalıdır. En altta çakıl ve çakılın üstüne ise iri kum konulur.İri kumun üzeri ince dere kumu ile birkaç cm yüksekliğinde tesviye edilir. Tohumların sandığa yerleştirilmeleri büyüklüklerine göre değişecektir.İri tohumlar teker teker dizilirken,küçük tohumlar dikkatlice serpilir. Gerek dizilerek gerek se serpilerek tohumların yerleştirilmelerinde en önemli husus,tohumların tahtalara değmemesine dikkat etmektir.

25 B.Açıkta katlama: Bu katlama işlemi,fidanlıklarda az güneş gören kuzey yerlerde ve düz bir kısımda yapılır. Katlama yapılacak yerin bitki örtüsü kaldırılır ve katlama yeri düzeltilir. Katlama yerinin etrafı küçük çepeçevre hendek yapılarak altta suyun birikimi de önlenmiş olur.

26 C.Beton yastıklarda katlama:
Büyük çaplı fidanlık işletmelerinde katlama işi özel inşa edilmiş beton oluklarda yapılır. Bu oluklar tohumların katlanmasında,çeliklerin köklenmesinde,fidanların hendeklenmesinde,çöğürlerin hendeklenmesinde,eğer ortam müsait ise sürgün aşıda ve kalemlerin saklanmasında da kullanılır. Bu betonların boyutları 50 cm genişlik,50 cm derinlik ve 3-4 m uzunlukta olabilir. Fidanlığın kapasitesine göre,bu beton oluğun kapasitesi daha da uzatılabilir.

27 Katlama sıcaklığı ve süresi
Katlama zamanı,katlanacak tohumun çimlenme süresine yani katlanma sıcaklığında tohumun soğuklama süresine ve katlanma sıcaklığına bağlı olarak değişir. Kalın kabuklu tohumlar,su ve gaz alışverişine önemli derecede engel olunan tohumlar,daha uzun süre katlamaya ihtiyaç gösterirler. Bu bakımdan katlamaya alınacak tohumun katlama sıcaklığına bağlı olarak katlama süresi bilinmelidir. Bu süre iyi bilinmeyecek olursa katlama zamanı iyi bir şekilde tespit edilemeyecek ve katlamadan beklenen fayda sağlanmayacaktır.

28 Katlamanın başarılı olması için
1.Katlama süresi iyi bilinmeli ve dış şartlarda göz önüne alınarak katlamanın başlangıcı iyi tespit edilmelidir. 2.Tohumlar,zarar görmeyecek şekilde,katlama mümkün mertebe düşük sıcaklıklarda yapılmalıdır.Genel olarak 0-8 C dir. 3.Katlama ortamı çok yakın kontrol altında tutulmalı ve katlamaya konulan tohumlar tam zamanında katlamadan çıkarılmalıdır.

29 Tohumları katlamaya tabi tutmanın veya doğrudan doğruya fidanlıkta ki yerine ekme veya fayda ve mahzurlarını şöyle sıralayabiliriz: 1.Tohumu katlamaya almak tohumu doğrudan doğruya ekmeğe göre fazladan bir işçilik gerektirir.Bu işçilik tohumun katlamaya alınması,katlama süresince bakımı ve katlamadan çıkarılması şeklinde kendini gösterecektir. 2.Tohumun katlamaya alınması ile katlama şartları kontrollü olduğu için çimlenme daha düzenli olacak ve dolayısıyla daha yüksek oranda çimlenmiş tohum elde edilecektir.Halbuki arazi şartlarında,iklim ve toprak şartlarına bağlı olarak hem bu oran daha düşük ve hem de düzensiz olacaktır.Yani çimlenme durumlarında büyük oynamalar görülecektir.

30 Tohumların ekilmesi Tohumları ekeceğimiz parseller fidanlıklarda en iyi toprakların bulunduğu,en iyi güneş görür,yani ısınan yerlerden seçilmelidir. Bu toprakların tınlı kumlu olması,su tutma kapasitesinin fazla olmasına,geçirgenliklerinin iyi olmasına ve besin maddelerince zengin olmasına imkan vermesi bakımından önem taşımaktadır. Bu toprakların derin olması,köklerin iyi gelişmesine.su tutma kapasitesinin iyi olmasına hizmet edecektir. Tohum ekeceğimiz parseller sonbaharda bir veya birkaç kez derince işlenir. Tırmık veya diskaro ile üst toprak güzelce inceltilir. Böylece hazırlanan arazide tohum parselleri ayrılır. Bu parsellerde cm genişliğinde,4-5 m uzunluğunda tohum tavaları hazırlanacaktır.

31 Toprak tavı için söylenecek pratik bilgiler şöyle özetlenebilir:
1.Tavlı toprak iyi bir halı gibi esnek olacaktır. 2.Tavlı toprak avuca alınıp sıkıldığı zaman bir çamur topağı oluşturmayacak ve tane tane yere dökülecektir.

32 Tohumlara verilecek aralıklar
Tohumlara verilecek bağlı oldukları meyve türlerine göre değişecektir. Eğer çöğürler şeftali,kaysı ve erik gibi erkenci dal teşşekül ettiren meyve türlerine ait ise bu tohumlara verilecek aralıklar biraz daha geniş tutularak cm sıra üzeri cm sıra arası şeklinde olacaktır. Eğer tohumlar elma ve armut gibi erken dal teşşekül ettirme eğiliminde olmayan meyve türlerine ait iseler,mesafeler biraz daha dar tutulabilirler.

33 Tohumların üzerini malç ile kapatır isek bazı yararlar elde etmiş oluruz ki;bu yararları şöylece sıralamak mümkündür: 1.Tohumların üzerindeki hava değişimi engellendiği için,tohumların soğukta zarar görmesi engellenir. 2.Toprakta daha kararlı bir sıcaklık sağlanmış olur. 3.Güneş ışığının gelişi engellendiği için,yabancı otların gelişmesi yavaşlatılır veya tamamen durdurulur.

34 4.Zararlılarla mücadele
Tohumların çimlenmelerinde veyahutta katlamada çimlenen tohumları,çöğür parsellerine diktikten sonra,yapılacak işlemler şunlardır. 1.Ot alma 2.Sulama 3.Seyreltme 4.Zararlılarla mücadele

35 1.Ot alma: Çöğür parsellerinde bu işlem çok önemlidir.
Çünkü yabancı otlar arazinin esas bitkileri olacakları için çok hızlı bir şekilde gelişecekler ve derinlere doğru kök yapacaklardır. Eğer bu otlar zamanında alınmayacak olurlar ise,su ve besin maddelerine ortak olarak çöğürlerin gelişimlerini engelleyeceklerdir.

36 2.Sulama: Tohumların çimlenmesinden itibaren dikkat isteyen en önemli bakım işlerinden birisidir. Genç çöğürlerin kökleri fazla gelişmemiş oldukları için derinlerdeki sudan yararlanamayacaklardır. Bu bakımdan su ihtiyacı yakından takip edilmeli ve sulama geciktirilmemelidir

37 3.Seyreltme: Elma ve armut gibi küçük tohumlarda yapılan serpme usulü ekimde çöğürlerin çok sık şekilde geliştiği görülebilir. Gelişmenin başlangıç safhasında mümkün olduğu kadar erken bir zamanda çöğürler belli bir mesafe ile seyreltilmelidir. Seyreltme yapılmayacak olursa çöğürler sıklaşacaklar,birbirinin gelişimini engelleyecekler ve aşıya gelmeleri gecikebilecektir.

38 4.Zararlılarla mücadele:
Çöğür parselleri sık sulama ihtiyacından dolayı,bu parsellerin nem durumu,özellikle mantari hastalıkların yayılmasına çok müsait olacaktır. Ayrıca çöğürler körpe bitkiler oldukları için bunlar afidler gibi zararlıların,hücumuna uğrayacaklardır. Afidler bitki özsuyunu emerek sürgünlerde deformasyonlara neden olmaktadır. Bunlarla zamanında ve gerekli sıklıkta mücadele etmek gerekir. Böylece ilkbahar ve yaz gelişme peryodu boyunca bakılan çöğürler yaprak dökümünden sonra yerlerinden sökülürler. Sökülen bu çöğürler kök boğazındaki gövde çaplarına göre boylara ayrılacaktır.

39 Tohumla çoğaltmada dikkat edilmesi gereken hususlar
1.Tohumlar taze ve besin maddelerince zengin,çimlenme gücü yüksek ve hastalıklardan arı olmalıdır. 2.Tohumlar kromozom yapıları diploit olan çeşitlerden alınmalıdır.Bazı meyve türlerinde diploit,triploit ve tetraploit çeşitler olabilir. 3.Tohumlar gelişmeleri iyi olan damızlık ağaçlardan alınmalıdır. 4.Tohum alınacak meyveler tam olgunlaşmış olmalı yani,ham,çürük,hastalıklı meyvelerden,dolu ve karaleke gibi herhangi bir şekilde zarara uğramış meyvelerden tohum alınmamalıdır.

40 Meyve yetiştiriciliğinde tohumla çoğaltma sadece şu amaçla yapılır:
1.Anaç elde etmek için:Meyve fidancılığında ihtiyacımız olan çok sayıda anaç en kolay,en çabuk ve ekonomik olarak tohumla elde edilebilir. 2.Yeni çeşitlerin eldesi amacıyla ıslah çalışmalarında:Beğenilen iki çeşidin veya türün istenilen özelliklerini bir araya getirebilmek için yapılan melezleme sonucu elde edilen meyvenin tohumları ekilmek suretiyle yeni melez bitkiler elde edilir.Bu melez bitkilerden istediğimiz özellikte meyve veren tipler var ise bunlar seçilir.

41 VEGETATİF ÇOĞALTMA ŞEKİLLERİ
Çelikle Çoğaltma Aşı İle Çoğaltma Daldırma ile Çoğaltma Kök Sürgünleri ile Çoğaltma Doku Kültürü ile Çoğaltma

42 ÇELİKLE ÇOĞALTMA

43 Meyve türlerini çelikle çoğaltılabilirliği bakımından üç gurupta toplamak mümkündür.
1.Bazı meyve türleri fazladan müdahaleye gerek kalmadan çelikle çoğaltılabilirler.Nar,ayva gibi meyve türleri bu grupta bulunur. 2.Bazıları da vardır ki bunlar hormon uygulaması olmadan çelikle çoğaltılamazlar. 3.Bazı meyve türleri ise hormon uygulaması yapılsa bile ya hiç veya çok az köklenmektedirler.

44 Hazırlandıkları bitki kısımlarına göre çelikler;
ÇELİK:Herhangi bir bitkiden kesilen köksüz,kök,gövde yaprak ve göz gibi parçalara denir. Hazırlandıkları bitki kısımlarına göre çelikler; 1.Gövde ve dal çelikleri 2.Yaprak çelikleri 3.Yaprak göz çelikleri 4.Kök çelikler.

45 Gövde çelikleri:İsminde de anlaşıldığı üzere bitkinin gövdesinden veya dalından yani odun kısmından alınan çeliklerdir. Gövde çeliklerini; a.Odun çelikleri b.Yarı odun(odunsu) çelikler c.Yumuşak odun çelikleri d.Otsu çelikler, olarak dört grupta toplamak mümkündür.

46 a)Odun çelikleri: Odun çeliklerini de üç grupta toplamak mümkündür;
1.Adi odun(basit) çelikleri 2.Ökçeli odun çelikleri 3.Dipçikli odun çelikleri

47 Adi odun çelikleri: Odun çelikleri genel olarak bir yaşlı sürgünlerde daha doğrusu yıllık ilkbahar sürgünlerinin odunlaşmasından sonra yani bu sürgünlerde dinlenme dönemi içinde yapılırlar. Çelikler genellikle cm uzunluğunda hazırlanırlar. Yıllık bir sürgünün değişik kısımlarından çelik yapmak mümkündür.

48 Ökçeli odun dipçikleri:
Bu çelik tipinde ise bir yaşlı sürgünden hazırlanan çeliğin alt ucunda iki yaşlı dalın dal yastığı olarak ifade edilen bir parçası bulunur. Bu kısmın besin maddelerince zengin olması nedeniyle,bu tip çeliklerin basit çeliklere göre köklenme oranları daha yüksek olacaktır.

49 Dipçikli çelikler: Bu çelik tipinde daha yaşlı bir kısımdan bir parça bulunur. Gerek çelik yapılan bir yaşlı sürgünün bağlanma bölgelerindeki dal yastığı kısmının;gerekse yaşlı odunun genel olarak depo maddeleri bakımından zengin oluşundan yararlanmak amacıyla,bu çelik tipi hazırlanmaktadır.

50 Gerek ökçeli ve gerekse dipçikli çeliklerin köklenme oranları basit çeliklere göre daha yüksek olsa da, bazı dezavantajlara sahiptirler ve bu olumsuz özellikleri nedeniyle kullanımları sınırlı kalmıştır.Bu dezavantajları şöyle sıralamak mümkündür. 1.Bir yaşlı bir sürgünden birden fazla basit çelik yapma imkanı olduğu halde;sadece bir tane ökçeli veya dipçikli çelik yapılabilir. 2.Çeliklerin hazırlanma pratiği ve hazırlanan çeliklerin dikim pratiği bakımından dipçikli ve ökçeli çelikler daha fazla zaman ve emek isteyecektir. 3.Çeliklerin köklenme ortamı bakımından da dipçikli ve ökçeli çelikler basit çeliklere göre daha fazla yer işgal edeceklerdir. 4.Ökçeli ve dipçikli çeliklerin hazırlanması durumunda ağaçta basit çeliklere göre daha fazla yaralar açılacak ve ağaçta daha fazla kesimler yapılacaktır. 5.Ökçeli ve dipçikli çeliklerin uzak mesafelere gönderilmesi durumunda ambalajlar basit çeliklere göre hem daha fazla hacimli hem de daha ağır olacaktır

51 b)Odunsu veya yarı odunsu çelikler:
Yaz gelişme dönemi içinde hazırlanırlar. Odun çelikleri tamamen yapraksız olarak hazırlanmalarına karşılık,odunsu çelikler gelişme dönemi içinde olduklarından yapraklı hazırlanırlar. Bu çeliklerde köklenme ortamına sokulacak kısmın yaprakları alınır.

52 c)Yumuşak odun çelikleri:
Bu çelikler ilkbahar gelişme dönemi sürgünlerinden hazırlanan çeliklerdir. Yeşil odun çeliği olarak da ifade edilen bu çelikler gerek odun dokusu bakımından gerekse yaprakların tazeliği bakımından fazlaca su taşıdıkları için bu çeliklerin hazırlanması sabahın erken saatlerinde veya öğleden sonra güneşin etkisi gittikten sonra yapılmalıdır.

53 d)Otsu çelikler: Bunlara yeşil çeliklerde denir.Bu çelik tipi genellikle meyve ağaçlarında kullanılmaz.Otsu süs bitkilerinin gövdelerinden hazırlanan çelikler bu çelik tipine girer.Çelik boyu 3-5 cm olabilir.

54 Yaprak çelikleri: Genellikle süs bitkilerinde kullanılan bu çelik tipi,sapı ile beraber yapraktan oluşmuştur. Meyvecilikte yaprak çeliklerinin kullanıldığı tür çileklerdir. Yapılan araştırmalarda çileklerin yaprak çelikleri ile kolayca çoğaltılabildikleri görülmüştür.

55 Kök çelikleri: Kök çeliklerinde kullanılan kısım kök gövdesidir.
Özellikle fidanlıklarda fidanların sökümünden sonra toprakta kalan kök artıklarını değerlendirmek amacıyla,bu artıkların kök çeliği olarak değerlendirilmesi düşünülmüştür. Bu çelikler dinlenme dönemi içinde hazırlanırlar.

56 Köklenmeyi uyarıcı maddeler
Hormonların bahçe bitkilerinde çelikle çoğaltılmada kullanılmasından önce çelikle çoğaltılan meyve türlerinin sayısı çok azdı. Fakat 1930 lu yıllardan sonra bazı hormonların çeliklerin köklenmelerini arttırdığı bulunduktan sonra çelikle çoğaltılan meyve tür ve çeşitlerinin sayısı artmaya başlamıştır. Çelikle çoğaltılmada kullanılan hormonlar şunlardır.

57 IBA:Indole butirik asit
IAA:Indole asetik asit NAA:Naftalin asetik asit NAK:Naftalin asetik asitin potasyum tuzu NANa:Naftalin asetik asitin sodyum tuzu NAd:Naftalin asetik asitik amid 2,4,d:2,4 Dikolora fenoksi asetik asit 2.4,5,T:2,4,5 Triklora fenoksi asetik asit Nicotianic asit

58 Hormonların çelikle çoğaltmada kullanım metotları
1.Toz halinde kullanım: 2.Zayıf çözelti metodu: 3.Kuvvetli çözelti metodu:

59 1.Toz halinde kullanım: Kristal haldeki hormon bir taşıyıcı içine karıştırılır ve taşıyıcı içinde kullanılır. Taşıyıcı olarak ince ocak külü,talk,pudra,un,ince kömür tozu kullanılabilir. Aktif madde bu taşıyıcı içine istenilen miktarda karıştırılır. Sonra su ile aktif madde ve taşıyıcı iyice bulamaç yapılır ve suyu uçurularak iyice öğütülür ve kullanıma hazır hale gelir.

60 2.Zayıf çözelti metodu: Bu metotta saf hormon su veya alkol içinde çözülür. Çözeltinin konsantrasyonu ppm arasında değişir. Saf hormon kristalleri hiçbir zaman saf su içinde tam olarak erimezler. Bu bakımdan kullanılacak hormon evvela bir miktar etil alkol içinde eritilir. Daha sonra üzeri damıtık su ile tamamlanır.

61 3.Kuvvetli çözelti metodu:
Bu metotta aktif madde çözücü içinde daha fazla miktarda bulunur. Kuvvetli çözeltinin konsantrasyonu ppm arasında değişir. Hormonun çözeltide tam çözünmesini sağlamak için ve çözeltinin homojen olarak muhafazası için kuvvetli çözücüde çözücünün %50 si etil alkoldür.

62 Zayıf çözelti metodunda çözücü olarak kullanılan etil alkolün düşük seviyede tutulmasının sebebi:
1.Çelikler zayıf çözeltide uzun süre tutulduklarından yüksek orandaki alkol çeliklerin bünyesine zararlı olabilecektir. 2.Çözeltinin uzun süre bekletilmesi sırasında alkol büyük ölçüde uçacağından çözelti konsantrasyonu değişebilecek bu ise araştırmanın sonuçlarını değiştirecektir.

63 Çeliklerin köklenmesine etki eden faktörler
1.Ana bitkinin beslenmesi 2.Ana bitkinin yaşı 3.Çelik için seçilen odun tipi 4.Çelik alma zamanı 5.Tomurcukların veya yaprakların durumu 6.Polaritenin etkisi 7.Yaralanmanın etkisi 8.Hormonların etkisi 9.Çevre faktörlerinin etkisi

64 1.Ana bitkinin beslenmesi:
Çelik alınan veya alınacak ana bitkinin gelişmesi nekadar iyi olursa;yani çelikler nekadar sıhhatli gelişme gösteren ağaçlardan alınacak olurlar ise köklenmeleri diğer şartlara uygun olmak kaydıyla o kadar iyi olabilecektir.

65 2.Ana bitkinin yaşı: Yapılan araştırmalara göre çelik alınan ağaçlar nekadar genç olursa çelikler o kadar iyi kökleneceklerdir. Bunun kesin sebebi bilinmemektedir. Bu durum araştırıcılar tarafından’’gençlik faktörü’’ olarak ifade edilmektedir.

66 3.Çelik için seçilen odun tipi:
Çelik hazırlanmasında kullanılan sürgünün ağacın içinde veya dışında olmasıyla köklenmeleri farklı olduğu bilinmektedir. Bilindiği gibi ağacın dış tarafında bulunan sürgünler daha iyi gelişmekte dolayısıyla gerek bünyesel hormonlar gerekse özümleme maddeleri bakımından daha zengin olacakları için daha iyi köklenme göstereceklerdir.

67 4.Çelik alma zamanı: Bu zaman genel olarak yılın bazı ayları ile sınırlandırılabilsede esasen yıllık iklim değişikliklerine göre bitkinin göstereceği gelişme durumuna bağlı olarak değişebilecektir. Yani herhangi bir meyve türü için ekim veya kasım ayı çok iyi çelik alma zamanıdır demektense ağaçlar dinlenmeye girdikten şu kadar sonra veya ağaçların dinlenmeye girmesinden şu kadar önce daha uygun demek daha doğru olacaktır.

68 5.Tomurcukların veya yaprakların durumu:
Gerek yarı odun gerekse yeşil odun çelikleri üzerinde yaprakların bulunması,bulunmamaya göre daha olumlu etkiye sahiptir. Yani gelişme dönemi içinde yapılan çeliklerin üzerinde yaprakların mutlaka bulunması gerekmektedir.

69 6.Polaritenin etkisi : Bir sürgünün nesrinden çelik yapılırsa yapılsın veya sürgün nekadar küçük parçalara ayrılırsa ayrılsın her çelikte bu kutuplaşma mutlaka görülecektir. Bu bakımdan çeliklerin dikiminde çeliklerin dikimin ters yapılması bile durumu değiştirmeyecektir. Bu bakımdan çeliklerin mutlaka kalın uçları aşağıya doğru gelecek şekilde dikilmeleri gerekir.

70 7.Yaralanmanın etkisi: Yapılan çok sayıda araştırmaların sonuçlarına göre çeliklerin dip taraflarında yapılacak bir yaralanmanın genellikle köklenmeye olumlu bir etkisinin olduğu görülmüştür. Bu yaralanma çeliğim alt ucundan itibaren çeliğin kabuğunun gerek aşağıya doğru,gerekse kesit yüzeyine paralel olacak şekilde.hafifçe çizilmesi şeklinde olabileceği gibi,kabuğun birkaç yerden alttan birkaç cm’lik kısmından soyulması şeklindede yapılabilecektir.

71 8.Hormonların etkisi: Bilindiği gibi hormon uygulaması olmadan bir çok meyve türüne ait çeliğin köklenmesi pratikte imkansız olarak kabul edilmektedir. Halbuki hormonların bulunmasıyla ve bunların çelikle çoğalmada kullanıma girmesiyle,önceden köklenmez olarak kabul edilen bazı meyve tür ve çeşitleri ekonomik anlamda çelikle çoğaltmaya başlanmıştır.

72 9.Çevre faktörlerinin etkisi:
Çeliklerin köklenmesi üzerine köklendirme ortamının pH sının etkili olduğu bilinmektedir. Köklenme için en iyi pH nötr reaksiyondur. Köklenme sıcaklığının hava sıcaklığına göre C gibi yüksek olmasının köklenmeye daha olumlu yönde etkili olacağı bilinmektedir.

73 DALDIRMA İLE ÇOĞALTMA

74 Daldırma:Ana bitki ile bağlantısı kesilmemiş bir gövde kısmı üzerinde köklerin oluşturulması işlemine daldırma ile çoğaltma denir Daldırma şekilleri 1.Uç daldırma: 2.Basit yada adi daldırma: 3.Bilezik yada yılankavi daldırma: 4.Hava daldırması: 5.Hendek daldırması veya çin daldırması: 6.Tepe daldırması:

75 1.Uç daldırma: Kökleme,bükülerek toprağa sokulan yıllık sürgün uçlarının toprağa sokulu alt kısmından meydana gelir.Daldırma yaz gelişme peryodunun sonlarında yani ağustos sonu eylül başında yapılır.

76 2.Basit yada adi daldırma:
İlkbahar gelişme döneminden hemen önce yapılır.Bir yaşlı dinlenme halindeki sürgünler kullanılır.Sürgünün toprağın içinde kalan kısmında gelişme mevsiminin sonunda yeterli köklenme elde edilmiş olacaktır.

77 3.Bilezik yada yılankavi daldırma:
Basit daldırmaya benzer.İlkbahar gelişme döneminden hemen önce yapılır.

78 4.Hava daldırması: İlkbaharda veya yaz sonunda iyi pişkinleşmiş sürgünlerden yapılır.İyi gelişen bir sürgün ucunun cm aşağısından bir bilezik alınır.

79 5.Hendek daldırması veya çin daldırması:
İlkbahar gelişme döneminden hemen önce yapılır.Açılan hendeklere dalın tamamı yatay olarak uzatılır.Köklenmeyi teşvik için dalın en alt kısmı çizilebilir.Dalın üstündeki gözlerden çıkacak sürgünler 3-5 cm olunca toprak doldurmaya başlanır.

80 6.Tepe daldırması: Bir bitkinin dinlenme mevsiminde toprak seviyesinden tepesi vurulur ve yeni gelişmekte olan sürgünlerin dip tarafları belli bir ölçü dahilinde toprakla doldurulur.

81 KÖK SÜRGÜNLERİ İLE ÇOĞALTMA
Bitkilerin toprak altı kısmından çıkan sürgünlerin kullanılmasıyla yapılan bir çoğaltmadır.Bir çok meyve türünde ağaçların dibinde kök sürgünü görmek mümkündür.Fındık,elma armut,erik,zeytin ve nar gibi meyve türlerinde kullanılabilir.Kök sürgünü vejetatif bir materyal olduğu için ana bitkinin bütün özellikleri taşılacaktır.

82 KOLLAR VE YAVRULARLA ÇOĞALTMA
KOL:Bitkinin boğazındaki bir yaprağın koltuğundan çıkan toprak yüzeyine yatık büyüyen boğumlardan birinde yeni bir bitki meydana getiren özelleşmiş bir gövde olarak tarif edilebilir.Kollarla çoğaltmanın en tipik örneği çileklerdir. YAVRULARLA ÇOĞALTMA:Bazı bitkilerde ana bitkinin dibinden çıkan karakteristik bir yan sürgün veya dal tipi olarak tarif edilir.Muzların,hurmaların ve ananasın çoğaltılması bu şekilde olmaktadır.


"MEYVE AĞAÇLARININ TOHUMLA ÇOĞALTILMALARI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları