Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi SÖZCÜĞÜN VE SÖZÜN ANLAMI  Tek başına anlamı olan, belli bir anlamı olmasa da cümle içinde anlam kazanan.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi SÖZCÜĞÜN VE SÖZÜN ANLAMI  Tek başına anlamı olan, belli bir anlamı olmasa da cümle içinde anlam kazanan."— Sunum transkripti:

1 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi SÖZCÜĞÜN VE SÖZÜN ANLAMI  Tek başına anlamı olan, belli bir anlamı olmasa da cümle içinde anlam kazanan ya da cümlede bir görev üstlenen ses veya ses birliğine "sözcük" denir. Bir sözcük işitildiğinde veya söylendiğinde o sözcüğün uyandırdığı izlenimler ise sözcüğün anlamını oluşturur.  Sözcüklerin anlamı, içinde bulundukları cümlelere göre değişiklikler gösterebilir.  Bak kalbime, nasıl da çarpıyor! (organ, yürek)  Yaşlı adam kalpten öldü. (Kalp hastalığı)  Onda kalp denen şey yok. (duygu)

2 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi I.TEMEL ANLAM 2  Bir sözcüğün, doğduğunda - üretildiğinde, karşıladığı ilk anlama "temel anlam" denir.  Uygarlık ateşten doğmuştur. (Gerçek Anlam)  Bu cümlede "ateş" sözcüğü, "yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı” anlamında, gerçek anlamda kullanılmıştır.

3 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi II.YAN ANLAM 3  Bir sözcüğün sonradan kazandığı anlamlar içinde temel anlama en yakın olan anlam ya da anlamlarıdır.  Ateşi kırktan aşağı düşmezdi.  Bu cümlede "ateş" sözcüğü "vücut ısısı" anlamında kullanılmıştır. "Isı" kavramı, temel an­lamla ortaklık oluşturduğundan örnek cümledeki kullanım yan anlamdadır.  UYARI: Bir sözcüğün yan anlamları sözlükte 2, 3, 4, 5,6,7....gibi rakamlarla gösterilir. Sözcüğün yan anlam sayısı sınırlı değildir. Bu durum, sözcüğe göre değişkenlik gösterir.

4 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi III. MECAZ ANLAM 4  İlgi ya da benzetme yoluyla bir sözcüğün gerçek anlamının dışında, bambaşka bir anlamda kullanılmasıdır.  Nejat'ın piyano çalışında Fazıl‘ın ihtirası, ateşi yoktu.  Bu cümlede "ateş" sözcüğü gerçek anlamından uzaklaşarak "coşkunluk" sözcüğü yerine kullanılmıştır.

5 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ANLAM AKTARMALARI 5  1. Deyim Aktarmaları a) İnsandan Doğaya Aktarma  kilidin dili, masanın gözü, çivinin başı...  Bu örneklerde, insan organ adlarının doğaya aktarıldığı görülmektedir. “Doğa”, insan dışındaki her şeydir. Aktarmada sözcük somut anlamını koruduğu için yan anlam söz konusudur.  hasta deniz, hırçın dalgalar, ihtiyar dağlar...  Bu örneklerde ise sözcükler kişileştirme yapılarak mecaz anlamda kullanılmıştır.

6 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 6  b) Doğadan İnsana Aktarma  göz pınarı, saçının kuyruğu...  Aktarmada somut anlam korunduğu için yan anlam söz konusudur.  Pişkin adam, aslan asker...  Altı çizili sözcükler mecaz anlamda kullanılmıştır.

7 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 7  c) Doğadan Doğaya Aktarma  Uçağın kanadı -» Doğaya (kuşa) ait olan "kanat" sözcüğü uçağa aktarılmıştır. Aktarmada somut anlam korunduğu için yan anlam söz konusudur.  Rüzgâr uluyor "Ulumak" köpek, kurt, çakal vb. varlıklara özgüdür. Rüzgâra aktarılarak söz konusu varlıkların özelliği rüzgâra verilmiş, sözcüğe gerçek anlamı dışında anlam yüklenmiştir. Bu nedenle sözcük mecaz anlamda kullanılmıştır.

8 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 8  d) Somutlama  Soyut kavramların somut kavramlar yardımıyla anlatılmasıdır.  Çocuk, kurcalaya kurcalaya radyoyu bozdu. (Somut)  Adamcağızı fena bozdunuz. (Soyut bir durumu somutlaştırma)  "Küçük düşürmek" soyut durumu, temel anlamı somut olan "bozmak" sözcüğü ile anlatıla­rak somutlaştırma yapılmış. Sözcüğe gerçek anlamı dışında anlam yüklenmiştir. Bu nedenle söz­cük mecaz anlam kazanmıştır

9 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 9  e) Duyular Arasında Aktarma  Herhangi bir duyuya ilişkin kavramın bir başka duyuya aktarılmasıdır. Soğuk bakış, sıcak karşılama, çiğ renk...  "Soğuk" ve "sıcak" sözcükleri dokunma duyusuyla ilgilidir. Örneklerde görme duyusuyla ilgili olarak kullanılmışlardır. "Çiğ" sözcüğü ise tatma duyusuyla ilgili olup görme duyusuyla ilişkilendirilmiştir. Altı çizili sözcüklere gerçek anlamları dışında anlam yüklendiği için sözcükler mecaz anlam kazanmıştır.

10 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 10  2. AD AKTARMASI  Bir sözcüğün, benzetme amacı güdülmeden, başka bir anlam ilgisiyle (parça-bütün, yer-yaşayan, sebep-sonuç...) başka bir sözcük yerine kullanılmasıdır.  Dudaklar hep aynı ezgiyi söylüyor. (parça-bütün)  Uçaklar gökten ölüm yağdırıyordu. (sonuç-sebep)  Aydın, incir festivali için hazırlık yapıyor. (yer-insan)  Karacaoğlan'da coşkun bir lirizm var. (yazar - yapıt)

11 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi TERİM ANLAMI 11  Sözcüğün bir bilim, sanat ya da meslek dalıyla ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan an­lamıdır.  Enlem, boylam- coğrafyanazım, nesir- edebiyat  Belirteç, bağlaç- dil bilgisi

12 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi DOLAYLAMA 12  Bir sözcükle anlatılabilecek bir kavram ya da varlığı, daha etkili ve güzel bir anlatımla bir­den çok sözcükle anlatmaya "dolaylama" denir.  "Aslan" yerine "ormanlar kralı", "pamuk" yerine "beyaz altın", "kömür" yerine "kara el­mas" ifadeleri kullanılarak dolaylamaya başvurulmuştur.

13 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi SÖZCÜKLER ARASINDAKİ ANLAM İLİŞKİLERİ 13 1. Anlamdaş Sözcükler  Yazılışları ayrı, anlamları aynı olan sözcüklerdir,  Cümle - tümce  İmkân - olanak  Yaşlı adamın elleri titriyordu. (ihtiyar)  Anlamdaş sözcüklerin bir arada kullanılması anlatım bozukluğuna neden olur.

14 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 14 2. Yakın Anlamlı Sözcükler  Anlamları birbirine yakın olan ancak birbirinin yerini tam olarak tutmayan sözcüklerdir  Darılmak – gücenmek  Dost - arkadaş, yalan - yanlış  O yıl okulu yeni bitirmiştim. 1987 tarihinde okulu yeni bitirmiştim.  Yıl ve tarih sözcükleri yakın anlamlıdır.

15 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 15 3. Karşıt(zıt) Anlamlı Sözcükler  Anlamca birbirinin tamamen karşıtı olan sözcüklerdir.  Yaşlı - genç, doğru - yanlış, güzel - çirkingibi.  Bizi yukarı çağırıp kendileri aşağı indi. Altı çizili sözcükler birbirinin karşıtıdır.  Bir sözcüğün olumsuzu onun zıt anlamlısı değildir. (gelmek-gelmemek)  Tatlı sohbet – Acı biber ( ilki mecaz, ikincisi gerçek anlamda. Karşıt değil.)

16 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 16 4. Sesteş ( Eş Sesli) Sözcükler  Yazılışları aynı, anlamlan farklı olan sözcüklerdir.  Bu ara onunla hiç görüşmedik, onu bir de sen ara.  Bu yıl ekinler erken olgunlaştı. Onun sert hareketlerinden yıldım.  Altı çizili sözcüklerde sesteşlik ilgisi vardır.  Hala (babanın kız kardeşi), hâlâ (henüz) ; güven duygusu / Bana güven.  İlki düzeltme işareti, ikincisi anlam ilgisi nedeniyle sesteş değildir.

17 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi SÖZCÜKLERİN ANLAM ÖZELLİKLERİ 17  1. Somut ve Soyut Anlamlı Sözcükler  Duyu organlarından biri ya da birkaçı ile algılanabilen nesneleri karşılayan sözcükler somut anlamlıdır. Hava, ses, rüzgâr, bulut gibi nesneler duyu organlarımızla algılanabildiği için bu nes­neleri karşılayan sözcükler somut anlamlıdır.  Doğada maddesel olarak var olmayan, duyu organlarımız yardımıyla algılayamadığımız; ancak akıl yoluyla varlığını kabul ettiğimiz şeyleri karşılayan sözcükler soyut anlamlıdır. Aşk, zekâ, sevgi, düşünce gibi sözcükler duyu organlarıyla algılanamadığı için soyuttur

18 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 18  2.Nicel ve Nitel Anlamlı Sözcükler  Varlıkların sayılabilen, ölçülebilen, ölçülendirilebilen, azalıp artabilen durumunu bildiren sözcüklere nicel anlamlı sözcükler denir. İri elma, büyük kalabalık...  Bir kavramın sayılamayan, ölçülemeyen özelliklerini, nasıl olduğunu bildiren sözcüklere nitel anlamlı sözcükler denir. Kötü sözler, güzel evler...  Büyük bir eve taşınmak istiyoruz. (nicel)  Büyük insanlar sayesinde ülkemiz huzura kavuştu. (nitel)

19 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 19  3. Genel ve Özel Anlamlı Sözcükler  Aralarındaki ortak özelliklere göre, daha çok varlığı kapsayan, aynı varlıkları, kavramlarıtoplu olarak düşündüren sözcüklere genel; anlamlan sınırlı olan, kavramlar, varlıklar tek tek düşündüren sözcüklere özel anlamlı sözcükler denir.  "Kitap en iyi arkadaştır." cümlesindeki "kitap" genel anlamda kullanılmıştır. "Bu kitabı sen de oku." cümlesinde ise "kitap" Özel anlamda kullanılmıştır, "varlık, canlı, bitki, çiçek, gül" sıralaması genelden özele; tersi ise özelden geneledir.

20 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi YARGILI-YARGISIZ SÖZLER 20  İKİLEMELER  Sözcüklerin anlatım gücünü artırmak için aralarında anlam ve ses bağı bulunan ya da aynı görevde kullanılan iki sözcüğün oluşturduğu söz öbeğidir.  Az çok biz de anlarız bu işlerden  Pat küt sesler geliyordu içeriden  "Az çok" anlam bakımından "pat küt" de ses bakımından birbirine yakın sözcüklerdir.

21 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 21  İkilemeler anlamsal kuruluş yönüyle bazı özellikler taşır:  Yakın anlamlı sözcüklerle kurulabilir. Yalan yanlış konuşuyor. Eş dost arayıp sormaz oldu.  Karşıt anlamlı sözcüklerle kurulabilir. Er geç, dediğime gelecekler.  Biri anlamlı biri anlamsız sözcüklerle kurulabilir. Eğri büğrü kesmiş kumaşı.

22 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 22  Her ikisi de anlamsız sözcüklerle kurulabilir. Abur cubur şeyler yeme  Yansıma sözcüklerle kurulabilir. Yansıma sözcükler doğa taklidi seslerden oluşur. Ateş çıtır çıtır yanıyor. Çocuklar horul horul uyuyor.  Sözcük tekrarı ile kurulabilir.  Demet demet çiçek toplamış.

23 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 23  Sözcüklerin bazı ekleri alarak tekrarlanmasıyla kurulabilir. Art arda yıkımlar yaşadı adamcağız. Onunla bire bir halledin sorunlarınızı. Yerli yersiz konuşmamak lazım.  UYARI:  İkilemeler her zaman ayrı yazılır, ikilemelerin arasına herhangi bir noktalama işareti konmaz. İkilemeler anlamı kuvvetlendirir, varlığa veya harekete çokluk, süreklilik, beraberlik, yaklaşıklık anlamı kazandırır.

24 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 24  2. DEYİMLER  Bir kavramı, bir durumu, ya çekici bir anlatımla ya da özel bir yapı içinde belirten, çoğunun gerçek anlamlarından ayrı bir anlamı bulunan, kalıplaşmış sözlere deyim denir.  çantada keklik, çoğu gitti azı kaldı, çizmeyi aşmak, göz göre göre...

25 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 25  Deyimlerin genel özellikleri:  En az iki sözcükten oluşur.  Kalıplaşmış sözlerdir; yani sözcüklerin yerleri değiştirilemez.  Mantık sınırlarını zorlayan ifadelerdir.  Genel doğrular değildir.  Anonimdir.  Atasözleri gibi, öğüt vermez, yol göstermez. Kavram karşılar.

26 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 26  Deyimlerin Anlam ve Biçim Özellikleri:  Deyimler uyaklı olabilir, birden fazla yargı bildirebilir. Anca beraber, kanca beraber.  Deyimler öykü biçiminde olabilir. Deveye: "Boynun eğri." demişler; "Nerem doğru ki!" demiş.  Deyimler bir olaya dayanabilir. Yorgan gitti, kavga bitti.

27 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 27  Deyimler eksiltili cümle - yüklemi söylenmemiş cümle - biçiminde olabilir. Göz göre göre...  Deyimler kişiye göre çekimlenebilir. Eteklerim tutuştu, eteklerin tutuştu, etekleri tutuştu...  Deyimler genellikle - mak / - mek ekini alır. Gözden düşmek, kulak kesilmek, ayaklarına kara sular inmek...

28 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 28  Deyimler tamlama biçiminde olabilir.  Kafa dengi, kuyruk acısı...  Deyimler gerçek anlamlı da olabilir.  Para ile değil sıra ile, çoğu gitti azı kaldı...

29 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 29  3. ATASÖZLERİ  Atalarımızın, deneyimlere dayanan yargılarını genel kural, bilgece düşünce veya öğüt ola­rak kurallaştıran ve kalıplaşmış biçimleri bulunan, genel kabul gören özlü sözlerdir.  Atasözleri bir deneyim ürünü oldukları, yargı ve öğüt içerdikleri için deyimlerden ayrılır. Atasözlerinin bildirdiği yargı genel kural niteliği taşıdığı halde, deyimlerdeki ifade o anki durumla ilgilidir. Atasözlerinin belli başlı özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

30 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 30  Bazı atasözleri gerçek anlamlıdır. Öfkeyle kalkan zararla oturur  Bazılarında yargı hem gerçek hem de mecaz anlamı düşündürür. Ağaç yaşken eğilir.  Bazılarının anlamı birbirine yakındır. Can çıkmayınca huy çıkmaz. Huy canın altındadır.  Bazılarının yargısı birbirinin karşıtıdır. İyilik eden iyilik bulur. İyiliğe iyilik olsaydı koca öküze bıçak olmazdı.

31 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 31  UYARI:  Özdeyişler söyleyeni bilinen özlü sözlerdir. Bu yönüyle atasözlerinden ayrılır. Evliliğe kutsallık veren aşktır. (Tolstoy)Atasözlerinin söyleyeni belli değildir. Deyimler gibi atasözleri de anonimdir.

32 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 32  4. ÖZGÜN SÖZLER  Çoğunlukla şair ve yazarların kullandığı, sanatlı söyleyişler içeren sözlerdir. Özdeyişlerden farkı onlar gibi başlı başına öğüt verici, yol gösterici bir yargı içermemeleridir.  Sait Faik üslubunun düğmelerini iliklemez.  Bu cümlede "Sait Faik'in sözcük ve cümleleri dağınık ve savruk kullandığı" özgün bir sözle ifade edilmiştir.

33 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi KONU TESTİ

34 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi

35

36

37

38

39

40

41

42

43

44

45

46

47 47

48 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 48

49 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi 49

50 Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi

51

52 52


"Adnan Menderes Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi SÖZCÜĞÜN VE SÖZÜN ANLAMI  Tek başına anlamı olan, belli bir anlamı olmasa da cümle içinde anlam kazanan." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları