Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

EĞİTİM SİSTEMİMİZDE KAYNAŞTIRMA (ENTEGRASYON) Tuncay ERDOĞAN iletişim:

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "EĞİTİM SİSTEMİMİZDE KAYNAŞTIRMA (ENTEGRASYON) Tuncay ERDOĞAN iletişim:"— Sunum transkripti:

1

2 EĞİTİM SİSTEMİMİZDE KAYNAŞTIRMA (ENTEGRASYON) Tuncay ERDOĞAN iletişim: terdogan14@hotmail.com terdogan14@hotmail.com

3 İÇİNDEKİLER ÜLKEMİZDE KAYNAŞTIRMA UYGULAMALARI İLGİLİ MEVZUAT DIŞ ÜLKELERDE KAYNAŞTIRMA TANIM- KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİ Kaynaştırma Eğitimi İle İlgili Açıklama Kaynaştırma Eğitiminde Başarı Sağlanamaması Durumunda Ne yapılabilir? Çeşitli Engel Grupları İçin Kaynaştırma Eğitimi ile İlgili Bazı Bilgiler a)Zihinsel Engelliler b)Görme Engelliler c)Ortopedik Engelliler d)İşitme ve Konuşma Engelliler KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİNDE ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ Öğretimde Kullanılmasına Dikkat Edilmesi Gereken İlkeler Basitten Karmaşığa İlkesi Somuttan Soyuta İlkesi Bilinenden Bilinmeye İlkesi Düzenlenen Bir Kaynaştırma Programında Engelli Bireyler İçin Şunlar Amaçlanmaktadır Düzenlenen Bir Kaynaştırma Programında Normal Çocuklar İçin Şunlar Amaçlanmaktadır KAYNAŞTIRMADA ÖĞRETMENİN ETKİSİ SONUÇ

4 20. Yüzyılın yarılarına kadar özel eğitimin engelliler için ayrıştırılmış özel eğitim ortamlarında verilmesi gerektiğine inanılmıştır. Bu dönemlerde bir çocuğun özel yardıma gereksinim duyması demek, bu çocuğun normal okul programından ayrı kurumlarda eğitim alınması anlamına gelmiştir. Ülkemizde Kaynaştırma Uygulamaları

5 Zaman içinde bu eğitim ortamlarının olumsuz yönlerinin görülmeye başlanması, insan hakları, demokrasi alanında yaşanan gelişmeler ve eşitlik düşünceleri, ayrıştırılmış özel eğitimden, özel gereksinimli bireyin normal eğitim sınıflarında akranlarıyla birlikte eğitim alması temeline dayanan kaynaştırma eğitimine doğru bir geçişin başlamasına neden olmuştur. Ülkemizde Kaynaştırma Uygulamaları

6 Bu gelişmeler ışığında bir çok ülke kaynaştırma eğitiminin yasal mevzuatını oluşturmuş ve kaynaştırma eğitimini uygulamaya başlamıştır. Ülkemizde Kaynaştırma Uygulamaları

7 Kaynaştırmanın yaygınlaşmasıyla sınıf öğretmenlerinin rolleri sorgulanmaya başlanmış, yeni öğretim yöntemlerinin ve tekniklerinin gelişmesi, öğretmenlerin yeni roller üstlenmeleri ile kaynaştırma uygulamalarının başarısının arttırılabileceği belirlenmiştir. Ülkemizde Kaynaştırma Uygulamaları

8 Ülkemizde 1985’li yıllarda uygulanmaya başlanılan kaynaştırma çalışmalarına bakıldığında yasal düzenlemelerin yeterliğine karşın kurumların, programı yürütecek öğretmenlerin nitelik ve nicelik olarak sınırlılığının ve destek hizmetlerin olmayışı dikkati çekmektedir. Ülkemizde Kaynaştırma Uygulamaları

9 Özel eğitim gerektiren öğrencilerin normal akranlarıyla aynı sınıfta ve aynı okulda eğitim görmelerini sağlamaya yönelik çalışmalara öncelik verilmektedir. Bu noktadan hareketle, durumu uygun olan öğrenciler normal sınıflarda kaynaştırma uygulamalarına alınmaktadır. Durumu normal akranlarıyla aynı sınıfta öğrenim görmeye uygun olmayan öğrenciler için normal okulların bünyesinde özel eğitim sınıfları açılmaktadır. Ülkemizde Kaynaştırma Uygulamaları

10 Kaynaştırma uygulamalarına devam eden öğrencilerin bireysel özellikleri dikkate alınarak mevcut ilköğretim programı uygulanmaktadır. Sadece, zihinsel öğrenme yetersizliği olan öğrenciler için, özellikleri dikkate alınarak hazırlanmış olan ayrı ilköğretim programı uygulanmaktadır. Ülkemizde Kaynaştırma Uygulamaları

11 Ülkemizde 1985-86 yılından beri uygulanmakta olan kaynaştırma uygulamalarına ilişkin mevcut durumu ve sorunları saptamak amacıyla Türkiye genelinde Prof. Dr. Gönül Akçamete Araş.Gör. Arzu Kış, Araş.Gör. Hasan Gürgür tarafından bir tarama çalışması yapılmıştır. Bu tarama çalışmasında 2566 kişiden veri toplanmış olup bu kişilerin 907’ si sınıf öğretmeni, 519’u okul yöneticisi ve 1140’ ı ise engelli çocukları normal sınıflara devam eden anne babalardır. Veriler, kaynaştırma uygulamaları, problemler ve ileride yapılması gerekenlerle ilgili sorulardan oluşan “Kaynaştırma Uygulamalarına İlişkin Durum Saptama Anketi” aracılığı ile toplanmıştır. Ülkemizde Kaynaştırma Uygulamaları

12 Verilerin analizi sonucunda, Türkiye’de kaynaştırmaya ilişkin birçok problemin olduğu; öğretmenler, anne-babalar ve okul yöneticilerinin kaynaştırma uygulamalarına ilişkin bilgi ve becerileri ile okulların sınıf büyüklüğü, öğretim materyalleri ve destek servislerinin sınırlı olduğu görülmüştür. Ayrıca, sınıf öğretmenlerinin engelli çocuklara öğretim yapmak ve sınıfta bu çocukları desteklemek konusunda yeterli eğitim almadıkları bildirilmiştir. Ülkemizde Kaynaştırma Uygulamaları

13 2005-2006 Öğretim Yılı Kaynaştırma Eğitimindeki Okul ve Öğrenci Sayıları

14 İLGİLİ MEVZUAT 1-KAYNAŞTIRMA UYGULAMALARI GENELGE NO:2004/7 2-ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ 3-ÖZEL EĞİTİM HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME 6 Haziran 1997

15 Dış Ülkelerde Kaynaştırma: Engelli çocukları, normal eğitim programlarına dahil etme düşüncesi ve deneyimi yeni ortaya çıkmış bir görüş değildir. Birch ve Stevens yaklaşık 20 yıl önce, engelli çocukların normal sınıflarda eğitilmeleri gereğini savunmuş ve uygulamışlardır. Son yıllarda Avrupa ve Amerika'da özürlü çocukların birarada eğitilmeleri konusu dikkati çekmektedir. Özellikle Fransa, İngiltere, Amerika'da son zamanlarda mümkün olduğu kadar bu çocukların birarada eğitilmeleri kanunlaştırılmıştır.

16 1-Tanım Kaynaştırma Eğitimi Çeşitli engelleri(zihinsel, işitme, görme, ortopetik v.b. ) nedeniyle normal eğitim programlarından yararlanamayan öğrencilere yönelik olarak normal programların bireyselleştirilerek uygulanmasına kaynaştırma eğitimi denilmektedir.

17 Kaynaştırma Eğitimi Özel eğitim gerektiren bireylerin, yetersizliği olmayan akranları ile birlikte eğitim ve öğretimlerini resmi ve özel okul öncesi, ilköğretim, orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarında sürdürmeleri esasına dayanan, destek eğitim hizmetlerinin sağlandığı özel eğitim uygulamalarıdır. (Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği) 1-Tanım

18 2-Kaynaştırma Eğitimi İle İlgili Açıklama: Rehberlik ve Araştırma Merkezi tanılama ekibi tarafından yürütülen genel tarama çalışmaları sonucu veya Rehberlik ve Araştırma Merkezinde incelenen, tanılanan çeşitli engel nedenlerinden birinin belirlenen vakanın, Rehberlik ve Araştırma Merkezi eğitsel, tanılama, izleme ve değerlendirme ekibince kaynaştırmaya alınması yöneltme raporu ile tespit edilir. Özel eğitim hizmetleri kurulunca yerleştirileceği okul kararı verilir. Engelli öğrencilerin, toplum dışına itilmemesi, toplumla birlikte yaşaması, bütün eğitim imkanlarından sonuna kadar faydalandırılmalarına bağlıdır. Okulda bu öğrencilerin, kapasite ve yetenekleri oranında sosyal faaliyetlere katılmaları ve söz konusu faaliyetlere ilişkin becerileri kazanmaya çalışmaları sağlanmalıdır.

19 3-Kaynaştırma Eğitiminde Başarı Sağlanamaması Durumunda Ne yapılabilir? Alınan her türlü özel eğitim tedbirine rağmen, kaynaştırma uygulamasına devam eden özel eğitim gerektiren öğrencilerin 6., 7. ve 8. sınıf programına uyum sağlayamamaları halinde rehberlik ve araştırma merkezinin önerileri doğrultusunda; a)Söz konusu sınıflarda okuyan öğrenciler için özel eğitim desteğinin sağlanarak eğitimlerinin sürdürülmesi. b)Kültür derslerinde özel eğitim sınıfına, diğer derslerde(beden eğitimi, müzik, resim gibi) bulunduğu sınıfta devam etmesi c) Özel eğitim sınıfına geçirilmesi şeklinde tedbirler alınacaktır.

20 4-Çeşitli Engel Grupları İçin Kaynaştırma Eğitimi ile İlgili Bazı Bilgiler a)Zihinsel Engelliler Okulda bu öğrencilerin, kapasite ve yetenekleri oranında sosyal faaliyetlere katılmaları ve söz konusu faaliyetlere ilişkin becerileri kazanmaya çalışmaları sağlanmalıdır. İlköğretim programını kaynaştırma uygulamasıyla tamamlayan zihinsel öğrenme yetersizliği olan bireyler “Mesleki Eğitim Merkezine” giderek eğitimlerine devam etmeleri yararlı olacaktır.

21 4-Çeşitli Engel Grupları İçin Kaynaştırma Eğitimi ile İlgili Bazı Bilgiler b)Görme Engelliler Bu öğrenciler sınıfa kolay girebilecekleri bir yere oturtulacaktır. Yazılı yoklamalarda soru ve cevaplarını kabartma yazı ile yazmalarına ve yazma hızları görenlere göre daha yavaş olacağından, bu öğrencilerin yazılı yoklamalarda biraz daha fazla zaman kullanmalarına müsaade edilecek, kabartma olarak verilen cevaplar imtihandan sonra öğretmenin öğrenciye okutması ile değerlendirilecektir. Bu öğrenciler cevabı karmaşık çizimlere veya şekillere dayanan sorulardan, çizimsiz olarak sonuçlandırılması mümkün olmayan konulardan sorumlu tutulmayacaktır. Yazılı yoklamalarda daktilo, bilgisayar gibi cihazlardan yararlanılabilir.

22 4-Çeşitli Engel Grupları İçin Kaynaştırma Eğitimi ile İlgili Bazı Bilgiler c)Ortopedik Engelliler Ortopedik yetersizliği olan öğrencilerden yazmada güçlük çektiği belirlenenler sözlü olarak değerlendirileceklerdir.

23 4-Çeşitli Engel Grupları İçin Kaynaştırma Eğitimi ile İlgili Bazı Bilgiler d)İşitme ve Konuşma Engelliler İşitme engelli çocuklar için en uygun oturma yeri sağlanacak, öğretmene en yakın bulunan ve onu en iyi bir şekilde görebileceği bir yere oturtulacaktır. Sınıfta ders esnasında çocuğun dudaktan anlayabilmesi için, öğretmenin dudak hareketleriyle konuşmasına ve konuların kavranmasında diğer duyulardan da faydalanmasına dikkat edilecektir. İşitme engelli çocuklar sınıftaki faaliyetleri ya gözle ya da çok düşük seviyede mecburi bir dinleme ile izlemeye çalışacaklarından diğer öğrencilerden daha çok yorulurlar. Bu husus derslerde mutlaka göz önünde tutulacaktır. İşitme yetersizliği olan öğrenciler; ilköğretim ve ortaöğretimde, istekleri doğrultusunda müzik ve yabancı dil dersleri programlarının bazı konularından veya tamamından muaf tutulacaktır. Dil konuşma güçlüğü olan öğrencilerin değerlendirilmesinde yazılı sınavlar, ödevler ve projeler dikkate alınacaktır.

24 KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİNDE ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ Kaynaştırma Programına alınmış öğrencilere eğitim, öğretim verirken kullanılan öğretim yöntemlerine dikkat edilmesi gerekir. Öğrencilere daha önceden deneyim sahibi olmadıkları bilgileri öğretirken bu bilgileri basamaklandırarak aşamalı bir biçimde öğretmek yararlı olacaktır.

25 Öğretimde Kullanılmasına Dikkat Edilmesi Gereken İlkeler: Basitten Karmaşığa İlkesi: Önce daha basit düzeydeki bilgi becerilerin kazandırılarak daha sonra karmaşık bilgi ve becerilere geçilmesi. Örneğin: Matematik öğretiminde önce tek basamaklı sayılarla işlem yapmaya başlayıp, daha sonra çok basamaklı sayılarla işlem yapma. Somuttan Soyuta İlkesi: Öncelikle somut kavramların öğretilerek daha sonra soyut kavramların öğretilmesi. Soyut işlemler devresi soyut düşünebilme becerisi ilköğretim çağının 1. kademesinin son sınıflarında başladığı için ve kavramların somuttan soyuta giden biçimde öğretilmesi gerekmektedir. Bilinenden Bilinmeye İlkesi: Öncelikli olarak bilinen şeylerden başlayıp daha sonra çocukların bilmedikleri bilgileri öğretmek.

26 Düzenlenen Bir Kaynaştırma Programında Engelli Bireyler İçin Şunlar Amaçlanmaktadır: a) Özürlü çocukların okul düzenini tanımaları, b) Uyum sağlamaları, c) Okuldaki uygun davranış biçimlerini görmeleri, d) Normal çocuklarla nasıl iletişim kurabileceklerini öğrenmeleri,

27 Düzenlenen Bir Kaynaştırma Programında Normal çocuklar için şunlar amaçlanmaktadır: a) Dil ve diğer davranışlar için iyi model olmaları, b) İstenilen davranışları pekiştirmeleri, c) Dil gelişimini hızlandırıcı teknikleri öğrenip, eğitici rolünü üstlenmeleri, d) Etkinliklerde eşitlik davranışı içinde karşılıklı doyum sağlamaları. Erken yaşlarda yerleşen bu tutumlar, her iki gruptaki çocuklar için de ileri ki yıllara toplumsal bir yatırım olmaktadır.

28 Kaynaştırmada Öğretmenin Etkisi: Kaynaştırmada uygun bir programın hazırlanmasının yanı sıra, eğitimcinin de bu programı uygulayabilmesi, programı desteklemesi önemlidir. Diğer önemli bir nokta da, normal ve özel eğitim öğretmenlerinin işbirliği içinde olmaları, normal ve özürlü çocukları bir arada eğitebilecek, aralarındaki ilişkiyi artırabilecek uygun programlar düzenlemeleridir. Bu programların uygulanmasında görev alan öğretmen devamlı olarak, gruptaki her çocuğun dikkatini kontrol etmeli, ifadelerini basitten karmaşığa doğru düzenlemelidir.

29 Kaynaştırmada Öğretmenin Etkisi: Normal sınıf öğretmenleri özürlü çocuğa sorular sorarak hem çocuğun dikkatinin konu üzerine çekilmesine, hem de çocuğun konuya katılmasına yardımcı olmalıdır. Böylece grupta çocuğun soru sorma ihtiyacı teşvik edilmiş, yaşıtlarının konuşmasına dikkati çekilmiş olacaktır. Doğal konuşma ortamı içinde, çocukların soru sorma, düşüncesini söylemede öğretmen desteğine gereksinimleri vardır. Öğretmenler, tüm gözlerin konuşmacı üzerinde odaklanmasını ve grup tartışmalarında dikkatlerin konuşmacı üzerinde toplanmasını sağlayabilirler. Bu da çocuklara tartışmada konuşmacı değişikliğinin algılanmasında yardımcı olacaktır.

30 Kaynaştırmada Öğretmenin Etkisi: Tüm çocuklar sınıf öğretmenlerini model alarak geniş gruplara katılmayı öğrenirler. Böyle bir ortamda engelli çocuğun da olması, iletişime ait becerileri kazanmasında büyük yarar sağlayacaktır.

31 Kaynaştırmada Öğretmenin Etkisi: Duffield (1980)’ e göre eğitimci grupta engelli çocukların etkileşimde yeterli bir duruma gelebilmeleri için aşağıdaki belirtilen noktalara dikkat etmelidir: 1-Engelli çocuğun çevreden kendisine yöneltilen uyarıcıları algılaması ve bunlara uygun tepkiler vermesini sağlamalıdır. Örneğin: İsmi söylendiğinde çağıran kişiye bakma veya ne istediğini sorma gibi 2-Çocuklar istek ve ihtiyaçlarının karşılanması için iletişimi başlatabilmelidirler. Bu becerilerin kazanılması için eğitimci ve diğer yetişkinler çocuğa model olmalıdır. Örneğin: Çocuk süt istiyorken sütü gösterdiğinde eğitimci “süt içmek istiyorsun” diyerek çocuğa yardımcı olur. 3-Engelli bireyler grupta bazı olayları anlayamaz ve açıklamaya ihtiyaç duyabilirler. Ancak bunu ifade edemezler. Bu durumda eğitimci sorular yönelterek söylenenlerin anlaşılıp anlaşılmadığından emin olmalıdır. 4-Engelli çocuklar normal gelişim gösteren yaşıtları gibi sosyal etkileşim sırasındaki davranışları ve tutumları yetişkinlerin küçük müdahaleleri ile kazanamazlar. Bazı özel teknikler burada da kullanılabilir.

32 Kaynaştırmada Öğretmenin Etkisi: Sınıfta özürlü öğrenci varsa, bu öğrencinin sınıfta bulunmadığı zamanda öğretmen, öğrencilerin engelli öğrenciye gülmemelerini, alay etmemelerini veya korkup çekinerek uzak durmamalarını, arkadaşlarının da onlar gibi özelliklere sahip olduğunu ancak sınıfta nasıl herkesin birbirinden farklı fiziksel ve davranışsal özellikleri varsa arkadaşlarının da kendine özgü farklılığı olduğunu ama onların desteğiyle; olumsuz özelliklerin azalıp çektiği güçlüğü daha kolay yenebileceğini ve iyi bir arkadaş ve öğrenci olacağını sınıfa anlatmalıdır. Öğretmen özürlü çocuğu özrüyle olduğu gibi kabul eder, sakin davranırsa sınıftaki öğrencilere örnek olur.

33 Engelli çocukların normal gelişim gösteren çocuklardan soyutlanması duygusal ve sosyal gelişimlerini olumsuz yönde etkilediği kadar dil ve zihin kapasitelerinin gelişimi açısından da çok önemli fırsatlardan yoksun kalmalarına neden olmaktadır. SONUÇ

34 Kaynaştırma eğitimi hem normal hem de özürlü çocuklar için önemli bir fırsatın başlangıcıdır. İnsan hakları da bunu öngörmektedir. Bu nedenle özürlü çocuklar ile normal gelişim gösteren çocukların sistematik bir entegrasyon uygulaması içinde mutlaka daha fazla birarada olmaları desteklenmelidir. Ancak bu birliktelikte, çocukların fiziksel olarak birarada bulunmalarının yanısıra, duygusal olarak da birbirlerinin varlığını kabul etmeleri önemlidir.

35 SONUÇ Kaynaştırma eğitimi, duygusal, akademik ve fiziksel düzeyde, her iki grup için bir bütünlük oluştuğu anda, amacına ulaşmış demektir. Eğitimde kaynaştırma hem araç, hem de amaçtır.

36 Kaynaştırma her düzeyde, okulöncesinden başlayarak daha ileri yaşlarda da yapılabilir. Kaynaştırma eğitiminin esasları, her düzeyde aynı temel prensiplere dayanmaktadır. Temel becerilerin kazanılması açısından okulöncesi dönemdeki entegrasyonun önemi büyüktür. Çünkü bu dönemdeki kazançlar, daha sonra gelişecek beceriler için temel oluşturmaktadır. Okulöncesi eğitiminde amaç, çocukların gelişim özelliklerini yetenek ve bireysel farklılıklarını göz önünde bulundurarak, onların dil, zihin, motor, sosyal ve duygusal beceri gelişimlerini desteklemektir. SONUÇ

37 Normal gelişim gösteren çocuklar için olduğu kadar özürlü çocuklarında yeteneklerini geliştirmeleri, çevreleriyle uyumlu olabilmeleri olumlu sosyal iletişim kurabilmeleri okulöncesi dönemden itibaren desteklenmelidir. Çocuğun küçük bir grupta kabul görmesi, olumlu benlik gelişimine neden olacak ve topluma uyum göstermesi için atılan ilk temel adım olacaktır.

38 Özürlü çocuk, iyi organize edilmiş planlı bir entegre eğitim programına alınacak olursa,farklı gelişimsel özellikleri olan normal çocukları model alma, gözleme fırsatından yararlanabilecektir. Bu durum, özürlü çocuğun gelişimsel ve sosyal davranışları bakımından ilerleme kaydetmesinde etkili bir koşuldur. Bütün bu düşünceler ve yapılan bilimsel araştırmalar kaynaştırma eğitimine duyulan gereksinimi bir kez daha vurgulamaktadır. SONUÇ

39 Eğitsel değerlendirme ve tanılama MADDE 7 – (1) Eğitsel değerlendirme ve tanılama sürecinde, eğitsel amaçla bireyin tüm gelişim alanındaki özellikleri ve akademik disiplin alanlarındaki yeterlilikleri ile eğitim ihtiyaçları belirlenerek en az sınırlandırılmış eğitim ortamına ve özel eğitim hizmetine karar verilir. (2) Bireyin eğitsel değerlendirme ve tanılaması rehberlik ve araştırma merkezinde oluşturulan özel eğitim değerlendirme kurulu tarafından nesnel, standart testler ve bireyin özelliklerine uygun ölçme araçlarıyla yapılır. Tanılamada bireyin; tıbbî değerlendirme raporu ile zihinsel, fiziksel, ruhsal, sosyal gelişim öyküsü, tüm gelişim alanlarındaki özellikleri, akademik disiplin alanlarındaki yeterlilikleri, eğitim performansı, ihtiyaçları, eğitim hizmetlerinden yararlanma süresi ve bireysel gelişim raporu dikkate alınır. (3) Eğitsel değerlendirme ve tanılama; eğitimin her tür ve kademesindeki geçişler ile bireylerin eğitim performansı ve eğitim ihtiyaçları dikkate alınarak veli ya da okulun/kurumun isteği üzerine gerektiğinde tekrarlanır. (4) Eğitsel değerlendirme ve tanılama sonucunda özel eğitime ihtiyacı olduğu belirlenen bireyler için Özel Eğitim Değerlendirme Kurul Raporu hazırlanır. Bu rapor, özel eğitim kurumlarından eğitim ve destek eğitim hizmeti alan öğrenciler için her yıl yenilenir. (5) Millî eğitim müdürlükleri, örgün ve yaygın eğitim kurumları, sağlık kuruluşları, üniversiteler, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna bağlı birimler ve yerel yönetim birimleri özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitsel değerlendirme ve tanılanması amacıyla RAM'a yönlendirilmesinde sorumluluğu paylaşırlar.

40 MADDE 9 Eğitsel değerlendirme ve tanılama için gerekli belgeler a) Bireyin, velisinin ya da okul/kurum yönetiminin yazılı başvurusu. b) Okula/kuruma kayıtlı öğrenciler için bireysel gelişim raporu. c) Herhangi bir okula/kuruma kayıtlı olmayan bireyler için başvurduğu RAM'ın sorumluluk bölgesi içinde ikamet ettiğini gösteren belge. ç) Gerektiğinde tıbbî tanılaması ile ilgili sağlık kurulu raporu.

41 KATILIMINIZ VE KATKILARINIZDAN DOLAYI TEŞEKKÜRLER Tuncay ERDOĞAN


"EĞİTİM SİSTEMİMİZDE KAYNAŞTIRMA (ENTEGRASYON) Tuncay ERDOĞAN iletişim:" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları