Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Bilimsel araştırma yöntemleri.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Bilimsel araştırma yöntemleri."— Sunum transkripti:

1 bilimsel araştırma yöntemleri

2 BİLGİNİN NE OLDUĞU VE ÇEŞİTLERİ
Bilgi: Öznenin amaçlı yönelimi sonucunda, özne ile nesne arasında kurulan ilişkinin ürünü olan şeydir. Bilgi: İnsanın çevresiyle kurduğu ilişkinin sonucudur. KAYNAKLAR 6 çeşit bilgiden söz eder: Gündelik Bilgi Dinsel Bilgi Teknik Bilgi Sanatsal Bilgi Bilimsel Bilgi Felsefî Bilgi

3 Bilimsel bilgi ve özellikleri
Bilimsel bilgi; “Test edilerek doğrulanmış genellemeler” olarak tanımlanır. Bilimsel bilginin mahiyeti doğa bilimleri ve sosyal bilimlerde bazı farklılıklar gösterir; Doğa bilimlerindeki genellemeler daha gerçekçi ve kalıcı iken sosyal bilimlerdeki bazı genellemeler zamanla şartların değişmesi, birtakım yapısal değişmeler nedeniyle geçerliliklerini kaybedebilirler. Sosyal bilimlerde genellemelerin hangi koşullarda geçerli olduğu mutlaka belirtilmelidir.

4 BİLİMİN NE OLDUĞU VE AMACI
Bilim: Görgül ve nesnel bir konusu olan, aralarında mantıksal ve olgusal ilişkilerin bulunduğu düzenli, sistemli bilgiler bütünüdür. Latince “science” Grekçe “loji” sözcükleri “bilim” karşılığında kullanılsa bile, bazı istisnaları olduğunu savunan bilim insanları da mevcuttur. Mesela; gökteki yıldızlar, ay ve güneşin hareketlerine bakarak ileriye yönelik oluşumlara işaret eden “astroloji” (falbilim) ile doğaüstü varlık alanına ilişkin çalışmaları konu edinen “teoloji” nin (tanrıbilim) bilim olmadığına işret eden görüşler vardır.

5 BİLİMİN NE OLDUĞU VE AMACI
İnsanlık tarihi kadar eski olan bilim, başlangıçtan beri iki temel konu üzerine yoğunlaşmıştır: Evrende olup bitenleri anlama. Olup bitenleri kontrol altına alarak hayatı kolaylaştırma. Üzerinde yoğunlaşılan bu iki konu bilime bakışta iki farklı yaklaşımın ortaya çıkmasına neden olmuştur: Kuramsal (teorik) bilgiyi önceleyerek, bilimin anlama işlevini denetim işlevinin önüne geçiren bilimsel yaklaşım. Uygulamayı önceleyerek, denetim işlevini anlama işlevinden önemli gören bilimsel yaklaşım.

6 Bu açıdan bakılınca bilimin üç amacı vardır:
BİLİMİN AMACI Bu açıdan bakılınca bilimin üç amacı vardır: Betimleme: Olayları tanımlama, sınıflama ve açıklama. Yordama: olaylar arasındaki ilişkileri ortaya çıkararak ve bunlardan yararlanarak gelecekle ilgili kestirimde bulunma. Kontrol: Yapılan isabetli tahminlere dayanarak olayları kontrol altına alma.

7 BİLİMİN ÖZELLİKLER Evrenseldir. Eleştiriye dayanıklıdır.
Nesneldir, özneler üstüdür. Olgusal içerik bakımından doğru ve tutarlıdır Birikimli olarak ilerler. Sistemleştiricidir. Kendi türündeki kuram ve yasalarla çelişmez. Akıl ve mantık ilkelerini kullanır, mantıksaldır Uygulanabilir. Değişebilme ve kendini yenileme özelliğine sahiptir. Olgusaldır, ispatlanmadan doğru kabul edilmez Tekrarlanma özelliğine sahiptir. Pratik sonuçlar doğurmalıdır.

8 Aksiyomatik(formel) bilimler
Bilimlerin Tasnifi BİLİMLER Aksiyomatik(formel) bilimler (matematik ve mantık) Pozitif bilimler Tabii bilimler (doğa bilimleri) Beşeri bilimler (sosyal bilimler)

9 Aksiyomatik Bilimler (matematik ve Mantık)
Tüm bilimlerin felsefeden ayrılarak bilim olma niteliğini kazandığı düşünülürse, matematik ve mantık ilk bilimlerdendir. Aksiyomatik bilimler ya da formel bilimler de denilen matematik ve mantık önceden doğru sayılan bilgilere (aksiyom) dayalı olarak, tümdengelimsel bir yöntemle bilgi üreten bilimlerdir. Tümelden tikele, genelden özele giderek bilgi üreten matematikte kesinlik vardır. Mantık ise kıyas yoluyla öncül önermelerden çıkarılan çıkarımların doğruluğunun ve geçerliliğinin koşullarını ortaya koymaya çalışır.

10 Pozitif Bilimler Tümevarımsal yöntemi kullanarak olguların gözlenmesi yoluyla yeni genellemelere ulaşarak, yeni çıkarımlarda bulunarak bilgi üreten bilimlerdir. Tek tek olgular arasındaki ilişkileri inceleyerek genellemelere ulaştığı için bu bilimlere “yenilik yaratıcı bilimler” de denilmektedir. Ortaya konulan çıkarımlar yeni ve orijinaldir ve bu bakımdan aksiyomatik bilimlerdeki gibi yineleme söz konusu değildir. 19. yüzyılın başlarına kadar pozitif bilimler denince doğa bilimleri anlaşılmakta iken bu tarihlerden sonra sosyal bilimler de pozitif bilimler içerisindeki yerini almıştır.

11 Doğa Bilimleri Dünyadaki canlı ve cansız varlıkları ve bunlarla ilgili olayları kendisine konu alan bilimlerdir. Doğa bilimlerinin başlıcaları, fizik, kimya, biyoloji, jeoloji, astronomi, tıp bilimleri, fiziki antropoloji, arkeoloji v.b. Bilimlerdir.

12 Sosyal (beşeri) Bilimler
Toplumsal olayların zaman içerisinde değişmezlik göstermesi, belli koşulların benzer sonuçlar doğurduğu konusundaki araştırma sonuçları, sosyal bilimlerin de pozitif bilimler içerisinde yer almasını sağlamıştır. Sosyoloji, psikoloji, tarih, etnoloji, siyaset bilim, iletişim bilimleri, işletme, ekonomi, hukuk, pedagoji, gibi bilim dalları sosyal bilimler alanını oluşturmaktadır.

13 Doğa bilimleri ile sosyal bilimler arasındaki benzerlikler ve farklar
Her iki bilim alanında ele alınan konular, tek tek olaylar ve bunlar arasındaki ilişkiler olduğu için konuları ele alış biçiminde benzerlikler vardır. Her iki bilim alanında da amaç olaylar arasındaki ilişkileri bulmak, bunlardan hareketle mümkün olduğunca kesin sonuçlara varmak ve genellemelere ulaşmaktır. Her iki ilim alanında da kullanılan yöntem tümevarımsal akıl yürütme yöntemidir.

14 Doğa bilimleri ile sosyal bilimler arasındaki benzerlikler ve farklar
Farklılıklar: Her iki bilim alanının inceledikleri konular farlıdır Doğa bilimlerinin konusu canlı cansız tüm varlıklardır. Sosyal bilimlerin konusu ise insan ve onun içerisinde olduğu her türlü ilişkilerdir. Sonuçların kesinliği açısından bakıldığında, doğa bilimlerinin bulgularındaki kesinlik, sosyal bilimlere kıyasla daha yüksektir. Sosyal bilimlerde sonuçlar kontrol edilemeyen pek çok değişken tarafından etkilenmektedir.

15 SOSYAL BİLİMLERE ÜÇ FARKLI YAKLAŞIM
Pozitivist Sosyal Bilim Yaklaşımı Yorumlayıcı Sosyal Bilim Yaklaşımı Eleştirel Sosyal Bilim Yaklaşımı

16 Pozitivist Sosyal Bilim Yaklaşımı
Pozitivist sosyal bilimcilere göre gerçek mevcuttur ve keşfedilmeyi beklemektedir. Toplumsal gerçekliğe varmak için doğa bilimlerinin kullandığı bilimsel yöntem ve teknikleri kullanmak kaçınılmazdır. Toplumsal fenomenler de tıpkı nesneler dünyası gibi nesnel olup, onlar gibi ve onların yöntemleriyle incelenmelidir. Toplumsal geçerliliğin iki temel yasası; hiçbir mantıksal çelişkiyi içermemesi ve gözlemlenen olgularla çelişmemesidir. Pozitivist sosyal bilimciler bilginin sosyal değerlerden bağımsız olduğunu savunurlar. Bilimsel bilgi doğrulanabilen bilgidir. Bilimsel bilgiyi metafizik bilgiden ayıran yegane özelliği doğrulanabilirliğidir.

17 Pozitivist Sosyal Bilim Yaklaşımı
Kendisi de bir pozitivist olan Karl Popper pozitivist sosyal bilimcilerin ileri sürdüğü “doğrulanabilirlik” ölçütünü ret ederek; Bilimsel bilginin ölçütünün doğrulanabilirlik değil “yanlışlanabilirlik” olduğunu, Bilimsel bilginin doğruların biriktirilmesiyle değil, yanlışların ayıklanmasıyla ilerleyebileceğini, Kuramdan bağımsız gözlem olamayacağını Tikel bilgilerin genellenmesiyle tümel bilgi elde etmenin mantıksal bir kesinlik taşımadığını İddia etmiştir.

18 Pozitivist Sosyal Bilim Yaklaşımı
Pozitivist sosyal bilimcilerin savunduğu temel paradigmayı şöyle özetlemek mümkündür: Evren, sistemler topluluğundan oluşan tek düze bir yapı arz eder. Evrende hiyerarşik bir düzen vardır Evren mekanik yasalara göre yönetilmektedir. Gelecek tahmin edilebilir. Parçalar ve sistemler arasında nedensellik ilişkisi vardır Sistemler birikim yoluyla gelişir. Nedensellik zorunluluktur. Pozitivist yaklaşıma göre nitel araştırmalardan uzak durulmalı yöntem olarak nicel araştırmalar benimsenmelidir.

19 Yorumlayıcı Sosyal Bilim Yaklaşımı
Bilimde sağduyunun kullanılabileceğini, sosyal bilimlerin insanların günlük yaşamlarını nasıl düzenleyeceklerini incelemesi ve yorumlaması gerektiğini savunur. Genellikle nitel araştırmaları öncelikli olarak kullanırlar İnsanları; doğal ortamlarında sergiledikleri davranışları ile değerlendirmek amacıyla, gözlem ve mülakat teknikleriyle derinlemesine bilgi edinilmeye çalışılır. Bir kuramdan hareketle elde edilen ampirik verilerin incelenmesiyle elde edilen genellemenin yerine, olguları derinlemesine inceleyerek kuramlara varmak tercih edilmelidir (Tümevarımsal Yaklaşım)

20 Yorumlayıcı Sosyal Bilim Yaklaşımı
Yorumlayıcı sosyal bilimcilerin savunduğu temel paradigmayı şöyle özetlemek mümkündür: İnsanların doğal ortamlarında nasıl bir anlayış geliştirdiklerini açıklamayı hedefler. “Toplumsal gerçekliğin esas doğası nedir?” sorusunu cevaplamaya çalışır. Bilimle sağduyu arasındaki ilişkiyi sorgular Doğruluk ve yanlışlık nasıl belirlenir sorusunu yanıtlar

21 Eleştirel Sosyal Bilim Yaklaşımı
Eleştirel sosyal bilimin amacı sadece sosyal dünyayı incelemek değil, aynı zamanda onu değiştirmektir. Eleştirel sosyal bilim, pozitivist bilimi dar, anti-demokratik olmakla ve aklın kullanımında hümanist olmamakla eleştirir. İnançlarımız, fikirlerimiz ve ideolojilerimiz, gözlemlerimizi ve ampirik bulgularımızı etkiler. İnsanların düşünme biçimleri; içinde yaşadıkları toplumsal yapıdan bağımsız değil, ondan büyük ölçüde etkilenmektedir. Bilimin bulguları toplumsal yapıyı değiştirmekte mutlaka kullanılmalıdır.

22 Eleştirel Sosyal Bilim Yaklaşımı
Eleştirel sosyal bilimcilerin savunduğu temel paradigmayı şöyle özetlemek mümkündür: Gerçek karmaşıktır. Her sistem kendine özgü özellikler geliştirir. Hiyerarşik bir düzen yoktur, kaos vardır. Düzen düzensizlikten doğabilir. Gelecek kestirilemez. Gözlem yapan gözlenenden bağımsız değildir. Nesnellik diye bir şey yoktur. Bakış açısı vardır. Yani hangi bakış açısıyla bakıldığı gözleneni etkiler. (paradigmanın gücü)

23 DOĞA (TABİİ) BİLİMLER İLE SOSYAL (BEŞERİ) BİLİMLER
ARASINDA ÖNEMLİ PARADİGMA FARKI MEVCUTTUR

24 PARADİGMA NEDİR? Paradigma; araştırmacıya, araştırması boyunca yol gösteren ve onun hayata bakış açısını belirleyen penceresidir. Bu bakımdan paradigma bir nevi bireysel bir felsefe, bir bakış açısı, bir değerlendirme biçimidir. Benimsenmiş paradigma, araştırmacının kuramsal kabullerini, araştırma boyunca hem temel sorularının hem de cevaplarının çerçevesini belirler.

25 Thomas Kuhn’a Göre Paradigma Kavramı
Ona göre paradigma, bilim insanlarının bilimsel çalışmalarında temel aldığı model, paylaştığı bütün değerler ve alışkanlıklardır. Thomas Kuhn’a göre bilimsel teoriler aslında paradigma olup, onların doğru veya yanlışlıklarından söz edilemez. Farklı dünya görüşleri ve yerleşik düşünce kalıpları olan paradigmalar birer karşılaştırma modelleridir.

26 Paradigma Kavramı Aristo’nun 0-1 (doğru-yanlış) mantığı bir paradigma, doğru ile yanlışın birlikte olabileceğini kabullenen Fuzzy mantığı diğer bir paradigmadır. Mesela Newton fiziğinin determinist yasaları bir paradigma, diğer taraftan kuantum fiziğinin izafiyet (rölativite) yasaları diğer bir paradigmadır.

27 Paradigma Kavramı Bunlardan birisinin doğruluğu veya diğerinin yanlışlığını savunmak imkansız, ancak araştırmamız için bu paradigmalardan birisini kabullenmemiz mümkün ve hatta gereklidir. Yani Newton mekaniği yanlış olduğu ya da yanlışlandığı için değil; olayları açıklamada yetersiz kaldığı için terk edilmiş bir paradigmadır. Aynı şekilde, bugünün bilgisayar teknolojisinin kuramsal temelini de oluşturan ve olasılıklar üzerine kurulu olan Fazzy mantığı klasik Aristo mantığının önüne geçmiştir.

28 Paradigma Kavramı Kuhn’a göre, paradigmalar kıyaslanamaz.
Çünkü farklı kuramları birbirleriyle kıyaslamak için kullanılabilecek ve kendileri herhangi bir ölçüte bağlı olmayan nesnel ölçütlere ihtiyaç vardır. Oysa bu amaca yönelik nesnel ve evrensel ölçütlerden söz etmek mümkün değildir. Bilim insanlarının içerisinde yaşadığı kavramsal sistem ve kültür onlara neyi öğretmişse, bilim insanları için paradigma odur. Paradigma değişimleriyle bilim topluluğunun yaşadığı dünya da değişir. Bir konuda yapılan çalışmada aynı olguyu en iyi ve en tutarlı olarak açıklayan kuram ön plana çıkar ve paradigma oluşur.

29 Paradigma Kavramı Bir konuda yapılan çalışmada aynı olguyu en iyi ve en tutarlı olarak açıklayan kuram ön plana çıkar ve paradigma oluşur. Bir kuramın paradigma olarak kabul edilmesi için rakiplerinden güçlü olması şarttır. Her yeni paradigma ortaya çıktıktan sonra, dirençle karşılaşır, ancak bilimin gelişmesi için de buna bağlıdır. Geçerli paradigmanın yerini bir diğerinin alması adeta bir “devrim”dir.

30 Eğitime de değişik paradigmalar hakim olabilir
Eğer idealist görüşe sahipseniz, paradigmanız her insanın zihninde doğuştan bilginin var olduğudur. Bu paradigmaya göre yapacağımız eğitim düzenlemeleri farklıdır. Realist görüşü benimserseniz, insan zihninin doğuştan boş olduğunu kabul edersiniz ve yapacağınız eğitim-öğretim düzenlemeleri de ona göre farklılık gösterir. Sistemin benimsediği paradigma ise tüm ülkedeki eğitim uygulamalarını etkiler.

31 Bilimsel Araştırmaya Güdüleyici Faktörler
Merak Rahatsız edici durumlar (Problemler) Eldeki veriler Teknik imkanlar: kaynak ve materyaller Ekonomik kaynak Güncel yaklaşımlar

32 Otoriteden bilgi almak Kişisel deneyimler sonucu bilgi edinmek
Bilgi Edinme Yolları Otoriteden bilgi almak Kişisel deneyimler sonucu bilgi edinmek Bilimsel yöntemle bilgi edinmek

33 Bilimsel araştırmanın amaçları
Olayların tanımlanması,sınıflanması Olaylar arasındaki ilişkileri bulmak Olayları anlamak ve açıklamak Olayların önceden tahmin edilmesi Olayların kontrolü İlişkilerin arka planındaki nedenleri incelemek

34 Bilimsel Araştırmanın Özellikleri
Araştırma problem çözmeyi amaçlar Problemlere güvenilir çözümler bulmalıdır Gözlenebilir, ölçülebilir verilere dayalı olmalıdır Yapılan gözlem ve tanımlar doğru olmalıdır Kişisel yanlılık yok edilmelidir. Araştırma kayıt altına alınmalı ve raporlaştırılmalıdır.

35 BİLİMSEL ARAŞTIRMA SÜRECİ
Çalışma alanını belirle Çalışma alanı ile ilgili Kaynaklara ulaş ve incele Çalışma konusunu belirle Araştırmanın Amacını tanımla Ve sınırlarını çiz Araştırma modelini Ve modele uygun Hipotezleri kur Araştırma problemini Amaca uygun Olarak tanımla Sonuçları özetle Ve Önerileri sırala Gerekli bilgi Türlerini belirle ve topla Bilgileri analiz et Ve yorumla

36 BİLİMSEL YÖNTEM BİLİMSEL YÖNTEM :Bilim insanlarının, bilimsel bir tutumla gerçeğe ulaşmak için kullandıkları kuralları, teknikleri ve yaklaşımları içeren bir süreçtir. Bilimsel yöntem; bir olgu ya da olayı betimlemeyi ve açıklamayı içeren düşünsel bir süreçtir. Bir olguyu betimlemek amacıyla incelemek demek: O olgunun içinde yer aldığı sistemi Sistem içindeki rol ve işlevini Öteki istem elemanları ile olan ilişkilerini Oluş sıklığını ve hangi olguları izlediğini O olgu ile ilişkili kuram, yasa ve kavramları Eleştirel bir yaklaşımla ortaya koymayı ifade eder.

37 Bilimsel Yöntemin Özellikleri
Düzenlilik göstermesi gerekir Verilere dayalı olmalıdır Nesnel (objektif) olmalıdır Analitik (çözümleyici) olmalıdır

38 Bilimsel yöntemin aşamaları
Problemin hissedilmesi, fark edilmesi Problemin tanımlanması Probleme ilişkin olası çözümlerin ortaya konulması (Hipotezler-denenceler) Verilerin toplanması Verilerin çözümlenmesi Sonuç,yargı ve raporlaştırma Geri bildirim (feedback)

39 BİLİMSEL YÖNTEMLE İLGİLİ BAZI KAVRAMLAR

40 KURAM Kuram; herhangi bir konuda ileri sürülen, bilime temel teşkil eden, yön veren, gözlem, deney ve varsayımlara dayanılarak ispatlanan görüşlerdir. Kuram; olayları algılama, açıklama ve tanımlama için geliştirilen bilgi ağıdır. Kuram sayesinde hem olaylar arasındaki ilişkiyi açıklamak hem de gelecekte olabilecekleri kestirmek mümkün olabilmektedir. Bir kuram, test edilip doğrulanmadıkça kuram olarak kalır. Doğrulandıktan sonra ise YASA olur. Geçerli bir kuram, aynı konuda kendisine aykırı bir başka kuramın ortaya atılmasını asla engelleyemez.

41 İyi bir kuramın başlıca özellikleri şunlar olabilir:
Bazı kuramlar varlıklarını sürdürürken, aykırı başka kuramlar geliştirilebilir. Bunlardan hangisinin doğru olduğunu yapılacak uygulamalı araştırmalar belirler. Kuramlar, bir yandan olaylara açıklama getirirken diğer taraftan da gelecekteki olaylara ilişkin bilimsel tahminlerin yapılmasına imkan sağlar. İyi bir kuramın başlıca özellikleri şunlar olabilir: Gözlemlenip sınanabilir olmalıdır Önceden sınanmış kuramlarla tutarlı olmalıdır Kısa ve yalın anlatımlı olmalıdır Gözlemlenebilir olgu ve ilişkilere dayanmalıdır.

42 KURAM Olaylar arasındaki neden-sonuç ilişkileri kuramlar yardımıyla açıklanır. Bu anlamda kuramsız bilim dalı olamaz. Bir alanda kuram geliştirebilmek için, o alanla ilgili kavramlara hakim olmak gerekir. Araştırmacı, araştırma alanı ve konusuyla ilgili kavram, kuram ve yasaları yeterince öğrenmeden araştırmasını planlamaya kalkışmamalıdır. Aksi taktirde araştırması kuramsal bakımdan temelsiz kalır. Bu durum ise hem araştırma probleminin doğru olarak ortaya konulamamasına hem de değişkenlerin doğru belirlenememesine neden olmaktadır. Bir araştırma konusu seçilmeden önce o alanla ilgili literatür bilgilerine asgari düzeyde sahip olmak gerekir.

43 YASA Yasa; olaylar arasındaki asli ve sorunlu bağımlılıkları ortaya koyan, aynı şartlarda hep aynı sonuçları veren, kendini tekrarlayan, olgusal içerik bakımından doğruluğu denenip gözlemlenebilen genellemelerdir. Doğruluğu test edilerek kanıtlanmış kuramlardır. Bu bakımdan yasa; İlgili olduğu alanla ilgili bir genellemedir. İlgili olduğu alanla ilgili olgusal içeriklidir. İlgili olduğu alanla ilgili doğruları ifade eder.

44 KURAL Kural; bilime temel olan, yön veren, bilimin öğrenilmesinde, öğretilmesinde, bir eylemin gerçekleştirilmesinde uyulması zorunlu düzenlemelerdir. Kural, ortaya çıkması muhtemel yanlışları önleme açısından önem taşır. Kurallar zorlayıcı gücünü dayandıkları ilkelerden ya da yasalardan alırlar. Her bilim dalının kendisine has kuralları olup, araştırmacı bu kurallara uymak zorundadır. Mesela, araştırmalarda örnekleme belli kurallara bağlıdır.

45 İLKE İlke; doğruluğu genel kabullerden ya da yasa veya kuramlardan anlaşılan ve araştırmacıya yol gösteren temel dayanak noktasıdır. İlke; nesnel gerçeğin belirgin özelliklerinin ve yasaların genelleştirilmesi ile elde edilen ve insana hem teorik çalışmalarda, hem de uygulama faaliyetlerinde yol gösteren dayanak noktasıdır. İlkeler yasa ve kuramlardan doğar ama daha sonraki kuramların oluşturulmasında yol gösterici rol oynarlar. İlkeler; 1) tasvir edici, 2) kural koyucu ve 3) neden - sonuç ilişkilerini belirleyici olmak üzere üç çeşittir.

46 SİSTEM (dizge) Sistem; bilime temel olan, birbiriyle ilişkili ve bağıntısı olan öğelerin anlamlı ve düzenli olarak oluşturdukları bütündür. Yani; Rastgele bir araya gelen öğelerden sistem olmaz Karşılıklı ilişkisi olmayan öğelerden sistem olmaz Amaca uygun birlikteliği olmayan öğelerden sistem olmaz. Bilimin tanımında da geçen “sistemli oluş” sistemin bilimdeki önemine işret eder. Sistem olaylara ve aralarındaki ilişkilere bütünlük içerisinde bakılmasını sağlar.

47 TEZ (sav)-iddia- Tez; bilimsel anlamda kanıtlara dayanarak ya da mantık yoluyla bir fikrin, bir düşüncenin ya da bir konunun savunularak kanıtlanmasıdır. Tezin karşıtı ise antitezdir. Sentez ise tez ile antitezin bileşimidir. Master ve doktora çalışmalarına tez denilmesinin nedeni, ele alınan iddianın ispatlanmasını ya da çürütülmesini konu aldıkları içindir. Araştırmalarda tez cümlesi bir iddia biçiminde yer almalıdır. Bu sayede araştırma problemini okuyucuya yansıtmak kolaylaşmaktadır.

48 VARSAYIM (sayıltı)-kabul-
Varsayım; kaynağı bilimsel bilgiye, deneyimlere, inançlara, gözlemlere dayanan ve üzerinde tanım birliğine varılmış doğrulardır. Varsayımların yeniden doğrulanmasına gerek duyulmaz. Varsayımlar rastgele kabuller değil, herkesin mantıklı bulup kabul edeceği doğrular olmalıdır. Bazen önceden yapılmış araştırmalarda ulaşılmış bulgular yeni araştırmaların varsayımı olarak kabul edilebilir. Bu durumda kabul edilen araştırma bulguların sağlıklı sonuçlar olmasına azami dikkat gösterilmelidir.

49 HİPOTEZ (denence) Hipotez; bir araştırma probleminin çözümü için, doğrulanması ya da yanlışlanması gereken önermedir. Hipotezler henüz doğruluğu veya yanlışlığı test edilmemiş önermelerdir. Araştırmacı bir hipotez önerirken, onun doğrulanacağını veya yanlışlanacağını önceden bilemez. Ancak, hipotez mantık ölçülerinin kabul edemeyeceği türde önermeler olmamalı, akla-mantığa uygun olmalıdır. Gözlem:1- Gördüğüm ilk leylek beyazdı Gözlem:2- Gördüğüm ikinci leylek beyazdı Gözlem:3- Gördüğüm üçüncü leylek beyazdı Gözlem:n- Gördüğüm n leylek beyazdı Hipotez: Tüm leylekler beyazdır

50 HİPOTEZ (denence) Ele alınan hipotezin doğrulanması veya aksinin ortaya konması araştırmacının iddiasını doğrular veya ret eder. Bir iddia ile ilgili birden fazla (bazen çok sayıda) hipotez üretmek mümkündür. Hipotezler, ancak ampirik olarak test edildikten sonra doğrulukları veya yanlışlıkları konusunda konuşabiliriz. Hipotezleri doğrudan test etmemiz mümkün değildir. Mesela iki öğretim yönteminden birisinin diğerine göre daha etkin olacağı iddia ediliyorsa, biri deney, diğeri kontrol grubu olmak üzere iki türdeş grup oluşturmak, deney grubuna bir yöntem, kontrol grubuna da diğer yöntemle öğretimi sürdürüp, başarı durumlarının test edilerek karşılaştırılması gerekir. Ancak deney sonucunda yöntemlerin etkililiği konusunda konuşmak mümkün olabilir.

51 AKSİYOM Bilimsel bir kuramın hareket noktasını oluşturan ve ispata gerek kalmayacak derecede doğru olduğu kabul edilen önermedir. Aksiyomu varsayımdan ayıran fark, varsayımın aksiyoma göre daha subjektif olmasıdır. Varsayımda araştırmacının inisiyatifi daha fazla iken aksiyom daha geniş kitlelerce doğruluğu kabul edilmiş önermedir.

52 POSTULA Bilimsel bir kuramda, o kuram çerçevesinde kanıtlamayı gerektirmeyen başlangıç önermesidir. Aksiyom ile postula arasındaki fark, aksiyomun başlangıçtaki mantık ilkelerini, postulanın başlangıçtaki kuramsal önermeyi ifade etmesidir.

53 YÖNTEM (metod) Yöntem; bir bilim dalının aradığı gerçeklere varmakta kullandığı zihinsel işlemlerin tümüdür. Her bilim dalının kendine has yöntemleri vardır. Bilimde yöntemin iki anlamı vardır Bilimsel düşünce yöntemi Bilim insanının akıl yürütme ve davranışı ile ilgili olarak; olgulara dayanma, tarafsızlık, eleştiriye açıklık, yanılma olasılığını dikkate alma özelliklerini içerir Bilimsel araştırma yöntemi Araştırma sürecinde, araştırmanın amacını ve problemi tanımlama, problemi çözecek modeli kurma, modelle ilgili olarak gerekli hipotezleri formüle etme gibi birbiri ile ilişkili süreçleri ifade eder Bilim insanının her iki anlamda da bilim yöntemine sahip olması gerekir.

54 MANTIK Mantık; akıl yürütme, doğru düşünme anlamına gelir.
Bu bakımdan mantık; Doğru düşünme kural ve biçimlerinin bilgisidir. Düşünme yasalarının bilimidir Doğru önerme biçimlerinin ifade kalıplarını verir Akıl yürütme; en az iki önerme arasında, bunlardan birini öbürünün kanıtlayanı olarak kullanıp bir sonuç çıkarma işlemidir. Hiçbir önerme tek başına akıl yürütmek için yeterli değildir. Öncül önerme ve sonuç önermesine ihtiyaç vardır.

55 MANTIK Öncül önerme akıl yürütmede “kanıt” işlevini görür.
Sonuç önermesi ise “kanıtlanan”dır Bütün insanlar ölümlüdür (öncül önerme) Sokrates bir insandır (öncül önerme) O halde Sokrates ölümlüdür (sonuç önermesi) Bilimsel bir sonuca ulaşmak için doğru önermelerden ve varsayımlardan yola çıkılmalıdır. İçerik bakımından doğru önermeler elde etmek bilimin başlıca görevlerindendir. Bilim bu görevini determinizme borçludur. Sosyal bilimlerde doğru önermeler elde etmek doğa bilimleri kadar kolay değildir.

56 Mantık İlkeleri Akıl yürütmede başarılı olabilmek ve doğru sonuçlara ulaşabilmek için bazı ilkelere uymak gereklidir. Bunlar: Özdeşlik ilkesi: “Bir şey ne ise odur” sözü özdeşliği ifade eder. Benzerlik ile özdeşlik farklı şeylerdir. Benzerler eşit olabilirler ama özdeş olamaz Çelişmezlik ilkesi: Bir şey hem kendisi hem de başka bir şey olamaz. Aynı anda hem A hem B olamaz. Üçüncü halin olmazlığı ilkesi: Her şey ya A dır ya da A olmayan bir şeydir. Üçüncü bir hal olamaz. Yeterli sebep ilkesi: Var olan her şeyin bir varoluş nedeni vardır. Var olan her şey bir nedenin sonucudur.

57 Değişkenler bir bakış açısından ikiye ayrılır
DEĞİŞKEN VE PARAMETRE Değişken: Gözlemden gözleme veya ölçmeden ölçmeye değişen ve en az iki farklı değer alabilen nesne veya objelere değişken denir. Sosyal Bilimlerde değişkenler, olgular düzeyinde ölçmeyi planladığımız kavramlardır. Değişkenler;deneysel çalışmaların temel kavramıdır Değişkenler bir bakış açısından ikiye ayrılır Denek değişkenleri (yaş, boy, cinsiyet, meslek, gelir vs) Çevre değişkenleri (pekiştireç, deneme programı, ceza, ilaç vs)

58 Değişkenler bir başka açıdan da ikiye ayrılır
Bağımsız değişken Araştırma problemini etkileyen değişmez çevre ve kişi özellikleri Bağımlı değişken Bağımsız değişkenin etkisinin araştırıldığı, ona göre değişen özellikler Bağımsız değişken, bağımlı değişken üzerinde etki oluşturduğu düşünülen değişkendir. Söz konusu etki kanıtlanana kadar buna tahmini değişken, kanıtlandıktan sonra ise teorik değişken denir. Denetlenebilir bağımsız değişken (ödül, ek eğitim v.b. Denetlenemez bağımsız değişken (yaş, zeka cinsiyet v.b)

59 DEĞİŞKENLER (başka bir sınıflama)
Nicel Değişken (Miktar olarak değişim) Nitel Değişken (Özellik olarak değişim)

60 ARAŞTIRMA ÇEŞİTLERİ Araştırmalar amaç, içerik ve kullanılan yöntem bakımından değişik şekillerde sınıflandırılabilir. En yaygın sınıflamalar; Konunun ele alınış biçimine göre, Yöntembilime göre Araştırmanın amacına göre Değişkenlerin türüne göre Araştırma için gerek duyulan zamana göre yapılan sınıflamalardır

61 Konunun Ele Alınış Biçimine Göre
Konunun Ele Alınış Biçimine Göre Araştırma Çeşitleri Araştırma proble- mini daha açık ve anlaşılır kılmayı amaçlar. (Yeni bir sınıf içi teknik uygulanacak, öğrencilerin hazır bulunuşluğu araştırılacaksa bu tür araştırma uygundur) Bağımsız değişken- lerin bağımlı değiş- ken üzerinde etki- lerini ortaya çıkar- mayı amaçlar (Öğrencilerin kopya çekme davranışlarının bazı değiş- kenler açısından incelen- mesi Yaş, cinsiyet, sınıf vb) Olayı meydana getiren nedenle- ri ve hangi olayın ne gibi sonuçlar doğurduğunu anlamaya çalışır (Enüresis-altını ıslatma- drvranışının nedenle- Rinin araştırılması) İnceleme ve ta- nımlayıcı araştır- malar üzerine o- turan, olgunun nedenini ortaya koyan araştırma (Aile içi şiddetin hangi türü çocukları hırsızlık davranışına iter?) İnceleme Türü Araştırma Tanımlayıcı Araştırma Neden-sonuç Türü araştırma Açıklayıcı Araştırma

62 Yöntembilime göre araştırma çeşitleri
Bilinen genellemelerden hareketle tikel olay veya olguları açıklamaya çalışan yaklaşımdır Tikel olay veya olgulardan Birtakım genellemelere Ulaşmayı amaçlayan yaklaşımdır Problemin tarihsel geçmi- şini ve gelişimini ince- leyerek ortaya çıkış ne- denlerini belirlemeye çalışır Tümdengelimsel Yöntem Tümevarımsal Yöntem Tarihsel Yöntem

63 Araştırmanın amacına göre
Amacına göre araştırma çeşitleri Olaylar arasındaki ilişkileri keşfetmek ve yeni kuramlar geliştirmek amacıyla yapılan araştırmalardır. Bu tür araştırmalarda sonuçları kısa sürede uygulamaya koyma zorunluluğu yoktur. Ana amaç bilime katkı sağlamaktır. Günlük problemlere çözümler bulmak, kuramları test etmek, olayları kontrol altına almak ve değerlendirme amaçlı Araştırmalardır. Bu tür araştırmalar uygulanan bir strateji, politika veya yöntemlerin beklenen sonuçları verip vermediğini değer- lendirmek amacıyla da kullanılır. Temel Araştırmalar Uygulamalı Araştırmalar

64 Değişkenlerin Türüne Göre
Değişkenlerin türüne göre araştırma çeşitleri Niceliksel araştırmalar Niteliksel Araştırmalar Ne kadar? Ne miktarda? Ne kadar sık, Ne kadar yaygın? sorularına cevap arayan araştırmalardır. Gözlem ve ölçmelerin tekrarlanabildiği ve objektif olarak yapılabildiği araştırmalar olup sonuçlar niceliksel (sayısal) veriler olarak ifade edilir Daha çok doğa bilimlerinde kullanılır Niçin? Nasıl? Ne şekilde sorularına cevap arayan araştırmalardır. Ölçümler bize kaç kişinin nasıl davrandığını gösterir, ama “niçin öyle davrandığı?” sorusuna cevap veremez. İnsan ve grup davranışlarının “niçin”ini anlamaya yönelik araştırmalara niteliksel araştırma denir. Daha çok sosyal bilimlerde kullanılır

65 Gereksinim Duyulan Süreye Göre
Gerek duyulan süreye göre araştırma çeşitleri Kısa Süreli Araştırmalar (Kesitsel araştırmalar) Uzun Süreli Araştırmalar (Boylamsal araştırmalar) Evrenin belli kesimlerinde, belli bir zaman dilimi içerisinde yapılan araştırmalardır. Farklı yaş, cinsiyet, eğitim, gelir düzeyi, meslek gibi özellikler göz önünde bulundurularak yapılan araştırmalar bu türden Evrenin dar olması halinde evrenin tümünde, geniş olması durumunda ise belirli kesiminde, aralıklarla yinelenerek yapılan araştırmalardır Aylar hatta bazen yıllar alan bu araştırmalarda amaç, araştırma konusu ile ilgili genel bir gelişim çizgisi ortaya koymaktır.

66 SOSYALBİLİM ARAŞTIRMALARINA ÖZGÜ BAZI SORUNLAR
Sosyal bilim araştırmalarında; birisi bu alanın kendi özelliğinden, ötekisi de araştırmacının kendi öznel durumundan kaynaklanabilecek iki temel hata olasılığı mevcuttur. Alanın özelliğinden kaynaklanan problemler: Öncelikle toplumsal olaylar çok karmaşık nedenlere bağlıdır ve tüm değişkenleri kontrol etme olasılığı hemen hemen imkansızdır. Denetimli deney ortamı oluşturmak çok zordur. Ayrıca toplumsal olaylarla ilgili ölçme-değerlendirme yaklaşımlarında da sorun vardır.

67 SOSYALBİLİM ARAŞTIRMALARINA ÖZGÜ BAZI SORUNLAR
Araştırmacının kendi öznel durumundan kaynaklanabilecek problemlere gelince; a) Araştırmacının inançları, ideolojileri, önyargıları, ahlak anlayışları araştırmanın sağlıklı olmasını engelleyebilir b) Bir olaydaki neden-sonuç ilişkisinin bir başka olayda aynen geçerli olmama ihtimaline rağmen, araştırmacı doğal olarak nedensellik ilişkisi kurabilir. c) “Benzerlik” ve “eşitlik” kavramları arasındaki küçücük nüans bazı sosyal bilim araştırmacılarınca yok sayılmaktadır. Oysa benzerlik eşitlik değildir. Mesela, bir sosyal olayda geçerli olan sebep-sonuç ilişkisi başka benzer bir olayda geçerli olmayabilir. Koşulları değişmiş ve farklı değişkenler işin içine girmiş olabilir.

68 ARAŞTIRMA SÜRECİ Araştırma, bir konu hakkında başkaları tarafından yazılmış olanları bir araya getirerek raporlaştırmak DEĞİLDİR.

69 Araştırma süreci başlangıçta üç aşamalı bir süreç olarak düşünülebilir:
Konu Seçimi Kaynaklara Ulaşma Süreç İçerisindeki Faaliyetler

70 1. KONU SEÇİMİ Araştırma konusu seçmek; ne korkulacak, ne de hafife alınabilecek bir süreçtir. Araştırma konusu seçmeden önce mutlaka alanla ilgili ön okuma yapılmalıdır. Böyle yapmakla araştırmacı, hem alanla ilgili yapılmış araştırmalardan haberdar olur hem de kendi çalışması için konu belirlemede fikir edinir. Kaynak taraması sayesinde çalışma konusu belirlemenin yanında konunun nasıl ele alınması gerektiği hususunda da bilgi edinilmiş olur.

71 Konu Seçimi İki Yolla Gerçekleşir:
Tez danışmanının konu önermesi Araştırmacının konuyu kendisinin seçmesi Hangi yolla gerçekleşirse gerçekleşsin, konu seçiminde dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bunlar: Konu araştırmacı için ilgi çekici olmalıdır. Konu, yeni ve orijinal olmalı, bilime katkı sağlamalıdır Konu araştırmacının bilimsel kapasitesini aşmamalıdır Konu sınırlandırılabilmelidir. Konuya ilişkin bilgilere ulaşılabilir olmalıdır. (Mesela, rüşvet alınıp-verilmesiyle ilgili çok sağlıklı bilgilere ulaşabilmek çoğunlukla imkansızdır) Konu anlamlı bir başlık ile ifade edilebilir olmalıdır

72 2. KAYNAKLARA ULAŞMA Araştırmaya başlamanın ön koşulu alanla ilgili temel bazı kaynaklara ulaşmak ve okumuş olmaktır. Konu alanıyla ilgili kaynaklar o alanda yazılmış kitaplardan ibaret değildir. Kitaplardan daha da önemlisi, konuya ilişkin yapılmış araştırmalardır. Araştırmaların bulunacağı kaynaklar ise, uluslar arası ve ulusal dergiler başta olmak üzere yüksek lisans ve doktora tezleridir. Araştırmaların en yenilerine ulaşmak akademik bir ilke ve kuraldır. Bu araştırmaların eskilerin bulgularına da yer verebileceği düşünülmelidir.

73 3. SÜREÇ İÇERİSİNDEKİ FAALİYETLER
Bilimsel araştırmaların metin kısmı: I. Giriş (kuramsal çerçeve) II. Yöntem ve III.Sonuç ve Öneriler olmak üzere üç ana bölümden oluşur.

74 Araştırma (Tez) Önerisi Geçici çalışma planı hazırlama
Araştırmacı kaynaklara ulaşma hususunu da göz önünde bulundurarak çalışma konusunu seçtikten sonra danışmanının onayını almak üzere geçici bir plan (Tez Önerisi) hazırlamalıdır. Araştırma (tez) önerisinde bulunması gerekenler: Araştırmanın adı Araştırmanın konusu Araştırmanın amacı Araştırmanın önemi Araştırmanın yöntemi a) Kuramsal çerçeve b) Hipotezler c) Sayıltılar (Varsayımlar) d) Sınırlılıklar 6. Araştırmanın evreni 7. Araştırmanın örneklemi 8. Veri toplama araçları 9. Araştırmanın zamanlaması 10. Araştırmanın kaynakçası 11. Araştırmanın bütçesi 12. Çalışma planı 13. Ekler

75 Araştırmanın Adı Araştırmanın adı çalışma konusu hakkında açık ve net bilgi vermelidir. Çok uzun ve anlaşılmaz ifadelerden kaçınılmalı, kısa, net ve anlaşılır ifadeler olmalıdır. Araştırma adının soru cümleleri biçiminde ifade edilmesinden kaçınılmalı, güdüleyici, önyargısız cümleler seçilmelidir. Mesela: Kitle iletişim araçlarının çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri nelerdir? (Hem soru hem de “olumsuz” demek suretiyle bir önyargı belirtisi var) Bunun yerine: “Kitle iletişim araçlarının çocuklar üzerindeki etkileri” ifadesi daha uygundur.

76 Araştırmanın Konusu Her araştırmanın bir konusu vardır, konusuz olamaz. Konuyu oluşturan ise araştırma problemidir. Araştırmanın konusu çok gerekli olmadıkça bir veya birkaç cümle ile ifade edilmelidir. Araştırmacının zekası, yaratıcılığı, deneyimi, gözlem yeteneği gibi bireysel özellikleri ile çalışacağı araştırma konusu arasında paralellik olmalıdır. Her konu araştırılabilir ama her araştırmacı her konuyu gereği gibi araştıramaz.

77 Araştırmanın Amacı Araştırmanın amacı, araştırmanın konusunu oluşturan problemin ne olduğunun ve araştırmanın hangi amaçla yapıldığının anlaşılır bir biçimde açıklanmasıdır. Amaç; bazen bir durumun tespiti, bazen bir ilişkinin ortaya çıkarılması, bazen de ortaya koyulan ilişkilerden hareketle genellemeler yapmak olabilir. Çoğunlukla araştırma problemi konuyu ve amacı belirlerken bazen de amaç konuyu ve problemi belirler. Bir Örnek: Araştırmanın adı: “Kitle iletişiminin çocuklar üzerindeki etkileri” Araştırmanın konusu: “Kitle iletişim araçlarının çocuklar üzerinde olumlu veya olumsuz birtakım etkilere sahip olup olmadığının araştırılması”. Araştırmanın amacı: “Kitle iletişim araçlarının çocukların bilişsel, duyuşsal ve psikomotor öğrenmeleri üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerini ortaya koyarak, kitle iletişim araçlarından eğitsel amaçlı olarak yararlanılmasını sağlamak”

78 Araştırmanın Önemi Neden başka bir konunun değil de bu konunun seçildiğinin somut olgularla açıklanmasıdır. Bu kısımda araştırmanın konusu ve amacı ile ilgili önemli çalışmalara değinilerek, bunların önerilen konuyu hangi boyutları ile ele aldığının üzerinde durulur. Ayrıca araştırmanın sonuçlarından teorik ve pratik açıdan elde edilebilecek muhtemel yararlardan bahsedilir. Mesela, kitle iletişim araçlarından eğitsel amaçlı olarak yararlanmanın önemine dikkat çekilerek araştırmanın önemi ortaya koyulabilir.

79 Araştırmanın Yöntemi Araştırmanın nasıl bir yol izlenerek gerçekleştirileceği hakkında bilginin verildiği bölümdür. Araştırma konusunun soyuttan somuta dönüştürüldüğü ve probleminin nasıl çözüme kavuşturulacağının yer aldığı aşama olarak düşünülebilir. Bir araştırmanın yüksek geçerlik ve güvenirliğe sahip olması, onun yönteminin doğruluğuna bağlıdır. Bu Bölümde yer alan alt başlıklar şunlardır: a) Kuramsal çerçeve b) Hipotezler c) Sayıltılar (Varsayımlar) d) Sınırlılıklar

80 a) Kuramsal Çerçeve) Araştırmanın bu bölümü diğer bölümlere kıyasla daha detaylı ve yoğun olmalıdır. Bu bölümde araştırmanın hangi yaklaşım ve modele göre, hangi yöntem ve tekniklerin kullanılarak ele alınacağı belirtilmelidir. Kuramsal çerçeve, ampirik çalışmanın temellerini oluşturmalıdır. Seçilen yaklaşım ile kuram ya da modelin hangi gerekçelere göre tercih edildiği belirtilmelidir. Kuramsal çerçeve ile ampirik çalışma arasındaki tutarsızlık araştırmanın değerini olumsuz etkiler.

81 b) Hipotezler Araştırmanın amaç ve konusuna bağlı olarak oluşturulan hipotezler adeta araştırmanın kalbidir. Hipotezler henüz doğruluğu veya yanlışlığı test edilmemiş önermelerdir. Araştırmacı bir hipotez önerirken, onun doğrulanacağını veya yanlışlanacağını önceden bilemez. Hipotezler mantıklı, açık, anlaşılır ve uygulanabilir hüküm cümleleri olmalıdır. Hipotezler kuramsal çerçevede belirlenen temellere uygun olarak belirlenmiş yargı cümleleridir. Bir hipotezin oluşturulması süreci: Gözlem:1- Gördüğüm ilk leylek beyazdı Gözlem:2- Gördüğüm ikinci leylek beyazdı Gözlem:3- Gördüğüm üçüncü leylek beyazdı Gözlem:n- Gördüğüm n leylek beyazdı Hipotez: Tüm leylekler beyazdır

82 c) Varsayımlar (sayıltılar)
Araştırmalarda, denemeksizin doğru olarak kabul edilen ifade ve yargılardır. Sayıltılar bir bakıma araştırmanın desteklenmiş hareket noktasını oluşturmaktadır. Araştırma sonuçlarının geçerliliği büyük ölçüde varsayımların doğruluğuna bağlıdır. Bu nedenle varsayımların doğruluğundan ein olmak gereklidir. Kuramsal olarak doğru kabul edilen varsayımlar gerçekten doğru değilse araştırmanın olumsuz etkilenmesi kaçınılmazdır.

83 d) Sınırlılıklar Araştırma konusu ile ilgili olmakla birlikte araştırmanın içinde ele alınmayacak konular gerekçeli olarak, veri, kaynak, güçlük, zaman ve varsa maliyet sınırlamaları ve benzeri durumlar belirtilerek açıklığa kavuşturulur.

84 Araştırmanın Evreni Araştırma sonuçlarının genelleneceği büyük kitledir. Her araştırmanın bir evreni vardır ve bu evren verilerin kaynağını oluşturur. Evrenin büyüklüğü veya küçüklüğü araştırma konusuna, araştırmanın amacına ve genellemenin neleri kapsayacağına bağlıdır. Araştırmanın evreni çok geniş olduğu durumlarda örnekleme yapılarak elde edilen örneklemden veri toplanarak bulgular evrene genellenir. Bu durumda, üzerinde çalışılan örneklem grubuna “çalışma evreni” geniş kitleye ise “araştırma evreni” denir.

85 Araştırmanın Örneklemi
Araştırma evreninin çok geniş olması durumunda, bütünün tamamı yerine onun temsil edici bir parçası dikkate alınarak ana kütlenin belirlenmesine örnekleme yöntemi denir. Araştırma evreninden belirli kural ve kriterlere göre seçilmiş olan ve seçildiği geniş kitleyi temsil ettiği kabul edilen küçük kümeye de örneklem denir. Örnekleme yapılırken iki kurala dikkat edilmelidir: 1. Evrendeki her bir parçanın örneklem seçilme şansı eşit olmalıdır. (Aksi taktirde örneklem grubunun evreni temsil yeteneği kaybolur) 2. İkincisi küme örneklemesidir ki, bu durumda da benzer kümelerin örneklem olarak alınması söz konusudur.

86 Araştırmanın Veri Toplama Tekniği
Bir tez önerisinde bulunması gereken diğer bir husus, araştırma verilerinin toplanmasında, olgular arasındaki ilişkiyi araştırmada, bulgulara ulaşmada seçilen yöntem ve tekniklerdir. Veri toplama teknikleri büyük ölçüde araştırmanın konu ve amacına, evreni ve örnekleminin özelliklerine ve araştırmacının imkanlarına bağlı olarak belirlenir. Araştırmanın hipotezlerini sınamak için hangi veri toplama tekniklerinin kullanılacağı tez önerisinin bu bölümünde yer almalıdır. Araştırmanın türüne göre gözlem, görüşme, anket, örnek olay incelemesi v.b. teknikler burada yer alır.

87 Araştırmanın Zamanlaması
Zamanlama, kaynak (literatür) taraması, veri toplama, uygulama, değerlendirme ve yazma aşamalarından her birine ne kadar zaman ayrılacağı; yaklaşık olarak tarihlerin belirtildiği bölümdür. Toplam araştırma süresi mantıksal zaman dilimlerine bölünerek zamanlama tablosu oluşturulur. MESELA: Kaynak taraması: Eylül-Ekim (iki ay) Kaynakların okunması ve not alma: Kasım-Ocak (üç ay) Anket uygulama: Şubat-Mart (iki ay) Toplanan verilerin analizi: Nisan-Mayıs (iki ay) Tezin (raporunun) yazılması: Haziran-Temmuz (iki ay) Son kontroller ve teslim: Ağustos (bir ay)

88 Araştırmanın Kaynakçası
Tez önerisinde bulunması düşünülen yazılı kaynaklar başta, tüm kaynakçanın yer aldığı kısımdır. Bu kısım, araştırma konusunda yeteri kadar kaynağın bulunup bulunmadığının anlaşılmasında bir ön bilgi sağlar. Eğer yeterli kaynak bulunmayan bir konu seçilmişse daha başlangıçta konu değişikliğine gitme şansı verir. Kaynakçanın, bilimsel kaynak gösterme kurallarına göre hazırlanması araştırmacının konuya ciddiyetle eğildiğinin bir göstergesi sayılabilir. Araştırma ilerledikçe kaynakça da değişebilir, son şeklini ise tezin yazım aşamasında alır.

89 Araştırmanın Çalışma Planı
Çalışma planı başlangıçta “taslak plan” olarak hazırlanır ve araştırma ilerledikçe çalışma planı da değişime uğrar. Taslak planda konuyla ilgili temel bilgilerin verildiği giriş bölümü, kuramsal ve kavramsal çerçeve, verilerin değerlenmesine ilişkin bilgiler ve ulaşılan sonuçlar ayrı bölümler ve başlıklar halinde yer alır. Gerekirse “EKLER” başlığı ile kaynakçada yer almayan çizelgeler, belgeler, harita, kroki v.b yer alabilir.

90 ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ Bir araştırmanın geçerliği ve güvenirliği,
onun yönteminin doğruluğuna bağlıdır.

91 Araştırma Yöntemi Yöntem: Bir bilim dalının aradığı gerçeklere varmakta kullandığı zihinsel işlemlerin tümüdür. Yöntem; araştırmada cevap aranan problemin çözümü için izlenecek yolları doğru ve tutarlı bir biçimde ortaya koyan, birbiri ile ilişkili aşamalardan oluşan bir süreçtir.

92 Araştırma Yönteminin Evreleri
Araştırma Probleminin Tanımı Literatür Çalışması Araştırmanın Modeli Araştırmanın Varsayımları Araştırmanın Hipotezleri (Denenceler) a) Hipotezlerin Sınanması 1. Ayırım Yöntemi 2. Uygunluk Yöntemi 3. Birlikte Değişim Yöntemi 4. Tortu Yöntemi 5. Matematik ve İstatistiksel Yöntemler

93 1. Araştırma Probleminin Tanımı
Araştırmalar, bilinen bilgilerden hareketle, deneysel yoldan veya akıl yürütme yoluyla problemlere çözüm(ler) bulmaya çalışır. Bu nedenle araştırmanın amacı ile araştırma problemi birbiriyle çok yakından ilişkilidir. Araştırmanın amacı nereye varılmak istendiğini, araştırma problemi ise varılmak istenen yere varabilmek için neyin/nelerin cevaplandırılacağını gösterir. Bu nedenle, araştırmanın amacını açık ve net biçimde ortaya koymak kadar, araştırma problemini de açık ve net biçimde ortaya koymak araştırmacının öncelikli görevidir.

94 1. Araştırma Probleminin Tanımı
Araştırma probleminin net şekilde tanımlanması, onun çözümü için geliştirilecek modelin de belirleyicisidir. Araştırma problemi, araştırmanın amacı ile ilişkili olduğu kadar araştırmanın konusu ile de yakından alakalıdır. Bir araştırmada ele alınan konunun problem olabilmesi için; Kararsız (rahatsız edici) bir durumun olması gerekir Birden çok çözüm yolunun olması gerekir.

95 1. Araştırma Probleminin Tanımı
öğrencilerin tez çalışmaları için araştırma problemi tespit etmeleri çoğu kez rahatsız edici bir sürece dönüşebilmektedir. Sosyal bilimlerde araştırma problemi bulmakta en önemli kaynak, günlük toplumsal ve ekonomik olayların yanı sıra bilimsel kuramlar ve araştırmalardır. Özellikle yapılmış araştırmaların “Sonuç ve Öneriler” bölümü, konuyla ilgili yeni problemler için zengin bir kaynak olabilmektedir. Önceki araştırmanın belirsiz bıraktığı alanlar yeni araştırmanın problemini oluşturabilir.

96 1. Araştırma Probleminin Tanımı
(ÇOCUK SUÇLULUĞU) Araştırma Konusu Muhtemel Araştırma Problemleri Dikkat gerektiren hususlar Suç işleyen çocukların demografik özellikleri ve çocuk nüfusuna oranı nedir? Çocukların “çocuk” olarak nitelendirildiği yaşların hangi yaşlar olduğu netleştirilmeli. Ailelerin sosyo-ekonomik düzeyi çocukların suça yönelmeleri üzerinde etkili midir? Araştırmacı fakir çocukların suça yatkınlığı önyargısından kurtulmuş olmalıdır. Ailelerin eğitim düzeyleri çocukların suça yönelmeleri üzerinde etkili midir? “Suçluluk” davranışına ilişkin sağlıklı bilgiler nasıl elde edilebilir? “Suçluluk” kavramının açık ve net biçimde tanımlanmış olmalıdır. Suça yönelik çocukların topluma kazandırılması mümkün müdür?

97 1. Araştırma Probleminin Tanımı
Araştırma probleminin açık ve net şekilde ortaya konulamaması, problemin gerçek nedenlerini gizleyebilir. Araştırma problemi Görünen nedenler Gerçek neden Geçmiş yıllarda öğretmenlerin tayin ve nakillerinde en çok tercih ettikleri X ili öğretmenlerce artık pek tercih edilmemektedir. 1. İlde can güvenliği sorunu yaşanmaktadır 2. Okullarında öğrenci sayısı artmış, sınıflar çok kalabalık olmuştur İlde geçim koşulları giderek zorlaşmıştır

98 1. Araştırma Probleminin Tanımı
Araştırma problemini tanımlamanın etkili yollarından birisi, problemi aşamalar halinde ele almaktır. MESELA: Önce, genel problem alanı, belli bir bütünlük içinde ele alınarak dilimlenir ve her biri genel çizgileri ve bir biriyle olan ilişkileri açısından kısaca tanıtılır. Daha sonra, araştırılmak istenen problem dilimi, bütün içindeki yerinden alınarak tanıtılır. Bu aşamada, sınırlandırılmış olan problem alanı etraflı bir biçimde ve ayrıntılı olarak tanıtılır (Karasar, 1984:61 den Akt.İslamoğlu,2009:73).

99 1. Araştırma Probleminin Tanımı
Araştırma problemi bazen alt problemlere inilerek tanımlanabilir. MESELA: Araştırma problemi “Tüketicilerin marka tercihlerini etkileyen faktörler” olduğunu düşünelim. Bu problemi: Pazarlamaya ilişkin faktörler Tüketici özelliklerine ilişkin faktörler olarak alt problemler olarak ele almamız mümkündür. Hatta; Tüketici özelliklerini (b şıkkını) 1. Demografik faktörler 2. Yaşam tarzı tercihleri 3. Kişilik özellikleri gibi alt problemlere ayırabiliriz.

100 1. Araştırma Probleminin Tanımı
Araştırma alanı Araştırma konusu Araştırmanın problemi Tarım kesiminin etkileri Tarımı geliştirmeden hızlı sanayileşme sağlanabilir mi? Tarımsal gelişme ile hızlı sanayileşme arasında bir ilişki var mıdır? A grubu seyahat acenteleri A grubu seyahat acentelerinin büyüme lerinde etkili olan faktörler nelerdir? Pazarlama kökenli faktörler A grubu seyahat acentelerinin büyümelerinde etkili midir? Ortaöğretimde çocuğun başarısı Ortaöğretimde anne-baba çocuğun başarısında etkili midir? Ortaöğretimi anne-babasının yanında okuyan çocukların başarısı anne-babasının yanında okumayan çocukların başarısından düşük müdür? Kentsel aile Kentsel ailenin ortak özellikleri nelerdir? Kentsel ve kırsal aileleri bir birinden ayıran özellikler nelerdir?

101 1. Araştırma Probleminin Tanımı
Araştırma problemini açık ve net biçimde tanımlayabilmek için, araştırmanın giriş bölümünün çok iyi hazırlanmış ve problem alanı ile ilgili hazırlık çalışmalarının dikkatli ve özenli biçimde yürütülmüş olması gerekir. BÖYLECE: Problem alanının sistematik bütünlüğü sağlanır Konu alanı ile problem arasındaki ilişkiler açığa çıkar Probleme etki edebilecek değişkenler ortaya çıkar Problemle ilgili belirsizlikler ortadan kaldırılır Yapılmış çalışmaların zayıf-güçlü ve farklı yönleri ortaya çıkarılabilir.

102 1. Araştırma Probleminin Tanımı
Araştırmanın problem cümlesi kurulurken kavramlara hakim olmak, ifadelendirmede mantıklı olmak, ve nasıl çözüleceğine dikkat çekmek gerekir. MESELA: “Hırsızlık alışkanlığına sahip çocuklar niçin fakir ailelere sahiptirler?” Yukarıdaki problem cümlesi son derece anlamsızdır.Çünkü: Kavramlar net değildir, çünkü çocuklar fakir ailelere sahip değil, aileler çocuklara sahiptir. Mantıksal yetersizlik mevcuttur, çünkü hırsızlık davranışı fakir aileye sahip olma sonucunu doğurmaz, belki fakir aileden gelmek hırsızlık davranışının nedeni olabilir. Bu haliyle probleme çözüm bulmak imkansız gibidir.

103 Araştırmanın probleminin tanımlanmasında dikkat edilmesi gereken hususlar şunlar olabilir:
Problemle araştırmanın amacı arasında tutarlılık olmalı Problem ve alt problem cümleleri açık ve net olmalı Problem sınanabilir (test edile bilir) olmalıdır Problem teorik bir temele dayandırılmalıdır Problem bir bağıntıyı, uygunluğu ya da ilişkiyi ortaya koyabilecek nitelikte olmalıdır. Problem değişkenler arası ilişkiye dikkat çekmelidir Problem araştırmaya yön verici nitelikte olmalıdır.

104 2, Literatür Çalışması Araştırma sürecinde; araştırmanın başarısı kullanılan yönteme, yöntemin başarısı ise, konuya ilişkin elde bulunan teorik bilgiye bağlıdır. Araştırmanın giriş bölümündeki kuramsal alt yapı için yapılan çalıma ile burada sözü edilen literatür çalışması farklıdır. Buradaki literatür çalışması, problemin nasıl çözüme kavuşturulacağına ilişkin bilgi edinilmesini amaçlar. Giriş bölümündeki çalışma ise, problemi tanımlamaya, genel problem alanı içerisindeki yerini belirlemeye, ilgili değişkenleri tanımlamaya ve ilgili kavramları açıklamaya yöneliktir.

105 2, Literatür Çalışması Literatür çalışması, problemin detaylı tanıtılmasına, çözüme kavuşturulmasına ve cevaplanmasına yardımcı olan teorik bilgileri sunmak için yapılır. Alanla ilgili literatüre hakim olmak araştırmacının; Araştırmasını bilimsel temele oturtmasında, Daha sonra yapılacak araştırmalara katkı sağlamasına yardımcı olur. Literatür taramasına alanla ilgili kitaplar ve makaleler okunarak başlanır ve konuyla ilgili temel kavramlar kazanılır. Daha sonra problemi analiz etmeye yönelik bilgiler edinilmelidir.

106 2, Literatür Çalışması Literatür çalışmasının en yaygın biçimi “okumak”tır. Okuma aşağıdaki dört biçimde yapılabilir: Göz gezdirmek: Yayın hakkında genel bilgi edinilir. Öğrenmek: Yayındaki bilgilere hakim olmak ve anlamak için yapılır. Yayının özelliğine göre yapılır. Düşünmek: Problemi çözmek için düşünce üretmek amacıyla yapılır. Not tutmak: Görüş ve düşünceleri desteklemek, çözüm önerileri geliştirmek, değişkenler arasındaki kuramsal bağlantıları saptamak amacıyla bilgi kartlarına notlar alarak okumaktır.

107 3. Araştırmanın Modeli Araştırmanın Modeli; araştırma probleminin en güvenilir bilimsel yolla nasıl çözüleceğini gösteren mantıksal yoldur. Model araştırmanın mantığıdır. Model ile teknik birbirine karıştırılmamalıdır. Site kuracak bir mimarın, kuracağı sitenin maketini oluşturduğu gibi, araştırmacı araştırmasına başlarken bir model oluşturmalıdır. HİPOTEZ: “Tarımda mekanizasyon işgücünün tarımdan kopmasına neden olur” Bu hipotez için bir model şöyle olabilir:

108 3. Araştırmanın Modeli Bağımsız Değişken Bağımlı Değişken
Tarımda Mekanizasyon Nüfusun başka alanlara kayması Yukarıdaki modele göre, nüfusun başka alanlara kaymasının tek nedeni tarımdaki mekanizasyon gibi anlaşılmaktadır. Oysa bu nispeten doğru olsa bile, başka nedenler de nüfusun başka alanlara kaymasına neden olabilir. Bağımsız Değişken Bağımlı Değişken Mekanizasyonun girdiği tarım alanları A Mekanizasyonun girmediği tarım alanları B NOT: Diğer bütün koşullar aynı kalmak koşuluyla bağımlı değişken olarak A değeri B değerinden büyük ise yukarıdaki hipotezimiz doğrulanmış olur.

109 Model Kurmada Değişik Yaklaşımlar
Tarama modelleri: Eğer bir araştırma geçmişteki veya mevcut bir olayı aynen betimlemeye yönelikse tarama modelleri uygun modeldir. Deneme modelleri: Neden-sonuç ilişkilerini belirlemek amacıyla deneyi yapanın kontrolü altında, bağımsız değişkenin bağımlı değişkene etkisinin gözlemlenmesine dayanır. Karşılaştırma modelleri: Bağısız değişkenin olaya etki ettiği durum ile etki etmediği durumun karşılaştırılmasında kullanılır.


"Bilimsel araştırma yöntemleri." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları