Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ULUSLARARASI PAZARLAMA VE ÇAĞDAŞ PAZARLAMA ANLAYIŞI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ULUSLARARASI PAZARLAMA VE ÇAĞDAŞ PAZARLAMA ANLAYIŞI"— Sunum transkripti:

1 ULUSLARARASI PAZARLAMA VE ÇAĞDAŞ PAZARLAMA ANLAYIŞI

2 ÜRETİM ANLAYIŞI Pazar koşulları günümüzdekinden farklı (19.yy)
Temel gereksinimlerin bile çoğu karşılanamıyor Üretim yetersiz ve pahalı Üretimi arttırmanın ve maliyetleri düşürmenin yolları aranıyor. Pazardaki mal ve hizmetler kısıtlı, tüketici kalitesi ve fiyatı ne olursa olsun satın almaya hazır. Pazarlamaya önem verilmemiş, Sadece bu dönemde değil, arzın talebin altında kaldığı, rekabetin bulunmadığı her ortam ve dönemde pazarlamaya önem verilmemiş, pazarlamaya yararlı bir çaba olarak bakılmamış, gereksiz harcamalara neden olduğu düşünülerek eleştirilmiştir. Kalkınma sürecinin başlangıç evresini yaşayan ülkelerde pazarlamanın fazla rolü olmadığı görülür.Çünkü bu ülkelerin temel özelliği üretim yetersizliğidir.Ürün yetersizliği ve dışa bağımlılık kalkınma sürecinin ilk aşamalarında üretime pazarlamadan daha fazla önem verilmesine neden olmuştur. Kalkınmak için sanayileşmeye ancak sanayileşme için de pazarlamaya gereksinme olduğu daha sonra anlaşılmıştır.

3 ÜRÜN ANLAYIŞI Bu anlayışta tüketicilerin tercihlerini ürünün kalite ve performansına göre yapacakları kabul edilir. Firmalar daha kaliteli, pazarda var olanlardan daha üstün modeller geliştirmeye çalışırlar. “İyi mal veya hizmet, başka bir çabaya gerek olmaksızın, kendiliğinden satılır” diye düşünülür. Örn. Cep telefonu üreticisi bir firma sürekli olarak daha küçük daha hafif konuşma ve bekleme süresi daha uzun telefonlar üretmeye gayret eder.Oysa daha iyi bir mal üretmek her zaman satışı garantilemez.Tüketiciler kararlarını verirken, kalite dışında fiyat, ödeme koşulları gibi başka faktörleri de dikkate alırlar. Fiyatının daha uygun olması halinde eski modelleri tercih edebilirler. Önemli olan malın teknik kalitesinden ziyade tüketicinin algıladığı kalite, ona verdiği değerdir.

4 SATIŞ ANLAYIŞI Kapasitesinden tam yararlanamayan, stoklarında mal birikmiş, satış konusunda sık sık darboğazlarla karşılaşan firmalarca savunulan bir anlayıştır. Reklam ve yüz yüze satış gibi tutundurma faaliyetlerine girişilmediği sürece satışların arzu edilen düzeye ulaşamayacağı düşünülür. Önceki anlayışlarda olduğu gibi satış anlayışında da hareket noktası “müşteri” değil “ürün” dür. Amaç satış hacmini arttırarak kar elde etmektir. Bu anlayışın uygulandığı işletmeler geniş bir satış elemanı kadrosuna sahiptir. Satış temsilcileri yüksek basınçlı satış politikaları uygulayarak, müşterileri satın almaya ikna etmeye çalışır, hatta zorlarlar. Firmalar malların satın alındığını değil “satıldığını” düşünürler.

5 ABD de özellikle lerde üretim kapasitesinden daha etkin bir biçimde yararlanmak ve maliyetleri düşürmek için kullanılmıştır. Bugün de satış anlayışına ağırlık veren, başarıyı müşteri tatmini ile değil, satış miktarı ile ölçen firmaların sayısı hayli kabarıktır.Bu dönemde pazarlama ve satış sözcüklerinin eşanlamlı olarak kullanıldığı görülür. Satış anlayışı ile uzun süre başarılı olma olasılığı düşüktür.Kısa dönemde satışları canlandırarak firmaya fayda sağlasa bile uzun dönemde müşteri hoşnutsuzluğuna neden olur.

6 ÇAĞDAŞ PAZARLAMA ANLAYIŞI
Hareket noktası müşteri gereksinme ve istekleridir.Modern pazarlama anlayışını benimsemiş olan işletmelerde Pazar araştırmaları ile önce müşterilerin ne istediği , neye gereksinme duyduğu belirlenir. Müşteriler talep açısından aralarındaki farklara göre bölümlere ayrılır ve her bölüm için, gerekiyorsa ayrı bir mal-hizmet, fiyat, dağıtım ve tutundurma politikası uygulanır. Satış anlayışı satıcının malını paraya çevirmeye, çağdaş pazarlama anlayışı ise ürün ve diğer pazarlama bileşenleri ile müşterinin gereksinmelerini karşılamaya çalışır. Çağdaş pazarlama anlayışını benimsemiş olan işletmelerde bu anlayış işletmenin bütün bölümlerine hakim olmuştur. İşletmede herkes, genel müdürden makine başındaki işçiye kadar, birlikte çaba harcar, başka bir deyişle bütünleşmiş bir pazarlama gayreti sarf eder.

7 Bugün, ihracat ve diğer uluslararası pazarlama faaliyetlerinde etkinlik sağlayabilmek için vakit kaybetmeden modern bir pazarlama anlayışını benimsemeye ihtiyaç vardır. Çünkü bu faaliyetlerin sürdürüleceği ulusal sınırların ötesinde, genellikle iç pazardan çok farklı müşteri grupları ve rekabet modelleri geçerlidir. Özellikle Amerika, Japonya ve Batı Avrupa ülkeleri gibi gelişmiş ülke pazarlarında müşteri, hakimiyetini artık tamamen kabul ettirmiş, şiddetlenen rekabet içinde, üreticiler karşısındaki gücünü önemli ölçüde arttırmıştır. Bu ülkelerde sanayi devriminin başlangıcındaki pazar koşulları artık geçerli değildir.Öte yandan, gelişme yolundaki düşük ve orta gelirli ülkelerde de, müşteri ve tüketiciler, artan rekabet ve haberleşme olanaklarına bağlı olarak, eskiye oranla çok daha bilinçlidir.

8 Kısacası, kendi iç pazarında geleneksel bir pazarlama anlayışı içinde önemli bir güçlükle karşılaşmadan mal veya hizmetlerini satan bir firma, dış pazarlara bu anlayışla girmeye çalıştığında beklenmeyen zorluklarla karşılaşacak, çoğu zaman bunları aşamayacaktır. Türkiye dahil olmak üzere birçok gelişen ülkede iç pazar koşulları da zaman içinde önemli ölçüde değişmekte, çağdaş pazarlama anlayışının benimsenmesi, sadece yurt dışında başarılı olabilmek için değil, artan iç rekabet karşısında da etkinliği korumak için tek çıkış noktası olmaktadır.

9 Ürün/Satış ve Tutundurma / Satış Hacmi Yoluyla Kar
Satış Anlayışı: Ürün/Satış ve Tutundurma / Satış Hacmi Yoluyla Kar Çağdaş Pazarlama Anlayışı: Müşteri İstek ve İhtiyaçları / Bütünleşmiş Pazarlama / Müşteriyi Tatmin Ederek Kar

10 Çağdaş Pazarlama Anlayışının Uluslararası Pazarlama ile İlişkisi
Modern bir pazarlama anlayışı ile işletmeler içinde yaşadıkları topluma çok daha iyi uyum sağlayacak ve güvenli ve sağlıklı bir biçimde gelişmek olanağına sahip olacaklardır. Çünkü artık işletme kendi arzu ettiği mal veya hizmetler üreten, ve bunları sadece kar amacı ile satmaya çaba gösteren, dolayısı ile de zaman zaman hedeflerinin toplum hedefleri ile bağdaşmadığı bir birim olma niteliğini kaybedecektir. Hedef aldığı dış pazarların kültürel, ekonomik ve politik amaçlarına uygun mal veya hizmetler sunmayan bir işletmenin, bugün özellikle kalkınma gayreti içindeki gelişmekte olan ülke pazarlarında, başarı sağlamayacağı açıktır.

11 Uluslararası pazarlamada da başarının sırrı “ müşteri velinimetimizdir”, “müşteri her zaman haklıdır” sözlerine ne ölçüde samimiyetle inandığımıza bağlı olacaktır. Eğer samimi isek, müşterinin kral olduğuna inanıyorsak, çağdaş pazarlama anlayışını benimsiyorsak, önemli bir adım atılmış demektir.

12 ULUSLARARASI PAZARLAMANIN TANIMI VE ULUSLARARASI TİCARET
Pazarlamanın temelini; *“pazar bilgisi toplama” , *“pazar bölümlendirme ve hedef pazar seçimi” , *“mamul planlama ve geliştirme”, * “fiyatlandırma”, *“dağıtım”, *“tutundurma” oluşturmaktadır. Uluslararası pazarlamanın temelini ise; en basit şekliyle bu faaliyetlerden birinin veya birkaçının ulusal sınırlar dışında yapılması, en karmaşık şekli ile bu faaliyetlerin birçok ülkede ( küresel) yerine getirilmesi oluşturmaktadır.

13 Uluslararası Pazarlama Nedir?
İşletme amaçlarına ulaşmayı sağlayacak değişimi gerçekleştirmek üzere mal ve hizmetlerin, fikirlerin geliştirilmesi, fiyatlandırılması, dağıtılması ve tutundurulmasına ilişkin BİRDEN ÇOK ÜLKEDE gerçekleştirilen planlama ve uygulama sürecine uluslararası pazarlama denir.

14 ULUSLARARASI PAZARLARA YÖNELMENİN AVANTAJLARI
a) Mukayeseli üstünlük imkanından yararlanmak Örnek: Amerika, yüksek teknolojili elektronik parçaların üretilmesinde diğer ülkelere karşı üstünlüğe sahiptir. Bunun yanında televizyonda Japonya, Şarapta Fransa ve Mücevheratta Güney Afrika aynı üstünlüklere sahip değildir. b) Rekabeti koruyabilmek ve rekabetten kaçmak Uluslararası pazarlarda genişlemek yurt içindeki rekabetten kaçışın en etkin yoludur. Örneğin Japonya’da rekabet o kadar güçlüydü ki Japon araba imalatçılarının çoğu kar sağlamak için Amerika’ya ve Avrupa’ya açılıp dünya çapında başarı sağladılar.

15 c) Vergi avantajı elde etmek :Çoğu ülke ticareti teşvik etmek amacı ile dışa açılan firmalara vergi avantajı sağlar. Bu şekilde uluslar arası pazarlarda büyük miktarlarda kazanç sağlanması durumunda bile düşük oranlı vergi alınır. d) Ürün yaşamını uzatmak: Ulusal pazarda önemini yitiren mal ve hizmetler ihracat ile yeni pazarlarda önem kazanabilirler. Örneğin: Hollywood, Amerika’da modası geçmiş ikinci sınıf sinema filmleri için Asya’da genişleyen bir pazar oluşturmuştur. Böylece ürünün yaşam eğrisi uzatılmıştır. e) Karları arttırmak:Üstünlüklerini kullanan, rekabetten kaçan, düşük vergi veren ve modası geçmiş mal ve hizmetlerinin yaşam süresini uzatan uluslar arası şirketler iç pazarda faaliyet gösteren diğer şirketlere göre karlarını daha fazla arttırırlar.

16 Uluslararası Pazarlamaya Ait Bilgi Kaynakları
1.DIŞ TİCARETİ GELİŞTİRME OFİSLERİ : Daha çok ihracatı geliştirme amacı ile kurulmuşlardır. Hem ilgili ülke hem de ticari faaliyette bulunulan ülkeler ile ilgili geniş kütüphaneleri mevcuttur. Örnek: İGEME (ihracat bilgi platformu) 2.TİCARET ATEŞELİKLERİ: Bulunduğu ülkelerle ilgili bilgi toplama faaliyetleri ile birlikte ticari tanıtma faaliyetlerinde de bulunurlar. Adres temin etme, ilişkilerin kurulmasına yardımcı olma..vs

17 3.BANKALAR: Yurtdışı ofisleri olan bankalardan da rakipler veya ülkelerin mali yapıları hakkında bilgi toplamak mümkün olabilir. İş bankası veya Yapı kredi bülten ve raporları..vs 4.HEDEF ÜLKELERİN RESMİ KURULUŞLARI: Bu kuruluşların yayınladıkları gizli olmayan rapor ve istatistikler elde edilip değerlendirildiği takdirde önemli bir takım pazar bilgilerini elde etmek mümkün olabilir. 5.ULUSLARARASI KURULUŞLAR: a)Uluslar arası Ticaret Merkezi (ITC) b)Birleşmiş Milletler (UN) c)Gıda ve Tarım Organizasyonu (FAO) d)Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) e)Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) f)Uluslar arası Para Fonu (IMF)

18 6.TİCARET ODALARI 7.YABANCI GAZETE VE MECMUALAR 8. FUAR VE SERGİLER 9.DIŞ TİCARET İLE İLGİLİ SEMİNER VE KONFERANSLAR 10.DÜNYA TİCARET MERKEZLERİ

19 ULUSLARARASI TİCARETİ TEŞVİK EDEN KURULUŞLAR
TİCARET VE TARİFELER GENEL ANLAŞMASI (GATT) BİRLEŞMİŞ MİLLETLER TİCARET VE KALKINMA KONFERANSI (UNCTAD) DÜNYA BANKASI (WB) Uluslararası Kalkınma Birliği IDA Uluslararası Finansman Kurumu IFC ULUSLARARASI PARA FONU (IMF) PETROL İHRAÇ EDEN ÜLKELER TEŞKİLATI (OPEC)

20 FİRMALARIN ULUSLARARASI PAZARLAMA FAALİYETLERİNE KATILMA DERECELERİ
1.Tamamen İç Pazara Dönük Firmalar (Tesadüfi İhracat) 2.Yurtdışı Pazarlama Faaliyetlerini Süreksiz Bir Biçimde Sürdüren Firmalar (Aktif İhracat) 3.Uluslararası Pazarlama Faaliyetlerini Sürekli ve Düzenli Sürdüren Firmalar (Uluslar arası Pazarlama) 4.Pazarlama Faaliyetlerini Evrensel Boyutlarda Sürdüren Firmalar (Global Pazarlama)

21 Tamamen İç Pazara Dönük Firmalar
Ulusal sınırlar dışında kalan potansiyel müşterilerine karşı ilgi duymazlar Bununla birlikte bu tür firmaların ürettikleri mal veya hizmetlerin de dış pazarlarda satıldığını görmek zaman zaman mümkün olabilir. Firma, yurt içindeki çeşitli yabancı veya yerli ticari temsilcilere satış yapıyor olabilir. Ancak genel olarak bu aşamadaki firmaların dış pazarlarla doğrudan doğruya bir ilişkileri olmadığı gibi, dış pazarlar hakkında genel bilgileri de yok denecek kadar azdır. Yapılan araştırmalar yurdumuzda birçok firmanın bu aşamada bulunduğunu göstermiştir.

22 Yurtdışı Pazarlama Faaliyetlerini Süreksiz Bir Biçimde Sürdüren Firmalar
Zaman zaman çeşitli nedenlerle oluşan üretim fazlalarını eritmek amacı ile yurtdışı dış yönelirler. Meydana gelen üretim fazlaları geçici nitelikte olduğu için, dış pazarlama faaliyetleri de süreksiz, geçici niteliktedir ve dış pazarlar ve Pazar fırsatlarına karşı ilgileri azdır. Zamanla iç pazarda talep yükselip, üretileni burada yeniden kolayca satmak mümkün olunca, yabancı müşterilerle kurulmuş olan ilişkiler büyük bir olasılıkla kesilir. Bu tür firmalarımızın da sayısı hayli fazladır.

23 Uluslararası Pazarlama Faaliyetlerini Sürekli ve Düzenli Sürdüren Firmalar
Bu aşamadaki firmalar üretim ve pazarlama kapasitelerini iç Pazar yanında dış Pazar fırsatlarını da dikkate alarak belirlenmişlerdir ve dış pazarlama faaliyetleri geçici değil, süreklidir. Bu işletmeler ihracatı uzun dönemli bir uğraş, iş, yatırım olarak görürler. Dış pazarlar, iç pazarın bir uzantısı olarak görülür, ağırlık iç pazara verilmiştir, kurulu kapasitenin önemli bir bölümü burada kullanılır. Bunlardan bir bölümü bir süre sonra 4. grupta yer alan uluslararası veya çokuluslu firma niteliğine bürünürler. Aktif ihracat aşamasında daha çok yakın pazarlar üzerinde durulurken bu aşamada çeşitli ülke pazarları üzerinde durulur.İzlenen pazarlama stratejisi ile her ülkede ayrı pazarlama programları uygulanır.

24 Pazarlama Faaliyetlerini Evrensel Boyutlarda Sürdüren Firmalar
Bu gruptaki firmalar, uluslar arası pazarlama faaliyetlerine tüm güçleri ile girişmişlerdir ve kendi iç pazarları da dahil olmak üzere tüm dünya pazarlarına iç-dış Pazar ayrımı gözetmeden aynı ilgi ile yönelirler. Daralmış ve doymuş bir iç pazarda yeterli bir satış hacmini gerçekleştirememekten dolayı dış pazarlara yönelme söz konusu değildir. İç Pazar firmanın hedef olarak alabileceği dünya pazarlarından sadece biridir. Bu aşamadaki firmaların üretimlerini gerçekleştirdikleri ülkede hiç satış yapmamaları da mümkündür. Ülkemizde 3. ve 4. gruptaki firmaların sayısı giderek artmaktadır. Tüm dünyayı tek pazar olarak ele alır ve aynı pazarlama programını çeşitli ülkelerde global ölçekte uygular.

25 Firmalar bu aşamaların birisinden diğerine geçtikçe üretim, fiyatlandırma, mal, dağıtım, tutundurma, örgütlenme ve diğer pazarlamaya ilişkin konularda değişik bir yaklaşıma sahip olurlar.Çünkü farklı aşamalardaki firmaların sorunları ve bunların çözüm biçimleri de değişiktir.

26 Firmaların Uluslararası Pazarlama Faaliyetlerine Katılma Derecelerinin Pazarlama Faaliyetlerinin Niteliği Üzerindeki Etkileri Birinci aşamadaki firmalar ; Tamamen iç pazara dönük olarak faaliyet gösterdikleri ve dış pazarlama faaliyetlerine katılmak açısından da isteksiz oldukları için, bunların yurtdışı pazarlara açılma olasılığı azdır. Ancak iç Pazar koşullarında kendilerini güç durumda bırakacak bir gelişme olması halinde ikinci aşamaya geçerler. İkinci aşamadaki firmalar: Birinci aşamadakiler gibi önemli olan iç pazardır. Dış pazarlara tesadüflere bağlı veya geçici olarak satış yaptıkları için her iki grup firmanın da pazarlama politikaları dış pazarlama faaliyetlerinden etkilenmez.Dış pazarlar için bu pazarların talebine uygun mal veya hizmetlerin üretilmesi düşünülemez veya istenmez. Yabancı müşterilere yurtiçi fiyatlarını temel alan katı bir fiyatlandırma politikası uygulanır.Dağıtım sisteminde ve örgüt yapısında herhangi bir değişikliğe gidilmez. Her iki grup firmada da çağdaş pazarlama anlayışı henüz anlaşılamamış ve benimsenmemiştir.

27 Üçüncü aşamadaki firmalar: İç Pazar önemini korumakla birlikte öncekilere göre, konuya yaklaşım biçimi ve faaliyetlerinin niteliği bakımından önemli farklar görülür. Örneğin üretilen mal ve hizmetlerde dış Pazar koşullarına uygun değişiklikler yapılır. Firma örgüt yapısını, dış pazarlara daha iyi hizmet etmek ve satış şansını arttırmak için değiştirir ve geliştirir. Dış pazarlarda müşterilerle ilişkilerini dolaysız ve sürekli kılmak için şubeler açar. Fiyatlandırma politikasına esneklik kazandırır. Bu firmalarda çağdaş bir pazarlama anlayışı benimsenmiş ya da yavaş yavaş benimsenmektedir. 4. aşamadaki firmalar: Uluslar arası pazarlama faaliyetlerini öncekilere göre çok daha farklı yaklaşım ve boyutlar içinde ele alırlar. Artık bir iç Pazar söz konusu olmadığı için iç pazar için üretilen mal ve hizmetler söz konusu değildir. Faaliyetlerini evrensel boyutlarda tüm dünya pazarlarını kapsayacak şekilde planlarlar. Sürekli araştırma geliştirme ile hedef pazarları belirler ve bunlar için farklı ve yeni mal ve hizmetler üreterek farklı fiyat ve dağıtım kanalları ile satmaya çalışır.Evrensel (Global) adı da verilen bu firmalarda modern bir pazarlama anlayışı uzun yıllardan beri benimsenmiş ve tam olarak uygulanmaktadır.

28 ÇOKULUSLU İŞLETMELER (MULTINATIONAL COMPANY)
Çokuluslu isletmeler konusunda pek çok farklı tanım yapılmaktadır. Sermaye dolaşımı ve faaliyetlerin sayısı önemli ayırıcı özelliklerden birisidir. Bir tanıma göre, uluslararası faaliyet gösteren işletmede seçime bağlı olarak, birden fazla ülkede sürekli personeli olan, personel yapısının bu özelliğine bağlı olarak günlük faaliyetlerde tek bir ülke yönetimin tamamıyla kontrolünde olmayan yatırımlardır. Çokuluslu isletmeler uluslararası isletmelerin çok özel bir türüdür. Çokuluslu isletmeler, tüm dünya genelinde yoğun ilişkiler içinde olan yüksek düzeyde gelişmiş bir uluslar arası isletmedir, karar alma ve yönetim süreçlerinde küresel bir bakış açısına sahiptir. Çok uluslu firma tüm dünya pazarlarına yönelmiş ve iç pazar kavramından uzaklaşmıştır.

29 Çokuluslu işletme üretim faaliyetlerini sağlayan ve aynı zamanda yatırımın ilave karlılığını gerçekleştirmesi için farklı ülkelerde üreten ve pazarlama faaliyeti yapan bir organizasyondur. Bu tanıma göre, çokuluslu işletme değişik ülkelerde yavru şirketler ve bayilerle faaliyet gösteren ve toplam satışları, varlıkları veya işgücünün %20’ si ana ülke dışında olan bir işletme olarak tanımlanabilir. Dünyadaki ilk modern çokuluslu işletme 1950 yılında Alman işletmesi Uni ve İngiliz İşletmesi Lever Brothers tarafından gerçekleştirilmiştir. İki işletme birleşerek Unilever ismini almışlar ve 60 farklı ülkede faaliyet gösteren, 500 bayisi olan dünyanın en büyük isletmesi haline gelmişlerdir.

30 2. Dünya Savaşı sonrasının en önemli özelliklerinden biri, üretim sürecinin uluslararasılaşması, yani aynı malın üretiminin çeşitli aşamalarının farklı coğrafi alanlarda gerçekleştirilmesidir. Örneğin, Mısır’da ekilen, Türkiye’de iplik haline getirilen, Hindistan’da dokunan, İtalya’da stili verilen, Güney Kore’de dikilen ve oradan tüm dünyaya gönderilen milyonlarca ton pamuklu mal tüketiciye ulaşmaktadır.

31 Çokuluslu İşletmelerin en geniş tanımı “diğer ülkelerde şirketlere sahip olan ve onları denetleyen işletmeler” olarak yapılabilir. Başka bir tanıma göre uluslararası işletmecilik; “iki ya da daha fazla bağımsız ülke arasında yapılan işletme faaliyetleridir.”

32 Sahip oldukları karmaşık yapı bu işletmeleri tanımlama güçlüğünü de beraberinde getirmektedir. Tanımlamalarına yönelik çabaların sonucunda, tüm yazar ve araştırmacıların üzerinde fikir birliğine vardığı, tek bir tanım elde etmek mümkün olmamıştır. Ancak bugüne kadar yapılan tanımlamalarda herkesçe kabul gören 2 nokta vardır: Birincisi bu şirketlerin doğrudan üretime dönük bir etkinlik göstermeleri İkincisi ise bu etkinlikleri birden fazla ülkede gerçekleştirmiş olmaları gerekliliğidir.

33 Ana Ülke (Parent Country) : Çokuluslu işletmelerin merkezinin bulunduğu yerdir. Örneğin : Volvo ‘nun ana ülkesi İsveç ‘dir. Fıat’ ın ana ülkesi İtalya, Microsoft’ un ana ülkesi ise Amerika’ dır. Ev sahibi Ülke (Host Country) : Çokuluslu işletmenin yatırım yaptığı ülkeye verilen addır. Örneğin : Toyota’nın ülkemizde de yaptığı joint venture ‘da Türkiye ev sahibi ülkedir. Üçüncü Ülke (Third Country) : Ana ülke ve ev sahibi ülke dışında kalan ve çokuluslu işletmelerin faaliyetlerine çeşitli şekillerde katılan ülkelerdir. Bu katılım üretim faktörlerinden herhangi birinin tedariki ile ilgili olabileceği gibi bilgi veya yönetici transferleri şeklinde olabilir.

34 Yönetim Açısından Çokuluslu İşletmelerin Tasnifi
Çeşitli ülkelerde ekonomik faaliyetler sürdüren ve uluslar arası alanda yatırımlarda bulunan çokuluslu işletmelerin farklı tipleri mevcuttur. Yapılan bir sınıflandırmada çokuluslu şirketler idari bakımdan üç ayrı grupta incelenmektedir: 1.Tek Merkezli İşletmeler (Etnosentrik) 2.Çok Merkezli İşletmeler (Polisentrik) 3. Dünya Merkezli İşletmeler (Geosentrik)

35 Tek Merkezli İşletmeler (Etnosentrik)
Bu işletme tipinde ana şirket, yönetime egemen olup bulunduğu ülkede kullanılan yönetim biçimini en üstün olarak görmekte ve diğer ülkeleri de bunları kullanmaya zorlamaktadır. Bunlar ülke isimleri ile adlandırılırlar. Örneğin Amerikan İşletmeleri gibi…

36 Uluslararası işletmelerin, bağlı kuruluşlarında ve ana işletmede ana ülkeden yönetici görevlendirmeleri etnosentrizmdir. Örnek olarak, bir İngiliz işletmesinin Türkiye’deki fabrikalarında İngiliz yönetici görevlendirilmesi verilebilir. Her birimde ana ülkeden insan kaynağı sağlamak olarak ele alınan etnosentrizm uluslararası işletmelerin gelişmelerinde ilk kullandıkları yaklaşımdır. Bunun nedeni başlangıç aşamasında riskleri en aza indirgemektir..

37 Çok Merkezli İşletmeler(Polisentrik)
İşletmelerin üretim ve karar almaları coğrafi bölgelere göre değişiklikler göstermektedir. Yönetimin egemenliği tek bir merkezden ziyade, belirli yerel merkezlerde toplanır. Yavru firmalara daha fazla özerklik tanınmıştır.

38 Dünya Merkezli İşletmeler (Geosentrik)
Bu tipte ise tüm yöneticiler (hem merkezde hem yavru firmada) çok sıkı haberleşme ve işbirliği içerisindedirler. Kararlar ancak tüm dünyadaki gelişme ve problemlerin esaslı bir şekilde analiz edilmesinden sonra ana şirket seviyesinde verilir; ama yavru şirketlerin ihtiyaçları da ihmal edilmez. Faaliyet gösterilen ülkelerin bir vatandaşı imiş gibi davranılır. Yöneticiler için teşvik tedbirleri yalnız yavru firmanın menfaati yönünde değil, aynı zamanda ana firmanın çıkarları doğrultusunda düzenlenir. Tek merkezli şirketlerden en büyük farkı, yavru şirket yöneticilerinin başarılı oldukları takdirde “işe göre adam” politikası çerçevesinde ana şirkette de görev alabilmesi için daima iş fırsatlarının bulunmasıdır. Ayrıca bu işletmeler, iki ülkeden oluşacak uluslar arası pazarlardan ziyade, tüm dünya ülkelerine hizmet verecek şekilde faaliyet gösterir ve reklam yaparlar. ( Benetton, Coca Cola)

39 ULUSLARARASI İŞLETME (INTERNATİONAL COMPANY)
Üretim de dahil olmak üzere çok sayıda ülkede faaliyeti olan ancak temel yönelimi, hedefi, faaliyetlerinin önemli bir bölümü kendi iç pazarında yoğunlaşan firmalardır.

40 Uluslararası Pazarlama-Uluslararası Ticaret
Dünya pazarlarında gerçekleştirilen pazarlama faaliyetlerinin hacmi ile uluslar arası ticaret hacmi birbirine eşit değildir. Birçok uluslar arası pazarlama faaliyeti uluslar arası istatistiklerde yer almaz. Çünkü bunların bir bölümü ulusal sınırları aşmaz. Örnek : Türkiye’de tv üreten ve bunu Türkiye pazarına satan bir Alman firmasının uluslar arası pazarlama faaliyeti örnek olarak verilebilir. Rusya’da hotel inşa eden, pencere ve cam üreten Türk firmaları için de durum aynıdır.


"ULUSLARARASI PAZARLAMA VE ÇAĞDAŞ PAZARLAMA ANLAYIŞI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları