Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Prof. Dr. Ali AKPINAR 1963 yılında Konya'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Konya'da tamamladı. 1984 tarihinde Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesini.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Prof. Dr. Ali AKPINAR 1963 yılında Konya'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Konya'da tamamladı. 1984 tarihinde Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesini."— Sunum transkripti:

1 Prof. Dr. Ali AKPINAR 1963 yılında Konya'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Konya'da tamamladı. 1984 tarihinde Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesini bitirdi. 1988 de S. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsünde Yüksek Lisans, 1993 de Doktorasını tamamladı. 1983-1995 yıllarında Diyanet İşleri Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çalıştı. 1989-1993 yılları arasında Avusturya'da bulundu. 1995 tarihinde Tefsîr Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi olan Akpınar, 1996 da Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesine geçti ve 1999 da Doçent, 2005 de Profesör oldu. Akpınar'ın Kitap Çalışmaları Kur’an Aydınlığında Seyahat, Türkiye Diyanet Vakfı. Yayınları, Ankara-1998. Kur’an Niçin ve Nasıl Okunmalı? Uysal Yayınları, Konya-1998; II. Baskı, 2000. Kur’ân’da Yer Adları/Kur'ân Coğrafyası, Fecir Yayınevi, Ankara, 2002. Kültür Dünyamızdaki Kur'ân Motifleri, Konya, 2004. Dua ve Sureleriyle Namazın Anlaşılması, Uysal Yayınları, IV. Baskı, Konya 2004. Bazı Aşır ve Surelerin Tefsiri, Konya, 2002. Kur'ân'a Bakışlar/Meal-Tefsîr, Zeyneb el-Gazâli'den çeviri, Uysal Yayınları, Konya, 2003. Peygamber Dua eder Gibi, Konya, 2005. Şehid Sahâbîler, Muhammed Fehmi'den çeviri, Esra Yayınları, Konya-1990. Benim Amentüm, Konya, 2004. Kur’ân Tercüme Teknikleri, Sivas, 2003 Na ’ t-ı Şerif Şerhi, İstanbul, 2006 Mevlânâ Gözüyle Kur’ân’a Bakış, Ankara, 2007.

2 HAYAT KİTABIMIZ KUR’ÂN VE BİZ Prof. Dr. Ali AKPINAR C.Ü İLAHİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ

3 İNSANLIK, ALLAH’A MUHTAÇTIR! “Ey insanlar! Siz Allah’a muhtaçsınız. Allah ise hiçbir şeye ihtiyacı olmayan ve övülmeye layık olandır.” (35 Fatır 15) İnsan, Allah’ın nimetlerine, O’na inanmaya, O’nu sevmeye, O’nun vahyini duymaya ve ona uymaya muhtaçtır!

4 Allah’tan Bize : VAHİY Bizden Allah’a Dua/İbadet/ Kulluk

5 KUR’ÂN NEDİR? Kur’ân, yaratıklarını en iyi bilen Yüce Yaratıcının kullarına sunduğu ilahî kılavuzdur. Kur’ân, insana gelmiş, insana değer kazandıran ve insan davranışlarını değerlendiren kitaptır. Kur’ân, doğumundan ölümüne kadar insanın hayatını programlayan ilahî bir reçetedir. “Ey inananlar! Sizi hayat veren şeye çağırdığında Allah ve Peygamberine uyun.” (8 Enfal 24) Hasta olsam, ilacım, çorbam, sütüm o Kitap Suda mantarım, gökte paraşütüm o Kitap. NFK

6 Kur’ân, Dünya Hayatını Programlamak İçin İnsanlığa İnmiştir! Kur’ân, okunan ve sürekli okunması gereken Kitaptır. Onu okumaktan amaç onu anlamak; Onu anlamak ise, onu yaşamak içindir.

7 PEYGAMBERİMİZ BUYURUYOR! “İnsanlara öyle bir zaman gelecek ki, Kur’ân bir vadide, onlar bir başka vadide olacak!/İnsanlarla Kur’ân arasında dağlar olacak! “Kur’ân, seni yasaklarından alıkoyduğu sürece oku, Aksi halde onu okumuş olmazsın!”

8 Peygamber dedi ki: “Ya Rab! Benim şu kavmim, Kur'ân'ı terk ettiler." (Furkan 30) Kur’ân’ı okumayan, onu terk etmiştir. Kur’ân’ı anlamayan, onu terk etmiştir. Kur’ân’ın gereklerini yerine getirmeyen, onu terk etmiştir. Üçü de Peygamber tarafından Büyük Mahkemede Hakimler Hakimine şikayet edilecektir!

9 Kabir Sınav Sorusu KSS ye hazır mıyız? Senin Kitabın ne? Senin hayat düsturun neydi? Hayatını kitaba ne kadar uydurdun?

10 Kur’ân, Dünya Hayatını Programlamak İçin İnsanlığa İnmiştir! Kur’ân, okunan ve sürekli okunması gereken Kitaptır. Onu okumaktan amaç onu anlamak; Onu anlamak, onu yaşamak içindir.

11 KUR’ÂN İNSANI ve KUR’ÂN TOPLUMU Kur’ân, insanın gönül dünyasını inşâ ve ihyâ eder. “Allah hatırlatıldığında onların kalpleri ürperir, onlara Allah’ın ayetleri okunduğunda, ayetler onların imanlarına iman katar.” (8/2) Kur’ân insanın düşünce dünyasını inşâ ve ihyâ eder. “Kur’ân’ı derinlemesine düşünmüyorlar mı? Yoksa onların kalpleri üzerinde kilitler mi var?” (47/24) “Onların kalpleri vardır, kalpleriyle akleder/düşünürler..” (22/46) Kur’ân, insanın söz ve davranış dünyasını inşâ ve ihya eder. “Onlar, sözün en güzeline uyarlar..” (39/18) “Biz, insanlar arasında Allah’ın gösterdiği şekilde hükmedesin/uygulayasın diye sana kitabı hak olarak indirdik..” (4/105) Kur’ân, toplumu inşâ ve ihyâ eder. “Allah’ın ipine/Kur’ân’a toptan sımsıkı sarılın..”

12 KUR’ÂN NELERDEN BAHSEDER?

13 KUR’ÂN KONULARI Kıyamet ve Ahirete Yönelik Ayetler: 1643 ayet, Altı bin küsür Kur’ân ayeti içerisinde % 22. Geçmiş Peygamberlerin Tevhid Mücadelesi: 1500 ayet, % 22.4. Son Peygamberin Tevhid Mücadelesi: 1920 ayet, % 30.2. Son Peygamberin Çağdaşları ve Ümmetiyle Olan İlişkileri: 736 ayet, (Kitap ehli: 280, Müslümanlar: 456), % 15.8. Cihad: 260 ayet, % 5.92. Hükümler (Terbiye, Ahlâkî ve Fıkhî bağlamda): 436 ayet, % 10.94. Diğer Konular (İnsanın yaratılışı, şeytan, cin, Hz. Peygamberin ailelerine ilişkin hükümler): 203 ayet, % 3.23.

14 HASEN BASRÎ der ki: "Sizden öncekiler bu Kur'ân'ı, Rablerinden kendilerine gönderilmiş bir mektup olarak görüyorlar, geceleri onu tedebbür ederek üzerinde çalışıyorlar, gündüzleri de O'nun gereklerini yerine getiriyorlardı."

15 MUHAMMED İKBAL diyor ki: "Ey müslüman! Senin hayat nizamın olan ve sana hayat vermek için indirilen Kur'ân ile daha tanışmamışsın bile! O'ndan ve O'nun yasalarından henüz haberin bile yok! Belki de O'nunla ölüm döşeğinde tanışacaksın. Ne hazin ki, sana kuvvet ve hayat bahşetmek için indirilen Kur'ân, şimdi kolay ölesin diye sana okunuyor!" “Sen Kur’ân’ı, sanki senin hakkında iniyormuş gibi oku!”

16 MEHMET AKİF diyor ki: Lafzı muhkem yalnız anlaşılan Kur'ân'ın, Çünkü kaydında değil, hiçbirimiz mananın... Ya açar nazm-ı celilin, bakarız yaprağına; Yahut üfler geçeriz, bir ölünün toprağına! İnmemiştir hele Kur'ân, bunu hakkıyla bilin, Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için!"

17 “And olsun ki Biz Kur’ân’ı düşünüp öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Düşünüp anlayan var mı?” (54 Kamer17) Kur’ân’ın muhatabı, biziz. Kur’ân, bizim dünya hayatımızı düzenlemek için gelmiştir. Kur’ân, onu anlamak ve yaşamak isteyenlere kolay gelir. Peki bizler, onun bu kolaylığından ne kadar yararlanıyoruz?

18 KUR’ÂN’DA OKUMA LAFIZLARI Kıraat Tilâvet Tertîl “Ben Kur’ân okumakla emr olundum!” 27 Neml 92 “Kur’ân’dan kolayınıza geleni okuyun..” 73 Müzzemmil 20 “Kur’ân okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın.” 16 Nahl 98 “Kur’ân okunduğu zaman onu iyice dinleyin ve susun ki merhamet olunasınız.” 7 Araf 204

19 Peygamberimiz buyuruyor! "Sizin en hayırlınız Kur'ân'ı öğrenen ve öğretenidir." "Öncekilerin ve sonrakilerin ilmini isteyen Kur'ân'ı harmanlasın." "Doğrusu Kur'ân şefaatçi ve şefaati makbul olandır. Yine o, savunucu ve savunması makbul olandır. Onu önder kabul edeni o, cennete götürür. Onu arkasına atanı ise cehenneme sürükler."

20 YUSUF SURESİNDEN İNSANLIĞA MESAJLAR! Günümüz insanının tanıması ve yaşatması gereken, kirli toplumda temiz kalmasını başaran iki Kur’ân kahramanı: Hz. Yusuf ve Hz. Meryem. İşte Kur’ân Kıssalarının en güzeli, Yusuf Kıssası.. Hz. Yusuf Milattan Önce 1890'larda yaşamış bir insandır. Yusuf Suresi, Milattan sonra 620'li yıllara ışık tutmak için inmiştir. Sure, günümüze ışık tutmaya devam etmektedir. Kıssa, 4000 yıldır aydınlatıyor!

21 وَكَذَلِكَ يَجْتَبِيكَ رَبُّكَ وَيُعَلِّمُكَ مِن تَأْوِيلِ الأَحَادِيثِ وَيُتِمُّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكَ Yüce Allah, Yusuf'u küçük yaştan itibaren seçkin kılmıştı. Peygamberimiz de tıpkı diğer peygamberler gibi seçkin bir kişiliğe sahipti. Peygamber yolcusu davet adamı da seçkin bir kişiliğe, üstün meziyetlere sahip olmalıdır.

22 إِذْ قَالَ يُوسُفُ لِأَبِيهِ يَا أَبتِ إِنِّي رَأَيْتُ أَحَدَ عَشَرَ كَوْكَباً وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ رَأَيْتُهُمْ لِي سَاجِدِينَ Yusuf Peygamberin hayatında rüyanın ve rüya tabirinin ayrı bir yeri vardır. Peygamberimiz de rüyayı önemsemiş, zaman zaman rüya yorumları yapmıştır. Nitekim o, salih rüyayı, peygamberliğin parçalarından saymıştır. İnsan hayatında rüyanın yeri görmezden gelinemez. Rüyalar bizi hayata hazırlar.

23 Yusuf rüyasında güneş, ay ve yıldızların kendisine secde ettiğini görür. Hz. Peygamberin hayatında da güneş ve ayın ayrı bir yeri vardır. O, müşriklerin davasından vazgeçme tekliflerine "Güneşi sağ elime, ayı sol elime verseler, yine de yolumdan dönmem" diye karşılık vermiştir. Yüce Allah, doğusu ile batısı ile yeryüzünün hakimiyetini ona vermiş, Mirac yolculuğunda gökleri ona seyran ettirmiştir. Davet adamı da, O'nun yolunda olduğu sürece Yüce Allah her şeyi onun hizmetine ve emrine sunacaktır.

24 اقْتُلُوايُوسُفَ أَوِ اطْرَحُوهُ أَرْضاً يَخْلُ لَكُمْ وَجْهُ أَبِيكُمْ وَتَكُونُواْ مِن بَعْدِهِ قَوْماً صَالِحِينَ Yusuf, kardeşleri tarafından akla hayale gelmedik eziyet ve baskılara maruz kalır, sonunda kuyuya atılır. Yusuf bütün bunları, içerisinde sızlanma olmayan bir sabır ve metanetle (sabrun cemil) karşılar. Hz. Peygamber de kendi kavmi tarafından olmadık eziyet ve baskılara maruz kalır. Hakikat yolcusu da karşılaşabileceği sıkıntılara katlanmasını bilmeli, bıkkınlık ve yılgınlık göstermeden yoluna devam etmelidir. Büyük ideal ve hedefler, büyük fedakarlıklarla elde edilir.

25 وَشَرَوْهُ بِثَمَنٍ بَخْسٍ دَرَاهِمَ مَعْدُودَةٍ وَكَانُواْ فِيهِ مِنَ الزَّاهِدِينَ Yusuf, az bir paha ile köle olarak satılır. Kureyş de Hz. Peygamberin kıymetini bilmez ve onu Medine'ye hicret etme zorunda bırakır. Davet adamı, gerektiği zaman malından mülkünden, yurdundan, eşinden dostundan geçmesini bilmelidir. Davet adamı, Allah’a satılmış olmalıdır.

26 وَلَقَدْ هَمَّتْ بِهِ وَهَمَّ بِهَا لَوْلا أَن رَّأَى بُرْهَانَ رَبِّهِ كَذَلِكَ لِنَصْرِفَ عَنْهُ السُّوءَ وَالْفَحْشَاء إِنَّهُ مِنْ عِبَادِنَا الْمُخْلَصِينَ Yüce Allah, Yusuf'u günahlardan korumuştur. Yusuf, sahip olduğu iç bilinç düzeyi, aklı ve iradesi ile Rabbinin Bürhânını hak etmiş ve günaha ramak kala kendini günahlardan korumasını bilmiştir. Hz. Peygamber de yaşadığı çevrenin olumsuzluklarına rağmen temiz kalmasını bilmiştir. Çevresi, insan ve cin şeytanlarından oluşan iman ve İslam hırsızlarıyla çevrili olan Müslüman da güçlü iradesiyle günaha düşmekten kendini koruyabilmeli ve temiz bir geçmiş ile çevresine örnek olmalıdır.

27 فلما رأينه أكبرنه وَقَطَّعْنَ أَيْدِيَهُنَّ وَقُلْنَ حَاشَ لِلّهِ مَا هَـذَا بَشَراً إِنْ هَـذَا إِلاَّ مَلَكٌ كريم Saray kadınları Yusuf'un güzelliği karşısında, tabaklarındaki elmayı kesecekleri yerde, parmaklarını doğramışlardır. Hz. Aişe annemiz bu olayı hatırlatarak "O da bir şey mi, benim güzel efendim uğruna nice yiğitler başlarını verdiler ve vermeye hazırlar" demiştir. O'nun yolunda olanlar, kendilerine yardım ve destek olan yar ve yardımcılardan asla mahrum olmayacaklardır. Yeter ki O'nun olabilelim ve O'nunla olabilelim.

28 قَالَ رَبِّ السِّجْنُ أَحَبُّ إِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَنِي إِلَيْهِ وَإِلاَّ تَصْرِفْ عَنِّي كَيْدَهُنَّ أَصْبُ إِلَيْهِنَّ وَأَكُن مِّنَ الْجَاهِلِينَ Yusuf'a kardeşleri hayatı zindan etmiş, onu kuyuya atmışlar. Daha sonra diğer insanlar, haksız yere onu zindana tıkmışlar. Aynı şekilde kavmi de Hz. Peygambere hayatı zindan etmiş, elli üç yıllık baba ocağı Mekke'yi yaşanamaz hale getirmişlerdir. Davetçi de karşısına dikilen engelleri aşmasını, alternatif çözümler geliştirmesini ve gerektiğinde inandığı değerler uğruna, her türlü fedakarlıkları göze almalıdır.

29 يَا صَاحِبَيِ السِّجْنِ أَأَرْبَابٌ مُّتَفَرِّقُونَ خَيْرٌ أَمِ اللّهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُ Yusuf, şirke bulaşmış insanları, ikna edici bir üslupla tevhide çağırmıştır. Hz. Peygamber de putperest insanları Tevhid ile tanıştırmak için her meşru yolu denemiş, ikna edici delillerle, tekrar tekrar onların ayağına gitmiştir. Davetçi de güçlü bir bilgi birikimiyle ikna edici delillerle insanları gerçeğe çağırmasını bilmelidir. Bunun için iyi bir alt yapıya sağlam olmalıdır.

30 Yusuf, eline geçen tüm fırsatları tevhidi anlatmak için değerlendirmiş, zindan da bile bu görevini ihmal etmemiştir. Hz. Peygamber de Taif taşlamasında bitkin ve yorgun düştüğü bir sırada bile, sığındığı üzüm bağında Addas isimli bir köle ile yakınen ilgilenmiş ve onunla konuşarak onun hidayetine vesile olmuştur. Davet adamı da tüm imkan ve fırsatları davası için kullanmalıdır. En olumsuz şartların bile, nice olumlu sonuçlara gebe olduğunu unutmamalıdır.

31 وَقَالَ الْمَلِكُ ائْتُونِي بِهِ أَسْتَخْلِصْهُ لِنَفْسِي فَلَمَّا كَلَّمَهُ قَالَ إِنَّكَ الْيَوْمَ لَدَيْنَا مِكِينٌ أَمِينٌ Yusuf, sahip olduğu kişilik ve bilgi birikimiyle kavminin güvenini kazanmıştı. Hz. Peygamber de düşmanları dahil tüm insanların güvenini kazanmıştı. Mekke de herkes ona Emin Muhammed diye çağırıyordu. Davetçi de sergileyeceği örnek kişilik ile toplumu içerisinde iyi bir intiba bırakmalıdır.

32 قَالَ اجْعَلْنِي عَلَى خَزَآئِنِ الأَرْضِ إِنِّي حَفِيظٌ عَلِيمٌ Güçlü bir iman donanımı ve sağlam bir kişiliğe sahip olan Hz. Yusuf, büyük hizmet ve görevlere talip olmuş, sorumluluklar üstlenmiştir. Peygamberimiz de hep büyük düşünmüş ve ashabına dünya ve Ahirette hep büyük hedefler göstermiştir. Davet adamı, büyük hedeflerin adamı olarak çok çalışmalıdır. O, düşlediği bu hedefleri kendi nefsi için değil, Allah'ın dinine hizmet için istemeli ve bu uğurda kullanmalıdır. Liyakatli kimselerin göreve gelmesi durumunda, görev istenmez, lehil olana verilir. Ehliyetsiz kimselerin göreve gelme ihtimali olduğunda, liyakatli olanlar göreve talip olmalıdır.

33 وَكَذَلِكَ مَكَّنِّا لِيُوسُفَ فِي الأَرْضِ يَتَبَوَّأُ مِنْهَا حَيْثُ يَشَاءُ نُصِيبُ بِرَحْمَتِنَا مَن نَّشَاء وَلاَ نُضِيعُ أَجْرَ الْمُحْسِنِينَ Kardeşleri tarafından kuyuya atılan Yusuf'a önce yolcular, sonra da Mısır Aziz'i sahip çıkmıştır. Mekkelilerce canına kasdedilmek istenen Hz. Muhammed'e Mekke'de Ebu Talip, Taif dönüşü bazı müşrikler sahip çıkmış ve sonunda Medineliler ona kucak açmış bağırlarına basmıştır. Suya atılmış Musa'sının bakımını Firavuna havale eden Yüce Allah, yolunda olanlara da sahip çıkanları her zaman lütfedecektir.

34 قَالُواْ إِن يَسْرِقْ فَقَدْ سَرَقَ أَخٌ لَّهُ مِن قَبْلُ Yusuf, kardeşleri başta olmak üzere çeşitli iftiralara maruz kalmıştır. Kadın kendisine iftira etmiş, kardeşleri de onu hırsızlıkla itham etmişlerdi. Hz. Peygambere de yalancı, büyücü, kahin, şair, mecnun diyen insanlar, ganimet mallarında hile yaptığını, adaletsiz davrandığını söylemişler; ailesi hakkında (ifk olayı) da ona çirkin iftira ve ithamlarda bulunmuşlardır. Her türlü şer odağı ile karşı karşıya kalabilecek olan davetçi de, onlardan gelebilecek itham ve iftiralara hazır olmalıdır.

35 وَرَفَعَ أَبَوَيْهِ عَلَى الْعَرْشِ وَخَرُّواْ لَهُ سُجَّداً وَقَالَ يَا أَبَتِ هَـذَا تَأْوِيلُ رُؤْيَايَ مِن قَبْلُ Tüm engellere rağmen Yusuf hedefine ulaşmış, sabretmesine karşılık babasına ve kardeşlerine kavuşmuş, yeryüzünün hakimi olmuştur. Yusuf, küçük yaşta babasız ve annesiz kalmış, ama Yüce Allah her zaman onun yanında olmuştur. Tüm müşrik, Kitap ehli ve diğer insanların engellemelerine rağmen Hz. Peygamber de hedefine ulaşmıştır. Peygamberlerin izinden gidenler için de aynı akıbet söz konusudur. Yeter ki onların yolunda olunabilsin. Yusuf'unu ve Muhammed'ini sahipsiz ve yardımsız bırakmayan Yüce Allah dininin saliklerini de sahipsiz ve yardımsız bırakmayacaktır.

36 رَبِّ قَدْ آتَيْتَنِي مِنَ الْمُلْكِ وَعَلَّمْتَنِي مِن تَأْوِيلِ الأَحَادِيثِ فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ أَنتَ وَلِيِّي فِي الدُّنُيَا وَالآخِرَةِ تَوَفَّنِي مُسْلِماً وَأَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِينَ Yusuf'un duaları ibretlerle doludur. Ağzı dualı insan peygamberimizin dualarında da sayısız hikmetle doludur. Davet adamı da yapılması gerekenleri yaptıktan sonra, dilinden zikir ve duayı eksik etmemelidir. Yusuf Peygamberin hayatı sayısız ibretli ayet ve örneklerle doludur. Hz. Muhammed'in Tevhid mücadelesi de öyle. Fatiha duası ile başlayıp Felak-Nâs dualarıyla sona eren Kitabımız pek çok makbul dua cümleleri ile doludur.

37 لَّقَدْ كَانَ فِي يُوسُفَ وَإِخْوَتِهِ آيَاتٌ لِّلسَّائِلِينَ "Andolsun ki, Yusuf ve kardeşlerinde sorup araştıranlar için ibretler vardır.! "Andolsun ki, Allah'a ve ahirete kavuşmayı uman, Allah'ı çokça ananlar için, Allah'ın Rasülü en güzel örnektir.“ Sorup araştıranlara, hakikate talip olanlara… İbret alanlara ne mutlu! Tüm Peygamberlere selam olsun!

38


"Prof. Dr. Ali AKPINAR 1963 yılında Konya'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Konya'da tamamladı. 1984 tarihinde Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesini." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları