Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Halk Kütüphanesi Çalışanlarına. KÜTÜPHANECİLİK. FELSEFESİ. Prof. Dr

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Halk Kütüphanesi Çalışanlarına. KÜTÜPHANECİLİK. FELSEFESİ. Prof. Dr"— Sunum transkripti:

1 Halk Kütüphanesi Çalışanlarına. KÜTÜPHANECİLİK. FELSEFESİ. Prof. Dr
Halk Kütüphanesi Çalışanlarına KÜTÜPHANECİLİK FELSEFESİ Prof. Dr. İrfan Çakın

2 Sunumun Amacı Bu sunumun amacı, halk kütüphanesi çalışanlarına yaptıkları işlerle ilgili olarak düşünmelerine ve sorgulamalarına yardımcı olacak entellektüel birikimi kazandırmaktır. Kütüphanelerle ve kütüphanecilikle ilgili yeterli birikime sahip olmadan, ne niçin var olduğumuzu ne de toplumsal amaç ve hedeflerimize yönelik değerlendirmelerde bulunabiliriz. Kütüphanecilik felsefesi, kütüphaneciliği bilinçsiz bir etkinlik olmaktan uzaklaştırmakta, uygulamaları yönlendirmekte, kuramsal dayanaklarını olgunlaşmakta ve geliştirmektedir. Böylelikle, kütüphanecilik uygulamalarında rastlantının yerini plan, uyumsuzluğun yerini ahenk, karmaşanın yerini düzen, belirsizliğin yerini de kararlılık almaktadır. ..Kütüphanecilikle ilgili temel kavramların ne ifade ettiklerini bilmeden, kütüphanelerin ve kütüphaneciliğin nasıl geliştiğinden haberdar olmadan, kütüphaneciliğin amaçları, işlevleri, değerleri ve ilkelerini dikkate almadan kütüphaneciliğin felsefesini yapmak mümkün değildir.

3 Sunum Planı.. Kurum Olarak Kütüphane Sistem Olarak Kütüphane
Felsefe ve Kütüphanecilik Kurum Olarak Kütüphane Sistem Olarak Kütüphane Kurumsal Özellikleriyle Halk Kütüphanesi Meslek Olarak Kütüphanecilik Bilim Dalı Olarak Kütüphanecilik Profesyonel Olarak Kütüphaneci Kütüphaneciliğin Temel Değerleri Ranganathan’ın Hizmet İlkeleri ..Kütüphanelerin ve kütüphaneciliğin felsefi boyutuyla ilgili olarak düşündüğümüz konular dokuz genel başlık altında toplanmıştır. Bunlar,

4 Felsefe ve Kütüphanecilik

5 Felsefe Nedir? Felsefenin ne olduğu her dönemde tartışılan konulardan biri olmuştur. Sözcük köken itibariyle eski Yunanca' da «bilgi sevgisi», «bilgelik sevgisi" anlamlarına gelmektedir. Phileo (sevgi) + Sophia (bilgi) Philosophia Yapılan tartışmalarda ortak nokta; felsefenin bir düşünme, sorgulama, bilme, öğrenme, anlamlandırma ve açıklama eylemi olduğudur. Felsefe, bilginin peşine düşmeyi, nerede ve kim tarafından ortaya konulmuş olursa olsun onu aramayı, elde etmeyi ve daha da önemlisi bilgi ile sürekli birlikteliği öngörmektedir. .. Gerçekte insanı diğer canlılardan ayıran en önemli fark, düşünme gücüdür. Her insan dünyaya geldiği andan başlayarak kendini ve içinde yer aldığı ortamı tanımaya ve anlamaya çalışır. Bu dönem kişinin içinde edindiği bilgi, beceri ve değerler onun bir dünya görüşü, geleceğe bakış açısı, yaşam biçimi, kısaca bir yaşam felsefesi oluşturmasına yol açar.

6 Meslekler Açısından Felsefe
Felsefe meslek alanlarını da inceleme konusu yapmaktadır.. Her alanla ilgili felsefi düşünceler o alanın adıyla anılmaktadır; eğitim felsefesi, hukuk felsefesi, ekonomi felsefesi, kütüphanecilik felsefesi gibi. Meslekler açısından felsefeyi başlatan sorular, Biz kimiz? Niçin varız? Ne yapıyoruz? Yaptıklarımızı niçin yapıyoruz? v.b. Felsefenin mesleklere kazandırdıkları: Anlayış Birlikteliği, Bilimsellik, Saygınlık, Dayanışma ve Verimlilik .. Her alan kendisiyle ilgili sorgulama sürecinde neler yaptığını, yaptıklarını niçin yaptığını, yaşadığı sorunların neden ve niçin kaynaklandığını, bu sorunların geleceğini nasıl etkileyeceğini, bunlara karşı çözüm önerilerini ve bu bağlamda kendisine düşen sorumlulukların neler olduğunu merak eder. Öznesi insan olan her meslek için felsefe önemlidir.

7 Kütüphaneciler ve Felsefe
Kütüphaneciler uzun süre felsefeyle ilgilenmediler. ABD’li kütüphaneci P. Butler, felsefeyle ilgilenilmemesini şu sözlerle açıklar; "Günümüz insanı yaptığı işin toplumsal açıdan ne ifade ettiğini anlamaya ve açıklamaya çalışırken, kütüphanecilerin bu konuda anlaşılmaz bir bağışıklığı bulunmaktadır. Kütüphaneciler işlerini nasıl yapacaklarını çok iyi bildikleri halde, bu işleri niçin yaptıklarını hiç düşünmemektedirler. Onlar için meslek felsefesinin oluşturulmasına yardımcı olacak bilimsel genellemelere ulaşma çabaları sadece saçma değil, tehlikelidir de”.. Kütüphanecilerin felsefeyle ilgilenmeleri, kütüphanecilik eğitiminde kuram ile uygulama arasında nasıl bir denge kurulmalı tartışmaları sonucunda başladı… .. Butler’dan sonra birçok kütüphaneci, mesleklerinin felsefi alt yapı yetersizliğine değinmeden duramadılar. Bunlar arasında başlıcaları, Danton, Foskett, Mukherjee, Shera, Christ sayılabilir. ….Bu tartışmalar günümüzde de devam etmekte. Son dönemlerde, meslek felsefesi ile ilgili çalışmalarında kütüphaneciliğin yanısıra “bilgi” odaklı yaklaşımların yapıldığına da tanık olmaktayız..

8 Niçin Kütüphanecilik Felsefesi?
Kütüphaneciliğin felsefi boyutu ile ilgili sorular, kütüphanelerin ve kütüphaneciliğin varlık alanının temellendirilmesine açıklık getireceği düşünülen sorulardır. Bu tür sorular kütüphaneciliğin nihai amaç ve hedeflerinin saptanmasına yardımcı olurlar.. Kütüphaneciğin felsefi boyutuna yönelik sorular, Niçin Kütüphane? Niçin Kütüphanecilik? Kütüphane Nedir? Kütüphaneci Kimdir? Kütüphaneci Ne İş Yapar? Yaptıklarını Niçin Yapar? Uygulamalarımıza Rehberlik Eden Deperler Var mıdır? Hizmetlerimizin Etik İlkeleri Ne İfade Ediyor? gibi… Kütüphaneciliğin felsefi boyutu düşünülmeden yürütülen her türlü etkinlik, “Harita olmadan bilinmeyen bir yola çıkmaya” benzetilebilir.. ... “Kütüphanede hangi sınıflandırma sistemini kullanmalıyım?” “Kütüphaneyi nasıl daha cazip bir hale getirebilirim?” gibi sorular kütüphanecilik felsefesinin doğrudan ilgilendiği sorular arasında yer almaz. Kütüphanecilik felsefesinin özel ilgi alanı, bunların çok daha ötesinde, kütüphanenin ve kütüphaneciliğin varlık alanıyla ilgili sorulardır. …. J. H. Shera, felsefi sorgulama konusuna açıklık getirirken Sokrates’e gönderme yapar. Sokrates’e göre iyi bir ayakkabı ustasının öncelikle ayakkabının “ne olduğunu” ve “niçin kullanıldığını” bilmesi gerekir. Ayakabının «nasıl» yapılacağı kuşkusuz önemlidir. Ancak diğerleri kadar öncelikli değildir. Bu yöntem ve tekniklerin amaca katkı düzeyi hesaplanmak zorundadır.

9 Kütüphanecilik Felsefesi Nedir?
Kütüphanecilik felsefesi, genel bir yaklaşımla, kütüphaneciliği kendine araştırma konusu yapan felsefedir.. Kütüphanecilik felsefesi konusunda yapılan çalışmalar ışığında, kütüphanecilik felsefesini; Kütüphaneciliği bir bütün olarak ele alan, Kütüphaneleri toplumsal yapının vazgeçilmez birer kuruluşları olarak düşünen, Felsefenin gerçek, doğru, iyi ve güzele ilişkin görüşlerinden yararlanarak kütüphanecilikteki gerçek, doğru, iyi ve güzeli bulmaya çalışan özenli, eleştirici ve yöntemli çalışmaların tümü diye tanımlamak mümkündür. …Her meslek alanı gibi k.cilerde kendilerini daha iyi tanımak, mesleki kimliklerini ortaya çıkarmak, toplumsal konumlarını ve sorumluluklarını anlamak ve anlatmak amacıyla ….sormaya, düşünmeye ve böylelikle felsefenin kapısını aralamaya ihtiyaç duymuşlardır.

10 Kütüphanecilik Felsefesinin Yararları
Bizlere kim olduğumuzu, ne yaptığımızı ve yaptıklarımızı niçin yaptığımızı açıklamaya çalışarak kendimizi tanıma fırsatı verir. Kütüphaneciliği bir bütün olarak ele alır ve uygulamalarımıza yön veren düşünce ve ilkeler konusunda aydınlanmamızı sağlar. Kuramla uygulama arasındaki ilişkinin güçlenmesine ve kütüphaneciliğin hem meslek olarak, hem de bilim dalı olarak gelişmesine yardımcı olur. Kütüphaneciliğin çeşitli sorunları ve bgunların çözüm yolları konusunda rasyonel açıklamalar yapılmasını mümkün kılar. Toplumsal sorumluluklarımızın bilinciyle, değişime uyum göstermemize yardımcı olur, Farklı alanların bilgi birikimini kütüphanecilikle bütünleştirerek uygulamaları geliştirir, Kütüphane hizmetlerinin insanlar için olduğunu ve onların ihmal edilmemesi gerektiği anlayışını canlı tutar

11 Kurum Olarak Kütüphane

12 Kütüphane Nedir? Kütüphane nedir sorusunun eskiden son derece basit bir tanımı vardı: «.. Kitapların kullanıma sunulduğu mekanlar..» Kütüphane sözcüğünü köken itibariyle incelediğimizde bu tanımın doğru olduğunu görürüz. Arapça «Kütüb» + Farsça «Hane» «Kitaplar Evi» Bu tanım günümüzde kütüphanenin ne olduğunu açıklamaktan çok uzaktır. Özellikle son çeyrek yüzyıldır teknolojideki gelişmeler kütüphane kurumunu çok yönlü olarak etkiledi, onu adeta başkalaştırdı. Günümüzde Kütüphane; yazılı, basılı ya da elektronik ortamda varlık bulan kayıtlı her türlü bilgiye 7/24 erişim sağlayan, kullanıcılarının beklentilerini çeşitli düzeylerde yapılandırdığı hizmetlerle karşılamaya çalışan, yönlendiren ve destekleyen demokratik kuruluşlardır. Dalian Halk Kütüphanesi (Çin)

13 İskenderiye Kütüphanesi
Kütüphane Türleri Kütüphane türleri konusunda farklı yaklaşımlar söz konusudur. Ancak hizmet verilen kullanıcıların özellikleri ve hizmetlerin sunulduğu ortamlar göz önüne alındığında üç genel gruptan söz edilebilir. Bunlar, Halk Kütüphaneleri Çocuk kütüphaneleri Gezici kütüphaneler Okul Kütüphaneleri Araştırma Kütüphaneleri Milli kütüphaneler Üniversite Kütüphaneleri Özel Kütüphaneler Günümüzde İskenderiye Kütüphanesi

14 Kütüphanelerin Gelişimi: Başlangıç
Kütüphaneler kültürel olgunlaşmasının bir ürünü olarak, göçebelikten yerleşik düzene geçtikten sonra ortaya çıkmışlar ve her kültürel ortamda önemsenmişlerdir. Öyle ki, bir çok antik uygarlıklarda yazılı belgelerin yer aldığı kütüphanelerin, bilgeliğin koruyucusu konumunda olan tanrı ve tanrıçaların gözetiminde olduğuna inanılmaktaydı. Mısır’da Thot ve Safech Fenike’de Baalat/Ba’alat Babil’de Nabu ve Ea Sümer’de Nidaba Asur’da Rab Girginakki ve Nebo Hitit’de A’as Hindistan’da Devi Saraswati Safech Thoth

15 Kütüphanelerin Gelişiminde Kilometre Taşları
Kütüphanelerin gelişiminde üç büyük teknolojiye özellikle değinmek gerekir; yazı, matbaa ve bilgisayar.. Gerçekte, bilginin kayıt altına alınmasına ya da aktarılmasına yönelik her teknolojik gelişme, kurum olarak kütüphaneyi ve meslek olarak kütüphaneciliği biçimlendirmiş ve yönlendirmiştir. Bilginin paylaşımında zaman ve mekân sorunu yazı ile aşılmış, matbaa’nın icadıyla yaygınlaşmış, bilgisayar teknolojisindeki gelişmeler doğrultusunda da hızlanarak doruk noktasına ulaşmıştır. .. Yazıyı bulduktan beş bin yıl sonra matbaayı, matbaadan beş yüz yıl sonra bilgisayarı yaşamının bir parçası haline getirmiştir. Bu ürünlerin uygarlığımıza kazandırılması için harcanan sürelerin katlamalı bir şekilde azalması, bilginin kayıt altına alınmasının ve aktarımındaki hızın insanlığın gelişimindeki etkisini göstermek açısından önemlidir.

16 Yazı İnsanlığın gerçekleştirdiği ilk kültür devrimlerinden biri olan yazı, kütüphanenin var oluş nedenidir. Kütüphaneler yazıyla somutlaşan bilginin derlendiği, düzenlendiği ve kullanıma sunulduğu yerler olmuşlardır. Bugünkü zihinsel ve fiziksel özellikleriyle iki yüz bin yıldır var olan insanoğlunun yazıyı bulması hiç de kolay olmamıştır. Yazı öncesinde insanın bireyin sahip olduğu bilgi, kendi gözlem ve deneyimleriyle sınırlıydı. Yazıdan sonra, geçmiş nesillerin edindiği bilgi birikiminden yararlanabildi ve bunlara kendininkileri de ekleyerek gelecek nesillere güvenilir bir biçimde aktarabildi. Stylus

17 Matbaa Avrupa’nın politik, ekonomik, sosyal, kültürel yapılanmasında kapsamlı değişikliklere neden olan bu buluş, kütüphanelerin bir kurum olarak kütüphaneciliğin de bir meslek olarak olgunlaşmasının ve toplumsallaşmasının altyapısını hazırlamıştır.. Matbaanın Avrupa’da yol açtığı olaylar; Sorgulama bilincinin gelişmesi, Düşüncenin özgürleşmesi, Ana dilde yazma ve okuma istekleri, Protestan reformunun gerçekleşmesi, Rönesans’ın yaygınlaşması, Bilimsel yöntemin geliştirilmesi ve Bilgi edinme alışkanlıklarındaki değişiklikler... ..Kütüphane olayının kütüphaneler ve kütüphanecilik üzerine etkileri ilk bakışta kütüphanelerin sayısal artışı ve koleksiyonların zenginleşmesi kapsamında görülürse de, etkileri çok daha kapsamlı olup yaşamsal niteliktedir. ... Halkın kütüphane hizmetlerinden yararlanması gerektiği anlayışı, 1789 Fransız Devrimi sonrasında, liberal politikaların benimsenmesiyle sosyal devletin sorumluluk alanına girmiştir.

18 Bilgisayarlar Bilgisayarların kütüphanelerde kullanılabileceği, 20. yüzyılın ortalarında dokümantasyon alanında edinilen kazanımların fark edilmesinden sonra anlaşılmıştır. Ancak bu süreç hiç te kolay yaşanmamıştır. Son yıldır kütüphane hizmetlerinde bilgisayar kullanımı yaygınlaştı. Kütüphaneler somut mekanlar olmanın ötesine geçtiler. Bu yeni oluşumdan “sanal kütüphane”, “elektronik elektronik kütüphane» ya da dijital kütüphane» diye söz edilmektedir.. ..Kullanıcılar kütüphanelere gitme yerine çeşitli aygıtlar kullanarak bilgiye erişmeye çalışmakta, çevrimiçi erişilemeyen bilginin var olmadığı düşünülmektedir.

19 Kütüphanelerin Toplumsal İşlevleri..
Kütüphane toplumsal bir kuruluştur ve diğer bir çok kuruluş gibi gerçekleştirmekle yükümlü özel bir görevi vardır. Bu görevin özünde, birey ile bilgi arasında verimli bir ilişkinin oluşturulması yer alır. Böylelikle, kütüphaneler insanların entellektüel düzeylerinin ve yaratıcılıklarının gelişmesine yardımcı olurlar. Bu amacın gerçekleştirilmesi yolunda, kütüphanelerin toplumsal düzeyde dört temel işlevinden söz edilebilir: Bilgi kaynaklarının korunması, Eğitim, Araştırma ve Boş zamanları değerlendirme. Boş Zamanları Değerlendirme Boş Zamanları Değerlendirme Araştırma Eğitim Bilgi Kaynaklarını Koruma ve Saklamak …Kendine özgü yapısı ve özellikleri olan her toplumda, insanların gereksinimlerini karşılamak amacıyla oluşturulmuş çok sayıda kuruluşlar ya da örgütler bulunur; okul, fabrika, cami, hastane gibi. Her kuruluşun toplumda özel bir görevi vardır.

20 Bilgi Kaynaklarının Korunması İşlevi
Kütüphanelerin geleneksel işlevidir. Uygarlığın ilk dönemlerinde bilgi kaynaklarının korunması o denli önemli olmuştur ki, kütüphane görevlileri bu eylemi yansıtan unvanlarla anılmışlardır. Bilgi kaynaklarının korunmasını kütüphanelerin nihai amacı olarak düşünülmemek gerekir. Korumak, bu kaynakların gerektiğinde ve gelecekte kullanımlarına da fırsat verdiği ölçüde anlamlıdır.

21 Eğitim İşlevi Kişinin bilgilerini arttırarak kendini yetiştirmesi eğitimi, eğitimin düzenli okumayı, okumanın da bilgi kaynaklarını gerektirmesi, en basit düzeyde toplumun kütüphanelere duyduğu gereksinimi ortaya koyar. Okul kütüphaneleri çeşitli hizmetlerle öğrencilere yardımcı olurlar. Kütüphaneler, örgün öğretim kuruluşları dışında da yediden yetmişe isteyen herkesin eğitimsel etkinliğinde önemli rol oynarlar. Bu nedenle mesleki literatürde halk kütüphanelerinden “halkın üniversiteleri” diye söz edilmektedir.

22 Araştırma İşlevi Araştırma olayı varlığı hissedilen fiziksel ya da düşünsel bir sorunun çözümlenmesi nedeniyle ortaya çıkar. Araştırma eylemi ile kütüphaneler arasındaki ilişkinin özünde birinin bilgiye olan bağımlılığı, diğerinin ise bilginin kullanıma sunulduğu yer olması yatar. Araştırma sürecinde kütüphaneleri sadece gerekli bilgi kaynaklarını bulunduran kuruluşlar olarak düşünmek doğru değildir. Bilginin artış hızı, çoğu araştırmacıyı araştırma yaptığı konuda nelerin yayınlandığını izleyemeyecek bir konuma getirmiştir. Kütüphaneler bu amaçla çeşitli hizmetlerle yardımcı olurlar.

23 Boş Zamanları Değerlendirme İşlevi
Kütüphaneler boş zamanı değerlendirmek amacıyla çeşitli hizmetler sunabilmektedir. Özellikle halk kütüphanelerinde, olanaklar elverdiğinde, bu hizmetler çok daha çeşitlenebilmektedir. Bu hizmetler arasında, Resim-fotoğraf sergileri düzenlemek, Çeşitli konularda konferanslara-tartışmalara ortam sağlamak Amatör toplulukların oyun sahnelenmesine fırsat vermek, Çocuklar için hikâye saatleri düzenlemek, Internet kullanımı için ortamlar hazırlamak, Yaratıcılığı ve yenilikçiliği geliştirmeye yönelik etkinlikler yer almaktadır.

24 Sistem Olarak Kütüphaneler

25 Niçin Sistem Yaklaşımı
Kütüphanenin varlık alanıyla ilgili farkındalığın yaratılması için bu kuruluşu başlı başına bir sistem olarak düşünmek gerekir. Kütüphane sisteminin yapılanmasında ve biçimlenmesinde iç dinamikler kadar dış dinamiklerin de etkisi olduğu anlaşılır. Kütüphanenin iç dinamikleri, aynı zamanda onu oluşturan unsurlardır. Bunlar; personel, koleksiyon, bütçe, bina ve kullanıcılardır. Kütüphanenin dış dinamikleri ise, onu etkileyen çevresel koşullardır; sosyal, politik, ekonomik, tarihsel ve coğrafik vb. Kütüphane hizmetlerin niteliği, iç dinamikler ile dış dinamiklerin uygunluğuna ve etkileşimine büyük ölçüde bağlıdır.

26 Sistem Yapılanması Birer açık sistem olan kütüphaneler çevreden “girdi” olarak enerji ya da madde alıp işlemlere tabi tuttuktan sonra, “çıktı” olarak çevreye geri verir. Her sistemin “alt sistemleri”, “üst sistemleri” ve “süper sistemleri” bulunur. Bunlar birbirleriyle etkileşim içindedirler ve göreli kavramlardır.

27 Kütüphane Sisteminin Oluşumu
Kütüphane sisteminin oluşumunda başlıca neden, insanların kütüphane hizmetlerine gereksinim duymalarıdır. Kütüphanelere duyulan gereksinimin kökeninde, kütüphanelerin «toplumsal işlevleri» diye adlandırılan Bilgi kaynaklarının korunması, Eğitim, Araştırma ve Boş zamanları değerlendirme faaliyetleri yer alır. Bunlardan en az birine talep olduğu durumlarda kütüphane kurmak için yeterli nedenler var demektir.

28 Gereksinim ve Destek Kütüphanenin oluşumunda gereksinim “önkoşul” olmakla birlikte yeterli değildir. Kütüphane kurmak için gerekli desteğin, kütüphane hizmetlerine gereksinim duyan toplum tarafından sağlanması gerekir. Toplumsal desteğin boyutlarını iki düzeyde düşünebiliriz; bunlar Maddi Destek ve Manevi Destektir.

29 Kütüphane Sisteminin İşleyişi
Kütüphane sisteminin işlerlik kazanması, bilgi kaynaklarının “girdi ”olarak sisteme sağlanmasıyla başlar. Bu kaynaklara erişim için «teknik hizmetler» diye bilinen bir takım işlemler gerçekleştirilir. Sistemin çıktısı kullanıcı (okuyucu) hizmetleridir.

30 Kurumsal Özellikleriyle Halk Kütüphanesi

31 Halk Kütüphanesi Nedir?
Çok sayıda tanım: Yapılan tanımlarda halk kütüphanelerinin sıklıkla dile getirilen özellikleri arasında başlıcaları; Bireyler arasında hiçbir şekilde fark gözetmeden hizmetler vermesi, Hizmetlerinin ücretsiz ve kamu yararına olması, Yaşam boyu öğrenim fırsatı sağlayan demokratik bir kuruluş olması, Yerel kültürle ilgili her türlü kayıtlı bilgi ortamına erişimi mümkün kılması.

32 Halk Kütüphanesi: Genel Tanım
Halk kütüphanesi her yaşta ve düzeyde insanın çeşitli konulardaki bilgi gereksinimlerini hiçbir ücret talep etmeden yaşam boyu karşılama sorumluluğu taşıyan, sunduğu hizmetlerle parçası olduğu toplumun sosyal, ekonomik, eğitsel ve kültürel gelişimine katkı sağlayan demokratik bir kamu kuruluşudur. LIBRARY

33 Halk Kütüphanelerinin Gelişimi
Halka açık kütüphanelerin (halk kütüphanelerinin) antik dönemlerden başlayarak var olduklarından söz edilirse de, bu görüşün geçerliliği tartışmaya açıktır. Bu dönem kütüphanelerini «halk kütüphanesi» olarak tanımlamak, dönemin sosyo-kültürel koşulları dikkate alındığında sağlıklı değildir. Günümüz halk kütüphanelerinin öncülerinin, matbaa sonrasında, 16. yüzyılın başlarında Protestanlığın önemli isimlerinden Martin Luther’in çabalarıyla Almanya’da kurulmaya başlandığı belirtilmektedir.

34 Sanayi Toplumunda Halk Kütüphanesi
Halk kütüphanelerinin gelişiminde Sanayi Toplumu süreci ile başlayan liberal politikaların etkisi büyük olmuştur. Zorunlu temel eğitimin Avrupa’nın birçok ülkesinde 19. yüzyılın ikinci yaygınlaştığı düşünülürse, sıradan insanlarım gerçek anlamda halk kütüphaneleriyle tanışmaları liberal düşüncelerin toplumda derinlik kazanmasından sonra olmuştur. Liberal düşüncelerin toplumsal düzeyde derinlik kazanmasıyla benimsenen, Entellektüel açıdan düşünce özgürlüğü, Ekonomik açıdan serbest rekabet, Politik açıdan devletin bu özgürlükleri korumak ve geliştirmek için asgari koşulları sağlaması gerektiği anlayışı, günümüzde de halk kütüphanesinin temel dayanaklarıdır. yılık bir geçmişi olan kütüphanelerin bugüne gelinceye dek kendilerini birçok kez yeniledikleri bilinen tarihsel bir olgudur. Günümüzde halk kütüphaneleri güncel teknolojinin tüm olanaklarından yararlanarak Kendilerini yenilemekte ve hizmetlerini etkinleştirmektedirler. Günümüzde halk kütüphaneleri geçmişten farklı olarak birer kültür merkezine dönüşmekte ve yeni yeni sorumluluklar yüklenmektedirler. Halk kütüphanelerinden artık bazı ülkelerde «community Centers» diye söz edilmektedir.

35 Sanayi Toplumu Sonrasında Halk Kütüphanesi
Bilgi teknolojilerindeki gelişmeler, uygarlık sürecinde yeni bir dönemi başlatırken, Sanayi Toplumunun tüm kurum ve kuruluşlarını etkilemiş, onları yapısal düzeyde nitelik değişimiyle karşı karşıya bırakmıştır. Bu yeni süreçte halk kütüphanesinden hem geleneksel sorumluluklarını yerine getirmesi hem de yörenin kültür merkezi (community center) olarak yeni roller yüklenmesi beklenmektedir. Bunlar arasında, Kullanıcı beklentilerinden haberdar olması, Sosyalleşme ortamları yaratması, Yaratıcılığı özendirmesi, Bilgi teknolojilerini kullanma becerisi kazandırması, Sayısal uçurumun yol açtığı adaletsizliğe çare olması, Kültürel mirasın korunması yer almaktadır. yılık bir geçmişi olan kütüphanelerin bugüne gelinceye dek kendilerini birçok kez yeniledikleri bilinen tarihsel bir olgudur. Günümüzde halk kütüphaneleri güncel teknolojinin tüm olanaklarından yararlanarak Kendilerini yenilemekte ve hizmetlerini etkinleştirmektedirler. Günümüzde halk kütüphaneleri geçmişten farklı olarak birer kültür merkezine dönüşmekte ve yeni yeni sorumluluklar yüklenmektedirler. Halk kütüphanelerinden artık bazı ülkelerde «community Centers» diye söz edilmektedir.

36 Halk Kütüphanesinin Amacı ve Görevleri
Halk kütüphaneleri çok amaçlı kuruluşlardır. Bu amaçlardan hangisinin öncelikli olduğu hizmet verilen toplumların genel karakteristikleri çerçevesinde değişmekte ve bazen yenileri de eklenebilmektedir. Ancak, temel amacı hiç değişmemiştir: Halk kütüphanesi parçası olduğu toplumun, ortak kültür ve standardının yükseltilmesi yolunda, bireyin bilgiye erişim hakkını gerçekleştirmekle yükümlü toplumsal dayanışma ve etkileşim kuruluşudur. Temel görevleri; okuma alışkanlığının kazandırılmasından örgün eğitimi desteklemeye, yaratıcılığa özendirmekten yenilikçiliğe, kültürel mirası korumaktan yöresel etkinlikleri geliştirmeye, bilgi teknolojilerini kullanma becerisi kazandırmaktan sayısal uçurumun yol açtığı adaletsizliği gidermeye dek geniş bir alanı kapsamaktadır.

37 Halk Kütüphanesinin Önemi
“Halk bilincinin mayalandığı” mekânlar diye nitelendirilen halk kütüphanelerinin önemi, her yaşta ve düzeydeki insana hiçbir ücret talep etmeden sunduğu bilgi erişimine dayalı hizmetlerinin çeşitliliğinden ve niteliklerinden kaynaklanır. Bu hizmetler arasında başlıcaları şunlardır: Okuma Alışkanlığını Yerleştirmek Yaşam Boyu Öğrenim Becerileri Kazandırmak Yerel Kültürü Korumak ve Dijitalleştirmek Toplumsal Bütünleşmeye Katkı sağlamak Yerel Ekonomiyi Desteklemek Demokratikleşmeye Yardımcı Olmak Yaratıcı Hizmetler Geliştirmek Eğitimi Desteklemek Cambridge (ABD) Halk Kütüphanesi

38 Okuma Alışkanlığını Yerleştirmek
En etkili öğrenme yollarından biri okumaktır. “Okumayı öğrenme, sanatların en zorudur” diyen Goethe, okuma alışkanlığının kazandırmanın da hiç te kolay olmadığına dikkati çeker. Okuma alışkanlıklarının geliştirilmesi amacıyla hizmetler tasarlamak, halk kütüphanelerinin her dönemde önemsenmiş geleneksel yükümlülüklerinden biridir... .. Bunun başlıca nedeni, okuma alışkanlığına sahip kişilerin kütüphaneleri daha çok kullanacağı, daha çok okuyacağı ve bu eylemin kişilik gelişimine olduğu kadar toplumsal gelişime de katkı sağlayacağının genelde kabul görmesidir.

39 Yaşam Boyu Öğrenim Becerileri Kazandırma
Bireyin kendini düzenli ve sürekli bir şekilde yenilemesi yaşam boyu öğrenme yoluyla mümkün olmaktadır... Öğrenmeyi öğrenmek yaşam boyu öğrenmenin temel düşüncesi olarak karşımıza çıkar. Halk kütüphaneleri amaçları gereği her dönemde yaşam boyu öğrenme becerilerinin kazandırılması ile yakından ilgilenmişlerdir. Kütüphanecilerin bu çabaları onların “yaşam boyu öğrenme” konusunda eğitici role sahip bir meslek grubu olarak tanınmalarına da yol açmıştır.. ... İnsanların örgün öğretimleri süresince edindikleri bilgi ve beceriler onlara yaşamları boyunca yetmemektedir. Bu nedenle.. ....Yaşam boyu öğrenme becerisinin kazandırılmasında ön koşulu bilgi okuryazarı olmaktır. Bilgi okuryazarlığı bilgiye olan gereksinimin fark edilmesi aşamasından başlayarak bilginin etkin bir şekilde, aranması, elde edilmesi, değerlendirilmesi, kullanılması ve iletilmesi eylemlerini içermektedir. Bilgi okuryazarlığı kimine göre bilgisayar okuryazarlığı, kütüphane okuryazarlığı, medya okuryazarlığı, Internet okuryazarlığı gibi birçok okuryazarlık becerisini kapsayan şemsiye bir terim, kimine göre de bunların her biriyle eş anlamlı olan bir sözcüktür.

40 Yerel Kültürü Korumak ve Dijitalleştirmek
Kuşaktan kuşağa aktarılarak gelen eserler ve değerler o yörenin kültürel mirasıdır. UNESCO Halk Kütüphaneleri Bildirgesi, PULMAN İlkeleri ve Callimera Projesi’nde “Somut Olmayan Kültürel Mirasın” halk kütüphaneleri tarafından dijital ortama aktarılarak korunması gerektiğinden söz edilmektedir. “Günümüz füturistlerinden Thomas Frey’e göre: «Yerel kültür ögelerinin korunması ve yaşatılması halk kütüphanelerinin yakın gelecekte en önemli görevlerinden biri olacaktır»

41 Toplumsal Bütünleşmeye Yardımcı Olmak
Toplumsal bütünleşme, farklı toplumsal unsurlarının birbirini anlama ve dayanışma olayıdır. Amaç, toplumsal birlikteliğin ve işleyişin sürdürülmesinin sağlanmasıdır. Halk kütüphanelerinin toplumsal bütünleşmeye yardımcı olabilmesi için, çeşitli nedenlerle dışlanmış grupları saptama, onlara ulaşma, beklentileri anlama ve uygun hizmetleri yapılandırma sorumlulukları bulunmaktadır. Bu doğrultuda gerekli hazırlıklar yapılmadan toplumsal bütünleşmeyi sağlamak mümkün değildir. Bu etkinlikler arasında bilgi teknolojilerini kullanmayı öğretme, çeşitli sosyal faaliyetler düzenleme, sanatsal ilgilerini geliştirme etkinlikleri sayılabilir. ... Halk kütüphanelerinin çeşitli nedenlerle dışlanmış grupları saptama, onlara ulaşma, beklentilerini anlama ve uygun hizmetleri yapılandırma sorumlulukları bulunmaktadır.

42 Yerel Ekonomiyi Desteklemek
Uygarlık sürecinin her aşamasında gücün önemli bir parçası olan bilgi, günümüzde alışılagelmiş üretim faktörlerinin eki olmaktan çıkarak üretim sürecinde stratejik bir faktör haline gelmiştir. Halk kütüphanelerinin yerel ekonomiye katkı sağlamak amacıyla çeşitli faaliyetlerinden söz edilmektedir. Bunlardan en sık rastlanılanı, çeşitli iş kollarında çalışanların sektörleriyle ilgili gelişmelerden haberdar olmalarını sağlamak amacıyla, kütüphane içinde özel hizmet birimi kurmaktır. ABD’de halk kütüphaneleri için yapılan her 1$ harcamanın getirisi Florida’da 6.54, Wisconsin’de 4.0, Indiana’da 2.38, Vermont’ta 5.0 $ olarak hesaplanmıştır. İş çevrelerinin gereksinim duydukları bilgiye en etkin bir şekilde erişmelerini sağlamak amacıyla özel hizmet birimi kurmak, Genç işgücünün yerel ekonomik faaliyetlerin gerektirdiği bilgi ve becerileri kazanmasına bilgi kaynakları aracılığıyla yardımcı olmak, İş arayanlar ile işverenlerin bilgi alışverişinde bulunacakları çeşitli platformlar oluşturmak gibi.

43 Demokratik Gelişmeye Katkı Sağlamak
Halk kütüphaneleri demokratikleşme sürecinin önemli kuruluşlarından biridir. Halk kütüphaneleri gerek oluşumlarından kaynaklanan özellikler gerekse sundukları hizmetlerle demokrasi anlayışının gerçek anlamda uygulandığı ortamlardır. Hizmetlerinin özünde «bireyin bilgiye erişim hakkı» yer alır... “Yeryüzünde halk kütüphaneleri gibi demokrasiye beşiklik etmiş bir başka kurum yoktur” (Andrew Carnegie) ... Halk kütüphaneleri doğaları gereği, insanlar arasında hiç bir ayırım gözetmeden isteyen herkese hizmetlerini ücret talep etmeden sunan kuruluşlardır. Bu özellikleriyle de toplumların demokratikleşmesine katkıda bulunurlar. Halk kütüphanelerinin toplumsal yaşam içindeki konumunun düzeyi ile söz konusu toplumun demokrasi kültürü arasında doğrusal bir ilişkiden söz edilmektedir. Bu bağlamda Andrew Carnegie’nin ...

44 Yaratıcı Hizmetler Geliştirmek
Değişen toplumsal koşullar, halk kütüphanelerini kullanıcı beklentilerine karşı çok daha duyarlı olmak zorunda bırakmıştır. Talep edilen bilgiye erişimi sağlama, günümüzde yeterli olmaktan uzaktır. Halk kütüphaneleri yerel beklentilerden haberdar olarak geleneksel hizmetlerin dışında yaratıcı ve yenilikçi hizmetlerle görünürlüklerini arttırmaya çalışmaktalar. Kullanıcılar bilgi tüketen olmanın yanında bilgi üretmekte, müzik dinleyenler beste yapmakta, video izleyenler video üretmekteler. Günümüzde bu ve benzeri etkinlikler için halk kütüphanelerinin gerekli ortamı ve donanımı sağlamaları beklenmektedir. ... Kullanıcılar bilgi tüketen olmanın dışında bilgi üretmekte, müzik dinleyenler beste yapmakta, video izleyenler video üretmekteler. Böyle etkinlikler için halk kütüphanelerinin müzik yapma ve dinleme odaları, sanat stüdyoları, ses-kayıt ortamları, tiyatro grupları için gerekli yer ve donanımları sağlamaları ve bu etkinlikleri yönlendirmeleri artık doğal karşılanmaktadır.

45 Eğitimi Desteklemek Halk kütüphanelerinin her yaşta ve düzeyde insanın bilgi gereksinimini hiçbir ücret talep etmeden yaşam boyu karşılama sorumluluğu, bu kuruluşların hem okul hem de okul sonrası dönemde eğitimle iç içe olmasını gerekli kılmaktadır... Eğitimin yaşam boyu sürmesi, insanların yaşamlarının her dönemde yeni şeyler öğrenmek ve kendilerini geliştirmek istemeleri, halk kütüphanelerinin “Halkın Üniversiteleri” diye düşünülmesinin temel nedenidir. .. Okul kütüphanelerinin bulunmadığı ya da yetersiz kaldığı durumlarda, öğrencilerin halk kütüphanelerinden yararlandıkları bilinmektedir.

46 Meslek Olarak Kütüphanecilik

47 Genel Bakış Bilginin kayıt altına alınmasıyla başlayan ve günümüze değin pek çok değişikliğe uğrayan kütüphaneciliğin temelinde insanların bilgi gereksinimlerinin giderilmesi yatar. Bu olay her dönemde önemsenmiş ve bu amaçla çeşitli adlarla anılan bilgi merkezleri oluşturulmuştur… Bu merkezler arasındaki farklılıklar teknolojideki gelişmeler sonucunda anlamlarını büyük ölçüde yitirmişlerdir. Hepsinin ortak bileşeninin yazılı, basılı ya da elektronik ortamda varlık bulan bilginin olduğu, yürütülen hizmetlerin özünde de bilgi yönetiminin yer aldığının farkına varılmıştır. ….Kütüphane, dokümantasyon merkezi, enformasyon merkezi, arşiv, bilgi deposu, bilgi merkezi, bilgi evi ….

48 Kütüphanecilikten Bilgi ve Belge Yönetimine
YÖK’ün 2002 yılında aldığı bir kararla, ülkemizde kütüphanecilik, arşivcilik, dokümantasyon ve enformasyon eğitimi veren tüm bölümlerin adları “bilgi ve belge yönetimi” olarak değiştirilmiştir. Bu sözcük şemsiye bir kavramdır. Değişimin meslek felsefesi açısından önemi; kütüphanecilik, arşivcilik, dokümantasyon ve enformasyon, vb. hizmet alanlarının ve bu faaliyetleri gerçekleştiren profesyonellerin hangi bütünün birer parçası olduklarını yansıtmasından kaynaklanmaktadır.. B İ LG İ V E B E L G E Y Ö N E T İ M İ Kütüphanecilik Bu durumu “hukukçu” örnek olayı ile açıklarsak: nasıl hukuk fakültelerinden mezun olanlar avukat, yargıç, savcı, noter olmadan önce “hukukçu” iseler, bilgi ve belge yönetimi bölümlerinden mezun olacaklar da kütüphaneci, arşivci, dokümantalist ya da bir başka unvan taşımadan önce “bilgi yöneticisi” olduklarını düşüneceklerdir. Enformasyon Bilgi Danışmanlığı Web Yöneticiliği Belge Yöneticiliği

49 Kütüphanecilik: Hizmet Alanı
Kütüphanecilik Nedir ? “Kütüphanecilik, kütüphanecinin yaptığı iş” Melvil Dewey (1876) Jesse H.Shera kütüphaneciliğin hizmet alanını bir üçgene benzetmiştir (1952). Kütüphanecilik hizmetlerinin AMACI; “İnsanların gereksinim duydukları bilgilere, gereksinim duydukları zamanda, gereksinim duydukları kapsamda, elverdiğince ekonomik bir yolla ve onlar için en uygun biçimde sunmaktır”. Bilgi Kaynakları İnsanlar HİZMET ALANI Kütüphane

50 Mesleki Gelişimde Aşamalar: Tarım Toplumu
Antik uygarlıklar döneminde kütüphaneciliğin meslek olarak amacı, büyük zorluklarla hazırlanan bilgi kaynaklarının bir düzen içinde korunması olarak görülür. Kitapların korunmadan çok okunması gerektiği düşüncesinin ağırlık kazanmaya başladığı Rönesans ve onu izleyen Reform hareketleri, kütüphaneciliğin meslek olma yolunda önemli bir aşamadır. Matbaa ile birlikte artan kitap sayısı karşısında, kütüphane koleksiyonlarının nasıl düzenlenmesi ve yönetilmesi gerektiği konularında rehber kitaplar yayınlanmıştır. Gabriel Naudé (1627). “Advis Pour Dresser une Bibliotheque”, John Dury (1650) “The Reformed Librarie Keeper” Bu dönemde el yazması kitapların hızla artan okuryazar nüfusun taleplerini karşılamada yetersiz kalması ve bunun sonucunda devingen harfli matbaanın icadı, kontrol edilemeyen kitap artışı karşısında kütüphaneciliğin önemini arttırmıştır.

51 Mesleki Gelişimde Aşamalar: Sanayi Toplumu
Sanayi toplumunun tüm kurum ve kuruluşlarıyla ortaya çıktığı 19. yüzyıl, kütüphaneciliğin meslek kimliği kazanmasında son derece önemlidir. Mesleki altyapı bu dönemde büyük bir aşama yapmıştır. Özellikle 1876 yılı mesleki alanda ilklerin yaşandığı bir yıl olmuştur. Kütüphaneciliğin gelişimini etkileyen bir diğer olay, 19. yüzyıl sonlarında başlayan dokümantasyon çalışmalarıdır. Kütüphanecilerin mesleki birikiminden büyük ölçüde yararlanan dokümantalistlerin başarıları kütüphanecilerin kendilerini ve yaptıkları işleri sorgulamalarına neden olur. J.H.Shera : “Kütüphanecilik insan bilgisinin yönetimidir. Amacı ise, bilgiye erişimdir” I. Ridenour: “Kütüphane kitapların derlendiği bir yer olmayıp, çok gelişmiş bir iletişim merkezidir … Bu okul, üniversite düzeyinde kütüphanecilik eğitimi vermek amacıyla kurulmuş ilk mesleki eğitim kuruluşudur. Bu okulun kurulması ile kütüphaneciliğin meslek olmanın temel koşullarının gerçekleştildiği düşünülür.

52 Mesleki Gelişimde Aşamalar: Bilgi Toplumu
Bilgi teknolojilerinin yol açtığı değişimin etkileri birçok alanda nasıl hissedildiyse, kütüphaneciliği de etkilemekte ve onu yeniden biçimlendirmektedir. Kütüphanecilik; Mesleki kavramlar ve ünvanlar açısından Hizmetlerin kapsamı ve içerikleri açısından Bilginin artış hızı ve yer aldığı ortamlar açısından Kullanıcıların beklentileri açısından Kütüphanecilerin nitelikleri (mesleki bilgi ve beceri) açısından geçmişten farklıdır. Günümüz koşullarında meslek olarak kütüphanecilik, Yazılı, basılı ya da elektronik ortamda varlık bulan bilginin erişimi ve aktarımıyla doğrudan ilgili olan, Bu amaçla gerekli gördüğü her türlü hizmeti kütüphane ortamında ya da dışında tasarlamaya, yönetmeye ve geliştirmeye odaklı profesyonel bir hizmet alanıdır.

53 Meslek Ölçütleri ve Kütüphanecilik
Meslek Nedir? Meslek olmanın ölçütleri var mıdır? varsa, kütüphanecilik bu ölçütlere uymakta mıdır? Herhangi bir çalışma alanının meslek olup olmadığına ilişkin ölçütlerin ne olduğu yüzyılın başlarından beri tartışılmaktadır; Flexner (1915), Genevieve ve Roy Bixler (1959), Povalko (1971) ve Kelly (1981)’nin çalışmaları başlıcalarıdır. Ortak vurgular: Alanın kendine özgü, «özel bilgisinin» olması, Üyelerinin mesleki eğitim düzeyi, Meslekle ilgili etik ilkelerin varlığı, Özerk yapıda mesleki örgütlenme, Mesleki alanda bilimsel yayın üretimi. Meslekten söz edildiğinde genellikle “bir kimsenin hayatını kazanmak, geçimini sağlamak için yaptığı iş” ifade edilmek istenirse de, meslek gerçekte işten farklıdır. Örneğin bir kişinin mesleği olabilir, ancak işi olmayabilir. Yine birinin işinin olması, o kişinin mesleği olduğu anlamına da gelmemektedir.

54 Kütüphanecilik: Özel Bilgisi
Her meslek grubu, sahip olduğu “özel bilginin” ne olduğunu ve bu bilginin hangi amaçlar için kullanıldığının farkında olması gerekir. Ayrıca, bu amacın “müşteri” diye tanımlanan insanların durumunda iyileştirmeye ya da geliştirmeye yol açması beklenilir.. Kütüphanecinin sahip olduğu “özel bilgi” nedir? Kütüphanecinin sahip olması gereken bilgi; «bilgi hakkında bilgidir». Bir başka deyişle, “aranılan bilgiye nasıl erişileceği bilgisidir” Kütüphaneci bu bilgiyi kullanarak insanların gereksinim duydukları bilgiye erişimlerini mümkün kılar. Böylelikle kullanıcıların bilgilenecekleri ve sonucunda doğru doğru seçim yapacakları ve sağlıklı kararlar alabilecekleri kabul edilir.

55 Kütüphanecilik: Mesleki Eğitim
Meslek olmanın bir diğer koşulu, üyelerin mesleki bilgi ve becerilerinin üniversite düzeyinde bir eğitim kuruluşunda kazanılmış olmasıdır. Dolayısıya bu ölçüt, kütüphanecilerin taşıması gereken bilgi, beceri ve davranışların düzeyi, süresi ve içeriği ile ilgilidir. Üniversite düzeyinde kütüphanecilik eğitimi ilk kez 1887 yılında Melvil Dewey tarafından ABD’de Columbia Üniversitesinde başlatılmıştır. Ülkemizde üniversite düzeyinde kütüphanecilik eğitimi, 1953 yılında A.Ü. DTCF’de kurulan Kütüphanecilik Bölümü ile başlamıştır. Günümüzde kütüphanecilik eğitimi, yedi üniversitemizin Bilgi ve Belge Yönetimi bölümleri tarafından yürütülmektedir.

56 Kütüphanecilik: Etik İlkeler
Her meslek alanının etik ilkelere sahip olması bir zorunluluktur. Meslek etiğinin konusu, mesleki faaliyetleri sırasında Ne yapmalı? Ne yapmamalı? hakkındadır. Yetkili kuruluşlar tarafından geliştirilen bu ilkeler, mesleğin toplumsal düzeyde statü ve saygınlık kazanmasında büyük önemi vardır. Ülkemizde kütüphaneciliğin etik ilkeleri, Türk Kütüphaneciler Derneği tarafından Amerikan Kütüphaneler Derneğinin etik ilkeleri örnek alınarak 1996 yılında hazırlanmıştır. Bu ilkeler 2010 yılında gözden geçirilmiştir. IFLA’nın 2012 yılında, kütüphaneciler ve bilişim çalışanlarına rehberlik etmek amacıyla geliştirdiği etik kurallar, 6 başlık altında toplanmıştır: Bilgiye Erişim Bireye ve Topluma Karşı Sorumluluklar Mahremiyet, Gizlilik ve Şeffaflık Açık Erişim ve Telif Hakları Tarafsızlık, Dürüstlük ve Profesyonel Beceriler Meslektaş, Çalışan ve İşveren İlişkisi …İlk kez ABD’de Amerikan Kütüphane Derneği tarafından 1939 yılında hazırlanıp yayınlanan bu ilkeler, birçok ülkede ilgili meslek örgütleri tarafından örnek alınarak benimsenmiştir. Etik ilkeler ülkemizde TKD tarafından 1996’da hazırlanmış, 2010 yılında gözden geçirilmiştir.

57 Kütüphanecilik: Mesleki Örgütlenme
Örgütlenme, meslek statüsü kazanmanın önemli bir unsurudur. Her meslek gelişimini tamamlamak, güç birliğine ulaşmak, birlikte hareket etmek ve ortak bir çatı altında karar almak için örgütlenmek zorundadır. Dernekleşme katılımcı demokrasinin önemli göstergelerinden biridir. Kütüphanecilik alanında ilk dernek 1876’da kurulan Amerikan Kütüphaneler Derneğidir. Bu alanda en büyük örgüt ise, 1927 yılında kurulan IFLA’dır. Ülkemizde kütüphanecilik alanında ilk dernek, Adnan Ötüken ve arkadaşlarının ortak çabalarıyla 1949 yılında kurulan Türk Kütüphaneciler Derneğidir.

58 Kütüphanecilik: Mesleki Bilimsel Yayın
Mesleğin ilgili olduğu alanda bilimsel inceleme ve araştırmalar yapılması ve sonuçların paylaşılması meslek olma yolunda bir diğer önemli ölçüttür. İlk kütüphanecilik dergisi “American Library Journal” 1876 yılında ALA tarafından yayınlanmıştır. “Ulrich International Periodicals Directory” göre, günümüzde kütüphanecilik ve bilgi yönetimi alanlarda yayınlanan basılı ve elektronik dergilerin sayısı 3,400’ü aşmıştır. Ülkemizde bu alanda hakemli statüde düzenli olarak yayınlanan iki dergi; TKD’nin "Türk Kütüphaneciliği” ile ÜNAK’ın “Bilgi Dünyası”.

59 Bilim Dalı Olarak Kütüphanecilik

60 Nasıl Bir Bilim Dalı Uygulamaya yönü ağırlıklı bir çalışma alanı olarak ortaya çıkan kütüphaneciliğin, bir bilim olup olmadığı, bir bilim dalı ise ne tür bir bilim dalı olduğu geçmiş dönemlerde uzun süre tartışılmıştır. Günümüzde kütüphaneciliğin bilimler sisteminde “sosyal bilimler” çatısı altında yer aldığı genelde benimsenmektedir. Kütüphaneciliğin eşya üretmemek insanlara hizmet etmek gibi toplumsal bir amacı vardır. Sorumluluğumuzdaki nesnelerle başa çıkabilmek için çeşitli tekniklere, yöntemlere ve bilgi birikimine gereksinim duyarız. Kütüphaneciliğin bilim dalı olarak gelişiminde birçok disiplinin katkıları bulunur. Eklektik bir bilim dalıdır… …Kütüphaneciliğin bilim dalı olarak gelişiminde birçok disiplinin katkıları bulunur. Bunlar arasında eğitim, iletişim, sosyoloji, psikoloji, tarih, yönetim, felsefe, bilgisayar bilimleri öncelikle sayılabilir.

61 Kütüphanecilik Bilimi: Tanımı ve Nitelikleri
Bilgi ile insanlar arasında verimli bir etkileşimin oluşturulması yolunda amaçları, ilkeleri, yöntemleri ve sistemleri inceleyen ve bu konularda yürütülen bilimsel çalışmaları kuramlara bağlamaya çalışan sosyal bir bilim dalıdır (tanım). Kütüphaneciliğin bir bilim dalı olarak başlıca nitelikleri; İlgili olduğu konularda gözlem ve deneyler yaparak veriler toplar. Derlediği verileri değerlendirip yorumlayarak kuramlar oluşturmaya çalışır. Bulgulara dayanarak geleceğe yönelik tahminlerde bulunur. Bulguların uygulanması konularında çalışmalar yapar. Sorunlara çözümler üretmek ve yeni bilgiler edinmek için sürekli araştırmalar yapar.

62 Kütüphanecilik Araştırmaları
Kütüphanecilik araştırmaları, kütüphanecilik alanında fiziksel ya da entelektüel bir sorunun varlığı söz konusu olduğunda gerçekleştirilir. Bu araştırmaları iki genel grup içinde tanımlamak mümkündür. Temel Araştırmalar: Bilgi üretmek, kuram geliştirmek ve evrensel anlamda geçerliliği olan bilimsel yasalara ulaşmak amacıyla yapılır. Uygulamalı Araştırmalar: Uygulamada karşılaşılan sorunları çözmek ve uygulamaları geliştirmek amacıyla yürütülen çalışmalardır. …. Bu iki grup araştırmaları birbirinden kesin çizgilerle ayırmak sağlıklı değildir. Çünkü temel araştırma bulgularından yararlanmayan bir uygulama ne denli yüzeysel kalırsa, uygulamayla desteklenmeyen bir temel araştırma da o denli olayların dışında kalır.

63 Kütüphanecilik Araştırmalarının Yanıt Aradığı Sorular
Kütüphanecilik araştırmalarının yanıtlamaya çalıştığı soruları yedi genel başlık altında toplamak mümkündür: Kütüphaneyi Kimler Kullanacak? Kütüphaneyi Kimler Niçin Kullanacak? Kütüphanede Hangi Hizmetler Nasıl Verilecek? Kütüphane Hizmetlerini Kimler Verecek? Kütüphane Hizmetlerini Kimler, Nasıl Finanse Edecek? Kütüphane Hizmetleri Nasıl Örgütlenecek ve Yönetilecek? Kütüphaneler Nasıl Değerlendirilecek ve Yenileştirilecek?

64 Profesyonel Olarak Kütüphaneci

65 Kütüphanecinin Kimliği
“Kütüphanecinin kim olduğu konusunda ortak bir anlayışın varlığından söz etmek oldukça zor. Yanıtların bir ucunda kütüphanelerde görev yapan herkesin kütüphaneci olduğu, diğer ucunda da kütüphanecinin bir profesyonel olduğu, bu işi yapmak için özel bilgi ve beceriyle donatılmış olunması gerektiği anlayışı yer alır. “Kütüphaneci” sözcüğünün zaman içinde kazandığı bir anlam zenginliği olmakla birlikte bu sözcük, kütüphanecinin yaptığı işi yansıtmakta yetersiz kalmaktadır. Kütüphanecinin kim olduğu ve toplumsal sorumluluklarının neler olduğu konusu, uygarlık sürecinin çeşitli dönemlerinde farklılıklar göstermiştir. KÜTÜPHANECİ KİMDİR ? ….Kütüphanecinin kim olduğu konusunda ortak bir anlayışın varlığından söz etmek oldukça zor. Kütüphanecinin kim olduğu, ne iş yaptığı, yaptıklarını niçin yaptığı ve bu bağlamda ne tür sorunların bulunduğu yeterince üzerinde tartışılan bir konu ne yazık ki olmamıştır.

66 Matbaa Öncesi Dönemde Kütüphaneci
Antik uygarlıklarda kütüphaneci, statü itibariyle yüksek düzeydeki bir rahibe eşit konumda olup, yaptığı iş devlet yönetimi açısından oldukça önemlidir. Bu göreve atanmak için Yazıcılar Okulunda öğrenim görmesi ve birkaç yabancı dil bilmesi gerekmekteydi. Bu dönemde “Kutsal Kitapların Koruyucusu”, “Yazılı Tabletlerin Adamı”, “Tabletlerin Efendisi” ya da İskenderiye Kütüphanesi’nde olduğu gibi “Bilimin Koruyucusu” unvanını taşımaktaydı. Ortaçağda kütüphaneci olarak görev yapmak eski önemini yitirmiş görünmektedir. Manastır ve katedral kütüphanelerinde bu görev genelde rotasyona tabi tutulmuş, bazen de yaşlı keşişlerin sorumluluğundaydı. Kütüphanecinin Görevleri Seçkinlere Hizmet Koruma Düzenleme Kopyalama

67 Matbaa Sonrası Dönemde Kütüphaneci
Bu dönemde kütüphaneciliğin gelişiminde önemli rolü olan John Dury, “The Reformed Librarie-Keeper” (1650)’da kütüphanecinin “kitapların koruyucusu” olmaktan çok “eğitimci” olması gerektiğini ileri sürer.. Edward Edwards (kütüphanecilerin prensi); “Kütüphane Anıları”nda (1859) kütüphanecinin iyi bir eğitimci, olmanın dışında sosyal olması, düzen duygusu taşıması gerektiğinden söz eder. Dewey’nin kütüphanecisi biraz daha farklıdır (1876): “Artık kitapları korumak, sıralamak ve kaybetmemek marifet değildir… Aranılan bir eseri kolayca bulup okuyucuya verilmesi de yetmez… toplumun isteklerini karşılayacak en değerli eserler hakkında okuyucularını aydınlatması…ve ayrıca, okuyucuları arasında okuma isteği yaratması..” gerekir. Kütüphanecinin Görevleri .. Ona göre kütüphaneciler işlerinin bilincinde davranırlarsa, kütüphaneler de halkın gözünde “Bilimin Evrensel Gelişim Mekânları” olurlar. … Edwards’a göre de kütüphanecinin eğitimci olmanın yanısıra kitapları sevmesi, iyi bir hafızasının ve sistemli bir düşünce yapısının olması, düzen duygusu taşıması, cana yakın ve okuyuculara saygılı davranma niteliklerini taşımasının gerekliliğinden söz eder. İsteyenlere Hizmet Koruma Düzenleme Eğitme Okuma alışkanlığı kzn. Yardımcı olma

68 20. Yüzyılda Kütüphaneci Kütüphanecilik eğitiminde teoriye ağırlık verilmesine özel vurgu yapan Williamson Raporu (1923), kütüphanecilerin profesyonelleşme sürecinde önemli bir aşama olmuştur. Bu raporla, kütüphanecilik eğitiminde bilimsel araştırma yöntemlerine yer verilmesi gerektiği benimsenmiştir. Kütüphane hizmetlerinin etkinliklerine olumlu yansımıştır. 20. yy ortalarında yoğunlaşan dokümantasyon çalışmaları, kütüphanecileri bilgi teknolojilerinden yararlanmaları gerektiği konusunda uyarıcı olmuştur. Kütüphanecilerin niteliklerinde değişikliklere gidilmesi gerektiği anlayışına yol açan nedenler arasında başlıcaları: Bilgi teknolojilerindeki gelişmeler, Bilgi miktarındaki hızlı artış, Bilginin toplumsal ve ekonomik gelişmede etkin rolü, Birey merkezli hizmet anlayışıdır.

69 Günümüzde Kütüphaneci
Kendilerinden «bilgi toplumunun bilgi uzmanları» diye söz edilen kütüphanecilerin niteliklerinde istendik değişikliklerin gerçekleştirilmesi sağlamak amacıyla, eğitimlerinden sorumlu birimlerin öğretim programlarında yeni düzenlemelerin yapılarak, günün koşullarına uygun hale getirilmesi kaçınılmaz olmuştur. Günümüzde kütüphaneci; Bilgi yönetimi alanında en az lisans düzeyinde eğitim almış, kütüphane diye tanımlanan bir ortamda çalışan ve hizmetinde bulunduğu insanların çeşitli konulardaki bilgi gereksinimlerini karşılamak amacıyla uygun gördüğü hizmetleri tasarlayan, planlayan, uygulayan ve geliştiren bir profesyoneldir.

70 Kütüphanecinin Bireysel Nitelikleri
Günümüzde kütüphanecilerin oynaması beklenilen rol hiçte kolay değildir. Mesleğinin gereklerini hakkıyla yerine getirecek bir profesyonelin taşıması gereken bireysel nitelikler arasında başlıcaları şunlardır. Değişime ve gelişime uyum göstermesi, Toplumsal ve bireysel hizmet anlayışı, Yaşam boyu öğrenme alışkanlığı, Problem çözebilme becerisi, Grup çalışması yapabilmesi, Disiplinler arası bilgi birikimi, İletişim kurma becerisi, Meraklı olması, Farklı görüşlere açık olması Yeni teknolojileri kullanma becerisi.

71 Kütüphanecinin Mesleki Yeterlilikleri
ALA’nın yayınladığı “Kütüphaneciliğin Temel Yeterlilikleri” başlıklı belgede (2009), günümüz kütüphanecilerin sahip olması gereken mesleki bilgi ve beceriler: Temel Bilgiler Bilgi Kaynakları Bilginin Organizasyonu Teknoloji Bilgi ve Becerisi Danışma ve Kullanıcı Hizmetleri Araştırma Yöntem ve Teknikleri Yaşam Boyu Öğrenme ve Sürekli Eğitim Liderlik ve Yönetim

72 Kütüphaneciliğin Temel Değerleri

73 Değer Nedir? Niçin Önemlidir?
Değerler insanların nasıl düşüneceklerine ve nasıl yaşayacaklarına ilişkin kararlarını etkileyen, davranışlarını yönlendiren ortak standartlar, düşünceler ve inançlardır. İnsanlara kim olduklarını, ne yaptıklarını ve yaptıklarını niçin yaptıklarını anlatmaya yardımcı olurlar… Mesleki değerler uzun ve zahmetli bir sürecin sonunda edinilmiş mesleki bilgi ve deneyimlerin ürünüdürler. Meslek üyeleri arasında ortak bir ideoloji yaratarak bir yandan mesleki uygulamalara anlam kazandırırlar diğer yandan da ortak bir kültür çerçevesinde bir araya gelmelerine rehberlik ederler. …Ayrıca, neyin doğru neyin yanlış, neyin iyi neyin kötü olduğunu anlatmaya çalışan ölçütler olarak ta karşımıza çıkarlar. Ortak bir anlayışla mesleki kuruluşlar tarafından oluşturulan bu ölçütler, mesleklerin etik ilkelerinde yer bulurlar. D e g e r l e r T e m e l

74 Mesleki Değerler ve Kütüphanecilik
Her meslek için olduğu gibi kütüphaneciler için de değerler önemlidir. Kütüphanecilerin profesyonel olarak varlıklarını sürdürmeleri, mesleklerinin temel değerlerine uygun tutum ve davranışlarda bulunmalarına bağlıdır. Kütüphaneciliğin temel değerlerini ALA on bir ana başlık altında toplamıştır. Ancak, bu değerlerden bazılarının örtüşmesi, net olmaması ve hatta anlaşılabilirlik sorunlarının olması nedeniyle 3 genel başlık altında gruplandırılmasıönerilmiştir. Temel Değerler: Bilgiye Erişim Hakkı, Düşünce Özgürlüğü, HizmetAnlayışı Yardımcı Değerler: Özel Yaşama Saygı, Kültürel Çeşitlilik, Profesyonellik, Bilgi Kaynaklarının Korunması Sorgulanabilir Değerler: Yaşam Boyu Öğrenme, Demokrasi, Toplumsal Sorumluluk, Halkın İyiliği)

75 Kütüphaneciliğin Temel Değerleri
ALA’in değerlerinin bazılarının birbirlerinin ilgi alanlarına girmesi, bazılarının net olarak anlaşılmaması, bazılarının da gerçekleştirilmesindeki zorluklar göz önüne alındığında, kütüphaneciliğin temel değerlerini sekiz başlık altında toplamak mümkündür. Bilgi Kaynaklarını Korumak Hizmet Anlayışı Düşünce Özgürlüğü Özel Yaşama Saygı Rasyonel Olmak Okuryazarlık ve Öğrenme Bilgiye Erişimde Eşitlik Demokrasi TEMEL DEĞERLER

76 Temel Değerler: Bilgi Kaynaklarını Korumak
En önemli meslek değerlerinden biridir. Kütüphanelerin var olma nedeni olarak görülebilir. Uygarlığın her aşamasında bilgi kaynaklarının korunması, yazılı kültür aşamasına geçebilmiş toplumlar tarafından önemsenmiş, bu amaçla büyük ve gösterişli kütüphaneler oluşturulmuştur. Korumanın kütüphanecilik açısından önemini üç boyutta düşünebiliriz: İnsanlığın sahip olduğu bilgi birikiminden gelecek nesillerin haberdar olması, İnsanlığın kültür birikimini koruyup- kollamanın yöre insanların gözünde kütüphaneciye duyulan güvenin ve saygınlığın artması, Kütüphanecilerin yetiştirilmesinde “bilginin korunması” işlevinin mesleki açıdan öneminin vurgulanması.

77 Temel Değerler: Hizmet Anlayışı
Kütüphanecilik her yönüyle hizmet odaklı bir meslek olduğunu hatırlatmaktadır. Hizmet sektöründe çalışanlarda özellikle aranılan yardım severlik, cana yakınlık, esneklik, anlayışlı olmak vb. kütüphane çalışanlarının taşıması gereken önemli niteliklerdir. Kütüphane hizmetlerinin niteliklerinin saptanmasında temel unsur, kullanıcı memnuniyetidir. Hizmetleri nitelik açısından beklentilere uygunluğunu ölçmek için geliştirilmiş ölçütler bulunmaktadır. Bu ölçütler genellikle, koleksiyonun niteliği ve niceliği, personelin mesleki yeterliliği ile tavır ve davranışları, kütüphanenin konumu ve donanımıyla ilgili konuları kapsamaktadır.

78 Temel Değerler: Düşünce Özgürlüğü
Düşünce özgürlüğü, demokrasinin temel ilkesidir. “Kişinin serbestçe düşünce edinebilme, edindiği düşünce ve kanaatlerden dolayı kınanmama, bunları açıklama ve yayma hakkının dokunulmazlığı” biçiminde tanımlanır. Düşünce özgürlüğünün ilk adımını bilgilenme hakkı, son adımını ise düşünceyi bir şekilde açıklanması, ifade edilmesi oluşturmaktadır. Kütüphanecilerin düşünce özgürlüğü bağlamında yükümlülükleri söz konusudur. Bilgi kaynaklarının her türüne yönelik sansüre karşı çıkmadan düşünce özgürlüğünü savunmak mümkün değildir. Kütüphaneciliğin meslek olarak varlığını sürdürebilmesi için düşünce özgürlüğü gereklerinin yerine getirilmesi hava ve su kadar önemlidir. DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ

79 Temel Değerler: Özel Yaşama Saygı
Özel yaşama saygı, demokratik toplumlarda üzerinde titizlikle durulması gereken bir değerdir. Bu değer, kullanıcıların okuma alışkanlıklarıyla ilgili bilgilerin onların iznini almadan üçüncü kişilere açıklanmamasına dikkat çekmektedir. Kütüphanecilerin özel yaşamın gizliliğine saygı göstermesi ve kullanıcılarının bu konuda, hiçbir şekilde şüphe duymamaları gerekir. Ancak böyle bir ortamda kullanıcılar kendilerini rahat ve özgür hissedebilirler. Aksi halde ne düşünce özgürlüğünden ne de okuma özgürlüğünden söz edilebilir. ,,, Kullanıcılar hakkında bu çok özel bilgileri açıklamak meslek ahlakına uygun davranışlar değildir. KÜTÜPHANELER Ö z e l Y a ş a m ı n G i z l i l i ğ i

80 Temel Değerler: Rasyonel Olmak
Rasyonel olmak, akla uygun, aklın kurallarına dayanan, ön yargısız bir şekilde karar vermek ve uygulamak anlamına geliyor. Kütüphaneciliği ilgilendirdiği kadarıyla hizmetlerin tasarımından yürütülmesine, denetlenmesinden geliştirilmesine kadar her aşamada özenle gözetilmesi gereken bir değerdir. Kütüphanecilik gerçekten aklın yoğun kullanımını öngören bir meslektir. Kullanıcı gereksinimlerinin rasyonel bir anlayışla yapılandırılan hizmetler yoluyla karşılanması, kütüphanenin toplumsal konumunu güçlendirmekte ve kütüphaneye karşı güven duygusunun yerleşmesine yol açmaktadır.

81 Temel Değerler: Okuryazarlık ve Öğrenme
Temel insan haklarından biri olan okuryazarlık yaşam boyu öğrenmenin temelini oluşturur. Bireyleri, aileleri ve toplumları güçlendirir ve yaşam kalitesini yükseltir. Bu değer, kütüphanecilerin okuryazarlık becerisini kazandırmada etkin olabileceklerine ve bu bağlamda yükümlülükleri olduğuna gönderme yapmaktadır. Öğrenmenin yaşam boyu sürdüğü ve kütüphanelerin bu süreç içindeki yeri, kütüphaneciliği eskisinden çok daha etkin bir konuma taşımıştır. Böylelikle, kütüphanecinin toplumsal sorumluluk zincirine yeni bir halka eklenmiştir. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ BİLGİ OKURYAZARLIĞI PROGRAMI

82 Temel Değerler: Bilgiye Erişimde Eşitlik
Demokratik toplumlarda insanların gereksinim duydukları her türlü bilgiye erişme hakları vardır. Kütüphaneler bilginin yer aldığı kaynağın biçimi ve teknolojisi ne olursa olsun bu hakkın yaş, cinsiyet, etnik köken, dil, din, siyasal görüş vb. diğer farklılıklar düşünülmeden kullanıldığı yerlerdir. Bilgiye erişimde eşitlik, kütüphane kullanıcıları ile bilgi kaynakları arasındaki her türlü engelin ortadan kaldırılmasını, bilgiye erişimi gerçekleştirecek her türlü teknolojinin edinilmesini ve hatta kullanımının öğretilmesini de içermektedir. ….Kütüphanelerin toplumsal bir kurum olarak varlıklarını sürdürebilmeleri için hizmetlerin eşitlik ilkesine uygun olarak yapılandırılması gerekir.

83 Temel Değerler: Demokrasi
Demokrasi herkes için çok önemli değerdir. Demokrasinin bilgili ve eğitilmiş insanlar gerektirmesi, kütüphanelerin de her türlü bilgiden özgürce yararlanıldığı kuruluşlar olması, en basit bir şekilde kütüphane ile demokrasi arasındaki yakın ilişkiyi göstermektedir. Çünkü kütüphaneler, insanlar arasında hiçbir fark gözetmeden eşitlik ilkesine dayalı ön yargısız bir yaklaşımla hizmet sunarlar. Hizmetlerin yürütülmesi sırasında sorunla karşılaşan bir kütüphanecinin öncelikle yanıtlaması gereken, “demokratik yaklaşım neyi gerektiriyor?” sorusu olmalıdır. Demokrat olmayan bir kişinin kütüphaneci olması da doğru değildir. ..Tüm modern ve gelişmiş ülkeler ulusal düzeyde iletişim kanallarının çeşitliliğine, okuryazarlığa ve etkin bir eğitim sistemine önem verirler. Böyle durumlarda kütüphanelerin varlığı kaçınılmazdır. KÜTÜPHANE DEMOKRASİ

84 Ranganathan ve Hizmet İlkeleri

85 S. R. Ranganathan Kimdir? Kendisinden 20. yüzyılın en büyük kütüphaneci düşünürü diye söz edilen Ranganathan’a “kütüphaneciliğin babası” unvanı verilmiştir. Yaşamı boyunca kütüphaneciliğin her boyutuyla ilgilenmiş ve bu alanın hem meslek hem de bilim dalı olarak gelişiminde büyük rol oynamıştır.

86 S. R. Ranganathan ve İlkeler
Ranganathan tarafından “Kütüphaneciliğin 5 Yasası” diye adlandırılan bu ilkeler, kütüphanecilere mesleki çalışmalarında rehber olmak ve aydınlatmak amacıyla 1928 yılında formüle edilmiştir. Hizmet ilkeleri, Ranganathan’ın uzun yıllar kütüphaneci olarak edindiği birikimler ışığında geliştirilmiş ve sade bir dille ifade edilmiştir. Kitaplar okunmak içindir. Her okuyucunun bir kitabı vardır. Her kitabın bir okuyucusu vardır. Okuyucunun zamanını boşa harcamamak gerekir. Kütüphane gelişen bir organizmadır.

87 1. İlke: Kitaplar Okunmak İçindir
Bu ilke son derece kesin bir mesaj veriyor. Kütüphanede var olan her türlü bilgi kaynağı erişilebilir olmalıdır. Ranganathan’ın devrimci diye nitelenen hizmet anlayışın yansımasıdır. Hizmetlerin yürütülmesinde alınacak her türlü kararın bu ilkeye uygun olması gerekir; Kütüphane binasının konumundan açık olduğu saatlere, koleksiyon için kaynak seçiminden bilgi kaynaklarının açık raflarda hizmete sunulmasına, kütüphane mobilyalarının elverişliliğinden hizmet verecek personelin nitelik ve niceliğine kadar her şeyin bu ilke çerçevesinde gözden geçirilmesi ve uygulanması öngörülmektedir.

88 2. İlke: Her Okuyucunun Bir Kitabı Vardır
Bu ilke insanlar arasında hiçbir ayırım gözetmeden herkesin (potansiyel kullanıcıları da kapsar bir yaklaşımla) kütüphane hizmetlerinden yararlanma hakkı olduğunu hatırlatmaktadır. Vergisini veren, askerliğini yapan ve diğer vatandaşlık görevlerini yerine getirenlerin kütüphane hizmetlerden yararlanmasının sağlanması kütüphanenin kurumsal devamlılığı açısından önemlidir. Bu ilke ayrıca, bilgi kaynaklarının eğitimsel bir araç olduğunu, isteyen herkesin kütüphane hizmetlerinden yararlanarak kendini yetiştirebileceğini anlatmaya çalışmaktadır. .. Kütüphanecinin bu gereksinimin farkında olarak her türlü hizmet ve donanımı (Internet, bilgisayar ve diğer kaynakları) kullanıcılarının erişimine sağlaması gerekmektedir.

89 3. İlke: Her Kitabın Bir Okuyucusu Vardır
Bu ilke, kütüphanecilere bilgi kaynaklarının kullanımını arttırıcı girişimlerde bulunması gerektiğini hatırlatmaktadır. Kütüphanelerde kullanılmadan duran her kaynak, kütüphanecinin işini yeterince iyi yapamadığı anlamına gelir. Kullanıcının “bu kaynağın kütüphanede olduğunu bilmiyordum” gibi bir serzenişte bulunmasına fırsat yaratılmamalıdır. Kullanıcıların bilgi kaynakları ile görsel ve fiziksel temasta bulunması sağlanmalıdır. Bilgi kaynaklarına kolay erişilebilirlik sağlanmalıdır; sınıflandırma sistemi, kitapların düzeni, konu başlıkları seçimi vb. hizmetler bu düşünceyle tasarlanmalıdır. Tanıtıma yönelik sergi ve etkinlikler bu amaçla kullanılmalıdır.

90 4. İlke: Okuyucunun Zamanını Boşa Harcamamak Gerekir
Zamanın çok değerli olduğundan hareketle, kütüphaneden yararlanmak için gelenlerin aradıklarına en kısa zamanda ulaşmasını gerçekleştirecek ortamın hazırlanması gerekir. Zaman, gereksiz rutinlerle boşu boşuna harcanmamalıdır. Bu ilke kütüphane hizmetlerinde uygulamaların ve politikaların gerektiğinde kullanıcı lehine değiştirilebileceğini de anlatmaktadır. Her uygulamanın “kullanıcı dostu” olması kütüphaneyi günlük yaşamın bir parçası yapacağı gibi, kütüphane personelinin de zamanlarını daha iyi kullanmalarına yol açacaktır.

91 5. İlke: Kütüphane Gelişen Organizmadır
İlk dört ilke, kütüphanenin işleyişi ile ilgili olup, nelerin göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkati çekmektedir. Buna karşın bu son ilke, değişen koşullar çerçevesinde yeni planlamaların ve düzenlemelerin yapılmasının kaçınılmaz olduğunu hatırlatmaktadır. Geleceğe yönelik planların yapılmasında, yönetimin dikkate alması gereken bir ilkedir. Bu ilke bir anlamda biyolojinin gelişen organizmalar yaşar, gelişmeyenler ölür savının kütüphanelere uygulanmasıdır. Gerçekte bilgi merkezleri, bilgi kaynaklarıyla, kullanıcılarıyla, personeliyle, fiziksel olanaklarıyla gelişen bir organizmadır.

92 İlkelerin Düşündürdükleri
Ranganathan’ın ilkeleri kütüphane ortamında yürütülen hizmetlerin felsefi dayanaklarını oluşturmaktadır. Birinci ilke, bilgi kaynaklarının kullanıcılarla olan ilişkisinin canlı tutulmasına yoğunlaşırken, İkinci ilke, herkesin bilgiye erişim hakkının olduğunu hatırlatmaktadır. Üçüncü ilke, kütüphane hizmetlerin bu doğrultuda yapılandırılması gerektiğine dikkati çekmektedir. Bu üç ilke, kütüphane hizmetlerinin demokratik yaklaşımla nasıl iç içe olduğunu yansıtan söylemlerdir. Dördüncü ilke, uyarı niteliğindedir ve genel bir saptamadır; kullanıcıların ve ve kütüphane çalışanlarının verimliliği açısından oldukça anlamlıdır. . Ranganathan’ın ilk dört ilkesi kullanıcılara daha iyi ve etkin hizmetler verilmesini amaçlarken, beşinci ilke kütüphanenin kurumsal geleceği ile ilgilidir.

93 İlkelerin Eleştirisi İlkelerinin günümüz koşullarında geçerli olup olmadığı konusundaki tartışmaların büyük bir çoğunluğu, ilkelerde yer alan “kitap” sözcüğünden kaynaklanmaktadır. Eleştiriler, kütüphanelerdeki bilgi kaynaklarının kitap olarak tanımlandığı dönemin çok gerilerde kaldığını, günümüzde kütüphanelerdeki bilgi kaynaklarının çok farklı biçim ve içerikte olduğu konusunda yoğunlaşmaktadır. Böylelikle, kitabı kendine temel alan Ranganathan’ın ilkelerinin geçerliliklerini yitirdikleri ileri sürülmüştür.

94 İlkelerin Günümüze Uyarlanması
Bu ilkelerde yer alan “kitap” sözcüğünün, gerçekte kayıtlı bilgiyi ifade eden Jenerik bir kavram olarak düşünülmesi gerektiğinden hareketle bir takım uyarlamalar yapılmıştır. Bu uyarlamalarda öncelikle dikkati çeken husus, “kitap” sözcüğü yerine bazılarında “doküman”, bazılarında “bilgi” bazılarında da “web kaynakları” ifadelerinin kullanılmış olmasıdır. İlkelerin günümüze uyarlanma örnekleri: Kitaplar/Dokümanlar/Bilgi/web kaynakları okunmak/kullanmak içindir. Her okuyucunun/kullanıcının bir kitabı/dokümanı/bilgisi/web kaynağı vardır. Her kitabın/dokümanın/bilginin/web kaynağının bir okuyucusu/kullanıcısı vardır. Okuyucunun/kullanıcının zamanını boşa harcamamak gerekir. Kütüphane/bilgi merkezi/web gelişen bir organizmadır.

95 TEŞEKKÜR EDERİM


"Halk Kütüphanesi Çalışanlarına. KÜTÜPHANECİLİK. FELSEFESİ. Prof. Dr" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları