Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Adnan Menderes Üniversitesi Aydın İktisat Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölümü Ekonomi I Ders notları 1.hafta ders notları Yrd.Doç.Dr. Öznur Özdamar oznur.ozdamar@adu.edu.tr.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Adnan Menderes Üniversitesi Aydın İktisat Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölümü Ekonomi I Ders notları 1.hafta ders notları Yrd.Doç.Dr. Öznur Özdamar oznur.ozdamar@adu.edu.tr."— Sunum transkripti:

1 Adnan Menderes Üniversitesi Aydın İktisat Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölümü Ekonomi I Ders notları 1.hafta ders notları Yrd.Doç.Dr. Öznur Özdamar

2 EKONOMİK FAALİYETLER NE KADAR ESKİYE DAYANIR?
Ekonominin bilim olarak tartışılması neredeyse 240 yıl öncesine dayanırken (1776, Ulusların Zenginliği, Adam Smith), bu bilimi oluşturan ayrıntılar ilk çağlardan itibaren tartışılagelmiştir. Tarihin en eski uygarlıklarındaki yöneticilerin bile ekonomik sorunları fark ederek bunları çözme yoluna gittikleri bilinir.

3 EKONOMİK FAALİYETLER NE KADAR ESKİYE DAYANIR?
Sümerler (M.Ö 4000-M.Ö 2000) : Ekonomik faaliyetlere (Tarım gibi) ilişkin ilk yazılı kaynaklar. Antik Mısır (M.Ö 3150-M.Ö 30) (tarım,ticaret,vergilendirme gibi) Antik Yunan (M.Ö 756-M.Ö 146) (tarım, ticaret, vergilendirme, madencilik gibi)

4 ANTİK YUNAN’DAN KESİTLER
Sokrat’ın öğrencisi Ksenefon'un (Xenophon) (M.Ö ): Oeconomicus adlı kitabı: Ev yönetiminin ilkeleri Attique’nin Gelirleri adlı kitabı: Mali krizler için devlet sosyalizminin olması gerekliliğini savunur (devlet maden işletmelerinin kurulması gibi) Eski Yunanda fikirsel, felsefi etkinliklerin yanısıra, ekonomik sorunlara ilgilinin dar bir çerçevede kaldığı görülmektedir. Bu zayıf ilginin nedenleri bir yandan ekonomik sorunların henüz ağırlıklarını hissettirmemesi iken, diğer yandan devlet yönetimie ilişkin konulara çok ağırlık verilmesi ve felsefi tartışmalara çok ağırlık verilmesidir. İKTISADI OLAYLARDAN TIYATRO YAPAN aRISTOphane, kurbagalar adli yapitinda greshamdan 20 yuzyil oncesinde ‘’iyi paranin kotu parayi kovdugunu vurgulamistir. Oeconomicus batililarin ortaya koydugu ekonomi biliminin de esin kaynagidir.

5 Henry Macleod tarafından 1858’de iktisat literatürüne kazandırılan Thomas Gresham'ın 16.yy ortalarındaki söylemi ''Kötü para iyi parayı kovar'', çok eskiden bizzat ekonomi kitabında geçmese dahi bahsi geçmiş bir söylemdir. ÖRNEK 1: Aristophane'in (M.Ö ): Kurbağalar adlı oyunundaki ''Kötü para iyi parayı kovar'' söylemi. ÖRNEK 2: Arap Bilgini Ibn Taimiyyah kayıtlarında da (13.yy) bu söylem geçmektedir. Eski Yunanda fikirsel, felsefi etkinliklerin yanısıra, ekonomik sorunlara ilgilinin dar bir çerçevede kaldığı görülmektedir. Bu zayıf ilginin nedenleri bir yandan ekonomik sorunların henüz ağırlıklarını hissettirmemesi iken, diğer yandan devlet yönetimie ilişkin konulara çok ağırlık verilmesi ve felsefi tartışmalara çok ağırlık verilmesidir. İKTISADI OLAYLARDAN TIYATRO YAPAN aRISTOphane, kurbagalar adli yapitinda greshamdan 20 yuzyil oncesinde ‘’iyi paranin kotu parayi kovdugunu vurgulamistir. Oeconomicus batililarin ortaya koydugu ekonomi biliminin de esin kaynagidir.

6 ANTİK YUNAN Antik Yunan (M.Ö )'da ekonomik düşünce ve aktivitelerin izine(yönetim ve felsefenin daha yoğunlukta tartışılıyor olmasına rağmen) rastlanmaktadır. Eflatun (Plato) (MÖ ): Devlet adlı kitabı ile siyasi lider ve önderlerin para ve ticaret (ruh kirleten) ile uğraşmamaları gerektiğini vurgular. Ortaklaşa mülkiyet, toplumsal servet üzerinde bireysel hak aranmaması gerektiğini vurgulamıştır. ARİSTO (MÖ ): Politika adlı kitabında özel mülkiyete vurgu yapmış, özel mülkiyeti bireysel hak olarak görmüştür. Ancak faizle para kazanmaya ve tekel üzerinden kazanılan paralara karşıdır.

7 ANTİK ROMA ANTİK ROMA (MÖ.753-M.S 476): İktisadi düşünceye biricik katkısı özel mülkiyet hakkı ile sözleşme serbestisi olmuştur. Mülkiyet hakkı günümüz kapitalizmine esas ve temel teşkil eder.

8 SKOLASTİK ÖĞRETİ Roma’dan sonra ekonomik düşünce ilk çağ filozoflarının düşüncelerinin aksine farklı bir boyutta ilerlemiştir. Dünya toplumlarınca özellikle Hristiyanlık ve Müslümanlık gibi tek tanrılı dinlerin benimsenmesiyle bu dinlerin birbirine benzer doktrinlerinin (faizli işlemler, stokçuluk, fahiş kar yasağı gibi)bu duruma etkisi olmuştur. Tek doğrunun yani yaratanın doğrusunun zaten mevcut olduğu inancı ve sadece bunun okullarda okutulması gerektiğini vurgulayan Skolastik öğretinin neredeyse 700 yıllık bir hakimiyeti mevcuttur. Faize iyi gözle bakılmamış, eşit ücret, eşit mübadele, adil fiyat, adil ücret, çalışma koşullarının insaniliği savunulmuştur. Ta ki Katolik kilisesinin halktan çok kendisinin sistemden yarar sağlamaya başlamasına kadar. (Rönesans’a kadar YY)

9 Rönesans, Merkantilizm ve Fizyokrasi
Rönesans ve reform hareketleri ile birlikte Orta Çağ ekonomik düşüncelerine alternatif olarak Merkantilizm ( ) doğmuştur. Ulusların zenginliğinin dış ticaret bilançolarındaki fazlaya bağlayan bir görüş olmakla birlikte, orta çağ düşünce yapısının aksine değerli maden stokunun önemi vurgulanmıştır. Örneğin İspanyol merkantilistler daha düşük faiz ile diğer ülkelerden gelebilecek yabancı paraları çekmenin önemini vurgulamış, bu paraların çıkışının paraların ayarını bozmakla olabileceğini vurgulamıştır. Daha fazla madene ulaşma isteği sömürgeciliği, ucuz işgücünün oluşmasını beraberinde getirmiştir. (Thomas Mun'un kitabı (1621): İngiltere’den Doğu Hindistan’a olan Ticaret Üzerine.)

10 Fizyokrasi (18.YY) Merkantilizme anti tez olarak ise Fizyokrasinin 18.yy’da ortaya çıktığı görülmektedir. Merkantilistler mevcut dönemde üretim ve tüketim mallarının kıtlığı, özelikle tarımın geri planda kalması gibi nedenlerle Fizyokratlarca eleştirilmişlerdir. Nasıl ticari kapitalizm merkantilizmi doğurduysa, tarım kapitalizmi de Fizyokrasiyi doğurmuştur (Fizyokrasinin devam etme süresi sadece 20 yıl)

11 Ekonomi Biliminin Doğuşu
1776, ADAM SMITH. Neredeyse 100 yıl etki gösteren, ekonomi bilimini ilk defa pozitif bir bilim olarak adlandırmamıza olanak sağlayan Klasik Okul’un kurucusu. Teknolojik, Bilimsel ve Sosyolojik altyapı ekonomi bilimin oluşmasına müsaitti. Teknolojik: 18.yy’ın sonlarındaki teknolojik gelişme, bunların sanayiye entegre edilmesi ve daha önceki dönemden gelen tarımsal kapitalin sanayi ile birleşmesi üretim çokluğunu beraberinde getirmiştir. İlk olarak İngiltere'de ortaya çıkan bu değişim sanayi devrimi olarak nitelendirilir. Kapitalist girişimcilerin artmış olması en belirgin değişim özelliğidir.

12 Ekonomi Biliminin Doğuşu
Teknolojik, Bilimsel ve Sosyolojik altyapı ekonomi bilimin oluşmasına müsaitti. Sosyolojik: Birey olma, özgürlük, liberalizm. Magna Carta (BÜYÜK ÖZGÜRLÜK FERMANI-1215), Hobbes ( ), Locke ( ), Kant ( ), Rönesans ( yy), Bilimsel: Isaac Newton ( ) (Newton Fiziği) Eğer evren kendi içinde bir dengeye sahipse neden iktisadi sistem de kendi kendine, müdahalesiz bir şekilde dengeye gelmesin?

13 Ekonomi Biliminin Varsayımları
Kapitalin özgürlüğünü sağlamak için gerekli en önemli varsayımlardan birini de ortaya atıyor Adam Smith. Varsayımları: Tek tip birey (Homoeconomicus) Hata yapmayan, rasyonel, hata yaptığında sistemi çökerten bir birey bu. Aslında yaratılan birey, sistemi aynı zamanda insanın elinden alan biri. İnsan bir tarafta, homoeconomicus bir tarafta kabul ediliyor. İnsan sisteme müdahale ederse sistem işlemiyor. Herkesin bireysel fayda maksimizasyonunu amaçlamasının toplumun refahını da artıracağını vurguluyor. (Adam Smith: Görünmez El)

14 Klasik Okula Gelen Eleştiriler
Tarihçiler: Ekonomi zaman ve mekandan gerçekten bağımsız mıdır? Yoksa değişen zaman veya mekana bağlı bilgiler topluluğu mudur ekonomi? Tek tip bir insan ele almak ne kadar mümkün ekonomide? İnsanı içeren bir bilim olan İktisat ne ölçüde fizik ve kimya gibi değişmez kanunlarla eş değer tutulabilir? Her zaman bireysel faydaların maksimizasyonundan toplumsal faydaların maksimizasyonu sağlanır mı? (Londra Yangını (1666) VERSUS tuğlacılar ve boyacılar) Dünya’da gerçekten reel kapitalizm ve reel liberalizmin uygulanabildiği bir ülke var mıdır? Amerika ve Japonya da bile gerektiğinde faize ve dış ticarete müdahale var. Kapitalin serbestisi o dönemde ne ölçüde işgücüne bireysel özgürlük getiriyor (Kölelik )? Klasik okula sadece kapitalin önünün açılması için mi ihtiyaç duyulmuştur?

15 Adnan Menderes Üniversitesi Aydın İktisat Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölümü Ekonomi I Ders notları 2.hafta ders notları Yrd.Doç.Dr. Öznur Özdamar

16 EKONOMİ BİLİMİ (1) KITLIK KANUNU: Gereksinimler ve gereksinimleri karşılayacak mal ve hizmetler arasındaki dengesizliğe KITLIK veya NEDRET Kanunu denir. Serbest Mal : Gereksinimlerden fazla olan mallar Ekonomik mal (KIT mal) : Bedeli ödenerek sahip olunan mallar Mal ve hizmetlerin gereksinimleri karşılayamayacak ölçüde kıt olmasının nedeni : ÜRETİM KAYNAKLARININ (Üretim Faktörlerinin) KIT olmasıdır. Üretim Faktörleri: Emek (İşgücü), Sermaye, Doğal Kaynaklar, Girişimci

17

18 EKONOMİ BİLİMİ (2) EKONOMİ BİLİMİ sınırlı kaynaklarla sınırsız gereksinimleri karşılama sorunu ile karşı karşıya olan bir kişinin veya toplumun tatmin düzeyini veya refahını en üst düzeye eriştirmenin yollarını arar.

19 ALTERNATİF MALİYET Mevcut kaynaklarla tüm gereksinmelerin karşılanma olasılığının olmadığı bir toplumda her birey elindeki kaynaklarla (veya mal ve hizmetlerle) en yüksek doyum düzeyine erişmek için bir takım kararlar alma sorunu ile karşı karşıyadır. Alternatif Maliyet (Fırsat Maliyeti) Kıt kaynaklar veya mal ve hizmetlerin kullanılmasında alınan her kararda seçilen alternatifin maliyeti seçiminden vazgeçilen alternatiftir.

20 TÜKETİM,ÜRETİM VE KAMU HARCAMA KARARLARINDA ALTERNATİF MALİYET
Tüketim kararlarında alternatif maliyet: Bir kişinin satın almaya karar verdiği mal veya hizmetin alternatif maliyeti, o kişinin söz konusu malı satın almak için ödediği parayla satın alabileceği halde almaktan vazgeçmiş olduğu diğer mal veya hizmetlerdir. Üretim kararlarında alternatif maliyet: Bir ürünün alternatif maliyeti onun üretilmesine katılan üretim faktörleriyle üretilmesi mümkün olduğu halde üretilememiş olan başka mal ve hizmetlerdir. Kamu harcama kararlarında alternatif maliyet: Yapılan bir devlet yatırımında kullanılan kaynaklarla yatırım yapılması mümkün olduğu halde yapılamamış diğer devlet yatırımları veya kamu harcamalarıdır. Devletin kararları toplumu ilgilendirdiğinden, sosyal alternatif maliyet olarak da adlandırılır.

21 ÜRETİM ALTERNATİFLERİNİ GÖSTEREN ÜRETİM OLANAKLARI EĞRİSİ
Tank (1000 Adet) Otomobil (1000 Adet) A 500 B 10 470 C 20 420 D 30 310 E 40 200 F 50 İktisada Giriş, Zeynel Dinler. Sayfa – 10 : (Şekil 3-1) Üretim Olanakları Eğrisi: Ekonomideki tüm üretim faktörlerinin veri teknoloji ile üretime koşulduğu varsayımı altında belirli bir dönemde üretilmesi mümkün olan mal bileşimleridir.

22 EKONOMİ BİLİMİNDEKİ ANA KAVRAMLAR
İHTİYAÇ (GEREKSİNME, GEREKSİNİM) Karşılandığı zaman haz veren, karşılanmadığı zaman acı duyulan hatta yaşamı tehlikeye sokan duygu ve eylemlerdir. İhtiyaçlar ekonomik olup olmama durumuna göre ikiye ayrılırlar. A-Ekonomik ihtiyaçlar bir mal veya hizmet satın alınarak karşılananlardır (acıkma ihtiyacı ve satın alınan ekmek v.b.) B-Ekonomik olmayan ihtiyaçlar bir mal veya hizmet satın alma ile karşılanması zor olan duygulardır (ör:sevilme, beğenilme, zeki olma, cesur olma) İhtiyaçlar karşılandıkları malların ekonomik olup olmama durumuna göre ikiye ayrılırlar A-Serbest mallar veya B-Ekonomik mallar Gereksinimler giderilmelerindeki zorunluluk derecesine göre ikiye ayrılırlar. A-Zorunlu gereksinimler : Karşılanmadığı taktirde insan yaşamını tehlikeye sokan ihtiyaçlardır (beslenme gibi) B-Zorunlu olmayan gereksinimler : Karşılanmadıklarında hayati tehlike yaratmayan ihtiyaçlardır (sinemaya gitme)

23 EKONOMİ BİLİMİNDEKİ ANA KAVRAMLAR
2. KAYNAKLAR (ÜRETİM FAKTÖRLERİ) EMEK (İŞGÜCÜ): Bir ülkedeki emek miktarı çalışabilir nüfustur, yani toplam nüfustan çalışamayacak yaşta çocuk ve ihtiyarların çıkarılması ile elde edilen nüfustur. DOĞAL KAYNAKLAR: İnsanın üretim için doğada hazır bulduğu, doğanın kendisine sunduğu tüm yararlı unsurlardır (Toprak, deniz, yer altı kaynakları gibi) SERMAYE: Fiziksel , Beşeri ve Finansal Sermaye olarak çeşitlendirilebilir. Fiziksel sermayeden kasıt üretimde kullanılan makina-teçhizat, fabrika, araç, gereç, tesis gibi üretim araçlarıdır. Finansal sermaye parasal sermayedir. Ekonomide üretim faktörü dendiğinde kastedilen asıl fiziksel sermayedir. Beşeri sermaye ise emeğin bilgi ve beceri düzeyidir. GİRİŞİM (MÜTEŞEBBİS): Diğer 3 üretim faktörünü bir araya getirerek üretimi gerçekleştirme güdüsüdür. Girişimci , fikriyle mal ve hizmet üretimine girişendir. Girişimci gerçek bir kişi olabilirken, bir şirket yada kamu kuruluşu olabilir.

24 EKONOMİ BİLİMİNDEKİ ANA KAVRAMLAR
3 . MAL, HİZMET, FAYDA MAL: İnsan gereksinimlerini karşılamaya elverişli bu gereksinimleri karşılamaya yönelik kullanılmaya ve alınmaya hazır herşey mal ve hizmettir. Mal ve hizmetler , özel mal ve hizmetler ile kamu mal ve hizmetleri şeklinde ikiye ayrılır. Kamu mal ve hizmetlerinin piyasası ve fiyatı yoktur (Örneğin parklar veya yardım aldığımız polis hizmeti fiyatı olmayan alınıp satılmayan kamusal mal ve hizmetlerdir) FAYDA: Mallar ve hizmetler kullanılırken (tüketilirken) ve alınırken elde edilen hazdır. Fayda subjektiftir ve her mal ve hizmetin faydası kişiden kişiye değişir. Mallara örnek: Domates, Sıra, Kalem, Bardak, Pantalon, Eldiven. Hizmetlere örnek: Ulaştırma, Eğitim, Sağlık, Taşıma

25 EKONOMİ BİLİMİNDEKİ ANA KAVRAMLAR
4. ÜRETİM 5. İŞ BÖLÜMÜ, UZMANLAŞMA, MÜBADELE 6. BÖLÜŞÜM 7. TÜKETİM SÖZLÜ KONUSU 1-: Tüketim malları, Üretim malları, Dayanıklı Mallar, Dayanıksız mallar, Çoğaltılabilen Mallar, Çoğaltılamayan Mallar, İkame mallar, Tamamlayıcı mallar nedir? Örneklerle açıklayınız. SÖZLÜ KONUSU 2- ÜRETİM, İŞ BÖLÜMÜ, UZMANLAŞMA, MÜBADELE, BÖLÜŞÜM, TÜKETİM kavramlarının tanımlarını detayları ile anlatınız. Zeynel Dinler, İktisada Giriş, SAYFA SÖZLÜ KONUSU 3: Pozitif İktisat ve Normatif İktisat nedir? Aralarındaki farkı örneklerle anlatınız. Zeynel Dinler Sayfa 27.

26 EKONOMİNİN ÇÖZÜM BULMAYA ÇALIŞTIĞI ANA SORUNLAR
Tüm ekonomik sistemler (kapitalizm, sosyalizm, karma ekonomik düzen) için geçerli olmak üzere, ana ekonomik sorunlar 3 başlık altında toplanır: 1-Kaynakların tam kullanım sorunu 2-Kaynakların etkin kullanım sorunu 3-Üretilen mal ve hizmet miktarının artırılması sorunu

27 A- TAM KULLANIM SORUNU Kıt olan kaynakların tümünün üretim faaliyetlerinde kullanılamaması sorunudur (ÖR: İşsizlik, atıl kapasitede çalışan fabrikalar, doğal kaynakların tam işletilememesi / doğal kaynaklardan tam anlamıyla yararlanamama) Tüm üretim faktörlerinin üretime koşulmasına TAM İSTİHDAM yada TAM KULLANIM denir. Farklı nedenlerle üretime katılmıyorlarsa EKSİK KULLANIM yada EKSİK İSTİHDAM denir.

28 B- ETKİN KULLANIM SORUNU (1)
Etkin kullanım sorunu (Kıt kaynakları gereksinimleri en iyi karşılayacak şekilde kullanılamaması sorunu): Kaynakların tam kullanımı önemli ancak toplumun gereksinimlerini en iyi şekilde karşılayacak ve refah düzeyini yükseltecek düzeyde mal çeşidi ve miktarının üretilebilmesi amcıyla üretime koşulması daha da önemlidir. Hangi mal ve hizmetler üretilecek ve ne miktarda üretilecek? Üretim kararları, toplumların tüketim kararlarına göre alınmassa, bazı malların üretimi tüketilmeden heba olacakken, tüketilmek için bazı malların bulunmasında ise güçlük çekilecektir.

29 B- ETKİN KULLANIM SORUNU (2)
Mevcut kaynakların tümünün üretime koşulmasının (tam kullanım sorununun) yanısıra toplumun gereksinimlerini en iyi karşılayacak şekilde üretime koşulması önemlidir. Üretim kimler tarafından, hangi kaynaklar kullanılarak ve hangi teknolojik yöntemler kullanılarak yapılacak? Kimler tarafından: Kim öğretmen?Kim Doktor?Kim Marangoz? Hangi kaynaklar kullanılarak: Emek-yoğun, Sermaye-yoğun? Hangi teknolojik yöntemlerle: Eksik istihdam ihtimaline fırsat vermeyecek şekilde.

30 B- ETKİN KULLANIM SORUNU (3)
Kıt kaynaklarla gereksinimlerin en iyi şekilde nasıl karşılanacağı, toplumun refah düzeyini yükseltecek üretimin kimler için yapılacağı kararı önemlidir. Üretimin kimler için yapılacağında o ülkenin gelir dağılımı etkin olacaktır.

31 EKONOMİDE ETKİNLİK Hangi malların, hangi miktarda, nasıl (hangi yöntemlerle), kimler için üretileceği kararlarının alınmasında ÜRETİMDE ETKİNLİK ve BÖLÜŞÜMDE ETKİNLİK göz önünde bulundurulmalıdır. ÜRETİMDE (Kaynak Kullanımında) ETKİNLİK: Mevcut kaynakların üretime koşularak en yüksek üretim düzeyine erişilmesini ifade eder. BÖLÜŞÜMDE (Gelir Dağılımında) ETKİNLİK: Bir toplumda üretimi yapılan tüm malların üretime katılanlar arasında adil bir şekilde dağılımını ifade eder. Üretimde Etkinlik + Bölüşümde Etkinlik = EKONOMİK ETKİNLİK

32 C-ÜRETİLEN MAL VE HİZMET MİKTARINI ARTIRMAK (ÜRETİM KAPASİTESİNİN GENİŞLETİLMESİ)
Yeni Buluşlar ve teknik gelişmeler Yeni hammaddelerin bulunması Sermaye mallarının artması Aktif nüfus, daha da önemlisi kalifiye, kaliteli işgücünün artması ... gibi durumlar tüm mallardan daha fazla üretilmesine ve ülkelerin Gayri safi yurtiçi hasılaları ile ekonomik büyüme oranlarının artmasına sebebiyet verecektir.

33 EKONOMİK SORUNLARA EKONOMİK DÜZENLERCE FARKLI BAKIŞ AÇISI
Tüm ekonomik düzenlerde geçerli olmak üzere ekonomi biliminin çözüm aradığı sorunlar aynıdır. Ancak çözüm yolları devlet yada kamu müdahalesinin dozu ile farklılaşır. Adam Smith’in 1776 ‘daki kitabı ile ana hatları çizilen kapitalist düzen ekonomiye devletin müdahalesini reddeder ve ekonomideki tüm sorunların çözümüne piyasa mekanizması veya fiyat mekanizması olarak adlandırılan sistem ile gidileceğinden bahseder. Bu piyasa mekanizmasındaki aksaklıklara tepki olarak doğan sosyalist düşüncenin ilk bilimsel anlatımını da Karl Marx Kapital adlı kitabında yapmıştır.

34 EKONOMİK SORUNLARA EKONOMİK DÜZENLERCE FARKLI BAKIŞ AÇISI
SÖZLÜ 3: Ana Ekonomik Sorunlar ve bunlara farklı ekonomik düzenlerce getirilen çözüm önerilerini tartışınız. Zeynel Dinler, İktisada Giriş, Sayfa

35 Adnan Menderes Üniversitesi Aydın İktisat Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölümü Ekonomi I Ders notları 3.hafta ders notları Yrd.Doç.Dr. Öznur Özdamar

36 LİBERAL KAPİTALİST DÜZENDE PİYASA MEKANİZMASININ İŞLEYİŞİ
TALEP ARZ TAM REKABETTE PİYASA DENGESİ HERHANGİ BİR MALIN ARZ VE TALEBİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

37 TALEP Çeşitli Fiyatlardan Talep (tablo anlamında yada çizelge anlamında Talep) Belirli bir malın piyasasında, belirli bir dönemde, o malın fiyatı dışındaki faktörler değişmemek kaydıyla, çeşitli fiyatlardan tüketicilerin satın almak istedikleri miktarlardır. Bir mal veya hizmetten TALEP edilen miktar, o malın fiyatı (Fx), rakibi olan mal ve hizmetlerin fiyatlarına (Fr), tamamlayıcısı olan malların fiyatlarına (Ft), tüketicilerin gelirlerine (G), tüketicilerin zevk ve tercihlerine (T), nüfusa (N), gelir dağılımına (Gd), tüketicilerin fiyatlarla ilgili beklentilerine (Fb) bağlıdır. Malın kendi fiyatı hariç diğer faktörlerin değişmediği varsayıldığında, malın talep edilen miktarı fiyatına bağlıdır.

38 TALEP ÇİZELGESİ ve TALEP EĞRİSİ
Zeynel Dinler İktisada Giriş, Şekil 8-1, sayfa 50. TALEP EĞRİSİ :Malın kendi fiyatı dışında malın talebini etkileyen tüm koşullar sabitken, talep edilen miktarları gösterir.Diğer bir ifade ile eğri üzerindeki her nokta tüketicilerin hangi fiyattan ne miktarda mal veya hizmet satın alınmak istendiğini yansıtmaktadır. BİREYSEL TALEP:Tek bir tüketici veya bir tüketici birimi olan hanehalkının (ailenin) belirli bir mala olan talebine denir. PİYASA TALEBİ: Piyasadaki tüm bireylerin belirli bir mala olan taleplerinin toplamıdır.

39 TALEP KANUNU ve İSTİSNALARI
TALEP KANUNU: Tüketicinin fiyatı düşen maldan daha çok almak veya yükselen maldan daha az satın almak istemesidir. GİFFEN malları ve VEBLEN malları talep kanununun iki istisnasıdır. GİFFEN MALI: İrlandalı ekonomist Robert Giffen tarafından ortaya konulmuştur. Patates fiyatları arttığında satın alma güçleri düşen işçilerin patatesin yanında daha az miktarda almış oldukları et, diğer sebze gibi ürünleri de fiyat artışı dolayısıyla patatesle ikame ettiklerini gözlemlemiştir. Fiyatı artan patatesin talep edilen miktarı da artmaktadır böylece. VEBLEN MALI: Thorstein Veblen tarafından ilk defa ortaya atılmıştır. Gösterişe yönelik talep edilen edilen mal olarak da adlandırılan Veblen malına fiyatı yüksek olsa da satın alınan ithal marka mallar örnek verilebilir.

40 TALEP DEĞİŞMESİ VE TALEP EDİLEN MİKTARDAKİ DEĞİŞME
Talep değişmesi ve Talep edilen miktardaki değişme ile AYNI iki durum kastedilmez. Talep edilen miktardaki değişmeden kasıt; bir malın fiyatı değiştiğinde, talebi etkileyen diğer faktörler sabitken, o maldan talep edilen miktarın değişmesidir. Talep eğrisi üzerindeki hareketten bahsedilir (Zeynel Dinler, İktisada Giriş, Sayfa 55, Şekil 8-3) Talep değişmesi ile kastedilen ise, satın alınacak malın fiyatı dışında diğer faktörlerin (tüketicinin geliri, zevk ve tercihleri, diğer malların fiyatı gibi) değişmesi telepte meydana gelen değişmedir. Talep eğrisi tümüyle yer değiştirir (Zeynel Dinler, İktisada Giriş, Sayfa 55, Şekil 8-4)

41 TALEBİN FİYAT ESNEKLİĞİ

42 ÖZEL TALEP EĞRİLERİ


"Adnan Menderes Üniversitesi Aydın İktisat Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölümü Ekonomi I Ders notları 1.hafta ders notları Yrd.Doç.Dr. Öznur Özdamar oznur.ozdamar@adu.edu.tr." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları