Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

PSİKOLOJİK DANIŞMAYA İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "PSİKOLOJİK DANIŞMAYA İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR"— Sunum transkripti:

1 DAVRANIŞ DEĞİŞTİRME YÖNTEMLERİ PSİKOLOJİK DANIŞMAYA İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR VE ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİ

2 PSİKOLOJİK DANIŞMAYA İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR

3 Görüşme Nedir ? Yüz yüze gelen iki veya daha fazla kişinin, belli bir amaçla sözel veya sözel olmayan iletişim araç ve tekniklerini kullanmak suretiyle yarattıkları bir etkileşimdir.

4 Psikolojik Danışma Nedir ?
Bireyin yetenekleri, becerileri, ilgileri, tavırları, güdüleri, kişisel ve duygusal problemleri konusunda, kendisini daha iyi anlaması ve kendi kendine kararlar alabilir, problemlerini çözebilir hale gelmesi amacıyla yapılan görüşmelerdir.

5 Psikoterapi nedir ? Psikoterapi, zihinsel ve duygusal sorunları olan ve bu sorunlarla baş etme gücü yetersiz kalan kişilere belli bir amaç ve plan doğrultusunda belli teknik ve yöntemlerin uzman kişilerce uygulandığı profesyonel bir yardım hizmeti sürecidir. Psikoterapi zihinsel ve duygusal sorunları olan kişilerle zihinsel ve duygusal bağlantı kurularak yürütülen tedavi etme bilim ve sanatıdır.

6 Psikoterapi hizmetinden yararlanan kişiye danışan ve psikoterapi hizmetini veren kişiye de psikoterapist denilmektedir. Danışanlar, çoğunlukla sorunlar en üst noktaya gelinceye kadar profesyonel bir yardım aramazlar. Sorunlar akut safhada olunca da tedavisi hem kolay, hem de zordur. Kolaydır, çünkü iyileşmek için işbirliğine girmeye hazırdır. Zordur, çünkü bozulmuş uyum sağlama çabaları sorunları iyice ağırlaştırmıştır. Bozuklukla başa çıkma çabalarının yetersiz kalmasından dolayı yanlış genellemelerde bulunarak bilişsel hatalar yapmaya başlar. Terapi süreci içinde bu bilişsel hataların da ele alınması gerekmektedir. Bu bağlamda psikoterapi, prognoz oluşturulmadan, planlama yapılmadan rasgele bir şekilde yapılamaz. Aksi taktirde çok ciddi hatalarla karşılaşılabilir. Plansız programsız yapılacak her türlü yardım danışana ciddi zararlar verebilir.

7 Psikoterapi sürecinde terapistin yöntemine göre danışan yoktur, her danışana göre farklı yaklaşım ve teknikler vardır. Her danışanın sorunu birbirinden farklıdır. Bu yüzden farklı sorunlara da farklı yaklaşım ve tekniklerin uygulanması gerekir. Bazen bilinen hiçbir teknik işe yaramayabilir. O zaman da yeni tekniklerin bulunması gereklidir. İlk başlarda acemi terapistler farklı yaklaşımlar uygulamada güçlükler yaşayabilirler. Psikoterapi uygulayan kişinin bu konuda mutlaka belli bir eğitim almış olması gerekir. Bu eğitim süreci içinde bir süpervizör denetiminde belli sayıda psikoterapi yapmış olması gereklidir. Ayrıca çok sayıda psikoterapi uygulamasını da izlemiş olması deneyim kazanma açısından önemlidir.

8 İlişki Kurmada İlke ve Tutumlar
Saygınlık Empatik Anlayış Saydamlık Transferans Karşıt Transferans Direnç İlgilenme Sorumluluğun paylaşılması

9 DİRENÇ Danışanın, seansa saatinden önce veya geç gelmesi, odanın kapısını kapatma şekli, koltuğa oturma biçimi, konuşup konuşmaması, suskunluklarının azlığı veya çokluğu, sorulara yüzeysel veya çok ayrıntılı yanıtlar vermesi, seans biterken konuşmaya başlaması, seanslar sırasında kendisi yerine üçüncü kişilerden bahsetmesi ve bu tür davranışların hepsi direnç göstergesidir. Dirençler kırılmadıkça terapi zorlaşır. Dirençlerin yoğunluğunu, danışanın sorunu ve bilindışındaki materyalin özellikleri kadar terapistin yaklaşımlarını da belirler. Bu yüzden danışanı yargılamadan, eleştirmeden, suçlamadan, akıl vermeden sadece empati yaparak anlamaya çalışmak çok önemlidir. Eğer danışan seanslar sırasında terapistle değil de sanki kendi kendiyle konuşuyormuş izlenimine kapılırsa direnci kırılmış demektir.

10 DİRENÇ ÖRNEKLERİ Aklıma bir şey gelmiyor Anlatacak bir şey bulamıyorum
Uzun süre susmak Hiç susmadan konuşmak Üçüncü kişilerden konuşma Politik veya teknik konulardan konuşmak Sorunlarını tıbbi nedenlerle açıklamak Terapistin yaşantısıyla ilgili sorular sormak Boş ve yüzeysel konuşmalar yapmak Esnemek Görüşme biterken konuşmak Öğrenmemek Ev ödevlerini yapmamak Değişmemek Gereksiz ayrıntılara girmek Kendisiyle ilgili konuları unutmak (rüyasını v.b.)

11 Görüşme sakin bir yerde yapılmalıdır.
Uygulama İlke ve Teknikleri Görüşme sakin bir yerde yapılmalıdır. Danışanla iyi ilişkiler kurulmalıdır. Danışanın serbest konuşması sağlanmalıdır. Kişisel yaşantılara ağırlık verilmelidir. Görüşülenlerin duygusal yanı vurgulanmalıdır. Eleştiri ve değerlendirmelerden kaçınılmalıdır. Dil açık ve sade olmalıdır. Yüksüz ve açık uçlu sorular tercih edilmelidir. Geçiş soruları titizlikle seçilmelidir. Sözel olmayan ip uçları da izlenmelidir. Genel ifadeler özgül hale getirilmelidir. Söylenmeyenlerle de ilgilenilmelidir. Terapist kavram ve düşüncelerinde esnek olmalıdır.

12 Psikoterapi Pratiği PROGNOZU ÇİZDİNİZ Mİ ?
Hastalığın tedavisinin seyrinin değerlendirilmesi olarak tanımlanan prognoz ilk seansta çizilmelidir. Prognozu çizebilmenin yolu ön tanı koyabilmeden geçer. Tanı koyabilmek için de anemnez almak gerekir. Prognoz sayesinde, psikoterapiye devam edip edilmeyeceği, edilecekse de ne gibi bir planlama yapılacağı ve nasıl bir yol izleneceği ve başarı olasılığı belirlenebilir.

13 Danışanın Anemnez Ön tanı Prognoz
Gelir düzeyi Aile yapısı Şikayeti ve şikayeti değerlendirmesi Kişilik özelliği Eğitimi Geçmişi Hastalıkları Medeni durumu Şikayeti için gördüğü tedaviler Postürü Mesleği İnançları Anemnez Ön tanı Prognoz

14 Yapılanmayı Oluşturun
“Burada konuştuklarımız burada kalır. Dışarıda hiç kimseyle burada konuştuklarımız hakkında konuşmamalısınız. Size yardımcı olabilmemin yolu hiçbir şeyi saklamadan anlatmanızdan geçer. Bunun zor olduğunun farkındayım, ama size yardım edebilmem için bu gereklidir. Acaba bunu anlatırsam benimle ilgili ne düşünür gibi düşünceleri zihninizden atın. Çünkü ben sizi yargılamaya değil anlamaya çalışacağım. Yaşamınızın her boyutu ile ilgili konuşacağız. Örneğin, çocukluğunuz gibi. Bana doğruyu söylememeniz size yardım etmemi güçleştirir.” Bu yapılanmaya ilişkin bir örnektir. Sizler danışanınızın yaşına, eğitim düzeyine ve ihtiyacına göre düzenleyebilirsiniz.

15 Gergin Kişilere Yapılacak İlk Şey
İlk seanslarda danışanların çok gergin ve kaygılı olduğu çok sık görülür. Bu durum hem ilk defa psikoterapi almasından, hem de profesyonel bir psikolojik yardım alması konusunda verdiği kararla ilgili endişeden kaynaklanabilir. Bu yüzden terapistler olabildiğince sakın ve kendilerinden emin olmalıdır. Gergin danışanlarla konuşurken çok sakin ve yumuşak bir ses tonuyla konuşulmalıdır. Sanki her an kırılabilecek kristal bir vazoyu taşıyormuş gibi çok dikkatli olunmalıdır.

16 İlk Seansta Yapılacaklar Nelerdir ?
Prognozu çizebilmek: Hastalığın hangi yöntem ve tekniklerle tedavi edileceği ve hastalığın gidişi açısından önemlidir. Hastalığın tedavi edilme durumu: Bazı psikolojik bozuklukların tedavisi diğerlerine göre zordur. Terapistin bu hastalığı tedavi edebilme gücü: Terapistin bu hastalığı tedavi edebilecek yeterlikte olup olmaması da önemlidir.

17 İlk Seansın Sonunda Yapılacaklar
“Anlattıklarınızdan edindiğim izlenime göre sorununuz………….(örneğin: ailenizle olan ilişkilerde yaşadığınız bazı çatışmalar ve çatışmalardan dolayı yaşadığınız sıkıntılar v.b.), bu sorunu sizinle birlikte çözmeye çalışacağız. Önümüzdeki hafta hangi gün ve hangi saat size uygun olur onu belirleyelim.”

18 Nasıl Soru Sorulmalıdır ?
Sorgular biçimde peş peşe soru sormayınız. İlk görüşmede “şikayetiniz nedir ?” veya “buyurun sizi dinliyorum” şeklinde konuşmaya başlanmalıdır. Bunun dışında ek açıklamalarda bulunmak gereksizdir. Danışanların çoğu “nereden başlayacağım bilemiyorum” şeklinde tepki verirler. Bu durumda “en başından başlayabilirsiniz” sözüyle dolaylı bir yönlendirme yapılabilir. Psikoterapi sırasında çok çeşitli sorular sorulabilir. Açık ve kapalı uçlu sorular gibi…

19 ÇÖZÜM ODAKLI KISA TERAPİ

20 Kuramsal Çerçeve Çözüm odaklı kısa süreli terapi modelinin kökü Stratejik Terapi (Strategic Therapy) ile Ruh Araştırma Enstitüsü Modeli (Mental Research İnstute Model)’ne dayanmakta ve Milton H. Erickson’un çalışmaları ile Gregory Bateson’un düşüncelerini temel almaktadır.

21 1970’li yılların ortalarında Steve de Shazer, Insoo Kim Berg ve arkadaşları Milwaukee’de bulunan kısa süreli stratejik terapi modelinde değişiklik yaparak çözüm-odaklı kısa süreli terapi tekniklerini geliştirmeye başlamışlardır.

22 Bu modele göre sorun odaklı düşünce, bireyin sorunlarını çözerken halen uyguladığı ve gelecekte de uygulayabileceği birtakım seçenekleri keşfetmesini engeller niteliktedir. Çözümün genellikle sorunun ortaya çıkış nedeniyle ilişkili olmadığı ve etiyolojik etmenleri incelemenin “sorun üzerinde konuşmakla” ilgili olduğu; bunun ise kaçınılması gereken bir durum olduğu ileri sürülmektedir.

23 Terapi şimdiki an ve geçmiş üzerinde odaklanmaktan çok sorunun çözülebilme olasılığının olduğu gelecek üzerinde odaklanmaktadır. Terapi, sorunun ya da yakınmanın “olmadığı anlar” üzerinde yoğunlaşmakta; sorunun olmadığı anlar ise “nadir durumlar” olarak nitelendirilmektedir.

24 ÇÖZÜM ODAKLI KISA TERAPİNİN İLKELERİ
1. Olumlu Değişime Odaklanma Çözüm odaklı terapi, ruh sağlığında olumlu değişimin olabilirliğini vurgulamaktadır. Çözüm odaklı danışmanlar problemlerin sebebini araştırmazlar. Onun yerine, çözümlerin kökenlerini anlamaya odaklanmak daha önemlidir.

25 2. Kaynaklara Odaklanma Danışanın sınırlarından ve eksikliklerinden ziyade kaynaklarını ve güçlü yanlarını vurgulamak daha önemlidir.

26 3. Uzman Bir Kişi Olarak Danışan
Danışan bir danışman olarak değil ama kendi olayları ve potansiyel çözümleri açısından kendisinin uzmanıdır.

27 4. En Uygun Müdahale Yöntemini Seçme
Danışmada en uygun ve ulaşılabilir müdahale yöntemi seçilir.

28 5. Değişim Kaçınılmaz Bir Sonuçtur
Değişim, özellikle olumlu değişim kaçınılmaz olarak görülmektedir. Problemler kısa dönemli rahatsızlıklar olarak basitçe şekillendirilmektedirler.

29 6. Geleceğe Odaklanma Çözüm odaklı danışmanlar danışanın geçmişinden ziyade şu anına ve geleceğine odaklaşırlar.

30 7. İşbirliğine Dayalı Bir Birlik Kurma
Danışman ve danışan işbirliği içerisinde çalışmaktadır. Bu şekilde çalışabilmek için, ilk oturumda olumlu diyalog kurmak ve terapötik süreci oluşturmak gerekmektedir.

31 8. Faydacı ve Esnek Olmak Sadece işleyen şeyler üzerinde odaklaşırken, işlemeyenleri gözardı eder.

32 9. Çözüme Dikkat Etme Problemler çözüm odaklı terapide çözülmez, daha çok çözümler oluşturulur.

33 10. Küçük değişmeler, daha büyük değişmelere yol açar.

34 ÇÖZÜM ODAKLI KISA TERAPİ TEKNİKLERİ
1. Geleceği Okuma Tekniği (The Crystal Ball Technique): de Shazer tarafından geliştirilen bu teknik, danışanın kendisini artık sorunun olmayacağı gelecekteki bir durum içinde düşünmesi için düzenlenmiştir.

35 2. İlk Oturum Görevini Formüle Etme (The Formula First Session Task):
Orjinali de Shazer ve arkadaşları tarafından geliştirilen bu teknik, şikayetleri pek açık ve seçik olmayan danışanlar için düzenlenmiştir . Bu teknik, danışanın her durumda gelecek için olumlu beklentiler kurmasına ve amacını netleştirmesine yardımcı olmaktır

36 3. Oturum Öncesindeki Değişmeye Dikkat Çeken Sorular (Questions That Highlight Pre-Session Change)
Oturum öncesi birtakım değişmelerin meydana gelip gelmediğini anlamak için şu soruyu sormak gerekmektedir: “Danışanların çoğu, randevuyu aldıkları zaman ile birinci oturuma geldikleri zaman arasında birtakım şeylerin olumlu yönde değiştiğini belirtmektedir. Sende de buna benzer değişmeler oldu mu ?”

37 4. Nadir Durumlara İlişkin Sorular (Exception Questions):
Nadir durumlar, beklenen sorunun meydana gelmediği anlardır. Örneğin, her zaman kavga eden veya yalan söyleyen bir çocuğun dürüst ve işbirliğine açık olduğu bir an vardır. Durrant (1995)’e göre danışana sorunun henüz sorun olmadığı ya da çok küçük sorun olduğu anlar hakkında soru sormak sorunu olduğu anlar hakkında sormaktan daha yararlıdır. Örneğin, “Sorununun olmadığı anı düşünebiliyor musun ?”, “O zaman ne yapıyordun ?”

38 5. Mucize Soru (The Miracle Question):
Mucize soru somut, gerçekçi ve erişilebilir amaçlar oluşturmada yetersiz kalan bir danışanla çalışırken de Shazer tarafından keşfedilmiştir. Bu teknik, danışanın gelecekteki çözümler üzerinde odaklanması ve amaçlarını netleştirmesi için kullanılır.

39 Mucize soru genellikle şöyle sorulur:
Bu akşam uyuduğunda bir mucizenin gerçekleşeceğini ve buğun buraya getirdiğin sorunların çözüldüğünü varsay. Fakat uyuduğun için yarın uyanıncaya kadar bu mucizenin gerçekleştiğini fark edemezsin. Yarın mucizenin gerçekleştiğini ve sorunun çözüldüğünü belirten ne gibi bir farklılık olacak ? Daha önce yapmamış olduğun neyi yapıyor olurdun? Bu farklılığı gören kim olurdu ve onlar neyi söylerlerdi? Bu mucize ne zaman gerçekleşirdi ve bu zamandan itibaren farklı olan nedir?

40 Spesifik Olmayan Mucizeler
Sıklıkla, öğrencilerin mucize sorusuna verdiği yanıt davranışsal açıdan spesifik olmaz. Bu durumda danışmanın öğrencilerin yanıtlarını daha açık hale getirmesi gerekir. Bu tip durumlara örnek aşağıda verilmiştir:

41 Gerçekleşmesi İmkansız Mucizeler
Öğrenciler hipotetik çözüm sorusuna (mucize soruya) gerçekleşmesi imkansız bir amaç söyleyebilir. Örneğin, öğrenciler boşanmış anne-babalarının bir araya gelmesini, ölmüş bir akrabasının yaşama geri dönmesini ya da taşınan yakın bir arkadaşının geri gelmesini isteyebilir. Bu durumda kişinin temelde var olan arzusunu keşfetmek, öğrencinin daha gerçekçi amaçlar belirlemesine yardımcı olur.

42 “Başkalarının Değişmesini İsterim” Mucizeleri
Öğrenciler başkalarını sorun olarak gördüğünden mucizeleri başkalarının değişmesi olarak da tanımlayabilir. Bu durumda danışmanın öğrenciye “karşılıklılık ilişkisini” anlaması için yardımcı olması gerekir. Karşılıklılık, kişinin kendi davranışındaki değişimin başkalarının da davranışında değişiklik yaratacağı fikrine dayanır.

43 6. Derecelendirme Soruları (Scaling Questions):
Danışandan 1-10’luk bir ölçek üzerinde ya bir sorunu ya bir çözümü değerlendirmesi istenir. Derecelendirme soruları danışanın bireysel görüşünü, diğer insanlara ilişkin görüşünü ve başkalarının kendi görüşünden etkilenip etkilenmediğini tartışmak için kullanılır.

44 Derecelendirme soruları danışanın değişmeyi ya
hep ya da hiç şeklinde bir olgu olarak değil, bir dizi küçük adım olarak algılamasını sağlar. Bu sorular, danışanın terapi sürecindeki gelişimini değerlendirmek için de kullanılmaktadır. Sorun derecelendirme sorusu genellikle şöyle sorulmaktadır: “1-10’luk bir ölçek üzerinde, 1 senin için en kötü olan bir zamana karşılık gelirken, 10 sorunun hiç olmadığı bir zamana karşılık gelmektedir. Bugün ölçeğin hangi noktasındasın ?”

45 7. Başa Çıkma Soruları [ Coping (Getting By) Questions]:
Kendisini baskı altında hisseden danışana bir anlam ifade etmesi için uydurulan “çözüm üzerinde konuşmanın” bir şeklidir (Berg, 1994). Bu sorular, danışanın birtakım sorunlarla mücadele ederken kullandığı yöntemleri ve söz konusu bu mücadele anlarını bulmada danışana ve terapiste yardımcı olur. Örneğin, konuşmayı başlatmak için şöyle bir soru sorulabilir : “Şimdiye kadar neyi yararlı buldun ?”

46 8. Kabus (Karabasan) Soru [The Nightmare Question]:
Çözüm odaklı yaklaşımda “sorun üzerinde konuşmanın” çok özel bir formudur. Kabus sorusuyla terapist, “sorun üzerinde konuşmayı” kullanarak danışanın çözüm oluşturmasını kolaylaştırmaktadır. Bu soru, terapistin birtakım nadir durumları ve mucize anları keşfetmesi ve bunların etkisiz olduğunu görmesinden sonra danışanın çözüm üretmesinde yardımcı olmak üzere kullanılmaktadır.

47 Kabus (karabasan soru) kısaca şöyle sorulmaktadır:
“Bu gece uyurken gecenin bir vaktinde bir kabus (karabasan) gördüğünü düşün. Bu kabusta seni buraya getiren tüm sorular aniden daha da kötü bir hal alır. Bu bir kabus olmalı. Fakat bu kabus gerçekleşiyor. Yarın sabah kabusa ilişkin neler dikkatini çekerdi ?”

48 9. İltifat Etme (Giving Compliments):
İltifat danışanın başarılarını ve güçlü yönlerini onaylamak demektir. İltifatın birkaç türü bulunmaktadır: Doğrudan iltifat, terapistin danışanın cevabını olumlu değerlendirmesi ya da olumlu tepki vermesidir. Örneğin, “Onu düşünmüş olduğun için çok zeki olmalısın!” Dolaylı iltifat ise danışan hakkında olumlu bazı şeyler ima eden sorudur. Örneğin, “Ev halkının bu denli rahat olmasını nasıl sağlayabildin ?” Son olarak danışan bizzat kendisine öz-iltifatta bulunabilir: “Okula devam ettiğim için bazı çalışmalar da yapmam gerektiğine karar verdim”.

49 10. Ev Ödevi (Homework) En iyi ev ödevi halihazırda işleyen çözüm yolunu daha çok uygulamaya ilişkin basit bir iştir. Berg ve Reuss (1998)’a göre genellikle iki türlü ev ödevi vardır. Birisi işleyen çözüm yollarına daha çok başvurarak sürdürmektir. Diğeri ise işlemeyen çözüm yolları olduğunda bazı farklı şeyleri denemektir. Bu bağlamda ev ödevi mantıklı ve makul olmalı; aynı zamanda danışan için bir anlam ifade etmelidir.

50 Danışma Sürecinde Faktörler
Danışan faktörleri (%40) İlişki faktörleri (%30) Beklenti faktörleri (%15) Model/Teknik Faktörleri (%15)

51 Danışan Terapist İlişkisi
Müşteri tipi Şikayetçi tip Misafir tipi.

52 1. Müşteri Tipi İlişki: Bu ilişki tipinde danışan ve terapist sorunu tanımlar veya çözümünü betimler.

53 2. Şikayetçi Tip İlişki: Bu ilişki tipindeki danışan şikayetini ve amacını ayrıntılı bir şekilde betimleyebilir.

54 3. Misafir Tipi İlişki: Danışan üzerinde çalışma istediği sorunu algılayamaz ya da bunun başka birinin sorunu olduğuna inanır. Bu nedenle, misafir ilişkisi içindeki danışan belki de değişmek için herhangi bir gerekçe bulmaz veya terapi sürecine çok az girer.

55 TERAPİ SÜRECİ Sürecin ifade edilmesi şu şekilde olabilir:
Süreç başlamadan önce danışan ilk olarak süreç hakkında bilgi verilir. Bu, danışanı soracağı zor sorular için, not almaları, danışmanın daha sonra danışanlar hakkında tuttuğu mesajları yazmak için verilen aralar bakımından öğrencileri hazırlar. Sürecin ifade edilmesi şu şekilde olabilir: “Bu sürecin nasıl işleyeceğini size aktarmak isterim. Sizlere birçok soru soracağım, bazıları size saçma gelebilir ve cevap vermekte zorlanacaksınız. Sizlerin vereceği bazı cevapları defterime not alacağım. Bu görüşmemiz sonrasında konuştuklarımız hakkında notlarımı gözden geçirmek için bir süre odadan ayrılacağım. Geri döndüğüm zaman size ne düşündüğümü anlatacağım ve yazdığım mesajı size okuyacağım. Mesajın bir kopyasını alabilirsin ve saklayabilirsin. Bunun hakkında ne düşünüyorsun...”

56 Çözüm Oluşturmanın Aşamaları
Çözüm oluşturmanın aşamaları sorun çözme aşamalarından farklıdır. Sorun çözme aşamaları: 1. Sorunu betimleme ve bilgi toplama, 2. Sorunu değerlendirme, 3. Müdahale planı yapma, 4. Müdahale, 5. Değerlendirme ve izleme

57 BİRİNCİ SEANS

58 A) Selamlaşma sonrasında danışman “Buraya gelmekteki amacınız nedir
A) Selamlaşma sonrasında danışman “Buraya gelmekteki amacınız nedir?” sorusunu sorabilir. Danışanların amaç ifadeleri şu şekilde sınıflandırılabilir:

59 Pozitif Amaçlar: Gözlenebilen ve ölçülebilen davranışları ifade eder.
Pozitif amaçlarını dile getiren öğrenciler “notlarımı yükseltmek istiyorum” ve “sizden bunu nasıl başaracağım konusunda bana yardımcı olmanızı isterdim” ya da şunu söyleyebilirler “diğer öğrencilerle daha iyi nasıl geçinebileceğimi öğrenmek isterdim...” Bunlar genellikle müşteriler bakımından ulaşmak istenilen amaçlara karşılık gelir ve pozitif amaçlar olarak tanımlanır.

60 Negatif Amaçlar: Pozitif amaçlardan genellikle daha fazla dile getirilir. Tipik olarak iki yolla ifade edilir: a) Kendileri birşeylerin yapılmasını durdurmak isterler b) Başkalarının birşeyler yapmalarını durdurmak isterler. Tipiksel olarak negatif amaçların ifade edilmesi “kötü not almak istemiyorum” veya “kontrolümü kaybetmek istemiyorum” veya “sınıfa geç kalmak istemiyorum” şeklindedir.

61 Zararlı Amaçlar: Danışan sıkça olmasa da yasaları ihlal edebilecek ve kendine zarar verebilecek birtakım amaçlar ifade edebilir. Danışanın bu tür amaçları karşısında danışman yıkıcı amaçları yararlı amaçlara dönüştürebilir.

62 Bilinmeyen Amaçlar: (Bilmiyorum, fikrim yok, bulamıyorum, umurumda değil, buna aklım ermez .... şeklindeki amaçlar) Ziyaretçilere danışma için amaçları sorulduğunda “Bilmiyorum” cevabı yaygın olanıdır. Bu cevap duyulduğunda bir çok danışman takılır/şaşırır. Hipotetik “Eğer” sorularının kullanılması (Eğer kesinlikle bilseydin....) çoğu kez danışanların amaçlarını başlatmalarına/oluşturmalarına yardımcı olur

63 B) Mucize Sorusu C) Başka Ne Soruları (What Else Questions):“Mucize olduktan sonra başka ne farklı olacak” tarzındaki sorular bu kısımda sorulur. D) İyi Formüle edilmiş/Yapılandırılmış Amaçların İyi yapılandırılmış amaçlar somut, davranışsal olarak tanımlanır. “Ne” ile başlayan soruların kullanılması pozitif amaç davranışlarını betimleyen cevapları ortaya çıkarır.

64 Amaç Belirleme Protokolü
Rollerin Belirlenmesi (Grupla çalışırken, üyelerden gelecek herhangi bir soruyla grubun akışı bozulabilir, bu durumda ara verin sonra geribildirimde bulunun). Problemi Tanımlama Sana nasıl yardım edebilirim? Bu senin için nasıl bir sorun? (Problemin tanımını yaptırın; eğer birden fazla sorun varsa en önemlisinin, üzerinde çalışılması istenen ilk problemin ne olduğunu sorun). Ne yapmayı denedin? (Yardımcı oldu mu?) Amaç Belirleme Bugün yaptığımız görüşmemizin sonucunda ne farklı olursa/değişirse, konuştuğumuza değdi dersin? Mucize Soru (Mucize sorusunu sorduktan sonra, mucize gerçekleştiğinde neyin farklı olacağına odaklanın).

65 Çözüme doğru (Danışan mucize soruyu yanıtlayabildiğinde kullanın) Mucize olmuş gibi görünseydi/mucize gerçekleşmiş gibi yapsaydın, yapacağın ilk küçük şey ne olurdu? Bunun sana nasıl bir yardımı olurdu? Bitirme 1- Eğer danışan mucize sorusuna somut ve ayrıntılı yanıt verirse, iltifatlarda bulunun ve şu öneride bulunun: “Gelecek hafta içinde, bir gün seç, mucize gerçekleşmiş gibi yap ve neyi değiştirdiğine bak”. 2- Eğer danışan mucize sorusuna somut ve ayrıntılı yanıt veremediyse, iltifatlarda bulunun ve şu öneride bulunun: “Yaşamında, bu sorunun çözülebilir olduğunu söyleyen neler oluyor, bunun hakkında düşün.” (2. oturumda mümkünse, danışana sorun üzerinde tekrar çalışmak üzere görüşebileceğinizi söyleyin).

66 İyi Yapılandırılmış Amaçlar Geliştirmek İçin Sorular
Görüşmeci için: Bu soruları kullanırken, en çok istediğinizin danışanın mucize gerçekleştiğinde ya da sorun çözüldüğünde danışanın algısında neyin farklı olacağını keşfetmek olduğunu unutmayın. İyi Yapılandırılmış Amaçların Özelliklerini Ayrıntılandırmak/Güçlendirmek Küçük Vav! Büyük bir mucize gibi. Farklılığa ilişkin farkedeceğin ilk küçük şey ne olurdu? Farklılığa ilişkin daha başka neleri farkederdin?

67 Somut, Davranışsal, Spesifik
Mucizenin seni daha iyi hissettirdiğini söyledin. Kendini daha iyi hissettiğin zaman, başkaları sende farklı olan neye dikkat ederlerdi/neyi fark ederlerdi ? Kendini iyi hissettiğinde farklı ne yapabilirsin? Daha başka? Farklı/Daha iyi bir şeyi bulma Mucize gerçekleştiğinde, çocuklarla daha az kavga edeceğini söyledin. Peki bunun yerine ne yapacaksın?

68 Önemli Kişilerin Algılarını Ayrıntılandırma/Güçlendirme
Mucize gerçekleştiğinde, öğretmenlerinin / ailenin / arkadaşlarının dikkat edeceği farklılıklar ne olurdu? Değişikliğe ilişkin onlar daha başka neyi fark edecekler? Danışanın İlişkiler Sistemini Ayrıntılandırmak Öğretmenin (anne-baba, kardeş, arkadaş) ‘yı (bir önceki soruda danışanın söz ettiği farklılık) fark ettiğinde, öğretmenin farklı ne yapacak? Daha başka? O bunu yaptığında, sen ne yapacaksın? Sınıfta/okulda/evde şeyler nasıl farklılaşacak?

69 TAVSİYELER Eğer danışan “Bilmiyorum” derse, Bildiğini varsay, ne söylerdin? Ya da, danışanın hayatında önemli kişilerin sorusuna giderek, örneğin: Öğretmenine (annene, babana, kardeşine, arkadaşlarına vs.) sorsam, o (onlar) ne söylerdi? Eğer danışan mucize sorusuna yanıt veremezse/bu soru üzerinde istendik düzeyde çalışamazsa, soruyu “sorun çözüldüğü zaman” biçiminde değiştirerek sorularla devam edin. Eğer danışan gerçekçi olmayan ifadelerde bulunursa (örneğin piyango kazanırım gibi), şunu söyleyerek onunla hemfikir olun: Bu iyi olurdu, değil mi ?

70 Gerçekçi olmayan bu tip ifadelerde danışan ısrar ederse, “böyle bir şansın olması hakkında ne düşünüyorsun?” şeklinde sorun. Eğer danışan mucizeye ya da çözüme ilişkin küçük de olsa somut bir yanıt verirse, bunu aşağıdaki gibi soru sorarak bir adım daha ileriye taşıyın: yaptığın zaman senin için ne faklı olur. Önemli: Eğer tüm çabalarınıza karşın, danışan mucize sorusu üzerinde çalışamıyorsa ya da sorun çözüldüğünde şeylerin nasıl değişeceğini tanımlayamıyorsa, şu soruyu sorun: Bu sorunun çözülebilir olduğunu nerden/nasıl bilirsin?

71 İKİNCİ SEANS

72 İlerlemeye ilişkin dereceleme/ölçekleme sorusunu kullanın:
İkinci ve Diğer Oturumlarda Amaç Belirleme İlerlemeye ilişkin dereceleme/ölçekleme sorusunu kullanın: Bir doğru üzerinde 1’den 10’a kadar sayılar var, 1 birlikte çalışmaya başladığımızda bulunduğun yer 10 ise problemin çözümü anlamında, bugün bu doğru üzerinde kendini nerede görüyorsun ? Tamam, kendini 5’de görüyorsun. Yaşamında 5’de olduğunu söyleyen neler oluyor? Bu doğru üzerinde bir parça/çok az yukarı çıkarsan, (örneğin 5’den 6’ya), yaşamında 6’da olduğunu gösteren, farklı ne olacak? Daha başka? 7’ye ilerlediğin zaman ne farklı olacak? Daha sonra, mucize soruyu, örneğin danışan için önemli kişiler açısından detaylandırın ve güçlendirin. Örneğin, 6’ya ilerlediğin zaman, annen/baban/öğretmenin, onlara artık daha iyi yaptığını söyletecek neye dikkat edecekler/neyi fark edecekler?

73 Mesaj Bu süreçteki adımlar istisnaların veya başarı örneklerinin keşfedilmesini içermekte, bu istisna ve başarıların nasıl ortaya çıktığını değerlendirme, sürecin değerlendirilmesinde dereceleme ölçeğinin kullanılmasını ve bir ev ödevini içeren bir mesaj inşa edilmesini içermektedir. “Bunu yapmayı nerede öğrendin” “Yalnızca 11 yaşında olduğunu söyledin mi? Fakat sen 14 yaşındaki gibi düşünüyorsun” “Bu şartlar altında sakin kalman inanılmaz, bir çok insan kontrolünü kaybedebilirdi fakat sen kaybetmedin” Derecelendirme ise öğrencilerin kurdukları hedeflerin neresinde olduklarını belirlemek üzere kullanılıyor. İltifatlar, tüm danışanlara ait süreç boyunca herbir somut başarıya istinaden danışman tarafından kullanılır (kayıtlarından elde edilir).

74 Oturum sonunda danışman müşterileri için mesaj hazırlar
Oturum sonunda danışman müşterileri için mesaj hazırlar. Bu mesaj 3 kısımdan oluşmaktadır. İltifatlar İfadelerin birleştirilmesi Görevler

75 DİĞER SEANSLARDA YAPILABİLECEKLER
Daha iyi olanları ortaya çıkarmak İyi olan şeylerin etkisini arttırmak Bu değişikliklere sebep olan şeyleri güçlendirmek Tekrar başlatmak, ilave başarıları keşfetmek

76 İkinci ve diğer oturumlarda; Ortaya çıkan farklılıklar ve pozitif değişiklikleri bulmak için “Son karşılaşmamızdan bu yana farklı veya daha iyi olan nedir? sorusu soruluyor”. Hiçbir şey veya daha kötü şeklinde bir cevap alındığında öğrenci dinlenir. Öğrenciye “ Her zaman bu şeylerin kötü olduğu mu” sorulur “Hayır” dendiğinde “Daha iyi yapmak için ne yapılır?” sorusu sorulur. Başlangıçtaki soruya bazı farklılık veya pozitif değişiklikler söyleyen öğrenciler için: iyi olanları ortaya çıkarma, etkisini arttırma, güçlendirme ve ilave başarıları keşfetme sorularına geçilir.

77 Çözüm Odaklı Terapinin Okul Ortamlarında Uygulanabilirliği
Çözüm odaklı terapi öncelikle klinik ortamlar için geliştirilmiş ve uygulanmıştır. Fakat son zamanlarda, okul ortamlarında bu terapinin uygulanması artmaya başlamıştır Franklin ve diğerlerinin (2001) yaptığı çalışmanın sonuçlarına göre; çözüm odaklı terapi alan öğrencilerin davranış problemlerinde olumlu değişiklikler meydana geldiği görülmüştür. Ayrıca bu terapi, özel eğitim öğrencilerinin akademik problemlerine ve sınıf davranışlarına da katkıda bulunduğu ortaya çıkmıştır.

78 Kral (1995; akt. Franklin ve diğerleri, 2001), okul ortamlarında çözüm odaklı terapistin yapması gereken beş ana görev tanımlamıştır: 1) Gerçekçi çözüm imajı geliştirmek, 2) Çözümün danışanın hayatında zaten nasıl ve ne şekilde oluştuğunu keşfetmek, 3) Çözüme doğru küçük ve ölçülebilir adımlar/amaçlar belirlemek, 4) Amaca ulaşmada kullanılabilecek düşünceleri, eylemleri ve duyguları tanımlama, 5) Farklılık yaratmak için bir şeyler yapmak

79 OKULLARDA ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİ UYGULAMALARI
Akademik başarısızlık, disiplin sorunları, saldırganlık, zorbalık, okula ya da derslere ilgisizlik, olumsuz ana baba tutumları gibi sorunlar eğitim ortamlarında çalışan psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerin sıklıkla karşılaştığı problemler arasındadır. Çözüm odaklı terapi (danışma), danışmanların okul ortamlarında yaşadıkları bu türden sıkıntılara alternatif bir yaklaşım olarak, rahatlıkla okul ortamlarında kullanılabilecek bir terapidir.

80 Murphy (1997), çözüm odaklı terapinin okullarda uygulanabilir olmasını şu şekilde özetlemektedir:
1-Sorunun çözümüne ilişkin karmaşık yöntemler yerine “işleyeni/işe yarayanı yap” yaklaşımı, danışmayı daha etkili hale getirmektedir. 2-Çözüm odaklı terapi, küçük değişimler ve makul amaçlar üzerine odaklandığından, okul ortamlarındaki danışma gerçekliğine daha uygundur. 3-Çözüm odaklı terapi kavramsal olarak basit ve danışma alanında çok yoğun bir ardalan (background) gerektirmediğinden, aileler, öğretmenler ve okul idaresi için daha cazip olmaktadır.

81 4-Çözüm odaklı terapi danışanın güçlü yanlarına, sahip olduğu kaynaklara, başarılarına ve umuda vurgu yapar. 5-Çözüm odaklı terapi farklı ve çeşitli fikirlerin ve inançların kabulünü destekler. 6-Çözüm odaklı terapi hiç birşeyin işe yaramaz göründüğü durumlarda sayısız strateji ve fikirler sağlar.

82 Danışma Ne Zaman ve Nasıl Sonlandırılır ?
Prensip Olarak Amaçları Kullanma: Amaçlar danışmanın ne zaman sonlandırılacağına karar verilmesi için en kullanışlı araçlardır. Bitim kararına, sonlandırma düşüncesi, küçük gelişmeler ve danışmanın başında belirlenen amaçlar yardım eder ve danışma süresince belirlenen amaçların başarılması danışmanın sonlandırılmasını daha kolay ve etkili kılar.

83 Aşağıdaki sorular danışmanın ne zaman sonlandırılacağına karar verilmesinde ve belirli amaç kriterlerinin oluşturulmasında yardımcı olacaktır: Biz danışmaya artık ihtiyaç olmadığını nasıl öğreneceğiz ? Danışma için olumlu gelişmeler olduğunda bu öğrenci ne yapacak ? Çözüm odaklı terapinin diğer safhalarında olduğu gibi danışmanın bitiminde de danışman ve danışan birlikte, işbirliği ile karar verecektir.

84 GENEL DEĞERLENDİRME Çözüm odaklı kısa terapi danışanın sorunlarına değil başarmak istediklerine odaklanmaktadır. Geçmişin değil şu anın ve geleceğin üzerinde durmaktadır.Terapiye göre küçük değişimler büyük değişikliklere yol açmaktadır; bunu desteklemek için danışanın güçlerine başarılı olduğu alanlara yönelik sorular sorulmaktadır. Çözüm odaklı terapiye göre bireyin problemlerini ifade edebilecek kapasitesi varsa yaşamında neyin daha iyi olacağını bulabilecek ve bunun için kişisel güçlerini kullanabilecek kapasiteleri de vardır.

85 Kişinin güçlerine odaklanan çözüm odaklı terapi hem bireysel hem de grup danışmalarında kullanılmaktadır. Terapiye göre problemin üzerinde durmak, çözümlemek için gerekli bir adım değildir. Çözüm odaklı terapinin anahtar becerilerinden bir tanesi de kişinin geçmiş yaşamındaki başarılarını ortaya çıkarmak, problemle başa çıkabildiği zamanları hatırlatmaktır.

86 Çözüm odaklı terapi danışanın olumlu hedefler belirlenmesini amaçlamaktadır. Berg ve De Jong (1996) çözümleri danışanın algılarında, yaşam tarzında meydana gelen değişiklikler olararak tanımlamaktadırlar.

87 Problem yerine çözüme odaklanan terapiye göre danışan çözüm üretirken probleme farlı yönden bakmaya başlamaktadır. Danışmaya danışanın geçmiş hikayesiyle başlamak her zaman gerekli ve yararlı olmamaktadır. Danışanın ne olmak istediği üzerinde durmak daha işlevsel olmaktadır

88 Danışanın şikayetleri kapının üstündeki hiç açılmamış kilitler gibidir; çözüm odaklı terapi kapının neden kilitli olduğu ya da kilidin neden açılmadığı üzerine değil, çözüm için anahtar bulmaya odaklanmaktadır. Çözüm odaklı terapide seanslar arasında olmaktadır. De Jong ve Berg (1998)’e göre çözüm odaklı terapide hedeflerin açık ve anlaşılır olması önemli görülmektedir.

89 Danışmanın başındaki sorular amaçları netleştirir
Danışmanın başındaki sorular amaçları netleştirir. Sorular çözüm odaklı terapinin en önemli araçlarındandır: Mucize soru danışanın amaçlarını belirlemeyi ve uygun bir çözüm bulmayı amaçlamaktadır. İstisna sorular problemin olmadığı her şeyin yolunda olduğu durum ve zamanlar üzerinde durmaktadır. Başa çıkma soruları danışanın olaylarla başaçıkabilme gücünü, yeteneklerini ortaya çıkarmaktadır. Derecelendirme soruları da danışanın problemi çözme aşamasında katettiği yolu, değişiklikleri ölçmeyi amaçlamaktadır


"PSİKOLOJİK DANIŞMAYA İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları