Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Toplumsal DÜZEN KURALLARI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Toplumsal DÜZEN KURALLARI"— Sunum transkripti:

1 Toplumsal DÜZEN KURALLARI

2 A. Tanım ve Türleri Toplumsal davranış kuralları (sosyal düzen kuralları) hukuk, ahlak, din ve görgü kurallarıdır. Bu kuralların tümünün amacı toplumsal yaşamın bir düzen içerisinde sürdürülmesini sağlamaktır. Ne kadar ilkel olursa olsun her insan topluluğunda, toplumsal yaşama ilişkin düzenleyici, yasaklayıcı ve izin verici kurallar bulunur.

3 B. TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARININ GEREKLİLİĞİ
İnsan toplum denilen sosyal çevre içinde doğar, yaşar ve ölür. Tek tek insanlar yani bireyler geçicidir. Bunun karşısında toplum süreklidir. Doğada bireyin tek başına yaşaması düşünülemez. İnsanları bir arada tutan gücün ne olduğu bilinmez.

4 B. TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARININ GEREKLİLİĞİ
Bu konuda bazı düşünürler insanların kendilerine benzerleri aradıkları ve bunlarla ilişkide olduğunu, yani toplumun temelinin birlikte olma içgüdüsünden kaynaklandığını belirtirler. Başka düşünürler ise bireylerin bir arada yaşamasının sosyal ve bireysel çıkarların gerçekleştirmesinin bir aracı olduğunu ve bireylerin toplum içinde yaşamayı çıkarları için tercih ettiğini ifade etmektedirler. Böylece toplumsal yaşamın temelini bir taraftan içgüdülere diğer taraftan akla bağlayan görüşler bulunmaktadır. Hangi sebeple olursa olsun insanların bir arada ve bir topluluk oluşturarak yaşadıkları bilimsel bir gerçektir.

5 B. TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARININ GEREKLİLİĞİ
Topluluk içinde yaşayan insanlar her an benzerleriyle, yani birbirleriyle, bulundukları toplum içinde daha küçük topluluklar oluşturarak diğer küçük topluluklarla ve topluluk olarak başka topluluklarla ilişki içinde bulunurlar. Bu anlamda ortaya çıkan alt topluluklara en iyi örnek ailedir. Bir işyerinde çalışanların, bir futbol takımını destekleyenlerin, bir meslek birliğini oluşturanların oluşturduğu topluluklar da bu anlamda değerlendirilebilir. Birey ve topluluklar arasında ortaya çıkan ilişkiler, sosyal ilişkiler olarak isimlendirilir. Sosyal ilişkiler dayanışma ve çatışma şeklinde ortaya çıkabilir.

6 B. TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARININ GEREKLİLİĞİ
Sosyal ilişkiler ancak belirli kurallar çerçevesinde sürdürülebilir. Aksi takdirde, yani kuralsız bir hayatın varlığı anarşi dediğimiz düzensizlik halini ortaya çıkarır ki, bu durum toplumun ve bireyin devamlılığına zarar verir. Toplumlarda düzenin sağlanabilmesi için bir takım kuralların öngörülmesi zorunludur. Bu nedenle ortaya çıkan kurallar sosyal ilişkileri düzen altına alırken kargaşanın ortaya çıkmasını engeller. Bunun için kurallar, toplumda ortaya çıkan sosyal ilişkilerde dayanışmayı güçlendirici ve çatışmayı giderici etki gösterir.

7 B. TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARININ GEREKLİLİĞİ
Kişilere yetki veren ve ödev yükleyen veya sadece ödev yükleyerek sosyal ilişkileri düzen altına alan bu kurallara toplumsal davranış (sosyal düzen) kuralları denir. Bu kuralların amacı toplum içindeki bireylerin birbirlerine ve topluma, toplumun da bireylere karşı tutum ve davranışlarını düzenlemek, çıkar çatışmaları arasında denge kurmak, böylece toplumsal düzeni sağlamaktır. Bu şekilde ortaya çıkan kurallar bir taraftan bireylere bazı yetkiler tanırken, diğer taraftan onların özgürlüklerini kısıtlarlar. Yani kurallar bireylere yapmaları gerekenleri bildirirken (emir), diğer taraftan yapmamaları gerekenleri bildirir (yasak). Her iki düzenleme sosyal yükümlülükler veya ödevler olarak nitelendirilir.

8 B. TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARININ GEREKLİLİĞİ
Birey kurallara uygun yaşamak için emirlere ve yasaklara yani sosyal yükümlülüklerine uymak zorunda kalır. Bu emir ve yasaklar bireyi zorlamasına rağmen bireyin özgürlüğünün teminatıdır. İlk bakışta bu iki durum arasında çatışma olduğu düşünülebilir. Kuralların kişileri sınırlarken aynı zamanda nasıl özgür kıldığı düşünülebilir. Kural kavramıyla bağlantılı olan kısıtlama kavramı, bireyin hak ve özgürlüklerinin sınırlarını belirlerken, oluşturduğu yaşama alanıyla aynı zamanda bireyin gelişimini sağlayacak ortamı sağlar.

9 B. TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARININ GEREKLİLİĞİ
Çünkü birey bakımından ortaya çıkan kısıtlama sadece bu bireye ilişkin değil, tüm bireylere ve genel anlamda topluma ilişkin sınırları da ortaya koyar. Böylece birey kurallarla belirlenmiş sınırlar içinde ve diğer bireylerin ve toplumun müdahalesi olmaksızın özgür ve güvende kalabilir. Birey huzur ve barış içinde yaşarken toplum da düzen içinde yaşar. Diğer bir ifadeyle bireyin sınırlanması hem bireyin hem toplumun yararına uygundur.

10 B. TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARININ GEREKLİLİĞİ
Bu anlamda kurallarla ortaya çıkan kısıtlamanın, bireyin diğer bireylerle ve her bir bireyle toplum arasındaki çatışmaları ortadan kaldırması veya en aza indirmesi gerekir. Bunun için toplumsal düzen kuralları çıkarların dengelenmesini sağlamalıdır. Burada bireysel çıkarlar ve toplumsal çıkarlar arasında dengenin doğru oluşturulması kuralların başarısıdır. Böylelikle sağlıklı işleyen bir toplum düzeni sağlanmış ve sürdürülmüş olur.

11 B. TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARININ GEREKLİLİĞİ
Çıkarların korunmasına ilişkin dört görüş bulunmaktadır. Bunlar: Bireyin, İktidarın yada devletin, Toplumun çıkarının korunması gerektiği görüşleriyle, Hukukun toplumun bireylerin ve sınıfların çıkarlarını koruması gerektiği görüşleridir.

12 B. TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARININ GEREKLİLİĞİ
Her toplumun hukuk anlayışı ve buna bağlı olarak hukuk düzeni o toplumda geçerli bulunan siyasi görüşler ve ekonomik yaşantı ile doğrudan bağlantılıdır. Örneğin batı demokrasileri bireyin dokunulamayan ve devredilemeyen haklarının varlığı üzerine kurulmuştur. Buna karşın doğu ülkelerinde devlet olgusu bireyin önündedir. Buna bağlı olarak o toplumun hukuk düzeni de şekillenir. Benzer bağlantı tarım ekonomisi içinde bulunan ülkelerde geçerli bulunan hukuk düzeni ile gelişmiş olan, bilgi çağında yaşayan toplumlarda geçerli bulunan hukuk düzeni arasında da bulunur. Bu iki toplum arasında tartışılan hukuki sorunlar arasında dahi uçurumlar vardır.

13 B. TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARININ GEREKLİLİĞİ
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası “başlangıç” bölümünde yer alan “sosyal adalet” ilkesi, çıkarların eşit korunması, bireysel ve toplumsal menfaatlerin dengelenmesi ilkesinin görünüşüdür. Bu açıdan sosyal hukuk devleti ilkesinin kabul edildiği söylenebilir.

14 B. TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARININ GEREKLİLİĞİ
Böylece, hukuk kurallarının diğer toplumsal düzen kurallarıyla birlikte şu amaçları taşıdığı kabul edilmelidir. Toplumsal düzen kuralları toplumsal barışı sağlar. Çatışmayı önleyen kurallar toplumda barışı kurar. Toplumsal düzen kuralları güven sağlar. Bireylerin kurallarla sınırlanması güçlünün zayıfı yok etmesini engeller ve sosyal ilişkilerde güven sağlar.

15 B. TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARININ GEREKLİLİĞİ
Toplumsal düzen kuralları eşitlik sağlar. Eşitlik bireylerin aynı şartlar altında kısıtlanması ve yetkilenmesi sonucunu doğurduğundan, kurallar eşitliği sağlar.

16 B. TOPLUMSAL DÜZEN KURALLARININ GEREKLİLİĞİ
Toplumsal düzen kuralları özgürlük sağlar. Kuralların varlığı, sınırlı ancak sürekli ve güvenli özgürlüğün garantisidir. Kuralların oluşumu sırasında birey ve toplum çıkarları arasında dengenin sağlanması, topluluğun tabi olduğu toplumsal, siyasal ve ekonomik yapıların dikkate alınmasını, bu açıdan bazı tercihlerin yapılmasını gerektirir. Bu tercihlerde hata yapılması bireyin aşırı kısıtlanmasına ve toplumun gelişememesine yol açabileceği gibi, bireyin aşırı serbest kılınmasına ve toplum düzeninin sarsılmasına da yol açabilir.

17 Toplumu Düzenleyen Diğer Kurallar (Other Rules Regulating Society) 1- Ahlak kuralları/Moral rules
Ahlak, zaman ve yere göre değişen ve bir toplumda iyilik ve kötülük hakkında oluşan değer yargılarına göre, yapılması ya da yapılmaması gereken davranışlara ilişkin kuralların tümüdür. Nesnel (bireyin toplum ve diğer bireylere karşı olan davranışları) ve öznel (bireyin kendisine karşı olan davranışı) olabilir. Hukuk kurallarına aykırı davranışlardan bir çoğu (nesnel) ahlak kurallarına da dayanır. Ahlak kuralları, toplumda bazı davranışlar “iyi”, bazılarının “kötü” nitelenmesinin sonucudur. Ahlak kuralları genel olarak yazılı hale getirilmemiştir. Yasa koyucu ahlak kurallarına ters düşen hukuk kuralları koymamaya çalışır. Bazı ahlak kuralları hukuka yansımıştır. Örneğin, BK göre, bir sözleşmenin konusu ahlaka aykırı ise, o sözleşme geçersizdir.

18 1. Ahlak Kuralları Gerek ahlak, gerek hukuk kuralları insan davranışlarını yönlendirmek için öngörülmüştür ve insan davranışlarını düzenlemeyi amaçlamaktadır. Ancak her iki kural grubu kaynağını farklı değerlerden alır. Gerçekten ahlak kuralları "iyi" davranışı belirler ve destekler, buna karşılık “kötü” davranışı yasaklar. Ahlak bir toplumda “iyilik” ve “kötülük” hakkında oluşan değer yargılarına göre yapılması ve yapılmaması gereken davranışlara ilişkin kurallar bütünüdür. Buna karşın hukuk kuralları "haklı" ve “haksız” kavramlarına dayanır.

19 1. Ahlak Kuralları Aralarındaki bu temel farka rağmen hukuk düzeni bazen ahlak kurallarıyla getirilen düzenlemeleri konu alabilir. Örneğin aile bireylerine yardım etmek ahlaken doğru bir davranıştır. Ancak bazı aile bireylerine yardım etmek kanunen zorunlu kılınmıştır. Örneğin, Medeni Kanun m. 364: “Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür”.

20 1. Ahlak Kuralları Bu hüküm temelinde bir ahlak kuralından kaynaklanan emir hukuk kuralı olarak şekillendirilmiştir. Diğer taraftan ceza hukuku kapsamında yer alan bir çok kural aynı zamanda ahlak kuralı niteliğindedir. Hırsızlığın ve adam öldürmenin yasaklanması, sadece hukuk kuralları olarak değerlendirilemez.

21 1. Ahlak Kuralları Özel hukuk kurallarının temelini oluşturan ve Medeni Kanun’un 2. maddesinde yer alan “dürüstlük kuralı” da temelini ahlak yargılarından alır. Hukuk kuralları toplumda geçerli bulunan ahlak kurallarına aykırı olduğunda, hukuk kuralının sürekli olmasından söz edilemez. Çünkü haklının kötü olması, sosyal ilişkilerde sorunlara yol açar. Bu durumda hukuk kuralı değişmeye mahkumdur. Bu nedenle sosyal ilişkileri düzenleme amacını taşıyan hukuk kurallarının belirtilen görevini yerine getirebilmesi için toplumda geçerli bulunan ahlak kurallarıyla çatışma içinde bulunmaması gerekir.

22 1. Ahlak Kuralları Hukuk kuralları ile ahlak kuralları arasındaki temel farklılıklar şu şekilde belirtilebilir: Ahlak kurallarının kapsamı geniştir. Çünkü hukuk kuralları kişinin kendi vicdanına karşı olan kuralları içermez; sadece kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerini düzenler. Oysa ahlak kuralları sübjektif ve objektif kurallar olarak ayrılırlar. Sübjektif ahlak kuralları kişinin kendisine karşı yükümlülüklerini, objektif ahlak kuralları ise kişinin topluma karşı yükümlülüklerini ifade eder. Aynı zamanda hukuk kuralı niteliği taşıyan ahlak kuralları, objektif ahlak kuralları olarak ortaya çıkar.

23 1. Ahlak Kuralları Ahlak kuralları kişiye sadece yükümlülük yükler, yetki vermez. Hukuk kurallarının bir kısmı yükümlülük yüklerken, diğer bir kısmı yetki verir. Ahlak kurallarının yaptırımı iki türlü ortaya çıkar. İlk olarak ahlak kurallarına aykırı davranan kişi vicdan azabı çeker. İkinci olarak toplum o kişi ile ilişkilerini keser, kişiyi ayıplar ve kınar. Böylece ahlak kurallarına aykırılık halinde kişinin iç ve dışında yaptırım uygulanır. Buna karşın hukuk kurallarına aykırılık halinde yaptırım her zaman dışarıdan, yani devletten gelir. Hukuk kurallarının yaptırımı devlet gücüdür. Bir ahlak kuralının devlet gücü yaptırımına bağlanması, ancak onun hukuk kuralı haline gelmiş olması durumunda mümkündür.

24 1. Ahlak Kuralları Ahlak kuralları yazılı olmayan kurallardır. Bunlar toplumun vicdanında yer alırlar ve belirlenmeleri de o denli kolay değildir. Hukuk kuralları ise örf ve adet kuralları istisna olmak üzere yazılı kurallardır. Hukuk düzeni ahlak kurallarına gönderme yaptığında, belirtilen düzenleme hukuk kuralı haline gelir. Örneğin Borçlar Kanunu m. 27 hükmüne göre, ahlaka aykırı sözleşmeler geçersizdir. Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür.”.

25 1. Ahlak Kuralları Ahlak kuralları da hukuk kuralları gibi zaman içinde değişim gösterebilir. Ancak hukuk kurallarında ortaya çıkan değişim kesin zaman dilimleriyle belirlenebilirken, ahlak kurallarında ortaya çıkan değişim bakımından bu denli kesin bir belirlemeden söz edilemez.

26 Toplumu Düzenleyen Diğer Kurallar (Other Rules Regulating Society)
Toplumu Düzenleyen Diğer Kurallar (Other Rules Regulating Society) 2- Din kuralları/Religious rules Hem bireyle Allah, hem de bireyler arasındaki ilişkileri düzenler. Bunları bireyler değiştiremezler. Din kuralları aynı zamanda kişilerin inançları ile ilgilidir. İslam hukukunda Allah ve peygamber tarafından kesin bir şekilde belirlenmiş olan hükümler (kurallar) değiştirilemez. Ancak bunun dışında konulması gereken kurallar zaman değiştikçe değişebilir. İslam hukukuna göre, ezmanın tegayyürüyle ahkamın tegayyürü inkar olunamaz. Ülkemizde 1928 yılına kadar Türkiye devletinin dini, İslam dinidir (1924 AY.m.2). Din kurallarına uyulmamasının yaptırımı manevidir. Günümüzde hukuk dinden ayrılmıştır. İstisnası vardır:örneğin, inanç özgürlüğüne ilişkin AY m.10 ve 24 (Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.), evlenmede dini tören yapılması gibi hükümler (MK.143).

27 2. Din Kuralları Din, evreni yaratan ve yöneten insanüstü ilahi bir varlığa inanmayı ve ona ibadet etmeyi emreder ve insanların Allah ile olan ilişkilerini düzenler. Bununla beraber, bütün dinler insanların sadece Allah ile olan ilişkilerini değil, insanlar arasındaki ilişkileri de düzenleyen hükümleri (emir ve yasaklar) içerir. Din kuralları kişiler arasındaki ilişkilerde bazı kurallara uyulmasını istemesi, emretmesi bakımından, hukuk kurallarına benzerlik gösterirler. Aynı zamanda insan davranışını düzenleme bakımından da her iki kural bütünü arasında benzerlik.

28 2. Din Kuralları Din kuralları ile hukuk kurallarının düzenleme alanları farklıdır. Özellikle laik hukuk düzenlerinde, hukuk kuralları ile din kuralları arasında yollama biçiminde bir ilişki yoktur. Ancak her iki düzenleme arasında ortak hususlar bulunmaktadır. Ceza hukuk kuralarının çoğu aynı zamanda dinen de yasaklanmış insan davranışlarını oluşturmaktadır. Adam öldürmenin ve hırsızlığın yasaklanması buna örnek olarak gösterilebilir. Ancak ortaya çıkan yaptırım farklılık göstermektedir. İki kural grubunun arasındaki temel farklılıklar şunlardır:

29 2. Din Kuralları Din kuralları, Allah’ın emri olduğu için değişmez kurallardır. Hukuk kuralları insan eseri olduğu için ihtiyaçlara bağlı olarak değişen kurallardır. Din kurallarının yaptırımı uhrevidir; Allah korkusudur; cehennem azabıdır. Hâlbuki hukuk kurallarının yaptırımı devlet gücüdür.

30 2. Din Kuralları Din kuralları, bir taraftan uhrevi ilişkileri, diğer taraftan dünyevi ilişkileri düzenler. Hâlbuki hukuk kuralları sadece kişiler arasındaki ilişkilerin bir kısmını düzenler. Medeni Kanun’un 143. maddesi “dini evlenme töreni”ni düzenlemiştir. Madde 143- “Evlenme töreni biter bitmez evlendirme memuru eşlere bir aile cüzdanı verir.

31 2. Din Kuralları Aile cüzdanı gösterilmeden evlenmenin dinî töreni yapılamaz. Evlenmenin geçerli olması dinî törenin yapılmasına bağlı değildir”. Ayrıca Anayasa’da dini inanç özgürlüğüne ilişkin hükümler de bulunmaktadır. Gerçekten Anayasa’nın 24. maddesinde din ve vicdan özgürlüğü düzenlenmiştir: Madde 24 – “Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.

32 2. Din Kuralları 14’üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dinî âyin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dinî âyin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.

33 2. Din Kuralları Din ve ahlâk eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlâk öğretimi ilk ve orta-öğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanunî temsilcisinin talebine bağlıdır. Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz”. Eğer bir ülkede dini vecibelere aykırılık halinde devlet yaptırımı öngörülüyorsa, bu din kuralları aynı zamanda hukuk kuralı haline gelmiş demektir.

34 Toplumu Düzenleyen Diğer Kurallar (Other Rules Regulating Society) 3- Görgü kuralları/Rules of good manners Toplumu düzenleyen kurallardan bir kısmı görgü kurallarıdır. Bir toplumun tümünü veya bir kısmını ilgilendirir. Örneğin, selamlaşma, konuk ağırlama, yeme, içme ve belli toplumsal olaylar karşısında gösterilen tepkiler. Yaptırımı: Kurala uymayanın kınanmasıdır.Devletin zorlayıcı gücü burada uygulanmaz. Görgü kuralı hukuk kuralı haline gelmiş ise, (örneğin protokol yönetmeliği gibi,) o zaman yaptırımı hukuk kuralına uymama yaptırımıdır. (mesela zorla yaptırılır)

35 3. Görgü Kuralları Görgü kuralları da toplum hayatında kişiler arasındaki ilişkileri düzenleyen, uyulması gereken kurallardır. Görgü kuralları toplumun tümünü veya bir bölümünü ilgilendirir. Görgü kuralları zaman içinde değişebilir. Görgü kurallarının, temelinde süresiz olarak geçerli bir değer sistemine dayanması zorunluluğu yoktur. İyi ve kötü görgü kuralları vardır; fakat görgü kuralı, doğrudan doğruya davranışın iyi veya kötü olduğunu ifade etmez. Görgü kurallarına aykırı bir davranış, sosyal bir baskı ile karşılaşır. Zaman içinde bazı görgü kurallarının hukuk kuralı haline dönüşmesi çok sınırlı da olsa mümkündür (askerlerin selam verme mecburiyeti, devlet protokolü düzenlemesi gibi).

36 3. Görgü Kuralları İç Hizmet Kanunu m. 44: “Askerler her zaman ve her yerde birbirlerini selamlamaya mecburdurlar. Bunun tatbik tarzı talimatnamede gösterilmiştir”. Görgü kuralları ile hukuk kurallarının benzer tarafı, her ikisinin de diğer sosyal düzen kurallarında olduğu gibi toplumsal davranışları düzenlemesidir. Bu kurallar arasındaki farklar ise dört grupta toplanabilir:

37 3. Görgü Kuralları Bu kurallara uyulması daha dar çevrelerde söz konusu olur. Görgü kuralları yazılı olmayan kurallardır. Görgü kuralları insanlara sadece yükümlülük yükleyen kurallardır. Hâlbuki hukuk kuralları kişilere aynı zamanda yetki veren kurallardır. Görgü kurallarının yaptırımı toplumdaki bir takım değer hükümleridir ve ahlak kurallarının yaptırımı olan ayıplamaya göre daha az yoğunluk taşır. Hukuk kurallarının yaptırımı devlet gücüdür.

38 HUKUK KURALLARI 2. Bölüm

39 I. HUKUK KURALLARININ UNSURLARI
Her hukuk kuralında konu, irade-emir ve yaptırım olmak üzere üç temel unsur bulunur.

40 A. KONU Konu hukuk kuralının düzenleme altına aldığı kişi ilişkileri ve bu ilişkilere ait eylemler ve işlemlerdir. Bu husus yaptırım unsuru bakımından kendisini gösterir. Hukuk kuralına uymayan kişiye yaptırım uygulanacak olması da konunun insan davranışı olmasını gerekli kılmaktadır. Hukukun konusu çoğunlukla insan eylem ve irade açıklamaları olmakla birlikte, istisnai olarak bazı doğa olaylarının da hukuk kurallarının konusunu oluşturduğu görülmektedir. Bunun en tipik örneği ölümdür. Ölüm bir doğa olayı olmasına rağmen, hukuk ölüme bağlı sonuçları düzenlemiştir.

41 B. İRADE - EMİR Emir veya irade kişiye verilen emri, yükümlülüğü göstermektedir. Hukuk kuralının yapılmasını emrettiği veya yasakladığı husus, hukuk kuralının emir unsurunu oluşturmaktadır. Emir unsuru bulunmayan bir kural, hukuk kuralı olarak tanımlanamaz. Emir unsuru, hukuk kurallarının normatifliği olarak da adlandırılmaktadır.

42 C. YAPTIRIM Hukuk kuralının üçüncü unsuru, emre aykırılık halinde ortaya çıkacak olan ve devlet tarafından desteklenen yaptırımdır. Bu husus aşağıda ayrıca incelenecektir.

43 C. YAPTIRIM Hukuk kuralları toplum içindeki kişi davranışlarını düzenleyen ve uyulması devlet gücü ile (yaptırım, müeyyide) sağlanmış bulunan toplumsal düzen kurallarına verilen isimdir. Diğer toplumsal düzen kurallarıyla karşılaştırıldığında, hukuk düzeninin de sosyal ilişkileri düzenlediği görülür. Dolayısıyla uygulama alanı bakımından diğer kurallardan bir farkı yoktur. Buna karşılık hukuk kurallarını diğer toplumsal düzen kurallarından ayıran en önemli özellik, hukuk kurallarına aykırılık halinde devlet yaptırımının ortaya çıkmasıdır.

44 C. YAPTIRIM Yaptırım çok çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Borçlunun borcunu yerine getirmemesi halinde devlet organları tarafından zorlanmasına cebri icra adı verilmektedir. Bu husus aşağıda hakların korunması başlığı altında incelenmiştir. Yaptırım tarafların gerçekleştirmek istedikleri hukuki işlemin hukuk sistemi tarafından kabul edilmemesi şeklinde ortaya çıkarsa, buna geçersizlik adı verilir. Bu husus aşağıda hukuki işlemlerde sakatlık başlığı altında değerlendirilmiştir.

45 C. YAPTIRIM Özel hukuka ait bir başka yaptırım kişinin verdiği zararı tazmin etmek zorunda tutulmasıdır. Tazminat adı verilen bu yaptırım aynı zamanda borç kaynağıdır ve aşağıda borç başlığı altında incelenmiştir. Eğer ihlal edilen kural ceza hukuku kuralıyla, yaptırım faile ceza verilmesi şeklinde ortaya çıkacaktır. Bu husus aşağıda suç ve ceza başlığı altında değerlendirilmiştir. İdare hukuku alanında hukuka aykırı işlem ve eylemler sebebiyle iptal davası ve tazminat talepleri ortaya çıkabilmektedir. Bu hususlar idare başlığı altında incelenmiştir.

46 Hukukta Yaptırım (Sanctions in the Field of Law)
A. Yaptırım (müeyyide) Kavramı/Concept Zorlamayı anlatır. Bir yandan hukuka uygun hareketi sağlama , diğer yandan hukuka aykırı davranışların doğurduğu sonuçları düzeltme ve etkisiz bir duruma getirme amacı güder. Yaptırımın niteliği/Quality of sanction Yaptırımın iki niteliği vardır: maddi ve manevi. Maddi yönü, cebir (fiziki zorlama); manevi yönüne tehdit denir. Cebir, hukuka aykırı davranıştan sonra ortaya çıkar. Tehdit ise, hukuka aytırı davranıştan önce vardır ve hukuka aykırı davranışı önlemeye yarar. C. Yaptırımın amacı -Önleyici işlev -Düzeltici işlev

47 Yaptırım çeşitleri/Types of sanction
Yaptırımlar değişik hukuk dallarında değişik biçimlerde kandini gösterir. Ceza hukukunda, ölüm, hapis, para cezası; borçlar hukukunda tazminat ödenmesi gibi. a) Ceza verme: (ölüm, hapis, para cezası gibi cezalar) b) Zorla yaptırma (cebri icra, borcunu ödemeyenin malları satılarak borcu ödenir) c) Tazminat ödetme (hukuka aykırı davranışta bulunanlar başkasına verdiği zararı karşılar) d) Aynen teslim aynen ifa d) Geçersizlik (örneğin evlendirme memuru önünde yapılmamış bir evlenme işlemi geçerli değildir) e) İptalini isteme (idari işlemlerin hukuka aykırı olması halinde yargı organından iptali istenir).

48 D. Yaptırımın gelişimi/ Development of sanction
İlk şekli, kişisel öç almadır.Haksızlığa uğrayan kimsenin haksız davranışta bulunanı cezalandırması. Bugünkü kan gütme , bu anlayışın kalıntısıdır. Kısas: Bir kimseyi ölrüren aynı biçimde öldürülür. Göze göz, dişe diş ilkesi. Ama bu ilke yerine uzlaşma, diyet, fidye gibi yaptırımlar da uygulanır. Haksızlığa uğrayan yargıya başvurarak kendisine yapılan haksızlığın giderilmesini ve ilgilinin cezalandırılmasını ister.

49 1. Yaptırım Kavramı Yaptırım, bir hukuk kuralına uyulmadığı takdirde devlet gücünün kişiyi o hukuk kuralına uymaya zorlamasıdır. Toplumsal düzen böylece korunmuş veya tekrar sağlanmış olur. Hukuk düzenine aykırılık halinde ortaya çıkan yaptırımlar da hukuk düzeninin bir parçasıdır. Diğer bir ifadeyle hukuk düzeni kuralları oluştururken bunlara aykırılık halinde ortaya çıkan yaptırımı da düzenleme altına alır. Yaptırım bireye karşı cebren uygulanır. Bu cebir kişinin yaşamına, özgürlüğün veya malvarlığına yönelmiş durumdadır. Bu sebeple cebir unsuruna yaptırımın maddi yönü adı verilir.

50 1. Yaptırım Kavramı Hukuk düzenine aykırılık halinde uygulanan yaptırımlar, bireylerin hukuka uygun davranmaları için bunlar üzerinde bir baskı yaratır. Bu baskı hukuk kuralına aykırı davranış ihlal edilmeden önce de vardır. Bu anlamda hukuk kurallarına ilişkin yaptırım, bireyler üzerinde bir tehdit yaratır. Bu tehdit kuralın içinde yer alan yaptırımın uygulanma ihtimalidir. Buna yaptırımın manevi yönü de denmektedir.

51 1. Yaptırım Kavramı Ancak bu baskı bireylerin kurallara uygun davranması bakımından bir etken oluştursa da, tek etken değildir. Toplumun uygarlık düzeyi ve bazı manevi duygular bireylerin hukuka uygun davranmasını sağlayan diğer etkenler olarak ortaya çıkarlar. Hukuk kuralları genel olarak sonuç (hüküm) kısmında bir yaptırımı içerir. Yaptırım, bir hukuk kuralını, diğer sosyal düzen kurallarından ayıran en önemli farktır.

52 2. Yaptırımın Tarihsel Gelişimi
Yaptırım kavramı tarihte bu gün anladığımız anlamda kullanılmasına kadar bir gelişim geçirmiştir.

53 Kişisel Öç Alma Yaptırımın ilk görünüşü kişisel öç almadır. Kişisel öc almada örgütlenmiş bir cezalandırma yoktur. Burada haksızlığa uğrayan birey, kendisine haksızlıkta bulunana karşı cezalandırma yoluna gidiyor ve toplum haksızlığa uğrayanın bu davranışına hoşgörü gösteriyordu. Bu sistem iki konuda sakıncalıydı. Gerçekten ilk olarak uygulanan yaptırımın sınırları belirli değildi. Yaptırımı belirleyen kişi veya kişiler bulunmuyordu.

54 Kişisel Öç Alma İkinci olarak bu yaptırım sadece haksızlıkta bulunana değil, bunun yakınlarına karşı da uygulanabiliyordu. Yaptırım bireyselleştirilmemişti. Yaptırımı uygulayanlar bakımından da belirlilik yoktu. Mağdur veya mağdur yakınlarının yaptırım uygulamasına rastlanıyordu. Diğer bir ifadeyle cezalandırma cezalandırılan ve cezalandıran bakımından kolektif bir nitelik taşımaktaydı. Bu da bir belirsizliği beraberinde getiriyor, cezalandırılan kendisinin mağdur olduğunu ileri sürerek harekete geçebiliyordu. Bu gün kan davası bu tarihsel yaptırım türünün bir kalıntısıdır.

55 Kısas Tarihte ortaya çıkan ikinci yaptırım türü kısas’tır. Bu yaptırım haksızlık yapanın aynı şekilde cezalandırılması esasına dayanmaktadır. Zarar verenin benzer bir zarar görmesi, kişisel öce göre daha adildi. Bu ihtimalde cezanın uygulanması değil de belirlenmesinde bir sistem ortaya çıkmaktadır. Bir kimseyi öldürenin aynı şekilde öldürülmesi bu sistemin ürünüdür. Göze göz, dişe diş bu sistemi özetleyen bir sözdür.

56 Diyet-Fidye Kısas sisteminin tamamlayıcısı olarak, zarar verenin zarar görenle uzlaşmasına olanak tanıyan uzlaşma sisteminde, zarar görene diyet ve fidye gibi isimler altında bir ödeme yapılmasının önü açılmıştır. Ülkemizde kan parası olarak isimlendirilen uygulama bu dönemin ürünüdür. Taraflar uzlaşamazsa, tekrar kişisel öç veya kısas sistemi uygulanıyordu.

57 Diyet-Fidye Bu gün geçerli olan yaptırımın devlet tarafından uygulanmasına ilişkin ilke, haksızlığa uğrayan bireyin hakkını kendi kendine almasını (ihkâk-ı hak yasağı) engellemektedir. Buna göre haksızlığa uğrayan devletin ilgili organlarına (mahkemeler) başvurmalı ve buradan alacağı karara göre haksızlıkta bulunan cezalandırılmalı veya borcunu yerine getirmeye devlet gücü tarafından zorlanmalıdır.

58 Yaptırım Çeşitleri Yaptırımlar farklı şekillerde düzenlenmiştir. Bunların bazıları özel hukuk karakteri gösterirken, bazıları kamu hukuku karakteri göstermektedir.

59 Özel hukuk karakteri gösterenler:
Cebri icra, mükellefiyetini yerine getirmeyen borçlunun devlet gücü aracılığıyla zorla borcunu yerine getirmeye mecbur ettirilmesidir. Cebri icra, aynen teslim yoluyla olacağı gibi, bedel ödenmesi şeklinde de ortaya çıkar. Cebri icra bireysel (icra takibi) ve toplu icra (iflas takibi) olarak ayrılır. Cebri icra devlete bağlı İcra ve İflas İdareleri tarafından uygulanan bir yaptırımdır.

60 Özel hukuk karakteri gösterenler:
Tazminat, bir kimsenin, bir hukuk kuralına (haksız fiil) veya yaptığı sözleşmeye aykırı davranması (sözleşmeye aykırılık) sonucunda doğumuna sebebiyet verdiği zararı ödeme yükümüdür. Burada zarar veren kusurunun sonuçlarına katlanmakta ve ortaya çıkardığı zararı tazmin etmek zorunda bırakılmaktadır. Zarar devletin bir organı olan mahkemeler belirlemektedir. Geçersiz sayma, aşağıda hukuki işlemlere ilişkin açıklamalarda belirtileceği gibi, bazı hukuki işlemler çeşitli sebeplerle sakat olabilir ve tarafların istediği hukuki sonuç, bu sakatlık sebebiyle hukuk düzeni tarafından geçerli kabul edilmez. Örneğin ahlaka aykırı bir sözleşme taraflara borç doğurmaz. Yada danışıklı olarak yapılan sözleşmeler, üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez.

61 Kamu hukuku karakteri gösterenler
Ceza, hukuk kuralına aykırı davranışların bir kısmı suç sayılır. Bu davranışın yaptırımı kişilerin cezalandırılmasıdır. Cezalar suçun ağırlığına göre türlere ayrılır. Cezalar hapis ve adli para cezası olarak ayrılır. Hapis cezaları, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, müebbet hapis cezası ve süreli hapis cezasıdır. Cezalar devletin ilgili organları tarafından infaz edilir. Hapis cezaları bakımından cezaevleri, para cezaları bakımından vergi dairelerinin yetkili organlar olarak ortaya çıkar.

62 Kamu hukuku karakteri gösterenler
Zoralım, suç işlenmesiyle ilişkisi olan eşyanın, suç işlenmesinde kullanılan yada bu amaçla hazırlanan veya suçtan dolayı ortaya çıkan suç ürünü olan eşyanın mahkeme kararıyla devlet hazinesine mal edilmesidir. İdari işlemlerin iptali ve tazminat, hukuk kurallarına aykırı olarak yapılmış bir idari işlem, bu yüzden menfaatleri zedelenen kişilerin talep etmesiyle görevli yargı makamlarınca ortadan kaldırılır. İdari işlemler ve idarenin eylemleri yargı denetimine açıktır. İdare aleyhine açılacak davalar iki grupta toplanır. Bunlar iptal davaları ve tam yargı davalarıdır.

63 4. Yaptırımın İstisnası Yaptırım konusunda en önemli istisna eksik borçtur. Hukuk düzeni eksik borçları yaptırıma bağlamamıştır. Bunlar kumar ve bahisten doğan ile ahlaki ödevlerden doğanlar gibi baştan eksik borçlar, ana babasıyla birlikte yaşayan çocuğun alacağı gibi geçici eksik borç ve zamanaşımına uğramış borç gibi sonradan eksik borçlar olarak ayrılırlar. Bunlar devlet yaptırımına tabi değildir ancak borçlu kendi isteğiyle ödeme yaptığı takdirde yaptığı ödeme geçerlidir ve sebepsiz zenginleşme oluşturmaz (geri alamaz).

64 II. HUKUK KURALLARININ ÖZELLİKLERİ
A. HUKUK KURALLARI DÜZENLEYİCİ NİTELİK TAŞIR VE DEĞER YARGISINA DAYANIR B. HUKUK KURALLARI, SOYUT, GENEL, SÜREKLİ KURALLARDIR

65 A. HUKUK KURALLARI DÜZENLEYİCİ NİTELİK TAŞIR VE DEĞER YARGISINA DAYANIR
Hukuk kuralları bir yandan bireyler arasında, diğer taraftan bireyle toplum arasındaki sosyal ilişkileri düzenler ve buyurucu nitelik taşır. Hukuk kuralları olanı değil, olması gerekeni gösterir. Bireyde ve toplumda oluşan hatalar, hukuk kurallarıyla olması gereken haline getirilir. Sigara içme yasağı bu anlamda bir örnektir. Böylece ortaya çıkan yasaklar, bireylerin belirli kalıplar içinde davranmalarını zorlar. Bu zorlama kamu gücüyle desteklenir. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi, hukuk kuralları bunu gerçekleştirirken toplumda genel geçerli bulunan ahlak kurallarıyla çatışmamalıdır.

66 A. HUKUK KURALLARI DÜZENLEYİCİ NİTELİK TAŞIR VE DEĞER YARGISINA DAYANIR
Hukuk kurallarının bir değer yargısına dayanmalarıdır. Ailenin korunmasına ilişkin değer yargısı, aile hukuku kurallarının şekillenmesinde belirleyicidir. İş hukukunda işçinin korunmasına ilişkin değer yargısı bulunur. Tüketicinin korunması hukuku, benzer bir biçimde tüketicinin korunması gerektiği temel değer yargısına göre şekillenir. Sadece hukuk kurallarının oluşması değil, bunların uygulanmasında da aynı değer yargıları uygulanır.

67 B. HUKUK KURALLARI, SOYUT, GENEL, SÜREKLİ KURALLARDIR
Bazı yazarlar hukuk kurallarını devletin yetkili organları tarafından yürürlüğe konulan kurallar olarak tanımlamaktadır. Oysa ileride incelenecek örf ve adet hukuku, devletin yetkili organları tarafından konulmamaktadır. Bu sebeple devletin yetkili organları tarafından yürürlüğe konulma, hukuk kurallarının değil, sadece yazılı hukuk kurallarının (mevzuat) ortak özelliğidir.

68 1. Hukuk Kuralların Soyut Olması
Hukuk kurallarının soyut olması, bir hukuk kuralının belli tek bir olaya değil, aynı özelliği gösteren bütün olaylara uygulanmasıdır. Soyutluğun karşılığı somut olaylar için öngörülen kurallardır. Bunlar sözleşme kurallarıdır. Taraflar arasında yapılan sözleşme bunlar arasında geçerli bulunan hukuk kurallarını tespit eder. Ama bu kurallar sadece sözleşmenin taraflarıyla sınırlıdır. Bunlar dışındaki sosyal ilişkilerde aynı sözleşme kurallarının uygulanması düşünülemez.

69 2. Hukuk Kuralların Genel Olması
Hukuk kurallarının genel olması, bir hukuk kuralının, aynı durumda bulunan, bütün kişilere uygulanmasıdır. Sadece bir kişi için çıkartılan af kanunları aynı durumda olan bütün kişilere uygulanmadığından genel nitelik göstermez. Benzer bir örnek İdil Biret ve Suna Kan için çıkartılan özel kanunlardır. Bunlar da sadece bu sanatçılar için uygulandıklarından ve genel olmadıklarından hukuk kuralı niteliği göstermezler.

70 Harika çocuk yasası  1948’de isme-özel olarak çıkarılan “yabancı memleketlere müzik tahsiline gönderilmesine dair kanun” (Harika Çocuk Yasası) ile yurtdışında öğrenim görmek için devlet bursu alma imkanı doğdu. Yasanın çıkmasından bir süre sonra ailesiyle birlikte önce Roma’ya gitti; birlikte çalışacağı eğitimcinin hayatını kaybettiğini öğrenince Paris Konservatuarı’na gönderildi

71 3. Hukuk Kurallarının Sürekli Olması
Hukuk kurallarının sürekli olması, bir hukuk kuralının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren kaldırılıncaya kadar uygulanmasıdır. Hukuk kurallarının belirtilen özelliği, aşağıda zaman bakımından yürürlük konusunda ayrıca incelenecektir.

72 IV. HUKUK KURALLARI TÜRLERİ

73 Hukuk kurallarının özellikleri (Characteristics of rules of law)
Hukuk bir yandan bireyler, diğer yandan bireylerle toplum arasındaki ilişkileri düzenleyen ve uyulması zorunlu olan kurallardır. 1- Hukuk kurallarına uyma kamu gücünce sağlanır. Bu kurallar bireylerin uyması gerekli “emir” ve “yasak”ları gösterir. Emir (buyruk) olumlu biçimde yapması gerekeni, yasak ise olumsuz biçimde yapılmaması gerekeni belirler. Emir veya yasağın hukuk kuralı olabilmesi için, genel, soyut, objektif, sürekli ve bağlayıcı olması gerekir. 2- Hukuk kuralına aykırı davranışta bulunanlara yine hukukun öngördüğü yaptırımlar uygulanır.

74 Hukuk kurallarının unsurları:
Hukuk kurallarının konusu Hukuk kurallarında irade Hukuk kuralarının yaptırımı

75 Hukuk düzeni içinde, genel nitelikli hukuk kurallarının yanısıra,
Hukuki ilişkilerde uygulanan (kural niteliğinde olmayan ancak uyulması gereken ) özel nitelikli hukuk kuralları da vardır. Örneğin sözleşmeden doğan bir yükümlülüğün yerine getirilmesinde olduğu gibi, kişisel, somut ve bir kez uygulanınca sona eren geçici buyruklar böyledir.

76 Norm kavramı ve hukuki bir sorunun çözümü yöntemi
Genel ve özel nitelikli hukuk kurallarına norm adı verilir. Emredici hukuk kuralı da denir. Hakimler hukuk sorununu çözerken; 1-toplumsal olayı tam ve gerçek bir biçimde tespit eder, nitelendirir. (Vakıanın tespiti) 2- toplumsal olaya uygulanabilecek hukuk kuralını belirler ve bunu yorumlar. (Hukuk Kuralı) 3- bu hukuk kuralını somut olaya uygular. Yani konuyu hükme bağlar. (Hukuki sonuç)

77 Uygulama A ile B evlenmek maksadı ile nikah dairesine başvuruyorlar. İlgili evrakları inceleyen nikah memuru A’nın yaşının küçük (16 yaşıvar) olması sebebi ile talebi reddediyor. Bunun üzerine A mahkemeye başvuruyor. Vakıanın tespiti: evlenmeye engel bir durumun varlığı iddia edilmektedir. Uygulanacak kuralın tespiti Hukuki sonuç:

78 Türk Medeni Kanunu MADDE 124.- Erkek veya kadın onyedi yaşını doldurmadıkça evlenemez. Ancak, hâkim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple onaltı yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. Olanak bulundukça karardan önce ana ve baba veya vasi dinlenir

79 Özel Hukuk KURALLARININ UYGULANMASI
Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür. Emredici Sözleşme Yedek Örf adet kuralları Teamüller

80 Hukuk kurallarının ortak nitelikleri/ Joint qualities of rules of law
a) Her hukuk kuralı bir değer yargısına dayanır. b) Hukuk kuralları genel olarak insan davranışlarını ve bazı doğa olaylarını düzenler. c) Hukuk kuralları olumlu ya da olumsuz buyruk taşır. d)Hukuk kuralları soyuttur. e) Hukuk kuralı yaptırıma dayanır.

81 Kural koyma ya da kanunlaştırma
Kural koyma ya da kanun yapma Kanunlaştırmanın anlamı Kanunun içeriğinin belirlenmesi Somut olay yöntemi (kazuistik metod) Soyut kural yöntemi Kanunlaştırma süreci Kanunlaştırma sürecinde dikkate değer hususlar

82 Hukukun uygulanması Yer bakımından uygulanma
Kanunların mülkiliği (yerselliği) ilkesi Zaman bakımından uygulanma Kanunların yürürlüğe girmesi Kanunların yürürlükten kalkması Örtülü kalkma Açık kalkma Kanunların geriye yürümesi Genel/özel/sonraki kanun meselesi

83 A. Kamu Hukuku ve Özel Hukuk Kuralları
Bunları Ayıran Kıstaslar Menfaat kıstasına göre, hukuk kuralı kamu menfaatini koruma amacıyla konulmuşsa kamu hukuku, özel menfaatleri koruma amacıyla konulmuşsa özel hukuka dâhildir. Yöneten-yönetilen kıstasına göre, hukuki ilişkinin bir tarafında yönetenler diğer tarafında yönetilenler varsa kamu hukuku ilişkisi vardır. Egemenlik yetkisi kıstasına göre, devlet bir ilişkiye egemenlik yetkisini kullanarak katılıyorsa kamu hukuku, eşit olarak katılıyorsa özel hukuk kuralı vardır.

84 Hukuk kurallarının amacı ve şekline göre türleri
Emredici (buyurucu) hukuk kuralları Yedek Hukuk kuralları: Tamamlayıcı hukuk kuralları Yorumlayıcı hukuk kuralları Tanımlayıcı hukuk kuralları

85 Özel Hukuk Kuralları Türleri
1. EMREDİCİ HUKUK KURALLARI Emredici kurallar, aksine bir hukuki işlem yapılması mümkün olmayan kurallardır. Taraflar kendi iradeleri ile emredici nitelik taşıyan hukuk kurallarını değiştiremezler ve bertaraf edemezler. Bu kurallar kamu düzenini, ahlak kurallarını ve zayıfları korumak amacıyla düzenlenmişlerdir.

86 1. EMREDİCİ HUKUK KURALLARI
Bir kuralın emredici niteliği haiz olup olmadığı, ya o kuralın ifade ve yazılış şeklinden veya maddenin amacından anlaşılır. Bazı emredici normlar zayıf kişinin aleyhine değiştirilemezse de lehine değiştirilebilir. Bu tip normlara nispi emredici norm denir (tüketicinin korunması veya işçinin korunması).

87 2. YEDEK HUKUK KURALLARI Emredici olmayan kurallar yedek hukuk kuralları olarak anılırlar. Taraflar bazen yaptıkları bir sözleşmede birinci derecedeki noktalarda anlaşırlar, fakat ikinci derece noktalardan söz etmezler, işte bu ikinci derece noktaları tamamlayan bir hukuk kuralı varsa, bu kural, tamamlayıcı kuraldır.

88 2. YEDEK HUKUK KURALLARI Tarafların bir hukuki işlemde kullandıkları ve ne anlama geldiğini açıklamadıkları hususlara ilişkin bir hüküm kanunda öngörülmüşse o hüküm, yorumlayıcı bir hükümdür.

89 YORUMLAYICI HUKUK KURALINA ÖRNEK
Borcun ifası için bir ayın iptidası veya nihayeti tayin olunmuş ise ayın birinci ve sonuncu günü anlaşılır. Bir ayın ortası tayin olunmuş ise bundan ayın on beşi anlaşılır”. Bu hüküm yorumlayıcı bir hukuk kuralıdır. Tarafların sözleşmede yer alan iradelerini açıklamaktadır.

90 TANIMLAYICI HUKUK KURALINA ÖRNEK
Kanunda öngörülen bir hukuki kavramın gerekli hukuki unsurlarını ve şartlarını belirtir. “Kefalet, bir akittir ki onunla bir kimse, borçlunun akdettiği borcun edasını temin etmeği alacaklıya karşı taahhüt eder”. Bu hüküm kefalet sözleşmesini tanımlamaktadır.

91 Hukukun uygulanması Anlam (yorum) bakımından uygulanma
Yorum türleri Yasama yorumu Yargısal yorum Bilimsel yorum Yorum yöntemleri Lafzi (söze göre) yorum Amaca göre yorum Tarihi yorum Sistematik yorum Kavramcı yorum Menfaatler dengesine dayalı yorum

92 Hukukun uygulanması Anlam (yorum) bakımından uygulanma
Yorum yapılırken dikkat edilecek temel mantık kuralları Kıyas (benzerlik) Aksi ile kanıt Evleviyet

93 Hukukta Boşluk Kanun boşluğu Hukuk boşluğu Boşluk türleri
- Kural içi boşluk/kural dışı boşluk - Bilinçli boşluk-bilinçsiz boşluk - Açık boşluk-örtülü boşluk - Gerçek boşluk-gerçek olmayan boşluk

94 ÖRNEK SORULAR 1. Aşağıdakilerden hangisi hukuk kurallarının niteliklerinden değildir? A) Kişilik dışı olması B) Somut olması C) Soyut olması D) Genel olması

95 16. Hukuka aykırı bir davranışı ile başkasına zarar veren kimse bu zararı karşılamakla yükümlü tutulması ne tür bir müeyyidedir? A) Geçerli sayamama B) Ceza verme C) Zorla yaptırma D) Hapis verme E) Tazminat 

96 2. Hastanın ziyaret edilmesi, ağızda lokma varken konuşulmaması, başkası konuşmasını bitirmeden araya girilememesi gibi haller aşağıdaki toplumsal düzen kurallarından hangisine örnek teşkil eder? A) Ahlak kuralları B) Din kuralları C) Örf ve Adet hukuku kuralları D) Görgü kuralları

97 3. Hukuk ve ahlak kuralları ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) Ahlak ve hukuk kuralları bireyin hem kendine hem de diğer bireylere karşı ödev ve sorumluluklarını düzenler B) Ahlak ve hukuk kuralları bireylere emirler, yükümlülükler ve yasaklar getirir. Bireylere yetki sağlar. C) Hukuk kuralları genellikle yazılı olarak saptanmış olmasına karşın ahlak kuralları kesin bir şekilde belirlenmemiş ve sistematik olarak düzenlememişlerdir. D) Hem ahlak kurallarına hem de hukuk kurallarına uymamanın müeyyidesi maddidir.

98 4. Hukuk ve din kurallarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Din kurallarının müeyyidesi manevidir. Yani öbür dünyada cehennem azabı çekme korkusudur. Hukuk kurallarının müeyyidesi maddidir. B) Din kurallarının kaynağı semavi dinler bakımından ilahi iradeye, semavi olmayan dinler bakımından mistik bir takım varlıklara dayanır. Aynı şekilde hukuk kurallarının da kaynağı ilahidir. C) Din kuralları bireylerin hem dünyevi hem de uhrevi alanlarına ilişkin düzenlemeler getirir. Hukuk kuralları bireylerin yalnızca dünyevi yaşamlarına ilişkin hükümler koyar. D) Din kurallarının muhatabı o dinin mensuplarıdır. O dine inanmayan veya o dinden olmayanlar din kurallarının muhatabı değildir. Oysa hukuk kurallarının muhatabı o hukuk düzeninin kapsamına aldığı herkestir.

99 5. Hukuk kurallarının tek bir olay ve durum için değil, aynı ve benzer özellik gösteren bütün olay ve durumlar için konulması hukuk kurallarının özelliğidir. A) Soyutluk B) Genellik C) Müeyyide D) Eşitlik

100 6. Borcunu ödemeyen kimsenin mallarının satılarak borcun ödenmesi nasıl bir müeyyidedir? A) Ceza verme B) Tazminat C) Zorla yaptırma D) Şikayet

101 7. Şehir içi toplu taşımacılıkta otobüste oturarak seyahat etmekte olan üniversite öğrencisi Ali Ak’a, aynı taşıtta ayakta yolculuk yapan yaşlı bir bayana yerini vermesi konusunda rica ve hatırlatmalara rağmen, ona oturması için yerini vermemesi aşağıdaki toplumsal düzen kurallarından hangisine aykırılık oluşturabilir? A) Hukuk kuralları B) Gelenek hukuku kuralları C) Görgü kuralları D) Ahlak kuralları

102 8. Aşağıdakilerden hangisi hukukun lüzumuna ilişkin bir örnektir?
8. Aşağıdakilerden hangisi hukukun lüzumuna ilişkin bir örnektir? A) Ali Ak’ın Veli Pak’a kendi işi ile ilgili yalan söylemesi B) Ali Ak’ın denizde boğulmakta olan Veli Pak’ı kurtarması C) Ali Ak’ın güç durumdaki Veli Pak’a para vermesi D) Ali Ak’ın Veli Pak’ı öldürmesi

103 9. Olayla ilgili hiçbir gözlem ve bilgisi olmadığı halde mahkemeye giderek yalan yere şahitlik yapan kişinin bu davranışı hangi toplumsal düzen kural ya da kurallarına aykırılık oluşturabilir? A) Sadece ahlak kurallarına aykırılık B) Ahlak ve hukuk kurallarına aykırılık C) Sadece hukuk kurallarına aykırılık D) Sadece din kurallarına aykırılık

104 10. Aşağıdakilerden hangisi hukukun öngörmediği bir müeyyide türüdür?
10. Aşağıdakilerden hangisi hukukun öngörmediği bir müeyyide türüdür? A) Ceza verme B) Geçerli saymama C) Dışlama D) Yokluk

105 11. Ali Ak’ın Basri Batı’yı dövmesi nasıl bir insan davranışıdır?
11. Ali Ak’ın Basri Batı’yı dövmesi nasıl bir insan davranışıdır? A) İnsanlık dışı bir davranış B) Hukuksal işlem C) Hukuksal eylem D) İnsana yakışmayan bir fiil

106 12. Bir toplumsal düzen kuralının hukuk kuralı olarak nitelendirilebilmesi için aşağıdakilerden hangisi aranmaz? A) Emir veya yasak içermelidir B) İnsan davranışını düzenlemelidir C) Yazılı olmalıdır D) Soyut olmalıdır E) Müeyyideye bağlanmış olması gerekir

107 13. Öğrenci A, belediye otobüsünde bir koltukta oturmaktadır. Otobüse hamile ve güçlükle ayakta durabilen bir bayan binmiştir. Bu bayanı gören A, içinden gelen hisse uyarak derhal ayağa kalkmış ve yerini bu kişiye vermiştir. Burada ne tür bir toplumsal düzen kuralının uygulaması söz konusudur? A) Hukuk kuralları B) Ahlak kuralları C) Din kuralları D) Görgü kuralları E) Gelenek hukuku

108 14. Yukarıdaki durumda öğrenci A’nın yanında oturan diğer öğrenci B, yaşlı bir yolcuya ise ilkönce yer vermek istememiş ancak otobüsteki insanların kendisini ayıplayıcı bakışlarından çekinerek yerini ona vermiştir. Bu örnekte hangi toplumsal düzen kuralının uygulaması vardır? A) Din Kuralları B) Ahlak K. C) Hukuk K. D) Görgü K. E) Yönetmelik K.

109 15. Bir ülkede oruç tutmayanlara veya namaz kılmayanlara para veya hapis cezası verilebileceğine dair bir kural ne tür bir toplumsal düzen kuralıdır? A) Din Kuralları B) Ahlak K. C) Görgü K. D) Teamül K. E) Hukuk Kuralı

110 4. Hukuk Kuralları ve Diğer Toplumsal Düzen Kuralları İlişkisi
Görüldüğü gibi diğer toplumsal düzen kuralları birçok kez hukuk kuralları ile aynı konuları düzenler. Bu açıdan bir olayın hukuk, din, ahlak ve görgü kurallarına aykırı olması mümkündür. Bir şema ile göstermek gerekirse;  Bu ihtimalde ortaya çıkan insan davranışı, hangi kural türünü ihlal ediyorsa, o kural türü tarafından yaptırma tabi tutulacaktır. Örneğin harsızlık yapan kişi, bir taraftan hukuk kurallarına aykırı davrandığı için cezalandırılırken, diğer taraftan toplumdan dışlanacaktır.


"Toplumsal DÜZEN KURALLARI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları