Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

HİCRET (HİCRİ YILBAŞI) (TARİHE VURULAN ALTIN DAMGA)

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "HİCRET (HİCRİ YILBAŞI) (TARİHE VURULAN ALTIN DAMGA)"— Sunum transkripti:

1 HİCRET (HİCRİ YILBAŞI) (TARİHE VURULAN ALTIN DAMGA)
Emin YAVUZYİĞİT UZMAN İMAM HATİP Facebook: Muhammed Emin Yavuzyiğit Facebook Grup: VAAZ DOSYALARI

2 BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
اَلَّذٖينَ اٰمَنُوا وَهَاجَرُوا وَجَاهَدُوا فٖى سَبٖيلِ اللّٰهِ بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْ اَعْظَمُ دَرَجَةً عِنْدَ اللّٰهِ وَاُولٰئِكَ هُمُ الْفَائِزُونَ «İman edip hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihat eden kimselerin mertebeleri, Allah katında daha üstündür. İşte onlar, başarıya erenlerin ta kendileridir.» (Tevbe suresi 20)

3 AMELLER NİYETLERE GÖREDİR
عن عمر رَضِيَ اللّهُ عَنهُ قال: قَالَ رَسُولُ اللّهِ: إنَّمَا الاعْمَالُ بِالنِّيَّاتِ وَإنَّمَا لِكُلِّ امْرِئٍ مَا نَوَى، فَمَنْ كَانَتْ هِجْرَتُهُ الى اللّهِ وَرَسُولِهِ فَهِجْرَتُهُ الى اللّهِ وَرَسُولِهِ، وَمَنْ كَانَتْ هِجْرَتُهُ الى دُنْيَا يُصِيبُهَا أوِ امْرَأةٍ يَنْكِحُهَا فَهِجْرتُهُ الى مَا هَاجَرَ إلَيْهِ. Hz. Ömer (r.a) anlatıyor: "Resûlullah (a.s) buyurdular ki: «Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey vardır. Öyleyse kimin hicreti Allah'a ve Resûlüne ise, onun hicreti Allah ve Resûlünedir. Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalığa veya nikâhlanacağı bir kadına ise, onun hicreti de o hicret ettiği şeyedir.» (Buhari Bedül-Vahy 1)

4 HİCRET NEDİR? Sözlükte "terketmek, ayrılmak, bir yerden başka bir yere göç etmek" demektir. ISTILAHTA: İslâm da hicret kavramı ile Hz. Muhammed (SAV) ve arkadaşlarının M yılında Mekke'den Medine'ye göç etmeleri kastedilir. Mekkeli müşriklerin baskılarına dayanamayan müslümanlar daha önce de iki kafile halinde Habeşistan'a hicret etmişlerdir. Mekke’den Medineye göç edenler Muhacir ve onlara kucak açan Medineli müslümanlara da Ensar denir.

5 HİCRET TARİHTE Tarihte tüm Peygamberler kavimleri tarafından hicrete zorlanmış hak davası uğrunda hicret etmişlerdir. Peygamberlerimiz, bizlere de örnek teşkil edecek hicreti hayatların da yaşamışlar. Peygamberler bizlere aslında hicreti öğretmişler. Dünya tarihi boyunca hicrete zorlama hak ve batıl mücadelesi günümüze kadar artarak devam ede gelmiştir. Peygamberlerimizden bazılarının hicret yaşamlarından örnekler arz edelim.

6 PEYGAMBERLERİMİZDEN HİCRET TABLOLARI
1) Hz. Nuh, hicretin gemisini karada yapmayı öğretti. Tufan isyan edenler için bir felaket, iman edenler için bir hicret oldu. 2) Hz. İbrahim muhacirlerin piriydi. İnsanlığa küfürden, zulümden ve şirkten nasıl hicret edileceğini öğretti. Nemrud'un zulüm diyarından inancını özgürce yaşayabileceği bir toprak arayışı için çıkarken; “Ben Rabbime hicret ediyorum” demişti. 3) Hz. Hacer, hicretin kutlu gelini, İsmail hicretin bebeğiydi. Bebeğin hicreti, kendisini babasının elindeki bıçağın altına kadar getirdi. O hicretin teslimiyet olduğunu öğretti.

7 4) Hz. Yakub'un gözü, kaybettiği Yusuf'un ardından hicret etti; Yusuf'un iffet gömleğiyle tekrar dönmek üzere. Yusuf'un hicreti ise kuyulara atılmak, köle diye satılmak, iffet, liyakat, hikmet, hizmet ve gayretle Mısır'a sultan olmaktı. Hz. Yusuf, “Bir muhacir ne yapabilir?” sorusunun en çarpıcı cevabıydı. 5) Hz. Musa, prenslikten çobanlığa, saraydan ağıla, imkândan mahrumiyete hicreti öğretti. Hicretin hakkını veren bir çobanın adalet asası, Firavun'un zulüm kırbacını yenerdi. Hz. Musa'nın hicreti, “Sen muhacir olmayı seçersen, denizler sana yol verir, dağlar önünde eğilir, çöller sofranı hazırlar” demekti. Hz. Musa muhacir doğdu, muhacir öldü. 6) Hz. Davud iktidarın hicretin atı olduğunu, 7) Hz. Süleyman güç ve servetin hicretin ayakkabısı olduğunu öğretti. 8) Hz. Zekeriyya ve Yahya, şehadetin bir hicret olduğunu öğrettiler. 9) Hz. İsa, insanlığı nefret ve zulümden sevgi ve merhamete hicrete çağırdı.

8 DÜNYA GEÇMİŞ TECRUBESİ BİZLER İÇİN IŞIKTIR
Tüm peygamber hayatlarına baktığımızda insanlığa çığır açacak niteliktedir. Aslında Hz Adem AS’dan başlayan tüm nebiler, resuller silsilesi bizlere bir şeyler öğretmek ve dünya geçmiş tecrübesi çeşitli zulümlere maruz kalmış alternatif çıkış yollarını bizlere göstermek içindir. Dünya, geçmiş engin tecrübeye sahip günümüz insanı rotasını hakkın yoluna çevirdiğinde gideceği yol ve çekeceği çileler az çok bellidir. Bu tecrübeleri bilirsen sonuç olarak kazanacak hak yol yolcusu olduğunu peygamberin hayatlarında görebiliriz. Batıldan, zulümden hakka hicret etmek insanın kurtuluşudur. Alemlere rahmet olarak gönderilen Hz Muhammed (SAV)’in hicreti zulümattan aydınlığa değil midir.

9 HATEMENNEBİYYİN HZ MUHAMMED SAV DE HİCRETE ZORLANMIŞTIR
وَقَالَ الَّذٖينَ كَفَرُوا لِرُسُلِهِمْ لَنُخْرِجَنَّكُمْ مِنْ اَرْضِنَا اَوْ لَتَعُودُنَّ فٖى مِلَّتِنَا فَاَوْحٰى اِلَيْهِمْ رَبُّهُمْ لَنُهْلِكَنَّ الظَّالِمٖينَ «İnkâr edenler, peygamberlerine; "Andolsun, ya sizi yurdumuzdan çıkaracağız, ya da bizim dinimize dönersiniz" dediler. Rableri de onlara şöyle vahyetti: "Biz zalimleri mutlaka yok edeceğiz.» (İbrahim suresi 13)

10 PEYGAMBER KANUNU: HİCRET
وَاِنْ كَادُوا لَيَسْتَفِزُّونَكَ مِنَ الْاَرْضِ لِيُخْرِجُوكَ مِنْهَا وَاِذًا لَا يَلْبَثُونَ خِلَافَكَ اِلَّا قَلٖيلًا سُنَّةَ مَنْ قَدْ اَرْسَلْنَا قَبْلَكَ مِنْ رُسُلِنَا وَلَا تَجِدُ لِسُنَّتِنَا تَحْوٖيلًا «Seni o yerden (Mekke'den) sürüp çıkarmak için neredeyse seni sıkıştıracaklardı. Bunu yapabilselerdi, senin ardından orada pek az kalırlardı. Senden önce gönderdiğimiz peygamberlerimiz hakkındaki kanun böyledir. Bizim kanunumuzda hiçbir değişme bulamazsın.» (İsra suresi )

11 HZ PEYGAMBERİMİZ (SAV)’İN HİCRETİ
Hz. Peygamber daha yeni peygamber olmuşken peygamberliğin ileriki yıllarında yurdundan hicret etmek zorunda kalacağını Varaka b. Nevfel tarafından söylenmiştir. Peygamberimiz Mekke'de doğmuş ve İslâmiyet'i tebliğ etmek üzere burada görevlendirilmişti. Peygamberimizin çağrısını duyanlar ona inanıyor ve etrafında toplanıyorlardı. Çünkü Peygamberimiz o toplumda “el-Emîn - Güvenilir'' diye tanınmış, güzel ahlâkıyla herkes tarafından sevilmişti. Yalan konuşmadığı ve kimseyi aldatmadığı herkesin ortak inancı idi. Onun için de söylediği dinleniyor ve herkese güven veriyordu. Müslümanların sayısı günden güne artıyor ve Allah'ın dini gönüllerde yer ediyordu. Ancak Mekke'de söz sahibi olan Kureyş kabilesi ileri gelenleri bundan endişe duyuyor, toplum üzerindeki etkinliklerini yitireceklerinden ve çıkarlarının sona ereceğinden korkuyorlar, bunun için de bu duruma engel olmak istiyorlardı.

12 İŞGENCELER ARTTIKÇA ARTIYORDU
Öyle işkenceler artmıştı ki dövme, sövme, fiziki ve psikolojik işkenceler Arş-ı Alayı titretiyordu. Hz Bilal-i Habeş’e yapılan işkenceler ve islam tarihinde ilk şehit kabul edilen yasir ailesi ve diğer ashaba yapılanlar…Günlerce kızgın kumlara yatırılıyorlar ve üzerlerine taşlar koyup sıcağın altında susuz ve aç bırakılıyorlar. Hz Muhammed Sav efendimize türlü işkenceler yapılıyor psikolojik ve fiziki olarak yetmiyor geçeceği yollara ayaklarına batsın diye dikenler serpiyorlar ve üzerine Kabe’de deve işkembesi atıyorlar ve türlü türlü işkenceler ashaba ve efendimize yapılıyorlardı. İlk Hicret Habeşistan'a Yapıldı:

13 BİR UMUT HABEŞİSTANA HİCRET
Müslümanların başına gelenlere çok üzülen Peygamberimiz (a.s), bir grup Müslüman'ın Habeşistan'a hicret etmesine izin verdi.

14 BÜYÜK İMTAHAN AMBARGO Müslümanlara üç yıllık boykot uygulandı. Kız bile alınıp verilmedi, alış veriş yapılmadı ama mü'minler inançlarından taviz vermediler.

15 UMUTLA GİDİLEN YOLDA KARA BİR GÜN : TAİF
Hz. Peygamberin en büyük destekçisi olan amcası Ebu Talib'in ölümü, müşriklere fırsat verdi, onların işkence ve baskıları dayanılmaz hale geldi. Böyle bir ortamda İslam’ı tebliğ edemeyeceğini anlayan Peygamberimiz (SAV), Taif'e giderek yeni bir çevrede İslam’ı anlatmaya çalıştı, ancak sert bir tepkiyle karşılaştı, çocuklara Efendimizi (SAV) taşlattılar ve tükürdüler iki cihan serverimize ve Mekke'ye dönmek mecburiyetinde kaldı.

16 KARANLIKLARDAN AYDINLIĞA AÇILAMN KAPI: AKABEDEN GELEN IŞIK
Mekke müşriklerinin yaptıkları dayanılmaz hale gelince Peygamberimiz İslâm güneşine başka ufuklar aramayı düşündü. Hac münasebetiyle Mekke'ye gelmiş olan Yesrip (Medine) lilerden bazılarıyla Akabe denilen yerde iki defa toplantı yaptı. Onlara İslam’ı anlattı ve müslüman olmalarını istedi. Onlar da İslam’ı kabul ederek Medine'ye döndüler. Böylece İslâmiyet Medine'ye girmiş oldu. Orada da müslümanlar Mus'ab b. Umeyr'in gayretiyle çoğalmaya başladı. Peygamberimiz de Mekke'den Medîne'ye göç etmek isteyenlere izin verdi ve şöyle buyurdu: فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لِلْمُسْلِمِينَ إِنِّي أُرِيتُ دَارَ هِجْرَتِكُمْ ذَاتَ نَخْلٍ بَيْنَ لَابَتَيْنِ وَهُمَا الْحَرَّتَانِ فَهَاجَرَ مَنْ هَاجَرَ قِبَلَ الْمَدِينَةِ «Sizin hicret edeceğiniz yerin iki kara taşlık arasında hurmalık bir yer olduğu bana gösterildi.» (Buhari, Menakıp, 45)

17 EFENDİMİZİN İZNİ İLE MEDİNEYE HİCRET BAŞLADI
Peygamberimizin bu izin ve teşviki üzerine Medine'ye hicret başladı. Kısa zamanda pek çok kimse Hz. Ömer de dahil olmak üzere Medine'ye hicret etti.

18 MEKKE’DE KALANLAR Mekke'de Hz. Ebû Bekir, Hz. Ali ve Mekke'de müslüman oldukları için aileleri tarafından hapsedilmiş olanlarla köle ve cariyelerden başka kimse kalmamıştı.

19 HZ EBUBEKİR’DE (RA) İZİN İSTEDİ LAKİN İZİN ÇIKMADI
"Hz. Ebû Bekir de hicret etmek istemiş, Peygamberimiz kendisine; – Acele etme, bana hicret için izin verileceğini umuyorum, diyerek ona izin vermemişti. Hz. Ebû Bekir: – Anam babam sana fedâ olsun, gerçekten bunu umuyor musun? diye sordu. Peygamberimiz: – Evet, umuyorum, diye cevap verdi ve Hz. Ebû Bekir buna çok sevindi." (Buhari, Menakıp, 45)

20 HİCRET İZNİ ALLAH’DAN ÇIKMIŞTI
Bütün sahabeler Medineye hicret edince Mekke’li müşrikler telaşlandılar ve Darun Nedve’de toplandılar ve Aymazlıkta ve zulümde o kadar ileriye gittiler ki Efendimiz SAV’i öldürmeye karar verdiler lakin İlahi ferman yetişti ve Efendimiz sav’e hicret izini çıktı. Sıdık Hz Ebubekir(RA) Efendimize verilen ilahi ferman izni ile zulümattan aydınlığa batıl ortamdan hak ortamına Medine’ye hicret yolculuğu başladı.

21 YÜCE KATTAN HİCRET İÇİN İLAHİ FERMAN GELİYORDU ENFAL SURESİ 30
YÜCE KATTAN HİCRET İÇİN İLAHİ FERMAN GELİYORDU ENFAL SURESİ 30. AYETİ İLE وَاِذْ يَمْكُرُ بِكَ الَّذٖينَ كَفَرُوا لِيُثْبِتُوكَ اَوْ يَقْتُلُوكَ اَوْ يُخْرِجُوكَ وَيَمْكُرُونَ وَيَمْكُرُ اللّٰهُ وَاللّٰهُ خَيْرُ الْمَاكِرٖينَ «Hani kâfirler seni tutuklamak veya öldürmek, ya da (Mekke'den) çıkarmak için tuzak kuruyorlardı. Onlar tuzak kuruyorlar. Allah da tuzak kuruyordu. Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.» (Enfal suresi 30)

22 KAFİRLER İSTEMESEDE ALLAH NURUNU TAMAMLAYACAKTIR
HİCRET BAŞLIYOR Hz. Aişe'nin ablası Esmâ (r.anh.) seyahat için gerekli hazırlığı yapmaya başladı. Peygamberimiz Hz. Ali'yi çağırdı ve: – Ben Medine'ye gidiyorum sen bu gece benim yatağımda yat, örtünü üzerine al. Sabahleyin bu emanetleri sahiplerine ver ve sonra da hemen gel, buyurdu.

23 MÜŞRİKLER ANLAŞILMAZ VARLIKLARDIR
Mekke müşriklerini anlamak çok zor. Hem Peygamberimizi kendilerine düşman biliyor, hem de onu en güvenilir kişi bilerek kıymetli eşyalarını ve mücevherlerini ona emanet ediyorlardı. Kendi adamlarına güvenmiyorlardı. O yüce Peygamber de emanete verdiği önemi burada gösteriyor. Böyle hem kendisi ve hem de müslümanlar için ölüm kalım savaşı verirken yanındaki emanetleri sahiplerine vermek için Hz. Ali'yi Mekke'de bırakıyor, yatağına yatırıyordu.

24 EFENDİMİZ SAV MEKKE’DEN AYRILIRKEN ŞU DUYGU DOLU SÖZLERİ İRAT ETTİ
أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَدِيِّ بْنِ الْحَمْرَاءِ قَالَ لَهُ رَأَيْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَهُوَ عَلَى نَاقَتِهِ وَاقِفٌ بِالْحَزْوَرَةِ يَقُولُ وَاللَّهِ إِنَّكِ لَخَيْرُ أَرْضِ اللَّهِ وَأَحَبُّ أَرْضِ اللَّهِ إِلَيَّ وَاللَّهِ لَوْلَا أَنِّي أُخْرِجْتُ مِنْكِ مَا خَرَجْتُ «Ey Mekke, vallahi sen Allah katında yeryüzünün en hayırlı yerisin. Bana da en sevimli yerisin. Vallahi eğer buradan çıkmaya mecbur bırakılmasaydım, çıkmazdım.» ( İbn Mace, Menasik, 103)

25 HİCRET YOLCULUĞUNUN MUHAFAZASI SEVR MAĞARASI
Peygamberimiz SAV ve Hz. Ebû Bekir (RA) Mekke'nin güneyinde bir buçuk saat mesafedeki Sevr dağına vardılar. Dağı tırmanarak zirvesindeki mağaraya gizlendiler. Mekke müşrikleri guruplar halinde her tarafta Peygamberimizi aramaya koyuldular, bulamadılar. Bulana yüz deve vereceklerini ilân ettiler.

26 ALLAH BİZİMLE BERABERDİR.
ÜZÜLME! ALLAH BİZİMLE BERABERDİR. Her tarafı arıyorlardı. Hatta bunlardan bir kısmı mağaranın ağzına kadar gelmiş, o kadar yaklaşmışlardı ki, adımlarının sesi içerden duyuluyordu. Hz. Ebû Bekir endişelenmeye başladı Peygamberimize, kulağına eğilerek, "Düşmanlar çok yaklaştı, o kadar ki, ayaklarının dibine bir baksalar bizi görecekler" dedi. Peygamberimiz ona cevap verdi: "Üzülme! Allah bizimle beraberdir." Hatta o sırada mağaranın kapısına kadar gelenlerden biri mağaranın içine girip aramak istemiş. Umeyye b. Halef ona: Orada ne işin var? Aklını mı yitirdin. Baksana Muhammed doğmadan önce orada örümcekler ağ germiş, kuşlar yuva yapmış, dedi ve içeriye girmesine engel oldu.

27 ALLAH KURAN’DA MAĞARA OLAYINI ŞÖYLE ANLATIYOR:
اِلَّا تَنْصُرُوهُ فَقَدْ نَصَرَهُ اللّٰهُ اِذْ اَخْرَجَهُ الَّذٖينَ كَفَرُوا ثَانِىَ اثْنَيْنِ اِذْ هُمَا فِى الْغَارِ اِذْ يَقُولُ لِصَاحِبِهٖ لَا تَحْزَنْ اِنَّ اللّٰهَ مَعَنَا فَاَنْزَلَ اللّٰهُ سَكٖينَتَهُ عَلَيْهِ وَاَيَّدَهُ بِجُنُودٍ لَمْ تَرَوْهَا وَجَعَلَ كَلِمَةَ الَّذٖينَ كَفَرُوا السُّفْلٰى وَكَلِمَةُ اللّٰهِ هِىَ الْعُلْيَا وَاللّٰهُ عَزٖيزٌ حَكٖيمٌ «Eğer siz ona (Peygamber'e) yardım etmezseniz, (biliyorsunuz ki) inkâr edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke'den) çıkardıkları zaman, ona bizzat Allah yardım etmişti. Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, "Üzülme, çünkü Allah bizimle beraber" diyordu. Allah da onun üzerine güven duygusu ve huzur indirmiş, sizin kendilerini görmediğiniz birtakım ordularla onu desteklemiş, böylece inkâr edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah'ın sözü ise en yücedir. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.» (Tevbe suresi 40)

28 MEKKE’DEN MEDİNE’YE HİCRET EDERKEN «MEKKE»’NİN ALLAH’TAN MÜJDESİ GELİYORDU
إِنَّ الَّذِي فَرَضَ عَلَيْكَ الْقُرْآنَ لَرَادُّكَ إِلَى مَعَادٍ قُل رَّبِّي أَعْلَمُ مَن جَاء بِالْهُدَى وَمَنْ هُوَ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ «Kur'an-ı (okumayı, tebliğ etmeyi ve ona uymayı) sana farz kılan Allah, elbette seni (Mekke'ye) iade edecektir. De ki: Rabbim, kimin hidayeti getirdiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu en iyi bilendir.» (Kasas suresi 85)

29 HİCRET İSLAM TARİHİNE DAMGA VURMUŞTUR
Hicreti, Müslümanlar takvimlerinin başlangıcı olarak Hz. Ömer RA’ın halifeliği zamanında kabul etmişlerdir. حَدَّثَنِي مُجَاشِعُ بْنُ مَسْعُودٍ السُّلَمِيُّ قَالَ أَتَيْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أُبَايِعُهُ عَلَى الْهِجْرَةِ فَقَالَ إِنَّ الْهِجْرَةَ قَدْ مَضَتْ لِأَهْلِهَا وَلَكِنْ عَلَى الْإِسْلَامِ وَالْجِهَادِ وَالْخَيْرِ Mucaşi' b. Mesud Sülemi (RA) şöyle rivayet etmiştir: "Ben, Peygamber'e (SAV) geldim, hicret etmek üzere kendisine biat edecektim. Bunun üzerine: "Artık hicret etme dönemi geçmiştir. Fakat İslâm'a girmek, cihat etmek ve iyilik yapmak üzere biat edebilirsin" buyurdu. (Müslim, İmara, 3465

30 VE EFENDİMİZ SAV MEDİNEDE’DİR
Medine halkı iki cihan serveri Muhammed Mustafa SAV’e kapılarını ve gönüllerini açmış nerde kaldın YA MUHAMMED diyorlardı. Medine gülüyordu gelen Allah’ın habibi idi. Medine bayram ediyordu, çocuklar, kadınlar ve erkekler Hz Muhammed SAV görünce aşkla kalplerinden «DALEAL BEDRU ALEYNA» dillerinden dökülüyordu sanki bir orkestıra eşliğinde yapılıyordu.

31 TALEAL BEDRU ALEYNA Taleal bedru aleyna Min seniyyetil vada
Vecebeş şükrü aleyna Me dea lillahi da Ay doğdu üzerimize Veda tepelerinden Şükür gerekti bizlere Allâha davetinden

32 Ey bizden seçilen elçi Yüce bir davetle geldin Sen bu şehre şeref verdin Ey sevgili hoş geldin Taleal bedru aleyna Min seniyyetil vada Vecebeş şükrü aleyna Me dea lillahi da Sen güneşsin sen aysın Sen nur üstüne nursun Sen Süreyya ışığısın Ey sevgili ey rasul

33 HİCRET TÜM GÜNAHLARDAN VE KÖTÜLÜKLERDEN KAÇMAKTIR
أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ الْمُؤْمِنُ مَنْ أَمِنَهُ النَّاسُ عَلَى أَمْوَالِهِمْ وَأَنْفُسِهِمْ وَالْمُهَاجِرُ مَنْ هَجَرَ الْخَطَايَا وَالذُّنُوبَ «Mü'min insanların canları ve malları konusunda kendisinden güvende olduğu kimsedir. Muhacir (Hakiki hicret) ise kötülüklerden ve günahlardan uzaklaşan (hicret eden) kimsedir.» (İbni Mace, Fitne, 2)

34 HAKİKİ MUHACİR KİMDİR? عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ الْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ وَالْمُهَاجِرُ مَنْ هَجَرَ مَا نَهَى اللَّهُ عَنْهُ “Müslüman müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Hakiki muhacir, Allah'ın yasakladığı şeylerden kaçan, onları terk (hicret) eden kimsedir” (Buhari, İman, 9) buyurmuştur

35 HAKİKİ MÜMİN; HİCRET EDENLERE KAPILARINI SONUNA KADAR AÇANDIR
وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَهَاجَرُواْ وَجَاهَدُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ وَالَّذِينَ آوَواْ وَّنَصَرُواْ أُولَئِكَ هُمُ الْمُؤْمِنُونَ حَقًّا لَّهُم مَّغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ «İman edip hicret eden ve Allah yolunda cihat edenler ve (hicret edenleri) barındırıp (onlara) yardım edenler var ya; işte onlar hakîkî müminlerdir. Onlar için bir bağışlanma ve bol bir rızık vardır.» (Enfal suresi 74)

36 HİCRET ETMEMENİN MAZERETİ YOKTUR
إِنَّ الَّذِينَ تَوَفَّاهُمُ الْمَلآئِكَةُ ظَالِمِي أَنْفُسِهِمْ قَالُواْ فِيمَ كُنتُمْ قَالُواْ كُنَّا مُسْتَضْعَفِينَ فِي الأَرْضِ قَالْوَاْ أَلَمْ تَكُنْ أَرْضُ اللّهِ وَاسِعَةً فَتُهَاجِرُواْ فِيهَا فَأُوْلَئِكَ مَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ وَسَاءتْ مَصِيرًا «Melekler, kendilerine zulmettikleri bir durumda bulunurken canlarını aldıkları kimselere: "Siz ne iş yapmaktaydınız?" diyecekler. Onlar: "Biz yer yüzünde zayıf ve güçsüzdük" diye cevap verecekler. Melekler: "Allah'ın arzı geniş değil miydi, oraya hicret etseydiniz ya!" diyecekler. İşte bunların barınakları cehennemdir. Ona gidiş de ne kötü şeydir.!» (Nisa suresi 97)

37 KENDİLERİNE YAZIK EDEN KİMSELER
عن ابْنُ عَبَّاسٍ أَنَّ نَاسًا مِنْ الْمُسْلِمِينَ كَانُوا مَعَ الْمُشْرِكِينَ يُكَثِّرُونَ سَوَادَ الْمُشْرِكِينَ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَأْتِي السَّهْمُ فَيُرْمَى بِهِ فَيُصِيبُ أَحَدَهُمْ فَيَقْتُلُهُ أَوْ يُضْرَبُ فَيُقْتَلُ فَأَنْزَلَ اللَّهُ إِنَّ الَّذِينَ تَوَفَّاهُمْ الْمَلَائِكَةُ ظَالِمِي أَنْفُسِهِمْ الْآيَةَ "İbni Abbas (ra) 'dan Hz Peygamber döneminde, müslümanlardan birtakım kimseler, müşriklerin yanında kalıyor böylece müşriklerin topluluğunu çoğaltmış oluyorlardı. Bir keresinde atılan bir ok gelip bunlardan birisine isabet eder veya vurulur, bu yüzden ölür. Bunun üzerine Allah: "Kendilerine yazık eden kimselere…" ayetini indirdi. (Buhari, Tefsir, 4230) "Kureyş’liler Şam'dan gelen kervanı korumak için yola çıktılar. Bu arada müslüman olup da Müslümanlıklarını gizli tutan bazı kimseler, istemeyerek kureyşlilerle birlikte sefere çıkmışlar, derken Bedir'de Müslümanlarla karşılaştılar. Bu karşılaşmada söz konusu Müslümanlar istemedikleri halde müşriklerin safında yer almış ve bu halde ölmüşlerdir." (Taberi Tefsiri, Nisa 97. ayetin tefsiri)

38 EY MÜSLÜMAN YARINA NE HAZIRLIYORSUN?
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ وَلْتَنظُرْ نَفْسٌ مَّا قَدَّمَتْ لِغَدٍ وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ «Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve herkes, yarına ne hazırladığına baksın. Allah'tan korkun, çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.» (Haşr suresi 18)

39 BİZİM HİCRETİMİZ 1) HİCRETİMİZ, batılda hakka olmalıdır
2) HİCRETİMİZ, günahlardan hasenata olmalıdır. 3) HİCRETİMİZ, günahlardan tevbeye olmalıdır. 4) HİCRETİMİZ, zalimlerin karşısında mazlumların yanına olmalıdır. 5) HİCRETİMİZ, zulümden adalete olmalıdır. 6) HİCRETİMİZ, cimrilikten cömertliğe olmalıdır.

40 7) HİCRETİMİZ, şeytandan Allah’a olmalıdır.
8) HİCRETİMİZ, nefsimizden, heva ve heveslerimizden vaz geçip Allah’ın buyurduğu hal üzerine olmalıdır. 9) HİCRETİMİZ, kinden şefkate olmalıdır 10) HİCRETİMİZ, nefretten sevgiye olmalıdır. 11) HİCRETİMİZ, kölelikten efendiliğe olmalıdır. 12) HİCRETİMİZ, kula kul olmaktan Allah’a kul olmalıdır

41 DUAMIZ BİZLERİ, GAFLETE DALDIRMA, HARAM MUSLUĞUNDAN İÇİRME VE ŞEYTANA EZDİRME ALLAHIM BİZLERİ, MADDİ VE MANEVİ ÇORAK ARAZİYE DÜŞÜRME, BOLLUK VERDİĞİNDE AZDIRMA ALLAHIM BİZLERE, AZ VERİP BAKTIRMA, ÇOK VERİP ŞIMARTMA, AZ VERDİĞİNDE SABIR VER, ÇOK VERDİĞİNDE ŞÜKÜR VER, AYAĞIMIZI KAYDIRMA ALLAHIM BİZLERİN, YÜZÜNÜ KABEYE DÖNDÜR, KALBİMİZİ SENİN AŞKINLA YANDIR, YÜZÜMÜZÜ SECDE İLE NURLANDIR ALLAHIM BİZLERE, RIZANI KAZANDIR, CENNETİNE VARDIR VE CEMALİNLE ŞEREFLENDİR ALLAHIM AMİN (Not: Bu sunum vaaz Diyanet KS, Diyanet KM ve i.YAVUZYİĞİT hocamızdan faydalınarak hazırlanmıştır.)


"HİCRET (HİCRİ YILBAŞI) (TARİHE VURULAN ALTIN DAMGA)" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları