Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

İLETİŞİM ve ÇATIŞMA ÇÖZME BECERİLERİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "İLETİŞİM ve ÇATIŞMA ÇÖZME BECERİLERİ"— Sunum transkripti:

1 İLETİŞİM ve ÇATIŞMA ÇÖZME BECERİLERİ

2 İLETİŞİM, KİŞİLER ARASINDA OLUŞAN KARŞILIKLI MESAJ ALIŞVERİŞİDİR.
İLETİŞİM NEDİR? İLETİŞİM, KİŞİLER ARASINDA OLUŞAN KARŞILIKLI MESAJ ALIŞVERİŞİDİR.

3 Öğretme – öğrenme sürecinin etkili olabilmesi için öğrenen ile öğreten arasında çok özel bir ilişkinin kurulması gerekir.

4 İyi öğretmen önyargılı ve yanlı değildir, öğrencilere eşit davranır.
Öğretmen ve Öğretim İle İlgili Çok Kişi Tarafından Kabul Edilmiş Yaygın İnançlar Vardır İyi öğretmen sakindir, telaşlanmaz, sinirlenmez, soğuk kanlıdır, duygularını göstermez. İyi öğretmen önyargılı ve yanlı değildir, öğrencilere eşit davranır. İyi öğretmen gerçek duygularını denetler ve öğrencilere göstermez. Etkili öğretmen her öğrenciye eşit davranır.

5 Öğretmenler birbirlerine destek olur kendi duyguları ve inançlarından etkilenmeden öğrencilere karşı birlik oluştururlar. İyi öğretmen her şeyden önce tutarlıdır. Değişmez, unutulmaz, hata yapmaz coşkulu ve özgür bir eğitim ortamı oluşturur bu ortamı hep düzenli tutmayı başarır. İyi öğretmen her sorunun cevabını bilir.

6 OYSA… İşte bir öğretmen kendisini bu yaygın inanç modellerine göre değerlendirir ve kendisini başarılı ya da başarısız kabul eder. Halbuki öğretmenler iyi ilişkiler kurduklarında rolden role geçmelerine, sert davranmalarına, insanüstü ve erdemli kişiliklere bürünmelerine gerek yoktur. Aksi durumlarda en iyi öğretim tekniklerinin bile öğrencilere etki etmediği görülecektir.

7 ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİ ARASINDAKİ İLİŞKİ
AÇIKLIK: Her davranışta yapmacık değil doğal olma, maske takmama, dürüst olma. Önemsenmek: Öğrenciye değer verme onu adam yerine koyma, oturup konuşma, ilgi göstererek öğrenciyi dinleme. Bİrbİrİne İhtİyaç duymak: Öğrenci olmasa öğretmenin ne önemi var öğrenciye de öğretmen şarttır. Bİrbİrİnden ayrı olmak: Gerektiğinde herkesin konumunu ve yapacağı işi bilmesi ve saygıda sevgide kusur edilmemesi hissettirilmeyen ince bir çizginin korunması. İHTİYAÇLARINI KARŞILIKLI OLARAK GİDEREBİLMEK: Anlaşma sağlama, karşılıklı gereksinimleri giderme, birbirini anlamaya çalışma. ÖZELLİKLERİNİ İÇERİRSE, İYİ BİR ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ İLİŞKİSİ KURULMUŞ DEMEKTİR.

8 SAĞLIKLI İLETİŞİMİN VAZGEÇİLMEZ ÖĞELERİ

9 Koşulsuz Kabul (saygı)
İnsanların statüleri, eğitimleri, yetenekleri eşit değildir. Ama her insanın onuru eşittir.

10 İçtenlik ve Dürüstlük Kendimizi ifade ederken içten ve dürürst olmak önemli. Ancak, ne söylediğiniz kadar nasıl söylediğiniz de çok önemli.

11 “Yürekten çıkan söz yüreğe ulaşır, ağızdan çıkan söz kulakta kalır”
Arap atasözü

12 Empati Söylediğimiz sözlerin, davranışlarımızın karşımızdakini nasıl etkilediğini, düşünerek fark ederek iletişim kurmak sağlıklı iletişim için çok önemlidir.

13 Kaliteli İletişim Kurmanın Koşulları
Kendini dinlemeye açık olmak. Ben ne hissediyorum, ne düşünüyorum.. Açık iletişim. İma etmeden, kırmadan, saldırmadan düşünceleri duyguları yutmadan uygun ifadelerle paylaşmak.

14 Akıllı insan düşündüğü her şeyi söylemez, fakat söylediği
her şeyi düşünür. Aristo

15 İLETİŞİM ENGELLERİ

16 İLETİŞİM ENGELLERİ Emir Vermek, Yönlendirmek Uyarmak, Göz Dağı Vermek
Ahlâk Dersi Vermek Öğüt Vermek, Çözüm ve Öneri Getirmek Öğretmek, Nutuk Çekmek, Mantıklı Düşünceler Önermek Yargılamak, Eleştirmek, Suçlamak, Aynı Düşüncede Olmamak Övmek, Aynı Düşüncede Olmak, Olumlu Değerlendirmeler Yapmak Ad Takmak, Alay Etmek Yorumlamak, Analiz Etmek, Tanı Koymak Soru Sormak, Sınamak, Çapraz Sorgulama

17 Yargılamayın “Sen zaten hep böylesin”

18 ÖĞRENCİNİZİN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
* Kendini yetersiz, değersiz ve aşağılanmış hissetmesine neden olabilir. * Sizin olumsuz yargılarınıza hedef olmamak için iletişimini kesmesine yol açabilir. * Sizin yargı ve eleştirilerinizi gerçek olarak algılayabilir. * Benlik saygısını zedeleyebilir. * Sizi eleştirmesine ve karşılık vermesine neden olabilir.

19 Konferans vermeyin “Biz sizin yaşınızdayken ders çalışmak için bu kadar olanağımız yoktu..Hiç kıymetini bilmiyorsunuz; halbuki biz....”

20 ÖĞRENCİNİZİN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
* Kendi sorunlarını kendi başına çözmede aciz olduğunu ima eder. Yetersizlik duygusu yaratabilir. * Sorunlarını bütün olarak düşünüp değişik çözüm önerileri geliştirip bunları denemesini engelleyebilir. * Bağımlılık ya da direnme yaratabilir. * Sizin kendisini anlamadığınız duygusunu oluşturabilir.

21 Tehdit etmeyin “Eğer dediğimi yapmazsan...”

22 ÖĞRENCİNİZİN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
* Korku, boyun eğme yaratabilir. * Söylenenlerin gerçekten yapılıp yapılmayacağını denemesine yol açabilir. * Gücenme, kızgınlık ve isyankarlığa neden olabilir. * İstenmeyen davranışı değiştirmemesine neden olabilir.

23 Sorgulamayın “Kim, nerede, nasıl, niçin, ne zaman, neden...?”

24 ÖĞRENCİNİZİN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
* Genellikle hayır demeye, yarı doğru cevap vermeye ya da kaçamak cevap vermeye yöneltebilir. * Kendisine güvenilmediği mesajını iletebilir. * Soruların nedeni açıklanmadığınızdan, korku ve kaygı yaratabilir. * Konuşma özgürlüğünü zedeleyebilir.

25 Teşhis koymayın “Bence sen...”

26 ÖĞRENCİNİZİN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
* Korkutabilir ve kendisini engellenmiş hissetmesine neden olabilirsiniz. * Kendisini korumasız hissetmesine neden olabilirsiniz. * Yanlış anlaşılma endişesi ile iletişimi kesebilir. * Başarısızlık ve yetersizlik duygusu hissetmesine neden olabilir.

27 Emir vermeyin “Ne diyorsam onu yap, soru sorma”

28 ÖĞRENCİNİZİN ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
* Korku ve aktif direnç yaratabilir. * Söylenenlerin tersini denemeye davet edebilir. * İsyankar davranışlara ya da misillemeye yol açabilir. * Size karşı düşmanca duygular beslemesine neden olabilir.

29 ETKİLİ İLETİŞİM İLETİŞİM KURABİLMENİN ANAHTARLARI

30 ETKİLİ İLETİŞİM İLETİŞİM KURABİLMENİN ANAHTARLARI
Etkili Dinleme Etkili Konuşma Ben Dili Beden Dili

31 Dinleyin

32 NEDEN DİNLEMEYİZ ? * Eğer karşımızdakinin ne söyleyeceğini biliyorsak (bildiğimizi zannedersek) dinlemeyiz. * Hoşumuza gitmeyen bir şeyi duymak istemediğimizde dinlemeyiz. * Hoşlanmadığımız bir insanın söylediklerini dinlemekte zorlanırız. * Karşımızdaki daha sözüne başlar başlamaz cevap hazırlamaya başladığımız için ne dediğini duymayız.

33 NASIL DAHA İYİ DİNLERİZ ?
* Konuşurken dinleyemezsiniz, konuşmayı kesin ve dinlemeye istekli olduğunuzu gösterin. * Kendinizi konuşanın yerine koyun. Onun bakış açısını, tutumlarını değerlerini ve yaşını gözönüne alarak anlamaya çalışın. * Onu daha iyi anlamak için sorular sorun. * Dikkatinizi konuşulana verip duygularınızı kontrol etmeye çalışın.

34 Ergen öğrencinizin büyüyen ve sürekli değişen, bir birey olduğunu unutmayın. Kendi ergenlik deneyimlerinizi düşünün. Siz ergen iken, öğretmenlerinizin nasıl davranmalarını isterdiniz... Sizinle birebir görüştüğünde mi, sınıf içinde konuştuğunda mı daha etkili oluyordu? Hangi öğretmenlerinizin tepkilerini daha çok dikkate alıyordunuz, hangi öğretmenleriniz sizin üzerinizde olumlu etki yaratıyordu, neden?

35 En iyi tepki herhalde sabırlı olmaktır.
Bir an için kendinizi öğrencinizin yerine koyun ve düşünün... Öğretmen olarak göndermiş olduğunuz mesajları siz nasıl alırdınız? Mesajlarda dikkatinizi çeken ne olurdu? Öğrencinize verdiğiniz mesajlar onu nasıl etkiliyor?

36 Etkili Dinleme Etkin dinleme, dinleyen kişinin anlatılanları karşı tarafa tıpkı bir ayna gibi yansıtmasıdır. Edilgin dinlemeden farkı, konuşan kişinin doğru anlaşıldığı ve işitildiğini karşı tarafa iletmesidir. Yani konuşan kişinin duygularının anlaşıldığının ifade edilmesidir. Böylece çocuk hem kendisini ifade etmiş olacak hem de sorunlarına çözüm yolu bulacaktır.

37 Etkili iletişim yöntemlerinden biri
edilgen dinlemedir. Edilgen dinleme, öğrenciniz konuşurken, sık sık soru sormadan ve yorum yapmadan onu dinlemektir. Öğretmen kendi görüşlerini iletmek yerine onay tepkilerini (kafasını öne doğru eğerek “hı, hı”, “doğru”, cümlelerdeki önemli kelimeleri tekrar etmek) kullanarak tamamen susmadan, göz teması kurarak öğrencinin konuşmaya teşvik edilmesidir .

38 Etkili Konuşma Konuşma , insan ilişkilerinde yapıcı olduğu kadar yıkıcı da olduğundan, öğrenciyi öğretmene yakınlaştırabildiği gibi uzaklaştırabilirde…

39 Kapı Aralayıcı İletiler
Öğrencinin duygu ve düşüncelerini ifade etmekte zorlandığı durumlarda, konuşmaya davet etmek için özendirici sorular sorarak konuşmak için davettir. “Düşüncelerin ilgimi çekiyor.”, “Bugün üzgün görünüyorsun, konuşmak ister misin?”, “Bu konudaki duygu ve düşüncelerini merak ediyorum.” gibi cümleler öğrenciye saygı duyulduğu iletisini göndererek konuşmaya teşvik eder. Bu sözler kullanılmaya başlandığı ilk zamanlarda öğreciler alışık olmadıkları bir durumla karşılaşacakları için olumlu tepkiler vermeyebilirler.

40 İLETİŞİMDE BEN DİLİ

41 Kabul çizgisi duruma ve kişiye göre yer değiştirir
DAVRANIŞ PENCERESİ Kabul alanı Kabul etmeme alanı Kabul çizgisi duruma ve kişiye göre yer değiştirir Kabul çizgisi

42 SORUN ÖĞRENCİDEYKEN SORUN ÖĞRETMENDEYKEN
Konuşmayı öğrenci başlatır. Konuşmayı öğretmen başlatır. Öğretmen dinleyendir. Öğretmen konuşandır. Öğretmen danışmandır. Öğretmen etkileyendir. Öğretmen öğrenciye yardımcı olmak ister. Öğretmen kendisi için yardım ister. Öğretmen öğrencinin çözümünü kabul eder. Öğretmen sonuçtan hoşnut olmalıdır. Öncelikle öğrencinin gereksinimleri ile ilgilidir. Öncelikle kendi gereksinimleri ile ilgilidir. Öğretmen sorunun çözümünde daha edilgendir. Öğretmen sorunun çözümünde daha etkindir.

43 Sorun Kimde? Bu tablo öğretmenlere, öğrenci sorunlarını çözme ile öğrencilerin öğretmenlerde yarattıkları sorunları çözme davranışlarının birbirlerinden tümüyle ayrı olduğunu ve ayrı yaklaşımlar gerektirdiğini gösterir. Buna göre : Her şeyden önce öğrencinin davranışı “davranış penceresi”nin doğru bölümüne yerleştirilmelidir. Öğrencinin davranışı “sorun öğrencinin” alanındaysa, öğretmenin Etkin Dinleme uygulayarak danışmanlık yapması uygundur.

44 Sorun Kimde? Etkin Dinleme Ben Dili SORUN ÖĞRENCİDE
SORUN YOK (ÖĞRENİM ) SORUN ÖĞRETMENDE Etkin Dinleme Ben Dili

45 Sen İletileri Neden Yanlıştır ?
BEN DİLİ Sen İletileri Neden Yanlıştır ? Örnek: Dersi ilk anlatışta anlayan bir öğrencinin anlamayanlar için yapılan tekrar sırasında can sıkıntısından öğretmeni rahatsız ettiğini varsayalım. Öğretmen bu engelleme sonucu, kendinde oluşan duyguları içinde saklayıp konuşursa bir kodlama yapacak ve dili “sen”li olacaktır: “Terbiyesizlik ediyorsun”

46 BEN DİLİ Eğer duygularını açıklayarak konuşursa ben diliyle konuşmuş olacaktır: “Çok rahatsız oldum”

47 Ben – İletileri Neden Etkilidir ?
Sen –iletileri öğrenciyi olumsuz yargılayan, Ben – iletileri ise öğretmenin sorun karşısındaki duygularını dile getiren iletilerdir.

48 Ben – İletileri Neden Etkilidir ?
Ben – iletilerini gönderen öğretmen, kendi duygularının bilincinde olmak için önce kendini dinleme ve duygularını tüm açıklığı ile öğrencileriyle paylaşma yükümlülüğü taşır. Ben – iletileri , davranışının yükümlülüğünü öğrencide bırakır. Aynı zamanda Ben –iletileri , Sen – iletileriyle birlikte gelen olumsuz etkileri içermez ve öğrenciyi kızgın, kinli, hırçın değil, yardımcı ve düşünceli olmada özgür bırakır.

49 Ben – İleti Cümleleri Nasıl Kurulur ?
Birinci öğe sorun yaratan davranışın tanımlanmasıdır. Her şeyden önce öğrenciler bu iletiden öğretmene neyin sorun olduğunu anlamalıdır. Öğrenci , öğretmeninin kendisi ile neden yüzleştiğini kestirmek zorunda kalmamalıdır. Böyle olursa ileti etkisini yitirir. Kabul edilmezliği suçlamayan, yargılamayan türde tanımlamak, Ben – iletisi için iyi bir başlangıçtır.

50 Ben – İleti Cümleleri Nasıl Kurulur ?
Ben – iletisinin ikinci öğesi öğrencinin kabul edilemeyen davranışının öğretmen üzerindeki kesin, gerçek ve somut etkisinin ona söylenmesidir: “Sen kapıyı kilitlemeyince ( yargılamayan tanımlama) , bazen eşyalarım çalınıyor...” (Somut etki)

51 Ben – İleti Cümleleri Nasıl Kurulur ?
“Siz dersten önce tahtayı temizlemeyince (yargılamayan tanımlama) ben çok zaman yitiriyorum...”(Somut etki) Somut etki açıkça söylenmezse, çocuk bunu tam olarak algılayamayacağı için Ben – iletisi başarısız olur.

52 Ben – İleti Cümleleri Nasıl Kurulur ?
Ben – iletisinin üçüncü öğesi duyguların dile getirilmesidir: “Sen ayaklarını sıranın dışına çıkarınca (davranışın tanımı), arada yürürken onlara takılabilirim (somut etki) ve düşüp bir yerimi kırabilirim diye korkuyorum (duygu).” Öğretmen burada davranışın olası etkisini söylüyor ve ortaya çıkardığı korku duygusunu dile getiriyor.

53 ÇATIŞMA ÇÖZME BECERİLERİ

54 Çatışma Nedir? Bir tarafın davranışları diğerinin gereksinimlerine ters düşüyor, engelliyor ya da değerleri birbirine uymuyorsa bu kişiler arasında ortaya çıkan sürtüşmeye çatışma denir. Çatışmalar normaldir. Çatışma (anlaşmazlık) günlük yaşamın doğal bir parçasıdır.

55 Çatışmalar ilişkiyi güçlendirir ya da zayıflatır.
ÇATIŞMA OLMALI MI? Önemli olan çatışma durumunun yaşanması değil, onu nasıl çözdüğünüzdür. Çatışma durumunun kendisi olumlu ya da olumsuz değildir, çatışma durumuna verilen tepkiler olumlu ya da olumsuzdur. Çatışmalar ilişkiyi güçlendirir ya da zayıflatır.

56 NEDEN ÇATIŞMA OLUŞUR? Herkesin inançlarının, ihtiyaçlarının,
önceliklerinin, yapmak istediği şeylerin, beklentilerinin farklı olması . Ergenlik dönemine geçiş.

57 Sınıf içinde öğrenciler arasında ya da öğrenciler ile öğretmenler arasında çeşitli çatışmalar çıkabilmektedir. Öğretmen sınıfta genellikle şu gereksinimlerinin karşılanmasını bekler: Sesini rahatça sınıfa duyurabilmek, Anlattığı dersin dinlenmesi, Ders esnasında öğrencilerin kendi aralarında konuşmamaları, Sorduğu soruya cevap alabilmek, Öğrencilerin kurallara uymaları, Derse zamanında girilmesi, Derse hazırlanarak gelinmesi, vs.

58 Ancak öğretmenin bu gereksinimleri her zaman öğrencinin gereksinimleri ile örtüşmez. Dersten sıkılan öğrencinin o an ki gereksinimi dersi kaynatmak ve sıkıntısını azaltmak olabilir. Evi uzak olan öğrenci derse gecikebilir yada öğrenci, arkadaşlarıyla birlikte olma gereksinimi nedeni ile derse gelmeyebilir; beğenilme gereksinimi duyabilir bu nedenle kurallara aykırı kılık kıyafetle okula gelebilir; derslerde başarılı olmayan, fiziksel olarak ta dikkat çekemeyen öğrenci kendini ifade edebilme gereksinimi nedeniyle sırf dikkat çekmek için sınıfta sorunlar yaratıyor olabilir. Her iki taraf içinde bu örnekler sayfalarca çoğaltılabilir. Bunların bir kısmı herkesçe kabul edilebilir gereksinimlerdir ancak büyük çoğunluğu öğrenciden öğrenciye, öğretmenden öğretmene ve o an ki özgül koşullara göre değişiklik gösterir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta her iki tarafında her zaman, kendince haklı gerekçeleri olan bir çok gereksiniminin olduğudur. Herkes kendi gereksinimini karşı tarafa dayatırsa, karşı tarafın gereksinimleri yok sayılmış ve bastırılmış olur.

59 ÇATIŞMANIN SORUMLUSU KİM?
ÇATIŞMANIN SORUMLUSU KİM? Problem kimin kontrolünde? Karşı tarafın payı nedir? Benim payım/ yapabileceklerim nelerdir?

60 Çatışma Döngüsü

61

62

63 KIZGINLIK DUYGUSU VE YÖNETİMİ

64 KIZMA GEREKÇELERİM BAŞKALARINA GÖRE DE HAKLI GÖRÜLEBİLİR Mİ?
KIZGINLIK DUYGUNUZLA İLGİLİ FARKINDALIK KAZANMAK İÇİN ŞU SORULARI CEVAPLAYIN NİÇİN KIZIYORUM? NELERE KIZIYORUM? KIZMA GEREKÇELERİM BAŞKALARINA GÖRE DE HAKLI GÖRÜLEBİLİR Mİ?

65 Düşünme biçimimizin çarpıklığı:
KIZGINLIK NEDENLERİ Haksız engelleme Düşünme biçimimizin çarpıklığı: Abartma Etiketleme Zorunluluk yükleme Zihin okuma

66 Önyargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur.
ALBERT EİNSTEİN

67 KIZGINLIĞIN YÖNETİMİ Kızgınlığın farkına varılması.
Kızgınlık uyarımının anında kontrol edilmesi. Alternatif varsayımların belirlenmesi. Kızgınlığın nedeninin tanılanması. Bireyin kendini güçlendirmesi. Kızgınlığın yapıcı bir biçimde ifade edilmesi.

68 “Bir öfke anında sabır gösterirsen yüz gün üzüntü çekmekten kurtulursun.”
Çin atasözü

69 Kızgınlığı İfade Ederken Nelere Dikkat Etmeliyiz ?
Açık ve net olmak Tutarlı olmak Kızgınlığın sorumluluğunu kabul etmek Karşı tarafı kızdırmaktan kaçınmak Düşüncesizce davranmaktan kaçınmak Haklılık ve üstünlük duygusuna kapılmamak Duyarlı olmak

70 ÇATIŞMA ÇÖZME YOLLARI Kazan-kaybet yöntemlerinde daha çok bir savaş ortamı vardır.Kendi gereksinimlerinin karşılanması için karşı tarafın gereksinimlerinin bastırılması esasına dayanır. Bir taraf kazanırken diğer taraf kaybeder. Oysa kazanan ve kaybedenin olmadığı 'kaybeden yok' yönteminde karşılıklı saygı esasına dayanan ve her iki tarafın gereksinimlerinin karşılanabileceği ortak bir payda bulunur.

71 Kazan -Kaybet Yöntemleri

72 Kazan -Kaybet Yöntemleri
Bu bölümde genellikle sınıflarda çatışmaların nasıl çözüldüğünü gösteren iki yöntem açıklanacaktır. Bunlardan bir tanesi öğretmenin kazandığı öğrencinin kaybettiği yöntemdir. Diğeri ise öğrencinin kazandığı öğretmenin kaybettiği yöntemdir.

73 Bu yöntemde kazanan öğretmendir, kaybeden
Kazan - Kaybet Yöntemi 1 : Bu yöntemde kazanan öğretmendir, kaybeden öğrencidir. Öğretmen otoriterdir, gücünü ödül ve cezadan alır, öğretmenin öğrencilere karşı güç kullanımı söz konusudur. Öğretmen kendi gereksinimlerini öğrencilere zorla kabul ettirir. Öğrencinin gereksinimi dikkate alınmaz. Öğrencide kızgınlık ve kırgınlık öğretmende ise suçluluk duyguları oluşturur. Burada kastedilen otoriter kavramı 'gücünü ödül ve cezadan alan, katı kuralları olan' anlamındadır. Otorite kavramının diğer anlamı ile yani 'saygınlık ifade eden belirli bir alanda akademik- bilimsel yetkinliği olan‘ anlamı ile karıştırılmamalıdır.

74 için çeşitli yöntemler geliştirirler:
Bu yöntemi kullanan öğretmenin öğrencileri güç kullanımı ile baş edebilmek için çeşitli yöntemler geliştirirler: • İsyan, direnme, meydan okuma, örgütlenme, • Başkalarını suçlama, dedikodu yapma, • Yalan söyleme, duygularını saklama, • Sinsilik, hilecilik (kopya), • Model alma: kendinden güçsüzlere karşı aynı yöntemi uygulama, • Yenmeye yönelik hırs, • Boyun eğme, sinme, • Yağcılık, • Hayalcilik, • Kaçma (fanteziler, okul korkusu, okul fobisi, zararlı alışkanlıklar, çok yeme.. vs.), • Psikosomatik hastalıklar ( Migren, ülser vs.), • Çöküntü. Bu yöntemin en önemli sonucu öğrencileri hileye ve yalana sevk etmesidir. Öğrencilerde sorumluluk duygusunu zayıflatır, iç denetim geliştirmelerini engeller. Asıl olan kurallara uymak değil kuralları çiğnerken otoriteye yakalanmamaktır. Öte yandan ceza yinelendikçe etkisini azaltır ve "cezamı çektim, borcumu ödedim, tekrardan suç işleyebilirim" eğilimi oluşturur.

75 Kazan - Kaybet Yöntemi 2:
Bu yöntemde ise kazanan öğrencidir, kaybeden öğretmendir. Öğrencinin öğretmene yönelik güç kullanımı (kafa tutma, ciddiye almama, saygısızlık, öğretmen sınıftayken de kendi gereksinimleri doğrultusunda davranışlarına devam etme, öğretmenle dalga geçme....vs.) vardır. Sınıfta esas olan öğrencinin gereksinimleridir. Öğretmenin gereksinimleri bastırılmıştır. Öğretmen hoşgörü maskesi altındadır. Bu durum öğretmende kızgınlık, kırgınlık ve öğrencide suçluluk duyguları oluşturur.

76 için bazı yöntemler geliştirirler:
Bu yöntemde ise öğretmenler öğrencilerin güç kullanımı ile baş edebilmek için bazı yöntemler geliştirirler: • Habersiz ve zor sınavlar, gereksiz not kırma, • Öğrencilere karşı idareden sürekli destek isteme, • Kaçma (tayin isteme, aşırı yeme, hayal kurma), • Sürekli yakınma, • Psikosomatik rahatsızlıklar, • Arkadaş ilişkilerinde isteksizlik, • En sevilen öğretmen olmak için bol not vererek öğrencilere yağcılık etme, • İstenilen işin en azını yaparak yeni bir şeyler denemeden durumu idare etme. Görüldüğü gibi her iki yöntemde de kazanmak için savaş vardır, karşıdakinin gereksinimlerine saygısızlık vardır.

77 KAYBEDEN YOK YÖNTEMİ

78 Kızgınlığınızı Kontrol Altına Alın.
Kaybeden Yok Yöntemi’ne geçmeden önce çatışma yönetimi ile ilgili bazı aşamaları gerçekleştirmek gerekir: AŞAMA: Kızgınlığınızı Kontrol Altına Alın. Taraflar sağlıklı düşünemeyecek kadar kızgın ise ve duygularını kontrol edemiyorsa uzlaşma sağlanamaz. 2. AŞAMA: Karşı Tarafa Yaklaşmadan Önce Bir Kez Daha Düşünün! Çatışma tarafları nasıl etkilemektedir? Çatışmada taraflar için çıkarlar ve değerler nelerdir? Taraflardan her birinin diğerine ilişkin önyargıları ve varsayımları nelerdir? Söz konusu çatışmayı yönetmede ya da çözümlemede en iyi yaklaşım nedir? İşbirliği yapılacaksa, bunu başlatmak için en uygun yer ve zaman nedir?

79 Olumlu Bir Hava Oluşturun.
3. AŞAMA: Olumlu Bir Hava Oluşturun. Karşı tarafı uzlaşmaya-konuşmaya davet edin. İyi niyetli olduğunuzu gösterin. Karşı tarafı dikkate aldığınızı ve önem verdiğinizi gösterin. 4. AŞAMA: Temel Kurallara Dikkat Edin. Karşı tarafı dikkatle dinleyin ve sözünü kesmeyin. Durumu iyileştirmek için çalışın. Sakinliğinizi koruyun.

80 Kaybeden Yok Yöntemi Bu yöntemde kaybeden yoktur, her iki tarafta kazanır. Sonuçta kimsede kızgınlık, kırgınlık ve suçluluk duyguları oluşmaz. Çatışmalarda esas alınması gereken kimin suçlu kimin suçsuz olduğu değildir. Önemli olan sorunun çözümüdür. Bu yöntem altı aşamada çatışmaya neden olan sorunu çözmeyi amaçlar: 1. SORUNU TANIMLAMA: Gereksinim ve duygular ben iletileri ile dile getirilmelidir. Karşılıklı suçlamalardan kaçınılmalı mevcut sorunun bizim üzerimizdeki etkisi açıklanmalıdır. "Siz kendi aranızda konuşunca dikkatim dağılıyor, sinirleniyorum." Ben iletisi sorun olan davranışın tanımlanması, bu davranışın bizim üzerimizdeki somut etkisinin açıklanması esasına dayanır. Suçlama içermediği için karşı tarafta savunucu bir tutuma yol açmaz. Bu aşamada kendi açımızdan sorunu tanımlamalı, gereksinimlerimizi açıklamalı ve hemen etkin dinlemeye geçmeliyiz. 2. OLASI ÇÖZÜMLER ÜRETME: Yaratıcı beyin fırtınası yönteminden yararlanarak bütün çözüm önerileri yazılmalıdır. Öğrenciler çözüm üretme konusunda yüreklendirilir. Gelen öneri çok saçma olsa bile yazılmalıdır, öğretmen kendi çözüm önerilerini de söyler ve yazar.

81 beğenmediklerinin (gerekçesini açıklayarak) üzerini çizdirirler.
Kaybeden Yok Yöntemi 3. ÇÖZÜMLERİ DEĞERLENDİRME: Yazılan çözüm önerileri üzerinde tek tek durulur.Herkes yazılan önerilerle ilgili görüşlerini söyler. Bu noktada öğretmeninde önerileri değerlendirme hakkı vardır, ancak sadece kurallara aykırı olanları gerekçelerini açıklayarak elerse iyi olur, toplantı sürecinde önerileri ile öğrencileri yönlendirebilir. Öğrencilerde çözüm önerilerinden beğenmediklerinin (gerekçesini açıklayarak) üzerini çizdirirler. 4. KARAR VERME: Bu aşamada en iyi çözümün hangisi olduğuna karar vermek gerekir. Kalan birkaç öneri üzerinde bütün sınıfın (özellikle sorunla daha fazla ilgili olan öğrencilerin) hem fikir olması çok önemlidir. Hangi önerinin uygulanacağına birlikte karar verilmelidir. 5. BU KARARIN NASIL UYGULANACAĞINI BELİRLEME: Ne zaman , nasıl uygulanacağı, yeri, zamanı, kimin nasıl sorumlu olacağı vs. 6. ÇÖZÜMÜN BAŞARISINI DEĞERLENDİRME: Belirli bir süre sonra tekrar toplanarak seçilen çözüm önerisinin uygulanışı ve başarısı konusu tartışılır. Gerekirse yeni bir öneri üzerinde durulur.

82 KAYBEDEN YOK YÖNTEMİNİN AVANTAJLARI:
Küskünlük olmaz, kaybeden yoktur. Karşılıklı olarak saygı ve sevgiye dayalı bir ortamın oluşmasını sağlar. Gerçek sorunun ortaya çıkmasını sağlar. Öğrencilerin daha sorumlu ve olgun olmalarını sağlar. Güç yada otorite gerektirmez. Güdülenme çözümün uygulanma olasılığını artırır. Alınan kararda kendi payının olması öğrencilerde iç denetimi güçlendirir. Bu yöntem tüm sınıfı ilgilendiren sorunlarda sınıf içinde uygulanabilir. Eğer sorunu/çatışmayı yaşayan sadece birkaç öğrenci ise sadece o öğrencilerle toplantı düzenlenerek de uygulanabilir. Eğer öğrenciler arasında gruplaşmalar var ise ya da birkaç liderin çatışması söz konusu ise (sınıfın genel durumunu etkileyen çatışmalar) öğretmenin tarafsız hakemliğinde sorunlarını kaybeden yok yöntemi ile çözmeleri sağlanabilir. Bu tür oturumlara sadece sorunun taraflarının katılmasına dikkat edilmelidir. Bu tür sorun çözümüne dönük toplantılarda/ oturumlarda öğrenciler ortada hile olmadığına, öğretmenin bu konuda içten olduğuna inanmalıdırlar. Toplantı başında gereksinimlerin açıklandığı aşamada iletişim engeli kullanılmamasına dikkat edilmelidir. Öğretmen ben dili kullanarak mevcut sorunun kendisi üzerinde ki etkisini açıklamalı ve hemen etkin dinlemeye geçmelidir.

83 ZAMAN AYIRDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
NURCAN AKÇAKAL PSİKOLOJİK DANIŞMAN KAYNAK: Bozdoğan Zülal “Etkili Öğretmen Olabilmek” 85yilanadolulisesi.wikispaces.com


"İLETİŞİM ve ÇATIŞMA ÇÖZME BECERİLERİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları