Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ERGEN ÇOCUĞUNUZLA ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ -III

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ERGEN ÇOCUĞUNUZLA ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ -III"— Sunum transkripti:

1 ERGEN ÇOCUĞUNUZLA ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ -III
*ETKİLİ İLETİŞİM YÖNTEMLERİ *ETKİLİ İLETİŞİMDE BEN DİLİNİN ÖNEMİ *ETKİLİ İLETİŞİM STRATEJİLERİ

2 ETKİLİ İLETİŞİM YÖNTEMLERİ

3 İletişim sorunlarının hemen hemen tümü çözülebilir ya da en azından daha sağlam bir ilişki kurarak hafifletilebilir. Az sonra anlatacağım iletişim modeli, ergenler ve çocuklar üzerinde en çok etkili olan yöntemdir. Ayrıca birebir ilişiklerde de yaş sınırı olmadan da kullanılabilir. Bu iletişim tekniğinin amacı, yaşadığımız duyguları, düşüncelerimizi ve hissettiklerimizi, bir önceki sunuda ifade edilen iletişim engellerini kullanmadan aktarmaktır.

4 ETKİLİ İLETİŞİMDE BEN DİLİNİN
ÖNEMİ

5 "Ben" mesajı gönderen kişi, kendi hakkında yaptığı değerlendirmeyi karşısındaki kişiyle paylaşmak isteğindedir. "Ben" mesajları karşımızdaki kişiyi suçlayıcı ifadelerden arınmış ve tümüyle kendi duygu ve düşüncelerimizi içerdiğinden, iletişimin olumlu sürmesine yardımcı olur.

6 Kızgınlık hissettiğimiz durumlarda, bunu "ben" mesajı ile iletmemiz, karşımızdakinin savunmaya geçmesini, öfkeyle karşılık vermesini, kendini kıstırılmış hissetmesini, suçlanmasını ve konuşmaktan kaçınmasını engeller. Size sözle saldırılmadığı sürece, rahatsızlığını ve kızgınlığını dile getiren biriyle anlaşmak mümkündür.

7 "Ben" mesajını duyan kişi, karşısındakine ne hissettirdiğini öğrenir ve eğer bu olumsuz bir duyguysa, kendi isteğiyle davranışını değiştirir ya da değiştirmez. Yani davranışının sorumluluğu tümüyle kendine aittir. Suçlama olmadığı için "ben" mesajı ile gönderilen iletiler, genellikle gönüllü bir farklı davranma çabasına zemin hazırlayabilir.

8 "Ben" dilinin en önemli yararı ise, karşımızdaki kişiye
"Ben böyle hissediyorum ama bu davranışın herkese böyle hissettirmeyebilir" anlamını içeren bir ileti gönderildiğinden, onun suçlanmadan kendini gözden geçirmesine olanak tanımasıdır.

9 Buna karşılık "Sen" mesajı iletişimi engeller.
Sen mesajı, sen dilidir ve genellikle kızgınlık ifadesi için kullanılır. Sen mesajları, bizim hakkımızda bir ileti göndermez, odak hep karşımızdaki kişidir.

10 SEN DİLİ *Bunu yapmamalısın. Çocuk gibisin
*Senin yüzünden azar işittim. *Bütün günümü berbat ettin. *Yaramazsın. *Evde senden başkası yok mu? *Dikkat çekmek için mi bunları yapıyorsun ? *Çok dırdırcısın. *Durmadan söyleniyorsun. *Hiçbir şeyden memnun değilsin.

11 BEN DİLİ ŞEMASI DAVRANIŞIN TANIMI YETİŞKİN DUYGUSU
DAVRANIŞIN SOMUT ETKİSİ …………………. yaptığında Ben …………. hissediyorum Çünkü …………… oluyor Eşyalarını kapının önüne bıraktığın zaman sinirleniyorum Çünkü ayağım takılıyor düşecek gibi oluyorum

12 BEN DİLİ Daha sağlam bir ilişki kurmanın en iyi yollarından biri karşılıklı saygı ve anlayış oluşturmaktır. Ergen çocuğunuzla konuşurken “sen” tümceleri yerine, “ben” tümcelerini kullandığınızdan emin olun.İlk başlarda zorlanabilirsiniz ama tecrübe kazandıkça sizin için daha kolay olacaktır.

13 SEN DİLİ BEN DİLİ “Sen beni engelliyorsun”
“Yapmamı istediğin şeyi yapmamışsın” “Beni öyle öfkelendiriyorsun ki seninle konuşmak istemiyorum” “Kendimi engellenmiş hissediyorum” “Yapmamı istediğim şeyleri yapmadığında sinirleniyorum” “Şu anda yapıcı bir şekilde konuşamayacak kadar sinirliyim”

14 BEN DİLİ *Konuşanın rahatlamasını, duygularını ifade etmesini sağlar.
*Karşı tarafın savunmaya geçmeden dinlemesini sağlar. *Çocuğa kazandırılmak istenilen davranışı etkili kılar. *Kızgınlığın daha başka nedenlerden kaynaklandığını fark etmemizi sağlar. *Çocuğun kişisel sorumluluklarının gelişmesini sağlar. Ona kendi davranışlarından sorumlu olmayı öğretir.

15 SEN DİLİ *Kişiliğe yönelik ve suçlayıcıdır. *Karşı tarafın kapanmasına neden olur. *Kendini savunmaya geçmesine neden olur. Bir sonraki slaytta boş bırakılan “Ben Dili Alıştırmaları”nı da sizler yapar mısınız?

16 BEN DİLİ ALIŞTIRMALARI
1.Durum: Baba gazetesini eline almış ve koltuğa oturmuştur. Çocuk babanın kucağına atlar. *Sen mesajı : “Birisi bir şey okurken onu rahatsız etmemelisin” *Ben mesajı :

17 BEN DİLİ ALIŞTIRMALARI
2.Durum : Çocuk eli yüzü çok kirli olarak sofraya oturur. *Sen mesajı : “Ne kadar pis bir çocuksun, bu ellerle nasıl sofraya gelebiliyorsun?” *Ben mesajı :

18 BEN DİLİ ALIŞTIRMALARI
3.Durum : Çocuk odasında yüksek sesle müzik dinliyor. *Sen mesajı : “Müziğin sesini niye bu kadar fazla açıyorsun. Evdeki diğer kişileri de düşünmelisin.” *Ben mesajı :

19 ETKİLİ İLETİŞİM STRATEJİLERİ

20 Ebeveynle ergen arasındaki iletişim bozukluklarının en yaygın nedenlerinden biri, mesajlarımızın açık olmamasıdır. Buna yol açan, ne demek istediğimizi biliyorsak da, kastettiğimiz şeyi başkalarının kolayca anlayabileceği şekilde nasıl ifade edeceğimizi her zaman bilemememizdir.

21 ÖRNEK 1. “Makul bir saatte evde olmanı istiyorum” gibi basit bir mesajla, ergen çocuğunuzun saat 22.00'a kadar eve gelmesi gerektiğini kastediyor olabilirsiniz. Çocuğunuz ise “makul saati” sabahın biri olarak yorumlayabilir.

22 “Ahmet, lütfen yatağını bir ara düzelt.”
ÖRNEK 2. SÖYLENEN CÜMLE KASTETTİĞİNİZ ŞEY Ahmet, lütfen yatağını düzelt. Ahmet, lütfen yatağını hemen düzelt, çünkü az sonra misafirlerimiz gelecek. Ne demek istediğinizi tam olarak belirtmediğiniz sürece bütün normal ergenler gibi Ahmet’te düşüncenizi şöyle anlayacak: “Ahmet, lütfen yatağını bir ara düzelt.”

23 Bu tür durumlarda; * Sorunun mesajınızı oluşturma tarzından kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamak için ifadelerinizi analiz edin. Kendinize şu soruları sorun: “Yanlış anlaşılabilecek ya da farklı yorumlanabilecek sözcükler ya da cümleler mi kullandım?” “Acaba sözlerim kastettiğimden başka anlamlarda yorumlanabilecek kadar belirsiz mi?” “Ergen çocuğumun kafasını karıştıracak içsel göndermeler ya da anlaşılmaz sözler mi kullandım?”

24 “Gerçekten ne demek istiyorum?”
Eğer sözlerinizi yeterince açık bir şekilde oluşturmadığınızdan endişeliyseniz, konuşmadan önce şu sorular hakkında düşünün: “Gerçekten ne demek istiyorum?” “Eğer başka biri bana bunları söyleseydi, nasıl yorumlardım?” “Acaba haksız varsayımlarda bulunuyor muyum?” “Açık ve doğrudan mı davranıyorum?”

25 * Sözcükler: Kullanmak istediğiniz veya istemediğiniz sözcükleri seçmek için birkaç saniye bekleyin. Bu amacınıza en etkili ve verimli biçimde anlatacak sözcükleri seçmenize yardım eder. * Ses Tonu: Sesinizi, ergen çocuğunuzun duyduğu gibi duymaya çalışın. * Sözsüz İşaretler: Yine beden ve yüz ifadelerinizi çocuğunuzun gözüyle görmeye çalışın. Bir konuşmayı videoya alın veya kendinizi aynadan seyredin.

26 Gösterdiği tepkide herhangi bir şey size doğru gelmiyorsa,
* Çocuğunuzun sizi doğru yorumlamadığını gösteren tepkilere karşı tetikte olun. Gösterdiği tepkide herhangi bir şey size doğru gelmiyorsa, “Ne demek istediğimi biliyor musun?” diye sorun, ya da, “Galiba bir noktayı iyi açıklayamadım. Kastettiğim şeyi bir kez daha anlatmaya çalışayım.” deyin.

27 Çocuğunuzda duygusal patlamaya neden olan bir mesajı çözümleyin
* Çocuğunuzda duygusal patlamaya neden olan bir mesajı çözümleyin. Sizce patlamaya neden olan neydi? Mesajınızı doğru yorumladığını düşünüyor musunuz? Mesajınızı, çocuğunuzun yorumlama tarzına uyacak biçimde değiştirmenin yollarını ve mesajlarınızı daha iyi yorumlamayı öğrenmesi için ne yapabileceğinizi düşünün.

28 Çocuğunuzda duygusal patlamaya neden olan bir mesajı çözümleyin
* Çocuğunuzda duygusal patlamaya neden olan bir mesajı çözümleyin. Sizce patlamaya neden olan neydi? Mesajınızı doğru yorumladığını düşünüyor musunuz? Mesajınızı, çocuğunuzun yorumlama tarzına uyacak biçimde değiştirmenin yollarını ve mesajlarınızı daha iyi yorumlamayı öğrenmesi için neler yapabileceğinizi düşünün.

29 Örneğin şöyle diyebilirsiniz:
* Çocuğunuzla aranızda bir fikir ayrılığı ya da anlaşmazlık söz konusu olduğunda, tartışmanın ilişkinizi bozmasına meydan vermemeye dikkat edin. O andaki duygularınıza rağmen, ilişkinizi zaman içinde güçlü ve olumlu olmasını istediğinizi çocuğunuza söyleyin. Örneğin şöyle diyebilirsiniz: “Sanırım şu anda birbirimizi kabul etmekte zorlanıyoruz. Ancak davranışın beni çok rahatsız etse de, temelde seni kabul ettiğimi bilmelisin. Bu sorunu çözmemizi istiyorum. Şimdi bir ara verelim ve bir saat sonra yeniden konuşalım.”

30 * Yukarıda belirtilen uyarı işaretlerine gözleriniz açık olsun.
Kendinizi dikkati dağılmış, yorgun, çaba harcamaya isteksiz hissediyorsanız ya da başka konularla meşgulseniz, etkili bir iletişim kurmanız olası değildir. * Yukarıda belirtilen uyarı işaretlerine gözleriniz açık olsun. Bu tür durumlarda durumunuzu açıklayarak konuşmayı erteleyin. * Çocuğunuz konuşamayacak kadar yorgun, sinirli ya da meşgul ise, ona ihtiyacı olan empatiyi gösterin. Örneğin, “Sanırım çok yorgunsun. Öyle değil mi?” deyin. Duygularını anladığınızı saygı gösterdiğinizi bilmesini sağlayın.

31 Çocuklarınız ergenlik çağına girdikten sonra, en etkili ebeveynlik gücünüz, onlarla olan ilişkilerinizin sağlamlığıdır. İlişkinizde, korkutmak ve gözdağı vermek yerine, size karşı hissettiği saygı aracılığı ile onu etkilersiniz. Bu tür etki, dikkatli iletişimin kuralları ile oluşturulur.

32 DAHA DEMOKRATİK BİR EBEVEYNLİK TARZI GELİŞTİRİN.
Demokratik ebeveynler, sağlam bir otorite ile, özellikle ergenin yaşı büyüdükçe, sağlıklı oranda esneklik ve özgürlüğü birleştirirler. Çocuklarına beğenmedikleri ya da anlamadıkları kuralları tartışmaları için fırsat tanırlar.

33 SAYGILI BİR DİSİPLİN UYGULAYIN.
Ceza, bir ergenin davranışını kızgın, cezalandırıcı, duyarsız ya da aşağılayıcı söz ya da davranışlarla değiştirmeye çalışmayı kapsar. Disiplin ise, yönlendirmek, eğitmek ve düzeltmek için tasarlanmış söz ya da davranışlardır.

34 CEZA VE DİSİPLİN ARASINDAKİ FARK
AMAÇ Adalet, ya da bir suça karşılık bedel ödettirilmesi. Geçmişteki kabahatler Öfke Uzlaşma veya başkaldırı Korku, suçluluk ve öfke Büyümeyi ve olgunluğu teşvik. Gelecekteki doğru tavır ve hareketler Sevgi Büyüme Sevgi, saygı ve güvenlik ODAK EBEVEYNİN TAVRI NİHAİ DAVRANIŞ NİHAİ DUYGU

35 CEZALANDIRMA YAKLAŞIMI
Şimdi bunu örneklendirelim: Durum: Ebeveyn ve ergen eve dönüş saatine uymanın önemini tartışmış olmalarına rağmen, çocuk eve söz verdiğinden bir saat geç gelir. CEZALANDIRMA YAKLAŞIMI Ebeveyn: (öfkeyle) İşte şimdi başın dertte! Ben sana bir saat önce evde olmanı söylemiştim! Bir ay dışarı çıkmayacaksın! Ergen: Ama baba, ben... Ebeveyn: (bağırarak) Geç kaldın! Tam bir saat geç! Ergen: Ama açıklayabilirim... Ebeveyn: Duymak istemiyorum! Her zaman bir hikaye uyduruyorsun zaten. Sen sorumluluk alamazsın. Daha eve zamanında gelmeyi bile bilmiyorsun. Ergen: (o da bağırarak) Bu doğru değil! Sen hiç geç kalmadın mı? Sen hiç hata yapmadın mı? Yapmış olsan bile kabul eder miydin?

36 DİSİPLİN YAKLAŞIMI Ebeveyn: (kararlı) Ne oldu oğlum?
Ergen: Oyundan sonra bir şeyler yemeye gittik baba, zamanın nasıl geçtiğini fark etmemişim bile. Ebeveyn: Bunun nasıl olduğunu anlayabiliyorum. Ancak kesin bir anlaşma yapmıştık. Anlaşmamız bozulduğunda kendimi sanki ihanete uğramış gibi hissediyorum. Ergen: Biliyorum baba, özür dilerim. Ebeveyn: Seni affediyorum oğlum. Fakat bu ilk kez olmuyor, bu yüzden anlaşmamızın önemini unutmaman için bugün eve kapanacaksın.

37 Cezalandırma yaklaşımı gerçek iletişimi engeller
Cezalandırma yaklaşımı gerçek iletişimi engeller. Anne babanın kızgınlığı çocuğun daha kızgın, savunmacı ve iğneleyici olmasına neden olur ve ilişkiyi zedeler. Ayrıca, ergenin olumlu davranış değişikliği yapma isteği azalır. Disiplin yaklaşımını benimseyen baba, yargısını kendine saklar, daha fazla bilgi ister, iletişimin tarafsız ve mantıklı bir düzeyde sürmesini sağlar, kendi hislerinden söz eder ve disiplinle ilgili tepkisini, çocuğunun daha iyi yönde gelişmek istemesini sağlayacak şekilde açıklar.

38 ZOR DURUMLARDA SOĞUKKANLILIĞINIZI KORUYUN
Çoğu ebeveyn, sert sözlere ve güçlü duygulara karşılık vermeye alışık değildir. Genellikle, ergen çocuğunuzun beklenmedik duygusal patlamalarının şiddeti karşısında ve hatta kendi tepkilerimize bile şaşırırız. Sakince karşılık vermek kolay değildir. Pek çok insanın, öfke dolu duygusal çatışma anlarında bile kolayca hatırlanabilecek, açık ve basit bir plana ihtiyacı vardır.

39 TEPKİNİZİ DENETLEYİN Öfke, engellenmişlik, incinme, güvensizlik, kırgınlık, haset ya da intikam gibi hisleri fark ettiğimizde, sözcüklerimizi dikkatli seçmeye kendimizi alıştırmalıyız. Gerçekten söylemek istediğiniz şeyi ve sözlerinizin uyandırmasını istediğiniz duygusal etkiyi düşündüğünüzde, yapıcı bir karşılık verme şansınız artar.

40 ÖRNEK OLARAK; OLUMSUZ SEÇİM
Ceyda: İstediğimi yapacak yaştayım. Metin beni sinemaya davet etti ve ben gidiyorum. Sen ne dersen de! OLUMSUZ SEÇİM Ebeveyn: Hayır, istediğini yapacak yaşta değilsin! Aklını kullan, burada patron benim. Ergen: Beni durduramazsın! Ebeveyn: Durdururum! Ergen: Nasıl? Ebeveyn: Eğer gerekirse kaba kuvvetle! Ergen: Pencereden kaçarım! Ebeveyn: Eğer bunu denersen yaptığına pişman ederim! Ergen: Ne yaparsın? Ebeveyn: Bir daha içeri girmene izin vermem! Ergen: Bu çok saçma! Önce beni dışarıya bırakmayacağını, sonra da içeri almayacağını söylüyorsun!

41 OLUMLU SEÇİM Ebeveyn: Kızım, bazı kararları alabilecek yaştasın ama bu gece çıkman konusunda ciddi endişelerim var. Ergen: Neden? Ebeveyn: Çünkü yarına yetiştirilecek bir ödevin var ve bir kısmı için benden yardım istemiştin. Ergen: Tamam, ne yapmak istediğimi sana gösteririm, gece dönünce de temize çekerim.

42 Dikkat ederseniz, olumsuz seçim sütununda konuşma, tehditlere, sert sözlere ve iğnelemelere dönüşüyor. Bu tür bir konuşmanın ardından, duyguların incinmesi, ilişkinin tehlikeye girmesi ve tartışmanın çözümsüz kalması büyük olasılıktır. Olumlu seçim örneğinde ise, duygular yine yoğun olmakla birlikte, mesaj doğrudan ve açıkça aktarılıyor ve bariz bir zarar vermiyor. Ebeveyn sağlam duruyor, ergene karşı olumlu bakış açısını ifade ediyor ve denetimi elden bırakmıyor.

43 KISIR DÖNGÜLERDEN KAÇIN On beş yaşındaki Tunç anlatıyor:
“Babam çok kolay öfkelenir. Öfkeli olduğu zaman konuşmak istemez. Ben ‘Baba, bu konuyu konuşmak istiyorum’ dediğimde,’Hayır şimdi olmaz’ der. Sonra ben, ‘Ama baba, bunu şimdi koşmalıyız,’ derim. Ardından öfkelenip beni görmezden geldiği için ona bağırmaya başlarım. Bu onu iyice öfkelendirir ve o da bağırmaya başlar. Sonunda ben vazgeçip, odama çekilirim. Bu hep böyle olur.” Bunun hep böyle olması gerekmez. Sınırlarınız ne olursa olsun, geçmişte sonsuz tartışmalara ne kadar yol açmış olursak olalım, sözlü saldırı ve karşı saldırı döngüsünden kaçınabiliriz.

44 Sakın sesini yükseltmeye kalkışma! Otur ve çeneni kapat!
ÖRNEK 1 : Bir ergen, ebeveyninin mantıksız bir isteği karşısında kızgındır. Ebeveyn ise, çocuğu üzerine düşeni yerine getirmediği için kızgındır. OLUMSUZ SEÇİM OLUMLU SEÇİM Ebeveyn: (Bağırarak) Sakın sesini yükseltmeye kalkışma! Otur ve çeneni kapat! Ebeveyn: Her ikimizin de sakinleşmek için zamana ihtiyacı var. Saat dörtte konuşalım.

45 Arabaya gir ve kendine gel! Yoksa eve kadar yürürsün!
ÖRNEK 2 : Bir ergen, ebeveyni onu okuldan almakta geç kaldığı için kızgındır. OLUMSUZ SEÇİM OLUMLU SEÇİM Ebeveyn: (Bağırarak) Arabaya gir ve kendine gel! Yoksa eve kadar yürürsün! Ebeveyn: Oğlum, bağırmak kabul edilir bir davranış değil. Sana bağırmamdan hoşlanmadığını biliyorum. Ben de senin bağırmandan hoşlanmıyorum. Kızgınsın ve belki haklısın. Ama sesini alçaltırsan seni dinleyeceğime söz veriyorum.

46 ERGEN ÇOCUĞUNUZUN GÖRÜŞÜNÜ DİNLEYİN
Ergenleri en fazla üzen şey, ebeveyninin onları dinlemediğini düşünmektir. Yazar İpek ONGUN “Lütfen Beni Anla” adlı kitabında yaşlardaki ergenlerin bu konudaki görüşlerini aktarmış. “Dinlemeden ve anlamaya çalışmadan önce bağırıyorlar, sonra her şey daha kötü oluyor.” “Savunmanızı sonuna kadar dinlemiyorlar. Daha lafınız bitmeden karşılık veriyorlar.” “Gençlerin duygu ve düşüncelerini anlamıyorlar.” “Kendi görüşümü ifade etmek için bana fırsat tanımıyorlar.” “Anne-babalar ergenlerin düşüncelerinin yarısını anlatmalarına bile izin vermiyorlar. Çoğunlukla hemen sonuca varıyorlar.”

47 Bazı anne-babalar karşılık veriyor:
ERGEN ÇOCUĞUNUZUN GÖRÜŞÜNÜ DİNLEYİN Bazı anne-babalar karşılık veriyor: “Neler olduğunu biliyoruz. Neden daha fazla zaman kaybedelim?” “Aynı hikayeyi daha önce yüz kez duyduk. Artık bundan bıktık.” Ergenlerin de, anne-babaların haklı olduğu noktalar var. Anne-babalar tamamen duyarsız olabilir, ergenlerde son derece olumsuz davranabilir ama bir konuda birbirinizin bakış açısını tam olarak dinlemediğiniz sürece, olayı sonuçsuz bir tartışmayla bitirirsiniz.

48 SÖZLÜ SAVUNMAYI ÖĞRENİN
Kimi ergenler kötü bir huy edinip, sizi incitmek için ağızlarına geleni söylerler. Sözel saldırılarının ardındaki gerçekler aşağılık duygularından, çevrelerindeki dünyayı denetleme ihtiyacına kadar uzanabilir. Aşağıdaki ilkeleri aklınızda tutarak kendinizi ergenlerin sözlü saldırılarına karşı savunabilirsiniz; İdareyi ele alın. Güç savaşına girişerek üstünlüğünüzü kanıtlamaya çalışmayın. İpler elinizdeymiş, otoritenizin sorgulanması söz konusu olamazmış gibi hareket edin.

49 SÖZLÜ SAVUNMAYI ÖĞRENİN Ne yaparsanız yapın, bağırmayın.
Gücünüzü bağırarak ya da saldırganlaşarak değil, kesin ama sakin bir ısrarlılıkla gösterin. Bağırmak, denetimi yitirdiğinizin bir işaretidir.

50 SÖZLÜ SAVUNMAYI ÖĞRENİN İstenen davranışlara örnek olun.
Ergenler bizim yaptıklarımızı yapma eğilimindedir, bu nedenle, onlara bize davranılmasını istediğimiz gibi davranmaya özen gösterin.

51 ERGEN ÇOCUĞUNUZ HAKLIYSA, HAKKINI TESLİM EDİN
Diyelim ki ergen çocuğunuzla bir konuda tartıştınız ve onun haklı olduğunu yavaş yavaş farketmeye başlıyorsunuz. Daha önce gözden kaçan yeni bilgi parçalarını tartışma sırasında hatırladığınızı varsayalım. Ne diyebilirsiniz? Hatalı olduğunuzu ya da çocuğunuzun söylediği şeyin özünü tamamen gözden kaçırdığınızı fark ederseniz, mümkün olan en kısa sürede kalbinizdeki değişikliği çocuğunuza bildirin. Bir hatayı kabul etme isteğinizden dolayı size saygı duymakla kalmayıp gelecekte kendi inatçılıklarını kabul etmeye çok daha gönüllü olacaktır.

52 ANLAŞAMADIĞINIZDA NE YAPMALI?
“Anlamaya çalıştığını bildiğim zaman başkaldırmak zor oluyor.” 15 YAŞINDAKİ ALİ, ANNESİNE Sorun Alanı: Eve Dönme Saati Ergen(15 yaşında): Bu gece eve geç geleceğim. Maçtan sonra Metinler’in evde toplanacağız. Burada iki tür diyalog göreceğiz. ANLAŞMAZLIK DİYALOĞU Ebeveyn: Bu gece olmaz. Saat 23.00'da evde olmalısın. Ergen: İmkansız! Ebeveyn: Bana karşılık verme! Ne dediğimi duydun! Ergen: Hiç anlamıyorsun. Sorun şu, beni hiç dinlemiyorsun. Ebeveyn: Pek güzel anlıyorum!

53 ÇÖZÜM DİYALOĞU Ebeveyn: Geç kalacağım derken neyi kastediyorsun?
Ergen: Yaklaşık sularında... Ebeveyn: Okul günlerinde en geç saat 23.00'de evde olman gerektiği halde, o saate kadar kalmak istediğini söylüyorsun. Ergen: Biliyorum baba, ama partiden ilk ayrılan ben olmak istemiyorum. Ebeveyn: Bunun zor geldiğini kabul ediyorum. Anladığıma göre kendini mahçup hissediyorsun... Öyle mi? Ergen: Öyle. Ebeveyn: Bence son günlerde okulda yorulduğundan yakındığını unutmamalıyız. Arkadaşlarına mahçup olmakla, sınıfta uyuyakalmak arasında seçim yapman gerektiğinde, biraz mahçubiyeti seçeceğini umuyorum. Kolay olmayacağını biliyorum, ama gece 23.00'de evde olmanı isterim.

54 “Anlaşmazlık Diyaloğu” yoluna sapmaya eğilimli olmanız anlaşılabilir bir şeydir; özelliklede yorgun, zor bir gün geçirmiş ya da aynı konuda daha önce bir mücadele vermişseniz. Bu durumda ergen çocuğunuzun kaygılarını tam olarak kavrayabilmeniz neredeyse olanaksızdır ve karşılıklı şikayetler döngüsü sürüp gidebilir. “ Çözüm Diyaloğu” ise, ebeveynin bakış açısından tutarsız gibi görünebilen, ancak ergen açısından çok büyük önem taşıyan bir hissi ortaya çıkarır. Kendi ergenlik çağınızdan, arkadaşlarınızın karşısında mahçup olmak istemediğiniz bir olayı anımsamanız kolay olsa gerek.

55 ANLAŞMAZLIK DİYALOĞU BAŞKA BİR ÖRNEK;
Sorun Alanı: Evde Yapılması Gereken İşler Ergen(13 yaşında): Ali'lere müzik dinlemeye gidiyorum. Ebeveyn: (Olumsuz bir ses tonuyla)Yapman gereken işleri yaptın mı? Ergen: Yaptım! Ebeveyn: Öyleyse lütfen giysilerini dolaba kaldır. Ergen: Baba işim var! Ebeveyn: Beş dakikanı ayırıp bunu benim için yapabilirsin. Ergen: (Surat asarak) Hayır! Ebeveyn: Odana git! Ergen: (Kapıyı çarparak çıkar.) ANLAŞMAZLIK DİYALOĞU

56 ÇÖZÜM DİYALOĞU Ebeveyn: Yapman gereken işleri yaptın mı?
Ergen: Hangi işleri? Ebeveyn: Bu sabah sözünü ettiklerimizi. Ergen: Şey, bir kısmını yaptım. Ebeveyn: Ali'lere gitmek istediğini söylüyorsun, ama işlerini anlaştığımız şekilde bitirmemişsin. Ergen: Ama geç oluyor ve şimdi gitmezsem, hiç zamanım kalmayacak. Ebeveyn: Zamanın önemli olduğunu kabul ediyorum. Anladığıma göre, bu kadar çok işi bu kadar az zamanda yapman gerektiği için kendini engellenmiş hissediyorsun. Öyle mi? Ergen: Hem de nasıl? Ebeveyn: Bence daha önce başlasaydın, şimdi bitirmiş olurdun değil mi? Ergen: Sanırım öyle. Ebeveyn: Yapmayı kabul ettiğin şey, acele edersen uzun sürmez. Hadi bitirelim şunu. Ergen: Peki baba.

57 “ Çözüm Diyaloğu” daha fazla zaman, daha fazla düşünce, daha fazla özdenetim isteyebilir. Ama bunun, çocuklarımıza onları dinlediğimizi gösterme olasılığı daha fazladır ve söylememizi gerçekten istedikleri şeyleri keşfetmemiz için bize daha fazla olanak tanır.

58 ANLAŞMAZLIK DİYALOĞU Ebeveyn: Bu müzikten nefret ediyorum! Kapat şunu!
BAŞKA BİR ÖRNEK; Sorun Alanı: Müzik Ergen (17 yaşında): (Yüksek sesle rock müziği dinliyor) Ebeveyn: Bu müzikten nefret ediyorum! Kapat şunu! Ergen: Ben seviyorum! Ebeveyn: Bunun zararlı olduğunu duydum. Ergen: Yanılıyorsun, herkes bunu dinliyor! Ebeveyn: Senin dinlemeni istemiyorum! Ergen: Neden? Ebeveyn: Kapat şunu! ANLAŞMAZLIK DİYALOĞU

59 ÇÖZÜM DİYALOĞU Ebeveyn: Berk, bu şarkıda kesinlikle kabul edilemeyecek sözler var. Ergen: Ben sözlerini dinlemiyorum, müziğini seviyorum. Ebeveyn: Bu grubun müziğinin çoğu gencin hoşuna gideceğini kabul ediyorum. Ergen: Bunu dinlerken kendimi çok iyi hissediyorum. Ebeveyn: Anladığıma göre bu müziği dinlediğinde kendini mutlu hissediyorsun. Ama ben daha çok, pek dikkat etmesen de sözlerinden alabileceğin mesajlarla ilgileniyorum. Sözleri beraber dinleyelim ve sana ne demek istediğimi açıklayayım.

60 Bir ergen 17 yaşına geldiğinde, yaşamının yönünü belirleyen güç dengesi artık ondan yana kaymıştır. Eğer onunla bir güç savaşına girersek, kaybederiz. Ancak ebeveyne düşen bir rol vardır; etkileme ve yönlendirme zamanına hala sahiptir. Daha büyük yaştaki ergenler, olaylar hakkında sizin düşünebileceğinizden daha iyi akıl yürütebilir; ve onlara aklı başında kişiler olarak davranma arzunuza karşılık verebileceklerdir.

61 17 yaşında bir genç; Bunu söylemekten nefret ediyorum ama, ne annemle babam benimle pek konuşuyorlar, ne de ben onlarla. Tıpkı konuşmayı ve duygularını göstermeyi bilmeyen hayvanlar gibiyiz. Kendimi ya da onları suçlayamıyorum, çünkü yetiştiriliş tarzımız böyle. Ancak gelecekte iletişimimizin daha iyi olacağını umuyorum.

62 “Seninle gurur duyuyorum.”
ERGENLERİN DUYMAK İSTEDİĞİ BEŞ MESAJ Son olarak ergenlerin bizlerden duymak istedikleri daha doğrusu davranışlarımızla göstermemiz gereken beş mesajı aktarmak istiyorum. “Seninle gurur duyuyorum.” “Bana herhangi bir nedenle gelebilirsin, ben her zaman dinlemeye hazır olacağım.” “Seni anlamak istiyorum.” “Sana güveniyorum.” “Seni seviyorum.” Bu mesajların ne kadarını verebiliyorsunuz?

63 Bu yüzden sürekli olarak okumalı, değişmeli ve gelişmeliyiz.
Ergenlerle iletişim kurmak ve onları anlamak için sadece etkili iletişim becerileri hakkında hazırladığım sunulardaki aktardığım bilgilerin yeterli olacağı düşüncesinin yanlış olacağını hatırlatmak istiyorum. Bu yüzden sürekli olarak okumalı, değişmeli ve gelişmeliyiz.

64 Nurcan AKÇAKAL PSİKOLOJİK DANIŞMAN
ZAMAN AYIRDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER KAYNAKÇA Temel Başvuru Kaynağı: * SWETS, Paul W., Ergen Çocuğunuzla Konuşma Sanatı . Yararlanılan kaynaklar: *DAVASLIGİL Ümit, Çakıcı Mehmet, ÖGEL Kültegin, Yaşam Becerilerini Geliştirme Kılavuzu * YÖRÜKOĞLU Atalay, Gençlik Çağı ve Sorunları . * MOUNTROSE, Phillip. Çocuklarla ve Gençlerle İletişime Geçmenin 25 Yöntemi . * ONGUN, İpek. Lütfen Beni Anla. * CÜCELOĞLU, Doğan. Yetişkin Çocuklar. * Internet Nurcan AKÇAKAL PSİKOLOJİK DANIŞMAN


"ERGEN ÇOCUĞUNUZLA ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ -III" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları