Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

TDP, ERMENİ SOYKIRIMI İDDİALARI / YAPILANLAR ve YAPILABİLECEK OLANLAR

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "TDP, ERMENİ SOYKIRIMI İDDİALARI / YAPILANLAR ve YAPILABİLECEK OLANLAR"— Sunum transkripti:

1 TDP, ERMENİ SOYKIRIMI İDDİALARI / YAPILANLAR ve YAPILABİLECEK OLANLAR
Prof. Dr. Ömer Göksel İŞYAR

2 SOYKIRIM (JENOSİD) KAVRAMI
İhtiyaç nedeniyle icat edilmiş bir suç kavramıdır. Bu kavram, 9 Aralık 1948 tarihinde BM-SOYKIRIMIN ÖNLENMESİ VE CEZALANDIRILMASINA İLİŞKİN SÖZLEŞME kabul edilerek, uluslararası hukuka girdi. Sözleşmenin 2. ve 6. Maddeleri, ‘Soykırım Suçu’nu tanımlamıştır. BM-İnsan Hakları mevzuatına göre; Soykırım olgusunun temel unsuru: İşlenen fiiller: öldürme, kişinin ruhunda ve vücudunda ciddi yaralar açma ve bir grubun yaşam şartlarının yok olmasını sağlayacak şekilde bilerek zorlaştırmaktan oluşur.

3 Temel ŞART: SOYKIRIM YAPMA KASTI…
İKİNCİ BİR ŞART DA ŞUDUR: IRKÎ, DİNÎ, ETNİK VE MİLLÎ BİR GRUBUN ÜYELERİne olmalıdır… KISMEN VEYA TAMAMEN YOK ETME KASTIYLA saldırma, öldürme ve grubu/bazı üyelerini tehcir etme politikası izlemek – Siyasî iradenin bunu bilinçli olarak yapması, bir politika haline getirmesi… Ayaklanmayı bastırmak gibi amaçlarla yapılıyorsa, “KASIT YOKTUR” diyebiliriz. YANİ BİR İÇ ÇATIŞMA OLDUĞUNDA YAPILAN TEHCİR, ÇOK SAYIDA ÖLÜME NEDEN OLSA DA, SOYKIRIM SUÇUNUN ‘OLMAZSA OLMAZ’ ŞARTI OLAN YOK ETME AMACINI TAŞIMAYABİLİR.

4 SUÇU İŞLEYEN, SUÇA HÜKMEDEN
HÜKÜMET MENSUPLARI veya diğer bireyler, bazı olaylarda SOYKIRIM SUÇU İŞLEMİŞ OLABİLİRLER… ANCAK BU DURUMA YETKİLİ MAHKEMELER KARAR VEREBİLİR. (DURUM TESPİTİ) TEK TEK BU KONULARDA DAVALAR AÇILABİLİR. MAHKEMELER DE BUNLAR HAKKINDA KARAR VEREBİLİRLER. SONUÇ OLARAK, DEMEK Kİ: SOYKIRIM SUÇU BİREYSELDİR ve ANCAK MAHKEMELER TARAFINDAN SAPTANABİLİR.

5 YANİ; BU KONUDA PARLAMENTOLAR YETKİLİ DEĞİLDİR.
DOLAYISIYLA BUNLARIN ÇIKARDIKLARI KARAR ve YASALAR MEŞRU DEĞİLDİR. ALTERNATİF BİR DURUM: TABİİ Kİ, SOYKIRIM SUÇU İŞLENMEMİŞ AMA, İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR ya da SAVAŞ SUÇLARI İŞLENMİŞ DE OLABİLİR. AYRICA BU 1948-SOYKIRIM SÖZLEŞMESİ, GERİYE DOĞRU / DÖNÜK DE UYGULANAMAZ. ZATEN ERMENİLER DE KONUYU FİİLEN MAHKEMELERE DEĞİL DE, ULUSAL YA DA ULUSLARARASI (AVRUPA PARLAMENTOSU GİBİ) PARLAMENTOLARA GÖTÜRÜP SİYASÎ BASKI OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORLAR.

6 ABD’DE OLUMSUZ BAKIŞLAR
ABD’DEN BAKIŞ 21 ÜLKE VE ABD’NİN 41 EYALETİ TANIDILAR… TÜRKİYE’NİN İMAJI MESELESİ: DIŞARIDAN ŞÖYLE BİR İZLENİM ALINIYOR; TÜRKLER SANKİ ERMENİLERİ KENDİ TOPRAKLARINDA YOK EDEREK ONLARIN MÜLKLERİNE KONMUŞLAR GİBİ… ABD’DE OLUMSUZ BAKIŞLAR ABD-TEKSAS VALİSİ (RICK PERRY-2012): “TÜRKLER, İSLAMİST TERÖRİSTLERDİR VE NATO’DAN KOVULMALI” diyebilmiştir. ABD TEMSİLCİLER MECLİSİ 1306 SAYILI KARARINI VERMİŞTİR: “TÜRKİYE, ÜLKEDE BULUNAN HIRİSTİYANLARIN HAKLARINA SAYGI GÖSTERMELİDİR.” LOS ANGELES FEDERE DEVLET MAHKEMESİ: ERMENİ DİASPORASI TOPRAK-TAZMİNAT TALEPLİ DAVALAR AÇMAK İSTEDİLER - AÇTILAR ve REDDEDİLDİ.

7 TÜRKİYE’Yİ ZAYIFLATAN DİĞER BİR GELİŞME
BDP (Barış ve Demokrasi Partisi), ULUDERE OLAYI için (34 kişinin ölümü) Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne ve BM’ye şikayet etmek istiyor. (28 Aralık 2011 ULUDERE OLAYI)… HATTA ŞİKAYETTE BULUNDU: UCM’YE… (27 OCAK 2012). SORUŞTURMA AÇILMASI İÇİN…

8 SOYKIRIM YASALARI NEDEN ÇIKARILIYOR / ÇIKARILMAYA ÇALIŞILIYOR?
2 OLASI CEVABI VAR: 1.) ERMENİ DİASPORASININ AMAÇLARI 2.) EMPERYALİST ARAÇLARDAN BİRİ OLARAK…

9 ERMENİ DİASPORASININ AMAÇLARINDAN BİRİ OLARAK SOYKIRIM İDDİASI:
Diaspora bunu bir VAROLUŞ DAYANAĞI olarak kullanıyor. Bu konuda 2 yöntemleri var: Türkiye’ye soykırım iddiasını doğrudan kabul ettirmek, Diğer devletlere kabul ettirerek, Türkiye’yi dolaylı olarak kabule zorlamak. MÜMKÜN OLDUĞUNCA ÇOK SAYIDA DEVLETE KABUL ETTİREREK, NETİCEDE BİR BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KARARI ÇIKARTMAK…

10 ERMENİLERİN SOYKIRIM İDDİALARININ TEMELİNDE NELER VAR?
“Doğu Anadolu bizim toprağımız” diyorlar, TOPRAK isteyebiliyorlar… (BATI ERMENİSTAN SÖYLEMİ) Gasp edilen mallarının TAZMİNİNİ istiyorlar. “BÜYÜK ERMENİSTAN” HAYALİ – bu topraklara bir gün geri döneceklerini düşünüyorlar… Nitekim Cumhurbaşkanı SERJ SARKİSYAN, “Bu amacı gerçekleştirme görevini, gelecek nesillere bırakıyorum” demiştir. ÖNEMLİ GAFIMIZ: TC Dışişleri Bakanı Davutoğlu da, Temmuz 2011’de Ermenistan Sivil Toplum ve Bölgesel Kalkınma Enstitüsü adlı STK’nın Erzurum kökenli başkanı AGHAVNİ KARAHANİAN’a şunu söyledi: “Bir gün gelecek sizin de Türkiye’de eviniz olacak. Ev alabilecek ve Erzurum’a yerleşebileceksiniz.” Bu da Ermenilerin hayallerini canlandırıyor.

11 NEDENSE, Türkiye’nin etrafındaki AKTÖRLER BÜYÜK VİZYONLARINI, Türkiye üzerinden gerçekleştirmeye çalışılıyorlar: Yunanlılar – Rumlar: MEGALO İDEA. İsrail: BÜYÜK İSRAİL. Kürtler: BÜYÜK KÜRDİSTAN. Ermeniler: HAYDAT: BÜYÜK ERMENİSTAN. Üstelik bu iddialar da birbirinden ayrı değil, birbirlerine bağlılar. (PKK/ASALA, İsrail/Ermeni Soykırımı, İsrail/Kıbrıs, Yunanistan/PKK, Kürtler/İsrail gibi…) Bu projelerden en başarıya yakın olanı, uluslararası toplumca en hak verileni, hümanist duygulara en hitap edeni ve hâlâ en geçerli olanı: ERMENİ SOYKIRIM İDDİALARI’dır.

12 EMPERYALİST ARAÇLARDAN BİRİ OLARAK: SOYKIRIM TEZİ
ÖNEMLİ SORU: Zaten böyle olmasa, Ermeniler, Türkleri soykırımcı ilan ettirip neye/nereye varacaklar? Ermenistan’a kalsa; perişan durumdan kurtulmanın yegâne yolu, TÜRKİYE İLE BİR AN ÖNCE İLETİŞİM KURMAK OLABİLİRDİ. Normal şartlarda; Türkiye’yi suçlamak, Türkiye’den tazminat istemek, dolduramayacağı topraklara göz dikmek gibi niyetlerinin olmaması lazımdı. Ermenistan’ın nüfus konusunda ABSÜRD bir durumu var. BAZILARI DA, SOYKIRIM İDDİALARININ ARKASINDA ŞU DÜŞÜNCEYİ GÖRÜYORLAR: TÜRKİYE’Yİ AB’DEN UZAKLAŞTIRIP ABD’YE YAKINLAŞTIRMA PROJESİ OLARAK GÖRENLER VAR.

13 TÜRKİYE’NİN SOYKIRIM KONUSUNDAKİ ÖNEMLİ BİR ZORLUĞU ŞUDUR:
ERMENİLERLE TEK SORUNUMUZ SOYKIRIM MESELESİ DEĞİLDİR. Ermenilerle sorunlarımızın kaynakları 3’e bölünebilir: 1. Dağlık Karabağ Ermenileriyle Sorunlar: a) Karabağ’ın bağımsızlığının meşrulaştırılması problemi, b) Azerileri zaten SOYKIRIM düzeyinde katletmiş olmaları, Dolayısıyla, HOCALI gibi olayların Soykırım olduğu konusunda kampanyalar yapılabilir. 2. Ermenistan Ermenileriyle Sorunlar: a) Sınırlar konusundaki iddiaları (“Batı Ermenistan” ifadesi…), b) Sınır kapılarının açılması meselesi, c) Azeri tehciri ve katline destek vermeleri, d) Azeri topraklarının işgaline destek vermeleri. 3. Diaspora Ermenileriyle Sorunlar: SOYKIRIM İDDİALARI… (1915 OLAYLARI).

14 ŞUNU DERSEK: “İLİŞKİLER SOYKIRIM İPOTEĞİNDEN KURTARILMALIDIR”.
AMA BU SEFER DE, ERMENİSTAN’IN SINIR ve DAĞLIK KARABAĞ’IN SELF-DETERMİNASYON TALEPLERİYLE KARŞILAŞIYORUZ. SONUÇTA ŞÖYLE BİR SORUNUMUZ VAR BU PROBLEMLERDEN BİRİNİ HALLEDEYİM DERKEN, DİĞERLERİ ve HATTA AZERBAYCAN’IN ÇIKARLARI ZARAR GÖRMEKTEDİR.

15 O HALDE SOYKIRIM İDDİALARI KARŞISINDA NELER YAPILMALIDIR?
TEMEL SORUMUZ:

16 1. Klasik tez burada da söylenebilir: SOYKIRIM KONUSUNDA DİASPORA KÖŞEYE SIKIŞTIRILMALI ve ERMENİSTAN’LA YAKINLAŞARAK BİRŞEYLER YAPILABİLİR. Ama bu durumda da şu risklerle karşılaşılıyor. Azeriler darılıyor. Ermenistan yine bir şekilde diasporanın su yoluna geri dönüyor. O halde, Azerbaycan ile birlikte hareket edilip, Ermenistan’a zeytin dalı uzatılabilir. Karabağ’da akılcı bir çözüm hedeflenebilir. Bu çerçevede, NELER YAPILABİLİR/ÖNERİLEBİLİR? Azerbaycan, ilk etapta 7 iline kavuşur, Azerbaycan, Dağlık Karabağ ile Ermenistan bağlantısı konusunda ikna edilmeye çalışılır. Ermenistan ise, Azerbaycan-Nahçıvan bağlantısı için ikna edilmeye çalışılır. Bu yöntem de çok zor olmakla birlikte, aynı zamanda TEK MANTIKLI ÇIKAR YOL gibi gözüküyor. Başka ne(ler) yapılabilir?

17 2. Bir görüşe göre de, TÜRKİYE, SUÇUNU KABUL EDİP KURTULMALIDIR.
Şu soruyu ilk kez Özal sormuştu: “Ermeni soykırımını kabul etsek ne olur?” Kabul edilse, belki bir daha gündeme gelmezdi. Bu tavır tam bir bilgi eksikliğini yansıtmaktadır. Örneğin, CHP Tunceli mv. Hüseyin Aygün’e göre de, “Ermeni soykırımı, Teşkilat-ı Mahsusa üzerinden Osmanlı dönemindeki korkunç bir kara leke olarak tanınmalıdır. Ama buna “soykırım” değil de, “BÜYÜK TRAJEDİ” diyelim.” ERMENİLERİN ‘MEDS YEGHERN’ YAKLAŞIMI GİBİ… (BÜYÜK FELAKET KAVRAMI).

18 Bu öneri karşısında, dikkat edilmesi gerekenler;
Soykırım suçları, hiçbir topluma (TOPYEKUN) KARA LEKE olmaz. Bu suçlar ancak GERÇEK KİŞİLERE isnat edilebilirler. Yani, TOPLUMLAR İÇİN DEĞİL, bu suçu işleyen GERÇEK KİŞİLER için soruşturma/davalar açılabilir. Peki, hiç açıldı mı? EVET

19 BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONRASINDA, MALTA YARGILAMASI
1915 SOYKIRIM İDDİASIYLA SUÇLANAN ve İNGİLTERE’NİN ELİNDE ESİR BULUNAN OSMANLI TEBASINDAN BİRÇOK KİŞİ, SEVR’İN VERDİĞİ YETKİYE DAYANARAK İNGİLİZ KRALİYET BAŞSAVCILIĞI TARAFINDAN SORUŞTURULDULAR. SORUŞTURMA SONUCUNDA: BAŞSAVCILIK BİR SUÇ UNSURU BULAMADI ve KONU HAKKINDA TAKİPSİZLİK KARARI VERDİ. (SAVCILIK SORUŞTURMASI, YARGISAL SÜRECİN BİR AŞAMASIDIR.) BU SORUŞTURMA SIRASINDA, İNGİLİZ, AMERİKAN ve OSMANLI ARŞİVLERİ DE İNCELENDİ: BU ARŞİV İNCELEMESİ SONUCUNDA DA HERHANGİ BİR SUÇ UNSURUNA ULAŞILAMADI. BAŞSAVCILIĞIN VARDIĞI SONUÇ: ERMENİ SOYKIRIMINI HUKUKEN GEÇERLİ KILACAK MADDÎ BİR KANIT BULUNMAMAKTADIR.

20 Bu soruşturma sonucunda;
Türkleri suçlayan MAVİ KİTABIN değersiz olduğu anlaşılmıştır. Mavi Kitap: Mavi Kitap, İngiliz hükümetinin Birinci Dünya Savaşı sırasında yayınladığı bir kitaptır. Aslında bu sırada iki mavi kitap yayınlanmıştı. Birincisi, Almanların mezalimi hakkında idi. İkisi de harp sırasında hazırlanmış propaganda maksatlı kitaplardı. Almanlarla ilgili olanın tamamen propaganda eseri olduğu sonradan resmen itiraf edildi. Ermeni meselesiyle ilgili kitaba gelince; bunu yazanların başında bir İngiliz diplomat vardı: Lord James Bryce (tarihçi Arnold Toynbee ile birlikte). Ünlü tarihçi Arnold Tonynbee de bu çalışmaya katılmıştı, ama daha sonradan bir kitabında, bunun bir propaganda belgesi olduğunu kendisi itiraf etmiştir. Yani kısacası, hiç bir ciddi tarihçi bu Mavi Kitap'a önemli bir belge gözüyle bakmıyor.

21 Bu soruşturma sürecinde…
İngiltere Dışişleri Bakanı LORD CURZON ve İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiseri AMİRAL ARTHUR CALTHORPE, başta ENVER PAŞA olmak üzere, İTP liderlerini “ERMENİ KIRIMI” suçlamasıyla yargılamayı amaçlayan bir plan üzerinde çalıştılar. Ancak bunlar Osmanlı mahkemelerinde yargılanmamalıydı. CALTHORPE, Padişaha ve Hükümete baskı yaparak, teslim olmayan, Musul’da görevli 6. Ordu Komutanı ALİ İHSAN PAŞA ve emir onbaşısı İBRAHİM AHMET ve 144 İTTİHATÇIYI tutuklattı ve MALTA ADASI’na sürgüne göndertildi. İngiliz Dışişleri Bakanlığı, içinde hiç hukukçu bulunmayan bir komisyon kurdu. Komisyon, bu tutukluların sorgulanmaları için “İŞLEMİŞ OLDUKLARI 7 SUÇ” belirledi. Bu suçlardan biri, “ERMENİ KIRIMI” idi. İngiliz Dışişleri Bakanlığı, İngiliz Kraliyet Başsavcılığı’na başvurarak MÜTALAA istedi. Başsavcılık, İstanbul’dan çuvallar dolusu BELGE istedi. Belgeler LONDRA’YA gönderildi. Başsavcılık soruşturması, SEVR ANTLAŞMASI’NIN “ERMENİ KIRIMI” ile ilgili 230. ve 231. maddelerine dayandırıldı Soruşturma sırasında; LONDRA, ABD, OSMANLI, MISIR, IRAK, KAFKASYA’da Ermeni Kırımı ile ilgili deliller arandı ve tarandı. HİÇBİR KANIT BULUNAMADI… BAŞSAVCILIK: “KIRIM SUÇLAMASIYLA DAVA AÇILAMAZ.” İNGİLİZ DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: “HUKUKÎ DAVA AÇILAMAYACAKSA, SİYASÎ BİR DAVA AÇILSIN.” istedi.

22 Soruşturma sürecinin devamı…
İNGİLİZ HÜKÜMETİ, Malta’daki esirlere siyasî dava açmak istediğinde, İngiliz Başsavcılığı bu talebi de kabul etmedi. (SİYASÎ DAVA DA AÇILAMADI.) Siyasi dava ne demek? Siyasi dava demek, siyasi bir eylemin suç sayılarak, faillerinin yargı önüne çıkarılması demek. BAŞSAVCILIK, İNGİLİZ DIŞİŞLERİ BAKANLIĞINA 21 TEMMUZ 1921’DE ŞU YAZIYI GÖNDERDİ: “AÇILACAK BİR DAVADA, ELLERİNDE BULUNAN KANITLARLA ERMENİ KATLİAMIYLA SUÇLANAN MALTA’DAKİ TÜRKLERDEN HİÇBİRİNİN CEZALANDIRILMASININ MÜMKÜN OLMAYACAĞI…” Amerikalılar da SORUŞTURDULAR ve bir şey bulamadılar… İNGİLTERE, MC ÇERÇEVESİNDE DE, BİR MAHKEMEDE YARGILAMA İÇİN ÇABA HARCADI. MC ÇERÇEVESİNDE BU KONUYLA İLGİLİ BİR DANIŞMA KURULU BİLE OLUŞTURULDU. HERŞEY İNGİLİZ BAŞSAVCILIĞININ DAVA AÇILMASINA HÜKMETMESİNE BAĞLIYDI. AMA BAŞSAVCILIK KANIT OLMADIĞI İÇİN DAVAYA MAHAL GÖRMEDİ. BAŞSAVCILIKÇA; “AÇILSA DA CEZALANDIRMA YAPILAMAYACAKTIR” DENİLDİ. DOLAYISIYLA MC PROJESİ DE YAŞAMA GEÇİRİLEMEDİ. Sonuçta, İngilizler, Malta’daki Türk esirlerini serbest bırakmışlardır. (1921-Moskova Ant.’ndan hemen sonra…) Bu esirlerin aldığı tek ceza: YOL BİLETLERİNİ KENDİLERİ ALIP ÖDEMEK DURUMUNDA KALMIŞLARDIR.

23 ‘Türkiye tanımalıdır’ diyenler, şu iddiada da bulunuyorlar: “İDDİA OSMANLI’YI İLGİLENDİRİR”
Şöyle deniyor: “TÜRKİYE’Yİ BAĞLAYAN BİRŞEY OLMAZ”. Bu da hatalı bir değerlendirmedir; çünkü, LOZAN ANTLAŞMASI’na göre, TC, Osmanlı’nın Misak-ı Millî sınırları içindeki ARDILIDIR. TC, Osmanlı’nın borçlarını bile devralmış ve 1954 yılına kadar taksitlerle ödemiştir. Yani bu durumda; ERMENİ SOYKIRIMI İDDİALARI, TC’Yİ SONUNA KADAR İLGİLENDİRİR.

24 ERMENİLERİN 3-T POLİTİKASI: (sırasıyla)
ÖTE YANDAN, ERMENİLERİN DERDİNİN BİR TEK, TANITMA OLMADIĞI DA BİLİNMELİDİR: ‘3-T POLİTİKASI’ İZLİYORLAR ERMENİLERİN 3-T POLİTİKASI: (sırasıyla) - 1.) TANIMA-TANITMA (SOYKIRIMI), - 2.) TAZMİNAT TALEBİ, - 3.) TOPRAK TALEBİ.

25 Bir mesele de şudur: Diyelim ki, Türkiye Ermeni Soykırımı’nı tanıdı; bunun ardından hemen şunlar gelecektir: Süryani, Asuri, Keldani, Alevi, Musevi, Pontus-Rum, Kürt vs. Zaten Avrupalı parlamentolar da bu yönde bolca sinyaller veriyorlar. Örnek: İsviçre Millî Meclisi (Nationalrat), 23 Aralık 2011 günü, şöyle bir karar teklifini reddetmiştir: 5 UNSURLU SOYKIRIM KARARI: “1915 YILINDA SÜRYANİ, KELDANİ, ASURİ, ERMENİ VE RUM-PONTUS NÜFUSUNA SOYKIRIM UYGULANMIŞTIR.” Bu arada, Türkiye BU RED KARARININ METNİNİ de gündeme getirmeli ve kullanmalıdır. İsveç Parlamentosu ise, 11 Mart 2010 tarihinde, bu konuda tehlikeli ve orijinal bir karar almıştır: UCU AÇIK 5 UNSURLU: “TÜRKLER; ERMENİ, ASURİ, SÜRYANİ, KELDANİ, PONTUS-RUM VE DİĞER ÇOĞU HALKA SOYKIRIM UYGULAMIŞTIR.”

26 O HALDE NE YAPILMASI GEREKİR?
OLAYLARINI TEHCİR OLARAK DEĞİL DE, SEVK ve İSKÂN OLARAK GÖRMEK… Yani, bu olayları bir SOYKIRIM olarak görmemek… TEZ: Bu sadece Ermenilere değil, örneğin DERSİM’e de uygulanmıştır. (Kürtlere karşı da yapılmıştır…) O HALDE NE YAPILMASI GEREKİR? TÜRKİYE,1915 olayları konusunda ÜZÜNTÜSÜNÜ BİLDİREBİLİR veya ÖZÜR DİLEYEBİLİR. Ya da 1. Dünya Savaşı’nda ölen Türkler ve Ermeniler için BİR ANIT DİKİLEBİLİR.

27 4. Türkiye, misilleme yaparak KARŞI TARAFI/TARAFLARI DA ‘SOYKIRIMCI’ İLAN EDEBİLİR.
Bu yaklaşım, sorunu çözmüyor, sadece karşı tarafa AYNI DİLLE TEPKİ GÖSTERİLMİŞ oluyor. Ermeniler de AZERİLERE soykırım uygulamakla suçlanabilir, Spesifik olarak Dağlık Karabağ Ermenileri, 1992-HOCALI ile alakalı soykırımla suçlanabilir, Fransa gibi ülkeler soykırımla (CEZAYİR konusunda) suçlanabilir. Başbakan Erdoğan bu yöntemi denemiştir. FRANSA’NIN SOYKIRIM UYGULADIĞINI İMA EDEREK, SARKOZY’YE, “CEZAYİR’DE YAPILANLARI BABANA SOR” şeklinde tepki göstermiştir. Ama sonradan anlaşılmıştır ki, Sarkozy’nin babası ne tarihçidir, ne de Cezayir’e gitmiştir. Bunun yerine Fransa’ya CEZAYİR ZULMÜNÜN BELGELERİ GÖNDERİLEBİLİRDİ. Aynı şekilde, İSVEÇ’in Laponlara ve Tattare grubuna yaptıkları dile getirilebilir. ABD’nin Kızılderililere yaptıkları vurgulanabilir.

28 5. Dünya çapında KÜLTÜREL PROPAGANDA FAALİYETLERİNE AĞIRLIK VERİLEBİLİR.
Ermeniler bilhassa sinema ve belgesel filmler yoluyla da etkili olmaya çalışmaktadırlar. İsveç’te “BABAANNEMİN DÖVMELERİ” filmi buna örnek verilebilir.

29 Spielberg de benzer bir film konusunda karar verme aşamasındadır.
Konuyla ilgili materyal toplamaya devam ediyor.

30 Türkiye de artık film ve diziler için çok yüksek meblağlar ödeyebilmektedir. Bu tür filmler yapılabilir. Dünya çapında ses getirebilir. Türkleri barbar göstermeyen ve gerçekleri anlatan filmler çekilebilir.

31 6. ARŞİVLER AÇILMALI ve DOĞRU TARİHSEL ARGÜMANLAR KULLANILMALIDIR.
Malta Yargılamaları hakkındaki dosyalar arşivlerden çıkarılmalıdır, İngiltere, kendi tarihi ile ilgili olan bu konuda resmî açıklama yapması konusunda teşvik edilmelidir, Mavi Kitap’ın da, aslında, İngiliz Savaş ve Propaganda Bürosu tarafından hazırlanmış, çarpıtılmış, önyargılı, sübjektif hafıza aktarımlarına dayalı bir kara propaganda belgesi olduğu konusunda, İngiltere’nin açıklama yapması konusunda diplomatik girişimlerde bulunulmalıdır. AMERİKAN BÜYÜKELÇİSİ HENRY MORGENTHAU’NUN ANI VE BELGELERİ İYİ İNCELENMELİ ve DÜNYAYA İYİ DUYURULMALIDIR. Henry Morgenthau: 1913 ve 1916 arasında Birleşik Devletler'in Osmanlı Türkiye'sindeki büyükelçisiydi. Savaş dönemindeki anılarını topladığı Büyükelçi Morgenthau'nun Öyküsü, Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşına dahline ilişkin en önemli tanıklıklardan biridir. Morgenthau, en azından, savaş süreci boyunca dokuz ülkenin diplomatik işlerinin emanet edildiği kişi olarak, dönemin en gerçekçi gözlemcisi olmuştur. Anıları şu anda tarihçiler açısından değeri biçilmez bir kaynaktır. Morgenthau 1915 Ermeni hadisesine tanık olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu'nun içlerindeki konsoloslarından birinci elden bilgiler toplarken, Ermenilere yönelik muamele ile ilgili olarak, başta Talat ve Enver olmak üzere Osmanlı liderlerine karşı çıkmıştır.

32 Sahte oldukları ispatlanmış olan ANDONİAN ve NAİM’in “Talat Paşa Telgrafları” konusundaki gerçekler üzerinde araştırmalar yapılıp, açıklanmalıdır. Aram Andonian, Suriye-Halep’de Rehabilitasyon Dairesinde çalışan Naim Bey adında alt seviye bir Osmanlı yetkilisinden bu yazıları (Talat Paşanın emirleri olduğu varsayılanlar dahil) elde ettiği iddia edilen ve o güne dek az tanınan bir Ermeni idi. Bu yazılara dayanılarak yazılan eser Paris, Londra ve Boston’da yayınlandı. Daha sonra bu belgelerin de sahte olduğu anlaşıldı. İslam düşmanı Alman Protestan Papaz LEPSİUS’un Alman arşivlerinden tahrif ederek düzenlediği belgelerin sahte ve yanlış olduğu tüm dünyaya iyi anlatılmalıdır.

33 Ermeni arşivleri de mutlaka açılmalıdır.
Bilhassa Ruslarla savaştığımız dönemlere ( ) ilişkin Rus devlet arşivindeki belgeler üzerinde durulmalı, araştırılmalı ve değerlendirilmelidir. Örneğin; Savaş suçundan asılarak idam edilen ARUTUNYAN-OHANYAN davası, YESEYEV’in başkanlığındaki askerî davalar, Kafkas Orduları Başkomutanı BOLHOVİTİNOV’un 11 Aralık 1915 tarihli 65 sayfalık bir raporu, Bilhassa, Ermenistan’ın ilk Başbakanı OVANNES KAÇAZNUNİ’nin 1923’te Brüksel’de Taşnak Partisi Kongresi’nde sunduğu: “TAŞNAK PARTİSİ’NİN YAPACAĞI BİRŞEY YOK” isimli raporu, okunmalı ve herkese okutulmalıdır. Gerçi bu durumda da Ermeniler, Osmanlı’nın son dönemdeki ünlü sadrazamı DAMAT FERİT’İN soykırımı kabul ettiğini iddia etmektedirler. Ermeni arşivleri de mutlaka açılmalıdır.

34 BUNLARDAN BAZI SOMUT SONUÇLAR DA ALINMIŞTIR:
Yapılan çalışmalarda hazırlanan bilimsel raporlar, İsviçreli parlamenterlere 2005 yılında gönderildi ve İsviçre’deki yasa çalışmaları durdurulmuştur. Bu kitaplaştırılmış belgelerin Almanya’da da Türkiye lehine sonuçları olmuştur. Alman Anayasa Mahkemesi Başsavcısı ve Berlin İdare ve Yüksek İdare Mahkemeleri Türkiye lehine kararlar aldılar. ANCAK BUNUN BİR DE RİSKİ VAR: Arşivlerin açılması demek, tabii ki, Türkiye’nin aleyhindeki arşiv belgelerinin de ortaya çıkarılması riskini de içermektedir. Örnek: Vatikan’ın Gizli Arşiv Vakfı, 400. yıldönümü dolayısıyla ellerindeki ve şimdiye dek hiç yayımlanmamış olan belgeleri, “Gizler Üstünde Işık” (Lux in Arcana) isimli sergide sergileyeceklerini ifade ediyor. Ama bir şey çıkmadı.

35 7. ERMENİLERLE BİR ORTAK TARİH KOMİSYONU KURULABİLİR Mİ?
Esasında Türkiye’nin ve 2005 yıllarında bu önerileri olmuştur. Ancak bu teklifler, Ermenistan tarafından pek iltifat görmemiştir. 2009 Protokollerinde de, iki ülke arasında soykırım konusunu inceleyecek bir komisyonun kurulması öngörülmüştür. Onay öncesi, protokolleri inceleyen ERMENİSTAN ANAYASA MAHKEMESİ, Protokollerden böyle bir anlam çıkarmamıştır, Olsa bile bu ‘komisyonlar, olayın doğruluğunu araştırmayacağını, sadece Ermeni soykırımını ispatlamak ve desteklemek için faaliyet göstereceklerdir’ yorumunu yapmıştır. Yani kısacası, Ermenistan’ı bu çözüme çekmek neredeyse imkânsızdır. Çünkü, Ermenistan için Soykırım Suçu, TARİHSEL OLARAK İSPATLANMIŞ BİR SUÇTUR (HISTORICAL ESTABLISHED FACT). NEDEN? ÇÜNKÜ DÜNYADA BİRÇOK KURUM VE ÜLKE PARLAMENTOSU, TÜRK TARİHİNDE BÖYLE BİR SUÇUN İŞLENDİĞİNİ KABUL ETMEKTEDİRLER…

36 8. TÜRKİYE, BU KONUDA KENDİSİ VE AMAÇLARIYLA TERS DÜŞEN DAVRANIŞLARDAN KAÇINMALIDIR.
A) HÜKÜMETİN TAVRI KONUSUNDAKİ YANLIŞLAR: Lozan Mahkemesi, 2005 yılında Perinçek kararını verdiği akşam, İsviçre Adalet Bakanı BLOCHER, STV1’e çıkıp: “Meslektaşım Adalet bakanı Cemil Çiçek, duruşmalar esnasında buradaydı. Görüştük ve kendisi bana, Doğu Perinçek’in aşırı muhalifleri olduğunu söyledi. Türk Hükümeti’nden ciddi bir tepki olmayacak” dedi. Ama daha sonra TC, AİHM huzurundaki bu davaya muhatap olarak DÂHİL OLMUŞTUR.

37 B) Türk Hükümeti, Talat Paşa Komitesi’nin 2005 Berlin eylemini ve 2007 Paris eylemlerini engellemeye çalışmıştır. O sırada Avrupa Parlamentosu da bu eylemlerin dağıtılmasını istemiştir.

38 C) Türkiye, ‘ilişkileri keseceğim’ derken blöf yapmaya çalışmış ve bu blöf alenen yapılmıştır. Nitekim Eski UMP mv. Patrick Devecian (ASALA’nın avukatı) bile şöyle diyebilmektedir: “Türkiye’nin, ilişkileri durdurma konusundaki blöflerinden korkmayın. Fransa’da 2001’de yasa kabul edildi ancak, 2002 yılında Türkiye’nin Fransa ile ticarî ilişkileri %30 artmıştır.” Bu durumda Türkiye’nin verdiği tepkilerin de pek bir anlamı kalmamaktadır. Nitekim o dönemin Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, “Fransa’nın başımızın üstünde yeri var” diyebilmiştir.

39 D) Bir taraftan, Fransa’yı ve İsviçre’yi “İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ’nü yok ediyorsunuz” diye eleştiren Türkiye, diğer yandan kendi ülkesinde birçok düşünürü, aydını, gazeteciyi düşünceleri ve yazdıkları için somut bir suç bile isnat edemeden hapse atabilmiştir. Bu çelişki de Türkiye’nin elini zayıflatmıştır. Uzun tutukluluk süreleri problemi vs.

40 E) Hem çok mühim bir mesele olarak gördük, hem de Fransa’da yasal süreç devam ederken (SOYKIRIMA İTİRAZA CEZA VERİLMESİNİ ÖNGÖREN SÜREÇ) gerekli, yeterli ve zamanlı tepkiyi göstermekte başarısız olduk diyebiliriz. Fransa’daki meclis oturumundan 1 gün önce, TBMM bir bildirge yayımlamıştır. Pek iyi oluşturulmuş heyetler de gönderememişizdir.

41 F) Bir diğer ilginç HUKUKÎ ÇELİŞKİMİZ: Türk Ceza Kanunu’nun 305. Md
F) Bir diğer ilginç HUKUKÎ ÇELİŞKİMİZ: Türk Ceza Kanunu’nun 305. Md.’sinin gerekçesinde; TEMEL MİLLÎ YARARLARA KARŞI HAREKETLER maddesi… Gerekçede bazı örnekler vardır. Eskiden şu örnek vardı: ‘Türkiye’de Ermeni Soykırımı propagandası yapmak’. Şimdi bu örnek, Adalet Bakanlığı tarafından sansürlendi…

42 G) YURTDIŞINDAKİ TÜRKLER BİLİNÇLENDİRİLMELİ, ORGANİZE EDİLMELİ ve HAREKETE GEÇİRİLMELİDİR:
4 milyon Avrupa’da, 1 milyon ABD’de bulunan Türkler, Türkiye’yi ilgilendiren konularda harekete geçirebilmek için ‘BASKI GRUPLARI’ HALİNE GETİRİLMELİLER… Daha evvel Talat Paşa Komitesi organizasyonunda, Ermeni soykırımı iddialarına karşı çok etkili kamu gösterileri yapılmıştı: 2007’de Fransa-Paris’teki Bastil Meydanı’nda kişi, Fransa Meclisi, Ermeni soykırımını inkârı suç sayan yasayı ele alırken, 22 Aralık 2011’de, Paris-Concorde Meydanı’nda… Yasa tasarısı Senato’da ele alınırken, 23 Ocak 2012’de Paris’teki DANFERT-ROCHERAU Meydanı’nda kişi…

43 Yani, yurtdışındaki Türkler mutlaka organize edilmelidir.
Bu örnek eylemlerde, kitle hep bir ağızdan, arasında “SOYKIRIM YAPMADIK, VATANIMIZI SAVUNDUK” diye bağırmışlardır. Bu sloganın ardındaki argümanlar: 1.) Vatan savunması en tabii HAK ve GÖREVDİR. 2.) Savaş koşullarında KARŞILIKLI KATLETMELER olabilir. 3.) Ermenilerle ilgili yaşanan bu olayların müsebbibi, TÜRKİYE’Yİ PAYLAŞMAK İÇİN ERMENİ ORDU VE LEJYONLARINI KURANLARDIR. BU SONUNCUSUYLA İLGİLİ OLARAK

44 Nitekim UMP’nin eski mv
Nitekim UMP’nin eski mv. ASALA Avukatı DEVECİYAN da, Fransa’daki ‘Tarihe Özgürlük Derneği Başkanı’ Pierre Nora’ya cevaben şunu söylemiştir: - “BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NDA, FRANSA TÜRKİYE’Yİ İŞGAL ETMİŞTİR (SYKES-PİCOT ANTLAŞMASI’NA GÖRE…) ve - KAÇAN ERMENİLERİ BİRARAYA GETİREREK BUNLARDAN BİR ERMENİ LEJYONU KURMUŞTUR. – - SONRA DA ASKERLERİNİ ÇEKEREK, ERMENİLERİ ANADOLU’DA YALNIZ BIRAKMIŞTIR. - O HALDE FRANSA BU MESELEYLE İLGİLİDİR.”

45 Bunlardan bazı örnekler;
H) AYRICA, TÜRKİYE YABANCI OBJEKTİF BİLİM İNSANLARINI DA HAREKETE GEÇİRMEYE ÇALIŞMALIDIR. Bunlardan bazı örnekler; Birçok Rus bilim insanı, Jean Michel THIBANX Albert HOURIET Justin McCARTHY Gilles VEINSTEIN Günter LEWY Pierre NORA vb.

46 B) DAİMİ HAKEM MAHKEMESİ YÖNTEMİ:
10. ULUSLARARASI ADALET DİVANI ve/veya ULUSLARARASI DAİMİ HAKEMLİK MAHKEMESİ YOLU DENENEBİLİR Mİ? A) DİVAN YÖNTEMİ: B) DAİMİ HAKEM MAHKEMESİ YÖNTEMİ:

47 A) DİVAN YÖNTEMİ: - Riskli ama kesin sonuç verebilecek bir yöntemdir,
- Savunucusu: Emekli Büyükelçi ŞÜKRÜ ELEKDAĞ. - Bu yöntem şu aşamada gündeme geldi: 2006 yılında (sonlarında) dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah GÜL başkanlığındaki ASILSIZ SOYKIRIM İDDİALARI İLE MÜCADELE KOORDİNASYON KURULU toplantısında… Neden? O zamana kadar yürütülen, broşür, sempozyum, gazete ilanı gibi yöntemlerle sonuca ulaşılamayacağı düşünüldü… O halde yapılması gereken şu olabilirdi: TÜRKİYE’NİN HAKLILIĞININ, BİR ULUSLARARASI YARGI ORGANI KARARIYLA ONAYLANIP SABİTLENMESİ… HANGİ YÖNTEMLE? Mesela, uluslararası yargı organından (UAD’ndan…) MÜTALAA istenerek… Mütalaa istenecek konu şu olabilirdi: FRANSIZ PARLAMENTOSU’NUN KABUL ETTİĞİ ERMENİ SOYKIRIM YASASI, 1948-BM SOYKIRIM SÖZLEŞMESİ’Nİ HİÇE SAYARAK GERÇEKLEŞMİŞTİR. BİR PARLAMENTO NASIL OLUR DA MAHKEME ROLÜ OYNAYABİLİR? Zira Türkiye’yi bu yönde suçlayan ne ulusal ne de uluslararası bir yargı organı var!

48 B) DAİMİ HAKEM MAHKEMESİ YÖNTEMİ:
- Ancak bu yola Türkiye ve muhatabı olan Ermenistan’ın birlikte başvurmaları gerekiyor… - İki ülke de bu sorunu Hakemlik Mahkemesi’ne götürme konusunda hemfikir olup anlaşırlarsa, 3’er hakem seçip gönderirler, bunlar da 1 tarafsız hakem-BAŞKAN seçerler… 7 HAKEMLİ BİR HAKEMLİK KOMİSYONU KURULUR… Bu komisyon neler yapar? Konuyla ilgili bütün arşivleri inceler, Arşiv belgelerinin doğruluğunu kontrol eder, O dönemlerde yaşanan salgın hastalıklarla ilgili geniş bir adlî tıp incelemesi yapar, Tarafları ve varsa şahitleri dinler. Ermeniler, bu organda, ileri sürdükleri tüm iddiaları ispatlamak zorunda kalacaklardır. Elekdağ’a göre, bu yola girilmesi halinde Türkiye’nin işi daha kolaydır. Çünkü Türkiye’nin SAVI ŞU OLACAKTIR: BU DÖNEMDE YAPILAN SEVK-İSKÂN VE TEHCİR UYGULAMASI, MEŞRU MÜDAFAA’DIR… Ermeniler ise, köşeye sıkışabileceklerini tahmin ettiklerinden ötürü, bu yönteme yanaşmak istememektedirler. Ancak bu yöntem uygulanabilirse, Türkiye için de RİSK OLABİLECEKTİR: Neticede de Türkiye’nin aleyhinde bağlayıcı kararlar da çıkabilir…

49 11. AİHM YOLU ve BUNA İŞTİRAK YÖNTEMİ KULLANILABİLİR:
TÜRKİYE, PERİNÇEK’İN 2008 YILINDA İSVİÇRE ALEYHİNDE AİHM’DE AÇTIĞI DAVAYA DÂHİL OLMUŞTUR. AİHM SÜRECİ ŞÖYLE GELİŞTİ: Doğu Perinçek, 2005 yılında İsviçre Lozan’da, İsviçre’nin “SOYKIRIMLARIN İNKÂRINI SUÇ SAYAN CEZA YASASI MADDESİNE” muhalefet suçunu işledi. TIPKI DAHA ÖNCE TÜRK TARİH KURUMU BAŞKANI YUSUF HALAÇOĞLU’NUN İŞLEDİĞİ GİBİ… (İSVİÇRE MAHKEMELERİ HALAÇOĞLU’NA CEZA VERMİŞTİ.) 2006 yılında da Talat Paşa Komitesi, Paris’te gösteriler yaptı. İsviçre Mahkemelerinde açılan davada, Perinçek SUÇLU BULUNDU. İsviçre YARGITAYI da bu kararı onayladı. Perinçek, AİHM’e başvurarak İsviçre aleyhinde dava açtı. AİHM 2. Dairesi, 15 Eylül 2011 tarihinden itibaren DAVAYA BAKMAYA BAŞLADI. AİHM, davayla ilgili Türkiye’den de GÖRÜŞ İSTEDİ. Türkiye, istenen görüşü vererek BU DAVAYA MUHATAP OLDU (DAVAYA KATILMIŞ OLDU). AYNI PROBLEMLİ MADDE, FRANSA CEZA HUKUKUNDA DA VAR: ‘SOYKIRIM SUÇUNU İNKÂR, İTİRAZ VE AŞAĞILAMA’ İBARESİ… AİHM KARARLARI, AVRUPA HUKUK ALANINDA TÜM ÜYE DEVLETLERDE BAĞLAYICIDIR. VERDİĞİ KARAR SON DERECE ÖNEMLİDİR. RİSK ALINDI… HATTA Bakan Egemen Bağış da, Perinçek’in yolunu izleyerek İsviçre Zürih’te “Ermeni soykırımını tanımadığını” açıkladı; o da İsviçre hukukuna göre aynı yolu izledi. Bu davalardan biri bile kazanıldığında tüm benzer durumlar için EMSAL OLUŞTURACAKTI…

50 Dava devam etti; VE 17 ARALIK 2013 tarihinde, AİHM, ‘PERİNÇEK-İSVİÇRE DAVASI’ ile ilgili kararını vermiştir. PERİNÇEK, DAVAYI KAZANDI; İSVİÇRE KAYBETTİ. NİTEKİM, 2002 YILINDA ERMENİ SOYKIRIMINI REDDEDEN 14 TÜRK VATANDAŞI DA BU KARARLA BERAAT ETMİŞLERDİR. (İSVİÇRE CEZA YASALARINA GÖRE…)

51 KARARIN ÖNEMLİ UNSURLARI: (KARAR, LEHİMİZE SONUÇLANMIŞTIR)
1915 olaylarının (Soykırımı değil…) incelenmesi, TARİHÇİLERE BIRAKMIŞTIR. TARİH, OLAYLARI açıklar; HUKUK ise OLAYLARDAKİ SUÇU kanıtlar… Soykırım ise, TARİHSEL BİR KAVRAM değil; HUKUKSAL BİR KAVRAMDIR. Soykırım, POLİTİK BİR KAVRAM DA DEĞİLDİR. Yani, AİHM, Parlamentoları da uyarmıştır. 1915 olaylarıyla ilgili, YASAMA ORGANLARI da karar veremez… 1915 olaylarının tartışılması, bir ÖZGÜRLÜK ALANI’dır. AİHM; soykırım iddiası hakkında şu görüşü saptamıştır: ERMENİ SOYKIRIMI için HUKUKÎ BİR TANIM YAPILMASI GEREKMEKTEDİR. AİHM’İN SAPTAMASI: “1915 ERMENİ OLAYLARI, YAHUDİ SOYKIRIMINA BENZEMİYOR”. (SOYKIRIM SUÇUNUN ÖRNEĞİ OLARAK YAHUDİ SOYKIRIMI BAZ-KRİTER OLARAK ALINMIŞTIR). YANİ ULUSLARARASI HUKUKTAKİ ÖLÇÜ: NAZİ EMPERYALİSTLERİNİN GERÇEKLEŞTİRDİĞİ YAHUDİ SOYKIRIMIDIR. ERMENİ OLAYLARI BUNA BENZEMEDİĞİ İÇİN BU BİR SOYKIRIM DEĞİLDİR. YANİ, HUKUKEN DE ERMENİ OLAYLARI, SOYKIRIM OLARAK TANIMLANAMAZ. Zaten, AİHM Kararı’na karşı oy veren 2 üye/hâkim de, bu hükmü-durumu çok iyi anladıkları için, “BU KARAR, ‘ERMENİ SOYKIRIMI YOKTUR’ ANLAMINA GELİYOR” diyerek hükme karşı çıkmışlardır. AİHM Kararı, 1915 olaylarının tartışılmasını da, BİR ÖZGÜRLÜK OLARAK GÖRÜP, GÜVENCEYE ALMAKTADIR. AİHM’İN TARTIŞMA ÖZGÜRLÜĞÜ TANIDIĞI ALAN; Tarih alanıdır. Yoksa, yargı alanında artık bundan böyle tartışmaya hacet yoktur. AİHM, olayın hukuken SOYKIRIM TANIMINA GİRMEDİĞİNİ SAPTAMIŞTIR. Bu karardan sonra, artık hiçbir mahkeme de, “Ermeni Soykırımı”na hükmedemez. Yani Türkiye, önemli bir YARGI İÇTİHADI kazanmıştır. AB’nin çerçeve kararı da bundan böyle yok hükmünde olacaktır. İsviçre de yoğun Ermeni baskıları karşısında AİHM kararına itiraz etmiş ve TEMYİZE GİTMİŞTİR.

52 TÜRK DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI
AİHM’İN PERİNÇEK KARARI’NI BİR MİLAT (BİR YENİ DOĞUM, BİR BAŞLANGIÇ) OLARAK NİTELENDİRMİŞTİR.

53 Şükrü Elekdağ: İSVİÇRE, TEMYİZE GİDERKEN, IRKÇI OLARAK GÖSTERDİĞİ DOĞU PERİNÇEK DAVASINI (YANİ PERİNÇEK’İN ‘IRKÇI’ OLDUĞU GEREKÇESİYLE…) AİHM GENEL KURULU’NA GÖTÜRME TALEBİNDE BULUNDU. IRKÇILIK GEREKÇESİ OLARAK PERİNÇEK’İN ŞU SÖZLERİNİ GÖSTERMİŞTİR: “BAĞIMSIZ TARİHÇİLER KURULU KURULSA VE BU BAĞIMSIZ KURUL BUNUN SOYKIRIM OLDUĞUNU KABUL ETSE, ONU DA KABUL ETMEM” (D. PERİNÇEK) ŞİMDİ 5 KİŞİLİK HAKİMLER KURULU, TALEBİ İNCELEYECEKTİR. BU KURUL, TEMYİZE GİDİLİP GİDİLMEYECEĞİNE KARAR VERECEKTİR. TEMYİZE GİDİLDİĞİ HALDE: AİHM-Temyiz Mahkemesi, BÜYÜK İHTİMALLE daha önceki bu AİHM kararını kabul edecektir. Aksi durum, ‘KENDİNİ İNKAR ETMEK’ olur.

54 TÜRKİYE’NİN ÖNEMLİ ARGÜMANLARI
Parlamentolar, tarihî olaylar hakkında hüküm veremezler, (Fransız Anayasası-34. Md. gibi) ONUN İÇİN, HOCALI İÇİN TBMM KARAR VERMİYOR… Bir parlamento, başka bir milletin geçmişi hakkında karar verirse, neticede bu kendisine bakışa da etki edebilecektir. BU DURUMDA HERKES BİRBİRİNİN TARİHİNDE SOYKIRIM ARAMAYA BAŞLAR. Bir olayı SOYKIRIM olarak değerlendirmek için, kurban ya da şahitlerin DİNLENMESİ veya GÖRÜLMESİ gerekiyor. Soykırım bir SUÇTUR. Bu ya da herhangi bir suça, ancak şunlardan biri hüküm verebilir: Bir uluslararası mahkeme Bir ulusal mahkeme Bir uluslararası yargı konvansiyonu. Bunlar da ancak şöyle hüküm verebilirler; tüm tarafları dinleyerek tamamen kesin olaylara dayanarak… ANCAK, ERMENİ SOYKIRIMI İDDİALARI İTİBARIYLA BUNLARDAN HİÇBİRİ OLMAMIŞTIR. OLAN, KARŞILIKLI KIRIM ve TRAJEDİDİR. OLAYLARDA EMPERYALİST DEVLETLERİN ROLÜ VARDIR. ÖTE YANDAN, İnkâr ve İtirazı bile SUÇ SAYMAK da, her türlü ÖZGÜRLÜĞE karşıdır: basın özgürlüğüne düşünce özgürlüğüne ifade özgürlüğüne kişilerin korunması ilkesine.

55 BAŞBAKANIN TAZİYE MESAJI
23 NİSAN 2014: İLK KEZ BİR BAŞBAKANLIK AÇIKLAMASI YAPILDI. “BAŞBAKAN ERDOĞAN’IN 1915 OLAYLARINA İLİŞKİN MESAJI” OLARAK YAYIMLANDI. AÇIKLAMANIN 24 NİSANDA GAZETELERDE YAYIMLANMASI ve İYİ DUYURULMASI AMAÇLANDI. PEKİ, MESAJ NEDEN 24 NİSAN GÜNÜ YAYIMLANDI? HALBUKİ, 24 NİSAN’I ERMENİLER, ‘SOYKIRIM GÜNÜ’ OLARAK KABUL EDİYORLARDI. TÜRKİYE AÇISINDAN, 24 NİSAN’A RESMEN BÖYLE BİR ANLAM İLK KEZ BU MESAJ SAYESİNDE ATFEDİLMİŞ OLDU.

56 24 NİSAN NEDİR? / 14 MAYIS NEDİR? (1915)
ERDOĞAN: “24 NİSAN, ERMENİLER İÇİN ÖZEL ANLAM TAŞIYOR”. (24 NİSAN 1915) HALBUKİ BU, TEHCİRİN TARİHİ DEĞİL. BU TARİH, KATLİAMLARIYLA ÜNLÜ HINÇAK, TAŞNAK VE BENZERİ ERMENİ KOMİTALARININ OSMANLI DEVLETİ TARAFINDAN KAPATILDIĞI TARİHTİR. OSMANLI DAHİLİYE NEZARETİ, 24 NİSAN 1915’TE ÖNEMLİ BİR GENELGE YAYIMLAYARAK, BU KOMİTALARI KAPATMIŞ, BELGELERİNE EL KOYMUŞ, LİDERLERİNİ VE ZARARLI FAALİYETLERİYLE BİLİNEN ERMENİ KOMİTACILARINI TUTUKLAMIŞ ve BUNLARDAN BULUNDUKLARI YERLERDE KALMALARININ SAKINCALI GÖRÜLENLERİNİN UYGUN YERLERDE TOPLANMALARINI ÖNGÖRMÜŞTÜR. 26 NİSAN 1915’TE BAŞKUMANDANLIK, AYNI NİTELİKTE BİR BAŞKA KARARNAMEYİ HARBİYE NEZARETİ VE ORDU KARARGAHLARINA GÖNDERMİŞTİR. OSMANLI HÜKÜMETİ, 14 MAYIS 1915 TARİHİNDE BİR ZORUNLU GÖÇ (SEVK VE İSKAN) KANUNU ÇIKARMAYI KABUL ETTİ./KARARLAŞTIRDI. BU DÜZENLEMEYLE, ERMENİ ÇETELERİNİ FİİLEN İYİCE ETKİSİZLEŞTİRECEKTİ. TEHCİR KANUNU (SEVK VE İSKÂN KANUNU), 27 MAYIS 1915 TARİHİNDE KABUL EDİLMİŞTİR. BU SEVK VE İSKAN KANUNU, 1 HAZİRAN 1915 TARİHİNDE, DÖNEMİN RESMİ GAZETESİ OLAN TAKVİM-İ VEKAYİ’DE YAYIMLANARAK YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞTİR. ERMENİLER, BULUNDUKLARI BÖLGELERDEN DAHA İÇ BÖLGELERE GÖÇ ETTİRİLECEKTİ. BU GÖÇLER SIRASINDA BİRÇOK ERMENİ HAYATINI KAYBETTİ: HASTALIKLAR YÜZÜNDEN YOKSULLUK NEDENİYLE OLANAKSIZLIKLAR DOLAYISIYLA ÖÇ ALMA DUYGUSU NEDENİYLE YAPILAN BAZI SALDIRILAR NETİCESİNDE…

57 YARGILAMALAR OSMANLI İŞGAL ALTINDAYKEN, OLAYI SORUŞTURMAK İÇİN, OSMANLI DEVLETİ TARAFINDAN SIKIYÖNETİM MAHKEMELERİ KURULDU: BU MAHKEMELERDE O DÖNEMİN MÜLKÎ İDARE AMİRLERİ YARGILANDILAR: Diyarbakır Valisi Dr. Reşit Bey Elazığ Valisi Sabit Bey Sivas Valisi Muammer Bey Boğazlıyan (Yozgat) Kaymakamı Mehmed Kemal Bey gibi şahsiyetler. Mehmet Kemal suçlu bulundu ve asılarak idam edildi. (10 Nisan 1919)

58 BU MESAJIN ÖN HAZIRLIĞI VAR MIYDI?
ÖTE YANDAN, BU YÖNDE BİR AÇIKLAMA ZATEN BEKLENİYORDU. GİZLİ GÖRÜŞMELERDE, 23 NİSANDA BÖYLE BİR AÇIKLAMA YAPILACAĞI KONUSU ÜZERİNDE YOĞUN TARTIŞMALAR YAPILIYORDU. AHMET DAVUTOĞLU, ARALIK 2013’TE ERİVAN’DAYDI. AÇIKLAMA ÖNCESİNDE İSE, BÜTÜN MEDYA KURULUŞLARI UYARILDI. AÇIKLAMA “24 NİSAN” MEVHUMUNA ATIFLA YAPILMIŞTIR. AÇIKLAMA 9 DİLDE YAPILDI/YAYINLANDI. KAMU DİPLOMASİSİ KOORDİNATÖRLÜĞÜNCE, ERMENİCE ‘TWEET’ ATILDI.

59 MESAJDA NE DENDİ? “ERMENİ VATANDAŞLARIMIZ ve DÜNYADAKİ TÜM ERMENİLER İÇİN ÖZEL BİR ANLAM TAŞIYAN 24 NİSAN”… “TARİHÎ BİR MESELEYE İLİŞKİN DÜŞÜNCELERİN ÖZGÜRCE PAYLAŞILMASI İÇİN DEĞERLİ BİR FIRSAT” olarak değerlendirildi. Erdoğan’ın mesajında; ŞU, “TARİHÎ BİR İNSANLIK VAZİFESİDİR”: Osmanlı vatandaşı olan Ermenilerin o dönemde yaşadıkları ACILARIN HATIRALARINI ANMALARINI A) anlamak VE B) paylaşmak.. 1915 OLAYLARINA İLİŞKİN FARKLI GÖRÜŞ ve DÜŞÜNCELER, SERBESTÇE İFADE EDİLMELİDİR… BU DÜŞÜNCELERİN İFADE EDİLMESİ ŞUNLARIN GEREĞİDİR: ÇOĞULCU BAKIŞ AÇISININ, DEMOKRASİ KÜLTÜRÜNÜN, ÇAĞDAŞLIĞIN… MESAJDA ŞU DA SÖYLENDİ: “1. DÜNYA SAVAŞI’NDA, HER DİN ve MİLLETTEN MİLYONLARCA İNSAN HAYATINI KAYBETMİŞTİR.” “BU ORTAMDA, TEHCİR GİBİ GAYRI İNSANÎ SONUÇLAR DOĞURAN HADİSELER YAŞANMIŞTIR.” (YANİ TEHCİR, SOYKIRIM DEĞİL, AMA İNSANLIĞA KARŞI BİR EYLEMDİR.) ERDOĞAN ŞU SONUCA ULAŞIYOR: BU GAYRI İNSANÎ HADİSELER, “TÜRKLER ve ERMENİLER ARASINDA DUYGUDAŞLIK KURULMASINA ENGEL OLMAMALIDIR.” BU OLAYLAR, “TÜRKLER ve ERMENİLER ARASINDA KARŞILIKLI İNSANÎ TUTUM ve DAVRANIŞLAR SERGİLENMESİNE ENGEL OLMAMALIDIR.” ERDOĞAN DAHA EVVELKİ ÖNERİSİNE TEKRAR ATIFTA BULUNMUŞ: “1915 OLAYLARININ BİLİMSEL ŞEKİLDE İNCELENMESİ İÇİN ORTAK TARİH KOMİSYONU KURULMASI ÇAĞRISINDA BULUNMUŞTUK.” “BU ÇAĞRI HÂLÂ GEÇERLİLİĞİNİ KORUMAKTADIR.” ORTAK TARİH KOMİSYONU; TÜRK, ERMENİ ve ULUSLARARASI TARİHÇİLERDEN OLUŞACAK ve ŞU İKİ İŞE YARAYABİLİR: 1915 OLAYLARININ AYDINLATILMASINA, TARİHİN DOĞRU ANLAŞILMASINDA…

60 TAZİYE - TEHCİR Çoğu kimse, bu açıklamada ‘TAZİYE’ kavramını ön plana çıkardı ve ona kilitlendi. Halbuki mesajdaki önemli husus: ‘TEHCİR KAVRAMININ’ kullanılmasıydı. (OSMANLI ERMENİLERİNİN ZORLA GÖÇ ETTİRİLMESİ…) DAVUTOĞLU ARALIK 2013’TE ERİVAN’DA BENZER BİR TAVIR ZATEN GÖSTERMİŞTİ: İTTİHATÇILARIN YAPTIĞI ŞEY (TEHCİR) DOĞRU BİR OLAY DEĞİLDİR; “GAYRI İNSANÎDİR”. “TEHCİRİ HİÇBİR ZAMAN BENİMSEMİYORUZ.”

61 RESMÎ POLİTİKAYA TAMAMEN TERS OLMUŞTUR, RESMÎ POLİTİKAMIZ ŞUYDU:
1.) OLAYLAR, ÖZEL DEĞİLDİ ve BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI KOŞULLARINDA (BU KOŞULLARIN BÜTÜNLÜĞÜ İÇİNDE) CEREYAN ETMİŞTİ. 2.) TEHCİR, ZORUNLU BİR ‘GÜVENLİK ÖNLEMİYDİ’. 3.) ÖLÜMLER TEK TARAFLI DEĞİLDİ – MUKATELE (KARŞILIKLI ÖLDÜRMELER) ŞEKLİNDE İDİ. AKP İKTİDARI, RESMÎ TEZİ DEĞİŞTİRMİŞ OLDU. TEHCİRE İHTİYAÇ YOKTU İNSANÎ BİR TAZİYE ALGISI GEREKİYOR. SOYKIRIM LOBİSİ: “YETMEZ AMA EVET” DİYOR. ABD DİB SÖZCÜSÜ JEN PSAKİ: “BU DAHA BAŞLANGIÇ. TARİHÎ VE OLUMLU BİR ADIM. GERÇEKLERİN TAM, DÜRÜST VE ADİL ŞEKİLDE KABUL EDİLMESİ GEREKİYOR.” ÖNEMLİ BİR SORU İSE ŞUDUR: AİHM’İN PERİNÇEK KARARI’NI BİR MİLAT OLARAK KABUL ETTİĞİNİ AÇIKLAYAN TÜRK DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI, ACABA, ERDOĞAN’IN YAPTIĞI BU BAŞBAKANLIK AÇIKLAMASI’NI NASIL DEĞERLENDİRECEK ve NİTELENDİRECEKTİR? BAŞBAKANIN MESAJINDAN ANLADIĞIMIZ: TÜRKİYE, KONUYA AİHM KARARINI KULLANARAK HUKUKÎ AÇIDAN DEĞİL DE, ABD’Yİ RAHATLATACAK ŞEKİLDE SİYASÎ AÇIDAN YAKLAŞMAYA ÇALIŞIYOR. YANİ ELİNDEKİ İMKANINI KULLANMIYOR.

62 İNSANLIK SUÇU GİBİ DEĞERLENDİRİLİYOR
Bu kavram yaygın olarak II. Dünya Savaşından sonra kullanılmaya başlamıştır. Bu terim KONUYLA İLGİLİ, ilk olarak 28 Mayıs 1915'te İngiltere, Fransa ve Rusya'nın, Türkiye'deki  Ermenilerin katledildikleri iddiasıyla yayınlamış oldukları deklarasyonda yer almıştır. II. Dünya Savaşı sonrası kabul edilen Nürnberg Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi'nin yetki alanında insanlığa karşı suçlar da sayılmıştır. Tam olarak tanım ve kapsamı tartışmalı olmakla beraber gerek uluslararası gerekse ülkesel olarak BU SUÇLARI cezalandırmak için düzenlemelere gidilmiştir. İnsanlığa karşı suçlar usul bakımından zamanaşımına uğramamaktadırlar. TCK-76.MADDESİ’NDE İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR SIRALANMIŞTIR: TOPLUMUN BİR KESİMİNE KARŞI, BELLİ BİR PLAN DOĞRULTUSUNDA, SİSTEMLİ OLARAK; kasten öldürme, kasten yaralama, işkence, eziyet köleleştirme, kişi hürriyetinden yoksun kılma, bilimsel deneylere tâbi kılma, cinsel saldırıda bulunma, çocukların cinsel istismarı, zorla hamile bırakma, zorla fuhşa sevketme fiillerinin; SİYASAL, FELSEFÎ, IRKÎ VEYA DİNÎ SAİKLERLE İŞLENMESİDİR.

63 İNSANLIĞA KARŞI SUÇ – SOYKIRIM SUÇU AYRIMI
İKİ SUÇ DA KASTEN İŞLENMİŞ SUÇLARDANDIR. SOYKIRIM SUÇUNDA, BİR GRUBU KISMEN VEYA TAMAMEN ORTADAN KALDIRMA NİYETİ ARANMIŞ ve GRUP DA, ‘ULUSAL’, ‘ETNİK’, ‘IRKSAL’ VE ‘DİNSEL’ ŞEKLİNDE BELİRTİLMİŞTİR. İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA, FİİLİN ‘SİVİL NÜFUSA’ YÖNELİK OLMASI YETERLİ SAYILMIŞTIR. NÜFUS BELLİ GRUPLARA AYRILMAMIŞTIR. (GENEL SİVİL NÜFUS).

64 ABD’DEN BEKLENTİ? ERDOĞAN: “AMERİKA BAŞKANI’NIN KONUYLA İLGİLİ AÇIKLAMASINI DA BEKLİYORUZ.” “BU OLASI AÇIKLAMA, SÜRECİN NORMALLEŞMESİNE KATKI SAĞLAYABİLİR.” SORUN: HER SENE SOYKIRIM SÖYLEMİNDEN KILPAYI DÖNEN ABD, AÇIKLAMASIYLA SÜRECE NASIL BİR KATKI SAĞLAYABİLİR? BU KONU MUĞLAK… TÜRKİYE’DEKİ YORUMLAR: OBAMA’DAN ÇOK SERT BİR 24 NİSAN MESAJI BEKLENİYORDU. AMA ERDOĞAN’IN BU MESAJINDAN SONRA, “ABD ve AB TERS KÖŞE OLDULAR.” (Yeni Şafak yorumu…) Yine yorum: Beyaz Saray, Erdoğan’ın açıklamasından sonra, sert olanı iptal edip, yerine daha yumuşak bir mesaj yazmaya başladı.

65 Erdoğan Hükümeti bu mesajla;
Şüphesiz, seçim atmosferinde verdiği “ABD BÜYÜKELÇİSİ RİCCİARDONE DÜĞMEYE BASTI, BİZE DARBE HAZIRLANDI” havasının artık sona erdiğini de ilan etmiş oldu. İLİŞKİLERİN NORMALLEŞMESİ SÜRECİ BU ŞEKİLDE BAŞLATILIYOR. YAKINDA KIBRIS BARIŞ GÖRÜŞMELERİ ve İSRAİL BARIŞ GÖRÜŞMELERİ DE BAŞLATILIYOR. KÜRT AÇILIMI DA DEVAM ETTİRİLEREK AYNI SONUCA HİZMET EDECEKTİR.

66 HASAN KÖNİ? ABD, ERMENİ SOYKIRIMI İDDİALARIYLA TÜRKİYE’DEN BİRŞEYLER ELDE ETMEYE ÇALIŞIYOR: GÜNEYDOĞUDA KIBRIS’TA KARADENİZ’DE YANİ “TÜRKİYE BİR ANLAMDA TEHDİT EDİLİYOR.” “SOYKIRIMI KABUL ETSEK, ERMENİ DİASPORASI İŞSİZ KALIR VE YOKSUL DÜŞER.”

67 ACILAR HİYERARŞİSİ? MESAJDA, SORGULANAN BİR CÜMLE VAR: “Tabiatıyla; ne bir acılar hiyerarşisi kurulması, ne de acıların birbiriyle mukayese edilmesi ve yarıştırılması acının öznesi için bir anlam ifade eder. Atalarımızın dediği gibi, ateş düştüğü yeri yakar”. BAZI ANALİZCİLER, BU CÜMLEYİ (BİRİNCİ KISMI) BİR YERDEN ÇEVİRİ YAPILARAK ALINMIŞ GİBİ DEĞERLENDİRMİŞLERDİR. (ÖRNEĞİN İP BAŞKANI DOĞU PERİNÇEK) YANİ BU İDDİADA BULUNANLARA GÖRE, BU METİN BİZE AİT DEĞİL. BİZE SADECE DİKTE ETTİRİLMİŞ OLABİLİR.

68 MESAJDAKİ GELECEK BEKLENTİSİ…
BU İKİ HALK (TÜRKLER ve ERMENİLER), KADİM ve EŞSİZ BİR COĞRAFYANIN İKİ HALKIDIR, BENZER GELENEK ve GÖRENEKLERE SAHİPTİR, GEÇMİŞLERİNİ OLGUNLUKLA KONUŞABİLİRLER, KAYIPLARINI, KENDİLERİNE YAKIŞACAK ŞEKİLDE KABULLENİP ANABİLİRLER, HATTA KAYIPLARINI BİRLİKTE DE ANABİLİRLER. SONUÇ CÜMLESİ: TÜRKLER ve ERMENİLER; 20.YÜZYILIN BAŞLARINDAKİ KOŞULLARDA HAYATLARINI KAYBETMİŞLERDİR, HAYATLARINI KAYBEDEN ERMENİLERİN HUZUR İÇİNDE YATMASINI DİLİYORUZ. TORUNLARINA TAZİYELERİMİZİ İLETİYORUZ.

69 MESAJ NASIL YORUMLANABİLİR ve NASIL ETKİ YARATABİLİR?
Nüzhet Kandemir: Biz öteden beri, 1915 olaylarında ölen herkes (ister Ermeni, ister Türk, ister Arap olsun) için öteden beri TAZİYE/ÜZÜNTÜ mesajı yolluyorduk. Bu, Türkiye tarafından yapılan bir şeydir. {Ama ilk kez bir Başbakan tarafından yapıldığı gibi…} Bu kez sadece Ermenilere bir taziye mesajının gönderilmesi, bunun bir ÖZÜR MESAJI olarak algılanmasına yol açabilecektir. Ermeni taleplerine bir taviz olarak yorumlanabilecektir. Bu, Türkiye’nin şimdiye kadarki tezlerinde büyük bir zafiyet ve gedik açacaktır.”

70 Dışişleri Eski Müsteşarı: ONUR ÖYMEN
ASALA tarafından “öldürülen diplomatlarımızdan neden hiç söz edilmiyor?” Tehcir için “gayrı insanî sonuçlar doğurdu” diyen Başbakan, “tehcire neden gerek duyulduğunu söylemiyor”. Halbuki 1918’de kurulan ilk Ermenistan Devleti’nin Taşnak Partili Başbakanı (ilk Başbakanı) Ovannes Kaçaznuni 1920 yılında diyor ki: “Büyük devletler bizi ‘Büyük Ermenistan’ hayaliyle kışkırttılar. Olayların sebebi biziz. Barışı reddederek silahlanmamız büyük hataydı. Türkler tehcir kararında haklıydı.”

71 Kandilli Ermeni Kilisesi Vakıf Başkanı DİKRAN KEVORKYAN:
“BİZİ BÖLEMEZSİNİZ.” 100 SENE ÖNCEKİ BU OLAY SOYKIRIM DEĞİLDİR. OLAY, TEHCİR’DİR. DİASPORA, BUGÜN TÜRKİYE’DEKİ ERMENİLERİN DURUMU HAKKINDA NE BİLİYOR Kİ? BATIDA ERMENİLERE YAPILAN “JENOSİT BLANCHE” (BEYAZ SOYKIRIM) DENİLEN BİR BAŞKA OLGU DA VAR: İNSANLARA (ERMENİLERE) KENDİ DİLLERİNDE BİLE AYİN YAPTIRMIYORLAR. DİLLERİNİ ERİTİYORLAR. ABD’DEKİ ERMENİLER “İNGİLİZCE AYİN YAPMAK ZORUNDA” DİYOR. TÜRKİYE’DEKİ ERMENİ BÜTÜN DÜNYADAKİ ERMENİLERİN “MAYASIDIR”.

72 CHP’NİN TEPKİSİ İYİ NİYETLİ MESAJLARLA İTİBAR ARAMA GAYRETİ.
ERDOĞAN YİTEN İTİBARINI BU MESAJLARLA YERİNE GETİRMEYE ÇALIŞMAKTADIR.

73 SOROS-AÇIK TOPLUM VAKFI
VAKIF BAŞKANI-İSAK ALATON: “RESMÎ TAZİYE MESAJI UMUDUMUZU ARTIRDI.”

74 Radikal Yazarı AYŞE HÜR:
Olumlu bir gelişme ama, bu sefer de ACI ANONİMLEŞTİRİLİYOR. “ACILAR YARIŞTIRILMAMALI” “ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKAR” “HEPİMİZİN ORTAK ACISI” 1915 MAĞDURLARININ ARASINA TÜRKLER DE KATILARAK ACI ANONİMLEŞTİRİLMEYE ÇALIŞILMIŞTIR. “20.YY.IN BAŞINDAKİ KOŞULLARDA HAYATINI KAYBEDEN ERMENİLER” gibi ifadelerle, suç ve suçun gerekçesi HAFİFLETİLİYOR. Bu kelimelerle, FAİL BELİRSİZLEŞTİRİLİYOR. SONUÇTA; ŞU BELLİ DEĞİL… AÇIKLAMA BİR TUTUM DEĞİŞİKLİĞİNİ Mİ SEMBOLİZE EDİYOR? YOKSA, 2015’TE TÜRKİYE ALEYHİNDE TIRMANMA İHTİMALİ YÜKSEK OLAN KAMPANYAYI YUMUŞATMAYA MI YÖNELİK? DOLAYISIYLA BİR TAKTİK Mİ? BU SORULARIN CEVABINI ZAMAN GÖSTERECEK…

75 BASKIN ORAN? “EVET AMA KATİYYEN YETMEZ”
ERMENİLER, 1.D.S.’NDA RESMÎ OSMANLI VATANDAŞI GİBİ ÖLMEDİLER. MÜSLÜMANLARI DÜŞMAN ÖLDÜRDÜ. ERMENİLERİ İSE, KENDİ DEVLETLERİ ÖLDÜRDÜ. (YANİ, OSMANLI). BURADA BU İKİSİ ARASINDA BİR MUKAYESE YAPILAMAZ. YAPILIRSA, TAZİYENİN ETKİSİ ORTADAN KALKAR.

76 TÜRK TARİH KURUMU ESKİ BAŞKANI YUSUF HALAÇOĞLU
ERMENİLER SÜRGÜN EDİLİRKEN, RUMLAR NEDEN SÜRGÜN EDİLMEDİ? HALBUKİ RUMLARIN NÜFUSU ERMENİLERDEN DAHA FAZLAYDI. ERMENİLER, VATANA İHANET ETTİKLERİ İÇİN SÜRGÜN EDİLMİŞLERDİR. MÜSLÜMANLARDAN DA KİŞİ KATLEDİLDİLER. OSMANLI, TEHCİRE UĞRAYANLARA “GÜNDELİK” VERMİŞTİR. BÖYLE SOYKIRIM OLABİLİR Mİ? BÖYLE GAYRI İNSANÎLİK OLABİLİR Mİ? BÜTÜN YABANCI YARDIM KURULUŞLARINA “İSTERSENİZ ERMENİLERE YARDIM EDEBİLİRSİNİZ” DENİLMİŞTİR. HASTA OLANLAR TEDAVİ EDİLMİŞLERDİR. BUNLARA YOLLARDA SALDIRILAR OLMUŞTUR. OSMANLI, DİVANI HARPLER KURMUŞTUR. 1673 KİŞİ BU MAHKEMELERE ÇIKARILMIŞ; 67 KİŞİ İDAM EDİLDİ. 524 KİŞİYE HAPİS CEZALARI VERİLDİ. “BU SORUMLULAR YARGILANMIŞLARSA VE BU CEZALARI ALMIŞLARSA, BUNLARA SOYKIRIM DİYEMEZSİNİZ.” “ERDOĞAN, OBAMA İLE AYNI ŞEYİ SÖYLÜYOR.”

77 ŞİMDİKİ TTK BAŞKANI: MEHMET METİN HÜLAGÜ
GAYRI MÜSLİMLER (VE BU ARADA ERMENİLER), EMPERYALİSTLERİN DEVLET KURMA HAYALLERİNE KANARAK SALDIRMIŞLARDIR. VATANA İHANET ETMİŞLERDİR.

78 ABD/OBAMA’NIN MESAJININ ÖNEMLİ NOKTALARI… (24 NİSAN 2014)
OBAMA, YİNE ‘MEDS YEGHERN’ YANİ, “BÜYÜK FELAKET” DEDİ. “1.5 MİLYON ERMENİ KATLEDİLDİ YA DA ÖLÜM YÜRÜYÜŞÜNE ZORLANDI” “1915’TE HAYATLARI ADİL OLMAYAN BİÇİMDE ALINAN ERMENİLER” İFADESİNİ KULLANDI. “ERMENİ HALKININ MUAZZAM DÜŞMANLIK VE ACILARI KARŞISINDA OLAĞANÜSTÜ CESARETİ VE BÜYÜK DİRENCİNDEN İLHAM ALDIK” DEDİ.

79 İKİNCİ ADIM ATILIYOR… TÜRK D.İ.BAKANLIĞI; MESAJIN ARDINDAN, TEHCİR SONRASINDA FARKLI ÜLKELERE YERLEŞEN ERMENİLERİN TORUNLARINA VATANDAŞLIK HAKKI TANINMASI KONUSUNU GÜNDEMİNE ALDI. (1915 OLAYLARI NEDENİYLE TÜRKİYE’DEN GÖÇ ETMEK ZORUNDA KALAN VE O DÖNEMİN KOŞULLARI YÜZÜNDEN, VATANDAŞLIK HAKKINI KAYBETMİŞ, ÇIKARILMIŞ YA DA HİÇ KAZANAMAMIŞ OLAN ERMENİLERİN TORUNLARI (ALT KUŞAKLARI) İÇİN…), BU ÖNERİ İLK DEFA, OCAK 2014’TE ANKARA DÜŞÜNCEYE ÖZGÜRLÜK GİRİŞİMİ’NİN TOPLANTISINDA GÜNDEME GETİRİLMİŞTİ. ÖNERİ T.D.İ.B.’NA İLETİLDİ VE DESTEKLENDİ.

80 DİĞER BİR ADIM… ABD’NİN ERİVAN BÜYÜKELÇİSİ JOHN HEFFERN: “İKİ ÜLKE ARASINDA SINIR KAPILARININ AÇILMASI SÖZ KONUSU OLABİLİR”. DİPLOMATİK İLİŞKİLERİN CANLANDIRILMASI İÇİN ÇALIŞILACAK… B.ORAN: “2009 PROTOKOLLERİNİ ERMENİSTAN ONAYLADI, (?) TÜRKİYE İSE, KARABAĞ ŞARTINA BAĞLAYARAK ÇÖPE ATTI” DEĞERLENDİRMESİNDE BULUNUYOR.???

81 BİTTİ


"TDP, ERMENİ SOYKIRIMI İDDİALARI / YAPILANLAR ve YAPILABİLECEK OLANLAR" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları