Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ZİHİN ENGELLİ BİREYLERLERİN EĞİTİMİNDE KULLANILAN MODEL VE YÖNTEMLER

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ZİHİN ENGELLİ BİREYLERLERİN EĞİTİMİNDE KULLANILAN MODEL VE YÖNTEMLER"— Sunum transkripti:

1 ZİHİN ENGELLİ BİREYLERLERİN EĞİTİMİNDE KULLANILAN MODEL VE YÖNTEMLER

2 DOĞRUDAN ÖĞRETİM YÖNTEMİ
(AÇIK ANLATIM YÖNTEMİ)

3 Bu öğretim yöntemi , hem düzenli bir programı hem de araçların kullanımında sistematik olmayı gerektirmektedir.

4 Açık anlatım yönteminde ayırt edici öğrenme sürecinden yararlanılmaktadır.
Bunun için öğretmen, öğreteceği kavramın ilişkili ve ilişkisiz niteliklerini belirler . Daha sonra kavramın olumlu ve olumsuz örneklerini oluşturur . Kavramın ilişkili nitelikleri kavramı tanımlar ve onun benzer örneklerini oluşturur .

5 örneğin, ‘kırmızı ’ kavramı için tek ilişki nitelik onun rengidir
örneğin, ‘kırmızı ’ kavramı için tek ilişki nitelik onun rengidir . Kırmızıyı temsil eden nesnenin şekli, malzemesi gibi nitelikler ilişkisiz niteliklerdir. Kavramın olumlu örnekleri, kavramı tanımlayan nitelikleri gösterir . kavramın olumsuz örnekleri ise kavramı tanımlayan nitelikleri gösterir .

6 Örneğin, ‘kırmızı’ kavramının olumlu örnekleri ‘kırmızı plastik boncuk , kırmızı tahta silindir , kırmızı el işi kağıdı’ dır. Kırmızı kavramının olumsuz örnekleri ise ‘sarı plastik boncuk , yeşil tahta silindir , mavi el işi kağıdı’ dır .

7 Kavramın olumlu ve olumsuz örnekleri hazırlanırken örnek sayısının çok olmasına ilişkisiz niteliklerin değişmesine dikkat edilmelidir. Daha sonra öğrenciye olumlu ve olumsuz örnekler sunulmalı, öğrencilerin doğru tepkileri pekiştirilmeli yanlış tepkiler görmezlikten gelinip ,tekrar sunu yapılmalıdır. Böylece ayırt edici pekiştirmelere yer verilerek öğrenme gerçekleştirilmelidir

8 Daire kavramını örnek verecek olursak, ilişkili niteliği şeklidir
Daire kavramını örnek verecek olursak, ilişkili niteliği şeklidir. Direyi temsil eden nesnenin rengi ve malzemesi ise onun ilişkisiz niteliğidir. Daire kavramının olumlu örnekleri ise daire şeklinde mavi boncuk, daire şeklinde siyah yastıktır. Olumsuz örnekleri ise kare şeklinde mavi boncuk, üçgen şeklinde siyah yastıktır.

9 Anlatılacak konunun ilişkili ve ilişkisiz nitelikleri belirlendikten sonra, bu materyaller temin edilir. Öğrenciyle karşılıklı oturulur. Daire kavramı üzerinden örnek verirsek elimize daire şeklinde mavi boncuğu alarak öğrenciye açık net bir şekilde “bak, bu daire” denir.

10 Hemen arkasından kare şeklinde mavi boncuğu alarak “bak, bu daire değil” denilerek öğrenciye doğrudan öğretilecek konuya ilişkin bilgi verilir. Daha sonra öğrenciye “hangisi daire, göster” şeklinde soru sorularak öğrenci doğru tepki verirse, daha önce belirlenen pekiştirecle pekiştirme yapılır

11 Öğrenci tepki vermezse, sunum tekrar yapılmalıdır
Öğrenci tepki vermezse, sunum tekrar yapılmalıdır. Öğrenci yanlış tepki verirse “hayır o daire değil, daire olan bu” şeklinde geri bildirim verilerek düzeltme yapılmalıdır. Bu yöntemde dikkat edilmesi gereken noktalardan bir tanesi de öğretim oturumları sonunda öğrencinin konuyu öğrenip öğrenmediğine ilişkin yapılan değerlendirmelerde pekiştireç kullanmamaktır. Değerlendirmelerde öğrenci doğru tepki verse bile pekiştireç kullanılmaz. Pekiştireçler öğretim oturumları içerisinde, öğretim sırasında kullanılır.

12 Doğrudan Öğretim Yöntemi'nin en büyük avantajı, bilgiyi dolandırmadan açık ve net bir şekilde öğrenciye sunmak, pekiştireçler yardımıyla öğrenmeyi gerçekleştirmektir. Bunun yanında öğrenci yanlış bir tepki verdiği zaman anında geri bildirim verilerek yapılan yanlışların düzeltilmesine olanak tanımasıdır.

13 KAYNAŞTIRMA Kaynaştırma, gerektiğinde sınıf öğretmenine ve/veya engelli öğrenciye destek özel eğitim hizmetleri sağlanması koşulu ile engelli öğrencilerin normal eğitim ortamlarında eğitilmesidir

14 Kaynaştırma eğitiminde önemli olan, kaynaştırmanın engelli çocuğun yerleştirilme yeri olmasından çok, engelli çocuğun gereksinimlerinin karşılanacağı ve bu amaca yönelik olarak düzenlenecek ortam olmasıdır.

15 Kaynaştırma uygulamalarının temelinde, kaynaştırmanın normal ve zihin engelli çocukların arkadaşlık ilişkilerini geliştirdiği, eğitim ve öğrenme ortamlarını zenginleştirdiği varsayım yatmaktadır.

16 *Öğrencinin Çalışma Gruplarına Katılımını Destekleyin.
Zihinsel Engelli Kaynaştırma Öğrencisi Olan Öğretmenlerin Dikkat Etmesi Gereken Hususlar *Öğrencinizi Tahtayı Ve Sizi Rahat Görebileceği Şekilde Sınıfın Ön Tarafına Oturtun. *Her Dersin Başında Daha Önce Öğrenilen Konuları Kısaca Tekrarlayın, Dersin Sonunda İse Önemli Konuları Özetleyin. *Öğrencinin Çalışma Gruplarına Katılımını Destekleyin.

17 *Öğrenciye Başarabileceği Görev Ve Sorumluluklar Verin.
*Öğrencinin Soru Sormasına Gerektiğinde Konuların Tekrar Edilmesine Fırsat Tanıyın. *Öğrenciniz Etkinlik Sırasında Başarısızlık Yaşadığında Ya Da Verdiğiniz Yönergeyi Anlayamadığında Verdiği Tepkileri Dikkat Ederek Gerekli Önlemleri Alın Gerekirse Yönergeyi Tekrar Edin. *Sınavlarda Öğrencinize Ek Süre Verin.

18 BİREYSEL VE GRUP ÖĞRETİMİ

19 Bireysel öğretim, özel gereksinimli öğrenci ile bireysel olarak yüz
yüze gerçekleştirilen öğretimdir. Öğrenci doğrudan öğretmen ile çalışacağı gibi, yardımcı bir öğretmen ile de çalışabilir.

20 Bireysel öğretimde diğer öğrenciler normal program izlerken, özel gereksinimli öğrenci
güçlük çektiği beceriye ilişkin bireysel olarak desteklenir. Uygulamada öğrencinin bireysel olarak desteklenmesine zaman bulmak güç olduğundan, bu zaman öğrencilerin teneffüs saatleri ya da resim, müzik gibi akademik olmayan derslerde oluşturulmaya çalışılmamalıdır.

21 Örneğin, diğer öğrenciler bir metni tahtadan deftere
geçirirken, öğretmen özel gereksinimli öğrenci ile bireysel çalışma yapabilir.

22 GRUP EĞİTİMİ NEDİR? Grup eğitimi çocuğun yaşıtları ile birlikte iletişim kurmasını, bireysel eğitimde kazandığı davranışları genellemesini , grup oyunlarına katılmasını, sosyal becerilerin gelişmesini sağlamak amacıyla yapılır.

23 Grup eğitimleri ortalama 6 çocuk ve 2 eğitimci ile yapılır.

24 GRUP ÖĞRETİMİNDE: Özbakım becerilerini geliştirir,
Yapacağı işin sorumluluğunu almayı ( tamamlama ve takip) öğrenir, Komut alma ve sıra almayı öğrenir Özgüvenini geliştirir, Toplumsal kuralları öğrenir ve uygulamaya alışır. Sosyal davranışlar kazanır.

25 Uyaran Kontrolü ve Transferi
Uyaran kontrolü, bireyin kendisine belli bir davranış öncesi uyaran sunulduğunda, bu uyarana tahmin edilebilir ve güveniler bir biçimde tepkide bulunması olarak tanımlanır.

26 Bireyin istendik tepkide bulunabilmesi için önce ayırt etmeyi; bir başka deyişle, hangi davranış öncesi uyarana ne şekilde tepki vereceğini bilmesi gerekir. Uyaran kontrolü ayrımlı pekiştirmeyle sağlanmaktadır.

27 Örneğin bir bireye “valiz” tanıtılmaya çalışılırsa ve bu amaçla pazar çantası, omuz çantası ve valiz resimleri bireye gösterilerek “Bu resimlerden hangisi valiz?” diye sorulduğunda çocuk “valiz” resmini gösterirse, çocuğun tepkisi pekiştirilir. Bireyin, hedef uyaran kendisine sunulduğunda istendik tepkide bulunması uyaran kontrolünün kurulmuş olabileceğini göstermektedir.

28 ÖĞRETİM DÜZENLEMELERİ

29 Ülkemizde yetersizlikten etkilenen bireylerin, eğitim süreçlerini belirleyen, 2000 yılında
çıkan kanun hükmünde kararname, özel eğitime muhtaç çocukların ayrı eğitim ortamlarının yanı sıra, birlikte eğitim ortamlarında eğitimlerini sürdürmeleri için bazı düzenlemeler getirmiştir.

30 Bu düzenlemeler özel eğitim hizmetlerinin yetersizliklerinden
etkilenmiş bireylerin, sosyal ve fiziksel çevrelerinden, mümkün olduğu kadar ayrılmadan planlanması, amaçların, içeriğin ve öğretim süreçlerinin uyarlanarak normal gelişim gösteren çocuklarla eğitimlerine öncelik verilmesi şeklindedir.

31 Ayrıca yönetmeliğe göre kaynaştırma uygulamalarına devam edecek öğrencilerin birden fazla yetersizliği olmamasına, erken yaşta tanılanmasına, ailenin işbirliğine açık ve eğitim almaya yatkın, cihaz kullanması gereken öğrencilerin mutlaka cihazlandırılmasına, zihinsel öğrenme yetersizliği olan öğrencilerin hafif ve orta düzeyde yetersizlikten etkilenmiş olmasına dikkat edilmesi gerekmektedir.

32 1.1. ÖĞRETİMSEL DÜZENLEMELERİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Öğretmen Faktörü Kaynaştırma ortamlarında normal sınıf öğretmenleri öğretimden sorumludur.. Öğretimin düzenlenmesinde öğretmen bazı yeterliliklere sahip olmalıdır. Bu yeterlilikler üç grupta toplanabilir. 1:kaynaştırma programına ve yetersizlikten etkilenen öğrenciye karşı tutum ve davranışlarıdır. 2: öğretimin düzenlenmesine ilişkin bilgi ve becerileridir. 3:sınıf yönetimine yönelik bilgi ve becerileridir.

33 Öğrenci Faktörü Öğretimin en önemli parçası olan öğrencilerin özellikleri
de öğretimin planlanmasını etkiler. Öğrenci özellikleri dört grupta incelenebilir. Bunlar Yetersizlikten etkilenen öğrencinin öğrenme özellikleri, Akademik, sosyal ve dil becerileri, Sınıftaki davranış örüntüleri, Normal öğrencilerin tutum ve davranışlarıdır.

34 İçerik Faktörü Öğretilecek içerik müfredat programlarıyla belirlenir
İçerik Faktörü Öğretilecek içerik müfredat programlarıyla belirlenir. Program ve müfredat yetersizlikten etkilenen öğrenciye göre de düzenlenmeli ve öğrenci ihtiyacına yönelik olarak bireyselleştirilerek sunulmalıdır.

35 Ortam: Sınıfın fiziksel ortamı, öğrencinin güvenli ve rahatça hareket edebileceği
şekilde düzenlenmelidir. Sınıfın ısısı, havalandırması, ışık durumu ve ses uygun çalışma koşullarının oluşmasını sağlayan faktörlerdir. Uygun mobilya seçimi oturuş düzenlerinin ayarlanmasında etkendir. Tahtanın, sıra ve masaların yüksekliği öğrencilerin boyuna göre ayarlanmalıdır. Sınıfın düzenlenmesi, fiziksel çevrenin, sınıf kurallarının, sınıf ikliminin, sınıf genel işleyişinin, zaman ve ev ödevlerinin düzenlenmesi şeklinde düşünülebilir

36 Yanlışsız Öğretim Yöntemleri

37 Yanlışsız Öğretim Yöntemleri
1- Sabit bekleme süreli öğretim 2- Eşzamanlı ipucu ile öğretim 3- Artan bekleme süreli öğretim 4- Davranış öncesi ipucu ve sınamayla öğretim 5- Davranış öncesi ipucu ve silikleştirmeyle öğretim 6- Aşamalı yardımla öğretim 7- İpucunun giderek arttırılmasıyla öğretim 8- İpucunun giderek azaltılmasıyla öğretim 

38 1. Sabit Bekleme Süreli Öğretim:
İlk aşama: 0 sn. bekleme süreli (eş zamanlı ipucu) öğretimler yapılır. Bu oturumların sayısı öğretmen tarafından belirlenir. Örn: “kırmızı olanı al” yönergesiyle birlikte kırmızı olan nesneye dokunularak işaret ipucu verilir. Öğrencinin kırmızı olanı alması beklenir. ( doğru tepkiye pekiştireç sunulur.)

39 İkinci aşama: Sabit bekleme süreli öğretimlere geçilir
İkinci aşama: Sabit bekleme süreli öğretimlere geçilir. Bu öğretimlerde sabit süre öğretilecek becerinin ve öğrencinin özelliklerine göre belirlenir.7-8 sn. ye kadar olabilir. Örn: “kırmızı olanı al” yönergesi verilir. 5 sn beklenir kırmızı olan nesneye dokunularak işaret ipucu verilir. Bekleme süresi içinde doğru tepki verirse pekiştireç sunulur. Öğrencinin kırmızı olanı alması beklenir.( doğru tepkiye pekiştireç sunulur.)

40 Sabit bekleme süreli öğretim oturumlarında ipucundan önceki doğru tepkiler yapabildikleri olarak kaydedilir. Bütün oturumlarda aynı yönerge ve ipuçları kullanılır; bu nedenle yönerge ve ipuçları daha önceden belirlenmelidir. Bekleme süreli öğretimlerde çocuğun bekleme becerisine sahip olması önkoşuldur.

41 2. Eş Zamanlı İpucuyla Öğretim:
“0” sn. bekleme süreli oturumlardan oluşur. “kırmızı olanı al” yönergesiyle birlikte kırmızı olan nesneye dokunularak işaret ipucu verilir. Öğrencinin kırmızı olanı alması beklenir.( doğru tepkiye pekiştireç sunulur) Örn: Davranış öncesi ipucu ve sınamayla öğretimin sistematik halidir.

42 Fark : Başlamadan önce performans alımı yapılır. Bu yöntemde her zaman ipucu verilir. Önce sürekli pekiştirmelerle sonra sonra bu pekiştireçler silikleştirilerek öğretim süreci hızlandırılır.

43 3-Artan Bekleme Süreli Öğretim
İlk aşama: 0 sn. bekleme süreli (eş zamanlı ipucu) öğretimler yapılır. Bu oturumların sayısı öğretmen tarafından belirlenir. Örn. : “kırmızı olanı al” yönergesiyle birlikte kırmızı olan nesneye dokunularak işaret ipucu verilir. Öğrencinin kırmızı olanı alması beklenir. ( doğru tepkiye pekiştireç sunulur)

44 İkinci aşama: İpucunu verme süresi giderek arttırılır
İkinci aşama: İpucunu verme süresi giderek arttırılır.(Maksimum geciktirme aralığına kadar) Örn: Yönerge verilir: “kırmızı olanı al” 2 sn. beklenerek işaret ipucu verilir. ( birkaç deneme tekrar edilir) Yönerge verilir: “kırmızı olanı al” 4 sn. beklenerek işaret ipucu verilir. Yönerge verilir: “kırmızı olanı al” 6 sn. beklenerek işaret ipucu verilir. Yönerge verilir: “kırmızı olanı al” 8 sn. beklenerek işaret ipucu verilir. Öğrenci bağımsız olarak ölçütü karşılayıncaya kadar ipucunu bekleme süresi arttırılır. Artan bekleme süreli öğretim oturumlarında ipucundan önceki doğru tepkiler dikkate alınırken uygulama sırasında ipucu sonrası ve öncesi doğru tepkiler pekiştirilir.

45 4-Davranış Öncesi İpucu ve Sınamayla Öğretim:
Özellikle otizmde etkili olduğu gözlenmiştir. İki aşamalıdır; İlk aşama: 0 sn. bekleme süreli (eş zamanlı ipucu) öğretimler yapılır. Bu oturumların sayısı öğretmen tarafından belirlenir. Örn. : “kırmızı olanı al” yönergesiyle birlikte kırmızı olan nesneye dokunularak işaret ipucu verilir. Öğrencinin kırmızı olanı alması beklenir.( doğru tepkiye pekiştireç sunulur) Belli sayıda ipucu verilerek sınama basamağına geçilmelidir.

46 İkinci aşama: İpucunun tamamen ortadan kalktığı sadece yönergenin sunulduğu oturumlardır.
Örn: “kırmızı olanı al” yönergesi verilir ve doğru tepki vermesi beklenir. Her iki aşamadaki doğru tepkiler pekiştirilir. Ancak; birinci aşamada daha az yoğun pekiştirilirken (aferin), ikinci aşamada daha yoğun pekiştireçler verilebilir. (aferin + çak )

47 5-Davranış Öncesi İpucu ve Silikleştirmeyle Öğretim:
Çeşitli düzeyde zihinsel özürlülük, görme engeli ve çok engellilik durumunda etkili bir öğretim yöntemidir. İlk aşama: İpucu ve yönerge birlikte sunulur. Bireyin doğru tepkileri sürekli pekiştirilir. Örn. : “kırmızı olanı al” yönergesiyle birlikte kırmızı olan nesneye dokunularak işaret ipucu verilir. Öğrencinin kırmızı olanı alması beklenir.( doğru tepkiye pekiştireç sunulur)

48 İkinci aşama:Ardından uygulamacı bireyin doğru tepki ve sayısını dikkate alarak ipucunu silikleştirmeye başlar. Silikleştirme; deneme oturumlarında ya da ipucunun yoğunluğu, şiddeti vb. özelliklerinde yapılır. Örn: “ kırmızı olanı al” denerek uzaktan işaret edilir. “ kırmızı olanı al” denerek kafa hareketiyle işaret edilir. “ kırmızı olanı al” denerek gözle işaret edilir. “ kırmızı olanı al” denerek beklenir. Bu denemelerin her birinde ölçüt karşılanınca bir diğerine geçilir.

49 6-Aşamalı Yardımla Öğretim:
Otizm ve gelişimsel gerilik gibi engel gruplarında etkili bir yöntemdir. Çoğunlukla zincirleme davranışların öğretiminde kullanılır. İlk aşama: Uygulamaya ipucu sunularak başlanır. “kırmızı olanı al” yönergesiyle birlikte kırmızı olan nesneye dokunularak işaret ipucu verilir. Zamanla ipucu ortadan kaldırılır. Bu yöntemi diğer yöntemlerden ayıran nokta uygulamacının çocuğun gösterdiği performansa bağlı olarak ipucunu sunup sunmamaya, ipucu türü ve miktarında değişiklik yapıp yapmamaya ilişkin anlık kararlar almasıdır. Uygulamacı bu süreci çocuğun yönergeye bağımsız tepkide bulunmasını sağlayana kadar devam ettirilir.

50 Aşamalı yardımla öğretimde doğru tepkilerin tümü pekiştirilmelidir.
Örn: “ kırmızı olanı al” denerek kırmızı olan nesneye dokunulur. “ kırmızı olanı al” denerek uzaktan işaret edilir. “ kırmızı olanı al” denerek kafa hareketiyle işaret edilir. Öğrenci yapamadığında tekrar dokunarak işaret edilmeye dönülebilir. Aşamalı yardımla öğretimde doğru tepkilerin tümü pekiştirilmelidir.

51 7-İpucunun Giderek Arttırılmasıyla Öğretim
Genelde zincirleme davranışların öğretiminde kullanılmaktadır. En düşük düzeyde sunulan ipucunun giderek arttırılmasıdır. Gerektikçe ipucunun türü ve yoğunluğu değiştirilerek davranışın kazandırılması sağlanır. Örn: “kırmızı olanı al” yönergesi verilir ve beklenir. ( Yapamadığını varsayalım.) “ kırmızı olanı al” yönergesi verilir ve gözle işaret edilir.(Yapamadığını varsayalım) “ kırmızı olanı al” yönergesi verilir ve kafa hareketiyle işaret edilir. ( yaptığını varsayalım) pekiştireç sunulur. Doğru tepkiler hangi ipucu düzeyinde verilirse verilsin pekiştireç sunulmalıdır.

52 8-İpucunun Giderek Azaltılmasıyla Öğretim
Bireyin doğru tepkide bulunmasını sağlayan en yüksek düzeyde ipucu verilerek öğretime başlanır. Zamanla ipucu ortadan kaldırılır. Birey bedeni üzerinde en fazla kontrol gerektiren ipucundan en az kontrol gerektiren ipucuna doğru bir ipucu hiyerarşisi izleyerek ipuçları azaltılır.

53 Örn: “ kırmızı olanı al” yönergesi ile birlikte elinden tutularak fiziksel yardım verilir. “ kırmızı olanı al” yönergesi ile birlikte dirseğinden tutularak fiziksel yardım verilir. “ kırmızı olanı al” yönergesi ile birlikte dokunularak işaret ipucu verilir. “ kırmızı olanı al” yönergesi ile birlikte kafa hareketiyle işaret ipucu verilir. “ kırmızı olanı al” yönergesi ile birlikte göz hareketiyle işaret ipucu verilir. “ kırmızı olanı al” yönergesi verilir. Her doğru tepki pekiştirilmelidir. Ancak uygulamacı daha sonra ayrımlı pekiştirmeler yapmalıdır.

54 AKRAN MERKEZLİ ÖĞRETİM

55 AKRAN DESTEKLİ ÖĞRETİM: Akran destekli öğretim, bir bireyin diğer bir bireye belirlenen konuyu materyaller kullanarak usta çırak ilişkisi içinde tecrübe aktarımı yoluyla öğrettiği, bireylerin akademik ve sosyal becerilerini geliştirmeyi hedef alan bir öğretim yöntemidir

56 Akran öğretimi öğrencilerin birbirine yardım ettikleri ve öğreterek öğrendikleri bir öğretim yöntemidir. Öğretmenin rehberliğinde, eğitim almış yetenekli bir öğrencinin aynı sınıf düzeyinde bulunan bir ya da birkaç öğrenciye bir kavramı ya da beceriyi öğrettikleri bir süreçtir.

57 Örnek; Okuma-yazma bilen öğrencilerin, okuma- yazma bilmeyen öğrencilere okuma-yazma öğretmesi.

58 Akran öğretimi yarışmayı azaltır ve daha destekleyici bir sınıf çevresi yaratır. Yapılan araştırmalar okuma ve matematik alanlarında akran öğretiminin, bilgisayar destekli eğitimden iki kat, sınıf büyüklüğünün az olduğu sınıflardan üç kat daha fazla başarıyı arttırdığı bulunmuştur.

59 DOĞAL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

60 Eğitimci, çocuğu etkinliği başlatmasına yardımcı olacak çevre düzenlemesini yapar.

61 Eğitimci etkinlik esnasında çocuğun kullandığı ifadeleri genişletme yoluna gider. Bunun için çocuğa sorular sorar ve cevap verebilmesi için süre tanır.

62 Eğitimcinin çocuktan aldığı cevap doğru ise, çocuğun cevabını onaylamak için tekrar eder. Şayet çocuk soruya doğru cevap verememiş ise eğitimci ipuçları vererek doğru cevap verebilmesi için fırsat tanır ve çocuğa ek süre tanır.


"ZİHİN ENGELLİ BİREYLERLERİN EĞİTİMİNDE KULLANILAN MODEL VE YÖNTEMLER" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları