Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

MEV DUMLUPINAR İLKOKULU

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "MEV DUMLUPINAR İLKOKULU"— Sunum transkripti:

1 MEV DUMLUPINAR İLKOKULU
Anne-Baba Eğitimi MEV DUMLUPINAR İLKOKULU

2 İÇERİK Nasıl Bir Çocuk Yetiştirmek İstiyoruz ?
Tutumlar (Anne Baba Tutumları) İletişim Becerileri

3 GRUP KURALLARI YORUM YAPMAMA YARGILAMAMA DİNLEME GİZLİLİK
ÖZEL SORUNLARIN GÖRÜŞÜLMEMESİ

4 ANNE-BABA OLMAK Toplumumuz hızlı bir değişim sürecindedir.
Anne – baba rolleri büyük ölçüde farklılaşma göstermektedir.

5 ANNE – BABA OLMAK NEDİR? SANATTIR ÖMÜR BOYU SÜRER
GÜNDE SADECE 24 SAATİ ALIR ! BİR HAYAT ŞEKİLLENDİRMEKTİR. GELECEĞE ANILAR BIRAKMAKTIR. KOLAY BİR İŞ DEĞİLDİR. HAZIR REÇETE, TEK BİR YÖNTEM YOKTUR. MÜKEMMEL ANNE-BABALIK YOKTUR. İYİ ANNE-BABA OLMANIN ÖNCELİKLİ YOLU İYİ KARI KOCA OLMAKTAN GEÇER.

6 NASIL BİR ÇOCUK YETİŞTİRMEK İSTİYORUZ?

7 YETİŞTİRECEĞİMİZ ÇOCUĞUN HANGİ NİTELİKLERE SAHİP OLMASINI İSTİYORUZ?

8 İSTEDİĞİMİZ NİTELİKTE ÇOCUK YETİŞTİRMEKTEN BİZİ ALIKOYAN TUTUM VE DAVRANIŞLAR NELERDİR?

9 Peki ama nasıl?

10 Şimdi isterseniz nasıl bir aile olduğumuzu görmeye çalışalım.

11 ANA-BABA TUTUMLARI

12 ANA-BABA TUTUMLARI İzin Verici, Aşırı Hoşgörülü Aile
Çocuğun her türlü davranışları olumlu ya da olumsuz, (bu saldırganlık da olabilir) kabul ediliyorsa Kurallara uyulmadığında yaptırım uygulanmıyorsa, Aşırı ve abartılı bir sevgi anlayışı Bu tür ailelerde yetişen çocuklar; Vurucu, kırıcı ve saldırgan davranışlar sergileyebilirler. Toplum kurallarını öğrenmede güçlük çekerler. Özdenetimden yoksun, hep almaya alışmış,paylaşma ve işbirliği yönünden yoksun olarak büyürler.

13 ANA-BABA TUTUMLARI Otoriter ve Baskıcı Aile
Ailede; hoşgörü, güvenli, samimi, sıcak ilişkiler yerine otoriter ve baskıcı, katı kuralların koyuluyorsa Çocuktan kayıtsız şartsız itaatin beklendiği Sevginin şartlı olarak sunulduğu Ceza anlayışının sevgiden mahrum etmek olduğunu kabullenen bir anlayış

14 ANA-BABA TUTUMLARI İlgisiz Ve Kayıtsız Aile
Ailede çocuklara yeteri kadar zaman ayrılmıyorsa İletişim yok denecek kadar azsa, Herkes kendi hayatını yaşıyormuşçasına bir durum söz konusu ise

15 ANA-BABA TUTUMLARI Dengesiz Ve Kararsız Aile
Ailede anne babadan birisi aşırı merhametli,hoşgörülü, diğeri sert ve otoriterse Çocuğun bir davranışını anne onaylıyor baba onaylamıyorsa , Bu durum sık sık yaşanıyorsa

16 ANA-BABA TUTUMLARI Dengesiz Ve Kararsız Aile
Ailede çocuğa gereğinden fazla önem veriliyorsa, Tüm gereksinimleri anne ya da baba tarafından karşılanıyorsa, Örn; özellikle ilkokul döneminde çocuğun yapması gereken ödevleri anne ya da baba yapıyorsa Bu tür ailelerde yetişen çocuklar bağımlı, özgüven duygularından yoksun,kendi başına karar almaktan,kendi başına kalmaktan çekinen kişiler olurlar.

17 PEKİ SİZ EN ÇOK HANGİ AİLE TUTUMLARINI, KULLANIYORSUNUZ?

18 BU AİLE TUTUMLARININ DIŞINDA BAŞKA BİR TUTUMDA OLABİLİR Mİ?

19 DEMOKRATİK AİLE TUTUMU
Anne-baba-çocuk birbirleri üzerinde güç kullanmazlar Birbirlerinin istek ve ihtiyaçlarına ilgisiz kalmazlar Bu yöntem doğru zamanda çocuğa ve ilişkiye zarar vermeden kullanma ustalığını içerir Doğru ve uygun yöntem kullanıldığı için güç ve zaman kaybı olmaz Çocuk yetiştirmede kalıcı ve etkin sonuçlar elde edilmesini sağlar

20 DEMOKRATİK AİLE TUTUMU
Ailedeki herkesin duygu-düşünceleri dinlenir Çocuğun bir birey olduğu kabul edilir Çocuğun sorumluluk alabileceğine güvenilir Çocuk sorun çözmeyi öğrenir Kendine ve çevresine güvenir Anne-baba çocuğa uygun sınırlar koyarak çocuğu korur Çocuğa güven ve destek vererek onun kendine olan güvenini artırır

21 İLETİŞİM BECERİLERİ Kişilerarası iletişim; kişilerin birbirlerine bilinçli veya bilinçsiz olarak iletmek istedikleri duygu ve düşüncelerini aktardıkları bir süreçtir. Bu sürecin başarısı, bireyin yaşamındaki mutluluğun temelini oluşturur.

22 Anne-baba ve çocuk arasındaki iletişim;
Yalnızca bilgi alışverişi anlamına gelmez. Karşılıklı duygu ve düşüncelerin aktarımı da söz konusudur. Konuşmaktan daha önemli olan ve belki de en zor öğrenilen şey dinlemektir. Çocuk, iletişimi de genellikle anne-babadan öğrenir. Genellikle olumsuzluklar dile gelir. Anne-baba çocuğun duygu ve düşüncelerini söyleme isteğini fark etmesi ve onu dinlemeye hazır olduğunu hissettirmeli

23 Çocukla iletişim kurarken ona olumlu bir bakış açısıyla yaklaşılmalı ve gerektiğinde onurlandırılmalıdır. Örneğin, "Bugünkü matematik ödevlerini çok güzel çözdün." gibi takdir söylemleri kullanılabilir. Ancak bunu yaparken, anne-baba onu ‘kendi görmek istediği biçimde davrandı’ diye yapmamalıdır. Onun etkinliklerine çok karışmadan, onu olduğu gibi kabul ettiğini göstermelidirler. Örneğin, resim yapmakta olan bir çocuğa hangi boyaları karıştıracağını göstermek yerine, karışmadan onu izlemek çocukta doğru şeyler yaptığı hissi uyandıracaktır.

24 İletişim sadece konuşma değildir
İletişim sadece konuşma değildir. İletişim, aynı zamanda; • Ne söyleyeceğimizi bilmek, • Bunu ne zaman söylemenin daha uygun olacağına, • Nerede söylemenin doğru olduğuna karar vermek, • En iyi nasıl söyleneceği hususunda fikir yürütmek, • Olayları basite indirgeyerek sunabilmek.

25 Küçük Oyun: Görsel İşitsel Dokunsal
Anlamadı diye kızma, anlatamadım diye düşün… İletişim 3 şekilde: Görsel İşitsel Dokunsal Örneğin; Bizim başımızı seven öğretmeni hatırlarız

26 İletişimde temel ilke Kabul Etme’dir. “Başkasını olduğu gibi kabul etmek, onu gerçekten sevmektir. Kabul edildiğini hissetmek, sevildiğini de hissetmektir”

27 İletişim becerisi tanımından hareketle, iyi ve etkili bir iletişim kurabilmek için; 1. İletişimde bulunduğumuz kişilere saygı duymak, 2. Empatik anlayışla yaklaşabilmek, 3. Etkin dinlemeyi sağlamak, 4.Uygun bir biçimde kendini açma, 6. “Ben Mesajlarını” kullanmak, 7.Atılgan davranışı göstermek, 8. Saydam olmak-maske takmamak,

28 Anne-baba ile çocuklar arasındaki iletişim bozukluğunun olası nedenleri
Verilmek istenen mesaj anne-baba ya da çocuk tarafından yanlış algılanabilir. Anne-baba ile çocuğun huyları birbirleri ile uyuşmayabilir. Anne-babanın konuşma tarzı çocuğun öfkelenmesine ve tepki göstermesine neden olabilir. Örneğin, ortaokul çocukları bazen anne ya da babalarının sürekli yargılayıcı ve emrivaki konuştuklarından, kendilerini hiç anlamadıklarından ve konuşmalarını ikide bir kestiklerinden yakınabilirler. Eğer böyle bir durum söz konusu ise, anne-babanın kendi konuşma tarzlarını da tarafsız olarak gözden geçirmesi ve dinlemesini öğrenmesi yararlı olacaktır. Yoksa çocuk bu konuşma biçimini başka kimden öğrenmiş olabilir? Çocukta kekemelik gibi düşüncelerini açıklamasına engel olan bir konuşma bozukluğu olabilir. Anne-baba ya da çocuğun zihnini meşgul eden düşünceler, endişeler ve stres iyi bir iletişim kurulmasını engelleyebilir. Konuşmak için uygun bir zaman ve yer seçilmemiş olabilir. Okuldan yorgun olarak gelmiş çocukla sorunları konuşmak yerine, çocuk yemek yedikten ve biraz dinlendikten sonra konuşmak çok daha yararlı olur. Konuşmak için kimsenin olmadığı, sakin bir yer seçilmelidir.

29 Sen mesajları Kızgınlığın gerçek nedenlerini pek açıklamaz.
Tek belirgin olan şey mesajdaki açık saldırıdır Kızgınlıklar davranışa değil de kişiliğe yöneldiği için, karşı tarafı gücendirir, onurunu kırabilir. Bu durumda, karşı taraf ta sen mesajlarıyla karşılıkta bulunmaya başlayarak, ilişki çatışmayla ve nihayet iletişimin kesilmesiyle sonuçlanabilir.

30 Ben Mesajlarında karşı tarafın davranışını kendi isteğiyle değiştirebilmesi için, sorunumuzun ve kızgınlığımızın gerçek nedenlerini bilmesi gerekir. Bunun için üç tür bilgi gereklidir. Sorun yaratan d a v r a n ı ş hangisidir? Bu davranış bizi nasıl e t k i l e m e k t e d i r ? Bu etkinin bizde uyandırdığı d u y g u l a r nelerdir?

31 Şimdi bunları bir örnekle açıklayalım:
1.Kabul edilmeyen d a v r a n ı ş ı n yargısız, suçlayıcı olmayan t a n ı m ı: “Müziği bu kadar yüksek açarak sorumsuzca davrandığın zaman” yerine

32 “Müziği bu kadar yüksek açtığın zaman”
2.Bu davranışın bizde oluşturduğu belirgin e t k i : bu etkileri emek, zaman ve para açısından üç grupta toplayabiliriz. “Başım ağrıyor”, “Okuduğumu anlayamadığım için birkaç kez okumak zorunda kalıyorum.” 3.Karşı tarafın kabul etmediğimiz olumsuz davranışının bizde yaşattığı duygular: ‘sinirleniyorum, rahatsız oluyorum,’ gibi.

33 Ben Mesajları “Olay karşısındaki gerçek duygu ve yaşantıyı açıkladığından ben mesajlarının duyulma olasılığı fazladır. Duygular bütün insanlarda aynıdır. İşte bu nedenle, duyguların ifadesi karşı tarafın durumu daha iyi anlayabilmesine, kendisini karşısındakinin yerine koyabilmesine ve davranışını onun için değiştirmek istemesine yol açar.     

34 DAVRANIŞ PENCERESİ

35 İLETİŞİM ENGELLERİ

36 1) Emretme, Yönlendirme, Talep Etme
“Şikayetten vazgeç”, “….yapacaksın.”, Yapmak zorundasın.” Karşı tarafta korku, aktif direnç, isyankar davranış yaratabilir. Söylenenlerin tersini “denemeye” davet edebilir.

37 2) Uyarma, Tehdit Etme (Gözdağı Verme)
Bir şey yaptığında, bunun sonuçlarını karşı tarafa söyleme: “Eğer öyle yaparsan, sonunda üzülürsün.” “Ya yaparsın, yoksa.....” Karşı tarafın korkmasına, boyun eğmesine, gücenmesine, kızmasına, isyan etmesine neden olabilir. Söz konusu sonuçların gerçekten meydana gelip gelmeyeceğini “denemesine” yol açabilir.

38 3) Ahlak Dersi Verme, Vaaz Verme, Telkin Etme
Karşı tarafa ne yapması gerektiğini söyleme: “Senin sorumluluğun”, “......şöyle yapman gerekir” Karşı tarafta zorunluluk, suçluluk duygusu yaratabilir. Karşı tarafın şiddetli savunmaya geçmesine yol açabilir ve kendisinde sorumluluk duygusuna güvenilmediği izlenimini yaratabilir.

39 4) Çözüm Getirme, Fikir Verme, Öneride Bulunma
“Ben olsam...”, “Neden .....yapmıyorsun ?“, “Bence” “Sana şunu önereyim.” Karşı tarafta bağımlılık ya da direnme yaratabilir. Soruna değişik çözümler düşünüp, seçenekleri denemesini engelleyebilir Kendi sorunlarını çözmekten aciz olduğunu ima edebilir.

40 5) Nutuk Çekme, Mantık Yoluyla İnandırma, Mantıksal Kanıtlar İleri Sürme, Tartışma
Karşı tarafı gerçekler, karşıt kanıtlar, mantık, bilgi veya kendi görüşlerinizle etkilemeyi deneme: “İşte şu nedenle hatalısın...”, “Olaylar gösterir ki...”, “Evet, ama...”, “Gerçek şu ki...” Karşı tarafın kendisini beceriksiz ve yetersiz hissetmesine, neden olabilir. Savunmayı ve karşı koymayı kışkırtabilir.

41 6) Yargılama, Eleştirme, Kabul Göstermeme, Suçlama
Karşı tarafı olumsuz olarak değerlendirme: “Bu konuda çok yanlış düşünüyorsun.” “Olgunca düşünmüyorsun...”, “Sen zaten tembelsin. ..“, Karşı taraf için yetersizlik aptallık anlamı taşıyabilir. Olumsuz yargıya hedef olmamak ya da azarlanmamak için iletişimin kesebilir.

42 7) Ad Takma, Alay Etme, Gülünç Duruma Düşürme, Utandırma
Karşı tarafın aptal hissetmesini sağlama, onu bir kategoriye sokma, utandırma: “Koca bebek”, “Geri zekalı”, “Sulu göz” Karşı tarafın değersiz hissetmesine, sevilmediğini düşünmesine neden olabilir, Karşılık vermesine yol açabilir.

43 8) Yorumlama, Analiz Etme, Teşhis Koyma
Karşı tarafa davranışının altındaki nedenleri söyleme, teşhisini iletme: “Aslında sen öyle demek istemiyorsun.” “Senin esas sorunun nedir biliyor musun ?“ Karşı tarafı tehdit edici, tedirgin edici olabilir ve onda başarısızlık duygusu uyandırabilir. Kendisini korumasız hissedebilir. Kendisine inanılmadığı kanısına varabilir. Yanlış anlaşılma endişesi ile iletişimi kesebilir.

44 9) Geri Çekilme, Oyalama, İşi Alaya Alma İlgiyi Başka Yöne Çekerek Konu Değiştirme
Karşı tarafı sorunundan uzaklaştırmaya çalışma, problemi bir kenara itme, takılma: “Hemen onu unutalım.” “Haydi gel - daha hoş şeylerden bahsedelim.” “Sen neden dünyayı yönetmiyorsun ?’ Savaşmak yerine, kaçınmak gereklidir şeklinde bir mesajı ima edebilir. Karşı tarafa sorunlarının önemsiz saçma ve geçersiz olduğu imajını verebilir.

45 11) Güven Verme, Teskin Etme, Teselli Etme, Destekleme
Karşı tarafın daha iyi hissetmesine çabalama, onu duygularından uzaklaştırmaya çalışma, duygularının gücünü inkar etme: “Yarın farklı düşüneceğinden eminim.”

46 11) Güven Verme, Teskin Etme, Teselli Etme, Destekleme
“Aldırma... Boş ver, düzelir...”, “Haydi biraz neşelen.” “Zamanla kendini daha iyi hissedersin.” Karşı tarafın anlaşılmamış hissetmesine neden olabilir. Başkalarına kolay görünmesi nedeniyle, kendisinde kızgınlık duyguları uyandıra bilir. “Kendini kötü hissetmen doğru değil” şeklinde bir mesaj algılamasına neden olabilir.

47 12) İnceleme, Sorgulama, Araştırma, Soruşturma
Kanıtlar, nedenler bulmaya çalışma; problemin çözümüne yardımcı olmak için daha fazla bilgi arayışı içinde olma: “Neden ?...Kim ?... Sen ne yaptın ?... Nasıl...?” Soruları cevaplama genellikle karşı tarafı kaçamağa yöneltebilir. 12) İnceleme, Sorgulama, Araştırma, Soruşturma

48 “Çocukların ve gençlerin dünyalarını SİZ kontrol edemezsiniz, ama onların dünyasına bir şeyler ekleyebilir veya bir şeyler çıkarabilirsiniz”

49 Şiddet Nedir? …………………………………………………………………………………………………

50 Şiddet Nedir? Fiziksel ya da psikolojik gücün bireyin kendisine, başka birine, bir gruba ya da topluluğa karşı yöneltilen, yaralama, ölüm, psikolojik zarar, gelişim bozukluğu ya da yoksun bırakmaya yol açma olasılığı olan eylemlerin bilinçli olarak gerçekleştirilmesi ya da bu eylemlerde bulunmakla tehdit edilmesi olarak tanımlamaktadır (Dünya Sağlık Örgütü).

51 Hangi davranışlar şiddet kapsamında değerlendirilmektedir?
……………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………………

52 EŞYALARINA ZARAR- PARA
Hangi davranışlar şiddet kapsamında değerlendirilmektedir? FİZİKSEL SÖZEL DIŞLAMA İFTARA-DEDİKODU EŞYALARINA ZARAR- PARA Dövme Tekme vurma Tokat atma İtme, Saç çekme Kulak çekme Dürtme vb. Dalga geçme, Alay etme Kızdırma, Korkutma Lakap takma Küfür etme Küçük düşürücü, incitici, hakaret edici sözler söyleme Kurbanı kasıtlı olarak grup dışında tutup yalnızlığa itme, Oyun veya diğer etkinliklere almama, İzole etme, yok sayma, görmezlikten gelme, Vb. Aleyhinde yalan- yanlış söylentiler çıkarma ve yayma, Dedikodu yapma, arasının diğerleriyle bozulmasına çalışma Kurban hakkında çeşitli yerlere çirkin sözler yazma vb. Parasını zorla alma almaya teşebbüs etme Eşyalarını zorla alma ya da almakla korkutma Kasıtlı olarak eşyalarına zarar verme Para ya da eşyalarını çalma Ödevini yırtma,vb.

53 KATILDIĞINIZ VE DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ


"MEV DUMLUPINAR İLKOKULU" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları