Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Uyum ve Davranış Sorunları

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Uyum ve Davranış Sorunları"— Sunum transkripti:

1 Uyum ve Davranış Sorunları

2 Uyum Ve Davranış Sorunları
Gelişim basamaklarında çocukların karşılaştığı sorunlar çok çeşitlidir. Bunların bir çoğu döneme özgü olan ana babanın desteğiyle çözümlenebilir sorunlardır. Eğer çocuk karşılaştığı sorunlar karşısında uygun baş etme yolları ararken anne babadan yeterli destek görmezse çocuk içinde bulunduğu sorun çözümlenebilecekken daha karmaşıklaşır.

3 Uyum Ve Davranış Sorunları
Çocuğun ruhsal gelişiminde anne babanın desteğiyle birlikte tutumu da çok önemlidir. Örneğin;çocuğa kendi başına yemek yeme alışkanlığı verilemezse tuvalet eğitimi 2-3 yaşlarında sağlanamazsa sorunlar bir sonraki döneme aktarılır ve yeni dönem sorunlarıyla giderek büyür.

4 Uyum Ve Davranış Sorunları
Çocuklardaki sorunlar aşağıdaki durumlardan kaynaklanabilmektedir. Dış etkenler (anne baba tutumu, ev yaşantısı vs. ) Çocuğun yapısı ve hastalıklar Uyumsuzluklar (aile içi iletişim ve etkileşim, yaşantılar veya yanlış yetiştirme vs. sonucu oluşan uyum sorunları)

5 Uyum Ve Davranış Sorunları
İstenmeyen uyum ve davranış sorunlarının çocuğun gelişim döneminin getirdiği normal bir davranış sorunu mu yoksa gerçekten bir davranış problemi söz konusu mu şeklindeki soruları doğru yanıtlayabilmek için bu davranışları dikkatli bir şekilde değerlendirmek gerekir.

6 Uyum Ve Davranış Sorunları
Bunun içinde dikkate alınması gereken bazı kriterler aşağıdaki gibidir: 1. Çocuğun gelişim dönemi: Davranış belli bir gelişim döneminde görülen geçici bir durum olabilir. Örn: 4-5 yaşına kadar olan gece işemeleri, 2-3 yaşlarında ortaya çıkan uyku bozuklukları, kısa süren konuşma düzensizlikleri kaygı duyulmasını gerektirmez.

7 Uyum Ve Davranış Sorunları
2. Belirtinin sıklığı: Çocuğun yaptığı davranışın ne kadar sıklıkta yapıldığı önemlidir. Ara sıra söz dinlememe, yaramazlık yapma, evde huysuz ve hırçın ama dışarıda uyumlu olan çocukların davranışları olağandır. Her söylenene zıt davranışlar gösteren, okulda ve çevrede sürüp giden davranışlar ruhsal açıdan incelenmelidir.

8 Uyum Ve Davranış Sorunları
3. Davranışın şiddeti: Davranışın yoğunluğu hat safhalara geldiğinde sorun sinyali verir. Örn: çocuk mikrop korkusundan sürekli ellerini yıkıyorsa, üstünün tozlanmasından huylanıp giysi değiştiriyorsa titizliği sorun boyutlarına ulaşmış demektir.

9 Uyum Ve Davranış Sorunları
4. Davranışın sürekliliği: Süreklilik gösteren davranışlarla bir müddet olup kaybolan davranışlar aynı düzeyde tutulamaz. Örn: kardeş kıskançlığı nedeniyle hırçın ve huysuz olan çocuk davranışı normal problem davranış olarak nitelendirilebilir. Ancak çeşitli nedenlerle sorunların sürmesi uyumsuzluk olarak saptanabilir.

10 Genel Olarak Davranış Problemlerinin Nedenleri
Dikkat çekmek Güç kazanma isteği İntikam alma isteği Yetersizlik, kendine güvensizlik

11 Uyum Ve Davranış Sorunları
Uyumsuzluk Çeşitleri: 1. Davranış bozuklukları:Çocuğun ruhsal ve bedensel etkenlere bağlı olarak iç çatışmalarını davranışına aktarması sonucu ortaya çıkar. İnatçılık Yalan söyleme Çalma Saldırganlık Küfür etme Okuldan kaçma Sinirlilik, geçimsizlik, kavgacılık

12 Uyum Ve Davranış Sorunları
Uyumsuzluk Çeşitleri: 2. Duygusal bozuklukları: Çocuğun çevresinden çok kendisini tedirgin eden ruhsal belirtilerdir. Korkular Kaygı Kaçınma Aşırı kaygı Ayrılık kaygısı ve Okul fobisi Obsesiflik (kuruntu ve saplantılı düşünceler) Tikler

13 Uyum Ve Davranış Sorunları
Uyku bozuklukları Beslenme sorunları Kekemelik

14 Uyum Ve Davranış Sorunları
Uyumsuzluk Çeşitleri: 3. Alışkanlık bozuklukları : Alışkanlıkların düzensizliği ile ilgilidir. Parmak emme Tırnak yeme Altını ıslatma Kaka kaçırma

15 Uyum Ve Davranış Sorunları
Uyumsuzluk Çeşitleri: 4. Ağır ruhsal bozukluklar: Çocuğun uyumunu her alanda ve sürekli olarak bozan durumlardır. İçe Kapanıklık/Çocuk psikozları Otizm

16 Uyum Ve Davranış Sorunları
Uyumsuzluk Çeşitleri: 5. Hiperaktivite ve dikkat eksikliği 6. Öğrenme güçlükleri

17 Uyum Ve Davranış Sorunları
İNATÇILIK İnatçı çocuk saldırganlığını pasif direniş yoluyla açığa vurur. Her işi ağır yapar. Ağır giyinir, okula geç gider, çalışmam demez ama masa başına geçip hiçbir şey yapmadan oturur. Okulda da öğrenmeye karşı isteksizdir. Ancak geçebilecek kadar not alabilir. Anne baba ve öteki yetişkinlere karşı olumsuz bir tutum içindedir. Arkadaşları ile tam olarak kavga etmese de geçimsiz ve uyumsuzdur. İnatçı çocuk gergin ana çocuk ilişkisinin bir sonucudur ve başlangıcı özerklik dönemine kadar

18 Uyum Ve Davranış Sorunları
gider. Annenin tuvalet eğitimi veya yemek konusunda çok katı ve ısrarcı oluşu çocuğu pasif direnmeye götürür. Çok karışan çok söylenen ayrıntılar üzerinde çok duran bir anne çocuğunu böyle bir savunma yoluna kolayca iter. Kardeşler arasında ayırım yapılması da yine inatçılığı tetikleyen bir durum olabilir.

19 Çocuğun İnatçı Davranışı İle Başa Çıkmaya Yönelik Öneriler
Aile tutum ve davranış çeşitlerinden olan baskıcı ve katı olma çocuğun inatçılık davranışını artırır. Aile sosyalleşmeyi öğrenebilmesi için kabul edilmiş uygun davranış biçimlerini içeren birer model oluşturmalıdır. Çocuğa isteklerini ertelemesi ve bu istekleri kontrol altına alması konusunda destek olunmalıdır. Çocuğun benlik saygısını geliştirmesine destek olun.

20 Çocuğun İnatçı Davranışı İle Başa Çıkmaya Yönelik Öneriler
Arkadaşları ve diğer yetişkinlerle nasıl sağlıklı iletişim kurulabileceği konusunda yardımcı olun. İnatçı olan bir çocuğun inatçılık davranışını pekiştirebilecek ve devamını sağlayacak her türlü tutum ve davranışlardan kaçının. Çocuk yetiştirme konusunda uygulanacak disiplin ve konacak kurallar konusunda tutarlı ve kararlı bir davranış sergileyin. Okul ortamında inatçı çocuğun davranışları karşısında öğretmen zıtlaşma şeklinde ortamların olmasına izin vermemelidir.

21 Çocuğun İnatçı Davranışı İle Başa Çıkmaya Yönelik Öneri Kategorileri
Öğretmen inatçı bir çocuğun istek ilgi ve ihtiyaçlarını çok iyi belirlemelidir. Öğretmen inatçı bir davranışla karşılaştığında çocuğu örselemeden uzlaşabilecekleri bir orta nokta bulmalıdır. Öğretmenin bu davranışın ortadan kaldırılmasına yönelik aile ve uzman kişiler ile işbirliği yapması gereklidir.

22 Uyum Ve Davranış Sorunları
YALAN SÖYLEME: Yalanlar önemli ve önemsiz olmak üzere iki şekilde olabilir. Önemsiz yalanlar abartmalı övgüler, günlük yaşamda görgü kurallarına uygun düşen küçük yalanlar sayılabilirken önemli yalanlar başkasını bilerek aldatmak amacıyla söylenen yalanlardır. Çocukların söylediği yalanlarda çocuğun gerçeği iyi değerlendirememesi, gördüğü ve duyduğu şeyleri uydurması veya olmamış şeyleri olmuş gibi anlatması söz konusudur.

23 Uyum Ve Davranış Sorunları
Çocukları yalana iten çoğunlukla yetişkinlerin gerçek karşısındaki çelişkili tutumlarıdır. Çocuk bol yalan söylese bile anne babasının yalanlarına çok duyarlıdır. Anne ve babanın yalanına çocuğunu ortak etmesi ve bunun sonucunda çocuğa susması konusunda ödüller vaat etmesi ile çocuk yalanlardan kendine kazanç sağlamak gibi bir alışkanlık elde eder. Bazı çocuk yalan söylerken bir özlemini dile getirebilir veya bunun tam karşıtı bir tutum takınabilir. Örneğin; babasız bir çocuğun babası olduğunu

24 Uyum Ve Davranış Sorunları
söylemesi ve annesi olan bir çocuğun annesinin öldüğünü söylemesi. Çocuk anne ve babasının beklentilerini karşılamakta güçlük çekiyorsa ya da ceza korkusu varsa yalana başvurur.

25 Yalan Söyleme Davranışının Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Öneriler
Kendine güven duygusu aşılanmalıdır. Anne baba tutumlarında çelişkili durumlardan kaçınılmalıdır. Çocuğa uygun modeller sunulmalıdır. Çocuğu doğru söylemeye teşvik edici pekiştireçler kullanılmalıdır. Çocuğun söylediği yalanı doğrudan yargılamak yerine yalan söylemeye teşvik eden nedenleri araştırılmalıdır. Çocukla sağlıklı iletişim ve etkileşim kurulmalıdır. Çocuğun yapacağı olumsuz davranışları karşısında alacağı tepkilerle başa çıkma yolları öğretilmeli ve yalandan uzaklaştırılmalıdır.

26 Yalan Söyleme Davranışının Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Öneriler
Çocuğun okul ve sosyal yaşamda başarılı olması için çocuğun yeteneklerini ön plana çıkarmalı ve yalan söyleme davranışının doğru olmadığı açıklanmalıdır. Okul ortamındaki kuralların, verilen sorumlulukların ve beklentilerin çocuğu başarabileceği düzeyde olmasına dikkat edilmelidir. Öğretmenin hoşgörülü ve arkadaşlık ilişkileri içinde belli bir saygı ve sevgi çerçevesinde iletişimi, çocuğun kendini değerli hissetmesini sağlar. Anlayışla karşılanacağını bilen çocuk yalandan uzaklaştırabilir.

27 Uyum Ve Davranış Sorunları
ÇALMA Çalma davranışı yalandan daha çok ayıplanan sıklıkla da cezalandırılan bir suçtur. 2 yaş çocuğunda sahiplik kavramı yoktur her şey onundur. Çocuk yaşı ilerledikçe kendinin olan ile olmayanı ayırt etmeye başlar ama bencil tutumu uzun süre değişmez. Örneğin 3-4 yaş çocuğu sormadan bir yerden şeker alınmayacağını bilir ama alma isteğine karşı koyamaz. Hatta gezmeye gittiği yerlerden cebinde kendine ait olmayan oyuncak ve nesnelerle dönebilir.

28 Uyum Ve Davranış Sorunları
5-8 yaş arasında parlak ve kağıt paralar daha çekici gelirken, birbirinin renkli kalemleri ve silgilerinde gözleri kalır. Çoğu çocuk izinsiz alıp eve getirdiği nesneleri “buldum” “kendi paramla aldım” “değiş-tokuş ettim” veya “ödünç aldım” diye açıklar. Okul çağlarında yinelenen çalmalar üzerinde önemle durulmalıdır. Çünkü bu çalmalar ruhsal sorundan ileri gelebilir. Şu olasılıklar üzerinde durulmalıdır: Yaşına göre olgunlaşması geri kalmış bir çocuğun evden aldığı paralar veya nesneleri başka çocuklara

29 Uyum Ve Davranış Sorunları
dağıtarak kazanamadığı arkadaşlığı sağlamaya çalışır. Yaşına uygun olgunlukta olmayan bir çocuk durmadan almaya alışmış olabilir ne istediyse alınmış ve çocuğun istekleri kısıtlanmadığı için sürekli almakta sakınca görmez. Çalmanın en önemli nedeni kısa süreli ya da uzun süreli çocuğun doyumsuz olmasında aranmalıdır. Sevgi eksikliği ile çalma davranışını arasında belirli bir ilişki vardır.

30 Uyum Ve Davranış Sorunları
Çocuğun anne babasından öc alma isteği nedeniyle de çalma davranışı görülebilir. Çocuğa yeterli harçlık verilmiyorsa ve çocukta mülkiyet duygusu gelişmediyse yine çalma davranışı görülebilir.

31 Çalma Davranışının Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Öneriler
Çocuğa karşı ağır suçlamalar yapılmamalı ve çocuğu örseleyici cezalar verilmemelidir. Anne babaların çocuğa olan sevgi ve ilgisini her zaman göstermesi ve çocuğun bunu hissetmesini sağlamak gerekir. Çocuğun yaptığı bu olumsuz davranış karşısında duyarsız kalınmayıp çocukla açık olarak konuşulmalıdır. Çocuğu bu davranışı yapmaya iten nedenler araştırılmalıdır.

32 Çalma Davranışının Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Öneriler
Çocuğun her istediği şeyi anında yapmak yerine kendi isteklerini erteleyebilmesini ve kontrol etmesini öğreterek destek olunmalıdır. Çocuk başkalarına ait eşyaları aldığında anne babanın bu durum karşındaki tutumu çok önemlidir. Anne baba alınan eşyaların özür dileyerek sahibine verilmesi konusunda çocuğu teşvik etmelidir. Çocuğa empatik düşünme aşılanmalıdır. Okul ortamında arkadaşlık kurabilmeye yönelik çalmalar karşısında öğretmen çocuğa sosyal kabulün farklı yollarla da sağlanabileceği konusunda destek olmalıdır.

33 Çocuğa ihtiyacı olduğunda, kendisine ait olmayan bir eşyayı nasıl ödünç alabileceği ve onu nasıl geri vereceği öğretilmelidir. Çocuğa gereksinimlerini karşılayabilecek belirli miktarda harçlık verilmelidir. Çocuğun kendisine ait eşyaları olmalı ve anne-baba çocuğun eşyalarını kullanacağı zaman ondan izin almalıdır.

34 Uyum Ve Davranış Sorunları
SALDIRGANLIK Saldırganlık insanda varolan bir dürtüdür. Varolan bu dürtü yok olmaz veya tümüyle bastırılmaz ancak biçim değiştirir. Saldırganlığın sözel, fiziksel, pasif ve aktif olmak üzere çeşitleri vardır. Bebeklik döneminde amaçsız olan ağlama vurma gibi öfke tepkileri görülür. 1-4 yaşları arasında fiziksel saldırganlık daha çok görülürken, 4-5 yaşlarında ise sözel saldırganlık ifadeleri artar. Orta çocukluk döneminde çocukların saldırganlığı daha amaçsaldır.

35 Uyum Ve Davranış Sorunları
Çocuk çok sert veya gevşek disiplinle yetiştiğinde bu davranış oluşabilir. Kendine güvensiz çocuk saldırgan davranışlar gösterebilir. Çocuğun engellenmesi ile saldırganlık oluşabilir. Saldırganlık kendine ve çevresine zarar verme şeklinde de görülebilir. Aile içerisindeki sorunlar, iletişim bozukluğu, sevgi yetersizliği, çocuğu suça teşvik edici davranışlar, örselenme, kendi dürtülerine engel olamama gibi nedenler saldırganlığın ortaya çıkmasını sağlar.

36 Saldırgan Davranışların Oluşmasını Engellemeye Yönelik Öneriler
Aile içindeki dengesiz ve olumsuz ilişkilerden kaçınılmalıdır. Çocuğun saldırganlık dürtüsünün kaba üstünlük sağlamak için değil de yeteneklerini ve zekasını kullanarak toplumsal amaçlara yönlenmesi sağlanmalıdır. Çocukta güven duygusu geliştikçe beklemeyi ve tepkisini dizginlemeyi öğrenir. Bu yüzden çocuğa güven aşılanmalıdır. Başkaldırma yerine uysal davranmanın kendi yararına sonuçlandığını gördüğünde saldırganlık azlr.

37 Anne-baba saldırganlık modeli olmamalıdır.
Saldırgan davranışlar kesinlikle dayakla cezalandırılmamalıdır. Sürekli olumsuz davranışlar üzerinde durmaktansa, yaptığı ilk olumlu davranış pekiştirilmelidir.(10 dk kavga etmeden ve bağırmadan oynadığın için teşekkür ederim.) Şiddet içeren TV programlarını seyretmesi engellenmelidir.

38 Saldırgan Davranışların Oluşmasını Engellemeye Yönelik Öneriler
Saldırgan dürtüyü boşaltmak için spor gibi çeşitli faaliyetlere yönlendirilmelidir. Okul ortamında çocuğun ilgi istek ihtiyaç ve gelişimsel düzeyine uygun programların yapılması, fiziksel ortamların hazırlanması ve materyal seçimi önemlidir. Saldırgan çocuğa aktif olmasını sağlayacak hareketli oyunlar veya etkinlikler hazırlanmalıdır.( yumruklanabilen kil, çakılabilen çiviler, resim çizme,boyama vb.)

39 Saldırgan Davranışların Oluşmasını Engellemeye Yönelik Öneriler
Saldırganlık davranışını pekiştirebilecek her türlü davranış biçiminden kaçınılmalıdır. Sınıf içi disiplin ve kurallar çocukların başarabileceği düzeyde olmalıdır. Çocuğun saldırgan davranışını engellemek için motivasyon arttırıcı etkinlikler ve başarabileceği sorumluluklar verilmelidir. Bu çocukların özellikle baba ile daha çok birlikte olması sağlanmalıdır.

40 Uyum Ve Davranış Sorunları
KAYGI Korku ve kaygı birbirine çok yakın ilişkili ancak farklı kavramlardır. Korku belli bir nesne yada durumdan oluşurken, kaygı da daha çok nesne belirsizdir. Kaygılı çocuk gergin, endişeli ve duygusaldır. Kaygılı çocuk karşılaştığı yeni durumlarda fazla heyecanlıdır. Bu durum tırnak yeme, saçı ile oynama gibi bazı fiziksel davranışlar göstermesini sağlar. Kaygılı çocuk kurallara uymaya özen gösterir. Kendisine kızılmasına veya eleştiriye

41 Uyum Ve Davranış Sorunları
karşı duyarlıdır. Ayrıca çocuktaki kaygı fizyolojik bir rahatsızlığın kalıntıları olabilir. Kendi gelişimsel uygunluğu içinde çocuklar pek çok kaygı yaşayabilir.Ancak uygunluk yaşını çoktan aşmış ise o zaman geçici olmayan bir hal almış olabilir. Kaygı düzeyinin yüksek olması çocukların diğer insanlarla olan ilişkilerine bakıldığında; sosyal ortamlardan izole olma, iyi ilişkiler geliştirememe gibi güçlükler görülebilir. Bu durum çocuğu saldırgan yapabileceği gibi, içe kapanık, itaatkar ve çekingen de yapabilir.

42 Kaygının Oluşmasını Engellemeye Yönelik Öneriler
Çocuğa kaygı veren ortamlardan kaçınılmalıdır. Kaygı durumunun organik kökenli bir rahatsızlık sonucu olup olmadığını belirlemek için tıbbi yardım almak gerekir. Çocuğun kendine olan güvenini arttırıcı faaliyetlerde bulunmasına destek olunmalıdır. Ailevi sorunlar çocuktaki kaygıyı arttırdığı unutulmamalıdır. Okul ortamında arkadaşları ve öğretmenleri ile olan ilişkilerinde kaygı düzeyini azaltmak için onun ilgisini çeken materyaller ve etkinlikler

43 Kaygının Oluşmasını Engellemeye Yönelik Öneriler
düzenlenerek kafasında oluşturduğu kaygı yumağı dağıtılmaya çalışılmalıdır. Sınıftaki aktivitelerde etkin rol alması, başarabileceği sorumluluklar verilmesi ve sürekli olumlu pekiştireçler kullanarak özgüveni desteklenmelidir. Çocuğun aktif katılımı ve arkadaşları arasındaki kabulünü kolaylaştırmak gerekir. Kaygı durumlarında çocuğun arkadaşlarından destek alarak kaygı düzeyini azaltmak yararlı olur. Kaygının nedenlerini araştırmak ve çocuğa

44 Kaygının Oluşmasını Engellemeye Yönelik Öneriler
anlayabileceği bir dille bu kaygıların önemli olmadığını açıklamak uygun olacaktır.

45 Uyum Ve Davranış Sorunları
Kaçınma Çocuk yabancılarla karşılaştığında yoğun olarak kaçınma davranışı gösterir. Yabancılardan korkma gelişimsel olarak uygun olduğunun düşünüldüğü yaştan sonra gelişirse, kaçınma davranışı çekingen olma, güvensiz ve sosyal ortamdan izole olma şeklinde kendini gösterir.

46 KÜFÜR Üç çeşit küfür vardır.
-Birine zarar verilmesi dileğini yansıtan konuşma biçimi -Cinsel içerikli konuşmalar -kişiliğe yönelik küfürler; manyak, salak…..

47 NEDENLERİ İlgi görme, dikkat çekme Yetişkinleri rahatsız etme
Ağzından kaçırma(çok baskı altına alınan çocuk) Savunma Olgunlaştığını, yetişkin olduğunu gösterme Akranları tarafından onaylanma Çocukça bir zevk Büyüklerini model alma

48 Ne yapılmalıdır? Örnek olunmalıdır.
Çocuk baskı altına alınmamalı olumsuz duygularını dile getirebilmelidir. Kullandığı kelimeler bir kağıda yazılarak tanımlanmalı daha sonra üzerinde tartışılmalıdır. Uygun olmayan bu sözcüklerin yerine, uygun kabul edilebilir sözcükler kullanması için çocuk bilgilendirlmeli ve olumlu sözcükleri kullandığında övülmelidir.

49 Anne-babalar bu sözcükleri duyduklarında şok olmaktan çok, sessizlik oyunu oynamalı yada senin kullandığın bu sözcüğün anlamı nedir? Diyerek çocuktan yanıtlaması istenmelidir. Çocuk bu sözcüğü kullandığında 5 dk boyunca bu kelimeyi söylemesini isteyin, kesinlikle şiddet uygulamayın, şiddet uygulamak olumsuz davranışları pekiştirir ve çocuk nasıl olsa cezamı çektim diyerek aynı davranışı tekrar yapar.

50 Uyum Ve Davranış Sorunları
TİKLER Beden kaslarında istem dışı beliren aralıklı kasılmalardır. Örneğin; Göz kırpma, baş yada omuz oynatma, kaş kaldırma gibi. Tikler aşırı bir heyecan ve korku yaratan olaylar sonucu oluşabilir. Erken yaşlarda görülse de 6 yaşından sonra başlar. Tiki olan çocuklar genelde tedirgin, kaygılı ve gergindir. Tike sahip olan çocuklarda kekeme çocuklarda olan özellikler gözlenir. Çocuğu örseleyici davranışlara tepki olarak tikler gelişebilir. Tikler genellikle kaygılı durumlardan kurtulmak amaçlı

51 Uyum Ve Davranış Sorunları
gerçekleşir. Tiklerde kekemelik gibi dikkat çektikçe artış gösterir. Yüzdeki tikler büyük çoğunlukla ruhsal nedenlere bağlıdır. Ancak bütün bedene yayılan geniş hareketler biçimindeki tiklerde bedensel bir neden bulunabilir. Tikler çoğu zaman geçicidir. Ergenlik çağından önce sönerler.

52 Tik Davranışının Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Öneriler
Tiki olan bir çocukla konuşurken çocuğa sık sık tik davranışını yapmaması gerektiğini anımsatmak bu davranışın yapılma sıklığını attırır. Tiklerin çocukta gerginlik yaratması nedeniyle bu durumun kaynağını bulup çıkarmak ve düzeltici değişikliklere gitmek uygun olur. Çocuğa korku veren olaylar, ortamlar, durumlar kişiler ve nesneler belirlenmeli ve kaçınması sağlanmalıdır. Çocukla kurulan iletişimde çocuğun tikine çok fazla dikkat çekilmemelidir.

53 Tik Davranışının Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Öneriler
Çocuğun gösterdiği tik davranışının alay konusu olmasına izin verilmemelidir. Tik davranışını engellemek amaçlı çocuğa özgüven kazandırılmalıdır.

54 Uyum Ve Davranış Sorunları
TIRNAK YEME Tırnak yeme alışkanlığına 3-4 yaşlarından önce sıklıkla rastlanılmaz.Tırnak yeme bir güvensizlik belirtisi olarak kabul edilir. Aile içinde aşırı baskıcı ve otoriter bir eğitimin uygulanması, kıskançlık, yetersiz sevgi, gerginlik, azarlanma yada örseleyici davranışlara maruz kalma tırnak yemeye neden olan etkenler arasında sayılabilir.

55 Tırnak Yeme Davranışının Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Öneriler
Çocuğun tırnak yeme davranışı küçük yaşlarda görmemezlikten gelinmelidir. Çocuğun kendine olan güveninin arttırılması gerekir. Bu yüzden başarabileceği küçük sorumluluklar verilmelidir. Çocuğun çevresindeki yetişkinler ve arkadaşları ile olan iletişimin etkili olması sağlanmalıdır. Baskıcı ve otoriter aile tutumlarından kaçınılmalıdır. Okul ortamında grup içinde etkili olabileceği roller verilmelidir.

56 Tırnak Yeme Davranışının Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Öneriler:
Çocuğu örselemeden bu davranışın onun çirkin ellere sahip olmasını sağlayacağı açıklanmalıdır. Kız çocuklarına manikür malzemesi alınarak ve tırnaklarına oje sürülerek tırnak yememeye özendirilmelidir.

57 Uyum Ve Davranış Sorunları
ALTINI ISLATMA Çocuklar mesane kontrolü gerçekleşinceye kadar gece ve gündüz altlarını ıslatırlar. Gündüz kontrol 2 yaş dolaylarında, gece kontrol ise 3,5 - 4,5 yaşları arasında kazanılır. Alt ıslatma davranışı 4 yaşından sonra hala devam ediyorsa bir sorun olabileceği düşünülebilir. İki biçimde görülebilir. Bunlardan ilki sinir kas kontrolünün gelişmesindeki gecikmeden kaynaklanabilir. İkincisinde ise tuvalet kontrolü oluştuktan sonra bir gerileme durumu söz konusudur. İkinci durum daha çok ruhsal nedenlere bağlıdır.

58 Uyum Ve Davranış Sorunları
Çocuğun aşırı sevgi ve hoşgörü, yetersiz ilgi kıskançlık, korku ve kaygı gibi nedenlerden kaynaklanabilir. Ailesel bir yatkınlık durumu söz konusu olabilir. Bedensel hastalıklar (böbrekte veya idrar yollarında sorun) altını ıslatma davranışına neden olabilir. Anne baba tarafından kendi kendine bir şeyler öğrenerek olgunlaşmasına fırsat verilmeyen çocuklarda da çocuksu kalmak isteyişle ilgili altını ıslatma görülebilir. Erkeklerde kızlara oranla 2 kat daha fazladır.

59 Altını Islatma Davranışının Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Öneriler
Altını ıslatma davranışının tıbbi bir nedenden olup olmadığını belirlemek gerekir. Ailenin çocuğu ile kurduğu iletişimde tutarlı ve kararlı olması önemlidir. Ailenin tuvalet eğitimi için çocuğun idrar kontrolü konusunda belli bir olgunluğa ulaşmasını beklemesi gerekir. Anne baba tuvalet eğitimi verirken çocuğa korku ve endişe vermemeye özen göstermelidir. Anne baba hiçbir zaman çocuğunun altına yapması konusunda çocuğun yanında yada çocuğa rahatsızlığını dile getirmemelidir.

60 Altını Islatma Davranışının Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Öneriler
Çocukta tek başına görülen yatak ıslatma dengeli, mutlu ve uyumlu çocuklarda kaygı uyandırıcı olmayabilir. Çocuğun uykusunun derin olması nedeniyle oluşan altını ıslatma sorununun çözümüne yönelik çocuğu sık sık tuvalete kaldırmak ve gece yatarken çok sulu besinleri vermemek uygun olur. Altını ıslatma problemi ciddi boyutlara ulaştığında bir çocuk ruh sağlığı hekimi ile görüşülmelidir.

61 DAVRANIŞ DEĞİŞTİRME Bir davranışın değiştirilmesine karar verilmesi o davranışın istendik olup olmadığını belirlemek gerekir. Yani davranış problem bir davranış mıdır? Değil midir? Buna karar verilir.O yüzden davranış pek çok açıdan ele alınıp dikkatle incelenmelidir. Bunlar: 1. Problem davranışı belirleme ve değerlendirme 2. Çocuk açısından 3. Aile açısından

62 DAVRANIŞ DEĞİŞTİRME 4. Okul ve öğretmen açısından
5. Disiplin ve kurallar 6. İletişim ve etkileşim

63 DAVRANIŞ DEĞİŞTİRME Davranış değerlendirilirken;
1. davranışın oluşmasını tetikleyici ortam, kişi, nesne ve durum 2. Davranış 3. Davranış sonrası sonuç-tepki önemlidir.

64 GENEL OLARAK DAVRANIŞ DEĞİŞTİRME
1. Görmezlikten gelme( olumlu davranışları görme) 2. Mola( mola yeri ve zamanı belirleme) 3. Ödül ( Daha çok manevi ödüller) 4. Ceza (En sevdiği şeylerden yoksun bırakma) 5. Model olma 6.Tutarlı olma(Aynı davranışı bir gün cezalandırma, başka bir hoşgörme olmamalıdır) 7.Koşulsuz sevgi

65 DAVRANIŞ DEĞİŞTİRME Sonuçta davranış değiştirirken önemli olan nokta şudur ki istendik davranışların sıklığı artırılmalı ve istenmedik davranışların sıklığı azaltılmalıdır. Davranış değiştirme de dikkat edilmesi gereken bir diğer noktada çocuk için ilk önce ceza yerine ödülü kullanmak ve çocuk haklarına ters düşen davranış ve tutumlardan kaçınmaktır.


"Uyum ve Davranış Sorunları" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları