Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

I. Evin bütün odalarını temizledi.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "I. Evin bütün odalarını temizledi."— Sunum transkripti:

1 I. Evin bütün odalarını temizledi.
II. İki haftadır biriken işleri bir günde temizledi. III. Adam, nasıl olsa hepinizi temizleyeceğim, diye bağırıyordu. IV. Bir tepsi böreği iki kişi birkaç dakikada temizledik. V. Oksijenli su ile yaranın üstünü temizledi. Numaralanmış cümlelerden hangilerinde "temizle­mek" eylemi mecaz anlamda kullanılmıştır? A) I. ve II B) I. ve III. C) II. ve IV. D) III. ve V. E) IV. ve V. SÖZCÜKTE ANLAM

2 "temizlemek" eylemi I. cümlede gerçek anlamdadır; III. cümlede argo, V
"temizlemek" eylemi I. cümlede gerçek anlamdadır; III. cümlede argo, V. cümlede sağlıkla ilgili terimdir. "temizlemek", II ve IV numaralı cümlelerde "bitirmek, tüketmek" anlamındadır; mecaz anlamıyla kul­lanılmıştır. (Cevap C)

3 Bu sınıfa da piknik yeri ile ilgili tercihlerini soralım.
Artı çizili sözdeki söyleyiş özelliği aşağıdaki cüm­lelerden hangisinde vardır? A)İstanbul'da yollar, yaz aylarında kışa göre daha sakin oluyor. B)Cüzdanıma bakmadan bu makinenin ucuz ya da pahalı olduğunu söyleyemem. C)Sadece sokaklar değil, evlerin içi de sıcak ve bunaltıcı. D)Kitap okumak isteyen kişi, mutlaka okumanın bir yolunu bulur. E)Çocukluğunda yaşadığı bazı olayları anımsadıkça duygulanıyordu.

4 Aralarında benzerlik ilgisi olmaksızın, bir sözün başka bir söz yerine kullanılmasına ad aktarması (mecaz-ı mürsel) denir. Cümlede "sınıf sözcüğü "sınıftaki öğrenciler" yerine kullanılmıştır. Bu söyleyiş özelliği B seçeneğinde de vardır. B'de "cüzdan" sözcüğü ile "para" kastedilmektedir. (Cevap B)

5 Aşağıdaki cümlelerden hangisinde "kuşak" sözcü­ğü gerçek anlamda kullanılmıştır?
A)Ağaçtan yapılan bu fıçıların çevresine demirden yapılmış kuşaklar geçirilirdi. B)Ilıman kuşaktaki bölgeler daha çok yağış alır. C)Yaşlı kadınların hepsinin belinde yün kuşak vardı. D)Benim kuşağımdan olanlar yazlık sinemaları hatır­layacaklardır. E)Servet-i Fünûn kuşağı sanatçıları toplum sorun­larıyla ilgilenmediler.

6 "kuşak" sözcüğünün gerçek anlamı "bele sarılan uzun ve enli kumaş"tır
"kuşak" sözcüğünün gerçek anlamı "bele sarılan uzun ve enli kumaş"tır. Sözcük C seçeneğinde bu anlamıyla kullanılmıştır. (Cevap C)

7 Aşağıdaki cümlelerden hangisinde dolaylama örneği vardır?
A)Burası orta halli insanların yaşadığı şirin bir sahil kasabası idi. B)Murat iki aydır işsiz; babası dersen altta yok, üste yok. C)Küçük çocuğun anlattıklarını odadaki herkes ağzı açık dinledi. D)Muhsin Usta, 20 yıl önce ailesiyle birlikte bu kasabaya yerleşmişti. E)Kasabanın üst tarafında zeytin, aşağıdaki ovada ise incir ağaçları vardı.

8 Dolaylama, söze etkileyicilik katmak için, tek sözcükle karşılanabilen bir kavramı birden çok sözcükle ifade etmektir. B seçeneğinde geçen "altta yok, üstte yok" deyimi "fakir, yoksul" sözcüklerinin yerine kullanılarak dolaylama yapılmıştır. (Cevap B)

9 I. Bütün sorularımıza içtenlikle cevap verirdi.
II. Bu çocuk ancak güzellikle yola gelir. III. Kırıcı olmamak için sözcükleri seçerek kullanıyor­du. IV. Zeki, ama inatçı insanlara iyilikle bir şeyler aktara­bilirsiniz. V. Her konuda özveri gösterdiğini hepimiz biliyoruz. Numaralanmış cümlelerden hangisinde geçen altı çizili sözler anlamca birbirine en yakındır? A) I. ve II B) I. ve III. C) II. ve IV. D) III. ve V. E) IV. ve V.

10 II. cümledeki "güzellikle" ile IV
II. cümledeki "güzellikle" ile IV. cümledeki "iyilikle" sözleri anlamca birbirine en yakındır. Her ikisi de "tatlı dille, okşayıcı söz veya davranışla" anlamındadır. Diğer sözcükler arasında anlamca yakınlık yoktur. (Cevap C)

11 Yeni kavramlara ad bulmada insanlar yakından tanıyıp bildikleri varlık ve kavramlardan yararlanır. Bu yolla yeni kavramlara ad verme işine yakıştırmaca denir. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde yakıştırmaca sözcük kullanılmıştır? A)Oturduğu sıradan kalktı, pencerenin yanına kadar yürüdü. B)Yorgan ve yastıkların yüzleri tertemizdi. C)Oturduğu yerden, bahçede oynayan çocukları seyrediyordu. D)Adeta konuşur gibi yazıyordu; son derece doğal bir üslubu vardı. E)İşin doğrusunu anlamak için çok uğraştık

12 "yüz" sözcüğü "başta; alın, göz, burun, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm", "Bir şeyin ön tarafta bulunan bölümü" anlamındadır. B seçeneğinde yakıştırmaca ile "bir şeyin görünen bölümünde kul­lanılan kumaş", "yastığa geçirilen kılıf" anlamında kul­lanılmıştır. (Cevap B)

13 Yıllar sonra seni karşısında görünce kim bilir nasıl se­vinmiştir.
Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır? A)Buraya gelip de onu bulamadığımızı nereden bile­cek? B)İki saat boyunca yürüdüğü için çok yorulmuş olmalı. C)Buralara bir daha ne zaman geleceği bilinmez. D)Bu kitabı okumanıza karşı çıkacağını hiç sanmam. E)Kitapları buraya kimin bıraktığını kimse bilmiyor.

14 Altı çizili söz, cümleye "olasılık, tahmin" anlamı kat­mıştır
Altı çizili söz, cümleye "olasılık, tahmin" anlamı kat­mıştır. Olasılık ve tahmin anlamı B seçeneğinde var­dır. B'deki cümleyi"... kim bilir nasıl yorulmuştur." şek­linde de kurabiliriz. Ayrıca soruda verilen cümle "Yıllar sonra seni karşısında görünce sevinmiş olmalı." biçi­minde de kurulabilir. (Cevap B)

15 • On güne kadar havalar soğur, buralarda kimse kalmaz.
• Gününde gelmezsen buradaki işlerinizi bitiremez­siniz. • Günün batışını seyrederken içimi hüzün sarar. • Günler uzayınca, hava daha geç kararacak. • Yarın annemin günü var, bizim eve gidemeyiz. Bu cümlelerde "gün" sözcüğü kaç farklı anlamda kullanılmıştır? A) B) C) D) E) 5

16 "gün" sözcüğü ilk cümlede "Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle oluşan 24 saatlik süre", ikincide "zaman, sıra", üçüncüde "güneş", dördüncüde "gündüz", beşincide "ev hanımlarının ayın belirli günlerinde konuk ağırlamak için yaptıkları toplantı" anlamındadır, "gün" sözcüğü verilen cümle­lerde beş farklı anlamda kullanılmıştır. (Cevap E)

17 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikilemeyi oluştu­ran sözcüklerin ikisinin de yalnız başına anlamı yoktur? A)Tayininin çıktığını öğrenince piliyi pırtıyı toplamaya başladı. B)Gördüklerini anlatmasını istediğimizde kem küm etti. C)Ara sıra buraya uğrar, yeni çıkan kitaplara bakardı. D)Mangalı tutuşturmak için biraz çalı çırpı topladık. E)Yardıma muhtaç insanlara, her zaman kol kanat gererdi.

18 A seçeneğindeki ikileme "pılıyi pırtıyı"dır
A seçeneğindeki ikileme "pılıyi pırtıyı"dır. "pırtı" sözcüğü tek başına "değersiz şey, eşya" ve "ufak tefek ev eşyası" anlamında kullanılmaktadır. C, D ve E seçeneklerindeki ikilemeleri oluşturan sözcüklerin (ara sıra, çalı çırpı, kol kanat) yalnız başına anlamları vardır. B seçeneğindeki ikilemeyi oluşturan "kem" ve "küm" sözcüklerinin ise yalnız başına anlamı yoktur. (Cevap B)

19 Güzel adlandırma, söylenmesi korkutucu bulunan, ahlaka aykırı ya da uğursuzluk olarak değerlendirilen bazı sözlerin yumuşatılarak söylenmesidir. --- yerine --- denmesi bu durumun örneğidir. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler getirilemez? Kör - görme engelli Ölmek - hayata gözlerini yummak Ankara - Türkiye'nin kalbi Cin - iyi saatte olsunlar Deli - akıl hastası

20 A, B, D ve E seçeneklerindeki sözcükler cümlede boş bırakılan yere getirilebilir. "Kör" yerine "görme engel­li", "ölmek" yerine "hayata gözlerini yummak", "cin" yerine "iyi saatte olsunlar", "deli" yerine "akıl hastası" sözcüğü kullanılarak güzel adlandırma yapılır. C seçe­neğinde "Ankara" yerine "Türkiye'nin kalbi" denmesi güzel adlandırmanın değil, dolaylamanın örneğidir. (Cevap C)


"I. Evin bütün odalarını temizledi." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları