Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ANESTEZİ UZMANININ HUKUKSAL SORUNLARI MALPRAKTİS

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ANESTEZİ UZMANININ HUKUKSAL SORUNLARI MALPRAKTİS"— Sunum transkripti:

1 ANESTEZİ UZMANININ HUKUKSAL SORUNLARI MALPRAKTİS
Ali GÜNERLİ DEÜTF Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD. İZMİR 22 Kasım 2012

2 DOST DEDİĞİN Sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile Seni Sevmeli... Sarılınacak biri olmadığın zamanlarda bile Sana sarılmalı.... Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile Sana Dayanmalı.. Dost dediğin; fanatik olmalı; Bütün dünya seni üzdüğünde sana moral vermeli... Güzel haberler aldığında seninle dans etmeli, Ve ağladığında, seninle ağlamalı... Ama hepsinden daha çok; Dost matematiksel olmalı; Sevinci çarpmalı... Üzüntüyü bölmeli... Geçmişi çıkarmalı... Yarını toplamalı... Kalbinin derinliklerinde ihtiyacı hesaplamalı... Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmalı... İşi bitince seni bir tarafa atmamalı... MEVLANA

3 Kabul Tarihi : 26.9.2004 http://www.hukuki.net/kanun/5237.15.text.asp
Yeni TCK; Kanun No. 5237 Kabul Tarihi :  TCK Madde: 4 “KANUNU BİLMEMEK MAZERET SAYILMAZ”

4 Hekimlerin Görev ve Sorumlukları ile ilgili Önemli Kanun ve Yönetmelikler
tarih ; 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun (TŞSTİK) tarih ; 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu (UHK) tarih ; 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği(TTB) Kanunu tarih; 4/12578 sayılı Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi tarih ; 224 sayılı Sosyalleştirme Kanunu(SHSK) tarihli TTB Hekimlik Meslek Etiği Kuralları tarih, sayılı TTB Disiplin Yönetmeliği

5 ÖZELLİKLE CEZA HUKUKUNUN
Etik mi? Hukuk mu? HEKİMLİK İLE HUKUKUN ÖZELLİKLE CEZA HUKUKUNUN BİR ARADA ANILMASI DÜŞÜNÜLEMEZ!

6 AMACI HASTAYA ŞİFA DAĞITMAK OLAN HEKİMİN UYGULADIĞI TEDAVİNİN HUKUKİ SORUMLULUK KONUSU OLMASI DOĞRU MUDUR ? DEĞİL MİDİR ? KURAL : HUKUKA UYGUN EYLEMLERDEN SORUMLULUK DOĞMAZ. ANCAK HUKUK DEVLETİNDE HER HUKUKA AYKIRI EYLEM, CEZAİ ve HUKUKİ SORUMLULUK DOĞURDUĞUNDAN, HEKİMLER DE, HUKUKA AYKIRI EYLEMLERİNDEN SORUMLUDURLAR.

7 Etik mi? Hukuk mu? tıp etiği, Genel konusu insan yaşamı olan
tıbbın ve sağlık alanındaki bilimsel ve pratik çalışmaların ahlaki yönden değerlendirilmesi ve ahlaki ikilemlere bir çözüm bulunmasını hedefleyen disiplindir.

8 HUKUK - TIP ETİĞİ İLİŞKİSİ
Hukuk, kamu gücüyle güçlendirilmiş, sosyal hayatı, insan yaşamını düzenleyen uyulması gerekli kurallar bütünüdür. Tıp etiği, meslek ahlakını ilgilendirmeye devam ederken, etik kurallardan kamu gücüyle güçlendirilen kurallar ise hukuk kuralı haline de dönüşür.

9 Hekimin Hukuksal Sorumluğu
1. İdare Hukuku Sorumluluğu (memur ise) A. İdare Hukuku Tazminat Sorumluluğu B. Disiplin Sorumluluğu 2. Özel HukukTazminat Sorumluluğu 3. Ceza Hukuku Sorumluluğu

10 Hekimin Hukuksal Sorumluğu
1. İdare Hukuku Sorumluluğu : A. İdare Hukuku Tazminat Sorumluluğu Hekim memur ise, Anayasa m.129 gereğince tazminat tam yargı davasıyla idari yargıda idareden talep olunur. Tazminata hükmedilmesi halinde bu tazminat kusuru oranında hekime rücu edilir.

11 Hekimin Hukuksal Sorumluğu
B. Disiplin Sorumluluğu Hekim memur ise, suç oluştursun veya oluşturmasın, eylemi, memuriyet onur ve saygınlığıyla bağdaşmadığı takdirde, disiplin soruşturması gündeme gelebilir. Hekim memur değilse veya memuriyet dışındaki bir eylemi sözkonusu ise, bu defa bağlı olduğu Tabip Odası disiplin soruşturması açabilir.

12 Hekimin Hukuksal Sorumluğu
2. Özel Hukuk Tazminat Sorumluluğu Hekimin kamu kurumu dışında verdiği sağlık hizmeti ve hatta bazen kamu kurumunda verdiği sağlık hizmeti, özel hukuk tazminat sorumluluğuna konu olabilir. Hekimlerin mesleki sorumluluk sigortası yaptırmalarında yarar vardır.

13 3. Hekimlerin Ceza Hukuku Sorumluluğu
Hekimlerin gerek verdikleri sağlık hizmeti, gerekse yaptıkları bilimsel incelemeler nedeniyle yasalarda suç teşkil eden kasıtlı veya taksirli eylemler sözkonusu olabilir.Bunların belli başlıları şunlardır : Kasten veya taksirle öldürme (TCK m.81-85) veya yaralama (TCK m.86-89), Organ veya doku ticareti (TCK m.91),

14 3. Hekimlerin Ceza Hukuku Sorumluluğu
çocuk düşürtme (TCK m.99), kısırlaştırma (TCK m.91), cinsel taciz (TCK m.105), kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi (TCK m.135), verilmesi veya ele geçirilmesi (TCK m.136),

15 uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (TCK m
sağlık için tehlikeli madde temini (TCK m.194), hekimlerin gerçeğe aykırı belge düzenlemesi (TCK m.210/2), müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (TCK m.239),

16 İstisna : Konusu Suç Teşkil Eden Eylem
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin doğrudan kamu görevlisi hekime karşı hukuk mahkemesinde açılan tazminat davalarını bazen kabul ettiği görülmektedir. Bu durumda konusu suç teşkil eden bir eylem mevcut değilse, hekimin avukatının Uyuşmazlık Mahkemesi Kanununa göre Danıştay Başsavcılığı nezdinde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarma yoluna gitmesi yararlı olur.

17 Konusu suç teşkil etmeyen eyleme ilişkin bir örnek olayda izlenecek yol
Örnek : Yapılan bir ameliyatta hastanın iyi dezenfekte edilmemiş aletlerden mikrop kaparak ameliyat sonrası yoğun bakımda vefatından dolayı, devlet hastanesi cerrah ve anestezi uzmanına karşı adli yargıda açılan tazminat davasında, önce mahkemenin görevsizliği iddia edilmelidir. Sonuç alınamazsa, Uyuşmazlık Mahkemesi Kanununa göre Danıştay Başsavcılığı aracılığıyla olumlu görev uyuşmazlığı çıkarma yolu denenmelidir.

18 Ceza Kanununun Amacı 1. Kişi hak ve özgürlüklerini,
2. Kamu düzen ve güvenliğini, 3. Hukuk devletini, 4. Kamu sağlığını ve çevreyi, 5. Toplum barışını korumak, 6. Suç işlenmesini önlemektir (m.1 TCK).

19 Suçta ve cezada kanunilik ilkesi
Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez. Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz; kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz (m.2). Ör.: Deney tanımının kanunda açıkça yapılmaması bu kurala aykırıdır.

20 Kast - Olası Kast Kast ; suçun bilerek ve istenerek işlenmesidir.
Olası kast; Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi hâlidir (m.21). Ör.: Yaşlı veya terminal safhadaki hastaya yeniden canlandırma uygulamayarak ölümüne yol açmak (m.81,83 TCK). Cezası müebbed veya 15 yıldan 20 yıla kadar hapis.

21 Taksir Taksir; dikkat ve özen göstermeyerek kanunda öngörülen zararlı neticenin (yaralanma, ölüm vb.) doğmasıdır(m.22). Örnek: 1. Yanlış pozisyona bağlı sinir zedelenmesi (kol felci), 2. Hastanın sedyeden düşmesi, 3. Uyumsuz kan verilmesi, 4. Yanlış ilaç kullanılması, 5. Tüpün soluk borusu yerine yemek borusuna takılması gibi...

22 Bilinçli Taksir Kişinin neticeyi bilip de bu sonucu istememesi (komplikasyon) halinde bilinçli taksir vardır; bu hâlde ceza yarısına kadar artırılır(m.22). Örnek:1. Öleceği umulan hastaya tedavi uygulanmaması veya kesilmesi (m.85,89 TCK). Ölümün cezası 3 yıldan 9 yıla; yaralamanın ise 4,5 aydan birbuçuk yıla kadar hapis.

23 KAST –TAKSİR KARŞILAŞTIRMALI TABLOSU
ÇEŞİTLER TANIMLAR FAİL SÖYLEMLERİ DOĞRUDAN KAST Bilerek ve isteyerek hareket ve neticenin gerçekleştirilmesi (suçun) işlenmesi. ÖLDÜRDÜM OLASI KAST Oluşacağı ÖNGÖRÜLEN neticenin (suçun) oluşmasının önemsenmemesi, oluşmaması için çaba sarf edilmemesi, Vurdumduymazlık. KABULLENME OLURSA OLSUN ÖLÜRSE ÖLSÜN BİLİNÇLİ TAKSİR Oluşacağı ÖNGÖRÜLEN ancak İSTENMEYEN neticenin (suçun), oluşmaması için elden gelen çabanın sarf edilmesi, suçun oluşmayacağına çeşitli nedenlerle inanarak, harekete davam edilip öngörülen neticenin gerçekleştirilmesi . İNŞALLAH OLMAZ İNŞALLAH ÖLMEZ BASİT TAKSİR DİKKAT VE ÖZEN EKSİKLİĞİ sonucu öngörülebilir nitelikteki istenmeyen sonucun (suçun) ÖNGÖRÜLMEYEREK gerçekleştirilmesi PARDON ÇOK ÜZGÜNÜM Savaş H.: Sağlık Çalışanlarının ve Sağlık Kurumlarının Tıbbi Müdahaleden Doğan Sorumlulukları, s.193

24 Faillik - İştirak Suçun kanunî tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur (m.38 TCK). a) Suç işlemeye teşvik b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak. c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak (m.39 TCK).

25 İnsan ticareti ….. vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla…., nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri tedarik eden,… bir yerden başka bir yere götüren veya sevk eden, barındıran kimseye sekiz yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlipara cezası verilir (m.80).

26 Organ veya doku ticareti (m.91 TCK).
1. Hukuken geçerli rızaya dayalı olmaksızın, kişiden organ alan kimse, beş yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2. Hukuka aykırı olarak, ölüden organ veya doku alan kimse, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 3. Organ veya doku satın alan, satan, satılmasına aracılık eden kişi hakkında 5 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası verilir. 4. Suçların bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. 5. Hukuka aykırı yollarla elde edilmiş olan organ veya dokuyu saklayan, nakleden veya aşılayan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 6. Belli bir çıkar karşılığında organ veya doku teminine yönelik olarak ilan veya reklam veren veya yayınlayan kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 7. Tüzel kişiler de sorumludur. 8. Organı alınan kişinin ölmesi hâlinde, kasten öldürme suçuna ilişkin hükümler uygulanır

27 Kişinin hatırasına hakaret (m.130).
1. Bir kimsenin öldükten sonra hatırasına en az üç kişiyle ihtilat ederek hakaret eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Ceza, hakaretin alenen işlenmesi halinde, altıda biri oranında artırılır. 2. Bir ölünün kısmen veya tamamen ceset veya kemiklerini alan veya ceset veya kemikler hakkında tahkir edici fiillerde bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

28 Kasten veya Olası Kastla Öldürme – Aktif Ötanazi
Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır (m.81).

29 İntihar Başkasını intihara azmettiren, teşvik eden, başkasının intihar kararını kuvvetlendiren yada başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (m.84).

30 Taksirle öldürme Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (m.85).

31 Olası Kastla Yaralama Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (m.86).

32 Taksirle yaralama Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır (m.89).

33 İnsan Üzerinde Deney ( m 90 ).
1. İnsan üzerinde bilimsel bir deney yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2. İnsan üzerinde yapılan rızaya dayalı bilimsel deneyin ceza sorumluluğunu gerektirmemesi için; a) Deneyle ilgili olarak yetkili kurul veya makamlardan gerekli iznin alınmış olması, b) Deneyin öncelikle insan dışı deney ortamında veya yeterli sayıda hayvan üzerinde yapılmış olması, c) İnsan dışı deney ortamında veya hayvanlar üzerinde yapılan deneyler sonucunda ulaşılan bilimsel verilerin, varılmak istenen hedefe ulaşmak açısından bunların insan üzerinde de yapılmasını gerekli kılması, d) Deneyin, insan sağlığı üzerinde öngörülebilir zararlı ve kalıcı bir etki bırakmaması, e) Deney sırasında kişiye insan onuruyla bağdaşmayacak ölçüde acı verici yöntemlerin uygulanmaması, f) Deneyle varılmak istenen amacın, bunun kişiye yüklediği külfete ve kişinin sağlığı üzerindeki tehlikeye göre daha ağır basması, g) Deneyin mahiyet ve sonuçları hakkında yeterli bilgilendirmeye dayalı olarak açıklanan rızanın yazılı olması ve herhangi bir menfaat teminine bağlı bulunmaması, Gerekir. İnsan Üzerinde Deney ( m 90 ).

34 İnsan Üzerinde Deney ( m 90 ).
3. Çocuklar üzerinde bilimsel deney hiçbir surette yapılmaz. 4. Hasta olan insan üzerinde rıza olmaksızın tedavi amaçlı denemede bulunan kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, bilinen tıbbi müdahale yöntemlerinin uygulanmasının sonuç vermeyeceğinin anlaşılması üzerine, kişi üzerinde yapılan rızaya dayalı bilimsel yöntemlere uygun tedavi amaçlı deneme, ceza sorumluluğunu gerektirmez. Açıklanan rızanın, denemenin mahiyet ve sonuçları hakkında yeterli bilgilendirmeye dayalı olarak yazılı olması ve tedavinin uzman hekim tarafından bir hastane ortamında yapılması gerekir. 5. Birinci fıkrada tanımlanan suçun işlenmesi sonucunda mağdurun yaralanması veya ölmesi halinde, kasten yaralama veya kasten öldürme suçuna ilişkin hükümler uygulanır. 6. Bu maddede tanımlanan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. Tüzel kişiler de sorumludur (m.90 TCK).

35 Eziyet Bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak davranışları gerçekleştiren kişi hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur (m.96).

36 Hekimin Özel Hayata Saygı Gösterme Yükümlülüğü ve Özel hayatın gizliliğini ihlâl suçu
Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlâl eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlâl edilmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz (m.134).

37 Kişisel verilerin kaydedilmesi
Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir. Kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlâki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydeden kimse, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır (m.135).

38 Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (m.136).

39 Kişisel Verilerin Korunması Kanun Tasarısı (KVKKT)
Tanımlar Madde 3- Bu Kanunda geçen; Kişisel veri: Belirli veya kimliği belirlenebilir bir kişiye ilişkin bütün bilgileri, İlgili kişi: Hakkında kişisel veri işlenen gerçek kişileri, c) Kişisel verilerin işlenmesi: Kişisel verilerin işlenmek veya kullanılmak üzere kaydedilmesi, içeriğinin değiştirilmesi, kaydedilen veya elde edilen kişisel verilerin üçüncü kişilere iletilmesi, kişisel verilerin işlenmesi veya kullanılmasını sınırlamak amacıyla tasniflenmesi, kaydedilmiş kişisel verilerin tanınmayacak duruma getirilmesi suretiyle silinmesini, d) Anonim hale getirme: Kişisel verilerin, belirli veya kimliği belirlenebilir bir gerçek kişiyle ilişkilendirilemeyecek şekle getirilmek suretiyle değiştirilmesini,

40 Kişisel verilerin üçüncü kişilere aktarılması
KVKHKT Madde 17- Kamu kurum veya kuruluşları, 16 ncı maddede belirtilen hâllerde veya aşağıda sayılanlardan birisinin mevcut bulunması hâlinde kişisel verileri aktarabilir: a) Aktarmayı isteyen gerçek ve tüzel kişilerin belirli bir olayda kanundan doğan bir görevini yerine getirmesi için bu bilgiye zorunlu olarak ihtiyaç duyması, b) İlgili kişinin belirli bir olayda verinin aktarılması konusunda açıkça yazılı olarak izin vermiş olması, c) Kişisel verilerin ilgili kişiler tarafından açıklanmış olması sebebiyle herkesçe bilinebilir hale gelmesi. Kamu kurum veya kuruluşları, her hâlde, istek üzerine kişilerin adı, soyadı, adresi ve doğum tarihini bildirebilirler. Kamu kurum veya kuruluşları, üstün nitelikte bir özel yarar veya kamu yararının yada kanunlarda öngörülen sır saklama yükümlülüğü veya özel veri koruma kurallarının varlığını ileri sürerek kişisel verilerin üçüncü kişilere aktarılmasını reddedebilir, sınırlandırabilir veya koşula bağlayabilirler.

41 Kişisel verilerin anonim hale getirilmesi - Verilerin bilimsel araştırma amacıyla kullanılması
KVKKT Madde 18- Kamu kurum veya kuruluşlarınca ihtiyaç duyulmayan kişisel veriler, emniyet tedbiri olarak veya ispat amacıyla korunmasının gerekli olmadığı durumlarda, anonim hâle getirilir veya yok edilir. Verilerin anonim hale getirilmesi veya yok edilmesine ilişkin usul ve esaslar Kurulca çıkarılacak yönetmelikte gösterilir. Özel kanun hükümleri saklıdır. KVKKT Madde 19- Kişisel veriler, bilimsel araştırma, istatistik ve plânlama gibi kamuya yönelik amaçlarla işlenebilir. İşlenecek veriler ve elde edilen sonuçlar ancak kişinin tanınmasına yol açmayacak şekilde üçüncü kişilere aktarılabilir veya yayımlanabilir

42 Hekimin Sır Saklama Yükümlülüğü ve Suçu Bildirmeme Suçu
MADDE (1) İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) İşlenmiş olmakla birlikte, sebebiyet verdiği neticelerin sınırlandırılması hâlen mümkün bulunan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır. MADDE (1) Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. MADDE (1) Görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde bir belirti ile karşılaşmasına rağmen, durumu yetkili makamlara bildirmeyen veya bu hususta gecikme gösteren sağlık mesleği mensubu, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Sağlık mesleği mensubu deyiminden tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire ve sağlık hizmeti veren diğer kişiler anlaşılır.

43 Görevi kötüye kullanma
Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan hâller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (m.257).

44 Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak
Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması hâlinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (m.220).

45 Meslek ve sürekli uğraşıları sebebiyle tanıklıktan çekinme
(1) Meslekleri ve sürekli uğraşıları sebebiyle tanıklıktan çekinebilecekler ile çekinme konu ve koşulları şunlardır: a) Avukatlar veya stajyerleri veya yardımcılarının, bu sıfatları dolayısıyla veya yüklendikleri yargı görevi sebebiyle öğrendikleri bilgiler. b) Hekimler, diş hekimleri, eczacılar, ebeler ve bunların yardımcıları ve diğer bütün tıp meslek veya sanatları mensuplarının, bu sıfatları dolayısıyla hastaları ve bunların yakınları hakkında öğrendikleri bilgiler. c) Malî işlerde görevlendirilmiş müşavirler ve noterlerin bu sıfatları dolayısıyla hizmet verdikleri kişiler hakkında öğrendikleri bilgiler. (2) Yukarıdaki fıkranın (a) bendinde belirtilenler dışında kalan kişiler, ilgilinin rızasının varlığı halinde, tanıklıktan çekinemez. (m.46 CMK)

46 Görevi İhmal Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (m.257/2).

47 Hak Kullanımını ve Beslenmeyi Engelleme-Sivil İtaatsizlik
Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde bulunan hükümlü ve tutukluların … kurum tabibince muayene ve tedavi edilmelerini, engelleyenler, hükümlü ve tutukluları bu fiillere teşvik edenler, bu yolda talimat verenler, …bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılırlar. Hükümlü ve tutukluların beslenmesini engelleyenler hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir. Hükümlü ve tutukluların açlık grevine veya ölüm orucuna teşvik veya ikna edilmeleri ya da bu yolda kendilerine talimat verilmesi de beslenmenin engellenmesi sayılır. Beslenmenin engellenmesi nedeniyle kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerinden biri veya ölüm meydana gelmiş ise, ayrıca kasten yaralama veya kasten öldürme suçlarına ilişkin hükümlere göre cezaya hükmolunur (m.298).

48 Yeni TCK da Hekimleri Rahatlatan Hükümler
HUKUKA UYGUNLUK SEBEPLERİ VE UZLAŞMA

49 Kanunun hükmü ve amirin emri
Kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmez. Ör.: Kanun hükmüne uyarak, suç mahsulü 20 haftalık çocuğun alınmasında anestezi uygulayan hekim sorumlu olmaz (m.99 TCK). Yetkili bir merciden verilip, yerine getirilmesi görev gereği zorunlu olan bir emri uygulayan sorumlu olmaz. Ör.:Yoğun bakım şefinin, ünite iç işleyiş kuralları koyarak hasta ziyaretini kısıtlaması emrini yerine getiren hekim sorumlu olmaz. Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez (m.24 TCK). Ör.:Yasa dışı ötanazi veya kürtaj emrini yerine getiren sorumluluktan kurtulamaz.

50 MEŞRU SAVUNMA Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait bir hakka yönelmiş, bir saldırıyı defetmek, zorunluluğu ile işlenen suçlardan dolayı ceza verilmez (m.25 TCK). Ör.: Hasta yakınının saldırısına uğrayan hekimin kendini savunması suç olmaz.

51 Zorunluluk Hali Gerek kendisine gerekse başkasına ait
bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez (m.25/2 TCK). Genç ve yaşama şansı yüksek bir hasta için, yoğun bakımda yer açmak amacıyla, çok yaşlı ve terminal safhadaki hastayı entübe etmemek. Kan naklini reddeden Yehova şahidine kan vermek

52 Hakkın Kullanılması KURAL HASTANIN İRADESİDİR
Hakkını kullanan kimseye ceza verilmez (m.26) Ör.: Hekimlik mesleğini yapmak bir haktır. Hayati tehlikesi bulunan hastaya, isteyip istemediğini sormadan tıbbi müdahalede bulunmak suç değildir. KURAL HASTANIN İRADESİDİR (Hasta Hakları Yönetmeliği).

53 İlgilinin (Mağdurun) Rızası HASTADAN AYDINLATILMIŞ ONAM BELGESİ
Kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına ilişkin olmak üzere, açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilmez (m.26/2 TCK). Yeni TCK pasif ötanaziyi kabul ediyor! Yasak olan aktif olanıdır. Ör.:Tedaviye başlanmamasını veya başlamış olanın kesilmesini isteyen hastayı tedavi etmeyen hekim sorumlu olmaz.

54 Sınırın aşılması Zorunluluk hali, Hakkın kullanılması,
Mağdurun rızası veya Meşru savunmada sınırın taksirle aşılması hâlinde, ceza 1/3 üne kadar indirilir. Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez (m.27 TCK). Ör.: Nöbet sırasında telaşa düşerek saldırıya uğradığını zanneden hekim savunmaya geçerek hasta yakınını yaralarsa cezalandırılmaz.

55 Şikâyet-Uzlaşma Taksirle işlenen pek çok suç ile kasten işlenen, örneğin, kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve verileri yok etmeme hariç, bu bölümde yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Suçtan zarar göreni gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olup, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı bulunan suçlarda, failin suçu kabullenmesi ve doğmuş olan zararın tümünü veya büyük bir kısmını ödemesi veya gidermesi koşuluyla mağdur ile fail özgür iradeleri ile uzlaştıklarında ve bu husus Cumhuriyet savcısı veya hâkim tarafından saptandığında kamu davası açılmaz veya davanın düşürülmesine karar verilir (m.73/8).

56 Mala Praxis = Malpraktis
Tıbbi uygulama hatası Mala Praxis = Malpraktis "mal" eki fransızcada, "kötü,yanlış, yetersiz, bozuk” anlamında önek, malfonksiyon,malnutrisyon gibi... "malpraktis" hekimlik uygulamalarındaki bir olumsuzluğu yansıtır, "malsistem" ise günlük deyişle " bozuk düzen"olarak kısaca tanımlanabilecek, sistemin yanlışlıklarını, eksikliklerini ifade etmek için türetilen bir kavramdır.

57 Malpraktis ( Dünya Tabipleri Birliği : DTB ) tanımlaması
Hekimin tedavi sırasında standart uygulama yapmaması, beceri eksikliği veya tedavi uygulamaması sonucu hastaya zarar vermesi. Bu tanım olayı sadece tedavi boyutuyla değerlendirmektedir.

58 Malpraktis “ Hekimin tanı ve tedavide standart ve belirlenmiş davranış biçimlerinden farklı davranması ( hatalı davranış ) veya görev ihmali sonucu, hastada geçici sağlık bozulmasından ölüme kadar giden bir değişkenlikte zarara neden olmasıdır.”

59 Malpraktis nedenlerini
Tıp eğitiminde / sürekli tıp eğitimindeki yetersizlikler, olumsuzlukların birebir hekimlik pratiğine yansıması, Tıbbi teknoloji çok hızlı gelişmektedir, hekimin bu konuda yetersiz kalması/ yüksek teknoloji kullanımının suistimali, Hekimler üzerinde oluşturulan yoğun medya baskısı , kamuoyunun bilinçlendirilmesinden daha çok hekimler aleyhine kamuoyu yaratılması, Yüksek tazminatların cazibesi ve avukatlar lobisinin ağırlığının artması, Sivil toplum örgütlerinin yaygınlaşması ve etkinleşmesi, Malpraktisin iki dayanağı birey yani hekim, sistem ( sağlık, hukuk, eğitim vb sistemler )

60 Hekimin Malpraktis İçindeki Sorumlu Kavramları
Tıbbi bilgi yetersizliği (tıp eğitimi ve STE’ nin kalitesi) Beceri eksikliği ( kişinin yeteneği, deneyimi ) Karar verebilme yeteneğinde zaaf (meslek-kişi uyumu) Kendini yenileme ve değerlendirme eksikliği (otokontrol) Çevreyle iletişimde başarısızlık (başta bilgi ve sorumluluk olmak üzere paylaşım yeteneği) Karakter zaafı (ahlak,vicdan)

61 Malpraktis kavramı içinde Sistemin yeri
Tıp eğitimin niteliği, STE’nin sürekliliği (eğitim sistemi) Altyapının varlığı ve fiziki koşulların uygunluğu (sağlık sistemi) Ekipman/araç-gereç durumu (sağlık sistemi) Nitelikli insan gücü (eğitim ve ekonomik sistemler) Hukuki işleyişteki nitelik, zaman ve saydamlık ( hukuk sistemi)

62 Her iki yaklaşım da çok kolaycı ve bir o kadar da yanlıştır.
Birey ve sistem birbiri içine girmiş olup birini diğerinden ayırmak çok zordur. Acil hemorajik şoktaki hastaya müdahale etmeyen veya müdahalede geciken hekime "sistem hatalı veya düzen bozuk" ne yapalım diyemeyeceğimiz gibi , Alt yapısı yetersiz ve eğitimcilerden yoksun bir kurumda tıp veya uzmanlık eğitimi alan bir hekimede başarısızlıkla karşılaştığında "yetersiz,bilgisiz ve beceriksizin birisin" diyemeyiz. Her iki yaklaşım da çok kolaycı ve bir o kadar da yanlıştır.

63 “sistemden veya bireyden kaynaklanan hatalar "
Malpraktisi “sistemden veya bireyden kaynaklanan hatalar " olarak ayırmadan , olaydan zarar gören insandır diye değerlendirmek daha doğrudur, malpraktiste zarar gören sadece hasta değildir, hekimde olumsuzluğu yaşar ve zarar görür.

64 birey hatası / sistem hatası
malpraktis = birey hatası / sistem hatası zarar gören insan

65 Yüksek Sağlık Şurası tarafından yıllarında Karara Bağlanan Adli Dosyaların Klinik Dallara Göre dağılımı 1995 1996 1997 1998 1999 Toplam Kadın Doğum 16 60 26 62 14 178(%20) Genel Cerrahi 19 36 17 34 18 124(%14) Ortopedi 4 29 25 89 (%10) Dahiliye 10 31 20 9 74(%8) Çocuk hastalıkları 6 7 8 41(%5) Göz 11 2 3 24(%3) Anestezi ve Rean. 1 21(%2) Diğer uzmanlıklar 27 59 77 37 227(%26) Eksik Alan dışı 13 24 65 110(%12) TOPLAM 98 252 128 302 108 888

66 Kusur nedenleri : I Preoperatif dönem : Sistemik muayene yapılmaması
Eksik laboratuvar incelemesi Tanı hatası : Anestezi verilmemesi gereken hastaya anestezi verilmesi

67 Kusur nedenleri : II Operatif dönem ( 4 ) dosya :
Özen ve dikkat eksikliği Ventilasyonun yetersiz/yanlış yapılması Hasta takibinde özensizlik Teorik bilgi yetersizliği Anestezik ilaçların yanlış kullanımı

68 Kusur nedenleri : III Postoperatif dönem Preop-peroperatif dönem:
Ekstübasyonun erken yapılması Hasta uyanmadan servise gönderme Hasta uyanmadan hasta başından ayrılma Preop-peroperatif dönem: Laboratuvar incelemesi eksik/operasyonda takip eksikliği Perop-postoperatif dönem. Sistemik muayene ve laboratuvar eksik Hasta başından erken ayrılma

69 OLGU:1 1963 doğumlu N.B submandibuler kitle nedeniyle …yatırılmış Ameliyat öncesi tetkik ve konsultasyonları yapılmış,sorun yok saat genel anestezi altında kitle total çıkarılmış, 11.50’de ameliyat sonlanmış, vital bulguları normal olan hasta ekstübe edilmiş, sedyeye alınırken siyanoz gelişip, solunumu duran hasta tekrar entübe edilerek resusitasyona başlanmış, kadar süren resusitasyona yanıt alınamamış, hasta ölmüş. Otopsi:iç organlarda makroskopik patoloji yok, alınan örnekler Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş. Adli Tıp Kurumu 5.İhtisas Kurulunun ölüm sebebini kesin olarak söyleyemiyeceği, ameliyat boyunca elle yapılan ventilasyonun yetersiz olmuş olabileceği, buna bağlı gelişen hipoksi, hiperkapni ve asidoza ilaveten kurarizasyon amacı ile kullanılan ilaçların etkisi ile gelişen vagotoni nedeniyle kalbin durmuş olabileceği, ameliyat sırasında gelişen derin asidoz nedeniyle yapılan canlandırma işlerine yanıt alınmaması sonucu hastanın ölmüş olabileceği bildirilmiştir.

70 Karar Dosya kapsamının tetkikinden elde edilen bulgular dikkate alındığında ; şahsın ölüm nedeni kesin olarak belirlenememekle birlikte ameliyat sırasında gelişen anoksinin ölümde önemli rol oynadığı, ameliyat anında anestezi yönünden yeterli dikkatin gösterilmemesi ve entübasyon tüpünün erken çıkarılması sonucu hastanın ölümü ile sonuçlanan bir dizi patoloji geliştiği, bütün bunlar hastaya karşı bir özen eksikliği olarak değerlendirilmiş olup, olayda Dr. X.in 3/8, anestezi teknisyeni Y.nin 2/8 oranında kusurlu bulunduklarına; her iki sanık için ayrı ayrı belirlenen olaydaki zararın doğmasına etki eden 5/8 ve 6/8 oranındaki diğer sebeplerin ise sağlık personelininin kusur ve ihmaline izafe edilemiyecek olan hizmetin işleyişi dışında kalan diğer faktörlere bağlı olduğuna, Hemşire X ve diğer sağlık personelinin dikkatsizlik ve tedbirsizliğinin bulunmadığına karar verilmiştir.

71 OLGU:2 Tedbirsizlik ve Dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyet verme sucundan sanık Dr. XX (Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı) 1991 doğumlu mental retarde S T'un tarihinde imkomplet damak yarığı teşhisiyle Özel X. Hastanesi 'ne yatırıldığı; yapılan muayenede, 9 kg. ağırlığında, mental-motor gelişiminin 6 ay civarında, kolinesteraz U/L (H: Ü/L), eritrosit (N 4-4,5 milyon) olduğu; gün saat 10:02' da push-back operasyonuna alındığı, anasteziye 02+N20+Halotan inhalasyonu ve 20 mg. suksinilkolin ile başlanıp daha sonra, 10mg +5mg+ 5mg daha suksinilkolinle devam edildiği, ameliyatın saat 12:00 'da bittiği; post operatif dönemde solunumun yeterli, ağrılı uyaranlara hafif cevap veren hasta, ekstübe edilmeden oksijenle ventilasyona yardım edilerek uyanma odasına alındığı, takipte kalp ve solunumu duran hastaya kalp mesajı, defibrilasyon, intrakardiak adrenalin verilerek 30 dk. reanimasyon uygulandığı, hastanın saat 'da eksitus kabul edildiği, (kalp yetmezliği); Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 5. İhtisas Kurulunun 16 Ekim 1995 tarih ve 1793 sayılı kararında, otopsi bulguları, toksikolojik ve histopatolojik incelemede gözönüne alındığında kilo-yaş ve ameliyat süresine uygun olarak verilmiş olan toplam 40 mg suksinilkolin 'in solunum bozulması ve kardiak arreste sebep olamayacağı;

72 Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu 'nün 31. 1
Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu 'nün tarih ve 136 sayılı kararında sözü edilen Prof.Dr.XX’in bilirkişi raporunda: ölümünde anestezi işlemlerinin etkisinin olup olmadığının kesin olarak söylenemeyeceği, ancak tüm bilgiler ışığında, 20 mg yapılmış suksinilkolin indüksiyonunun yüksek olduğu ve devamında tekrarlanan dozların ise rutin anestezi pratiğinde uygun olmadığı, Suksinilkolin başlangıç dozunun süt çocuklarında 2mg/kg, daha büyük çocuklarda ise 1mg/kg uygulandığı ve özellikle çocuklarda vagal tonusu artırarak atriyo-ventriküler blok ve sinuzal bradikardiye yolactığı değişik kaynaklarda belirtildiğine göre, hernekadar ameliyat öncesi kolinesteraz düzeyi yüksek bulunmuş ise de, 4 yaşındaki gelişim geriliği bulunan çocuğa uygulanan suksinilkolin başlangıç dozunun yüksek olarak değerlendirildiği, çocuğun ölümünün ameliyat esnasında verilen anestezik maddelerin etkisinden ileri geldiği Dosyadaki bilgi, belge ve bulgular dikkate alındığında; Mental retarde ve gelişim geriliği olan hasta S T’a anestezi verilirken gösterilmesi gereken ortalama dikkat ve özenin gösterilmediği, genel anestezi uygulaması sırasında 2 mg/kg (20 mg) yapılmış olan suksinilkolin indüksiyon dozunun yüksek olduğu ve devamında tekrarlanan dozların (10 mg +5 mg+5 mg) ise rutin anestezi pratiğine uygun olmadığı, ölüme anestezi uzmanı Dr.X‘in dikkatsizliği, tedbirsizliği, teorik bilgi ve uygulama eksikliğinin neden olduğu görüşüne varıldığından, olayda Dr.X’in kusurlu bulunduğuna ve kusur oranının 6/8 (Sekizde altı) olduğuna, zararlı neticenin doğmasına yol açan diğer sebeplerin ise adı geçenin kusuruna atf edilemeyecek diğer faktörlere bağlı bulunduğuna karar verildi.,

73 Olgu:3 Anestezi uzmanı, 2 anestezi teknisyeni
67 yaş, trafik kazası X.Devlet Hst. Tanı: Sol el bileği, sol intertrokanterik kırık dahiliye konsultasyonu eski Tbc’ye bağlı KOAH Azotprotoksit 3Lt/O2 3Lt anestezi başlamış, 12.10’kadar TA, Nabız normal, 12.10’da TA/Nabız alınamıyor Dr.resusitasyon yapıyor yanıt yok nolu ameliyat kağıdında emboliye bağlı eksitus. Adli Tıp Başkanlığı 5.İhtisas kurulu’nun tarih 1905 nolu ve tarih 171 sayılı kararı: kullanılan anestezik ilaçlar farmakolojik ve doz yönünden hastaya uygun, otopside yağ embolisine ait bulgu yok. Akciğer kesitlerinde atelektazi görülmesi ameliyat sırasında teknisyen tarafından yapılan ventilasyonun yetersizliği,buna bağlı gelişen hipoksi/hiperkarbinin hastanın başında doktor olmadığı için zamanında fark edilmediği, ameliyat boyunca yavaş gelişen kardiyak arreste sebep olduğunun düşünüldüğü, ölümün doktorun doğrudan ihlalinden çok devlet hastanesi koşullarında anestezinin teknisyenlere verdiriliyor olması, mevcut uzmanın aynı anda 3 hastaya dikkatini dağıtmış olması nedeniyle ölüme yol açan sebebin vaktinde fark edilerek önlenememesinden meydana geldiği belirtilmektedir.

74 Karar Dosyadaki belge ve bilgiler dikkate alındığında 67 yaşındaki, KOAH ve hipertansiyonu olan hastanın riskli hasta olarak değerlendirilip anesteziyi bizzat anestezi uzmanının yapması ve takip etmesi gerekirken Anesteziyi Dr… yaptıktan sonra hastanın takibini teknisyenlere bıraktığı, elle yapılan ventilasyonun yeterli olmaması sonucu hastaya yeterli oksijenin sağlanamadığı, gelişen hipoksi sonucu ölümün meydana geldiği, belirlenmiş olmakla birlikte, bütün tedbirler alınsa bile hastanın yaşı ve durumu göz önüne alındığında ölümün meydana gelme ihtimalinin yüksek olduğu düşünülmüştür. Bütün bu hususlar gözetilerek, Dr…’nin olayda kusurlu bulunduğuna, teknisyenlerin anestezi uzmanının sorumluluğu altında çalıştıklarından ve birer teknisyen olarak gerekenleri de yaptıkları görüldüğünden olayda herhangi bir ihmal ve kusurlarının bulunmadığına; zararlı neticenin doğmasına yol açan diğer sebeblerin ise adıgeçenin kusuruna atfedilmeyecek diğer faktörlere bağlı bulunduğuna karar verilmiştir.

75 OLGU: 4 Dr.X (Anestezi ye Reanimasyon Uzmanı), Dr. Y (Anestezi ve Reanimasyon Asistanı), Dr.Z (Göz Hastalıkları Uzmanı), Dr. A (Göz Hastalıkları Asistanı), Teknisyen B (Anestezi Teknisyeni) ölüm olayında kusuru olup olmadığı, varsa kusur oranlarının tesbiti, 1993 doğumlu X Y’a tarihinde sağ_perforan göz yaralanması nedeniyle B. B. H. Göz Kliniği'nde korneal sütürasyon yapıldığı, tarihinde sağ gözde görme azlığı şikayeti ile geldiği hastanede, sağ göz travmatik katarak teşhisiyle yatırıldığı, tarihli laboratuvar incelemesinde; BK:14.700, lenfositosis, granulositopeni, şüpheli eozinofili ve hipokromik-mikrositer anemi tesbit edildiği, (Hb:11gr Htc:34.3), 29.5,1995 tarihli telegrafide, yeterli inspiryum yapamadığından değerlendirilemediği, 30,5,1995 tarihli Anesteziyoloji ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları servisinden istenen konsültasyonda genel anestezi almasında bir sakınca olmadığının belirtildiği, 30.5,1995 tarihinde GAA (02+Azot Protoksit +Entron, Norcuran 1,5 mğ +0,5 mg.) sağ lensektoai + ön vitrektomi yapılması sırasında arrest geliştiği, hasta resüsite edilerek, yoğun bakıma yatırıldığı (Atropin 1/4, prednol, aritmal, adrenalin intraskardiak? Na HC03, Ca 1/2 ampul), Sağ kulaktan gelen pürülan akıntı sebebiyle otojen serebral enfeksiyon yönünden düşünülüp KBB, nöroloji, nöroşirurji kliniklerinden konsültasyon istendiği, KBB muayenesinde; timpanik zarın arka alt kadranında 3 mm.'lik perforasyon olduğu, nöroloji konsültasyonunda, serebral anoksi teşhisi konduğu, 1, tarihinde desebre kabul edilen hastanın 2, günü saat 5:20'de ex olduğu,

76 Adli Tıp Kurumu A Grup Başkanlığı'nın 27,7
Adli Tıp Kurumu A Grup Başkanlığı'nın 27, tarihli otopsi raporunda, sol AÇ 'in 60 gr, ağırlıkta ve atelektazik görünümde olduğu? kanda yapılan sistemik uyutucu-uyuşturucu ve töksikolojik analizde aranan maddelerin bulunmadığı, genel anestezik maddelerin laboratuvar koşullarında aranamadığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 5, İhtisas Kurulu'nun 15 Nisan 1996 tarih kararında, ameliyat öncesi yapılan kan muayene sonuçlarına ve göğüs grafisindeki bulgulara nazaran kişide enfeksiyon bulunduğu, ameliyat ve anestezinin buna eklenmesi ile husule gelen anoksemi ve asidoz sonucu ölümün meydana geldiği belirtilmektedir. Dosyadaki bilgiler dikkate alındığında, preoperatif dönemde hastanın sistemik fizik muayenesinin tam olarak yapılmadığı gibi, eksik istenen laboratuvar bulgularının da yeteri kadar dikkatli değerlendirilmediği, anestezi ve çocuk konsültasyonlarının da dikkatli ve özenli bir şekilde yapılmadığı, preoperatif kan muayene sonuçları ve göğüs grafisindeki bulgulara göre enfeksiyonu olan hastanın enfeksiyon kaynağı araştırılmadan ameliyata alınması sonucu hastanın asidoz ve anoksemi sonucu ölümünün meydana geldiği anlaşıldığından; olayda adıgeçen asistan hekimlerin ve anesjtezi teknisyenlerinin ölüme sebebiyet verecek bir ihmal ve kusurunun olmadığına, hastayı ameliyata alan ve konsültasyonlarında bulunan uzman hekimlerin olayda kusurlarının bulunduklarına, karar verildi. Dosyadaki bilgiler dikkate alındığında, preoperatif dönemde hastanın sistemik fizik muayenesinin tam olarak yapılmadığı gibi, eksik istenen laboratuvar bulgularının da yeteri kadar dikkatli değerlendirilmediği, ameliyat öncesi istenen anestezi ve çocuk konsültasyonlarının da dikkatli ve özenli bir şekilde yapılmadığı, preoperatif kan muayene sonuçları ve göğüs grafisindeki bulgulara göre enfeksiyonu olan hastanın enfeksiyon kaynağı araştırılmadan ameliyata alınması sonucu hastanın asidoz ve anoksemi sonucu ölüsünün meydana geldiği anlaşıldığından; olayda adıgeçen asistan hekimlerin ve anesjtezi teknisyenlerinin ölüme sebebiyet verecek bir ihmal ve kusurunun olmadığına, hastayı ameliyata alan ve konsültasyonlarında bulunan uzman hekimlerin olayda kusurlarının bulunduklarına, karar verildi.

77 KÖTÜ SONUÇTA NELER YAPILMALI?

78 Kötü Sonuçta Neler Yapılmalıdır ASA önerileri
Objektif Amaçlar Ortaya çıkacak kötü sonuç olasılıklarını azaltmak için stratejiler geliştirmek Kötü sonuçlara daha hızlı müdahale edilebilmesini sağlamak Kötü sonuçlara hızlı müdahalenin sürekliliğini sağlamak Subjektif Amaç Hiçbir ihmal söz konusu olmadan bile kötü sonuçlar görülebilmektedir

79 Kötü Sonuçta Neler Yapılmalı ?
Kötü Bir Sonuç Nasıl Engellenir Toplantılara ve grup tartışmalarına katılmak Yayınları düzenli olarak takip etmek ASA’nın çıkardığı her türlü yayından haberdar olmak Monitörlerinize inanın Mönitörleriniz arızalanmış görünse bile monitörün gerçekleri gösterdiği varsayılmalı Öncelikle hasta kontrol edilmeli!!!!

80 Kötü Sonuçta Neler Yapılmalı ?
Hasta yakınları ile kim görüşmeli? Ameliyat ekibinden birisi Anestezist Hastane risk yönetim grubu

81 Kötü Sonuçta Neler Yapılmalıdır
Kötü sonuçta anestezist neler yapmalı ? Sorun çözümleninceye kadar hasta yakınları ile iletişim kesilmemeli, Geriye dönük olarak kayıtlar yeniden incelenmeli, Protokoller dikkatlice gözden geçirilmeli, Kayıtlar arasındaki tutarsızlıkların açıklığa kovuşturulması sağlanmalıdır. Aksi halde protokol savaşlarının mahkemelerde herzaman kaybettiği bilinmelidir.

82 Kötü Sonuçta Neler Yapılmalıdır
Anestezist ifade vermeye nasıl hazırlanmalıdır? Protokolleri dikkatlice gözden geçirmeli, Literatür desteği ile hastaya neler olduğunu araştırmalı/bilmeli, İfadesinde kısa ve anlaşılır cümleler kullanmalı, Gerekirse psikolojik yardım almalı!

83 Anestezistin neleri sorgulanmalı?
Ameliyat ve anestezi için hastanın rızası alınmışmı? Ön hazırlık yeterlimi? Uygun bir anestezi uygulanmışmı? Anestezi/ameliyat yeterli beceri ile tamamlanmışmı? Ortaya çıkacak acil durumlar için gerekli acil hazırlıklar yapılmışmı? Ortaya çıkan acil durumlarda gerekli işlemler yapılmışmı? Hastanın emniyetli bir şekilde uyanması için gerekli düzenlemeler yapılmışmı? Kayıtlar düzgün tutulmuş mu?

84 Önemli Eksikliklere bağlı olumsuzluklarda kusursuzluğun savunulabilmesi/ispat edilebilmesi için, Malzeme, alet, personel eksiklikleri herhangi bir olumsuzluk yaşanmadan idareye yazılı olarak bildirilmelidir.

85 Tıbbi girişime ait kayıtlar düzgün tutulmalı ve saklanmalı ( yasal saklama süresi 5-10 yıl ),
Hasta yazılı ve sözel olarak bilgilendirilmeli ve onamı alınmalı “ Aydınlatılmış onam” Anestezist uzmanlığı ile ilgili, tıpta uygulanması benimsenmiş, klasik bilgileri bilmeli ve uygulamalı, Anestezist ameliyathanede özgür iradesiyle mesleğini uygulamalı, cerrahlar ve diğer sağlık çalışanları ile uyum içinde çalışmalı, Anestezist ; kendi asistan ve teknisyenlerinden Cerrah ; Ameliyathane personelinin hatalarından genelde sorumludur.

86 Doktor sorumlu olmaz”... 13. Hukuk Dairesi kararı.,
, 2001/10959, 2002/487: “Tıbbın kurallarına ve gereklerine uygun davranmakla birlikte sonuç değişmemişse, bundan dolayı Doktor sorumlu olmaz”...

87 Soru: 1. bir anestezi uzmanı kaç ameliyathaneye bakmakla yükümlüdür Soru :2 . bir uzmanlık eğitimi öğrencisi asistan doktor) tek başına tıbbi girişimde bulunabilir veya ameliyat yapabilir mi 1 ) Bir anestezi uzmanı sadece bir masadan sorumludur,ancak sorumluluğu üstlenmek koşuluyla asistan veya teknisyeni denetleyerek birden fazla masaya da bakabilir.Daha ayrıntılı bilgi için bkz. Melek Çelik: Anestezi ve Reanimasyon Uzmanının Yasal Sorumlulukları (Türk Anest Rean Dergisi 2002 ;30: ) Cevap 2 ) Bir uzmanlık öğrencisinin (asistanın) tek başına hiç bir tıbbi girişim ve ameliyat yapma yetkisi yoktur,hatta poliklinikte yalnız hasta muayene etme yetkisi bile yoktur,ancak uzman doktor denetim ve gözetiminde tıbbi girişim ve muayene yapabilir,ameliyata uzmansız giremez.Asistan lisans üstü eğitim gören bir öğrencidir.Aslında pratisyen hekim olmakla birlikte eğitim süresince pratisyen hekim yetkilerini bile eğitim gördüğü dalda kullanamaz. Acil servislerde asistanların yaptıkları teoride (ve tabii hukuken) nöbetçi uzman denetim ve gözetiminde olmaktadır.Daha fazla bilgi için bkz.(asistan rehberi/bilim ilaç yayınları-1995)

88 T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ SAGLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
ADLİ TIP KURUMU’NDA DEĞERLENDİRİLEN OLGULARDA SAPTANAN ANESTEZİ HATALARI VE ÖNLENEBLİRLİĞİ AYSEGÜL ERTAN DOKTORA TEZİ ADLİ TIP ANABİLİM DALI DANIŞMAN Doç. Dr. NESİME YAYCI İSTANBUL -2007

89 1. Grafik: Mahkemelere göre dağılım
N: 123

90 N: 123

91 N: 123

92

93

94

95

96

97

98

99

100

101

102

103

104

105

106

107

108

109

110

111

112

113

114

115

116

117

118

119

120

121

122 ciğeri beş para etmezin biri,
Bernard Shaw'a sorarlar; - "tedaviniz nasıl gidiyor üstat ? " - "bıraktım doktorum olan o şarlatan herifi, ciğeri beş para etmezin biri, dini imanı para,üstelik yazdığı reçeteler de saçma sapan !..." - "ama üstad! tanınmış ve saygın bir hekim hakkında böyle konuşulur mu?" - "bunlar benim sözlerim değil ki, yeni hekimimin onun hakkında söyledikleri".

123 O BİZİM GÖZBEBEĞİMİZ TEŞEKKÜR EDERİM


"ANESTEZİ UZMANININ HUKUKSAL SORUNLARI MALPRAKTİS" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları