Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ÜYTE Güncel Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ÜYTE Güncel Sorunlar ve Çözüm Önerileri"— Sunum transkripti:

1 ÜYTE Güncel Sorunlar ve Çözüm Önerileri
Dr.Kubilay Vicdan Özel Tüp Bebek Merkezleri Derneği

2 Sorunlar ve çözümler ortak mı?
1- Üniversite Hastanelerinde mevcut ÜYTE Merkezleri 2-Eğitim Hastanelerinde mevcut ÜYTE Merkezleri 3-Özel Hastanelerde kurulmuş olan ÜYTE Merkezleri 4-Müstakilen kurulmuş olan ÜYTE Merkezleri Sorunlar farklı

3 ÖZEL ÜYTE MERKEZLERİ Özel Tüp Bebek Merkezleri Sağlıkla ilgili kuruluşlardır ve sağlıkla ilgili yasalara ve kurallara uymak zorunda olup salt ticari faaliyet güdemezler. Sağlık Bakanlığı (ÜYTEM yönetmeliği) ve İl Sağlık Müdürlükleri SGK (SUT) Maliye Bakanlığı (BUT) TTB Yasası TEB Yasası Özel Tüp Bebek Merkezleri ticari kuruluşlardır ve ticari haklarını korumak zorundadır. Rekabet ettikleri diğer merkezlere karşı (Haksız rekabet önlenmelidir) Kurumlara karşı (Sağlık Bakanlığı,SGK, Maliye Bakanlığı, Bankalar) Hizmet verdiklerine karşı (Hastalar) Destek sağlayıcı firmalara karşı (demirbaş ve sarf sağlayıcıları) İlaç firmalarına karşı (Merkezlerle ilişki) Rant sağlayan kuruluşlara karşı (Paravan dernekler vb) Denetleyicilerine karşı ( İl Sağlık Müdürlüğü, Belediye, Maliye vb) Çalışanlarına karşı (Maaş düzenlemelemeleri, primler vb) Özel Tüp Bebek Merkezleri bilimsel kuruluşlar olabilme çabasında olmalı ve bilimsel kurallara uymalıdır. Başarılı sağlık hizmeti (Eve tek sağlıklı bebek götürme) Önce zarar vermeme ilkesi (OHSS, Çoğul gebelikler, diğer komplikasyonlar) Verilerini bilimsel olarak sunma Bilime katkıda bulunma, bilimsel etiğe uyma, yanlış ya da geçersiz bilgi sunmama Özel Tüp Bebek Merkezleri tıbbi faaliyet dışında sosyal ve toplumsal bir görev yürütmektedir ve toplumsal kurallara uymak zorundadır. Etik ve kültürel değerler Medya ilişkileri Rekabete saygı

4 ÜYTE-GÜNCEL SORUNLAR I-ÜYTEM Yönetmeliğinden kaynaklanan sorunlar
II-SGK Mevzuatından kaynaklanan sorunlar III-İlgili diğer yasa, kanun ve yönetmeliklerden kaynaklanan sorunlar (TTB, Rekabet Kurulu, TEB)

5 I-ÜYTEM YÖNETMELİĞİNDEN KAYNAKLANAN SORUNLAR
Ana Çocuk Sağlığı Genel Müdürlüğünden Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğüne geçiş sonrası durum ve ÜYTEM Yönetmeliğinde değişiklik konusu ve çözüm bekleyen sorunlar, Güncel olan yenidoğan ölümleri ve burda IVF’in rolü ve yenidoğan üniteleri konusu

6 Tespitler-I İnfertilite sorunu tüm dünyada evli çiftlerin yaklaşık olarak %15’ini ilgilendiren bir sorun, Ancak infertilite tedavisi sadece tüp bebekten oluşmayıp klasik tıbbi tedavi ve cerrahi tedavi yöntemlerinin çoğu aslında tüp bebek merkezleri dışındaki Kadın Doğum Uzmanlarınca gerçekleştirilmektedir. Bu tedaviler sırasında oluşabilen çoğul gebelik, ovarian hiperstimülasyon (OHSS) sendromu vb. gibi komplikasyonlar yine bu çerçevede ele alınmalıdır . Sadece ülkemizde değil, tüm dünya ülkelerinde benzer şekilde Tüp Bebek Merkezlerinin sayısı ciddi artış göstermiştir.

7 Tespitler-II ESHRE-2004 VERİLERİ
29 Avrupa ülkesinde Toplam 1200 Tüp Bebek Merkezi Sonuçlarını bildiren 785 merkez Toplam Tüp Bebek Tedavisi 20 ülke IUI sonuçlarını bildirmiş. Toplam IUI tedavi siklusu. 2004 yılında nüfusu bizimle benzerlik gösteren ülkelerden İspanyada 182, İngilterede 74, İtalyada 218, Fransada 100, Almanyada 120 merkez mevcuttu. Sadece ABD’deki merkez sayısı 400’ün üstündedir.

8 Tespitler-IV ESHRE-2004 VERİLERİ
Bu merkezlerin tümünde 2003 yılı ile karşılaştırıldığında, (Almanya dışında) yapılan tedavi sayısı 2004 yılında artış göstermiştir ve 2004 yılından günümüze merkezlerin sayısının ve tedavi sikluslarının sayılarının arttığı bir gerçektir. Dolayısıyla ülkemizde son 2 yıl içerisinde merkez sayıları ve tedavi sikluslarındaki artışın temel nedenlerinden birisi devlet desteğinin sağlanmasıdır.

9 Tespitler-V ESHRE-2004 VERİLERİ
Bu 29 ülkeden sadece 14’ünde ülkedeki tüm IVF merkezleri sonuçlarını bildirmiştir. Buna göre örneğin nüfusu bize benzer olan ülkelerde IVF siklusu sayısı İngilterede 39981, Fransada , Almanyada , Nufusu bizden çok az olan ülkelerde Belçikada 19109, Hollandada 15366, Bu 14 ülkede toplam siklus gerçekleştirilmiştir. Toplam nüfusu milyon olan bu ülkelerde böylece bir milyon nüfus başına 1095 tedavi siklusu gerçekleştirilmiştir. Ülkemizde data toplama işi etkin bir şekilde yapılamamaktadır. Ancak ilaç firmalarının satışlarından elde edilen verilere göre ülkemizde 2007 yılında yaklaşık tüp bebek siklusu gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla ülkemizde yapılan tüp bebek tedavisi oranı hala diğer ülkelerin altında olup yaklaşık yarısı kadardır (bir milyon nüfusa yaklaşık tedavi siklusu)

10 Tespitler-VI ESHRE-2004 VERİLERİ
Tüm sonuçlarını bildiren bu 14 ülkedeki Tüp Bebek Doğumları, ülkenin tüm doğumları ile karşılaştırıldığında örneğin; Avusturya’da %0.4’, İngilterede %1.2, Belçikada %2.4, Danimarkada %4.2. Ülkemizde yaklaşık IVF doğumunda eve bebek götürme oranının iyimser koşullarda yaklaşık olarak %20-25 civarında olduğu düşünülürse bu yıllık doğuma karşılık gelir ve ülkemizde yıllık doğum sayısının yaklaşık olduğu gözönüne alındığında tüm Tüp Bebek Doğumlarının ülkemizin tüm doğumlarına oranı yaklaşık olarak %0.5 civarındadır.

11 Tespitler-VII ESHRE-2004 VERİLERİ
Bu 29 ülkede transfer sayıları gözönüne alındığında %19.2’unda tek embriyo transferi, %55.3’ünde iki embriyo transferi, %22.1’inde üç embriyo transferi, ve %3.3’ünde dört embriyo transferi yapılmıştır. Çoğunlukla daha sınırsız devlet desteği olan ülkelerde bu sayı ciddi olarak kısıtlanmıştır. Örneğin Belçika, Finlandiya, İsveç gibi ülkelerde daha çok tek embriyo transferi, Danimarka, Norveç, Fransa, İngilterede daha çok iki embriyo trasnferi yapılmaktadır. Ancak bu ülkelerde 3 ve üzeri embriyo transferi tamamen yasak olmayıp %5-10 oranında 3 ve çok daha az olarak 4 embriyo transferi yapıldığı görülmüştür. Fransada %18.7 ve Almanyada %27 oranında üç embriyo transferi bildirilmiştir. Macaristan, Bulgaristan, Yunanistan gibi ülkelerde bu oran %50’ler civarındadır. ABD gibi ülkelerde embriyo sayısı için yasal bir sınırlama olmayıp yaşa göre embriyo saysı önerileri mevcuttur. Dolayısıyla bir çok ülkede 2003’ten başlayarak embriyo sayısında kısıtlama yapılmış, ancak bunda devlet desteğinin kaç olduğu, ülkenin sosyoekonomik yapısı gibi farklılıklar gözönünde tutulmuş, ve kesin sınırlamadan çok yaş grupları gibi faktörlere göre bazı esneklikler yapılmıştır. Ülkemizin verileri gözönüne alınarak ve kendi gerçekleri içinde değerlendirildiğinde embriyo sayısının sınırlanması ancak yaş skalasına göre bir tutum benimsenmesi gerçekçi olacaktır.

12 Tespitler-VIII ESHRE-2004 VERİLERİ
29 ülkenin bildirdiği verilere göre doğumların %77’si tek olup ikiz doğum oranı %21.8 ve üçüz doğum oranı %1’dir. Örneğin çoğunlukla tek ve iki embriyo transferinin yapıldığı ülkelerde ikiz doğum oranı Belçikada %10, Danimarkada %21, Fransada %21.9, İngilterede %23.9, Almanyada %20, Üçüz oranları %0.2 ile %3-5’ler seviyesindedir. Görüldüğü üzere iki embriyo transferi yapılan ülkelerin çoğunda da çoğul gebeliklerin tümüyle elimine edilmesi söz konusu olmayıp %20-25 civarında ikiz gebelik gözlenmektedir.

13 Tespitler-IX Ülkemizde yıllık doğum yaklaşık 1.400.000
Erken doğum oranı yaklaşık %7-8 ise, Yaklaşık erken doğum. Oysa ülkemizde toplam Tüp Bebek Tedavisi gerçekleşmekte ve bunların yaklaşık %20-25’i doğumla sonlanmaktadır. Bu da en iyimser koşullarda doğum demektir. Bunların en kötü ve abartılı olasılıkla yarısını erken doğum, çoğul gebelik vs. gibi sınıflarsanız toplamda erken doğum demektir. Bu durumda erken doğumun sadece tanesi yani %3-5’inden tüp bebek doğumları sorumludur. Öte yandan normal doğumlarda ikiz gebelik oranı 90 doğumda birdir. Yani doğumun getirdiği ikiz çoğul gebelik oranı tüp bebek yöntemi ile doğan ikizlerin kat kat üzerindedir.

14 ÜYTE YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİ
ÜYTE Merkezleri 21 Ağustos 1987 tarih ve sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış; 19 Kasım 1996 tarih ve sayılı Resmi Gazete’de, 11 Ocak 1998 tarih ve sayılı Resmi Gazete’de, 28 Ocak 1998 tarih ve sayılı Resmi Gazete’de, 31 Mart 2001 tarih ve sayılı Resmi Gazete’de ve 08 Temmuz 2005 tarih ve sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan şekliyle değiştirilmiş olan Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Yönetmeliği ile yürütülmektedir. Ancak yasal düzenlemeler ne yazık ki her zaman sorunların oluşmasını önleyememektedir. Mevcut ÜYTE yönetmeliği 2005 tarihli iken sağlık alanındaki hızlı gelişim bazı çözümlenmesi gereken sorunlarıda getirmiştir. Tüp Bebek Uygulamalarının sadece tıbbi yanı bulunmayıp toplumsal, sosyal, ekonomik ve psikolojik boyutlarıda mevcuttur. Tedavi için doğru hastanın seçilmesi, doğru ilaçların sorunsuz kullanılması, işlemler sırasında hastaya zarar verilmemesi, elde edilen sperm ve yumurta hücrelerinin çiftler dışında kullanılmaması, elde edilen embriyonun birey olarak hakları, tedavi konusunda doğru bilgilendirme, tüp bebeğin medyatik yanı, olayın ticari boyutu, tedavi sonucu oluşan komplikasyonlar, çoğul gebeliklerdeki artış ve bunun yarattığı sorunlar vb gibi bir çok tıbbi ve etik sorun düzenlenmeyi beklemektedir.

15 Çözüm Önerileri ÜYTE YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİ-II
1- Tüp Bebek Merkezleri mevcut sorunlar ve özel koşulları nedeniyle şu anda olduğu gibi ayrı bir yönetmelikle (ÜYTE yönetmeliği) kontrol edilmeye devam edilmelidir. 2-Yeni ÜYTE Yönetmeliği geniş bir konsensusla oluşturulmalı, Bakanlık yetkilileri ve Bilim Komisyonunun yanısıra sektörel olarak mevcut olan ilgili dernekler (Üreme ve İnfertilite Derneği, Üreme Tıbbı Derneği, Özel Tüp Bebek Merkezleri Derneği, Perinatoloji Dernekleri, Yenidoğan Dernekleri) TTB, Türk Eczacılar Birliği, Rekabet Kurulu Temsilcileri, Hukuk Müşavirleri, SGK yetkilileri yeni düzenlemede yer almalı ve görüş belirtmelidir . 3-Ayrıca buna paralel olarak Üremeye Yardımcı Tedavi Yöntemleri Konusunda Eğitim Verecek Merkezlerin Nitelikleri, Tespiti, Çalışma Usul ve Esasları ile Eğitim Programı ve Sertifika Verilmesine Dair Tebliğ yeniden düzenlenmeli ve 6 aylık eğitim süresi sonrası sertifika alınması ÜYTE ya da Laboratuvar sorumlusu olmak için yeterli olmamalıdır. 4) ÜYTE yönetmeliği ve SGK tebliği arasındaki farklılıklar ortadan kaldırılmalı ve uyum sağlanmalıdır.

16 Çözüm Önerileri ÜYTE YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİ-III
Yönetmelikte düzenleme önerileri; ÜÇÜNCÜ BÖLÜM, Madde 10 8 : Düşünülen mahallin uygunluğu için bir “ön izin” alınabilir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM, Madde 11 , (b) ve (s) bendi : Yönetmelikte mevcut bina yapılanmasında ayrı USG odası olmamalıdır. P bendinde: Ambulans konusunda 23 Temmuz 2008 tarih ve sayılı Resmi gazetede çıkan “Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yöntmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ ve 23 Temmuz 2008 tarih ve sayılı Resmi Gazetede çıkan “Özel Hastaneler Yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik” Madde 4 (6) Acil Vakalarda Gerekli İlk Müdahale yapılarak hastanın stabilizasyonunun sağlanması esastır. Stabilizasyonu sağlanamayan veya stabilizasyon sağlanmakla birlikte ileri tetkik ve tedavi amaçlı başka bir sağlık kurumuna sevkine lüzum görülen hastaların nakli için 112 komuta kontrol merkezi ile irtibata geçilir. Bu bizim içinde yönetmelikte düzenlenmelidir. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM, Araç ve Gereçler, Madde 11, 12 Ek-1 Merkezlerde bulundurulması gerekli araç ve gereç tanımlanması yeniden çağın gereklerine göre düzenlenmelidir (Laparoskopi zorunluluğu, osmometre, mikrobalans vb).

17 Çözüm Önerileri ÜYTE YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİ-IV
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM, Personel Durumu, Madde 14, b bendi ÜYTE ünite sorumluluğu ve embriyoloji laboratuvar sorumluluğu için en az 6 aylık eğitim süresi tanımlanmış olup bu kesinlikle yetersizdir. Eğitim süresi dışında belirli bir süre (en az 2-3 yıl gibi) bir ÜYTE ünitesinde bakanlığa bildirimli olarak çalışmış olma zorunluluğunu getirmelidir. Ya da yan dal uzmanlığı konusu gündeme alınmalıdır. (c) bendi ile bir Üroloji uzmanı zorunluluğu getirilmiştir ancak bu uzmanın konsültan mı olacağı, part-time mı çalışacağı net tanımlanmamıştır. Üygun koşullarda çalışan ürolog bulmak oldukça sıkıntı yaratmaktadır. Diploma paraları ödenmekte açıktan haksız kazanç sağlanmaktadır. Anestezi ve Reanimasyon Uzmanının ÜYTE merkezlerinde full time olması yerine sadece işlemler sırasında bulundurulması zorunludur ibaresi daha gerçekçi olacaktır. Ya da ÜYTE merkezlerinde Anestezi teknisyeni çalıştırılması ve sorumlu bir anestezistle konsültan anlaşması yapılmalıdır. Tüp Bebek hastalarının eğitiminde büyük rol oynayan hemşireler için ayrı bir eğitim ve sertifikasyon sağlanması ve bunun eğitim tebliğine eklenmesi çok yararlı olacaktır.

18 Çözüm Önerileri ÜYTE YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİ-V
Personel kısmında ÜYTE sorumlusu ve bir kadın doğum uzmanı zorunluluğu olmakla birlikte ÜYTE sertifikası olan ve hiç bir tüp bebek merkezinde çalışmayan klinisyenlerin bir tüp bebek merkezinde uygulama yapması konusu tanımlanmamıştır. ÜYTE sertifikası olan bir hekim bir merkezde bakanlığa bildirimli olmadan OPU-ET yapabilir mi? Bu hiç bir yatırım yapmadan sadece bir tüp bebek merkezi kullanan hekimler lehine, ciddi anlamda yatırım yapan ve işletme giderleri olan merkezlere karşı bir haksızlık yaratmaktadır. Hastaların çoğunluğu periferde çalışan doktorlar tarafından yönlendirilmekte ve bu doktorlara merkezler tarafından para ödenmektedir. Etik olmayan bu durumun acilen çözümlenmesi gerekir. Bunun için periferden hasta gönderen doktorların Tüp Bebek Uygulamasının hangi basamaklarında (özellikle ovülasyon indüksiyonu kısmı) görev alabilecekleri ve hangi eğitimi almaları gerektiği tanımlanmalı ve mali sorumluluklarını almaları sağlanmalıdır.

19 Çözüm Önerileri ÜYTE YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİ-VI
BEŞİNCİ BÖLÜM MADDE 17, 1. paragraf`; Bu bölümde yasaklar ile sperm, yumurta ve embriyo bağışı (DONÖR) yasaklanmıştır. Partikte işlemesi düzenlenmelidir (Donör ya da alıcıda gelişen komplikasyonlarda oluşabilecek hukuki süreç vs) BEŞİNCİ BÖLÜM MADDE 17, 2. paragraf “Yardımcı üreme tekniklerinin uygulandığı merkezlerde üçten fazla embriyo transfer edilmemesi esastır. Yaş faktörü, embriyo kalitesi ve benzeri tıbbi zorunluluk hallerinde üçten fazla embriyo transfer edilmesi durumunda uygulamayı yapan tabib gerekçesini belgelemek zorundadır” ifadesinde suistimali önlemek için yaş sınırı, embriyo kalitesi ve benzeri tıbbi zorunlulukların açıklanması ya da kesin bir dille en fazla 3 adet embriyo ile sınırlanması gerekir. Bu bölüm net olarak yeniden düzenlenmeli ve çoğul gebelikler ve bunlara bağlı komplikasyonların önüne geçilmelidir. (Burada daha öncede belirtildiği gibi TSRM, ve ASRM önerileri gündeme alınabilir.) BEŞİNCİ BÖLÜM MADDE 17, 3. paragraf “Üreme hücreleri ve gonad dokularının saklanması yasaktır. Ancak tıbbi zorunluluk hallerinde üreme hücreleri ve gonad dokuları saklanabilir” ifadesindeki zorunlu durumlar açıklanmalıdır; Öneriler; a-TESE sonrası testis dokusu saklanabilmelidir. b-Tedavi siklusu sırasında erteleme gerektiren durumlarda erkeğin spermleri veya testis dokuları ileride kendisinin çocuk sahibi olması amacıyla saklanabilir c-Kanser hastası olup kemoterapi ya da radyoterapi alması gereken ve çocuk sahibi olmayan erkeklerde üniversite ya da eğitim hastanesinden getirilecek bir durum bildirir rapor ile ileride kendisinin çocuk sahibi olması amacıyla spermleri veya testis dokusu saklanabilmelidir. (Bu yetki belirli merkezlere verilebilir: Örn, Eğitim Merkezleri veya belirli kriterlerle seçilen merkezler)

20 Çözüm Önerileri ÜYTE YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİ-VII
BEŞİNCİ BÖLÜM MADDE 17, 5. paragraf embriyo dondurma koşullarını belirlemekle birlikte burada merkez kapandığında ya da başka şehire taşındığında embriyoların ne olacağı ve kimin sorumluluğunda olacağı, kime ve nasıl devredileceği, devreden ve devir alan merkezlerin sorumluluğu, hasta eğer kendi isteği ile dondurulan embriyolarını başka bir merkeze nakletmek isterse prosedürün nasıl olacağı tanımlanmalıdır. Beş yılını dolduran hastalardan ulaşılamayanlar ne olacaklar. Bu bölüm net olarak yeniden tanımlanmalıdır. Ayrıca embriyo dondurulması uygulaması merkezler için zorunluluk haline getirilmelidir. BEŞİNCİ BÖLÜM MADDE 18 “Bu yönetmelikte belirtilen esaslara uymayan merkezler ile uygulamaları ve uygulama sonuçları komisyon tarafından yeterli bulunmayan merkezlerin faaliyetleri komisyon görüşü alınarak bakanlıkça 3 aydan altı aya kadar durdurulur. Paragrafın en sonunda da çalışmaları durdurulan merkezin elindeki vakalar en geç 10 gün içinde bakanlığa bildirilir” ibareleri yer almaktadır. Buna göre; yeterli bulunmama kriterleri nelerdir? Gebelik oranları mı?, yasaklara uymamak mı? Yasaklar konusundaki net yaptırımlar.

21 Çözüm Önerileri ÜYTE YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİ-VIII
BEŞİNCİ BÖLÜM MADDE 19 paragraf 2 Uygulamanın takibi için merkezlerin komisyon tarafından belirlenmiş standart formlar ile her yılın Ocak ayında bir önceki yılın çalışma verilerini ve ayrıca her 6 ayda bir olmak üzere oluşmuş gebeliklerin bilgisini bakanlığa göndermeleri şart koşulmuştur. Bu sadece pozitif beta HCG oranlarını kapsadığı için anlam taşımamaktadır. Aslında EIM ya da ICMART’ta olduğu gibi bakanlık her merkezden 2 ya da 3 yıl öncesinin verilerini canlı doğum ve eve bebek götürme oranlarını da kapsayacak şekilde istemelidir. Özetle, her yılın Aralık ayındaki uygulamaların sonuçları, bir sonraki yılın Eylül ayında ortaya çıkacağına göre, bir önceki yılın sonuçları canlı doğum oranları ile birlikte, takip eden ikinci yılda bildirilmelidir. Örnek: 2005 yılındaki uygulamaların canlı doğum oranlarını da kapsayan tam bir istatistik bilgi içeren yıllık raporları, 2007 yılının başında bildirilmelidir.

22 Çözüm Önerileri ÜYTE YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİ-IX
BEŞİNCİ BÖLÜM MADDE 19 paragraf 5 “İstatistiksel sonuç ve bilgiler merkezler tarafından bilimsel yayın organları haricinde Bakanlık izni olmadan yayınlanamaz. Abartılı sonuç ve başarı bildirimi ile görsel veya yazılı basın kullanılarak hastaların ve kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesine yol açan her türlü faaliyet bakanlıkça izlenir ve uyarılır, tekrarı halinde kapatılması için Bakanlık gerekli işlemleri yapar” denmektedir. Ancak bu konuda net olarak düzenli işleyen bir mekanizma ne yazık ki yoktur ve sadece ihbara dayalı bir mekanizma işletilmektedir. Oysa; Tüp Bebek Merkezlerinin yazılı ve görsel medyada bilimsel olarak henüz kanıtlanmamış bir çok konuda halkı yanlış bilgilendirmeye yönelik haberler ürettiği (embriyo tutkalı, sperm mıknatısı yöntemi, immünolojik yaklaşım, MACS vb) ya da zaten uygulanması zorunlu olan şeyleri sürekli bir yenilik gibi gösterdikleri aşikar olup yazılı ve görsel medya kuruluşlarına yakın olan ya da para ödeyen merkezler buralarda istedikleri haberleri çıkarmaktadır. Ülkemizde yasak olmasına karşın donör uygulamaları ile ilgili her gün sansasyonel haberler sunulmaktadır. Üstelik, bu uygulamaların donör programı olduğu da açıkça beyan edilmeyerek, yanıltıcı bilgilendirme yapılmaktadır. Yazılı ve görsel medyada Haber Program veya Röportaj kisvesi altında gizli veya açık reklam yapılmaktadır. İnternette merkezlere ait web sitelerinde henüz bilimselliği kanıtlanmamış bir çok medikal, para-medikal uygulamalar hakkında yanlış bilgi verilmekte, hastalar istismar edilmekte ve yönlendirilmektedir. Abartılı sonuçlar sunulmaktadır.

23 Her gün bir çok promosyonun, bedava çekilişlerin vs yaşanması ÜYTE uygulamalarını bilimsel bir uygulama olmaktan çok hastaları istismar eden çıkar amaçlı medyatik bir uygulama şekline dönüştürmektedir. Paravan bazı derneklerin kamu ya da hasta yararına gibi görünerek merkezlerle sözleşmeler düzenlediği, halk toplantıları yaptığı, ilaç sattığı bilinmektedir. Bazı merkezlerin TTB tarafından açık olarak simsarlık şeklinde tanaımlamasına karşın tanıtım elemanları çalıştırdığı, bunlar aracılığı ile sağlık karnelerini gönderip hastalar gelmeden sağlık raporları çıkarttırdığı bilinmektedir. Tüm bu başıbozukluğu ortadan kaldırmanın yani gazete, televizyon vb yazılı ya da görsel basında yer alan haberler, hasta yönlendirmeler ve bu konudaki şikayetlerin değerlendirilebilmesi için, dernekler aracılığı ile infertilite hastaları üzerinden rant sağlanmasının ve haksız rekabet ortamı yaratılmasının önüne geçilmesi için, tüp bebek merkezlerinin ilaç alımı ve satımı ve bu konuda eczacılar odasının uyarılması için kısaca aslında yasal bir düzenleme ile korunmaya çalışılan üremeye yardımcı tedaviler konusundaki alanların tümünün kontrol altında tutulması için gerek tüp bebek merkezlerini ve gerekse tüp bebek merkezleri ile ilgili tüm olayları denetlemek için bakanlıkta bu konuda çalışacak bir izleme komisyonunun oluşturulması ve ciddi cezai yaptırım uygulayabilmesi sağlanmalıdır. Bu komisyonda gerekirse Türk Tabibleri Birliği ya da Tabib odasından yetkililerin ve hukuçuların bulundurulması yararlı olacaktır. Ayrıca bakanlıkça oluşturulan bu komisyonun kamuoyunu ve halkı doğru bilgilendirmek için zaman zaman basın ya da televizyon yoluyla açıklamalar yapması ve bu tedavilere ihtiyaçları olan çiftleri bilgilendirmesi gerekir.

24

25

26

27

28

29

30 SGK ile ilgili sorunlar-I Temel sorunlar
1-Gerçekçi bir fiyat politikası uygulanmamaktadır siklus arasında uygulama yapan özel müstakil bir merkezde hasta başı maliyet yaklaşık YTL civarındadır. Oysa SGK %30 fark ve %30/%25 katılım payı ile yaklaşık 1700 YTL civarında bir ödeme alınmasına izin vermektedir. Ayrıca hasta katılım payıda merkez tarafından alındığından merkezler çift KDV ödemektedir.

31 Maliyet analizi a-Gerekli mekanlara haiz olması ve bunun yarattığı yüksek kira bedelleri, binaya yapılan altyapı yatırımı, kurulacak ameliyathane, steril alan, klima ve temiz hava giderleri, vs giderleri) b-Zorunlu bulundurulması gereken asgari personelin maaş ve SSK giderleri, vergileri (En az 1 ÜYTEM sorumlusu, 1 Kadın Doğum Uzmanı, 1 Embriyolog, 1 labaront, 2 hemşire, Full time anestezi uzmanı, Ürolog, Sekreterya, muhasebe elemanı, destek elemanlar) c-Bulundurulması gereken asgari araç ve gereç için yapılacak amortisman giderleri (Toplamda Dolar) d-Uygulamada kullanılan sarf malzemesi giderleri (Hasta başına TESE hariç minimum YTL), paket fiyata dahil olan E2 vs gibi kan takipleri için laboratuvara ödenenler. e-Demirbaş malzemelerinizin teknik bakım ve onarım giderleri (HEPA filtre değişimleri, inkubator filtre değişim ve bakımları, UPS, Jeneratör bakım ve idame giderleri, teknik destek giderleri, ekipman servis ücretleri) f-Kırtasiye, form, broşür, bilgisayar donanımı, tanıtım giderleri g-Su, elektrik, doğalgaz, klima, telefon, internet, bina ve malzeme sigorta giderleri, personel yemek vs giderleri, h-Diğer giderler (Stopaj, tabela vergisi, ATO üyelik vergileri, tabib odaları üyelik giderleri, hafta sonu çalışma vergileri, hafta sonu çalışma mesai ücretleri, atık bedeli ödemeleri, vs) e-Kazancınızın %8 KDV ve kar ederseniz %20 gelir vergisi ödemeleri.

32 SGK ile ilgili sorunlar-III Temel sorunlar
Rapor verme yetkisinin sadece 3. basamak eğitim kurumlarına verilmesi ve bu yetkinin çoğunlukla doğrudan kötüye kullanımına göz yumulması (SGK bu konuda yapılan birebir görüşmelerde rapor verme yetkisini özele vermeyi düşünmediğini belirtmektedir)

33 SGK-ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 1-Maliyete dayalı gerçekçi bir fiyat politikası uygulanmalıdır ve; Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanunun 45. maddesi, nolu kanunun 73. maddesinde değişikliği şu şekilde düzenlemiştir. 4. paragrafta “ Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları kurumca belirlenmiş standartların üstündeki talepleri karşılayan otelcilik hizmetleri ile hayati öneme sahip olmama ve alternative tedavilerin bulunması gibi hususlar göz önüne alınarak Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından belirlenen istisnai sağlık hizmetleri için, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden belirlenen hizmet fiyatlarının üç katını geçmemek üzere ilave ücret alabilir” denmektedir. Tüp Bebek Merkezleri bu kapsamda ele alınmalıdır.

34 SGK-ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 2- Rapor verme yetkisinin verildiği kuruluşların keyfi uygulamaları denetlenebilmeli ve bu konuda yetkisi olmayan merkezlerin ve hastaların haksızlığa uğramaması için başvuru merci oluşturulmalıdır. 3- SGK alınacak ücreti belirlemekte ancak maliyetin büyük kısmını tutan sarf giderlerinin kontrol altına alınması konusunda bir yaptırımda bulunmamaktadır, Bu denetlenmelidir.

35 GENEL ÖNERİLER Sağlık Bakanlığı ve SGK Genel Müdürlüğünde ve kamuoyunda etkin ve sürekli bir etkileme süreci başlatılmalıdır. Bu amaçla derneklerin etkin güçbirliği yapması şarttır. Merkezlerin diğer çalışan merkezler ve meslektaşlarınında sadece bu mesleği yaparak yaşayabildikleri gerçeğine saygı duyarak haksız rekabetten kaçınmaları ve yerini bilimsel rekabete dayandırmaları gerekir. Ticari anlamda yeni merkezler yerine mevcut merkezlerin güç birliği ve katılıma açık olması gerekir.

36 TEŞEKKÜRLER


"ÜYTE Güncel Sorunlar ve Çözüm Önerileri" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları