Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

HOŞGELDİNİZ 09.04.2017 Etem GÜRSU.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "HOŞGELDİNİZ 09.04.2017 Etem GÜRSU."— Sunum transkripti:

1 HOŞGELDİNİZ Etem GÜRSU

2 GÜNÜMÜZDE ÖĞRETMEN SORUNLARI
Etem GÜRSU

3 SIKICI OLMAK Eğitim kaliteniz, öğrencilerinizle kurduğunuz iletişimin kalitesiyle belirlenir. Öğretmenlerin bir numaralı yanlışı sıkıcı olmak ve bunun farkında olmamaktır. Etem GÜRSU

4 Ne Yapmalıyız? *Konuşma tarzınızda basit değişiklikler yapın.
*Yüzünüzdeki ifadeyi değiştirin. *Yüzünüzün öğrencilere ne söylediğini okumaya çalışın. *Özellikle gözleriniz öğrencilere ne söylüyor? *Konuşma şeklinize iyi zamanlanmış bir bekleme süresi ekleyin. *Sesinize vurgu ekleyin. *Klasörünüzün üstüne şu üç harfi yazın. ASO( Asla sıkıcı olmayın)

5 UYULACAK KURAL YOK! Disiplinle ilgili sorunların başlıca sebeplerinden biri mevcut olmayan ya da muğlak olan okul/sınıf kurallarıdır. Etem GÜRSU

6 Ne Yapmalıyız? Öğrencilerin okulun/sınıfın kurallarını sahiplenmesi, uygulamaları için çok önemlidir. Çok etkili soruların sorulacağı bir öğrenci anketi geliştirerek bu katılım duygusu sağlanabilir Öğrencileriniz tarafından oluşturulan kurallar, sizin oluşturacaklarınızdan daha gerçekçi ve işe yarayan kurallar olur. Üstelik kendileri tarafından belirlenen kurallara uygun davranma oranı da yüksek olacaktır.

7 ÇOK FAZLA KONUŞAN ÖĞRETMEN OLMAK
Konuşmak öğretmek değildir. Aralıksız konuşma sürenizi 2 dakikaya indirin. 2 dakikaların aralarını öğrencilerin katılımıyla doldurun. Öğrenmenin, öğrencinin sorumluluğu olduğunu bilerek asıl işi öğrencilerinizin yapmalarını istediğiniz zaman bu işinizi daha da kolaylaştırır.

8 Ne Yapmalıyız? Öğretilenler, öğrenci için anlamlı ve ihtiyaçlarına uygun hale getirilmelidir; Öğrenme konularının seçiminde öğrenciye söz hakkı tanınmalıdır; Öğrenme durumlarının öğrenciye zevk vermesi sağlanmalıdır; Öğrencilerin merak duyuları teşvik edilmelidir; Sınıfta tekdüzelik olmamalıdır(Vurgusuz, monoton bir ses tonuyla konuşulmamalıdır) Öğrenci başardığını hissetmelidir; Öğrenme hızları dikkate alınmalıdır;

9 YOL HARİTASI YOK Derslerin büyük çoğunluğu izlenecek bir yol haritası verilmeden öğretilmektedir ve yanlış da buradadır. Çoğu öğretmen anlaşılır, eğitimsel bir harita olmadan öğrencilerinin ders boyunca riskli bir yolculuğu göze almalarını beklerler ve bu bir hatadır.

10 Bir ders için açık bir yol haritası geliştirmek,ders öncesi ciddi ve samimi bir hazırlığı gerektirir.

11 Ne Yapmalıyız? Hangi davranışlar geliştirilecek?
Günlük yaşamda ne işe yarayacak? Konunun temel kavramları ana ve alt başlıkları nedir? Hangi sıra ile aktarılacak? Hangi yöntemler, araçlarla Öğrencilerin merakı nasıl uyandırılacak? Hangi çarpıcı örnekler verilecek? *Dersi benimsetmek için hangi hikayeleri anlatılabilirim? *Öğrenci katılımını nasıl yapabilirim? *Ne kadar öğrenildiğini hangi sorularla ortaya çıkarabilirim? *Öğrenilenlerin transferini nasıl sağlayabilirim? *Bu dersi etkili hale getirebilmem için kimden yardım alabilirim?

12 OLTAYA TAKMAK Öğrencilerin bir derste anlatılan konuyu öğrenmeleri için bir NİÇİN’e ihtiyaçları vardır. “Ben bu konuyu neden öğreniyorum? Bunlar benim ne işime yarayacak?”

13 Ne Yapmalıyız? Öğrencilerin kafalarında bir kanca (soru işareti) oluşturmak. Bu ders öğrencilerim için neden önemlidir? Bu dersin önemini göstermek için hangi hikaye, alıştırma ve aktiviteyi verebilirim?

14 YARALAYICI KELİMELER KULLANMAK
En büyük öğretmen günahıdır. Bir öğretmenin öğrencilerin duyuş, düşünüş ve yaşantıları üzerinde üzerinde inanılmaz etkileri olduğu unutulmamalıdır. Ne kadar umurlarında değilmiş gibi görünse de öğrenciler, öğretmenlerinin kendileri hakkındaki ifadeleri önemserler.

15 NE YAPMALIYIZ ...? “Neyi söylediğiniz değil, incitici olan şeyi nasıl söylediğiniz önemlidir. Sesler yalan söylemez. Hangi duyguyla hatırlanmak istersiniz? Yaralayan değil de onurlandıran cesaretlendiren kelimeler kullanın. Öğrencilerinizi ismiyle çağırın. Başarısız, risk alamayan, sorumluluk üstlenemeyen, kendilerine güvenmeyen öğrencilerin, bu durumunun altında; olumsuz, niteleyici ifadelere maruz kalmaları vardır.

16 BÜTÜN İŞLERİ ÖĞRETMEN YAPAR
Öğretmenler ders süresinin %85’ini bir iş yaparak geçirir bütün işleri öğretmen yapar ve günün sonunda bitkin bir hale gelir. Öğrenmenin yaşantılar sonucu, öğrencinin katılımıyla, sorumluluk üstlenmesi sonucunda oluştuğunu bilen öğretmen bu yanlışa düşmez. ( Çocuğu ile ilgili bütün işleri kendisi yapan, çocuğa sorumluluk yüklemeyen, üstelik bunu da çocuğunun iyiliği için yaptığını düşünen annenin çocuğa verdiği zararı düşünün)

17 KÖTÜ YANINIZI GÖSTERMEK
Bazı öğretmenler sert ve asık suratlı görünmeyi marifet zanneder. Bir öğretmen kötü yanını göstermek için çaba harcıyorsa bunun tek bir anlamı var Bu öğretmen kendine güvenmiyordur.

18 Çünkü asıl zavallı ve çaresiz olan odur.
“Bir yerde dayak atan ve dayak yiyen birini görürsen, dayak yiyene değil dayak atana acı. Çünkü asıl zavallı ve çaresiz olan odur. Dayak atan bu davranışıyla şunu söylüyor: Sana ulaşmanın seni ikna etmenin, sana bir şeyler öğretmenin bir yolu/yöntemi var. Ancak ben bu yöntemi bilmiyorum. Bu bilgi ve beceriksizliğimden dolayı seni döveceğim.”

19 NE YAPMALIYIZ? Vücut dilinizin kalitesini artırın
Cesur olun, aynada kendinize bakın. Duruşunuz ne söylüyor? Coşku ve heyecan var mı?Yüzünüzün envanterini çıkarın. Yüzünüz öğrencilere ne söylüyor?Vücudunuz öğrencilere ne söylüyor?Kendinize sorun. Videoyu, aynayı kullanın arkadaşlarınıza sorun. Vücut dilinizi güzelleştirin

20 TEKRAR YOK Dersinizi çok akıcı bir biçimde işliyor olabilirsiniz.
Ancak sizin ne anlattığınız ve nasıl anlattığınız önemli değildir Öğrencinin ne anladığı ve ne kadar anladığı önemlidir. Öğrenmenin kalıcılığının sağlanmasının yolu tekrar yapmaktır. Tekrar yapmanın ilkelerini bilmeden tekrar yapılmaktadır.

21 NE YAPMALIYIZ...? 1. Öğretmenin sınıf içinde kendi kontrolünde yaptıracağı tekrar. Her 7-8 dakikada bir öğrenci merkezli tekrar yapın.Örnek: “Söylediklerinizi kendi cümleleriyle yazmalarını isteyin.”Değişik örnekler verin, öğrencilerin örnekler bulmasını isteyin. 2.Öğrencinin sınıf dışında yapacağı tekrar. Bu konuda öğrencileri bilgilendirin bilinçlendirin.

22 MİZAH YOK “Her zaman ve her yerde ve her durumda ciddi olunmalıdır” diye düşünen öğretmenlerin sayısı az değildir. Öğrenciler derse stresli bir şekilde geldiklerinde potansiyel öğrenme güçleri düşer. Huzursuzluk ve endişe arttığında dikkati yoğunlaştırmak zorlaşır. Sınıftaki mizah öğrencilerdeki stresi azaltır.

23 NE YAPMALIYIZ...? Bir mizah pastası yapın.
Gülümseyin, kahkaha atın, yaşanılan durumlarda ve insanlardaki iyi şeyleri arayıp bulun,hayatı neşe dolu bir seyahate çevirmeye çalışın. Bir şaka yapın, işler yoluna girsin, fıkra anlatın. UNUTMAYIN; Sınıfta bazen istenmeyen bir davranış ortaya çıktığında bunu şakaya dönüştürmek sorunu daha kolay ve kalıcı çözebilir.

24 İlköğretim Müfettişi Yaşar PETEK
ÖZETLEME YOK Bir çok öğretmen ders süresince öğrenci merkezli özetleme yapmaktan kaçınmaktadır Özetleme yapmamak bir hatadır. Bir özetleme size ve öğrencilerinize iki kritik soruyu cevaplama imkanı sağlar: Ne öğretildi ve ne öğrenildi? Bu iki soruyu cevaplamak, öğrencinin, daha sonra öğrenilecek olanlar ile önceki öğrenilenler arasında bağ kurmasını da kolaylaştırır. İlköğretim Müfettişi Yaşar PETEK

25 NE YAPMALIYIZ...? Özetleme, bir ders içinde iki veya üç defa yapılabilir, ancak son özetlemenin dersin sonunda yapılması gerekir. Özetleme öğretmen, bazen de bir ya da iki öğrenci tarafından gerçekleştirilir. Özetleme süresi yaklaşık beş dakika sürmeli ve öğrenci merkezli olmalıdır. Özetlemeye diğer öğrenciler de soru sorarak katılmalıdır.

26 BEKLENTİLER OLUŞTURULMUYOR
Öğrenciler suyun iki özelliğini taşır. 1. Bulunduğu kabın şeklini alır 2. Uygun yolu bulduğu yöne doğru akar. Öğrenciler gerçek potansiyellerine ulaşamamaktadır.Çünkü onlara yanlış mesaj gönderilmektedir.

27 Doğru mesaj ise” risk almak ve olabileceğin kadar olmak”tır.
Unutmayın: Başarısız olursanız bu size zarar verir fakat hiç denemezseniz baştan başarısızlığa mahkum olursunuz” Ve şunu da kendi hayatınız için unutmayın. “Birileri bir şeyi başarabilmişse siz de başarabilirsiniz....

28 NE YAPMALIYIZ...? Öğrencilerinizi daha derin ve bireysel özellikleri açısından tanımaya çalışın. Örneğin: Bir öğrencinin ilgilerini, öğrenme stilleri, kaygıları, önem verdiği değerlerin neler olduğu özelliklerini bilmeye çalışın. Dikkatli bir gözlem yapın ve gözlemlerinizi düzenli olarak kaydedin

29 “Öğrenme parmak izi kadar özeldir ve kişiye özgüdür”.
Bazı öğrencilerin sözel-dil zekaları Bazılarının mantıksal-matematiksel zekaları, Bazı öğrencilerin görsel- uzaysal zekası Bazı öğrencilerin müziksel-ritmik zekası Bazı öğrencilerin bedensel-kinetik zekası Bazılarının da sosyal veya kişiye dönük zekası güçlüdür.

30 Öğrenciler kendilerini sizin gözlerinizle görürler.
Öğrencilerle ilgili beklentilerinizi onların tanıdığınız özelliklerini dikkate alarak oluşturunuz. Beklentiler söylediklerinizle değil yaptıklarınızla oluşur. Öğrenciler kendilerini sizin gözlerinizle görürler.

31 Kalıplarımız var öğrenciyi çağırıyoruz.
Gir bakalım evlat şu kalıba diyoruz. Çocuk kalıba büyük geldi.Sıra dışı, farklı algılıyor, farklı düşünüyor, farklı yorumluyor, farklı öğreniyor. HAYIR olmaz, diyoruz. Ve tıpkı hikayedeki gibi çocuğun kalıp dışına çıkan fazlalıklarını kesiyoruz Belki fiziki bir testere kullanmıyoruz. Ama bunu adına DİSİPLİN dediğimiz usullerle yapıyoruz. Çocuk kalıba küçük geldi ise canına okuruz.

32 Önce tek tek her öğrencinizi tanıyınız.
Bazen ana-babaya bazen diğer meslektaşlarımıza, “Tutun şu çocuğun başından”!diyoruz.Biz de ayaklarından tutuyoruz ve “Uzatın” diyoruz.Tam kalıba sığacak uzatmak için çabalıyoruz. YAPMAYIN...! Önce tek tek her öğrencinizi tanıyınız. Sonra her öğrencinin bireysel özelliklerine uygun beklentiler geliştiriniz. Ve bunu öğrenciden isteyiniz.Bunu isterken de cesaretlendirici olmayı da unutmayınız...

33 YETERİNCE DÜŞÜNDÜRÜCÜ SORULAR SORMAMAK
Hayat bir dizi soru sorma ve cevaplama işidir.Öyle değil mi? Soru sormak ve cevap almak öğrenmek için çok önemlidir. Düşünme ve problem çözme sanatını öğretmek uzun süren ve zor bir iştir. Ancak bu zor iş başarıldığında öğrencilerimize hayatları boyunca yardımcı olacak güzel bir hediye verilmiş olur. İlköğretim Müfettişi Yaşar PETEK

34 Birçok öğretmen öğrencilere hazır bilgiler sunma ve karşılaştıkları soruların cevaplarını verme eğilimleri vardır. BU BİR HATADIR. Uzun vadede amacımız,”ne düşüneceğini” değil “nasıl düşüneceğini”; “ne bilmesi gerektiğini”değil “bilgiye nasıl ulaşması gerektiğini” kazanmış insanlar yetiştirmektir.

35 NE YAPMALIYIZ...? Dersin önemini,derste kazanılacak bilgi ve becerilerin gerçek hayatta ne işe yarayacağı ve nasıl kullanılacağı ve nasıl uygulanacağı konusunda öğrencileri düşünmeye sevk edecek bir soru ile başlayın. Ders boyunca “niçin”, “nasıl” ve”eğer” ifadeleri ile başlayan soruları aralara serpiştirin.

36 SORULARINIZ; Tasnif etmeyi/sınıflandırmayı
Farklılıkları/benzerlikleri bulmayı Varsayımları sorgulamayı, tahmin etmeyi Yüksek sesle düşünmeyi, seçenekler hazırlamayı Özetleme yapmayı içeren eylemlere götürecek nitelikte olmalıdır. UNUTMAYIN, herhangi birinden yapmasını isteyeceğiniz en zor şey düşünmektir ve sorular işin püf noktasıdır.

37 BİR LİNÇ TAKIMINA KATILMAK
Öğretmenler odası ya da öğretmen evi”linç” mekanı haline gelmişse, bu durum bir çok öğrencinin potansiyellerinin öldürülmesi veya sonsuza dek sakat bırakılması ile sonuçlanabilir. “Bunca yıllık öğretmenim kadar tembel, tembel olduğu kadar ukala bir öğrenci ile karşılaşmadım...”

38 Şeklinde başlayan bir cümle”linç” ve “yargısız infazı” başlatır.
Diğer öğretmenlerin de, jest ve mimikleri ile de olsa desteği alındığında linç eyleminin boyutları genişler. Eylemi başlatan öğretmen bazen kendisinin de farkında olmadığı ilave yakınmalar ile diğer öğretmenlerin kafalarında İle ilgili ETİKETİN oluşmasını sağlar

39 NE YAPMALIYIZ...? “Öğrencinin öğretmeni” olabilmeyi başarabilmiş bir öğretmenseniz zaten siz “linç takımı”nın bir üyesi değilsinizdir. Öyleyseniz bunu yapmayı bırakın! Değilseniz,bu takımın üyesi olan arkadaşlarımıza engel olun. Aynı mesleğin üyesi olmak, onlara “DURUN!” deme hakkını bize veriyor. Cesur olun ve kararlı olun”Bu yaptığınız doğru değil!” deyin

40 GERİBİLDİRİM YOK Yapılan yanlışlardan biri de kendimizi başkalarının gördüğü gibi görememektir. Kendi davranışları hakkında sağlıklı bir geribildirim olmadan, öğretmenlik becerilerini geliştirmek neredeyse imkansızdır.

41 NE YAPMALIYIZ...? Ödünç bir kamera alın.
Kendiniz olarak ve normalde nasıl ders anlatıyorsanız aynı şekilde ders anlatın ve kayıt yapın. Kaseti eve götürün, kapıları kilitleyin ve izleyin. Bir kağıt alın üç sütuna ayırın. 1. Sütuna NE YAPILDI yazın. 2. Sütuna NE YAPILMADI yazın 3. Sütuna BİR DAHAKİ SEFER yazın

42 Bu konuda öğrencilerinizden de geri bildirim alabilirsiniz.
Bunun en basit şekli “sınırlandırılmış kompozisyon” yazdırın.Sorular şunlar gibi olabilir. “Öğretmeniniz olarak bende gördüğünüz ve beğendiğiniz özellikler nelerdir?”; “Öğretmeniniz olarak benden yaptıklarımın dışında ne tür davranışlar bekliyorsunuz?” Bunu yapmaya cesaretiniz varsa geri bildirim almanın ötesinde öğrencileriniz için ölünceye dek hafızalarında silinmeyecek bir MODEL sergilemiş olursunuz

43 ÖĞRENCİLERE SAYGI GÖSTERMEME
Toplumsal hayatta artık, saygısızlık, nezaketsizlik son yıllarda yükselen negatif değer olmuş ve salgın bir hastalık haline gelmiştir.Çevrenize bir bakın: Trafikte bütün sanki yol kendisi için yapılmış, para çekme makinasının kuyruğunda, sonradan gelip ön sıralarda yer almak için diğer insanları yok sayan kişiler, birbirini tanıdığı halde bir selam kelimesini esirgeyen insanlar, kabalaşmayı “adamlık”sanan zavallılar.

44 Bu zararlı durumu onaracak adımı atacak olan da öğretmen olmalıdır.
Örnekler o kadar çok ki. Ve toplumun aynası olarak kabul edilen okullarımız bu genel manzaradan çok farklı bir görünüm arzetmiyor. Bu zararlı durumu onaracak adımı atacak olan da öğretmen olmalıdır.

45 NE YAPMALIYIZ...? Hayat daima senin ona verdiğini sana geri verir! Hayat senin eylemlerinin aynasıdır. Eğer sen daha fazla sevgi istersen , daha fazla sevgi ver! Eğer daha fazla anlayış, saygı istiyorsan daha fazla anlayış ve saygı göster. Yaşadığımız toplumda pek çok insan aksini düşünse bile” nezaket, sevgi, saygı anlayış, sabır insanı insan yapan temel değerlerin başında gelir.

46 IŞILTIYI KAYBETMEK Bir öğretmenin başlıca özelliklerinden ve gelişim araçlarından biri hayat boyu öğrenci olmasıdır. Öğrenme ışıltınızı kaybetmek büyük bir hatadır. Ders anlatma, eğlenceden ziyade bir iş halini almışsa gününüz saatlerin gösterdiğinden iki kat daha uzundur.

47 Bir insanın hayatını mahveden pek çok şeyin en önemlisi “hayatın tekdüze hale gelmesidir.”
Ev hanımlarında görülen genel mutsuzluk halinin en önemli sebebi hayatlarındaki tekdüzeliktir.” Bugün ne yaptım ve nasıl yaptım yarın aynısını, aynı biçimde yapacağım gün yada 3650 gün sonra da aynı işleri yapacağımı düşünmek beni mahvediyor...”diye düşünüyorlar.

48 Öğretmenler için de durum pek farklı değil.
Öğretmen yetiştiren kurumdan mezun olduğunda sahip olduğu bilgi, beceri ve tutumları üzerine hiçbir şey eklememiş ve halen önceki bilgileriyle mesleğini yürüten öğretmenlerin “ mesleki doyumları”, nasıl yüksek olur ki? Yaptıkları işten sıkıntı duymamaları duydukları sıkıntıyı öğrencilerine yansıtmamaları mümkün mü?

49 Üstelik bu öğretmenlere bu özelliklerinin sebeplerini sorarsanız,çoğu kendi dışındaki faktörleri dile getirecektir.Kimi sistemden, kimi ekonomik şartlardan kimi uğradıkları haksız muamelelerden kaynaklandığını söyleyecektir. Bu duruma kendi dışımızdaki faktörlerden başladığımızda, hiçbir çözüme ulaşamayacağımızı unutmamamız gerekir. Son yıl içinde yeni keşfedilen veya değişen bilgilerin ve yöntemlerin son 200 yılda insanoğlunun ulaştığı bilginin katı daha fazla olduğu düşünüldüğünde....

50 ÇOCUKLAR KENDİLERİNİ SEVENLERE DEĞİL KENDİLERİNE SAYGI DUYANLARA SAYGI DUYARLAR...

51 NE YAPMALIYIZ...? Öğrenme aşkınızı yeniden alevlendirmek için, kütüphanenize bir göz atın ve ders anlatma, öğrenme ve paylaşma konusunda sizi heyecanlandıran kitapları bulun. Yoksa alın. Bunları yeniden gözden geçirin bu kitaplardan notlar alın. Kendi alanınızla ilgili çağdaş teknolojilerle desteklenmiş seminerlere katılın. Öğrenme aşkınızı salgın bir hastalık halına getirin. Öğrenme, gelişme ve paylaşma ışıltınızı kaybettiğinizde siz de kaybolursunuz. Öğrenme aşkıyla yolunuzu canlı tutun ve yaşam ışıltınızı asla kaybetmeyin.

52 TUTARLI OLMADA BAŞARISIZLIK
Bir çocuğun istenmeyen davranışlar içine girmesinin en başta gelen sebepleri arasında, çocuğun eğitiminden sorumlu olanların davranış ve beklentilerinde tutarsızlığa düşmeleridir. Öğretmenin bir gün ödüllendirdiği ya da kayıtsız kaldığı bir davranışı bir başka gün cezalandırması bu tutarsızlığın en belirgin özelliğidir.Bir öğretmenin cezalandırması ya da bir öğrencide ortaya çıktığında takdirle karşılanan bir davranışın bir başka öğrencide gözlendiğinde cezalandırılması bu tutarsızlığın en belirgin özelliğidir. Anne baba arasındaki farklı tutum ve davranışlar... Öğrenciler için; Öğretmenlerin kötü davranışlardaki tutarlılık bile tutarsız davranışlardan daha az yıkıcıdır.

53 NE YAPMALIYIZ...? Düzeltmek istediğiniz herhangi bir davranışın önce farkına varın. Farkında olma değişime gidin ilk adımdır ve farkında olmaya giden ilk adımda geribildirimdir. Öğrencilerinizden, meslektaşlarınızdan, velilerden geribildirim isteyin. Öğrencilere şu soruyu sorun.Bugün hangi ruh halindeyim? Bunu bana ifade edin. UNUTMAYIN işin püf noktası sevimli olsun veya olmasın davranışlarınızın tutarlılığıdır. Öğrencileriniz ve meslektaşlarınız sizinle nasıl çalışacakların bilsinler ki herkes rahat etsin.

54 EBEVEYNLERLE BİRLİKTE ÇALIŞMADA BAŞARISIZLIK
Eğitim bir ekip işidir. Ve anne babalar bu ekipte çok önemli bir konuma sahiptir. Her şeyden önce veliler ile kurulacak sıkı, samimi ve etkin bir işbirliğinin sınıftaki kontrolünüze ve öğrencilerin özdeğer duygularına katkıda bulunacağını biliniz. Birkaç dakika süren bir yüz yüze iletişim bile birçok sorunu çözebilir.

55 ONUN İÇİN, HOŞ GELDİN PROBLEM
ÇOCUKLAR PROBLEMLE KARŞILAŞTIKÇA GELİŞİRLER. PROBLEMLER BİR DEĞİŞİM VE HARİKA BİR ÖĞRENME FIRSATIDIR. ONUN İÇİN, HOŞ GELDİN PROBLEM

56 NE YAPMALIYIZ...? Önce veliler ile iletişimin işinizin ayrılmaz bir parçası olduğunu kabul edin. İşbirliğine girdiğinizde işinizin çok kolaylaşacağını unutmayın. Velilerle iletişimde başlatıcılık görevinin de öğretmene ait olduğunu bilin. İlk adım öğretmenden anne babaya gönderilecek bir selam. İçinde gülümseme ve sıcaklık bulunan bir telefon. İleri bir adım ev ziyaretleri.( Çok mu lüks geldi?)

57 Velilerle iletişimde dikkat edilecek birkaç husus.
Uygun bir kıyafet Selamlaşma Yer gösterme İkram teklifi Hitap (Unutmayınız: İnsanlar gözlerinin içine bakarak konuşulmasını, söylenenlerin doğru ve tutarlı olduğunun bir kanıtı olarak değerlendirirler. Rahatlama ve güven. Konuya girmek Not almak.(Bunun için mutlaka izin almak) Soruları yanıtlama

58 “BİRİLERİ BİR İŞİ BAŞARMIŞSA SİZ DE BAŞARABİLİRSİNİZ...

59 NİTELİK DEĞİL DE NİCELİK ÜZERİNE YOĞUNLAŞMAK
Bir öğretmenin dersinin amaçlarının ya da hedef davranışlarının ne kadar gerçekleştiğine odaklanmaması ya da konusunun gerçek hayatın ihtiyaçlarına uygunluğuna bakmadan ... Sayfaya kadar gelindiğiyle ilgilenmesi. Günümüzde iş ve endüstri dünyası TOPLAM KALİTE ANLAYIŞI ile yürütülmektedir. Bu da müşterinin ihtiyaçlarının öncelikli olmasını zorunlu kılmaktadır.(Bizim de müşterilerimiz öğrenciler,veliler,üst okullar iş yerleri vs dir) Öğrencilerin ilgi, istek ve ihtiyaçlarına en son ne zaman başvuruldu? Asla! Doğru mu?

60 NE YAPMALIYIZ...? Sınıfınızı, nasıl kaliteli bir sınıf yapacağınızı kendinize sorarak işe başlayın. Sadece kalite için ders anlatın.Kalite sizin TEK işinizdir. Niteliği ön plana çıkartın. Onlara öğrenme ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağınızı sorun. Başlangıçta cevaplar saçma olacaktır. Samimiyetinizin gerçek olduğunu gördükleri zaman, cevaplar daha anlamlı ve yararlı hale gelir.

61 AHENK OLUŞTURMADA BAŞARISIZLIK
Öğrencilerle bir ahenk ve iyi niyet oluşturmaya istekli bir sınıfı olacaktır. Bizim ile ilgilenen ve mutlu olmamızı isteyen insanları mutlu etmeyi severiz. Bu ilke hayatın basit ama önemli bir kuralıdır. Öğrencilerle ahenkli bir ilişki kurmak öğrenmeyi ve öğretmeyi daha eğlenceli ve hepsinden öte daha etkin bir hale getirir. Ahenk’in inceliklerinin çoğu sözsüz iletişimler ile oluşturulur. Sevilmediğinizi ve taktir edilmediğinizi öğrendiğiniz zaman ahenk ve etkili iletişim bozulur

62 NE YAPMALIYIZ...? Unutmayınız; insanların başarılı veya başarısız olmalarını belirleyen temel özelik gördükleri ilgi biçimidir. Dört ayrı ilgi biçimi vardır: 1 Olumlu ilgi 2 Olumsuz ilgi 3 İlgi göstermemek 4 Kartpostal ilgi sevdiğiniz ve /veya beraber çalışmak istediğiniz insanlar için kafaların içinde bir DUYGUSAL KREDİ HESABI açın ve bu hesaba zaman zaman yatırım yapın bu hesaba yatırım yapmak veya mevcut yatırımı güçlendirmek için;

63 Verici olunuz; vermeden alamazsınız karşınızdaki kişiye zaman ayırınız
ortada bir sorun varsa, sorunda kimin payı büyük diye düşünmeyiniz. Sorunun çözümü kimin yararına diye düşünün. Yanlış yaptığınızda özür dilemesini biliniz özür dilemeyi bir eksik olarak görmeyiniz karşınızdaki insan bir doğru yaptığında teşekkür ediniz. EMPATİ gösteriniz etkili dinlemenin kurallarına uygun biçimde dinleyiniz. Etkili dinlemenin 3 temel kuralı 1 Mesajı tekrar et, sözel olmayan işaretleri kullan, göz teması kur ve sürdür, kişiye yönel, baş ile onayla, duyguyu kabul et yargılama duyguyu geri bildir savunmaya geçme “anlıyorum” de.

64 DOKUNMADAKİ BAŞARISIZLIK
Birçok mantıklı nedenden dolayı çoğu öğretmenin çekindiği konulardan biri de dokunmaktır dokunmak kötü olabilir fakat ilgiyi belirten bir dokunmadan elde edilecek sayısal kazanımlardan uzak durursanız işte o zaman bu bir hata olur. En iyi dokunuşlardan biri nazik birkaç kelime eşliğinde basit bir tokalaşmadır. Öğrencilerin %80 i nasıl tokalaşacağını bilmemektedir. Diğer etkili bir dokunuşta öğrencinin omzuna elinizi hafifçe koymaktır. Bu dokunuş sizi öğrenciye yıllarca sevdirecektir.

65 NE YAPMALIYIZ...? Sınıfı inceleyin hem zihinsel hem fiziksel dokunuşa ihtiyacı olan en az beş öğrenci belirleyin onlara söyleyecek birkaç özel şey bulun ve yanlarına giderek ilginizi gösterecek şekilde ellerini sıkın. Yüzlerindeki ifadeye dikkat edin şaşırma ve taktir göreceksiniz. Cesaretinizi toplayın ve ona yardım etmek için nazikçe öğrencinin omzuna dokunun bütün dokunuşlar sevecendir ve başka birine olan ilginizi göstermenin en etkili yoludur. İnsan olmanın kilit noktası ilgilendiğinizi göstermektir.

66 SABIRLI OLMAYI UNUTMAK...?
Öğretmenlere uyan sabır tanımı şudur: “bir sonuç beklerken tolerans ve sükunete sahip olmak” sabır öğrencilerimizin güven ve önem duygusunu yaşamaları için sahip olmanız gereken temel bir bilgidir. Öğrettiğiniz becerilerin pratiğini yapmak ve işlemek için öğrencilere gerekli zamanı verin.

67 NE YAPMALIYIZ...? Olumlu özellikler arasında “sabırlılık bulunan ve sizin hayatınızda özel bir yeri bulunan birini düşünün aynı seviyeye ulaşmak için bu özel kişiyi nasıl örnek alacağınızı düşünün. “sabır” lezzetli bir yemek ise o güzel yemeği güzel yapan malzemesi “dinleme”dir. Bir öğrenci sizin ile konuşurken, bu özel anda onun söyledikleri yeryüzündeki en önemli şeydir. Bunu aklınızdan çıkarmayın ve durun ve yavaşlayın kulaklarınızla, kalbinizle ve büyük bir ilgi ile dinleyin gülümsemenizi kullanın. Ayıracak zamanınız olmasa bile kısa bir süre ayırın ve böylece o kişinin hayatında çok özel bir insan olun.

68 İKNA BİLGİLENDİRME EĞLENCE YOK
Birçok öğretmenin dersine tatlandırmayı unutur. Etkili bir ders üç parçadan oluşmaktadır. İkna etmek Bilgilendirmek Eğlence

69 NE YAPMALIYIZ...? İKNA:Bir dersin uygulanabilirliği ve önemi konusunda öğrencileri ikna etmenin yolu hikaye anlatmaktır. BİLGİLENDERME:Dersi anlaşılır yapın.Öğrencilerden ne beklediğinizi net olarak söyleyin ve nereye gideceklerini gösteren bir harita verin. Öğrenilecek şeyi ve ve bunun nasıl öğrenileceğini anlatın ve dersin sonunda o derste belirlenen hedef ve hedef davranışlara ne derece ulaşıldığını ölçme sorularıyla ortaya çıkartın (Öğrenme yüzdesi %75-80 olmalıdır) EĞLENCE:Komik örnekler, şakalar ve öğrenme deneyimini eğlenceli hale getirecek diğer araçlarla dersinizi canlandırın

70 HİÇBİR SORUN YOK... HERŞEY YOLUNDA EFENDİM...!
Müdürünüzün veya il eğitim denetmeninizin varlığını hissettiğinizde bu sizde rahatsızlık/korku yaratıyor mu? Müdürünüz veya il eğitim denetmeninizin sınıfınızdayken dersi aynı şekilde mi işlersiniz yoksa kendinizi frenler misiniz? Okulda ve sınıfta sizi aşan bir problem gözlediğinizde bunu yöneticiler ile paylaşmamayı mı tercih edersiniz? “Her şey yolunda” mı dersiniz. Bir şeylerin yolunda gitmediğini söylerseniz suçlanacağınızdan ya da sorumluluk yükleneceğinden korkar mısınız?

71 Eğer bu ve benzeri sorulara EVET diyorsanız bir şekilde öğrencileriniz ve siz zarar göreceksiniz.
Doğru bildiğini ifade edememek, gözlediği bir sorunu dile getirmemek veya aksini söylemek.bir şeyler yolunda gitmediği halde her şeyin İYİ olduğunu yöneticilere ve İl eğitim dnetmenlerinize ifade etmek, kısaca, yeri ve zamanı geldiğinde “KRAL ÇIPLAK” diyememek bir hatadır. Bildiklerimizi, düşündüklerimizi ve söylenmesi gerekenleri söylenmesi gereken makamdaki kişiye iletmek kusursuz bir zamanlama kadar cesaret, taktik ve beceri ister. Doğru şeyi doğru zaman ve doğru şekilde söylemek bireysel, kurumsal bir gelişmenin ve ilerlemenin ilk adımıdır. Bu sizin kendinize güveninizi de artıracaktır.

72 Söyleyeceğiniz şeylerin, okulda geçirdiğiniz günün ve okulun kalitesinde bir fark yaratacağını unutmayınız. UNUTMAYINIZ başlangıçta hoşlarına gitmediği izlenimi verseler dahi bazı insanların bazı şeyleri duymaya ihtiyaçları vardır. Eğer mevcudu korumaktan ve statükoculuktan vazgeçerek iyiye ve güzele doğru gelişimi geliştirmek istiyorsak, bunun cesaret ve kendine güven özelliklerine sahip öğretmenlerin atacakları ilk adımla başlayacağını unutmamalıyız. ŞİMDİ TAM ZAMANI...

73 NE YAPMALIYIZ...? Zamanı mekanı ve üslubu iyi düşünülmüş bir soru kendi düşüncelerinizi ve iletmek istediklerinizi ortaya koymak için iyi bir zemin oluşturacaktır. Öğrenci velilerinin, çocuklarının eğitiminden daha fazla olmalarını sağlamak amacıyla bir şeyler yapılabilir mi? Soracağınız soru, bir saldırı ya da eleştiri niteliği taşımamalıdır.Karşımızdakini yetersiz ya da küçük düşürücü bir nitelik içermemelidir. Söylenmesi gereken şeyleri, bunları duymaya ihtiyacı olan kişiye söyleyin ve böylece öğrencileriniz ve kendi hayatınızda pozitif bir fark yaratın. Bugün pozitif bir fark yaratmak için söylenmesi gereken bir şey varsa, onu söyleyin

74 BİR İŞİ BAŞARMANIN EN ZOR YANI İLK ADIMI ATMAKTIR

75 UZAYA FIRLATILAN BİR FÜZE, ATMOSFERİ GEÇİNCEYE KADAR ENERJİSİNİN BÜYÜK BİR KISMINI TÜKETİR. ATMOSFERİ GEÇTİKTEN SONRA İSE ÇOK AZ ENERJİYE UZUN MESAFELER KATEDER.

76 MİSYONU KAYBETMEK Her gün okuldan ayrılırken nasıl bir tatmin duygusu hissediyorsunuz? İtici gücünüzün canlı olmadığını ve ışıltınızı kaybettiğinizi düşünüyorsanız, kendinize şu basit soruyu sorun: “Benim misyonum nedir?” Misyonun kaybedilmesi büyük bir hatadır.

77 NE YAPMALIYIZ...? Karanlığa küfretmeyi, suçlu aramayı, sistemi, diğer meslektaşları toplumu,siyasetçileri vb. suçlamayı bırakın kendi kendinize hayatınızın en büyük idealinin ne olduğunu sorun. Ben kimim? Ben neyim? Nelere sahibim? Neler yapabilirim? Sorularına somut cevaplar bulmaya çalışın ve cevaplarınızı bir kağıda yazın.Yarına kalmak hatırlanmak için ne yapmalıyım.

78 Bir insanın bu evrendeki en büyük misyonu “YARINA KALMAK”tır.
Unutmayın belki de YARINA KALMA şansı ve fırsatı en fazla olan insanlar ÖĞRETMENLERDİR Sizi yarınlara taşıyacak işler yapmak zorundasınız. Bu fırsata sahipsiniz. Ancak, yaptığınız işin önemine ve büyüklüğüne önce sizin inanmanız gerekir.

79 BAKMAMAK...? Gözleriniz müthiştir.Göz temasınızı kullandığınızda etkili bir iletişim kurma gücünüz inanılmaz ölçüde artar. Öğretmenin bir numaralı iletişim yeteneğinin göz teması olduğunu birçok araştırmacı belirtmektedir.Göz teması 2-5 saniye sürmelidir.Göz temasının ana amacı öğrenciye şunu söylemektir.”Ben seninle konuşuyorum!”Göz teması 2 saniyeden az sürerse bire bir iletişim asla gerçekleşmez.

80 NE YAPMALIYIZ...? Herhangi bir beceri gibi göz temasının da gelişmesi için zamana ve pratiğe ihtiyaç vardır. Pratiğe başlamanın en iyi yolu cansız bir nesneye bakmaktır. 5 saniye ile başlaşın. Eşinizle ve çocuğunuzla aynı pratiği yapın.Sevdiğiniz biriyle yapacağınız bir görüşme esnasında, nazik ve sevimli bir göz teması kurmaya yoğunlaşın. Muhtemelen, durup size sorunun ne olduğunu soracaktır.

81 KONUŞURKEN VE DİNLERKEN İNSANLARIN GÖZLERİNİN İÇİNE BAK.
AMA DALIP GİTMEDEN....

82 ELEŞTİREL OLMAK Biri karşınıza geçip sizi eleştirdiği zaman ne hissedersiniz? Bazı insanlar tenkitte son derece cömert takdirde ise bir o kadar pintidir. Bu tutumun karşımızdaki kişilerin davranışları üzerinde hiçbir düzeltici ve geliştirici etkisi bulunmamaktadır. Ana hedefiniz öğrencilerin istenmeyen davranışını düzeltmek ve doğru davranmalarını sağlamaktır! Eğer öğrencileriniz, kendi kabul edilemez davranışlarından ziyade sizin onlara nasıl davrandığınız üzerinde düşünüyorlarsa yaklaşımınızın yanlış olduğunu bilmelisiniz. Değiştirici ve geliştirici etkisi olan tutuma sahipseniz öğrencilerinizi “yaptıkları davranış üzerine” yoğunlaştırınız.

83 NE YAPMALIYIZ...? davranışları düzeltmek ya da tamamen ortadan kaldırmak olmalıdır. Bunun için istemediğiniz şeyden ziyade istediğiniz şeyi söyleyerek, öğrencilerinizin kafasında ”bir resim” oluşturun. Mucize yaratan iki kelimeyi GELECEK SEFER Yapıcı disiplinde, öğrenciyi veya çocuğumuzu” yaptığı davranışa odaklamak ve onun üzerinde düşünmesini sağlamak” önemlidir Unutmayın fiziksel ve psikolojik hiçbir ceza bir insana yaptığı davranışın yanlışlığını düşündürmez.Olsa olsa ”Yaptım bedelini ödedim,Aynı bedeli bir daha göze alırsam yine yaparım”dır.

84 DİNLEMEMEK. Kendinizi önemli hissetmeyi seviyor musunuz?
İnsanlar” kendini önemli hissetme” duygusundan hoşlanır ve bu duygu insanın inanılmaz başarılara yönelmesinde çok güçlü bir motivasyon kaynağıdır. Bu gün kimin kendini iyi hissetmesini sağlayacak bir şey yaptınız? “Bir tebessüm , bir mesaj, bir telefon ya da mektup, bir güzel söz...” Eğer cevabınız -Hayır, yok ise; o gün sizin için de iyi geçmemiştir. Öğretmenler bu yönden sayısız fırsatlara sahiptirler Bir insanın kendini önemli hissetmesinin en etkili yolu dinlemenin kurallarına uyarak durup onu dinlemektir. Karşımızdaki kişiye:“Sen varsın, senin farkındayım, sen önemli ve özelsin, sana değer veriyorum”mesajını iletir.

85 NE YAPMALIYIZ...? Doğru bir şekilde dinlemek için , ilk önce kalbinizle dinlemelisiniz. Kalpten dinlemek karşımızdaki kişinin hissettiklerini içimizde duymaktır. Eğer gerçekten dinleyemeyecek durumdaysanız dürüst olunuz.”Şu anda, yapmam gereken, başka bir işim var.Seni dinlemek için yeterli zamanım olsun istiyorum.Ne zaman bir araya gelebiliriz?Bu ilk bakışta hoşa gitmeyen bir etki yaratabilir, fakat dürüst bir davranıştır.

86 NE YAPMALIYIZ...? Dinlemek için bir araya geldiğinizde hazır cevaplarla dinlememeye dikkat edin. Öğrenciniz düşüncesini anlattıktan sonra beş saniye bekleyin. Yargılamayın Ayıplamayın. Savunmaya geçmeyin Zaman zaman öğrencinin konuşmalarındaki mesajı aynen tekrar edin Sözel olmayan işaretler kullanın Göz teması kurun ve sürdürün Kişiye doğru yönelin Baş ile onaylayın. Dinlemenize sevecen bir gülüş ekleyin Unutmayın, dinlemek SEVMEKTİR.

87 YENİ VE FARKLI ŞEYLERİ DENEMEMEK
Yeni ve farklı şeyleri denemeye isteksiz olursanız yaşamdan zevk almayan, rutinliğin yarattığı bunalımlarla yaşayan bir insan olursunuz. Eğer aynı konuda aynı şeyleri yapmaya devam ederseniz hiçbir zaman farklı sonuçlar elde edemezsiniz. Yeni ve farklı şeyleri denemeye isteksiz olmak, hem kendi yaşam kalitemiz hem de mesleki yeterliliğimiz için ciddi bir hatadır. Değişim başlangıçta doğası gereği her insana rahatsızlık verir. Ancak”değişikliğin zamanı geldiğini” sezgilerimizle anlayabiliriz. İlköğretim Müfettişi Yaşar PETEK

88 YENİ VE FARKLI ŞEYLERİ DENEMEMEK
Bu noktada bir tercih kullanmamız gerekecektir. Ya yaptığımız şeyleri önceden olduğu gibi yapmaya devam edeceğiz. Bu durumda daha önce elde ettiklerimizden farklı sonuçlar hiçbir zaman gelmeyecektir. Ya da değişimi seçeceğiz.Değişimin verdiği rahatsızlık atlatıldığında yaşam kalitemizde meydana gelen iyileşme bizim için ciddi bir ödül olacaktır. Bu ödülün tadını aldığımızda ise yeni değişmeler için güç kazanmış oluruz.

89 NE YAPMALIYIZ...? Dünya korkutucu bir şekilde değişmektedir.
Öğretmen olarak eğitim ve iletişimin yeni ve farklı yollarını öğrenmeyi denemeliyiz. Denenmemişi denemek ve eğitim için yeni ve heyecan verici yollar hayal etmek cesaret, güven ve kendini adama ister. Günde sadece 10 dakikanızı ayırarak , ertesi günkü dersleriniz için ne gibi farklı şeyler yapabileceğinizi düşünüp ve aklınıza gelenleri bir yere not etmekle başlayabilirsiniz. Alışılagelmiş kitapların dışında yeni yayınları takip edin. Mesleki ve kişisel gelişiminizle ilgili seminerleri kaçırmayın Unutmayın öğrenmenin yaşı yoktur ve öğrenmek ve gelişmek en büyük zenginliktir.

90 İÇİMDE BİR ŞEYLER DEĞİŞMEDEN,
DIŞIMDA BİR ŞEYLERİN DEĞİŞMEYECEĞİNİ BİLİYORUM!..

91 SABRINIZA TEŞEKKÜRLER
Etem GÜRSU


"HOŞGELDİNİZ 09.04.2017 Etem GÜRSU." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları