Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

İsa TEKİN Vergi Denetmeni

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "İsa TEKİN Vergi Denetmeni"— Sunum transkripti:

1 İsa TEKİN Vergi Denetmeni
Gelir Vergisi Kanunu İsa TEKİN Vergi Denetmeni

2 GELİR VERGİSİNİN KONUSU VE GELİRİN UNSURLARI
Gelir vergisinin konusu, gerçek kişilerin elde ettiği gelirlerdir. 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’ nun 1. maddesinde “Gerçek kişilerin gelirleri Gelir Vergisine tabidir. Gelir, bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.”hükmü yer aldıktan sonra gelirin unsurları Gelir Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinde 7 bent halinde aşağıdaki gibi sayılmıştır. 1. Ticari kazançlar; 2. Zirai kazançlar; 3. Ücretler; 4. Serbest meslek kazançları; 5. Gayrimenkul sermaye iratları; 6. Menkul sermaye iratları 7. Diğer kazanç ve iratlar

3 Aşağıdakilerden hangisi gelir vergisinin konusudur?
Gerçek kişilerin elde ettikleri gelirler Tüzel kişilerin elde ettikleri gelirler Anonim şirketlerin kazancı Limitet ve Anonim Şirketlerin kazancı Limitet Şirketlerin kazancı

4 a) Gelirin Şahsiliği: Gelir vergisi yalnızca gerçek kişilerin gelirine uygulanan bir vergidir. Hukukumuzda gerçek kişilerden başka tüzel kişiler de hak ve borçlara ehil varlık olarak kabul edilmiştir. Ancak gelir vergisi yalnız gerçek kişilerin gelirlerini vergiye tabi tuttuğu için, tüzel kişilerden sermaye şirketleri gelir vergisi dışında kalır. Gerçek kişi,Medeni Kanun hükümleri çerçevesinde şahsiyet sahibi olan,yani hak ve borç edinmeye ehil olan insandır. Gerçek kişilik tam ve sağ doğmakla başlar,ölümle biter. Gerçek kişilere ait gelirin vergilendirilmesi için, kişinin belli bir yaşta olması haklarını kullanmaya ehil olması gerekmez. b) Gelirin Yıllık Oluşu: Vergilemede gerçek kişiye ait gelirin bir yıllık tutarı nazara alınır. Gelir Vergisi Kanunu bir yıllık dönem olarak takvim yılını esas almıştır. Bu bir yıllık dönem takvim yılı olarak uygulanmakla birlikte takvim yılının bazı istisnaları bulunmaktadır. Örneğin yapılan işin mahiyeti gereği bazı kişilere tanınan özel hesap dönemi bu istisnaların başlıcalarındandır.

5 c) Gelirin Gerçek ve Safi Oluşu: Vergilendirilecek gelirin gerçek ve safi olması gerekir. İdari nitelikte bir ilke olan gelirin gerçek olması; çeşitli ücret, kazanç ve iratlarda her zaman gerçek işlemlerin kaydedilmesi suretiyle hesaplanmasını öngörmektedir. Gelirin safi olması ise, gelirin elde edilmesi sırasında yapılan giderlerin gayri safi hasılattan indirilmesinden sonra kalan kısmın vergiye tabi tutulmasını ifade eder. d) Gelirin Elde Edilmiş Olması:Gelirin elde edilmesi vergileme yönünden büyük önem taşır. Elde edilmeyen gelirin vergilendirilmesinden bahsedilemez. Elde etme,kişinin o gelir üzerinde hukuken tasarrufta bulunabilmesini ifade etmektedir. Kişi,eğer sahibi bulunduğu geliri başkasına bağışlayabiliyor,onunla mal ve hizmet satın alabiliyor ve borçlarını ödeyebiliyorsa geliri elde etmiş sayılır.Gelirin elde edilmesi olayı, aynı zamanda gelir vergisinde “vergiyi doğuran olay”dır. Vergiyi doğuran olay,213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 19. maddesinde “vergi alacağı vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğar.” şeklinde tanımlanmıştır. Vergiyi doğuran olay söz konusu olmadıkça vergi de söz konusu olmaz.

6 Aşağıdakilerden hangisi Gelir Vergisi Kanunu’na göre gelirin özelliklerinden değildir?
Gelir kişiseldir Gelir yıllıktır Gelir gerçektir Gelir safidir Gelir tüzeldir

7 Aşağıdakilerden hangisi gelir vergisi mükellefinin özelliklerindendir?
Gerçek olmayan kişilerdir. Medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olması yeterlidir. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olması zorunludur. Ölümden sonra da devam eder. Hepsi

8 GELİRİN ELDE EDİLMESİNE İLİŞKİN ESASLAR
Elde etme gelir vergisinde vergiyi doğuran olaydır. Bu yönden bir gelir unsurunun ne zaman elde edilmiş olduğunun tayini vergilemede büyük önem taşır. GVK elde etmeyi vergiye tabi gelir unsurunun niteliğine göre farklı esaslara bağlamıştır. Gelirin elde edilme süreci muhtelif aşamalardan oluşmaktadır. 1- Tahakkuk : Gelir önce tahakkuk eder. Tahakkuk gelirin mahiyet ve tutar itibariyle kesinleşmesidir. Bunun için gelir doğuran muamelenin eksiksiz olarak tekemmül etmiş olması gerekir. 2- Hukuki Tasarruf : İkinci safha, gelirin sahibi tarafından talep edilebilir hale gelmesidir. Gelirin mahiyet ve tutar itibariyle kesinlik kazanıp tahakkuk etmesi, sahibinin talep hakkını mutlaka beraberinde getirmez. Talepte bulunabilmek için tespit edilmişse ödeme derecesi veya süresinin dolması gereklidir. Bu nedenle hukuki tasarruf, sahiplerinin gelir üzerinde talepte bulunma hakkını ifade eder. 3- Ekonomik Tasarruf : Ekonomik tasarruf, ödemeyi yapacak olan tarafından gelirin, sahiplerinin emrine amade kılınmasıdır. Emre amade kılınmadan maksat, istek konusu hakkın istendiği anda sahibine ödenecek hale gelmesidir. Ekonomik tasarruf, teorik olarak gelirin sahibi tarafından talep edilecek hale gelmesini, yani hukuki tasarrufu izleyen üçüncü safhadır. 4- Fiili Tasarruf : Fiili tasarruf gelirin, nakit ve ayın şeklinde maddi bir kıymet veya gayri maddi bir servet unsuru olarak sahibinin mal varlığına dahil olmasını ifade eder. Gelir, geliri doğuran muamelenin karşı tarafının tasarrufundan bütün unsurları ile çıkmış, ilgilinin mal varlığına girmiştir. Fiili tasarruf normal olarak, hukuki ve ekonomik tasarrufu izleyen zamanın safhasıdır.

9 Aşağıdaki gelirlerden hangisinde tahakkuk esası dikkate alınır?
Gayrimenkul sermaye iradı Ücret Zirai kazançlar Serbest Meslek kazancı Diğer ve her türlü kazanç ve iratlar

10 7 GELİR UNSURU İTİBARİYLE ELDE ETME ESASLARI
Ticari kazançlarda; tahakkuk esası geçerlidir. Gelirin mahiyet ve tutar itibariyle kesinlik kazanmış olması elde edilmiş sayılması için yeterlidir. Zirai kazançta; kazanç nasıl tespit edilirse işletme hesabı ve bilanço esasında tahakkuk unsuru geçerlidir. Tevkif usulü ile vergilemede ise satış tarihinden elde edilmiş sayılır. Serbest meslek kazançlarında; Serbest meslek kazançlarında elde etme tam anlamı ile tahsil esasına (fiili tasarrufa ) bağlanmıştır. Nakden veya aynen tahsil edilmeyen gelir elde edilmiş sayılmaz. Gayrimenkul sermaye iratlarında; tahsilat kira süresinden sonra yapıldığı hallerde tahsilat, kiranın peşin tahsil edildiği hallerde ise tahakkuk, Ücretlerde; elde etme hukuki tasarruf imkanlarının doğduğu anda elde edilmesi sayılır. Zira aynı anda ekonomik tasarrufunda doğduğu kabul edilir. Ancak ücretli hukuki tasarrufa rağmen, gelirin işverence emrine amade tutulmamış olduğunu ispat ederse elde etmenin tekemmül ettiği ileri sürülmez. Buna karşılık ücret , hizmet erbabının emrine amade tutulmuş yani ekonomik tasarruf imkanı doğmuşsa tahsil edilmemiş olsa bile elde edilmiş sayılır. Menkul sermaye iratlarında; elde etme hukuki ve ekonomik tasarrufun tam doğduğu anda tekemmül etmiş olur. Menkul sermaye iratlarında özellik, ekonomik tasarrufun daha belirgin olması, talep hakkının buna göre tayin edilmesidir. Örneğin ; Temettüde, kar payının şirketlerce ödenmeye başlandığı tarihte, Tahvillerde üzerinde yazılı vadede, mevduat faizinde ödemeyi yapacak müessesenin faizi tahakkuk ettirdiği anda, adi komandit şirket kar payları bilanço tarihinde elde edilmiş sayılır. Sair kazanç ve iratlarda; kaynak ve gelirin yenilenmesi bakımından devamlılık olmadığı için hukuki ve ekonomik tasarrufu, tahakkuktan ayırmak mümkün olmaz. Örneğin; menkul kıymetlerin ve ortaklık hisselerinin elden çıkarılmasından elde edilen kazançlarda satış işleminin tamamlandığı tarihte gelir elde edilmiş sayılır.

11 Dar Mükellefiyette Elde Etme:
Dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından kazanç ve iradın Türkiye'de elde edildiği aşağıdaki şartlara göre tayin olunur: 1. Ticari kazançlarda; kazanç sahibinin Türkiye'de işyerinin olması veya daimi temsilci bulundurması ve kazancın bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyle sağlanması (Bu şartları haiz olsalar dahi iş merkezi Türkiye'de bulunmayanlardan, ihraç edilmek üzere Türkiye'de satın aldıkları veya imal ettikleri malları Türkiye'de satmaksızın yabancı memleketlere gönderenlerin bu işlerden doğan kazançları Türkiye'de elde edilmiş sayılmaz. Türkiye'de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının veya her ikisinin Türkiye'de olması veya satış aktinin Türkiye'de yapılmış olmasıdır. İş merkezinden maksat ise, iş bakımından muamelelerin bilfiil toplandığı ve idare edildiği merkezdir. 2. Zirai kazançlarda: Zirai faaliyetlerin Türkiye'de icra edilmesi; 3. Ücretlerde: a) Hizmetin Türkiye'de ifa edilmiş veya edilmekte olması veya Türkiye'de değerlendirilmesi; b) Türkiye'de kain müesseselerin idare meclisi başkan ve üyelerine, denetçilerine tasfiye memurlarına ait huzur hakkı, aidat, ikramiye ve benzerlerinin Türkiye'de değerlendirilmesi; 4. Serbest meslek kazançlarında: Serbest meslek faaliyetlerinin Türkiye'de icra edilmesi veya Türkiye'de değerlendirilmesi; 5. Gayrimenkul sermaye iratlarında: Gayrimenkulün Türkiye'de bulunması ve bu mahiyetteki mal ve hakların Türkiye'de kullanılması veya Türkiye'de değerlendirilmesi;

12 GELİR VERGİSİNDE MÜKELLEFİYET VE ŞEKİLLERİ
Tam Mükellefiyet ; 1-Türkiye’de Yerleşmiş Olanlar - İkametgahı Türkiye’de bulunanlar - Bir takvim yılı içinde Türkiye’de sürekli olarak altı aydan fazla oturanlar 2-Resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları, tam mükellefiyet esasında vergilendirilir. Türkiye’de Yerleşme Sayılmayan Haller; Gelir Vergisi Kanunu’nun 5. maddesine göre aşağıda yazılı olan yabancılar Türkiye’de altı aydan fazla kalsalar dahi yerleşmiş sayılmayacaklardır. Belli ve geçici görev veya iş için Türkiye’ye gelen iş, ilim ve fen adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer kimselerle tahsil, tedavi, istirahat veya seyahat maksadıyla gelenler; Tutukluluk, hükümlülük veya hastalık gibi elde olmayan sebeplerle Türkiye’de alıkonulmuş veya kalmış olanlar; Dar Mükellefiyet; Gelir Vergisi Kanunu’nun 6.maddesinde Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişilerin sadece, Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilecekleri hüküm altına alınmıştır. Çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla bir süredir yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları bakımından dar mükellefiyet esasında vergilendirilmeleri gerekmektedir.

13 Bir baraj inşaatının derivasyon tünellerini yapmayı üslendiği için Türkiye’ ye gelen iş adamı, bir takvim yılında altı aydan fazla da otursa,Türkiye’ de yerleşmiş sayılmaz. Tam mükellefiyete tabi olma durumuna girmez. Çünkü Türkiye’ ye gelmesinin nedeni olan iş hem belli hem de geçicidir. İstanbul Tıp Fakültesinde okumakta olan İran uyruklu veya Türk Ordusunda staj gören Libya uyruklu bir gerçek kişi, bir takvim yılı içinde, aralıksız olarak altı aydan fazla da otursa, Türkiye’ de yerleşmiş sayılmaz. Türkiye Dışında Oturan Türk Uyruklular: Türk uyrukluların tam mükellefiyet esasında vergilenmesi için, ikametgahını Türkiye’ ye nakletmesi veya belli haller dışında Türkiye’ de bir takvim yılı içinde altı aydan fazla oturması icap eder.

14 Aşağıdakilerden hangisi dar mükellefiyetin
sonuçlarından biri değildir? Şahsilik kuralı uygulanır. Sadece Türkiye’de elde ettikleri gelirlerin vergisini ödemekle yükümlüdürler. Mülkilik kuralı uygulanır. İhracat istisnasından yararlanırlar. Vergi matrahından sigorta indirimi yapamazlar.

15 Aşağıdakilerden hangileri dar mükellef olarak vergilendirilmezler?
A) Basın ve yayın muhabirleri B) Türkiye’de güvelik nedeniyle alıkonulanlar C) Türkiye’de ikametgah sahibi sanatçı Ahmet Özhan’ın Almanya’da konser vermek amacıyla 6 aydan fazla kalması D) Alman Maliye bakanlığına bağlı olarak çalışan vergi müfettişlerinin 6 aydan fazla Türkiye’de görevlendirilmeleri

16

17 TİCARİ KAZANÇLAR Gelir Vergisi Kanunu’nun 37. maddesinde ticari kazanç;”Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar” olarak tanımlanmış olup, ayrıca; aşağıda sayılan kazançların da Gelir Vergisi uygulamasında ticari kazanç sayıldıkları belirtilmiş bulunulmaktadır. 1- Maden, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri ile tuğla ve kiremit harmanlarının işletilmesinden, 2- Coberlik işlerinden, 3- Özel okul ve hastanelerle benzeri yerlerin işletilmesinden, 4- Gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden, 5- Kendi nam ve hesaplarına menkul kıymet alım-satımı ile devamlı olarak uğraşanların bu faaliyetlerinden, 6- Satın alınan veya trampa suretiyle iktisap olunan arazinin iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içinde parsellenerek bu müddet içinde veya daha sonraki yıllarda kısmen veya tamamen satılmasından, 7- Diş protezciliğinden elde edilen kazançlar, 8- Ayrıca GVK’ nun 53. maddesinin birinci fıkrasının sonuna eklenen cümleyle “Çiftçiye ait olmakla beraber ziraî işletmeye dahil edilmeyen biçerdöver veya bu mahiyetteki bir motorlu araç veya on yaşına kadar ikiden fazla traktörün işletilmesinden elde edilen gelirler ticarî kazanç hükümlerine göre vergilendirilir. Kollektif ortaklıklarda ortakların, adi veya eshamlı komandit ortaklıklarda komandite ortakların ortaklık karından aldıkları paylar şahsi ticari kazanç hükmündedir.

18 TTK nın 3. maddesine göre ticari iş; bir ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer bir müesseseyi ilgilendiren muamele, fiil ve işler, ticari işlerdir. TTK nun 11. Maddesinde de ticari işletme tanımlanmıştır. Buna göre; ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer müesseseler ticari işletme sayılır. Yine TTK ya göre ticarethane, fabrika ile ticari şekilde işletilen diğer müesseseler ise şunlardır: Menkul malların satılmak veya kiraya verilmek üzere tedariki ve bunların aynen veya başka bir şekle sokularak satılması veya kiraya verilmesi, Kıymetli evrakın satılmak üzere tedariki ve bunların satılması , Her çeşit imal ve inşa, Madencilik, Matbaacılık, gazetecilik ve kitapçılık, yayın ilan ve istihbarat, Tiyatro, sinema, otel, han ve lokanta gibi umumi mahaller, hususi mektep ve hastahane ve açık satış yerlerinin işletilmesi, Umumi mağazalar, sair depo ve ambarların işletilmesi, Borsa ve kambiyo işleri, sarraflık , bankacılık, İçtimai sigortalar hariç olmak üzere, sigortacılık, Kara, deniz ve havada, nehir ve göllerde yolcu ve eşya taşımak , Su, gaz ve elektrik dağıtmak, telefon ve radyo ile haberleşme ve yayın , Acentalık, tellallık, komisyonculuk ve sair bütün tavassut işleri, Mahiyeti itibariyle yukarıda sayılan işlerle uğraşmak üzere kurulan müesseseler de TTK’ nunca ticari işletme sayılmıştır.

19 Aşağıdakilerden hangisi Gelir Vergisi Kanunu’nda özel olarak sayılan bir ticari faaliyet değildir?
a. Özel hastanenin kiralanması b. Özel hastane işletilmesi c. Diş protezciliği d. Gayrimenkul alım satım işiyle devamlı uğraşılması e. Özel okul işletilmesi

20 TİCARİ KAZANCIN VERGİLENDİRİLMESİ
A- Vergileme Dışı Bırakılanlar: * Vergiden muaf esnaf (G.V.K. Md:9) * Yatırım indirimi istisnası (G.V.K. Md:19, (Ek Md:1-6)) * PTT acentalarında kazanç istisnası (G.V.K. Mük. Md:18) * Eğitim ve öğretim işletmelerinde kazanç istisnası (G.V.K. Md:20) * Sergi ve panayır istisnası (G.V.K. Md:30/1) B- Gelir Vergisine Tabi olanlar: 1-Gerçek Usulde Ticari Kazancın Vergilendirilmesi: (G.V.K. Md:37-39) * İşletme hesabı esasına göre kazancın tespiti * Bilanço Esasına göre kazancın tespiti 2- Basit Usul: (G.V.K. Md:46-48, 51) 3-Özellikli Olan Ticari Kazançlarda Kazanç Tespiti: * Ulaştırma işlerinde matrah. (G.V.K. Md:45) * Yıllara sari inşaat ve onarma işleri. (G.V.K. Md: 42,43,44)

21 TİCARİ KAZANÇ AÇISINDAN ŞİRKET ORTAKLARININ DURUMU
1. Kollektif Şirket Ortaklığı Ticaret Kanunu’na göre kurulan kollektif şirketler ortakların kişiliğinden başka tüzel kişiliğe sahiptirler. Ancak gelir vergisi açısından bu tüzel kişiliği değil doğrudan kollektif şirket ortaklarını vergilendirmeyi amaçlamıştır. Bu açıdan kollektif şirket ortaklarının vergilendirilmesiyle şahıs işletmelerinin vergilendirilmesi açısından herhangi bir fark bulunmamaktadır. Diğer yandan gelir vergisi stopajı ve KDV bakımından kollektif şirketlerin tüzel kişiliği muhatap alınmıştır. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre kollektif şirketler birinci sınıf tüccar sayıldıkları için iş hacimlerine ve sair unsurlara bakılmaksızın bilanço usulüne göre defter tutmak zorundadırlar. (213 Sayılı Vergi Usul Kanunu. Md.176/4) Gelir Vergisi Kanunu’nun 52. maddesine göre kollektif şirket ortaklarının şirket kazancından aldıkları paylar şirket zirai faaliyette bulunsa dahi ticari kazanç olarak vergilendirilir. 2. Adi Komandit Şirket Ortaklarının Durumu Adi Komandit Şirketlerde iki tür sorumluluk vardır. Ortakların sorumluluğu işletmeye koyduğu sermaye ile sınırlı ise “komanditer ortak” şayet sorumluluk sermaye ile sınırlandırılmamışsa “komandite” ortak şeklinde nitelendirilir. Komanditer ortakların şirket kazancından elde ettiği gelir menkul sermaye iradı, komandite ortakların geliri ise ticari kazanç olarak vergilendirilir. Şirket kazanç elde etmese bile komandite ortak yıllık gelir vergisi beyannamesi vermek zorundadır. Bu durumda komanditer ortağın elde ettiği kar payı olmayacağından beyan sorumluluğu da yoktur.

22 3. Adi Şirket Ortaklarının Durumu:
Ticari faaliyetlerde bulunan adi ortaklıklarda ortakların payına düşen kazançlar, ayrı ayrı ticari kazanç sayılır. Bu nedenle ortakların payına düşen karlarını ticari kazanç olarak ayrı ayrı beyan etmeleri gerekir. Adi ortaklıklarında diğer şirketler gibi Katma Değer Vergisi ve stopaj açısından ortaklık olarak sorumlulukları vardır. Adi ortaklıklardaki ortaklar(GVK ve VUK’nun maddelerine göre durumları dikkate alınarak) basit usulde gelir vergisine tabi olabileceği gibi, ikinci sınıf tüccar olarak işletme hesabı defteri veya birinci sınıf tüccar olarak bilanço esasına göre de defter tutabilirler. Zirai faaliyette bulunan adi şirket ortakları normalde çiftçi olarak değerlendirilmekte ve bu faaliyetleriyle kanunda belirlenen hadleri aştığı takdirde zirai kazanç bakımından gerçek usulde gelir vergisine tabi tutulmaları gerekmektedir. Örnek:Tahir Ceylan ve Ortakları Adi Şirketinin faaliyet konusu; Sakarya İli’ndeki fındık üreticilerinden almış oldukları mahsulü depoladıktan sonra hiçbir işleme tabi tutmadan yağ fabrikalarına satmaktır. Adi şirketin bu faaliyeti ticari bir faaliyettir. Bu durumda şirket ortaklarının, şirketin karından elde etmiş oldukları kazançları ticari kazanç olarak ayrı ayrı vergilendirilecektir.

23 4. Şahıs Şirketlerinin Serbest Meslek Faaliyetlerinde Bulunması Halinde Ortakların Durumu
Gelir Vergisi Kanunu’nun 65. maddesinde belirtildiği üzere şahıs şirketlerinin serbest meslek faaliyetinde bulunması halinde adi ve kollektif şirket ortakları ile adi komandit şirketlerin komandite ortaklarının bu şirketlerden elde ettikleri kazançları serbest meslek kazancı sayılır. Örnek:Ahmet Çakır ve Osman Yılmaz Ankara barosuna kayıtlı avukatlardır. Ortak bir hukuk bürosu kurmak amacıyla bir kollektif şirket kuruyorlar. Şirketin faaliyet konusu hukuk davalarına vekalet etmek olup bu faaliyet serbest meslek faaliyeti kapsamındadır. Bu nedenle şirket ortaklarının şirketten elde ettikleri kazanç serbest meslek kazancı olarak vergilendirilecektir. SERMAYE ŞİRKETLERİNİN ORTAKLARI Sermaye şirketleri ile kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler ve vergi dairesine Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6. maddesinde belirtildiği üzere mükellefiyet tesis ettiren iş ortaklıkları gelir vergisi kapsamı dışında bırakılarak, bunların kazancı, kurum kazancı olarak kurumlar vergisine tabi tutulmuştur.

24 TİCARİ KAZANCIN TESPİTİNE İLİŞKİN ESASLAR
1. TİCARİ KAZANCIN GERÇEK USULDE TESPİTİ : a. Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti Gelir Vergisi Kanununun 38. maddesi uyarınca “Bilanço” esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bilanço dönemi içinde teşebbüs sahip veya sahiplerince: 1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir; 2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur. Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41'inci maddeleri hükümlerine uyulur. b. İşletme Hesabı Esasında Ticari Kazancın Tespiti Gelir Vergisi Kanununun 39. Maddesi uyarınca İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müspet farktır.

25 Basit usule tabi olmanın genel şartları şunlardır :
2. Ticari kazancın basit usulde tespiti : Basit usulde ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alış bedelleri arasındaki müspet farktır. Bu fark, faaliyetle ilgili olarak alınması ve verilmesi mecburi olan alış ve giderler ile hasılatlara ilişkin belgelerde yazılı tutarlara göre hesaplanacaktır. Basit usule tabi olmanın genel şartları şunlardır : 1) Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak, 2) İşyeri mülkiyetinin iş sahibine ait olması halinde emsal kira bedeli, kiralanmış olması halinde yıllık kira bedeli toplamı Büyükşehir Belediye sınırları içinde TL’yi lirayı, diğer yerlerde YTL’yi aşmamak, ( 2009 yılı için ) 3) Ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri dolayısıyla gerçek usulde Gelir Vergisine tabi olmamak. Mükelleflerin basit usulden faydalanabilmeleri için yukarıda yer alan genel şartların yanı sıra 48. maddede yer alan alım-satım yada gayri safi iş hasılatı tutarların da aşmaması ve faaliyet konusunun 51. maddede sayılan faaliyetlerden olmaması gerekmektedir.

26 3. Basit Usule Tabi Olmanın Özel Şartları (GVK md.48):
1-Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanların yıllık alımları tutarının 2009 yılı için Lirayı veya yıllık satışları tutarının lirayı aşmaması, Bu madde mal alım ve satımı ile ilgilidir. Örnek:Ayakkabı alım satımı ile uğraşan bir mükellefin 2009 yılı alımları tutarı TL’dir. Buna göre bu mükellef basit usule tabi olacaktır. Fakat aynı mükellefin satışları tutarı TL olsaydı, satışlar tutarı TL’yi aştığı için basit usule tabi olmanın şartını kaybederek, ertesi takvim yılı olan 2010 takvim yılının başından itibaren gerçek usulde vergilendirilmesi gerekecekti. 2- 1 numaralı bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşanların bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatının 2009 yılı için lirayı aşmaması, Bu madde yapılan hizmetlerle ilgili olup mal alış ve satışlarıyla ilgili değildir. Mesela nakliye, temizlik, taşıma v.b. faaliyetlerdir. Örnek:Taşımacılık faaliyetinde bulunan bir mükellefin bu faaliyetinden 2009 yılında elde ettiği gayrisafi iş hasılatı TL’dir. O halde bu mükellef TL sınırının altında kaldığı için basit usulde faaliyetine devam edecektir.

27 3- 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde (yani hem mal alım satımı hem de hizmet faaliyetinde bulunmak demektir.), yıllık satış tutarı ile iş hasılatı toplamının yılı için lirayı aşmaması gerekmektedir. Örnek: Ayakkabı alım satımının yanında taşımacılık faaliyetinde de bulunan mükellefin durumu ise şu şekilde olacaktır; Mükellefin ayakkabı satışından dolayı 2009 yılı toplam satışlarının tutarı TL, taşımacılık faaliyetinden elde ettiği 2004 yılı toplam iş hasılatı TL’dir. Buna göre TL TL= TL olduğuna göre mükellef, 2009 yılı için öngörülen lirayı aştığından dolayı izleyen yılın başından itibaren gerçek usule tabi olacaktır. 4. Aynı İşte Ortak Olarak Çalışanların Basit Usulde Vergilendirilme Şekli (GVK.46 md.5.Fıkra): 1. Faaliyetin Ortaklık Halinde Yürütülmesi Aynı işte ortak olarak çalışılması halinde Genel Şartlar içerisinde belirtilen yıllık kira bedeli ile Özel Şartlar içerisinde yer alan iş hacmi ölçüleri toplu olarak dikkate alınır. Diğer şartlar ortakların her biri için ayrı ayrı aranır. Ortaklarından birisi gerçek usule göre Gelir Vergisine tabi bulunan ortaklıklarda, diğer ortakların ticari kazancı da gerçek usulde tespit olunur.

28 2. Faaliyetin Birden Fazla İşe Ortak Olunmak Suretiyle Yürütülmesi
Birden fazla ortaklığa ortak olunması halinde; basit usulden yararlanılması için aranacak genel ve özel şartların aşılıp aşılmadığı, o kişinin muhtelif ortaklıklardaki hissesine düşen iş yeri kirası ile iş hacmi ölçülerinin ayrı ayrı toplanması suretiyle belirlenir. 3. Faaliyetin Şahsi İş Yanında Başka İşe Ortak Olarak Yürütülmesi Adi ortaklık halinde çalışanlardan aynı zamanda diğer şahsi bir işle de iştigal edenlerin gerçek veya basit usulden hangisine göre vergilendirileceği, Genel Şartlarda belirtilen kira bedeli ile Özel Şartlarda yer alan ölçülerden şahsi işine ait olanlara, ortaklıklardan hissesine düşen miktarların eklenmesi suretiyle tespit olunur. Şahsi işin mevcut olmaması halinde, muhtelif ortaklıklardaki hisselerin toplanması ile yetinilir. Örnek:Mahir Bey ile Bayan Ayşe birlikte Aksaray İli’nde(Aksaray İli’nin büyükşehir olmadığına dikkat edilmeli) %50 şer hisse ile bir adi ortaklık kurmuşlardır. Ortaklığa ait iş yeri kiralanmış olup 2009 yılında ödenen kira bedeli yıllık TL olup, ortaklığın bir yıl içindeki alışları TL, satışları ise TL dir.

29 Mahir Bey yine aynı il sınırları içerisinde alım satım işiyle uğraşmaktadır. İş yeri kendisine ait olup yıllık emsal kira bedeli TL dir. Buna göre Mahir Beyin payına ortaklıktan (2.300 TL/%50)= TL kira düşmektedir. Kendi iş yerinin yıllık emsal kira bedeli ise TL dir. İkisinin toplamı = TL olup, TL yi geçmediğinden vergi değeri bakımından basit usul şartını haizdir.(Aksaray, bir büyükşehir belediyesi olmadığına göre diğer yerler kısmına girmekte ve buna göre buralarda 2009 yılı için TL sınırı dikkate alınacaktır.) Mahir Bey’in bir yıl içerisindeki alışları TL, satışları TL dir. Mahir Bey’e ortaklık alışlarından (50.000/%50)= TL düşmektedir. Kendi işletmesindeki, alışları ise TL dir. Bu ikisinin toplamı TL olup özel şartlardan 2009 yılı için uygulanan yıllık alımları tutarının TL yi aşmasından dolayı Mahir Bey tarihi itibari ile basit usule tabi olmanın şartlarını kaybettiğinden 2010 vergilendirme döneminden itibaren gerçek usulde vergilendirilmeye başlanacaktır. Diğer yandan Bayan Ayşe’nin kazancı da ortağı Mahir Bey’nın kazancı gerçek usulde tespit edileceğinden hadleri aşıp aşmadığına bakılmaksızın 2005 yılından itibaren gerçek usulde tespit edilecektir.

30 Basit Usulün Hududu (GVK md. 51)
VUK’nun 173/2. maddesi gereğince defter tutma mecburiyetleri yoktur. 1/1/1999 tarihinden itibaren Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura, perakende satış vesikaları ve diğer belgeleri düzenleme ve kullanma mecburiyetleri vardır. Bu mükellefler kazancın tespiti ve Vergi Usul Kanununun defter tutma hükümleri hariç, bildirmeler, vesikalar, muhafaza, ibraz, diğer ödevler ve ceza hükümleri ile bu Kanun ve diğer kanunlarda yer alan ikinci sınıf tüccarlar hakkındaki hükümlere tabidirler. Basit usule tabi mükelleflerin faaliyetlerinde kullandıkları alet, edevat, makineyi ya da taksi, minibüs işletmecilerinin taksi ve minibüslerini satmaları halinde belge düzenlemeleri gerekmektedir. Bu satışlardan kâr elde edilmesi halinde bu tutar ticari kazanç ile ilişkilendirilmez. GVK’nın maddeleri kapsamında diğer kazanç ve irat olarak beyan edilir. KDVK 17/4-a ya göre KDV’den istisna edilmiştir. Gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançlardan ibaret ise yıllık beyanname, mükellefin de imzası alındıktan sonra izleyen yılın Şubat ayının 25. günü akşamına kadar büroda görevli personel tarafından vergi dairesine verilecek veya gönderilecektir. Mükellef kendisi tutuyorsa kendisi tarafından verilecektir. Ancak, mükelleflerin basit usulde vergilendirilen ticari kazancı ile birlikte diğer gelir unsurları da varsa yıllık beyanname izleyen yılın Mart ayının 25. günü akşamına kadar verilecektir. ŞUBAT ayının 25. günü akşamına kadar verilecek beyannameler üzerinden hesaplanan gelir vergisi Şubat ve Haziran aylarında olmak üzere, iki eşit taksitte ödenecektir.

31 GERÇEK USULDE TİCARİ KAZANCIN TESPİTİ
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na göre ticari kazançlarını vergilendirmede basit usul koşullarını taşımayan gelir vergisi mükelleflerinin kazançları gerçek usule göre tespit edilir. Basit usul ile gerçek usulün vergilendirilmesi konusunda kanunda öngörülen bu ayrım elde edilen kazancın miktarı, faaliyet türü ve hacmi açısından ortaya çıkan farklılıktan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle gerçek usule tabi ticari kazanç sahiplerinin basit usulden farklı olarak yerine getirmek zorunda olduğu yükümlülüklerde vardır. Bunlardan en önemlisi gerçek usulde ticari kazanç sahiplerine defter tutma zorunluluğu getirilmiş olmasıdır. 1)- Birinci sınıf tacirler (Bilanço esası) 2)- İkinci sınıf tacirler (İşletme esası) Hangi mükelleflerin, birinci sınıf tacir sayılacağı 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 177'nci maddesinde belirtilmiştir.

32 Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımları tutarı TL veya yıllık satışlarının tutarı TL yi aşanlar; Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşanlardan bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı TL‘yı aşanlar, 1 ve 2'nci bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde, yıllık satış tutarı ile 2'nci bentte yazılı iş hasılatının beş katının toplamı TL‘yı aşanlar; Her türlü ticaret şirketleri (Adi şirketler iştigal nevileri yukarıdaki bentlerden hangisine giriyorsa o bent hükmüne tabidir) Kurumlar vergisine tabi diğer tüzel kişiler; (Bunlardan bir kısmına Maliye Bakanlığı tarafından işletme hesabı esasına göre defter tutmasına müsaade edilebilir) İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler. Yukarıda sıralanan şartları taşımayan mükellefler ikinci sınıf tacir sayılırlar ve ticari işletme hesabına göre defter tutmak zorundadırlar.

33 Örnek:Mükellef (A) 2008 yılında cep telefonu bakım ve onarım servisi ile bakkaliye işletmiştir. Mükellefin, servis faaliyetinden elde ettiği hasılatı TL' dır. Bakkal işletmesinde 2008 yılı alışları toplamı TL, satışları toplamı TL dır. Buna göre mükellefin bakkaliye işletmesinden elde ettiği hasılat ile servis işinden elde etmiş olduğu hasılatın beş katının toplamı {58.000TL TL x 5 = TL] TL tutarındaki haddi aştığından, mükellef 2009 yılında bilanço usulünde defter tutacaktır.

34 İkinci Sınıf Tacirler ve İşletme Hesabı Esasına Göre Ticari Kazancın Tespiti
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 178. maddesinde açıklandığı üzere ticari kazanç sahiplerinden 177. maddede yazılı olanların dışındakiler ile Kurumlar Vergisi mükelleflerin-den işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığı tarafından müsaade edilenler ikinci sınıfa dahildirler Ayrıca yeni işe başlayan tüccarlar yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar 2. sınıf tacirler gibi hareket ederler. İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müspet farktır. Burada elde edilen hasılat ifadesiyle işletme tarafından tahsil olunan paralarla, tahakkuk etmiş alacakları (kredili olarak veya taksitle satışlardan elde edilen hasılat dahil); faaliyete ilişkin giderler ise tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade eder.

35 İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler her hesap döneminin sonunda Vergi Usul Kanunu'nun 196'ncı maddesi uyarınca bir "İşletme Hesabı Hulasası" çıkarırlar. işletme hesabı hulasasına aşağıdaki maddeler birer kalem halinde ayrı ayrı yazılır. - Gider Bölümüne: Yapılan envantere göre hesap dönemi başındaki emtia mevcudunun değeri. Hesap dönemi içinde satın alınan emtianın değeri İşletme faaliyetleri çerçevesinde yapılan tüm giderler. - Hasılat Bölümüne : Hesap dönemi içinde satılan emtianın değeri ile sunulan hizmet karşılığı ve çeşitli sebeplerle elde edilen paralar. Yapılan envantere göre hesap dönemi sonundaki mevcut emtianın değeri.

36 Örnek: Gözlük çerçevesi alım satımı yapan mükellef yıl içinde 30
Örnek: Gözlük çerçevesi alım satımı yapan mükellef yıl içinde TL tutarında mal satın almış ve TL tutarında, peşin ve vadeli olmak üzere mal satmıştır. Ayrıca emtia satışı dışında diğer faaliyetlerinden TL gelir elde etmiştir. Yıl içinde işle ilgili olarak yaptığı giderler 5.000TL tutarındadır. Dönem başında TL tutarında emtia mevcut iken, dönem sonunda yapılan fiili envanter sonucunda TL tutarında mal olduğu tespit edilmiştir. Buna göre mükellefin işletme hesap özeti aşağıdaki gibidir. İŞLETME HESAP ÖZETİ GİDER GELİR D. B. Emtia Mevcudu : D. İçi Satış Hasılatı :35.000 D. İ. Satın Alınan Emtia : Diğer Elde Edilen Gelirler :3.000 Giderler : D. Sonu Emtia mevcudu:11.000 Dönem Karı : Toplam : Toplam :

37 TİCARİ KAZANCIN TESPİTİNDE İNDİRİLECEK GİDERLER ( G.V.K. MD. 40 )
Safi kazancın tespit edilmesi için, aşağıdaki giderlerin indirilmesi kabul edilir: 1. Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler; ((İhracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükellefler, bu bentte yazılı giderlere ilaveten bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hâsılatın binde beşini aşmamak şartıyla yurt dışındaki bu işlerle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de indirebilirler.) 2. Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı, demirbaş olarak verilen giyim giderleri; 3. İşle ilgili olmak şartıyla, sözleşmeye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar; 4. İşle ilgili ve yapılan işin önemi ve genişliği ile uyumlu seyahat ve ikamet giderleri 5. Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri 6. İşletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçlar; 7. Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar. 8. İşverenlerce, Sendikalar Kanunu hükümlerine göre sendikalara ödenen aidatlar 9. İşverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları. 10. Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığı’nca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedeli.

38 TİCARİ KAZANCIN TESPİTİNDE GİDER KABUL EDİLMEYEN ÖDEMELER
1. Teşebbüs sahibi ile eşinin ve çocuklarının işletmeden çektikleri paralar veya aynen aldıkları sair değerler (Aynen alınan değerler emsal bedeli ile değerlenerek teşebbüs sahibinin çektiklerine ilave olunur.), 2. Teşebbüs sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar, ücretler, ikramiyeler, komisyonlar ve tazminatlar, 3. Teşebbüs sahibinin işletmeye koyduğu sermaye için yürütülecek faizler, 4. Teşebbüs sahibinin, eşinin ve küçük çocuklarının işletmede cari hesap veya diğer şekillerdeki alacakları üzerinden yürütülecek faizler, 5. 5. (5615 sayılı kanunun 3 üncü maddesiyle eklenen bent Yürürlük; 1/1/2007 tarihinden geçerli olmak üzere )Bu fıkranın 1 ilâ 4 numaralı bentlerinde yazılı olan işlemler hariç olmak üzere, teşebbüs sahibinin, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen bedel veya fiyatlar üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunması halinde, emsallere uygun bedel veya fiyatlar ile teşebbüs sahibince uygulanmış bedel veya fiyat arasındaki işletme aleyhine oluşan farklar işletmeden çekilmiş sayılır. Teşebbüs sahibinin eşi, üstsoy ve altsoyu, üçüncü derece dahil yansoy ve kayın hısımları ile doğrudan veya dolaylı ortağı bulunduğu şirketler, bu şirketlerin ortakları, bu şirketlerin idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından kontrolü altında bulunan diğer şirketler ilişkili kişi sayılır.

39 Bu bent uygulamasında, imalat ve inşaat, kiralama ve kiraya verme, ödünç para alınması veya verilmesi, ücret, ikramiye ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler, her hâl ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir. İşletmeden çekilmiş sayılan farklar, ilişkili kişi tarafından beyan edilmiş gelir veya kurumlar vergisi matrahının hesabında dikkate alınmış ise ilişkili kişinin vergilendirme işlemleri buna göre düzeltilir. İlişkili kişiler ve bu kişilerle yapılan işlemler hakkında bu maddede yer almayan hususlar bakımından, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi hükmü uygulanır. Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatlar (Akitlerde ceza şartı olarak derpiş edilen tazminatlar cezai mahiyette tazminat sayılmaz.), 6. Her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklam giderlerinin % 0’ı (Yüzde Sıfır), 7. Kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan yat, kotra, tekne, sürat teknesi gibi motorlu deniz, uçak ve helikopter gibi hava taşıtlarından işletmenin esas faaliyet konusu ile ilgili olmayanların giderleri ile amortismanları, 8. Basın yoluyla işlenen fiillerden veya radyo ve televizyon yayınlarından doğacak maddi ve manevi zararlardan dolayı ödenen tazminat giderleri.

40 İNDİRİMİ MÜMKÜN OLMAYAN GİDERLERE İLİŞKİN HATIRLATMALAR
* SSK’nun 80’nci maddesi gereğince, fiilen ödenmeyen SSK primleri GV ve KV’de gider olarak yazılamamaktadır. * Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun “Gider Kaydedilmeme Hali” Başlığını taşıyan 14’üncü maddesi gereğince; Bu Kanuna bağlı (I), (III) ve (IV) sayılı tarifelerde yer alan taşıtlardan (Ticari maksatla kullanılan uçak ve helikopterler ile taşıt kiralama faaliyeti ile uğraşan işletmelerin bu amaçla kiraya verdikleri taşıtlar hariç) alınan vergi ve cezalar ile gecikme zamları gelir ve kurumlar vergilerinin matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez. * Kıdem tazminatları için ayrılan karşılıklar gider yazılamayacaktır. Kıdem tazminatı için karşılık ayrılması durumunda da bu tutar dönem matrahına ilave edilecek, sadece dönem içinde fiilen ödenen kıdem tazminatları gider yazılabilecektir. * tarihinden itibaren 5035 Sayılı Kanunla 6802 Sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 39 uncu maddesinde düzenlenen ve 5228 Sayılı Kanunun 38 inci maddesiyle kimi değişikliklere uğrayan “Özel İletişim Vergisi” aynı maddenin son fıkrası hükmüne göre Bu vergi, katma değer vergisi matrahına dahil edilmez, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilmez ve hiçbir vergiden mahsup edilmez. * 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu’na göre ödenen gelir ve kurumlar vergileri ile TEFE oranında hesaplanacak faiz ya da zam tutarları gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak indirilemez.

41 Ticari kazanca ilişkin olarak verilen aşağıdaki bilgilerden hangisi doğru değildir?
A) İhracat, yurtdışı inşaat ve onarım faaliyetinde bulunan mükellefler yapmış oldukları giderlerden fatura aranmaksızın kanuni ölçülerde götürü gider yazma hakları bulunmaktadır B) İşletmede kullanılan taşıtlara ait her türlü gider ve amortismanlar indirim konusu yapılabilir C) Özel Tüketim vergisi indirim konusu yapılabilir D) Basit usulde ticari kazanç sahipleri defter tutma hariç diğer ödevleri bakımından birinci sınıf tacirler hakkındaki hükümlere tabi tutulur

42 Birinci sınıf tüccar A’nın 2008 yılı gayri safi hasılatı 200
Birinci sınıf tüccar A’nın 2008 yılı gayri safi hasılatı liradır. Mükellefin genel giderleri lira, amortismanları lira, işle ilgili seyahat giderleri lira, eşinin işletmeden çektiği para lira, işletme sahibinin küçük çocuğuna ödediği ücret liradır. Tüccarın safi ticari kazancı aşağıdakilerden hangisidir? a lira b lira c lira d lira e lira

43 TİCARİ KAZANCIN VERGİLENDİRİLMESİ
A- Vergileme Dışı Bırakılanlar: * Vergiden muaf esnaf (G.V.K. Md:9) * Yatırım indirimi istisnası (G.V.K. Md:19, (Ek Md:1-6)) * PTT acentalarında kazanç istisnası (G.V.K. Mük. Md:18) * Eğitim ve öğretim işletmelerinde kazanç istisnası (G.V.K. Md:20) * Sergi ve panayır istisnası (G.V.K. Md:30/1) B- Gelir Vergisine Tabi olanlar: 1-Gerçek Usulde Ticari Kazancın Vergilendirilmesi: (G.V.K. Md:37-39) * İşletme hesabı esasına göre kazancın tespiti * Bilanço Esasına göre kazancın tespiti 2- Basit Usul: (G.V.K. Md:46-48, 51) 3-Özellikli Olan Ticari Kazançlarda Kazanç Tespiti: * Ulaştırma işlerinde matrah. (G.V.K. Md:45) * Yıllara sari inşaat ve onarma işleri. (G.V.K. Md: 42,43,44)

44

45 YILLARA YAYGIN İNŞAAT VE ONARIM İŞLERİ
Bir İşin Yıllara Sari İnşaat ve Onarım İşi Sayılabilmesi İçin Aranan Şartlar: 1. İşin konusu inşaat onarım veya dekapaj işi olmalıdır. 2. İşin, başkaları hesabına ve taahhüde bağlı olarak yapılması gerekmektedir. Bilindiği üzere, taahhüt, sözleşmeli veya sözleşmesiz olarak bir işin yapılması veya bir malın tesliminin üstlenilmesi olup, uygulamada inşat taahhüt işleri genelde sözleşmeye dayandırılarak yapılmaktadır. Bir kimsenin kendi nam ve hesabına yapmış olduğu özel inşaat, GVK’nun 42’nci maddesi gereğince inşaat işi sayılmamakta ve bu tür işler, imalat faaliyeti kapsamında mütalaa edilerek vergilendirilmektedir. 3. İşin, birden fazla takvim yılına sirayet etmesi gerekmektedir. Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kar veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, o yıl beyannamesinde gösterilir. İnşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarih; diğer hallerde işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarih bitim tarihi olarak kabul edilir. Bitim tarihinden sonra bu işlerle ilgili olarak yapılan giderler ve her ne nam ile olursa olsun elde edilen hasılat, bu giderlerin yapıldığı veya hasılatın elde edildiği yılın kâr veya zararının tespitinde dikkate alınır.

46 YILLARA YAYGIN İNŞAAT VE ONARIM İŞLERİNDE
MÜŞTEREK GENEL GİDERLER VE AMORTİSMANLARIN DAĞITILMASI GVK’nun 5024 sayılı Kanunla değişik 43. maddesine göre birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde veya bu işlerin diğer işlerle birlikte yapılması halinde müşterek genel giderler ve amortismanlar aşağıdaki esaslara göre dağıtılır; ( ‘ten itibaren ) 1. Yıl içinde birden fazla inşaat ve onarma işinin birlikte yapılması halinde, her yıla ait müşterek genel giderler bu işlere ait harcamaların (enflasyon düzeltmesi yapılan dönemlerde düzeltilmiş tutarlarının) enflasyon düzeltmesine tâbi tutulmuş tutarlarının birbirine olan nispeti dahilinde; 2. Yıl içinde tek veya birden fazla inşaat ve onarma işinin bu madde şümulüne girmeyen işlerle birlikte yapılması halinde, her yıla ait müşterek genel giderler, bu işlere ait harcamalar ile diğer işlere ait satış ve hasılat tutarlarının (enflasyon düzeltmesi yapılan dönemlerde bunların düzeltilmiş tutarlarının) birbirine olan nispeti dahilinde; 3. Birden fazla inşaat ve onarma işlerinde veya bu işlerle sair işlerde müştereken kullanılan tesisat, makina ve ulaştırma vasıtalarının amortismanları, bunların her işte kullanıldıkları gün sayısına göre.

47 ZİRAİ KAZANÇLAR   Gelir Vergisi Kanunu’nun 52’nci maddesinin birinci fıkrasında zirai kazanç; zirai faaliyetten doğan kazanç olarak tanımlanmış ve izleyen ikinci fıkra hükmünde ise zirai faaliyet; “ Arazide, deniz, göl ve nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan, balık ve bunların mahsullerinin üretilmesini, avlanmasını, avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu mahsullerden sair bir şekilde faydalanılmasını” ifade ettiği belirtilmiştir. Yukarıda yazılı faaliyetlerin içinde yapıldığı işletmelere zirai işletme, bu işletmeleri işleten gerçek kişilere (Adi şirketler dahil) vergiye tabi olsun veya olmasınlar çiftçi ve bu faaliyetler neticesinde istihsal olunan maddelere de mahsul denir. Diğer taraftan aynı maddede, kollektif şirketlerle adi veya eshamlı komandit şirketler zirai faaliyetle iştigal etseler dahi çiftçi sayılmayacaklarına ve zirai faaliyetle iştigal eden kollektif şirketlerin ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortaklarının şirket karından aldıkları payların şahsi ticari kazanç olduğuna hükmolunmuştur. Mahsullerin değerlendirilmeleri amacıyla ve zirai üretime yönelik olarak işlenmesi de zirai faaliyete girer. Ancak, bu işlem, aynı teşebbüsün bir parçasını oluşturan bir işletmede vukua geliyorsa, bu işlemin zirai faaliyet sayılabilmesi için işletmenin sınai bir müessese çapında ve hacminde olmaması ve faaliyetinin sadece teşebbüste üretilen zırai mahsullere yönelik olması şarttır. Satışların dükkan ve mağaza açılarak yapılması halinde, mahsullerin dükkan ve mağazaya gelinceye kadar geçirdikleri safhalar zirai faaliyet kapsamında kalır. Çiftçiler tarafından doğrudan doğruya zirai faaliyetleri ile ilgili alım satım işlerine yönelik açılan yazıhaneler, faaliyetleri bu işle sınırlı olmak koşuluyla dükkan ve mağaza sayılmaz.

48 Zirai faaliyetle uğraşan kolektif şirket ortaklarının kazançları aşağıdaki hangi gelir türü içinde vergilendirilir? a. Ticari kazanç b. Zirai kazanç c. Diğer kazanç ve irat d. Serbest meslek kazancı e. Menkul sermaye iradı

49

50 Buna göre çiftçilerden;
ZİRAİ KAZANÇLAR Zirai kazançların vergilendirilmesinde temel prensip, çiftçilerin elde ettiği zirai kazançların Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesine göre hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirilmesidir. Bunun yanı sıra Gelir Vergisi Kanunu’nun 53’üncü maddesi belirli şartlar dahilinde çiftçilerin gerçek usulde vergilendirilmesini kabul etmiştir. Buna göre çiftçilerden; Ziraat gruplarına göre belirlenen işletme büyüklüğü ölçüsünü aşanlar, (G.V.K madde 54’de işletme büyüklüğü ölçüleri belirtilmiştir.) Bir biçerdövere veya bu mahiyetteki bir motorlu araca sahip olanlar, On yaşına kadar ikiden fazla traktöre sahip olanlar (G.V.K. Geç. Mad. 45/2), Ziraat gruplarının birkaç tanesi içine giren zirai faaliyetlerin bir arada yapılması halinde, en fazla iki gruba ait işletme büyüklüklerinde bu gruplar için tespit olunan hadlerin yarısını aşanlar, Kendi işletmesi ve dahil bulunduğu ortaklıklar müstakilen işletme büyüklüğü ölçüsünün altında kaldığı halde, kendi işletmesinin ve ortaklıklardaki paylarının toplamı belirlenen işletme büyüklüğü ölçüsünü aşanlar, Kendi isteğiyle gerçek usulde vergilendirilmek isteyenler. gerçek usulde vergilendirilecektir. Bu şartları taşımayanlar ise hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirileceklerdir. Gerçek usulde vergilendirilecek olan çiftçiler kazançlarını zirai işletme veya bilanço esasına göre tespiti hususunda seçimlik hakka sahiptirler.

51 ZİRAİ KAZANÇLARDA VERGİLEME
G.V.K.’nun 52/7 maddesinde, zirai işletme sahibi tüm gerçek kişi ya da adi ortaklık ortakları ÇİFTÇİ olarak tanımlanmıştır. Tüm çiftçilerin kazançları, 1.Aşama: G.V.K. Md:94’e göre elde ettikleri hasılatları üzerinden tevkifat yapılarak vergilendirilir. 2.Aşama: ** G.V.K.’nun 54’ncü maddesinde yazılı işletme büyüklüğü ölçülerini aşmayan ve 53’ncü maddesindeki şartları taşımayan çiftçiler : - Gerçek usulde vergilendirilmezler. - yıllık beyanname vermezler, - G.V.K. 94’e göre yapılan tevkifat nihai vergileme olur. ** G.V.K.’nun 54’ncü maddesinde yazılı işletme büyüklüğü ölçülerini aşan ve 53’ncü maddesindeki şartları taşıyan çiftçiler : - Gerçek usulde vergilendirilirler. - yıllık beyanname verme yükümlülükleri vardır. - zirai kazançları, G.V.K.’nun 55,56,57,58’nci maddeleri uyarınca, zirai işletme hesabı esasına göre, çiftçi isterse bilanço esasına göre vergilendirilir. - bu suretle hesaplanan vergi, 1.Aşamada G.V.K.94’e göre tevkif edilen vergiden az ise, fark mükellefe iade edilir.

52 ZİRAİ İŞLETME HESABI ESASINA GÖRE HASILAT
Zirai işletme hesabı esasına göre hasılat aşağıda yazılı unsurlardan oluşmaktadır. 1. Evvelki yıllardan devredilenler de dahil olmak üzere üretilen, satın alınan veya sair suretlerle elde edilen her türlü zirai mahsullerin satış bedelleri . 2. Ziraat makina ve aletlerinin başka çiftçilerin zirai istihsal işlerinde çalıştırılması karşılığında alınan bedeller; 3. Gider yazılan değerlerin satılması halinde bunların satış bedelleri; 4. Mahsullerin yetişmeden önce veya sonra hasara uğramalarından dolayı alınan sigorta tazminatları; 5. Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin (Zirai istihsalde kullanılan gayrimenkuller hariç) satılması halinde Vergi Usul Kanunu'nun 328' inci maddesine göre hesaplanan hasılat.

53 ZİRAİ İŞLETME HESABI ESASINA GÖRE GİDERLER
Tediye edilen veya borçlanılan meblağları ihtiva eden giderler aşağıda yazılı unsurlardan terekküp eder. 1. İşletme ile ilgili olarak tohum, gübre, fide, yem, ilaç ve benzeri maddelerin tedariki için yapılan giderler; 2. Satılmak üzere satın alınan hayvanların, zirai mahsullerin ve diğer maddelerin bedelleri; 3. İşletmelerde çalıştırılanlara ücret, prim ve sair namlarla hizmet mukabili yapılan ödemeler; 4. İşçilerin iaşe, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri; 5. Zirai tesisat, makina, aletler ve taşıtların çalıştırılması ve bakımı için yapılan giderler (Yakıt, yağ, elektrik, yedek parça vesaire) ve tamir giderleri; 6. Vergi Usul Kanunu'na göre ayrılan amortismanlar; 7. Kira ve ücret mukabili üretimde kullanılan vasıtalar için yapılan ödemeler; 8. Zirai kazancın elde edilmesi ve idamesi için yapılan genel giderler; a) İşletme için alınan ve işletme için harcanan borç paraların faizleri; b) İşletme ile ilgili olmak şartı ile ödenen ayni vergi, resim ve harçlar;

54 c) İşletme ile ilgili ve yapılan işin önemi ve genişliği ile uyumlu seyahat ve ikamet giderleri (Seyahat maksadının gerektiği süreyle sınırlı olmak üzere); d) İşletme ile ilgili olarak ödenen kira bedelleri; e) Genel mahiyetteki sair giderler; 9. İşletme ile ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar; 10. Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin (Zirai istihsalde kullanılan gayrimenkuller hariç) satılması halinde Vergi Usul Kanunu'nun 328'inci maddesine göre hesaplanan zararlar; 11. İşletmeye dahil olup, aynı zamanda zatî veya ailevî ihtiyaçlar için de kullanılan taşıtların amortismanlarının tamamı ile giderlerinin yarısı. İşletmede istihsal edilip de tohum, yem ve sair suretlerle kullanılan zirai mahsullerin emsal bedelleri masraf yazılır. (Bu giderlerin sene sonunda bir kalemde yazılması caizdir.) Gerçek usule geçen çiftçilerin önceki yıllardan devreden ürünleri Vergi Usul Kanunu'nun 45'inci maddesinde belirtilen ortalama maliyet bedeli esasına göre değerlendirilerek gider yazılır.

55 ÜCRETLER G.V.K.’nun 61’nci maddesinde ücret; “işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler” olarak tanımlanmıştır. Devamında ise, ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının mahiyetini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır. Ücretlerin vergilendirilmesinde esas olarak kaynakta tevkif usulü uygulanır. Çoğu kez, yapılan tevkifat nihai vergilemedir. G.V.K.’nun 86’ncı maddesine göre, tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler için, tutarı ne olursa olsun beyanname verilmeyecek veya diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi durumunda bu şekilde elde edilen ücret geliri verilen beyannameye dahil edilmeyecektir.

56 Birden fazla işverenden ücret geliri elde edilmesi halinde ise, birden fazla işverenden tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücret geliri elde eden bir kişinin, birden sonraki işverenlerden aldıkları ücretleri toplamı 2008 yılı için TL’sını aşmıyorsa tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş tek işverenden ücret geliri elde eden kişilerin tabi olduğu usule tabi olarak beyan dışı kalacaktır. Tamamı tevkif suretiyle vergilendirilen ücret geliri sahiplerinin birden sonraki işverenden aldığı ücret tutarının TL’sını geçmesi halinde ise elde edilen ücret gelirlerinin tamamı beyana konu edilecektir.

57 Örnek : Bayan (A), üç ayrı işverenden ücret geliri elde etmekte olup, ücretlerin tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş bulunmaktadır. Birinci işverenden alınan ücret 30.000 İkinci işverenden alınan ücret 11.000 Üçüncü işverenden alınan ücret 9.000 Örnekte yer alan ve birinci işverenden alınan ücret toplama dahil edilmeyecek olup, 2’nci ve 3’ncü işverenden alınan ücretler toplamı ( ) = lira, liralık beyan sınırını aştığı için liralık ücret gelirinin tamamı beyan edilecektir.

58 TEVKİFATA TABİ OLMAYAN ÜCRETLER
Ücretlerin vergilendirilmesinde esas olarak, kaynakta tevkifat usulü uygulanmakla birlikte, eğer elde edilen ücret geliri, G.V.K.’nun 94’ncü maddesi gereğince vergi tevkifatı yapılmasına olanak bulunmayan bazı ücretlerden ise, söz konusu ücret gelirinin yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir. Burada, elde edilen ücret geliri tutarının bir önemi bulunmamakta, önemli olan ücretin kaynakta kesinti suretiyle vergilendirilmemiş olmasıdır. Aldıkları ücretler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmasına olanak bulunmayan hizmet erbabı G.V.K.’nun 95’nci maddesinde sayılmıştır. Bunlar, Ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabı, Gelir Vergisi Kanunu’nun 15. maddesinde yazılı istisnadan faydalanmayan yabancı elçilik ve konsolosluk memur ve hizmetlileri, Maliye Bakanlığı’nca yıllık beyanname ile bildirilmesinde zaruret görülen ödemelerdir. Söz konusu ücret sahipleri elde ettikleri ücret gelirleri için yıllık gelir vergisi beyannamesi vermek zorundadırlar.

59 DİĞER ÜCRETLER Aşağıda yazılı hizmet erbabının safi ücretleri takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının % 25'idir. 1. Kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı yanında çalışanlar; 2. Özel hizmetlerde çalışan şoförler; 3. Özel inşaat sahiplerinin ücretle çalıştırdığı inşaat işçileri; 4. Gayri menkul sermaye iradı sahibi yanında çalışanlar; 5. Gerçek ücretlerinin tespitine imkan olmaması sebebiyle, Danıştay’ın olumlu görüşü ile Maliye Bakanlığı’nca bu kapsama alınanlar. Diğer ücretler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bunlar beyannameye ithal edilmez.

60 ÜCRET GELİRLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ
1-Vergilendirilmeyen Ücretler: a) Ücret ve Ücret Sayılan Gelirlerde - İstisna - G.V.K Md:16,23-29, G.V.K. Geç.Md:64 b) Ücret Geliri Elde Edenlerde - Muafiyet - G.V.K. Md:15 2-Ücretlerin Gerçek Usulde Vergilendirilmesi : a) Tevkif Suretiyle Vergilendirilen Ücretler: * G.V.K. Md:94/1: G.V.K Md:61 kapsamında tanımlanan ücret ve ücret sayılan ödemeler, * G.V.K. Md: istisna haddini aşan ücretler * G.V.K. Geç.Md:64 b) Yıllık Beyanname ile Beyanı Gereken Ücretler: (G.V.K. Md:86) * Tevkif Suretiyle Vergilendirilmeyen Ücretler: Aldıkları ücretler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmasına olanak bulunmayan ve G.V.K. Md:95’de sayılan hizmet erbabının ücretleri. * Tevkif Suretiyle Vergilendirilmekle birlikte birden fazla işverenden alınan ve toplamı TL(2008 için)’sını geçen ücretler 3-Diğer Usulde Vergilendirilen Ücretler: G.V.K. Md:64’de sayılan ücretler ( Beyanname verilmez. Diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi durumunda, bu ücret gelirleri beyannameye ithal edilmez.)

61 Aşağıda yazılı ücretler Gelir Vergisi'nden istisna edilmiştir:
1. Köylerde veya son nüfus sayımına göre belediye içi nüfusu 5.000'i aşmayan yerlerde faaliyet gösteren ve münhasıran el ile dokunan halı ve kilim imal eden işletmelerde çalışan işçilerin ücretleri; 2. Gelir Vergisi'nden muaf olanların veya gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçilerin yanında çalışan işçilerin ücretleri; 3. Toprak altı işletmesi halinde bulunan madenlerde cevher istihsali ve bununla ilgili diğer bütün işlerde çalışanların münhasıran yer altında çalıştıkları zamanlara ait ücretleri; 5. Köy muhtarları ile köylerin katip, korucu, imam, bekçi ve benzeri hizmetlilerine köy bütçesinden ödenen ücretler ile çiftçi mallarını koruma bekçilerinin ücretleri; 6. Hizmetçilerin ücretleri (Hizmetçiler özel fertler tarafından evlerde, bahçelerde, apartmanlarda ve ticaret mahalli olmayan sair yerlerde orta hizmetçiliği, süt ninelik, dadılık, bahçıvanlık, kapıcılık gibi özel hizmetlerde çalıştırılanlardır.) (Mürebbiyelere ödenen ücretler istisna kapsamına dahil değildir); 7. Sanat okulları ile bu mahiyetteki enstitülerde, ceza ve ıslahevlerinde, darülacezelerin atölyelerinde çalışan öğrencilere, hükümlü ve tutuklulara ve düşkünlere verilen ücretler;

62 8. Hizmet erbabına işverenlerce yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatler (İşverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 2008 yılında 9,00 YTL aşmaması (2009 yılında 10 tl)ve buna ilişkin ödemenin yemek verme hizmetini sağlayan mükelleflere yapılması şarttır. Ödemenin bu tutarı aşması halinde, aşan kısım ile hizmet erbabına yemek bedeli olarak nakten yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilir.) 9. Genel olarak maden işletmelerinde ve fabrikalarda çalışan işçilere ve özel kanunlarına göre barındırılması gereken memurlarla müstahdemlere konut tedariki ve bunların aydınlatılması, ısıtılması ve suyunun temini suretiyle sağlanan menfaatler ile mülkiyeti işverene ait brüt alanı 100 m2yi aşmayan konutların hizmet erbabına mesken olarak tahsisi suretiyle sağlanan menfaatler (Bu konutların 100 m2'yi aşması halinde, aşan kısma isabet eden menfaat için bu istisna hükmü uygulanmaz); 10. Hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri;

63 11. Kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklar tarafından ödenen emekli, malûliyet, dul ve yetim aylıkları (506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklar tarafından ödenen aylıkların toplamı, en yüksek Devlet memuruna ödenen en yüksek ödeme tutarından fazla ise aradaki fark ücret olarak vergiye tabi tutulur.) (Genel, katma ve özel bütçelerden ödenen bu nevi aylıklar dahil); sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitim Kanununa tabi çırakların asgari ücreti aşmayan ücretleri. 13. Yabancı ülkelerde bulunan sosyal güvenlik kurumları tarafından ödenen emekli, malûliyet, dul ve yetim aylıkları; 14. Kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tâbi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretler; 15. Yüz ve daha aşağı sayıda işçi çalıştıran işyerlerinde bir, yüzden fazla işçi çalıştıran işyerlerinde iki, amatör sporcu çalıştıranların, her yıl millî müsabakalara iştirak ettiklerinin belgelenmesi ve bu amatör sporculara ödenen ücretler. (Asgari ücretin iki katını aşmamak kaydıyla)

64 GERÇEK ÜCRETİN TESPİTİ
Ücretin Gayri Safi Tutarı: (G.V.K. Md:63) Ücretin gayri safi tutarı, hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Gayri safi tutarın belirlenmesinde; - Yabancı para ile alınan ücretler, ödeme gününde geçerli kur ile değerlendirilir. - Ayın olarak ödenen ücretler, verildiği gün ve yerdeki ortalama perakende fiyatlarına göre belirlenir. - Konut tedariki ve sair suretlerle sağlanan menfaatler, konutun emsal kirasına veya menfaatin emsal bedeline göre değerlendirilir. Ücretin Safi Tutarı: Ücretin safi tutarı, işveren tarafından verilen para ve ayınlar ile sağlanan menfaatler toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan tutardır. - 657 Sayılı Kanun ile OYAK ve benzeri kamu kurumlarca yapılan kesintiler Emekli aidatı ve sosyal sigorta primler - Şahıs sigorta primleri - Sendika aidatları (G.V.K. Md:63) - Ücretlilerde vergi indirimi (G.V.K. Mük. Md:121) - Sakatlık İndirimi (G.V.K. Md:104 uyarınca, G.V.K. Md:31) G.V.K. Md:94’e göre ücretlerde tevkifat matrahı: G.V.K. Md:94’e göre; “vergi kesintisine tabi ücret”, diğer tevkifat tabi gelir unsurlarından farklı olarak, safi ücrettir. Diğer bir değişle, gayri safi ücrete G.V.K. Md: 63,31’deki indirimler ile sakatlık indirimi uygulandıktan sonra kalan tutara (yani matraha) G.V.K. Md.103’deki oranların uygulanmasıdır.

65 Aşağıda yazılı ücretlerden hangisi gelir vergisinden istisna değildir?
A) Mürebbiyeler ödenen ücretler B) Apartmanlarda kapıcılar gibi özel hizmette çalışanlar C) Çırakların asgari ücreti aşmayan ücretleri D) Köy muhtarlarının ücretleri Aşağıdakilerden hangisi ücret kapsamında olup gelir vergisinden istisna edilmiştir? A) Spor yarışmalarını yöneten hakemler B) Bilirkişilere ödenen ücretler C) Resmi arabuluculara ödenen ücretler D) Sporculara ödenen ücretler

66 ASGARİ GEÇiM İNDİRİMİ Ücretin gerçek usûlde vergilendirilmesinde asgarî geçim indirimi uygulanır. Asgarî geçim indirimi; ücretin elde edildiği takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgarî ücretin yıllık brüt tutarının; mükellefin kendisi için % 50'si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10'u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için % 7,5 diğer çocuklar için % 5'idir. Gelirin kısmî döneme ait olması halinde, ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süreye isabet eden indirim tutarları esas alınır. Asgarî geçim indirimi, bu fıkraya göre belirlenen tutar ile 103 üncü maddedeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan oranın çarpılmasıyla bulunan tutarın, hesaplanan vergiden mahsup edilmesi suretiyle uygulanır. Mahsup edilecek kısmın fazla olması halinde iade yapılmaz.

67

68

69 SERBEST MESLEK KAZANCI
Serbest meslek kazancı, G.V.K.’nun 65’nci maddesinde, “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancı” olarak tanımlanmış ve serbest meslek faaliyeti de “sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın, şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” şeklinde belirlenmiştir. Bu tanıma göre bir faaliyetin serbest meslek faaliyeti olarak nitelendirilebilmesi için söz konusu faaliyetin ; * Sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanması, ticari mahiyette olmaması, * Bir işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması, * Süreklilik göstermesi, * Ayrıca, 65’nci maddenin son fıkrasına göre, geliri, serbest meslek kazancı sayılan faaliyetlerden olmalıdır. Serbest meslek faaliyetini mutat meslek halinde ifa edenler ile G.V.K.’nun 66’ncı maddesinde tek tek sayılanlar serbest meslek erbabıdır. G.V.K. 65’nci maddesinde tanımlanan serbest meslek faaliyetini arızi olarak yapanlar serbest meslek erbabı değildirler. G.V.K. Md: 85’e göre, kazanç elde etmeseler de, yıllık beyanname verecek olanlar, serbest meslek erbabı olanlardır. ** Telif hakları ve ihtira beratlarının sahipleri veya kanuni mirasçıları tarafından kiraya verilmesi suretiyle değerlendirilmesinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. (G.V.K. Md:70/5,6)

70 SERBEST MESLEK KAZANÇLARININ VERGİLENDİRİLMESİ
1- Vergilendirilmeyen Serbest Meslek Kazançları: Gelir vergisinden müstesna serbest meslek kazançları. G.V.K. Md:18, 30/2 (Md:18’deki istisnanın 94’ncü madde uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.) 2-Tevkif Suretiyle Vergileme: G.V.K. Md:94/2 Yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla, bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden; * 18’nci madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla * Diğerlerinden (Serbest meslek işlerinin devamlı veya arızi olup olmamasının, bir ticari bir organizasyon içinde yapılmasının etkisi var mıdır?) 3-Gerçek Usulde Vergileme: G.V.K. Md:67,68 Serbest meslek erbabı, kazanç elde etmese de yıllık beyanname verecektir. 4-Özel Tespit: G.V.K. Md:67/son. Biletle girilen yerlerde faaliyet gösteren dar mükellef serbest meslek erbabına tanınan seçimlik hak.

71 SERBEST MESLEK KAZANCININ TESPİTİ
Serbest meslek kazancının tespitinde hasılat; bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ile diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen tüm menfaatler toplamıdır. Örneğin; Bir SMMM 2008, 2009 ve 2010 yıllarına kapsayan üç yıllık müşavirlik sözleşmesi karşılığında TL’yi 2009 yılında bir seferde peşin almış ise, bu tutarın tamamı 2009 yılı geliri olarak beyana konu edilecektir ve 2010 yıllarında ise bu sözleşme nedeniyle herhangi bir beyanda bulunulmayacaktır.

72 SERBEST MESLEK KAZANÇLARININ TESPİTİNDE İNDİRİLECEK GİDERLER
Serbest meslek kazancının tespitinde aşağıda yazılı giderler hasılattan indirilir: 1. Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler (İkametgahlarının bir kısmını işyeri olarak kullananlar, ikametgah için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İşyeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgahı kendi mülkü olup bunun bir kısmını işyeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler.) 2. Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatındaki iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı ile 27 nci maddede yazılı giyim giderleri. 3. Mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri 4. Mesleki faaliyette kullanılan tesisat, demirbaş eşya ve envantere dahil taşıtlar için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar 5. Kiralanan veya envantere dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri. 6. Alınan mesleki yayınlar için ödenen bedeller. 7. Mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal ve hizmet alım bedelleri. 8. Serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla emekli sandıklarına ödenen giriş ve emeklilik aidatları ile mesleki teşekküllere ödenen aidatlar. 9. Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen meslek, ilan ve reklam vergileri ile işyerleriyle ilgili ayni vergi, resim ve harçlar. 10. Mesleki faaliyetle ilgili olarak kanun, ilam ve mukavelenameye göre ödenen tazminatlar. Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile serbest meslek erbabının suçlarından doğan tazminatlar gider olarak indirilemez.

73 Bayan (A), diş hekimi olarak çalışmakta ve serbest meslek erbabı olarak vergilendirilmektedir. Bunun yanında bir dergide ara sıra karikatür çizimi yapmaktadır. Karikatür çizimi karşılığında aldığı bedelin vergilendirilmesi nasıl olacaktır? A) Dergide karikatür çizimi yaptığından ücret olarak vergilendirilir B) Karikatür çizimi karşılığında alınan bedel serbest meslek kazancı olarak beyan edilecektir C) Serbest meslek kazanç istisnasına tabi olduğundan beyan edilmeyecektir D)Karikatür çizimi dolayısıyla elde ettiği gelir serbest meslek kazanç istisnasından faydalanamaz Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Kitap yazarı Ahmet Selamete ait telif hakkının mirasçıları tarafından satılmasından doğan gelir serbest meslek kazancıdır B) Kitap yazarı Ahmet Selamete ait eserinin yayınevi tarafından satılmasından doğan kazanç değer artış kazancı C) Kitap yazarı Ahmet Selamete ait telif eserinin kanuni mirasçıları tarafından kiralanmasından elde edilen kazanç serbest meslek kazancıdır D) Kitap yazarı Ahmet Selamete ait telif eserinin yayınevi tarafından kiralanması işlemi gayrimenkul sermaye iradı değil serbest meslek kazancıdır

74 GAYRİMENKUL SERMAYE İRATLARI
G.V.K.’nun 70. maddesinde yazılı mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratlara gayrimenkul sermaye iradı adı verilmektedir. 1- Arazi, bina, maden suları, memba suları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl istihsal yeleri, tuğla ve kiremit harmanları,tuzlalar ve bunların mütemmim cüzileri ve teferruatı; 2- Voli mahalleri ve dalyanlar; 3- Gayrimenkullerin, ayrı olarak kiraya verilen mütemmim cüzileri ve teferruatı ile bilumum tesisatı, demirbaş eşyası ve döşemeleri; 4- Gayrimenkul olarak tescil edilen haklar; 5- Arama, işletme ve imtiyaz hakları ve ruhsatları, ihtira beratı, alameti farika, marka, ticaret unvanı, her türlü teknik resim, desen, model, plan ile sinema ve tv filmleri, ses ve görüntü bantları, sanayi-ticaret-bilim alanlarında elde edilmiş tecrübeye ait bilgilerle gizli bir formül veya imalat usulü üzerindeki kullanma hakkı veya kullanma imtiyazı gibi haklar; 6- Telif hakları; 7- Gemi ve gemi payları; 8- Motorlu nakil ve cer vasıtalar, her türlü motorlu araç, makine ve tesisat ile bunların eklentileri; Gayrimenkul sermaye iradı getiren, söz konusu mal ve haklar ticari bir işletmeye dahil bulunduğu taktirde bunların iratları ticari kazancın tespitine yönelik hükümlere göre hesaplanır. Tüccarlara ait olsa dahi, işletmeye dahil bulunmayan gayrimenkullerle hakların kiralanması karşılığında elde edilen gelir gayrimenkul sermaye iradıdır.

75 Gayrimenkul sermaye iratlarında elde etme tahsilat esasına bağlanmıştır.
G.V.K. Md:72/1’de; “ Gayrisafi hâsılat, 70'inci maddede yazılı mal ve hakların kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak nakden veya aynen tahsil edilen kira bedellerinin tutarıdır. Ancak, 3’ncü fıkrada, gelecek yıllara ait peşin tahsil edilen kiraların, tahsil edildiği yıl değil ilgili olduğu yılın geliri sayılacağı hükme bağlanmış; bu hususta tahsilat değil tahakkuk esas alınmıştır. Örnek; Mükellef 2008, 2009 ve 2010 yıllarına kapsayan üç yıllık kira bedeli olarak lirayı 2008 yılında bir seferde almış ise, bu tutarın lirası 2008 yılı, lirası ise 2010 yılı geliri olarak beyana konu edilecektir. Kiracı tarafından gayrimenkule ilave olunan kıymetlerin, kira müddetinin sonunda, bedelsiz olarak (veya emsal bedeline nazaran düşük bir bedelle) kiralayana devri halinde, ilave olunan kıymetlerin emsal bedeli (düşük bedelle devrolunmasında, aradaki fark) aynen tahsil olunmuş kira hükmündedir. Ayın olarak tahsil edilen kiralar, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre emsal bedeli ile paraya çevrilir.

76 SAFİ İRAT Gayrimenkul sermaye iradı olarak vergilendirilecek gelir, safi irattır. G.V.K.’nun 71’nci maddesine göre safi irat; gayri safi hasılattan iradın sağlanması ve idamesi için yapılan giderler indirildikten sonra kalan müspet farktır. Hasılattan indirilecek giderler, G.V.K. 74’ncü maddenin birinci ve ikinci fıkralarında sayılan gerçek giderlerdir; mükellefler isterlerse, aynı maddenin 3’ncü fıkrasına göre gerçek gider usulünde indirilebilecekleri bu giderlere karşılık olmak üzere, kira hasılatlarının % 25'ini götürü gider olarak indirebilirler. * Hakları kiraya verenler, götürü gider usulünden yararlanamazlar. * Götürü gider usulünü seçen mükellefler seçmişlerse bu usule göre belirledikleri gidere ek olarak G.V.K.’nun 74’üncü maddesinde sayılan gerçek gider unsurlarından hiç birini ayrıca indirime konu edemeyeceklerdir. * Mükellefler gerçek veya götürü gider usullerinden lehlerine olanı seçmekte serbesttirler. Ancak, götürü gider usulü mükelleflerin sahip oldukları tüm gayrimenkuller için (haklar hariç) bir bütün olarak uygulanır. Yani mükellefler sahip oldukları gayrimenkullerin safi iradının tespitinde bir kısım gayrimenkulleri için götürü gider usulünü, diğer kısmı için ise gerçek gider usulünü uygulayamazlar. * Gerçek gider usulünü seçenler istedikleri dönemde götürü gider usulüne dönebilirken, götürü gider usulünü kabul edenler iki yıl geçmedikçe bu usulden dönemezler. * Götürü gider usulü uygulamasından sahip oldukları gayrimenkulleri hem mesken ve hem de işyeri olarak kiraya verenler yararlanabileceklerdir.

77 GİDERLER Safi iradın bulunması için, 21’nci maddeye göre istisna edilen gayrisafi hasılata isabet edenler hariç olmak üzere gayrisafi hasılattan aşağıda yazılı giderler indirilir. 1. Kiraya veren tarafından ödenen aydınlatma, ısıtma, su ve asansör giderleri,  2. Kiraya verilen malların idaresi için yapılan ve gayrimenkulün ehemmiyeti ile mütenasip olan idare giderleri,  3. Kiraya verilen mal ve haklara ilişkin sigorta giderleri,  4. Kiraya verilen mal ve haklar dolayısıyla yapılan ve bunlara sarf olunan borçların faizleri ile konut olarak kiraya verilen bir adet gayrimenkulün iktisap yılından itibaren 5 yıl süre ile iktisap bedelinin % 5’i . 5. Kiraya verilen mal ve haklar için ödenen emlak, çevre temizlik vb. vergiler, resim, harç ve şerefiyelerle kiraya verenler tarafından ödenmiş olmak şartıyla belediyelere ödenen harcamalara iştirak payları,  6. Kiraya verilen mal ve haklar için ayrılan amortismanlar; 7. Kiraya verenin yaptığı onarım giderleri  8. Kiraya verilen mal ve haklara ait bakım ve idame giderleri;  9. Kiraladıkları mal ve hakları kiraya verenlerin ödedikleri kiralar ve diğer gerçek giderler, 10. Sahibi bulundukları konutları kiraya verenlerin kira ile oturdukları konutun kira bedeli; 11. Kiraya verilen mal ve haklarla ilgili olarak sözleşmeye, kanuna veya yargı kararına istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar.

78 GAYRİMENKUL SERMAYE İRADI İSTİSNASI
Gelir Vergisi Kanunu’nun 21’inci maddesi hükmüne göre; “Binaların mesken olarak kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde elde edilen hâsılatın 2009 yılı için TL.’si gelir vergisinden müstesnadır. İstisna haddi üzerinde hasılat elde edilip, beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi halinde, bu istisnadan yararlanılamaz. Ticari, zirai veya mesleki kazancını yıllık beyanname ile bildirmek mecburiyetinde olanlar ile gelirleri bunlar tarafından bildirilecek olanlar bu istisnadan faydalanmazlar.” GAYRİMENKUL SERMAYE İRADI İSTİSNASINDAN YARARLANAMAYACAK OLANLAR 1. Ticari, zirai veya mesleki kazancını yıllık beyanname ile bildirmek zorunda olanlar ile gelirleri bunlar tarafından bildirilecek olanlar; 2. Mesken dışında kiraya verilen binalardan elde edilen gelirler; 3. İstisna haddi üzerinde hasılat elde edip beyan etmeyenler veya eksik beyan edenler;   4. Sahip olunan birden fazla konut dolayısıyla kira geliri elde edilmiş ise istisna yalnızca bir kez uygulanabilir.   5. Kira geliri elde edilen meskene birden fazla kişi ortak ise TL.’lik istisna her bir ortak için ayrı ayrı uygulanabilecektir. İSTİSNASININ UYGULANMASINDA ÖZELLİKLİ DURUMLAR İstisnadan yararlanacak olanlar. Aynı bina hem mesken, hem de işyeri olarak kullanılıyorsa. Kira bedelinin tahsil zamanının, istisna uygulamasına etkisi. Kira gelirinin, takvim yılının tamamına ait olmaması durumu. Gayrimenkul üzerinde birden fazla kişinin hisse sahibi olması durumu.

79 GAYRİMENKUL SERMAYE İRATLARININ VERGİLENDİRİLMESİ
TEVKİFAT: Sahibi bulunduğu gayrimenkulu işyeri olarak kiraya veren mal sahiplerine gayrimenkulu kiralayan kişi ve kuruluşlarca nakden veya hesaben (avans olarak yapılanlar dahil) yapılan ödemelerin brüt tutarı üzerinden, GVK 94/5 maddesi uyarınca tevkifat yapılacaktır. a) 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden %20, b) Vakıflar (mazbut vakıflar hariç) ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden, (% 20) c) Kooperatiflere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden, (% 22) BEYAN: Gelirin Toplanması ve Beyan: GVK Md: 85; Mükellefler, 2’nci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verirler. Bu Kanuna göre beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur. Toplama Yapılmayan Haller: GVK Md: 86; Aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez. 1. Tam mükellefiyette; c) Vergiye tabi gelir toplamının 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutar, TL’yi (2009) aşmaması koşuluyla, Türkiye'de tevkifata tabi tutulmuş olan gayrimenkul sermaye iratları, d) Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı lirayı aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları. 2. Dar mükellefiyette, tamamı Türkiye'de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan gayrimenkul sermaye iratları. Ancak mükelleflerin tevkifata tabi tutulmuş ve tevkifata tabi tutulmamış gayrimenkul sermaye iratlarını bir arada elde etmeleri halinde, istisnalar düşüldükten sonra kalan toplam tutar 14 milyar ile kıyaslanacaktır. Aşması halinde elde edilen tüm gayrimenkul sermaye iratları beyan edilecektir. Aşmaması halinde, vergi tevkifatına tabi olan beyan dışı bırakılacak; bu kez, vergi tevkifatına tabi olmayan iratlar tutarının 750 milyonluk haddi aşıp aşmadığına bakılacaktır. Aşılması halinde beyan edilecektir. Brüt irat tutarı üzerinden önce istisna tutarı, sonra gerçek ya da götürü gider tutarı düşülecektir.

80 Götürü Gider Usulünü Seçen Bir Mükellefin Mesken Kira Gelirinin
Beyanına İlişkin Örnek Burhan Bey, emlak vergisi beyan döneminde emlak vergisi değerini TL. olarak belirlediği apartman dairesini 2008 yılında mesken olarak kiraya vermiş ve TL kira geliri elde etmiştir. Mükellefin vergiye tabi geliri sadece gayrimenkul sermaye iradı olup, götürü gider usulünü seçmiştir. Mükellefin vergiye tabi kira gelirini aşağıdaki şekilde hesaplayabiliriz.(2008 t. yılı) Gayrisafi Kira Hasılatı TL G.M.S.İ. İstisnası TL Kalan TL Götürü Gider Tutarı TL ( TL * %25) Beyan Edilecek G.M.S.İ

81 Gerçek Gider Usulünü Seçen Bir Mükellefin Mesken Kira Gelirinin Beyanına İlişkin Örnek
Aynı örneğimizde yer alan Burhan Bey daireyi 2007 yılında TL peşin bedelle satın almış ve aldığı bu evi 2008 yılında TL’ye sigorta ettirmiştir. Burhan bey, gerçek gider usulünü seçmiştir.   Bu durumda ise mükellefin vergiye tabi kira gelirini ve ödeyeceği vergi aşağıdaki gibi olmaktadır. Mükellef G.V.K.’ nun 72/4’üncü bendi hükmü gereğince kiraya verdiği dairenin iktisap bedeli olan liranın % 5’ ini yani *% 5= TL’ yi beyan edilecek gayrimenkul sermaye iradının hesabında gider olarak indirime konu edebilecektir.   Mükellefin ayrıca aynı daireye ait 2008 yılı sigorta tutarı olan TL’de gider olarak kabul edilecektir.   Gelir Vergisi Kanunu’nun 74’üncü maddesi hükmüne göre safi iradın bulunması için, Gelir Vergisi Kanunu’nun 21'inci maddesine göre istisna edilen gayrisafi hasılata isabet edenler hariç olmak üzere gayrisafi hâsılattan yukarıda yazılı giderler indirilir. Bu hüküm çerçevesinde mükellefin indirebileceği gerçek gider tutarı aşağıdaki gibi hesaplanabilir.

82 Vergiye Tabi Hasılata İsabet Eden Gider = Vergiye Tabi İrat * Toplam Gider Toplam Hasılat   = * 20.000   = TL Gayrisafi Kira Hasılatı TL G.M.S.İ. İstisnası TL Kalan TL Vergiye Tabi Hasılata İsabet Eden Gerçek Gider TL Beyan Edilecek G.M.S.İ TL

83 EMSAL KİRA BEDELİ G.V.K.’nun 73’ncü maddesine göre, “Kiraya verilen mal ve hakların kira bedelleri, emsal kira bedelinden düşük olamaz. Bedelsiz olarak başkalarının intifasına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedeli, bu mal ve hakların kirası sayılır. Bina ve arazide emsal kira bedeli, yetkili özel mercilerce veya mahkemelerce tayin ve ya tespit edilmiş kira bedeli, bu yoksa V.U.K.’na göre belirlenen vergi değerinin %5' idir. Diğer mal ve haklarda emsal kira bedeli bunların maliyet bedellerinin, maliyet bedelleri bilinmiyorsa V.U.K. Hükümlerine göre belli edilen değerlerinin %10’udur. Aşağıda yazılı hallerde emsal kira bedeli esası uygulanmaz: 1. Boş kalan gayrimenkullerin muhafazaları amacıyla bedelsiz olarak başkalarının ikametine bırakılması; 2. Binaların mal sahiplerinin usul, füru veya kardeşlerinin ikametine tahsis edilmesi (Usul, füru ve kardeşlerden her birinin ikametine birden fazla konut tahsis edilmiş ise bu konutların yalnız birisi hakkında emsal kira bedeli hesaplanmaz.); 3. Mal sahibi ile birlikte akrabaların da aynı evde veya dairede ikamet etmesi. 4. Genel bütçeye dahil daireler ve katma bütçeli idareler, il özel idareleri ve belediyeler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan kiralamalarda.

84 Gayrimenkulünü konut olarak kiraya veren mükelleflerden hangisi G.V.K.’nın 21’inci maddesinde yer alan mesken istisnasından yararlanır? A) Kuyumculuk faaliyetinde bulunan Bay (A) B) Basit usulde vergilendirilen mükellef Bay (B) C) Gayrimenkul sermaye iradı beyanında bulunduktan sonra eksik beyanda bulunduğu anlaşılan D) İşyeri kirası dolayısıyla gelir vergisi beyannamesi veren Bay (C) Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Arazi ve binaların ticari veya zirai bir işletmeye dahil bulunduğu takdirde bunların iratları ticari veya zirai kazancın tespitine müteallik hükümlere göre hesaplanır B) Emsal kira bedeli yetkili özel mercilerce veya mahkemelerce takdir edilmiş kirası, bu suretle takdir ve tespit edilmiş kira mevcut değilse vergi usul kanununa göre belirlenen rayiç değerinin % 5’idir C) Gayrimenkul sermaye iradı sahipleri götürü veya gerçek usulden dilediklerini seçebilirler D) Gayrisafi hasılattan 21.maddedeki istisna düşüldükten sonra belgeli olmak şartıyla gerçek giderler düşülerek safi kazanca ulaşılır

85 MENKUL SERMAYE İRADI Sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradıdır. Kaynağına bakılmaksızın menkul sermaye iradı sayılan gelir unsurları; 1. Her nevi hisse senetlerinin kar payları;(SPK ya göre kurulan YFKB, İDMK, VDMK lere ödenen kar payı, faiz vb. dahil) 2. İştirak hisselerinden doğan kazançlar; 3. Kurumların yönetim kurulu başkan ve üyelerine verilen kar payları; 4. Dar mükellefiyette indirim ve istisnalardan önceki kurum kazancının, kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısmı; 5. Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler; 6. Her nevi alacak faizleri; 7. Mevduat faizleri; 8. Hisse senetler ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışından elde edilen gelir; 9. İştirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kar paylarının devir ve temliki karşılığında alınan para ve ayınlar 10. Her çeşit senetlerin iskonto ettirilmesi karşılığında alınan iskonto bedelleri; 12. Özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları; 14. Repo Kazançları; 15. Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından sandıktan ayrılanlara yapılan ödemeler; Bu iratlar, bunları sağlayan sermaye sahibinin ticari faaliyetine bağlı bulunduğu takdirde, ticari kazancın tespitinde dikkate alınır.

86 MENKUL SERMAYE İRATLARINDA GİDERLER
Safi iradın bulunması için menkul sermaye iradından aşağıdaki giderler indirilir: (GVK 78) 1. Depo etme ve sigorta ücretleri gibi menkul kıymetlerin muhafazası için yapılan giderler; 2. Temettü hisseleri ile faizlerin tahsil giderleri (Şirket toplantılarına bizzat veya vekaleten iştirak gibi sermayenin idaresi için yapılan giderler irattan indirilmez); 3. Menkul kıymetler ve bunların iratları için ödenen her türlü vergi, resim ve harçlar. (gelir vergisi irattan indirilmez.) Beyannameye alınmak kaydı ile, menkul sermaye iratlarında oluşacak gider fazlalıklarından doğan zararlar diğer gelir unsurlarının karından mahsup edilebilir. Gider fazlalığı dışındaki nedenlerle oluşan zararlar ise, GVK 88/3’e göre zarar olarak kabul edilmez ve diğer gelir unsurlarından doğan karlara mahsup edilmez. Zararlar 5 yıl süre ile nakledilebilir. Sermayede vuku bulan eksilmeler zarar addolunmaz. (GVK Md 88/3) MENKUL SERMAYE İRATLARINDA ELDE ETME Menkul sermaye iratlarında elde etme, hukuki ve ekonomik tasarruf ilkesine bağlanmıştır. Hukuki tasarruf, gelir sahibinin gelir üzerinde talepte bulunma hakkını; ekonomik tasarruf ise, ödemeyi yapacak olan tarafın, geliri, sahibinin emrine amade kılmasını ifade eder.

87 Genel kural olarak, Gelir Vergisi Kanununun 85 ve 86’ncı maddeleri çerçevesinde elde edilen menkul sermaye iratları beyana tabi olmakla birlikte, 2008 yılında da elde edilen menkul sermaye iratlarının önemli bir kısmı; GVK’nun 22,76, 86 ve Geçici 67’nci maddeleri çerçevesinde beyan dışı kalmaktadır. Geçici 67. madde’ye göre: TEVKİFATA TABİ GELİRLER Hisse senedi alım-satım kazançları, Devlet tahvili ve Hazine bonoları faiz gelirleri ve alım-satım kazançları, Özel sektör tahvil ve bonoları faiz gelirleri ve alım-satım kazançları, Mevduat faizleri, Repo gelirleri, Özel finans kurumları gelirleri, Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden elde edilen gelirle r, Menkul kıymet ve vadeli işlem ve opsiyon piyasalarında işlem gören diğer menkul kıymetlerin gelirleri, Hazine veya diğer kamu tüzel kişiliklerince çıkarılan menkul kıymetlerin faiz gelirleri ve alım-satım kazançları. Menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının ödünç işlemlerinden sağlanan gelirler,tevkifata tabi olacaktır.

88 TEVKİFATA TABİ OLMAYAN GELİRLER( Geç. 67. Madde)
Hisse senedi kar payları, Hazine tarafından yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetlerin (Eurobond) alım- satımı, itfası sırasında elde edilen getirileri ve bunların dönemsel getirilerinin tahsili, Tam mükellef kurumlara ait olup, İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören ve bir yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerinin elden çıkarılmasından elde edilen gelirler, Sürekli olarak portföyünün en az %51 ’i İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören hisse senetlerinden oluşan yatırım fonlarının bir yıldan fazla süreyle elde tutulan katılma belgelerinin elden çıkarılmasından elde edilen gelirler, tevkifat kapsamında olmayacaktır. GELİRLERİ ÜZERİNDEN TEVKİFAT YAPILACAKLAR Tevkifat uygulamasında gelir sahibinin gerçek/tüzel kişi ya da tam/dar mükellef olmasının veya elde edilen gelirin vergiden istisna olup olmamasının önemi bulunmamaktadır. Vergi mükellefiyeti olmayan ya da vergiden muaf olanların elde ettiği gelirler de tevkifata tabi olacaktır.

89 MENKUL KIYMET VEYA DİĞER SERMAYE PİYASASI ARACININ İTFASI HALİNDE TEVKİFAT MATRAHI
Bir menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracının itfası halinde, tevkifat matrahı alış bedeli ile itfa bedeli arasındaki fark olacaktır. Alış veya itfa işlemleri sırasında ödenen komisyonlar ile banka ve sigorta muameleleri vergisi tevkifat matrahının tespitinde dikkate alınacaktır. DÖNEMSEL GETİRİLERDE TEVKİFAT MATRAHI Menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının, herhangi bir menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracına bağlı olmayan dönemsel getirilerinde, tevkifat matrahı dönemsel getiri tutarı olacaktır. Bu işlem sırasında varsa ödenen komisyon veya banka ve sigorta muameleleri vergisi tevkifat matrahının tespitinde dikkate alınacaktır. ÖDÜNÇ İŞLEMLERİNDE TEVKİFAT MATRAHI Menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının ödünç işlemine konu olması halinde ödünç verenin ödünç işleminin karşılığı olarak aldığı bedel üzerinden tevkifat yapılacaktır. Bu işlem sırasında varsa ödenen komisyon veya banka ve sigorta muameleleri vergisi tevkifat matrahının tespitinde dikkate alınacaktır.

90 HİSSE SENEDİ KAZANÇLARI
Kar Paylarının Vergilendirilmesi Hisse senedi kar payları Geçici 67 nci madde kapsamı dışında olduğundan tevkifata tabi değildir. Gelir Vergisi Kanununun 22 nci maddesi hükmü uyarınca, elde edilen kar payının yarısı gelir vergisinden istisna olup, kalan tutar aynı Kanunun 86 ncı maddesinde belirtilen beyan haddini aşması halinde (2008 yılı için YTL) beyan edilecektir. Beyan edilen tutar üzerinden hesaplanan gelir vergisinden kurum bünyesinde yapılan % 15 oranındaki tevkifatın tamamı mahsup edilecektir. Alım-Satım Kazançlarının Vergilendirilmesi Hisse senetleri alım-satım kazançları Geçici 67 nci madde kapsamında tevkifata tabidir. Ancak, tam mükellef kurumlara ait olup, İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören ve bir yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetlerinin elden çıkarılmasından elde edilen gelirler tevkifata tabi olmayacağı gibi bu gelirler için Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 80 nci maddesi de uygulanmayacağından değer artış kazancı olarak yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi de söz konusu olmayacaktır.  - 01/01/2006 Tarihinden İtibaren İktisap Edilenlerin Vergilendirilmesi 01/01/2006 tarihinden itibaren iktisap edilen hisse senetlerinin alım-satım kazançları Geçici 67 nci madde hükümleri çerçevesinde tevkifata tabidir. Gerçek kişilerin tevkifata tabi hisse senedi alım-satım kazançlarına uygulanan % 15’lik tevkifat oranı 22/07/2006 tarihli ve 2006/ sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla tam mükellefler için % 10, 27/06/2006 tarihli ve 5527 sayılı Kanunla dar mükellefler için %0 olarak belirlenmiştir. Söz konusu gelirler için yıllık veya münferit beyanname verilmeyecektir.   - 01/01/2006 Tarihinden Önce İktisap Edilenlerin Vergilendirilmesi 01/01/2006 tarihinden önce iktisap edilen hisse senetleri alım-satım kazançları için Geçici 67 nci madde kapsamında tevkifat yapılması söz konusu değildir. Bu gelirler 31/12/2005 tarihinde geçerli olan mevzuat hükümlerine göre vergilendirilecek olup, maliyet bedeli endekslemesi ve istisna uygulamasından sonra kalan tutar ne olursa olsun beyan edilecektir.

91 DEVLET TAHVİLİ VE HAZİNE BONOLARI FAİZ GELİRLERİ VE ALIM-SATIM KAZANÇLARI
Devlet Tahvili ve Hazine Bonoları faiz gelirleri ve alım-satım kazançları Geçici 67 nci madde kapsamında tevkifata tabidir. Ancak, yurt dışında ihraç edilen menkul kıymetlerden (Eurobond) elde edilen faiz gelirleri ve alım satım kazançları ihraç tarihi ne olursa olsun Geçici 67 nci madde kapsamında tevkifat uygulaması dışında olduğundan, faiz gelirlerinde, Devlet tahvili ve Hazine bonoları için belirlenen istisna uygulandıktan sonra kalan tutar 2007 yılına ilişkin beyan haddini aşması halinde beyan edilecektir. Alım-satım kazancında ise maliyet bedeli endekslemesi ve istisna uygulaması sonucu kalan tutar ne olursa olsun beyan edilecektir. Dar mükellefiyete tabi olanların ise, Eurobondlardan elde ettikleri gelirler için beyanname vermeleri söz konusu değildir. - 01/01/2006 Tarihinden İtibaren İhraç Edilenlerin Vergilendirilmesi 01 /01/2006 tarihinden itibaren ihraç edilecek olan Devlet tahvili ve Hazine bonolarından elde edilecek olan faiz gelirleri ile bunların alım-satım kazançları üzerinden yapılmakta olan % 15’lik tevkifat oranı, 22/07/2006 tarihli ve 2006/ sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla tam mükellefler için % 10, 27/06/2006 tarihli ve 5527 sayılı Kanunla dar mükellefler için %0 olarak belirlenmiştir.   - 01/01/2006 Tarihinden Önce İhraç Edilenlerin Vergilendirilmesi 01/01/2006 tarihinden önce ihraç edilen Devlet tahvili ve Hazine bonosu faiz gelirleri ile alım-satım kazançları Geçici 67 nci madde kapsamında tevkifata tabi olmayacaktır. Bu gelirlerin vergilendirilmesi 31/12/2005 tarihinde geçerli olan mevzuat hükümlerine göre yapılacaktır. Dolayısıyla, söz konusu tahvil ve bonoların ihraç tarihi ile Türk Lirası cinsinden ihraç edilip edilmediğine bağlı olarak istisna ve indirim oranı uygulanacaktır.

92 ÖZEL SEKTÖR TAHVİL GELİRLERİ (FAİZ GELİRLERİ VE ALIM-SATIM KAZANÇLARI )
Özel Sektör Tahviline ilişkin faiz gelirleriyle alım-satım kazançları Geçici 67 nci madde kapsamında tevkifata tabidir. - 01/01/2006 Tarihinden İtibaren İhraç Edilenlerin Vergilendirilmesi 01/01/2006 tarihinden itibaren ihraç edilen özel sektör tahvil/bono faiz gelirleri ve alım-satım kazançları aynen Devlet tahvili/Hazine bonosu gelirleri gibi vergilendirilmektedir. - 01/01/2006 Tarihinden Önce İhraç Edilenlerin Vergilendirilmesi 01/01/2006 tarihinden önce ihraç edilen özel sektör tahvil/bono faiz gelirleri ve alım-satım kazançları aynen Devlet tahvili/Hazine bonosu gelirleri gibi vergilendirilmektedir. Tek farkı, Devlet tahvili ve Hazine bonoları için belirlenen istisna, bu menkul kıymetlerden elde edilen gelirler için uygulanmayacak olup, sadece indirim oranı uygulanacaktır. 

93 MEVDUAT FAİZLERİ 01/01/2006 tarihinden itibaren Yabancı Para/Yeni Türk Lirası Mevduat hesaplarından elde edilen faiz gelirleri, söz konusu mevduat hesabı hangi tarihte açılmış olursa olsun, % 15 oranında tevkifata tabi olup, bu gelirler için yıllık beyanname verilmeyecektir. Tevkifat uygulamasında gelir sahibinin gerçek/tüzel kişi ya da tam/dar mükellef olmasının veya elde edilen gelirin vergiden istisna olup olmamasının önemi bulunmamaktadır. REPO GELİRLERİ 01/01/2006 tarihinden itibaren vadesi dolan repo (Her nevi tahvil ve Hazine Bonoları ile Toplu Konut İdaresi, Kamu ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerin geri alım veya satım taahhüdü ile iktisap edilmesi veya elden çıkarılması) işlemlerinden elde edilenler de dahil olmak üzere, 01/01/2006 tarihinden itibaren yapılan repo işlemlerinden elde edilen gelirler % 15 oranında tevkifata tabi olup, bu gelirler için yıllık beyanname verilmeyecektir. Tevkifat uygulamasında gelir sahibinin gerçek/tüzel kişi ya da tam/dar mükellef olmasının veya elde edilen gelirin vergiden istisna olup olmamasının önemi bulunmamaktadır. ÖZEL FİNANS KURUMLARINDAN ELDE EDİLEN GELİRLER 01/01/2006 tarihinden itibaren faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kar payları ile kar ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kar payları ve özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları % 15 oranında tevkifata tabi olup, bu gelirler için yıllık beyanname verilmeyecektir. Tevkifat uygulamasında gelir sahibinin gerçek/tüzel kişi ya da tam/dar mükellef olmasının veya elde edilen gelirin vergiden istisna olup olmamasının önemi bulunmamaktadır.

94 VADELİ İŞLEM VE OPSİYON SÖZLEŞMELERİNDEN ELDE EDİLEN GELİRLER
Geçici 67 nci maddenin (14) numaralı fıkrasına göre, bankaların ve aracı kurumların taraf olduğu veya bunlar aracılığıyla yapılan; belirli bir vadede, önceden belirlenen fiyat, miktar ve nitelikte ekonomik veya finansal göstergeye dayalı olarak düzenlenenler de dahil olmak üzere, para veya sermaye piyasası aracını, malı, kıymetli madeni ve dövizi alma, satma, değiştirme hak ve/veya yükümlülüğünü veren vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri Geçici 67 nci madde uygulamasında diğer sermaye piyasası aracı addolunacaktır. Dolayısıyla, bankalar veya aracı kurumlar, bu nitelikte bir işlem yapmaları halinde; vadeli işlem veya opsiyon sözleşmesinin hükmünden yararlanıldığı anda, sözleşmeye baz alınan kıymetin piyasa fiyatına göre oluşan değeri ile işlem fiyatına göre oluşan değeri arasındaki fark üzerinden sözleşmenin sona erdiği tarih itibarıyla % 15 oranında tevkifat yapacaklardır. Ancak, 5615 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle yapılan düzenleme ile, Türkiye’de kurulu vadeli işlem ve opsiyon borsalarında 2008 yılı sonuna kadar yapılan işlemlerden elde edilen kazançlar için tevkifat oranı %0 olarak uygulanacak olup, söz konusu sözleşmelerin vadesinin 2009 ve sonraki yıllara sarkması durumunda da bu sözleşmelerden doğan kazançlar üzerinden %0 oranında tevkifat yapılacaktır. Öte yandan 2009 ve izleyen yıllarda yapılan sözleşmelerden elde edilen gelirlerden ise 5527 sayılı Kanun ve 2006/ sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince tevkifat yapılacaktır.

95 MENKUL KIYMET YATIRIM FONLARI İLE MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIKLARINDAN ELDE EDİLEN GELİRLER
5527 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesinin (8) numaralı fıkrasında yapılan değişiklikle, Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan menkul kıymetler yatırım fonları ile menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının kurumlar vergisinden istisna edilmiş olan portföy kazançları üzerinden yapılacak tevkifat uygulamasına borsa yatırım fonları, konut finansman fonları ve varlık finansman fonları da dahil edilmiştir. Buna göre, Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan menkul kıymetler yatırım fonları (borsa yatırım fonları ile konut finansmanı fonları ve varlık finansmanı fonları dahil ) ile menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliği kazançları üzerinden; 1 ) Borsa yatırım fonları ile konut finansman fonları ve varlık finansman fonları için %0, 2)Yukarıdaki bentte sayılanlar dışında kalanlar için 1 Ekim 2006 tarihine kadar uygulanmak üzere % 10, 1 Ekim 2006 tarihinden itibaren uygulanmak üzere %0, oranında tevkifat yapılacaktır. Yatırım Fonu Katılma Belgeleri ile Yatırım Ortaklıklarından elde edilen gelirler 01/10/2006 tarihine kadar Fon/Ortaklık bünyesinde vergilendirildiğinden, katılımcı bazında vergileme söz konusu değildir. Dolayısıyla, katılımcı bazında vergilendirmeye 01/10/2006 tarihinden itibaren başlanılmış olup, uygulanacak tevkifat oranı ise 5527 sayılı Kanun ve 22/07/2006 tarihli ve 2006/ sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla tam mükellefler için % 10, dar mükellefler için %0 olarak belirlenmiştir. 01/10/2006 tarihinden itibaren yapılacak % 10’luk tevkifat uygulamasında, yatırımcıların bu tarihten önce iktisap ettikleri yatırım fonları katılma belgeleri için; Eylül ayının son işlem gününde ilgili yatırım fonu katılma belgesinin kapanış fiyatı, yatırım ortaklığı hisse senetleri için ise; bu hisse senetlerinin Eylül ayının son işlem gününde borsada oluşan ağırlıklı ortalama fiyatı, alış maliyeti olarak dikkate alınacaktır. Sürekli olarak portföyünün en az %51 ’i İstanbul Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören hisse senetlerinden oluşan yatırım fonlarının bir yıldan fazla süreyle elde tutulan katılma belgelerinin elden çıkarılmasından elde edilen gelirler, tevkifat kapsamında olmayacaktır. Menkul kıymetler yatırım fonlarının ilgili olduğu fona iadesi ve menkul kıymetler yatırım ortaklıkları hisse senetleri alım-satımından elde edilen gelirler için de yıllık beyanname verilmeyecektir.

96 MENKUL SERMAYE İRATLARININ YILLIK BEYANNAME İLE BEYAN EDİLMESİ Gerçek kişilerce 2007 yılında elde edilen menkul sermaye iratlarının bir kısmı tutarı ne olursa olsun, bir kısmı belirli bir tutarı aşmaması halinde, bir kısmı ise vergi kesintisine tabi tutularak vergilendirildikleri için yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir. Menkul sermaye iratlarının yıllık beyanname ile beyan edilip edilmeyeceğine ilişkin açıklamalar aşağıda yer almaktadır. TUTARI NE OLURSA OLSUN BEYAN EDİLMEYECEK MENKUL SERMAYE İRATLARI 1- Gelir Vergisi Kanununun Geçici 67. maddesi kapsamında vergi kesintisine tabi tutulmuş olan ; Mevduat faizleri (75/7) Özel Finans Kurumlarınca (Katılım Bankaları) kar ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları (75/12) Repo Kazançları (75/14) 2- Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemeler.(75/14) 3- Kurumlar vergisi mükelleflerince 31/12/1998 ve daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde edilen kazançların dağıtımı halinde, gerçek kişilerce elde edilen kar payları 4- Kurumların karlarını sermayeye eklemek suretiyle gerçekleştirdikleri kar dağıtım işlemlerinde gerçek kişi ortaklarca elde edilen kar payları . Yukarıda sayılan gelirler tutarı ne olursa olsun beyan edilmez. Diğer gelirler nedeniyle verilen beyannameye de dahil edilmez.

97 960 TL’LİK (2008 Yılı İçin) TUTARI AŞMAMASI HALİNDE BEYAN EDİLMEYECEK MENKUL SERMAYE İRATLARI
1 . Kıyı bankacılığından (off-shore bankacılık) elde edilen faiz gelirleri 2. Hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışından elde edilen bedeller (31/12/2005 tarihinden önce ihraç/iktisap edilenler) 3. İştirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kar paylarının devir ve temliki karşılığında alınan para ve ayınlar, 4. Her çeşit senetlerin iskonto edilmesi karşılığında alınan iskonto bedelleri, 5. Yurt dışından elde edilen diğer menkul sermaye iratları (faiz, repo, kar payı v.b.), 6. Her çeşit alacak faizleri Türkiye’de vergi kesintisine tabi olmayan ve istisna uygulanmayan yukarıda belirtilen menkul sermaye iratları 960 TL’lik tutarı aşmaması halinde yıllık beyanname ile beyan edilmeyeceklerdir. Burada bahsedilen 960 YTL’lik tutar bir istisna olmayıp, gelirin beyan edilip edilmeyeceğinin tespitinde dikkate alınacak bir haddir. Bu had yukarıda belirtilen gelirlerin her biri için ayrı ayrı uygulanmayacak olup, bu gelirler ile vergi kesintisine tabi olmayan ve istisna uygulanmayan gayrimenkul sermaye iratlarının toplam tutarı dikkate alınarak hesaplanacaktır.

98 19.800 YTL’LİK TUTARI AŞMAMASI HALİNDE BEYAN EDİLMEYECEK MENKUL SERMAYE İRATLARI
1 . 01/01/2006 tarihinden önce ihraç edilmiş olan her çeşit tahvil ve hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler, 2. Tam mükellef kurumlardan elde edilen kar payları Elde edilen gelirin YTL’yi aşması halinde bu gelirlerin tamamı (istisna edilen tutarlar hariç) yıllık beyanname ile beyan edilecektir. Menkul sermaye iratları toplamının YTL’yi aşıp aşmadığının tespitinde, indirim oranı ve istisna uygulanabilecek menkul sermaye iratlarının, indirim oranı ve istisna uygulandıktan sonra kalan kısımlarının dikkate alınması, bu iratların beyan edilmesinin gerektiği durumlarda ise indirim oranı ve istisna uygulandıktan sonra kalan kısımlarının beyan edilmesi gerekmektedir.

99 İNDİRİM ORANI UYGULANARAK BEYAN EDİLECEK MENKUL SERMAYE İRATLARI Gelir Vergisi Kanununda bazı menkul sermaye iratlarının enflasyondan arındırıldıktan sonra kalan tutarlarının vergilendirilmesi öngörülmüştür. Enflasyondan arındırmaya ilişkin indirim oranı 2008 yılı için % 37,7 olarak belirlenmiştir. 2008 takvim yılında elde edilen menkul sermaye iratlarından, 01/01/2006 tarihinden önce ihraç edilmiş olan ve Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 5 numaralı bendinde sayılan her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler indirim oranı uygulanmak suretiyle beyan edilecektir. Beyanname verme sınırı olan YTL’nin hesabında, indirim oranı uygulanabilecek menkul sermaye iradı tutarı, indirim oranı uygulandıktan sonra kalan kısım itibariyle dikkate alınacaktır. Bu durumda, başkaca beyanı gereken gelirlerin bulunmaması halinde, indirim oranı uygulamasından yararlanabilecek menkul sermaye iradından, gayri safi tutarları toplamı ,59 YTL’yi aşmayan tutarlar için yıllık beyanname verilmeyecektir. Ayrıca; - Her nevi alacak faizleri - Ticari işletmelere dahil kazanç ve iratlar için İndirim oranı uygulanması söz konusu değildir.

100 ÖRNEK : (Kar Paylarının Beyanı) Bay (E), tam mükellef bir kurum olan (Z) Anonim Şirketinden 2008 yılında brüt 300 bin TL tutarında kar payı (temettü) elde etmiştir. Bu mükellefin başkaca geliri bulunmamaktadır. Elde edilen kar payı kurum bünyesinde % 15 nispetinde vergi kesintisine tabi tutulmuş olup, bu tutar 45 bin TL dir. Bay (E)’nin elde ettiği kar payının yarısı gelir vergisinden istisna olup, kalan yarısı 150 bin TL dir. Bu tutar beyan sınırı olan TL’yi aştığı için beyan edilecektir. Kurum bünyesinde yapılmış olan vergi kesintisinin tamamı hesaplanan vergiden mahsup edilecektir. Bu durumda, hesaplama aşağıdaki gibi olacaktır ; Kar payı                                              :           TL İstisna tutarı                                        :           TL ( YTLx 1/2=)                KALAN TUTAR                                :           TL Hesaplanan vergi                                 :             TL Mahsup edilecek vergi                         :             TL Ödenecek Gelir Vergisi                       :              2.355 TL

101 Genel kural olarak, Gelir Vergisi Kanununun 85 ve 86’ncı maddeleri çerçevesinde elde edilen menkul sermaye iratları beyana tabi olmakla birlikte, 2008 yılında da elde edilen menkul sermaye iratlarının önemli bir kısmı; GVK’nun 22,76, 86 ve Geçici 55,59,62 ve 67’nci maddeleri çerçevesinde beyan dışı kalmaktadır. A- GVK’nun GEÇİCİ 55’İNCİ MADDESİ HÜKMÜNE GÖRE BEYAN DIŞI KALAN MENKUL SERMAYE İRATLARI: Ticari işletmeye dahil olmamak ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş olmak şartıyla; 1-  Mevduat faizleri, (GVK 75/7) 2- Özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları, (GVK 75/12) 3- Repo kazançları, (GVK 75/14) 4- Menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgelerine ödenen kar payları, ( tarihinden geçerli olmak üzere) 2005 yılı sonuna kadar gelir vergisinden istisnadır. Bu kazançlar için tutarları ne olursa olsun beyanname verilmeyecek, diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir. Söz konusu iratlar, GVK’nun 94/ 8, 9,14’ncü bent hükümlerine göre, tevkif suretiyle vergilendirilmektedir. Tevkif suretiyle ödenen vergiler, söz konusu iratlar Geçici 55’nci maddeye göre beyana tabi olmadığından, nihai vergileri olmaktadır. Off-shore hesaplar ya da yurt dışında bulunan mevduat hesaplarından elde edilen mevduat faizlerinin durumu nedir?

102 B- İNDİRİM ORANI UYGULAMASI NEDENİYLE BEYAN DIŞI KALAN MENKUL
B- İNDİRİM ORANI UYGULAMASI NEDENİYLE BEYAN DIŞI KALAN MENKUL SERMAYE İRATLARI: Gelir Vergisi Kanununun 76 ncı maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre indirim oranı uygulamasından faydalanabilecek, menkul sermaye iratlarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz. İndirim oranı yılı gelirleri için % 43,8’dir. Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler (GVK 75/5), Her nevi alacak faizleri ( GVK 75/6), Mevduat faizleri ( GVK 75/7), Özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığı ödenen kar payları (GVK 75/12), Repo kazançları ( GVK 75/14), Her nevi yatırım fonları ve ortaklıklarından elde edilen kar payları. (GVK 75/1) İndirim oranı, ticari işletmelere dahil bu tür gelirler ile döviz, altın vb. bir değere endeksli olarak elde edilen gelirler için uygulanmaz. İndirimin tevkif suretiyle ödenen vergiye şümulü yoktur. İrat Sayılmayan Haller: (GVK 76/1) Menkul kıymetin kuponlu veya kuponsuz olarak satılması, İştirak hisselerinin devir ve temliki, Menkul kıymetler ile iştirak hisselerinin tamamen veya kısmen itfa olunması karşılığında alınan paralarla itfa dolayısıyla verilen ikramiyeler (GVK 76/2) İndirim oranına tekabül eden tutar irat sayılmaz.(2006 da yürürlükten kalktı)

103 C- GVK’nun GEÇİCİ 59’UNCU MADDESİ HÜKMÜNE GÖRE BEYAN DIŞI KALAN MENKUL SERMAYE İRATLARI:
tarihine kadar devlet tahvilleri ve hazine bonolarının ; * Faiz gelirleri ile elden çıkarılmasından sağlanan diğer kazançlar toplamının; 2004 yılı İçin lirası gelir vergisinden istisna edilmiştir. * Ticari işletmelere ait olan bu tür gelirler hakkında bu madde hükmü uygulanmaz. * İstisna, indirim oranı uygulandıktan sonra bulunan tutara uygulanacaktır.(Gn.Teb.245) * Eurobondlar, maddede sayılan devlet tahvili ve hazine bonosu ile aynı kapsamdadır. (Özelge) Eurobond faiz gelirleri, istisnadan yararlanacak ancak, dövize endeksli olması nedeniyle 76’ncı maddedeki indirim oranı uygulamasından yararlanamayacaktır. İstisnadan yararlanma şartları aşağıdaki gibidir; Devlet tahvilleri ya da hazine bonoları ve daha sonrası bir tarihte ihraç edilmiş olmalıdır. İstisnaya konu devlet tahvilleri veya hazine bonoları ticari bir işletmenin aktifine kayıtlı olmamalıdır. Devlet tahvilleri ve hazine bonolarının faiz gelirleri ve elden çıkarılmasından sağlanan diğer kazançlar toplamının 2004 yılı için liralık kısmı istisnadan yararlanabilmektedir. Geçici 59. maddede yer alan istisnadan yararlananlar, ayrıca Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. maddesinde yer alan istisnadan yararlanamazlar.

104 DEVLET TAHVİLLİ VE HAZİNE BONOSU FAİZ GELİRLERİNDE BEYAN SINIRI
Devlet tahvili ve hazine bonolarından elde edilen faiz gelirlerinin GVK 86/1-c bent hükmüne göre, tevkif yoluyla vergilendirilen ve TL’sını aşmayan iratlar beyan dışı kaldığından, devlet tahvili ve hazine bonosu faiz gelirlerinin gayrisafi tutarı – TL’sına kadar olan kazançlar istisna kapsamında yer alacak ve dolayısıyla beyan dışı kalacaktır. Aynı zamanda, bu neviden gelirlerde tevkifat oranı da ( 0) olduğundan aynı tutara kadar olan kısmın vergi yükü de sıfır olmaktadır. Söz konusu – TL’nın doğruluğunun sağlaması şöyledir. Devlet Tahvilli ve Hazine Bonosu Faiz Geliri TL İndirim Oranına İsabet Eden Tutar ( % 43.8 ) TL İndirim Oranı Uygulaması sonucunda Kalan Tutar TL. G.V.K.’nun Geçici 59. Maddesinde Yer Alan İstisna TL. Kalan Tutar TL. G.V.K.’nun 86/2 Maddesinde Yer Alan Beyan Sınırı Beyan Edilmesi Gereken D.Tahvili Ve H. Bonosu Faizi

105 26/07/2001 TARİHİNDEN ÖNCE TL CİNSİNDEN İHRAÇ EDİLEN DEVLET TAHVİLİ FAİZ GELİRİNİN BEYANINA İLİŞKİN ÖRNEK Ahmet bey, 26/07/2001 tarihinden önce ihraç edilmiş olan devlet tahvilinden 2004 yılında brüt 50 milyar lira tutarında faiz geliri elde etmiştir. Elde edilen Devlet tahvili faiz gelirine indirim oranı uygulandıktan sonra kalan tutar ; [ ( x % 43,8) ] = TL’dır. Örneğimizdeki Devlet tahvili 26/07/2001 tarihinden önce ihraç edilmiş olduğundan Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 59. maddesinde yer alan liralık istisnadan yararlanamayacak, sıfır oranında vergi tevkifatına tabi olduğundan ve tutarı beyan sınırı olan 14 milyar lirayı aştığından elde edilen faiz geliri için yıllık beyanname verilecektir.

106 Hesaplama aşağıda gösterilmiştir.
26/07/2001 TARİHİNDEN SONRA TL CİNSİNDEN İHRAÇ EDİLEN HAZİNE BONOSU FAİZ GELİRİNİN BEYANINA İLİŞKİN ÖRNEK Ayşe hanım sahibi bulunduğu 25/10/2003 ihraç tarihli Hazine bonosundan 2004 yılı içinde 1 trilyon lira faiz geliri elde etmiştir. Hazine bonosu faiz gelirine indirim oranı (% 43,8) uygulandıktan sonra kalan tutardan, hazine bonosunun ihraç tarihi 26/07/2001 tarihinden sonraki bir tarihi taşıdığından ayrıca liralık istisna düşülecek olup, kalan tutar 14 milyar liralık beyan sınırını aştığından elde edilen hazine bonosu faiz geliri beyan edilecektir. Hesaplama aşağıda gösterilmiştir. Hazine Bonosu Faizi İndirim Oranına İsabet Eden Tutar ( x % 43,8 =) Kalan Tutar Geçici Md. 59 ‘de Yer Alan İstisna İstisna Sonrası Kalan Tutar ( – =) GELİR VERGİSİ MATRAHI HESAPLANAN ( ÖDENECEK ) G.V

107 D- GVK’nun 22/2. MADDESİNE GÖRE BEYAN DIŞI KALAN KAR PAYLARI
Tam mükellef kurumlardan elde edilen, 75’nci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kar paylarının yarısı gelir vergisinden müstesnadır. İstisna edilen tutar üzerinden 94’ncü madde uyarınca tevkifat yapılır ve tevkif edilen verginin tamamı, kar payının yıllık beyanname ile beyan edilmesi durumunda yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilir. E- G.V.K.’nun GEÇİCİ 62. MADDESİNE GÖRE BEYAN DIŞI KALAN KAR PAYLARI: Kurumlar vergisi mükelleflerinin 31/12/1998 veya daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kazançlarının ( tarihinden önceki dönemlerde elde edilen istisna kazançlar dağıtılsın dağıtılmasın tevkifata tabi tutulmuş olduklarından) dağıtımı halinde; gerçek kişilerce bu kapsamda elde edilen kar paylarının tamamı gelir vergisinden istisna edilmiştir.(GVK Geç.Md:62/a) Kurumların dönemine ait istisna kazançları ve/veya GVK Geç.Md 61’de yazılı tevkifata tabi tutulmuş (yatırım indiriminden kaynaklanan) kazançların dağıtımı halinde ise; elde edile kar paylarının net tutarına, kar payının 1/9’u eklenerek bulunan brüt tutarının yarısı gelir vergisinden istisna olup, kalan tutar 14 milyar lirayı aşıyorsa beyanname verilecektir. Beyan edilen tutarın 1/5’i de hesaplanan vergiden mahsup edilecektir. (GVK Geç. Md:62/b,c) Karın sermayeye ilavesi nedeniyle edinilen hisse senetleri, kar dağıtımı sayılmadığından beyan edilmeyecektir.

108 G.V.K. MD 22’ YE GÖRE KAR PAYLARININ BEYANINA İLİŞKİN ÖRNEK
Pınar hanım tam mükellef bir kurum olan Toprak Anonim Şirketinden 2004 yılında brüt 100 milyar lira tutarında kar payı (temettü) elde etmiştir. Bu mükellefin başkaca geliri bulunmamaktadır. Elde edilen kar payı kurum bünyesinde %10 nispetinde tevkifata tabi tutulmuş olup, tevkif edilen vergi 10 milyar liradır. Emine hanımın elde ettiği 100 milyar lira tutarındaki kar payının yarısı G.V.K.’nun 22/2. maddesine göre gelir vergisinden istisna olup, kalan yarısı 50 milyar liradır. Bu tutar beyan sınırı olan 14 milyar lirayı aştığı için beyan edilecektir. Buna karşın kurum bünyesinde yapılmış olan vergi tevkifatının ise tamamı hesaplanan vergiden mahsup edilebilecektir. Bu durumda, ödenecek vergi aşağıdaki gibi olacaktır: Kar Payı İstisna Tutarı ( x 1/2= ) GELİR VERGİSİ MATRAHI Hesaplanan Vergi Mahsup Edilecek Vergi (*) Ödenecek Vergi

109 F- GVK’nun 86’NCI MADDESİNE GÖRE BEYAN DIŞI KALAN KAR PAYLARI
1- GVK’nun 86’ncı maddesinin 1-a bent hükmüne göre beyan dışı kalan kar payları; GVK’nun 75/15 numaralı bendinde yer alan tüzel kişiliğe haiz emekli sandıkları ile emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemeler, tutarları ne olursa olsun beyan dışı bırakılmıştır. Dolayısıyla, GVK 94/15’e göre yapılacak tevkifat nihai vergileme olacaktır. Diğer taraftan, GVK’nun 22/1 bent hükmü gereği, yapılan ödemelerin belli yüzdeleri gelir vergisinden istisna edilmiştir.İstisna edilen tutar üzerinden 94/15’e göre tevkifat yapılmayacaktır. 2- GVK’nun 86’ncı maddesinin 1-c bent hükmüne göre beyan dışı kalan kar payları; Vergiye tabi gelirin; sadece gayrisafi tutarları toplamı 14 milyar lirayı aşmayan, tevkifata tutulmuş olan menkul sermaye iratlarından oluşması halinde beyanname verilmeyecek, diğer gelirler için verilse dahi bu gelirler beyannameye dahil edilmeyecektir. Bu bendin uygulamasında; vergi tevkifatına tabi menkul sermaye iratlarının yanı sıra kesintiye tabi olmayan menkul sermaye iratları da elde eden gerçek kişiler için 14 milyar liralık haddin aşılıp aşılmadığının tespitinde, elde edilen menkul sermaye iratları, indirim ve istisnalar düşüldükten sonra kalan kısımları itibariyle toplanacak; bu suretle elde edilecek toplam tutar 14 milyar lirayı aşıyorsa tamamı için beyanname verilecektir. 3-GVK’nun 86’ncı maddesinin 1-d bent hükmüne göre beyan dışı kalan kar payları; Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 750 milyon lirayı aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları beyan dışı bırakılmıştır. 4- GVK’nun 86’ncı maddesinin 2’nci fıkrası hükmüne göre beyan dışı kalan kar payları; Dar mükellefiyette tamamı Türkiye’de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan menkul sermaye iratları.

110 MENKUL SERMAYE İRATLARININ VERGİLENDİRİLMESİ
Menkul sermaye iratlarının genel olarak vergilendirilmesi G.V.K.’nun 94’ncü maddesi hükmü uyarınca tevkifat yoluyla yapılmaktadır. (GVK Md: 94/6,7,8,9,14.15) Tevkif yoluyla vergilendirilen menkul sermaye iratları, belli bir tutarı (2004 yılı için YTL) aşmaları halinde yıllık beyanname ile beyan edilir. G.V.K.’nun 94’ncü maddesi uyarınca tevkifata tabi tutulmamış ve istisna uygulamasına konu olmayan ve tutarı (2004 yılı için-750.-YTL) aşan menkul sermaye iratları da yıllık beyanname ile beyan edilecektir. Ayrıca tevkifat yoluyla vergilendirilen bazı menkul sermaye iratları ise tutarları ne olursa olsun yıllık beyanname ile beyan edilmeyeceği gibi başka gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde halinde dahi bu iratlar beyannameye dahil edilmez. Buna göre, yukarıda yazılı menkul sermaye iratlarının türlerine göre beyan durumları aşağıdaki gibidir. ( Vergi uygulamasında, * %0 oranında tevkifata tabi kazanç, vergi tevkifatına tutulmuş kabul edilir. * Birden fazla nitelikteki menkul sermaye iratlarının bir arada elde edilmesi: Vergi kesintisine tabi menkul sermaye iradı ile kesintiye tabi olmayan iradın toplamı YTL’yi aşıyor ise, tamamı için beyanname verilecektir.)

111 1- Tevkif Yoluyla Vergilendirilmekle Beraber Belli Tutarı Aşması Halinde Beyan Edilecek Menkul Sermaye İratları: Tevkif yoluyla vergilendirilmiş bulunan bazı menkul sermaye iratlarını elde edenler, bu iratların gayrisafi tutarlarının GVK’nun 103’ncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2004 için YTL) aşması halinde beyanname vereceklerdir. (GVK Md:86/1-c,d) Menkul sermaye iratları toplamının YT Lirasını aşıp aşmadığının tespitinde indirim oranı ve istisna uygulanabilecek menkul sermaye iratlarının, indirim oranı ve istisna uygulandıktan sonra kalan kısımlarının dikkate alınması, bu iratların beyan edilmesinin gerektiği durumlarda ise indirim oranı ve istisna uygulandıktan sonra kalan kısımlarının beyan edilmesi gerekmektedir. GVK’nun 22’nci maddesi ile tam mükellef kurumlardan elde edilen ve Kanunun 75/1,2,3 numaralı bentlerinde yazılı kar paylarının yarısı gelir vergisinden istisna edilmiştir. (İstisna edilen tutar üzerinden GVK Md:94 uyarınca tevkifat yapılır ve tevkif edilen verginin tamamı, kar payının beyanı halinde yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsup edilir.)

112 Bu gruba giren menkul sermaye iratları:
Tam mükellef kurumlardan elde edilen her nevi hisse senetlerinin kar paylarının istisnadan sonraki tutarı (temettü gelirleri)(menkul kıymetler yatırım ortaklıklarından sağlanan kar paylarında ayrıca indirim oranı (%43,8) uygulandıktan sonraki tutar) (GVK 75/2) Tam mükellef kurumlardan elde edilen iştirak hisselerinden doğan kazançların istisnadan sonraki tutarı (limited şirket ortaklarının, iş ortaklıkları ortaklarının ve komanditerlerin kar payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar dahil) (GVK 75/2) Tam mükellef kurumlardan elde edilen kurumların idare meclisi başkan ve üyelerine verilen kar paylarının istisnadan sonraki tutarı (GVK 75/3) GVK’nun 75/5 numaralı bendinde sayılan her nevi tahvil ve hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirlerin indirim oranı uygulandıktan sonraki tutarı GVK’nun Geçici 59’ncu maddesi uyarınca tarihleri arasında ihraç edilen devlet tahvilleri ve hazine bonolarının faiz gelirleri ve elden çıkarılmasından sağlanan diğer kazançlar toplamının 2001 yılında 50 milyar lirası, 2002 yılında 76,6 milyar lirası, 2003 yılında 121,794 milyar lirası, 2004 yılında lirası gelir vergisinden istisna edilmiştir. (2005 yılında elde edilecek iratlar için YTL olarak dikkate alınacaktır. Dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetlerden elde edilen kar payları (GVK 75/5) Döviz cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilen gelirler (GVK 75/5)

113 2- Vergi Tevkifatına Tabi Tutulmamış ve İstisna Uygulamasına Konu Olmayan ve Tutarı 750 YTL’nı Aşması Halinde Beyan Edilecek Menkul Sermaye İratları:  Türkiye’de vergi tevkifatına tabi tutulmamış ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul sermaye iradı elde eden; Adi komandit şirketlerden kar payı alan komanditerler (GVK 75/2) Her nevi alacak faizi elde edenler (GVK 75/6) GVK md 76 uyarıca indirim oranı uygulandıktan sonraki tutarın beyan edilmesi gerektiğinden, 2004 yılına ilişkin olarak tespit edilen indirim oranı %43,8’in uygulanmasından sonra kalan tutar beyan edilecektir. Hisse senedi ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışından gelir elde edenler (GVK 75/8) İştirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kar paylarının devri ve temliki karşılığında para ve ayın elde edenler(GVK 75/9) Her çeşit senetlerin ıskonto edilmesi karşılığında ıskonto bedeli elde edenler (GVK75/10) Off-shore (kıyı bankacılığı) hesaplarından döviz cinsinden faiz geliri elde edenler (Türk Lirası cinsinden açılmış olan off-shore hesaplarından elde edilen faiz gelirlerine indirim oranı uygulanacak olup-kalan tutarın 750 YTL’sını aşması halinde yıllık beyanname ile bildirilecektir.) (GVK75/7) Yurt dışından elde edilen diğer menkul sermaye iratları (Yurtdışında ödenen vergilerin mahsubu ve çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları çerçevesinde değerlendirilir.) Bu gelirlerin beyanında esas alınan 750.-YTL had, bir istisna olmayıp, gelirin beyan edilip edilmeyeceğini gösteren bir haddir. Bu had, gelirlerin her biri için ayrı ayrı uygulanmayacak olup, bu gelirler ile vergi tevkifatına tabi olmayan ve istisna uygulanmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarının toplam tutarı olarak dikkate alınacaktır.

114 3- Tutarları Ne Olursa Olsun Beyan Edilmeyecek Vergi Kesintisine Tabi Tutulmuş Menkul Sermaye İratları: GVK’nun Geçici 55’nci maddesi uyarınca, 2004 yılında elde edilen ve vergi kesintisine tabi tutulmuş olan; GVK 75/7’de yazılı mevduat faizleri, GVK 75/12’de yazılı faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kar payları ile kar ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kar payları ve özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları, GVK 75/14’de yazılı repo gelirleri, Menkul kıymet yatırım fonlarının katılma belgelerine ödenen kar payları, Ayrıca; GVK 75/15’de tanımlanan ve tarihinden itibaren düzenlenen şahıs sigorta poliçeleri dolayısıyla elde edilen menkul sermaye iratları, Kurumlar vergisi mükelleflerinin ve daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kazançların dağıtımı halinde, gerçek kişilerce elde edilen kar payları, Kurumları karlarını sermayeye eklemek suretiyle gerçekleştirdikleri kar dağıtım işlemlerinde gerçek kişi ortaklarca elde edilen kar payları, Dar mükellef geçek kişilerin tevkif yoluyla vergilendirilmiş menkul sermaye iratları (kurumlardan elde edilen kar payları dahil) Çalışma ve oturma izni alarak altı aydan fazla bir süredir yurt dışında yaşamakta olan Türk vatandaşlarının, Türkiye’de elde ettikleri tevkif yoluyla vergilendirilmiş menkul sermaye iratları (kurumlardan elde edilen kar payları dahil) tutarları ne olursa olsun beyan edilmeyecektir.

115 MENKUL SERMAYE İRATLARININ VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI
M. S. İ. ‘NIN TÜRÜ VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI 75/1,2,3 Her Nevi Hisse Senetleri Kar Payları (2003 yılı ve sonrası için) GVK 94/6-b’ye göre tevkifata tabi. Geçici 55 kapsamında değil. Beyana tabi. GVK 22’ye göre yarısı istisna olup, diğer yarısı 14 milyar lirayı aşıyorsa beyanname verilecektir. GVK 75/1 Menkul Kıymet Yatırım Fonlarından Elde Edilen Kar Payları GVK Geçici Md. 55’e göre tamamı beyan dışı. (GVK 22 kapsamında ve 76/2’ye göre indirim oranı uygulamasına tabi olsa da, Geç.Md:55’e göre tamamı istisna olduğu için, söz konusu madde hükümleri geçersizdir.) Menkul Kıymet Yatırım Ortaklıkları, Risk Sermayesi Yatırım Fonları Ve Ortaklıkları, Gayrimenkul Yatırım Fonları Ve Ortaklıklarından Elde Edilen Kar Payları, GVK 76/2’ye göre indirim oranı uygulanacak. İndirim oranı (%43,8) uygulandıktan sonra kalan tutarın yarısı, GVK 22’ye göre istisna olup, bulunan tutar 14 milyar lirayı aşıyorsa beyanname verilecektir.

116 VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI
M. S. İ. ‘NIN TÜRÜ VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI GVK 75/1 GVK 62/1-a Kurumların veya daha önceki dönemlere ait istisna kazançlarının dağıtımı halinde elde edilen kar payları tarihinden önceki dönemlerde elde edilen istisna kazançlar dağıtılsın dağıtılmasın tevkifata tabi tutulmuş olduklarından, bu karların 2004 yılında ve sonrasında dağıtılması durumunda, elde edilen kar paylarının tamamı, GVK Geçici Md. 62/2’ye göre beyan dışıdır. (GVK 94’e göre tevkifat yoktur.) (Ayrıca GVK 22 uygulanmaz.) GVK 62/1-b,c Kurumların dönemine ait * istisna kazançları ve/veya * GVK Geç.Md 61’de yazılı tevkifata tabi tutulmuş (yatırım indiriminden kaynaklanan) kazançların dağıtımın dan elde edilen kar payları Elde edilen kar payının net tutarına bu tutarın 1/9’u eklenerek bulunan brüt tutarının yarısı gelir vergisinden istisna olup, kalan tutar 14 milyar lirayı aşıyorsa beyanname verilecektir. Beyan edilen tutarın 1/5’i de hesaplanan vergiden mahsup edilecektir. GVK 75/4 Dar mükelleflerce elde edilen menkul sermaye iratları GVK 94/6-b(iii)’e göre tevkifata tabi. GVK 86/2’ye göre, beyan dışı.

117 VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI
M. S. İ. ‘NIN TÜRÜ VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI GVK 75/5 Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri, Her türlü Özel Sektör Tahvil ve Bono Faizleri GVK 94/7 tevkifata tabi. GVK Geçici 55’de sayılan istisna gelirlerden değil. Beyana tabi. Dövize, altına veya başka bir değere endeksli olanlar hariç GVK 76/2’ye göre indirim oranına tabi. GVK Geçici 59’a göre istisna tutarı dikkate alınacak. (sadece arası ihraç edilen devlet tahvili ve hazine bonosu faizleri için) A- 26/07/2001 tarihinden önce Türk Lirası cinsinden ihraç edilen Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri İndirim oranı (%43,8) uygulandıktan sonra kalan tutar 14 milyar lirayı aşıyorsa beyanname verilecektir. B- 26/07/2001 tarihinden itibaren Türk Lirası cinsinden ihraç edilen Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri İndirim oranı (%43,8) ve liralık istisna uygulandıktan sonra (Geçici Md:59) kalan tutar 14 milyar lirayı aşıyorsa beyanname verilecektir. C- 26/07/2001 tarihinden önce ihraç edilen döviz cinsinden Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri, Eurobond faiz gelirleri. İndirim oranı ve liralık istisna uygulanmayacak olup,  elde edilen menkul sermaye iratlarının toplam tutarı 14 milyar lirayı aşıyorsa beyanname verilecektir. D- 26/07/2001 tarihinden sonra ihraç edilen dövize, endeksli Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri, Eurobond faiz gelirleri. İndirim oranı (%43,8) uygulanmayacak olup, liralık istisna uygulandıktan sonra kalan tutar 14 milyar lirayı aşıyorsa beyanname verilecektir. E- Her türlü Özel Sektör Tahvil ve Bono Faizler Dövize, altına veya başka bir değere endeksli olanlar hariç indirim oranı uygulandıktan sonra kalan tutar 14 milyar lirayı aşıyorsa beyanname verilecektir.

118 VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI
M. S. İ. ‘NIN TÜRÜ VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI GVK 75/6 Her nev’i alacak faizleri GVK 94’e göre tevkifata tabi değil. GVK Geçici 55’de sayılan istisna gelirlerden değil. GVK 76/2’e göre indirim oranının uygulanacaktır. İndirim oranı (%43,8) uygulaması sonucu kalan tutarın 750 milyon lirayı aşması halinde beyan edilecektir. GVK 75/7 Mevduat Faizleri GVK 94/8’e göre tevkifata tabi. GVK Geçici Md. 55’e göre tamamı beyan dışı. (GVK 76/2’ye göre indirim oranı uygulamasına tabi olsa da) Kıyı bankacılığından (off-shore bankacılık) ile Yurt Dışı Mevduattan elde edilen faiz gelirleri Beyana tabi. 750 milyon liralık tutarı aşması halinde tamamı için beyanname verilecektir. (TL cinsinden açılmış hesaplardan elde edilen faiz gelirlerinde indirim oranı (%43,8) uygulaması sonrası kalan tutar dikkate alınacaktır.) GVK 75/8 Hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışından elde edilen gelirler GVK 76/2’ye göre indirim oranı uygulamasına tabi değil.

119 VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI
M. S. İ. ‘NIN TÜRÜ VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI GVK 75/9 İştirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kar paylarının devri ve temliki karşılığında alınan para ve ayınlar GVK 94’e göre tevkifata tabi değil. GVK Geçici 55’de sayılan istisna gelirlerden değil. Beyana tabi. GVK 76/2’ye göre indirim oranı uygulamasına tabi değil. 750 milyon liralık tutarı aşması halinde tamamı için beyanname verilecektir. GVK 75/10 Her çeşit senetlerin iskonto edilmesi karşılığında alınan iskonto bedelleri GVK 75/12 Özel Finans Kurumlarından Elde Edilen Kar Payları GVK 94/9’a göre tevkifata tabi. GVK Geçici Md. 55’e göre tamamı beyan dışı. (GVK 76/2’ye göre indirim oranı uygulamasına tabi olsa da) GVK 75/14 Repo Kazançları GVK 94/14’e göre tevkifata tabi.

120 VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI
M. S. İ. ‘NIN TÜRÜ VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI GVK 75/15 Genel Emekli Sandıkları İle Emeklilik ve Sigorta Şirketlerince Yapılan Ödemelerden Gelir Elde Edenler GVK 94/15’e göre tevkifata tabi. (Tevkifat oranları, 75/5’deki bent sıralamasına göre; %15,%10, %5’dir) GVK 76/2 uygulamasına tabi değil. GVK 86/1-a’ ya göre tam mükellef kurum için tamamı beyan dışı. A- Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat-maluliyet-tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin GVK 22/1’e göre %25’i istisna. GVK 94/15’e göre –istisna tutarı hariç- tevkifata tabi. GVK 86/1-a’ya göre tam mükellef için tamamı beyan dışı. B- Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan diğer sigorta şirketlerinden on yıl prim ödeyenler ile vefat-maluliyet-tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin GVK 22/1’e göre %10’u istisna. C- Tek primli ve yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin GVK 22/1’e göre tamamı istisna. GVK 94/15’e göre –istisna tutarı hariç- tevkifata tabi. (Yani, tevkifat yapılmayacak.) GVK 86/1-a’ya gören tamamı beyan dışı.

121 MENKUL SERMAYE İRATLARININ BEYANINA İLİŞKİN KAPSAMLI ÖRNEK
Pınar Avcı Ulus Vergi Dairesinin mükellefi olup, 2004 yılında elde etmiş olduğu menkul sermaye iratlarına ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir. Mükellef, (A) Bankasında bulunan döviz mevduat hesabından ABD karşılığı lira mevduat faizi, TL mevduat hesabından lira mevduat faizi, repo hesabından ise lira kazanç elde etmiştir. Elde edilen faiz gelirleri ve repo kazancı üzerinden (A) Bankasınca gelir vergisi tevkifatı yapılmıştır. Mükellef, (B) Bankasında bir off-shore mevduat hesabı açtırmış olup, bu hesabı dolayısıyla da Euro karşılığı lira faiz geliri elde etmiştir. Mükellef sahibi olduğu ve tarihinden sonra ihraç edilmiş bulunan devlet tahvili ve hazine bonolarından vadelerinde toplam lira faiz geliri elde etmiştir. Bu faiz gelirinin liralık kısmı döviz cinsinden olan devlet tahvili ve hazine bonolarından, liralık kısmı ise TL cinsinden olan devlet tahvili ve hazine bonolarından elde edilmiştir. Mükellefin sahip olduğu menkul kıymet yatırım fonu katılım belgelerinden ise 2004 yılında lira kar payı elde etmiştir.  Mükellef, ( X ) Limited Şirketinin % 40 hisseli ortağı olup 2004 yılı içinde söz konusu şirketin 2003 yılına ilişkin kurum kazancını dağıtımından, brüt lira kar payı elde etmiştir. Kar dağıtımı sırasında ( X ) Limited Şirketi lira gelir vergisi kesintisi yapmış, dolayısıyla mükellefin eline net lira geçmiştir. Mükellefin 2004 yılı içinde elde etmiş olduğu menkul sermaye iratlarının beyan durumunu belirtiniz.

122 1- Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu Faizi 212.094.710.000
( *% 43.8)= ( ) = 2- Off- Shore Faiz Geliri 3- Limited Şirket Kar Payı ( /2)= 4- Gelir Vergisi Matrahı 5- Hesaplanan Gelir Vergisi 6-Mahsup Edilecek Vergi 7-Ödenecek Gelir Vergisi

123 DİĞER KAZANÇ VE İRATLAR
GVK’nun 2’nci maddesindeki ilk altı gelir unsuruna girmeyen bir gelir unsurunun vergilendirilebilmesi için, bu gelir unsurunun GVK’nun 80 ve 82’nci maddeleri çerçevesinde sayılmış olması gerekmektedir. DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI Herhangi bir ticari işletmeye kayıtlı bulunmayan aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazançlarıdır. İvazsız olarak iktisap edilenler ile tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar.(*)  70 inci maddenin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde yazılı hakların (ihtira beratları hariç) elden çıkarılmasından doğan kazançlar. Teklif haklarının ve ihtira beratlarının müellifleri, mucitleri ve bunların kanuni mirasçıları dışında kalan kimseler tarafından elden çıkarılmasından doğan kazançlar Ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar. Faaliyeti durdurulan bir işletmenin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasından doğan kazançlar. İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak (2007’den itibaren) beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar. (Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış sayılır.)

124 Bu maddede geçen "elden çıkarma" deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması,bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder. Faaliyetine devam eden ticari bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticari işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerle birinci fıkrada yazılı hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar ticari kazanç sayılır ve bunlara ticari kazanç hakkındaki hükümler uygulanır. Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının yılı için lira, (2009 yılı için ise TL’lik kısmı) gelir vergisinden müstesnadır. Buna göre elde edilen gelirin istisna altında kalması halinde, söz konusu gelirin vergilendirilmesi mümkün değildir. Söz konusu istisna tutarı, belirtilen değer artış kazançlarının her biri için ayrı ayrı değil, bir yıl içerisinde elde edilen tüm değer artış kazançları toplanacak ve bu kazançlar için sadece bir kez istisna uygulanacaktır. SAFİ DEĞER ARTIŞI: GVK Mük.Md:81’e göre; Değer artışında safi kazanç, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaat temininden, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi ile bulunur. Mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, mal ve hakların elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere, DİE tarafından belirlenen TEFE artış oranında arttırılarak tespit edilecektir. (Mük.Md:81/Son fıkra) Fıkra hükmüne, tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere eklenen ibare: “Şu kadar ki, bu endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının %10 veya üzerinde olması şarttır.”

125 MENKUL KIYMETLERİN ELDEN ÇIKARILMASINDAN
DOĞAN KAZANÇLARIN VERGİLENDİRİLMESİ: GVK Mük.Md: 80/1-1’de vergilendirilmeyeceği belirtilen menkul kıymetler dışında kalan, yani; ivazlı olarak elde edilmiş olmak şartıyla; Tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan az süre ile elde tutulan hisse senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, Diğer menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, değer artış kazançları olarak verginin konusuna girmektedir. İki yıl içinde birden fazla menkul kıymet alım-satım işlemi yapılması halinde, bu işlemlerden elde edilen kar veya zarar tutarları birlikte değerlendirilecektir. (Alım-satım, ticari amaç ve ticari bir organizasyon çerçevesinde olmaksızın, arızi olarak yapılmalıdır.) Dolayısıyla işlemin aynı yıl içinde yapılması koşuluyla, bir işlem nedeniyle doğan zararın, diğer işlemler dolayısıyla elde edilen kardan mahsup edilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak, mahsup sonrası kalan zararın GVK’nun 88’nci maddesi hükmü uyarınca diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara mahsup edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Sadece, diğer değer artış kazançlarına mahsup mümkündür.

126 A- HİSSE SENETLERİNİN ELDEN ÇIKARILMASINDAN SAĞLANAN KAZANÇLAR:
Hisse senetleri alım-satım kazançlarının vergilendirilip vergilendirilmeyeceğinin belirlenmesinde aşağıdaki yöntem izlenecektir.  1- İlk aşamada, hisse senetlerinin bir bedel karşılığında mı, yoksa bağışlama veya veraset yoluyla, bir başka deyişle ivazsız olarak mı iktisap edinildiği belirlenecektir. İvazsız iktisap edinilen hisse senetlerinin satışından sağlanan kazançlar, tutarı ya da elde tutulduğu süre ne olursa olsun vergilendirilmeyecektir.  2- İkinci aşama, alım-satıma konu edilen hisse senedinin iki yıldan az elde tutma süresine bakılmaktadır. İki yıldan kısa süreyle elde tutulan hisse senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ise vergilendirilecektir. 3- Buna karşın, yurt dışında bulunan veya dar mükellef kurumlara ait hisse senetlerinin iki yıldan önce ya da sonra satışından sağlanan kazançlar vergilendirilecektir.

127 5- Mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edilir ( tarihinden itibaren) Şu kadar ki, bu endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının % 10 veya üzerinde olması şarttır. yılı içinde elde edilecek hisse senedi satış kazancı toplamından, (varsa bu kazançlar ile diğer değer artış kazançları toplamından) ayrıca GVK’nun Mük.Md:80/3’e göre lira istisna tutarı, elde edilmiş olan kazanç tutarından düşülecektir. 7- Sermaye ve kar yedeklerinin sermayeye eklenmesi dolayısıyla ya da sermaye artımına gidildiğinde rüçhan hakkının kullanılması suretiyle arttırılan sermayeyi temsil eden hisse senetlerine sahip olunması halinde iktisap tarihi olarak, daha önceden sahip olunan hisse senetlerinin iktisap tarihi esas alınacaktır. 8- Şirketlerin sermaye ve kar yedekleri ile yahut nakit olarak sermaye artırımında bulunmaları halinde, bu işlem sonrasında gerek önceden sahip olunan gerekse sermaye artırımı dolayısıyla alınan hisse senetlerinin maliyet bedeli, daha önce sahip olunan hisse senetlerinin maliyet bedelinin, sermaye artırımı sonrasında sahip olunan toplam hisse senedi sayısına bölünmesi suretiyle tespit edilir. ÖRNEK: Bay(A) tarihinde adet (B) A.Ş.’nin hisse senedini toplam TL ödemek suretiyle satın almıştır. (B) A.Ş tarihinde tamamı sermaye yedeklerinden karşılanmak suretiyle %50 oranında sermaye artırımına gitmiştir. Bay (A)’ya bu işlem dolayısıyla 500 adet hisse senedi verilmiştir. Bu durumda Bay(A)’nın sermaye artırımı sonrasında sahip olduğu her bir hisse senedinin maliyet bedeli ödenen TL bedelin, toplam hisse senedi sayısına bölünmesi suretiyle, ( :1500=) TL olarak belirlenecektir.

128 B-DEVLET TAHVİLLERİ VE HAZİNE BONOLARININ ELDEN ÇIKARILMASINDAN SAĞLANAN KAZANÇLARIN VERGİLENDİRİLMESİ: Esas itibariyle 2004 yılı içinde devlet tahvilleri ve hazine bonolarının elden çıkarılmasından doğacak kazancın tespitinde de hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğacak kazancın tespitine ilişkin yapılan açıklamalara (iktisap tarihinden itibaren üç ay içinde satılma şartı aranmaksızın) göre işlem yapılacaktır. Ancak, GVK’nun Geçici 59’ncu maddesi ile devlet tahvilleri ve hazine bonolarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançların 2004 yılında lirası istisna kapsamına alınmıştır. Geç.Md:59’da yer alan bu istisnadan yararlananlar, ayrıca Mük.Md:80’de yer alan 12 milyar liralık istisnadan yararlanamayacaktır. Yabancı para cinsinden ihraç edilmiş bulunan tahvil ve bonoların (Eurobond) elden çıkarılmasından doğan kazancın, elden çıkarılma karşılığında elde edilen yabancı para tutarının Türk lirası karşılığından, bunların alımında ödenen yabancı para tutarının Türk lirası karşılığı ve varsa satış giderlerinin düşülmesi sonucu hesaplanması gerekir. Alım ve satımın farklı aylarda gerçekleşmesi durumunda elde edilen kazancın tespitinde maliyet bedeli, TEFE’deki artış oranında arttırılarak dikkate alınacaktır. (Mük.Md:81) Kazancın tespitinde işlem sırasında uygulanan kurların dikkate alınması esastır. Yabancı para ile işlem yapılması veya işlem sırasında uygulanan kurların tevsik edilememesi halinde işlem tarihindeki T.C. Merkez Bankası döviz alış kurları kullanılarak kazanç tespit edilecektir. (Mük.Md:81)

129 HİSSE SENEDİ VE HAZİNE BONOSU ALIM SATIM KAZANCINA İLİŞKİN ÖRNEK
Gürol bey, tarihinde Türkiye’de kurulu olan ancak hisseleri borsada işlem görmeyen Soytur A.Ş.’ne ait olan birim maliyeti TL olan hisse senetlerinden adedini 45 Milyar liraya satın almış ve tarihinde Milyar liraya satmıştır. Gürol bey ayrıca, ihraç tarihi olan hazine bonolarından tarihinde toplam 250 milyar liralık satın almış, söz konusu hazine bonolarını itfa tarihinden önce tarihinde 350 milyar liraya satmıştır. ÇÖZÜM : Endeksleme Uygulaması: Satışa konu edilen hisse senetlerinin maliyet bedeli Ağustos ayı başı ve Mayıs ayı sonu itibariyle Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endekslerinin kümülatif tutarların birbirlerine olan oranı kadar arttırılacak ve kazanç bu şekilde tespit edilecektir. Buna göre ;  Endekslenmiş Maliyet Bedeli = [ (8067,8 x 45 Milyar ) / 7.169,4] = TL olacaktır. Bu yöntem seçildiği takdirde hisse senedi satış kazancı ( – =) TL olarak tespit edilecek ve bu kazanca (varsa diğer menkul kıymet satış kazançları toplamına) 12 Milyar TL istisna uygulandıktan sonra kalan TL beyan edilecektir. Diğer taraftan mükellefin ihraç tarihi tarihinden sonra olan hazine bonolarının satışından elde ettiği 100 milyar liralık kazanç Geçici 59. maddede yer alan liralık istisna tutarının dahi altında kaldığından beyan dışı kalacaktır. Ağustos 2003 sonu kümülatif TEFE – 7169,4 Mayıs sonu kümülatif TEFE – 8067,8  

130 GAYRİMENKULLERİN ELDEN ÇIKARILMASINDA DEĞER ARTIŞI KAZANCI
Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80’inci maddesinin 6 numaralı bendinde, bir ivaz karşılığı iktisap edilen ve aynı kanunun 70’inci maddesinin birinci fıkrasının 1, 2, 4 ve 7 numaralı bentlerinde yer alan mal ve hakların iktisap tarihinden başlayarak 5 yıl içinde( den önce iktisap edilenler için 4 yıl Geçici 70. madde) elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artış kazancı olacağı belirtilmiştir. Buna göre; Arazi, bina, maden suları, memba suları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları, tuzlalar ve bunların mütemmim cüzileri ve teferruatının, Voli mahalleri ve dalyanların, Gayrimenkul olarak tescil edilen hakların ve Gemi ve gemi payları ile bilumum motorlu tahmil ve tahliye vasıtalarının, beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazancı olarak vergilendirilecektir. Bu hükümler karşısında, ivazsız olarak iktisap edilen gayrimenkullerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ile gayrimenkullerin iktisap tarihinden başlayarak beş yıldan fazla bir süre elde tutulduktan sonra elden çıkarılmasından doğan kazançlar vergilendirilmeyecektir. Gayrimenkullerin elden çıkarılmasından doğan kazancın tespitinde de maliyet bedeli endekslemesi yapılabilecek ve liralık istisnadan yararlanılabilecektir.

131 GAYRİMENKUL ALIM SATIM KAZANCINA İLİŞKİN ÖRNEK
Örneğin; tarihinde TL’ye iktisap ettiği gayrimenkulü tarihinde TL’ye satan mükellef bu satış sonucunda elde ettiği kazancı tespit ederken maliyet bedelini endeksleyecektir. Endekslenmiş Maliyet Bedeli = [ (7862,2 x ) / 3795,6] = ,95 TL olacaktır. Bu durumda; mükellefin, satış kazancı olan ( – ,95=) TL’den TL istisna tutarının düşülmesi sonrasında kalan ,05 TL’nin değer artış kazancı olarak beyan edilmesi gerekecektir. Haziran 2001 Kümülatif TEFE – 3795,6 Mart Kümülatif TEFE – 7862,2

132 VERGİLENDİRİLMEYECEK DEĞER ARTIŞ KAZAÇNLARI
GVK Md:81 Aşağıda yazılı bulunan hallerde değer artış kazancı hesaplanmaz ve vergilendirilmez. 1-Ferdi bir işletmenin mirasçıları tarafından aynen devralınması. * işletmenin faaliyetine aynen devam edilmeli, son verilmemelidir. * işletmeye dahil iktisadi kıymetler, kayıtlı değerleri ile aynen devralınmalıdır. 2-Ferdi bir işletmenin bir sermaye şirketine bütün halinde devrolunması. * Devredilen şirketin aktif ve pasifi bir bütün olarak, devralan şirketin bilançosuna aynen geçirilmelidir. * Devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahipleri, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermaye tutarında ortaklık payı almalıdır. * Ortaklık payını temsil eden hisse senetleri nama yazılı olmalıdır. 3-Bir şahıs şirketinin sermaye şirketine dönüştürülmesi. * Ferdi işletmenin bilançosu, sermaye şirketinin bilançosuna aynen geçirilmelidir. * Nevi değiştiren ferdi işletmenin sahip ve sahipleri, sermaye şirketinden, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı almalıdırlar. * Kolektif ve adi komandit şirketlerin şekil değiştirerek AŞ haline dönüşmesi halinde, şekil değiştiren bu şirket ortaklarının, AŞ’deki ortaklık paylarının gösteren hisse senetleri, nama yazılı olmalıdır.

133 ARIZİ KAZANÇLAR: Vergiye tâbi arızi kazançlar, GVK’nun 82’nci maddesinin birinci fıkrasında 6 bent halinde sayılmıştır. Maddenin 2’nci fıkrasında da, söz konusu arızi kazançlardan bir takvim yılında elde edilen ve toplam tutarı lirayı aşmayan bazı arızi kazançlar gelir vergisinden istisna edilmiştir. Buna göre, arızi kazançları liralık istisnadan yararlanabilenler ve yararlanamayanlar olarak iki başlık altında belirtebiliriz. 12 Milyar Liralık İstisnadan Yararlanabilen Arızi Kazançlar: 1.Arızî olarak ticarî muamelelerin icrasından veya bu nitelikteki muamelelere tavassuttan elde edilen kazançlar, 2.Ticarî veya ziraî bir işletmenin faaliyeti ile serbest meslek faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi, 3.Gayrimenkullerin tahliyesi veya kiracılık hakkının devri karşılında alınan tazminatlar ile peştamallıklar (kiracıya ait tesisat ve malların tahliye ve devri sırasında kiralayan veya yeni kiracıya devrinde doğan kazançlar dahil), 4.Arızî olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hâsılat, Tamamı Vergiye Tabi Olan Arızi Kazançlar: 1.Gerçek usulde vergiye tâbi mükelleflerin terk ettikleri işleri ile ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançlar (zarar yazılan değersiz alacaklarla, karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dahil). 2. Dar mükellefiyete tabi olanların 45’nci maddede yazılı işleri arızi olarak yapmalarında elde ettikleri kazançlar, 3.Henüz başlamamış olan böyle bir faaliyete hiç girişilmemesi karşılığında elde edilen kazançlar, 4.İhale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen hâsılat,

134 DİĞER KAZANÇ VE İRATLARIN VERGİLENDİRİLMESİ
DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI: A- Vergilendirilmeyen değer artış kazançları: * Mük Md:80/1-’de belirtilen menkul kıymetlerin elden çıkarılması kazançları * Geç.Md:55’e göre, menkul kıymet yatırım fonlarının elden çıkarılması (msi) * Mük.Md:80/6’da belirtilen mal ve hakların 5 yıldan fazla sürede elden çıkarılması * Mük. Md:81’de yer alan şartlar dahilindeki devirler (devir kazancı hesaplanmaz) B- İstisna edilen değer artış kazançları: (Endeksleme yöntemi uygulandıktan sonra) * Geç.Md.55’e göre, indirim oranı uygulandıktan sonra ve tarihleri arası ihraç edilen devlet tahvili ve hazine bonosunun elden çıkarılması kazançları * Mük.Md:80’e göre, TL’yi aşmayan diğer değer artış kazançları C- Beyan edilecek değer artış kazançları: Geç.Md:55 ve Mük.Md:80’e göre istisna tutarı aşan değer artış kazançları. (Endeksleme yöntemi uygulandıktan ve istisna tutarı indirildikten sonra kalan tutar beyan edilecek.) ARIZİ KAZANÇLAR: A- İstisna tutarının( TL) düşülmesinden sonra kalan tutarı beyan edilecek arızi kazançlar: Md:82/1-(1),(2),(3) ve (4)’ncü bentlerinde belirtilen arızi kazançlar. (2’nci bendin parantez içi hükmü hariç) B- Tutarı ne olursa olsun beyan edilecek arızi kazançlar: * Md:82/1-(5),(6)’ncı bentlerinde belirtilen arızı kazançlar * Md:82/1-(2)’nci bendinin parantez içi hükmünde belirtilen arızi kazançlar.

135 GELİRİN TOPLANMASI VE BEYAN ESASI
Aksine hüküm olmadıkça, gelir vergisi, mükellefin ve vergi sorumlusunun beyanı üzerine tarh olunur. Beyan esasında, beyan edilecek gelir, mükellef veya vergi sorumlusu tarafından bir beyanname ile beyan edilir. Gelirin toplanması, mükelleflerin çeşitli kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri vergiye tabi kazanç ve iratlar için yıllık beyanname vermeleri ve bu kazanç ve iratlarını yıllık beyannamede birleştirmeleridir. GVK’nun 85/1 fıkrası hükmüne göre, mükelleflerin GVK’nun 2’nci maddesinden yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içerisinde elde ettikleri kazanç ve iratları için Gelir Vergisi Kanununda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname vermeleri ve beyanı gereken gelirlerini yıllık beyannamede toplamaları zorunludur. Yurt dışında elde edilen gelirlerin yıllık beyannamede toplanabilmesi için, bu gelirlerin elde edilmiş olmaları gereklidir. YILLIK BEYANNAME İLE BEYAN EDİLMESİ ZORUNLU OLAN GELİRLER: (GVK MD:85) GVK’nun 85/2 fıkrası hükmüne göre, kazanç elde etmemiş olsalar (vergiye tabi gelir olmasa da) elde edilmesi bile yıllık beyanname vermek zorunda olanlar: Ticari Kazanç (Basit Usul Dahil) Sahipleri Kazancı Gerçek Usulde Tespit edilen Zirai Kazanç Sahipleri, Serbest Meslek Kazancı Sahipleri, Diğer gelir unsurlarında ise, vergiye tabi gelir elde edilmesi halinde mutlak surette yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi gerekmektedir.

136 YILLIK BEYANNAME VERMEK ZORUNDA OLANLAR
A-Kazanç Elde Edilmemiş Olsa Bile Yıllık Beyanname Vermek Zorunda Olanlar: (GVK Md:85) GVK’nun 85’nci maddesine göre; kazanç elde etmemiş olsalar dahi yıllık beyanname vermek zorunda olanlar: Tam Mükellef; Ticari Kazanç (Basit Usul Dahil) Sahipleri, Gerçek Usulde Tespit Edilen Zirai Kazanç Sahipleri, Serbest Meslek Kazancı Sahipleri, Dar Mükellef; Ticari Kazanç Sahipleri, B- İstisna Haddini Aşan Ve Tevkif Suretiyle Vergilendirilmemiş Kazanç Ve İrat Elde Edilmesi Durumunda Yıllık Beyanname Vermek Zorunda Olanlar: (GVK Md:86) Menkul Sermaye İradı Sahipleri, Ücret geliri elde edenler, Gayrimenkul Sermaye İradı Sahipleri, Diğer Kazanç ve irat Sahipleri,

137 TOPLAMA YAPILMAYAN HALLER (GVK Md:86)
Aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez. 1- Tam mükellefiyette; a) Gerçek usulde vergilendirilmeyen ziraî kazançlar, bu Kanunun 75 inci maddesinin (15) numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratları, kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısmı,   b) Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler (birden fazla işverenden ücret almakla beraber, birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı, 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı Yılı için 14 Milyar Lira- aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretleri dahil),   c) Vergiye tâbi gelir toplamının [(a) ve (b) bentlerinde belirtilenler hariç] 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2008 Yılı için TL) aşmaması koşuluyla, Türkiye'de tevkifata tâbi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları, d) Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 960 TL’yi aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları. 2- Dar mükellefiyette; tamamı Türkiye’de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan; ücretler, serbest meslek kazançları,menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar.

138 TOPLAMA YAPILMAYAN HALLERE İLİŞKİN ESASLAR
Dar mükellefler, kazanç elde etmeseler de Türkiye’deki ticari ve zirai faaliyetlerinden kazanç elde etmeseler de yıllık beyanname vermek zorundadırlar.(85/2) Tevkifata tabi tutulmamış serbest meslek kazancı, ücret ve gayrimenkul sermaye iratları elde eden dar mükellefler de yıllık beyanname vereceklerdir. (86/2) Dar mükellefler, elde ettikleri tevkifata tabi ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratları için yıllık beyanname vermeyeceklerdir. (86/2) (Dar mükelleflerin kazançları diğer kazanç ve iratlardan ibaret ise, yıllık beyanname verme zorunlulukları yoktur. Elde edilen diğer kazanç ve iratlar, GVK’nun 101’nci maddesine göre, münferit beyanname ile beyan edilecektir.) Gerçek usulde vergilendirilmeyen zirai kazançlar, tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler, 75 inci maddenin 15 numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratları, kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısmı, tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyecek gelirler olarak belirlenmektedir. Beyana tabi gelirin sadece ücretlerden oluştuğu durumda, toplam ücret tutarı beyan sınırını geçse dahi, birinci işverenden sonraki işverenlerden alınan ücretler toplamının 2008 yılı için lirayı aşmaması halinde beyanname verilmeyecektir.  Birden fazla işverenden ücret alınması halinde, birinci işverenden alınan ücretin hangisi olacağı mükellefçe serbestçe belirlenebilecektir.  Diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde, ücret gelirlerinin beyan edilip edilmeyeceğinin tespitinde, sadece birden sonraki işverenden elde edilen ücret gelirleri beyan sınırı olan kıyaslanacak olup, beyana tabi diğer gelirlerin tutarının önemi bulunmamaktadır.

139 TOPLAMA YAPILMAYAN HALLERE İLİŞKİN ESASLAR
Tevkifata ve istisnaya tabi olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarının beyanı, bunların toplam tutarının 960 lirayı geçmesi durumunda söz konusu olacaktır. Bu düzenlemeyle, çok küçük gelirler için beyanname verilmesi zorunluluğu kaldırılmakta, mükellef ve vergi dairesi gereksiz ve verimsiz işlerden kurtarılmaktadır. Maddenin 1/c bendi uygulamasında; tevkif suretiyle vergilendirilmiş bulunan menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarının beyan edilip edilmeyeceği ise şu şekilde belirlenecektir. Öncelikle tevkif suretiyle vergilendirilmiş bulunan toplam tutarı lirayı aşmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratların tutarı, beyan edilmesi gereken diğer gelirlerin (ticari kazanç, mesleki kazanç, gerçek usulde zirai kazanç ile diğer kazanç ve iratlar) toplam tutarına eklenerek, bulunan tutar liralık beyan sınırını geçiyorsa, tevkif suretiyle vergilendirilmiş bulunan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları verilecek beyannameye dahil edilecektir. Söz konusu beyan sınırının hesabında; bir ya da birden fazla işverenden ücret geliri elde ediliyorsa birden sonraki işverenlerden elde edilen ve toplam tutarı lirayı aşmayan ücret gelirleri dikkate alınmayacaktır. Netice İtibariyle, beyan edilmeyecek gelirler dışında kalan vergiye tabi gelirin, belli bir tutarı aşmaması halinde (19.000) Türkiye’de tevkifata tabi tutulmuş olan: -Birden fazla işverenden elde edilen ücretler, -Menkul Sermaye İratları, -Gayrimenkul Sermaye İratları yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir.

140 TOPLAMA YAPILMAYAN HALLERE İLİŞKİN ESASLAR
Beyan Formülasyonu: KAZANÇ VE İRATLAR TOPLAMI xxxx (-) Gerçek usulde vergilendirilmeyen zirai kazançlar (-) GVK Md:75/15’de yazılı menkul sermaye iratları (-) Ücret Geliri ( tek işverenden) (-) Birden sonraki işverenden alınan ve tutarı TL’yi aşmayan ücret geliri (-)Toplamı 960 TL’yi aşmayan tevkifat ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları (-) Kazanç ve iratların istisna haddi içinde kalan kısmı (=) VERGİYE TABİ GELİR TOPLAMI xxx Verilen formülde kazanç ve iratlar toplamından GVK konusuna giren gelirler toplamının anlaşılması gerekmektedir. Söz konusu vergiye tabi gelirler toplamının bulunmasında, indirim uygulamasına tabi gelirlerin bulunması halinde indirim oranı uygulaması sonucu kalan tutar, dikkate alınacaktır. Yapılan hesaplama sonucu vergiye tabi gelir toplamı 2008 yılı için lira ile kıyaslanacaktır.

141 A- Vergiye tabi gelir toplamı 19.000 liraya eşit veya düşük ise;
Gerçek usulde vergilendirilmeyen zirai kazançlar GVK Md:75/15’de yazılı menkul sermaye iratları Ücret Geliri ( tek işverenden) Birden sonraki işverenden alınan ve tutarı 14 milyarı aşmayan tevkifata tabi tutulmuş ücret geliri Toplamı 960 TL’yi aşmayan tevkifat ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları Kazanç ve iratların istisna haddi içinde kalan kısmı Türkiye’de tevkifata tabi tutulmuş menkul ve gayrimenkul sermaye iratları için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecek veya diğer gelirler nedeniyle verilecek beyannameye söz konusu gelirler dahil edilmeyecektir. B- Vergiye tabi gelir toplamı liradan büyük bir tutar ise; Birden sonraki işverenden alınan ve tutarı aşmayan tevkifata tabi tutulmuş ücret geliri

142 ELDE EDİLEN GELİRLERİN
2008 YILINDA ELDE EDİLEN GELİRLERİN BEYANINA İLİŞKİN ÖRNEKLER

143 Örnek 1: Bayan (D) üç ayrı şirkette yönetim kurulu üyesi olup, 2008 yılı gelirleri aşağıdaki gibidir. Ücret gelirlerinin tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiştir. Birinci işverenden alınan ücret lira İkinci işverenden alınan ücret lira Üçüncü işverenden alınan ücret lira Konut kira geliri lira Çözüm: Bayan (D), birden fazla işverenden aldığı ücret gelirinin yanı sıra mesken geliri elde etmiştir. Beyanname verilip verilmeyeceği öncelikle ücret gelirleri dikkate alınarak değerlendirilecektir. Ücret gelirleri ile ilgili olarak birinci işverenden alınan ücret hariç, ikinci ve üçüncü işverenden alınan ücretlerin toplamı liralık beyan sınırını aştığı için birinci işverenden alınan ücrette dahil olmak üzere ücret gelirlerinin tamamı beyan edilecektir. Konut kira gelirinden liralık istisna tutarı düşüldükten sonra kalan tutar her halükarda beyan edilecektir. Kazanç ve iratlar toplamı (-) Kazanç ve iratların istisna haddi içinde kalan kısmı Konut kira geliri lira Vergiye Tabi Gelir Toplamı Vergiye Tabi Gelir Toplamı liradan yüksek olduğundan ücret gelirleri ile konut kira geliri birlikte beyan edilecek, hesaplanan vergiden tevkif yoluyla alınan vergiler mahsup edilecektir.

144 Birinci işverenden alınan ücret 55.000 lira
Örnek 2: Bay (E)’nin 2008 yılı gelirleri aşağıdaki gibi olup, ücret gelirleri ile işyeri kira gelirleri tevkif yoluyla vergilendirilmiştir. Birinci işverenden alınan ücret lira İkinci işverenden alınan ücret lira Konut kira geliri lira İşyeri kira geliri (Brüt) lira Çözüm: İkinci işverenden alınan ücret, liralık beyan sınırını aşmadığından ücret gelirleri beyan edilmeyecektir. Mesken kira gelirinden liralık istisna düşüldükten sonra kalan tutar her halükarda beyan edilecektir. Kazanç ve iratlar toplamı Konut kira geliri lira İşyeri kira geliri (Brüt) lira (-) İratların istisna haddi içinde kalan kısmı (Konut kira geliri) (-) Ücret Geliri ( tek işverenden) (-) Birden son.işv. alınan ve aşmayan ücret geliri… Vergiye Tabi Gelir Toplamı Vergiye Tabi Gelir Toplamı liradan yüksek olduğundan işyeri kira geliri konut kira geliri ile birlikte beyan edilecek, hesaplanan vergiden tevkif yoluyla alınan vergiler mahsup edilecektir.

145 Örnek 3: Bay (G), 2008 yılında tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş işyeri kira geliri, mevduat faizi ile birlikte konut kira geliri elde etmiştir. İşyeri kira geliri (Brüt) lira Konut kira geliri lira Mevduat faizi lira Çözüm: Mevduat faizi geliri, GVK Geç.Md: 67 uyarınca beyan dışı olduğundan tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyecektir. Konut kira gelirinden liralık istisna düşülecek olup, kalan tutar her halükarda beyan edilecektir. Kazanç ve iratlar toplamı İşyeri kira geliri (Brüt) lira Konut kira geliri lira Mevduat faizi lira (-) İratların istisna haddi içinde kalan kısmı Konut kira geliri lira Menkul Sermaye iradı lira Vergiye Tabi Gelir Toplamı Elde edilen vergiye tabi gelir toplamı liradan düşük olduğundan işyeri kira geliri beyannameye dahil edilmeyecektir.

146 7- Gelir Vergisi Matrahı 14.400.000.000
ÖRNEK 4: Arzu hanım, 2004 yılında mesken olarak kiraya verdiği apartman dairesi dolayısıyla T.L., işyeri olarak kiraya verdiği bir başka gayrimenkulu dolayısıyla da brüt T.L kira geliri elde etmiştir. Arzu hanımın elde ettiği işyeri kira geliri üzerinden T.L gelir vergisi kesintisi yapılmıştır. Mükellefin vergiye tabi geliri sadece gayrimenkul sermaye iratlarından ibaret olup, götürü gider usulünü seçmiştir. 220 seri no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan düzenlemeye göre “elde ettiği mesken kirası gelirinin istisna haddini aşan tutarı ile vergi kesintisine tabi işyeri kira gelirinin toplamı TL.’nı (2004 yılı için) aşan gayrimenkul sermaye iradı sahiplerinin beyanname vereceklerdir. 1- Mesken Kira Geliri 2- İşyeri Kira Geliri 3- Toplam G.M.S.İ 4- G.M.S.İ. İstisnası 5- İstisna Sonrası G.M.S.İ 6- Götürü Gider ( * %25 ) 7- Gelir Vergisi Matrahı 8- Hesaplanan Gelir Vergisi 9- Mahsup Edilecek Gelir Vergisi 10-Ödenecek Gelir Vergisi

147 Serbest Meslek Kazancı : 66.000.000.000-TL
 ÖRNEK 5: Doktor Masum ÖZCAN, Ankara Hastanesi’nde çalışmaktadır. Aynı zamanda Sıhhiye’de bulunan muayenehanesinde serbest meslek faaliyetini icra etmektedir yılında elde etmiş olduğu gelirlerin yıllık gayri safi tutarları toplamı aşağıdaki gibidir. Ücret geliri : TL Serbest Meslek Kazancı : TL Mevduat Faiz Geliri : TL Gayrimenkul Sermaye İradı (Basit Usulde Mükellefe Kiraya Verilen İşyerinden) : –TL ÇÖZÜM: Mükellef Masum ÖZCAN serbest meslek kazancı nedeniyle yıllık gelir vergisi beyannamesi vermek zorundadır. Mükellef ücret gelirinin tamamı tek işverenden elde edilmiş ve gelir vergisi kesintisine tabi tutulduğundan ücret geliri tutarına bakılmaksızın beyannameye dahil edilmeyecektir.  Aynı şekilde mevduat faizleri de Gelir Vergisi Kanunun Geçici 55 inci maddesine göre gelir vergisinden istisna olduğundan, beyan dışı kalacaktır.  Basit usulde mükellefe kiraya verilen işyerinden elde edilen 600 milyon lira tutarındaki gayrimenkul sermaye iradı daha önce tevkifata ve istisnaya konu olmadığından ve 750 milyon liralık beyan sınırının altında kaldığından beyan edilmeyecektir.

148 Serbest meslek kazancı 30.000.000.000.- lira
ÖRNEK 6: Avukat Ahmet beyin 2004 yılı içinde elde etmiş olduğu serbest meslek kazancının yanı sıra tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş iki işverenden ücret geliri ile yine tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş işyeri kira geliri bulunmaktadır. Serbest meslek kazancı lira Birinci işverenden alınan ücret lira İkinci işverenden alınan ücret lira İşyeri kira geliri (Brüt) Mükellef elde etmiş olduğu serbest meslek kazancı nedeniyle mutlaka beyanname vermek zorundadır. Birinci işverenden alınan hariç, ikinci işverenden alınan ücret geliri ise 14 milyar liralık beyan sınırını aşmadığından ücret gelirleri beyannameye dahil edilmeyecektir. Serbest meslek kazancı ve işyeri kira geliri tutarının toplamı 14 milyar liralık beyan sınırını aştığından, işyeri kira geliri beyannameye dahil edilecektir.

149 ÖRNEK 7: Nazmi ACAR Ankara’da süpermarket sahibi olup, Mükellefin 2004 yılındaki ticari faaliyetinin yanı sıra diğer gelirleri aşağıdaki gibidir. Ø      *Ticari Kazanç : TL Ø      *Hisse Senedi Alım-Satım Kazancı : TL ( Borsaya kayıtlı, alış tarihinden 6 ay sonra satılan ) Ø      *Hisse Senedi Alım-Satım Kazancı : TL ( Borsaya kayıtlı, alış tarihinden 2 ay sonra satılan ) Ø      *Gayrimenkul Sermaye İradı (İşyeri) : TL Ø      *Gayrimenkul Sermaye İradı (Mesken) : TL TOPLAM : TL ÇÖZÜM : *Ticari Kazanç ( Market İşletmeciliği ) : TL. * Gayrimenkul Sermaye İradı : TL. Ø *Toplam Hasılat ( mesken + işyeri ) Ø * Götürü Gider ( % 25 ) ( ) *Gelir Vergisi Matrahı : : TL. *Hesaplanan Gelir Vergisi : TL. * Mahsup Edilecek Gelir Vergisi : TL. Ø     İşyeri Kira Tevkifatı : TL. Ø     Geçici Vergi : TL. *Ödenecek Gelir Vergisi : TL.

150 YILLIK BEYANNAME İLE BİLDİRİLECEK GELİRDEN İNDİRİLEBİLECEK GİDERLER
Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesi hükmüne göre, mükellefler yıllık beyanname ile bildirecekleri gelirlerden aynı maddede yazılı olan giderleri indirebilme imkanına sahiptirler. Söz konusu indirim hakkından kazançlarını yıllık beyanname ile beyan eden tüm gelir vergisi mükellefleri yararlanabileceklerdir. Bu maddede yer alan indirim haklarından yararlanabilmenin olmazsa olmaz şartı yıllık beyannamede bildirilen bir gelirin bulunmasıdır. Zarar beyanı durumunda bu maddede yer alan indirim unsurlarının düşülmesi suretiyle zararın daha da artırılması mümkün değildir. Özetle, bu madde kapsamında yer almakla birlikte, gerek zarar beyanı ve gerekse kazancın yetersiz olması nedeniyle indirilemeyen unsurların daha sonraki yıllarda indirim konusu yapılması veya zarar olarak devredilmesi mümkün bulunmamaktadır.

151 YILLIK BEYANNAME İLE BİLDİRİLECEK GELİRDEN İNDİRİLEBİLECEK GİDERLER
  Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesi hükmüne göre, mükellefler yıllık beyanname ile bildirecekleri gelirlerden aşağıda yazılı olan giderleri indirebilme imkanına sahiptirler. 1. HAYAT, SAĞLIK, VB. SİGORTA PRİMLERİ 2. BAĞIŞ VE YARDIMLARIN İNDİRİMİ 3. SAKATLIK İNDİRİMİ 4. ÖZEL SAĞLIK VE EĞİTİM GİDERLERİ 5. SPONSORLUK HARCAMALARI 6. AR-GE İNDİRİMİ Bu giderlerin indirimine ilişkin esaslar ise her bir indirim unsuru için şu şekilde açıklanabilir.

152 1- HAYAT, SAĞLIK, VB. SİGORTA PRİMLERİ
Gelir Vergisi Kanununun 89’uncu maddesinin birinci bendi hükmüne göre; mükellefler yıllık beyanname ile bildirdikleri kazançlarından, bizzat kendisine, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primleri ile bireysel emeklilik sistemine ödedikleri katkı paylarını indirebileceklerdir. Bu indirimden yararlanma şartları madde hükmünde aşağıdaki gibi belirlenmiştir. a) İndirilecek sigorta primi tutarı yılda; bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları için beyan edilen gelirin % 10'unu, bunun dışındaki şahıs sigorta primleri için beyan edilen gelirin %5’ ini aşamayacaktır. Ayrıca kanunda sayılan kişilerin tamamı için ödenecek prim ya da katkı payı tutarı toplamı asgari ücretin yıllık tutarını da aşmamalıdır. b) Primin matrahtan indirilebilmesi için; sigorta poliçesinin Türkiye'de kain ve merkezi Türkiye'de bulunan bir sigorta şirketi ile akdedilmiş ve gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olması gerekir. c) Primi ödeyen ve indirimden yararlanacak olan mükellef, tam mükellef gerçek kişi olmalıdır. d) Yıl içerisinde ödenen sigorta primlerinin türü mükelleflerin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, analık, doğum ve tahsil gibi şahsi sigorta primleri veya bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları olmalıdır. e) Yıllık beyannameye alınmış ücret geliri varsa sigorta priminin matrahtan indirilebilmesi için, sigorta priminin ücretin safi miktarının hesaplanmasında dikkate alınarak indirim konusu yapılmamış olması gerekir. f) Eş ve çocukların kendilerine ait ve yıllık beyanname ile beyan etmeleri gereken bir gelirleri var ise, şahıs sigorta primlerini kendilerine ait gelir vergisi beyannamelerinde indirim konusu yapmaları gerekmektedir.

153 2- BAĞIŞ VE YARDIMLARIN İNDİRİMİ
Mükellefler yapmış oldukları bağış ve yardımları aşağıdaki şartlar dahilinde indirim konusu yapabilirler. a. Bağış ve yardım, kanunda belirtilen kuruluşlara yapılmış olmalıdır. (Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, İl özel idareleri ve belediyeler, Köyler, Kamu yararına çalışan dernekler, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar.) b. Bağış ve yardım, makbuz karşılığında yapılmış olmalıdır. c. Bağış ve yardım, karşılıksız olarak yapılmış bir ödemeyi ifade eder. Bir karşılık bulunduğunda, ödeme bağış veya yardım olmaktan çıkar. d. Bağış ve yardım, nakden veya aynen yapılabilir. e. Genel olarak bağış ve yardımın matrahtan indirimi, o yıla ait kurum kazancının yüzde beşi ile sınırlandırılmıştır.

154 7- Bakım ve rehabilitasyon merkezi
BEYAN EDİLEN GELİRİN % 5’İ İLE SINIRLI OLMAKSIZIN İNDİRİLEBİLECEK BAĞIŞ VE YARDIMLAR. Genel kural olarak yapılan bağış ve yardımın matrahtan indirimi, o yıla ait kurum kazancının yüzde beşi ile sınırlandırılmış olmakla birlikte, yine genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanmış olması koşuluyla aşağıda sayılan yerlere yapılan bağış ve yardımların tamamı ( beyan edilen gelir tutarının tamamına kadar olan kısmı ) indirim konusu yapılabilecektir. 1- Okul, 2- Sağlık tesisi 3- Yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu 4- Çocuk yuvası 5- Yetiştirme yurdu 6- Huzurevi, 7- Bakım ve rehabilitasyon merkezi inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı. Son olarak fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamı ile Kültürel mirasımızın korunması, yaşatılması ve geliştirilmesi maksadıyla yapılacak olan bağış ve yardımlarında tamamı beyan edilen gelirden indirilebilecektir.

155 3- SAKATLIK İNDİRİMİ G.V.K.’nun 31. maddesi hükmüne göre çalışma gücünün ; asgari % 80’ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat, asgari % 60’ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgari % 40’ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat sayılır ve aşağıda sakatlık dereceleri itibariyle belirlenen ( 2008 yılı için ) aylık tutarlar, hizmet erbabının ücretinden veya serbest meslek faaliyetinde bulunan veya basit usulde vergilendirilen özürlülerin beyan edilen gelirlerinden indirilir. Sakatlık indirimi; Birinci derece sakatlar için lira, İkinci derece sakatlar için lira, Üçüncü derece sakatlar için 150 liradır. Sakatlık indiriminden özürlü serbest meslek erbabının yanı sıra, serbest meslek erbabının bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişi bulunması halinde bu kişilerde ayrıca yararlanılabileceklerdir. Basit usulde ticari kazanç sahipleri ise sakatlık indiriminden bizzat kendileri özürlü olmaları durumunda yararlanabilecek, bakmakla yükümlü olduğu kimseler özürlü olsa dahi bunlar için yararlanamayacaktır.

156 4. ÖZEL SAĞLIK VE EĞİTİM HARCAMALARI
GVK’ nun 89. maddesinin (b) bendine göre; beyan edilen gelirin % 10’nunu aşmaması, Türkiye’de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamaları da yıllık beyannamede bildirilen gelirden indirim konusu yapılabilecektir. Ancak, eğitim ve sağlık harcamaları nedeniyle vergi iadesinden yararlanan ücretliler, aynı harcamalarını bu hükümden yararlanarak ikinci bir kez matrahlarından indiremezler.

157 5- SPONSORLUK HARCAMALARI
Gelir Vergisi Kanununun 89’ uncu maddesinin birinci fıkrasına tarihinden itibaren geçerli olmak üzere eklenen ( 8 ) numaralı bent hükmüyle, “3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının; amatör spor dalları için tamamı, profesyonel spor dalları için % 50'sinin yıllık beyanname ile bildirilen gelirden indirim konusu yapılmasına imkan sağlanmıştır.

158 6- ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME HARCAMALARININ % 40’ININ İNDİRİMİ
İşletmeleri bünyesinde münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamaları yapan mükelleflerin, bu kapsamda yapmış oldukları harcamalarının % 100’ünü aynı yıl kazancını beyan ettikleri gelir vergisi beyannamesinde “Ar-Ge indirimi” adı altında indirim konusu yapabilmektedir. Bu kapsama dahil olan mükelleflerin yıl içerisinde yapmış oldukları araştırma ve geliştirme harcamalarının tamamını GVK’nun 40/1 inci maddesi kapsamında genel gider olarak ayrıca kanuni defterlerine kaydedebilecekleri de tabidir.

159 7. GEÇMİŞ YIL ZARARLARI Gelir Vergisi Kanunu 88’ inci maddesi hükmüne göre; Gelirin yıllık beyannamede toplanması ve beyan edilmesi sırasında, gelir kaynaklarının bir kısmında oluşan zararlar, diğer gelir kaynaklarından elde edilen kazanç ve iratlardan mahsup edilebilir. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre de; bu mahsup neticesinde kapatılmayan zarar kısmı, izleyen yılların gelirinden indirilir. Ancak arka arkaya beş yıl içinde mahsup edilmeyen zarar bakiyesi izleyen yıllara devrolunamaz. Birbirini izleyen birden fazla yıllarda zarar edilmesi hallerinde mahsup işlemi, daha sonraki yıllarda elde edilen gelirlerden, en önceki yıl zararından başlanılarak gerçekleştirilir.

160 8. YURT DIŞI FAALİYETLERDEN DOĞAN ZARARLAR
Gelir Vergisi Kanunu 88’ inci maddesinin dört ve beşinci fıkralarına göre; Tam mükellefiyette yurt dışı faaliyetlerden doğan zararlar, faaliyette bulunulan ülkenin vergi kanunlarına göre beyan edilen vergi matrahlarının (zarar dahil) her yıl o ülke mevzuatına göre denetim yetkisi verilen kuruluşlarca rapora bağlanması ve bu raporun aslı ile tercüme edilmiş bir örneğinin Türkiye'deki ilgili vergi dairesine ibrazı halinde mahsup edilebilecektir.

161 YILLIK BEYANNAMEDE HESAPLANAN GELİR VERGİSİNDEN MAHSUP EDİLEBİLECEK VERGİLER
1. KESİNTİ YOLU İLE ÖDENEN VERGİLER a)- Yıllara Yaygın inşaat ve Onarma İşlerinde Kesilen Vergiler b)- Serbest Meslek Kazançlarında Tevkif Yoluyla Kesilen Vergiler c)- Menkul Sermaye İratları Üzerinden Tevkif Suretiyle Ödenen Vergiler d)- Zirai Kazançta Vergiler e)- Diğer Kesinti Yoluyla Ödenen Vergiler 2. GEÇİCİ VERGİ 3.YABANCI MEMLEKETLERDE ÖDENEN VERGİLER

162 BEYANNAME ÇEŞİTLERİ 1. Yıllık beyanname; muhtelif kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde edilen kazanç ve iratların bir araya getirilip toplanmasına ve bu suretle hesaplanan gelirin vergi dairesine bildirilmesine mahsustur. Gelirin takvim yılının belli bir dönemine taalluk etmesi, beyannamenin yıllık vasfını değiştirmez. 2. Muhtasar beyanname; işverenler veya vergi tevkifatı yapan diğer kimseler tarafından kesilen vergilerin matrahları ile birlikte, toplu olarak vergi dairesine bildirmesine mahsustur. 3. Münferit beyanname; dar mükellefiyete tabi olanların yıllık beyanname ile bildirmeye mecbur olmadıkları kazanç ve iratlardan, vergisi tevkif suretiyle alınmamış olanların bildirilmesine mahsustur.

163 BEYANNAME TÜRÜ VERİLME ZAMANI ÖDEME TARİHİ Yıllık GV Beyannamesi İzleyen Yılın Mart Ayının 25 (Yirmibeşinci) Günü Akşamına Kadar Mart Ve Temmuz Aylarında İki Eşit Taksitte Yıllık GV Beyannamesi ( Basit Usul Ticari Kazanç) İzleyen Yılın Şubat Ayının 25 (Yirmibeşinci) Günü Akşamına Kadar Şubat Ve Haziran Aylarında İki Eşit Taksitte Aylık Muhtasar Beyanname Ertesi Ayın 23. (Yirmiücüncü) Günü Akşamına Kadar “Beyanname Verecekleri Ayın 26 (Yirmialtıncı) Günü Akşamına Kadar” 3 Aylık Muhtasar Beyanname Ocak, Nisan, Temmuz Ve Ekim Aylarının 23. (Yirmiücüncü) Günü Akşamına Kadar Geçici Vergi Beyannamesi Dönemi İzleyen İkinci Ayın 14 Günü Akşamına Kadar, Dönemi İzleyen İkinci Ayın 14 Günü Akşamına Kadar Beyan Edilir Ve 17 (Onyedinci) Günü Akşamına Kadar Ödenir, Yıllık beyannamelerinde, zirai kazançları ile birlikte başka kaynaklardan elde ettikleri kazanç ve iratlarını bildirecek çiftçilerden, bu toplam gelir içindeki zirai kazançları % 75 ve daha yüksek nispette olanlar için ödeme zamanları kasım ve aralık ayı olarak belirlenmiştir.

164 TARHİYATIN MUHATABI Gelir Vergisi bu vergiyle mükellef olan gerçek kişiler namına tarh edilir. Şu kadar ki; 1. Küçüklerle kısıtlılarda, bunların nam ve hesabına kanuni temsilcileri; 2. Verginin tevkif suretiyle alınması halinde, mükellef hesabına tevkifat yapmaya mecbur olanlar; 3. Dar mükellefiyette, mükellefin (Türkiye'de birden fazla daimi temsilcinin mevcudiyeti halinde, mükellefin tayin edeceği, tarhiyat tarihine kadar böyle bir tayin yapılmışsa temsilcilerden herhangi birisi), daimi temsilci mevcut değilse, kazanç ve iratları yabancı kişiye sağlıyanlar; Tarhiyatta muhatap tutulurlar.

165 GELİR VERGİ TARİFESİ tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 5281 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemeler ile 2005 yılı gelirlerine uygulanacak olan ve GVK’nun 103. maddesinde yer alan gelir vergisi tarifesi hem YTL’ ye uyumlu bir hale getirilmiş, hem de yine artan oranlı tarife de yapılan değişiklik ile en üst dilime uygulanan vergi oranı % 45’ den % 40’ a indirilmiştir. Yapılan değişiklikler sonrasında 2005 takvim yılına ilişkin gelirler aşağıda yer alan tarifelere göre vergilendirilecektir. Ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde, aşağıdaki tarifede yer alan vergi oranları beş puan indirilmek suretiyle uygulanır. 6.600 Yeni Türk Lirasına kadar %20 15.000 Yeni Türk Lirasının lirası için lira, fazlası %25 30.000 Yeni Türk Lirasının lirası için lira, fazlası %30 78.000 Yeni Türk Lirasının lirası için lira, fazlası %35 fazlası Yeni Türk Lirasından fazlasının lirası için lira, %40

166 Sorular   1- Aşağıdakilerden hangisi Gelir Vergisine tabi gelirin unsurlarından değildir? a)  Gelir gerçek kişilere ait olmalıdır. b)  Kanunda aksine hüküm olmadıkça gelirin bir takvim yılı içinde elde edilmiş olması gerekmektedir. c)  Kanunda aksine hüküm olmadıkça gerçek ve safi tutarları ile vergiye tabi tutulur. d)  Gelirin vergilendirilebilmesi için tahsil edilmiş olması gerekmektedir. e)  Hepsi. 2- Gelir Vergisi Kanununa göre aşağıda yazılı yabancılardan hangisi Türkiye’de yerleşmiş sayılır? a) Geçici görev için Türkiye’ye gelen iş adamı b) Üniversite eğitimi için Türkiye’ye gelen öğrenci c) Türkiye’de bir takvim yılı içinde altı aydan fazla oturan yabancı uyruklu kimseler d) Türkiye’de altı aydan fazla tutuklu bulunan kimse

167 3- Dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından kazancın Türkiye’de elde edilip edilmediğinin tespitinde aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? a)   Ticari kazançlarda, kazanç sahibinin Türkiye’de iş yerinin olması veya daimi temsilci bulundurması ve kazancın bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla sağlanması. b)   Zirai kazançlarda, zirai faaliyetin Türkiye’de değerlendirilmesi. c)   Serbest meslek kazançlarında, serbest meslek faaliyetinin Türkiye’de icra edilmesi veya Türkiye’de değerlendirilmesi. d)   Hiçbirisi. 4- Ticari kazanç sahibi dar mükellef gerçek kişilerden, başkaca şartlar aranmaksızın aşağıda sayılanlardan hangisi daimi temsilci sayılır? a)  Ticari mümessiller, tüccar vekilleri ve memurları ile Ticaret Kanunu hükümlerine göre acente durumunda bulunanlar. b)  Temsil edilene ait reklam giderleri hariç olmak üzere, giderleri devamlı olarak kısmen veya tamamen temsil edilen tarafından ödenenler. c)   Mağaza ve depolarında temsil edilen hesabına konsinyasyon suretiyle satmak üzere devamlı olarak mal bulunduranlar. d)   Hepsi.

168 6- Aşağıdaki ifadelerden yanlış olanı işaretleyiniz?
5- Özel okul ve hastanelerin işletilmesinden elde edilen kazançlar aşağıdaki hangi kazanç türüne girmektedir? a) Ticari kazanç b) Serbest meslek kazancı c) Arızi kazanç d) Hiçbiri 6- Aşağıdaki ifadelerden yanlış olanı işaretleyiniz? a) Zirai kazançlarda tahakkuk esas geçerlidir. b) Gayrimenkul sermaye iratlarında tahsilat esası geçerlidir. c) Ticari kazançlarda tahakkuk esası geçerlidir. d) Serbest meslek kazançlarında tahakkuk esası geçerlidir.

169 ifadelerden hangisi yanlıştır?
7- Safi ticari kazancın tespitinde indirilecek giderlerle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? Ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi için yapılan genel giderler indirilebilir. Mükelleflerin, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödediği zarar, ziyan ve tazminatlar indirilebilir. İşletme ile ilgili olmak şartıyla gelir vergisi, resim ve harçlar indirilebilir. VUK’na göre ayrılan amortismanlar indirilebilir. 8- (A) şahsı eserine ilişkin telif hakkını, (B) sahsına kiralamıştır. (B) sahsı da, (C) sahsına kiralamıştır. (A) ve (B)şahıslarının elde etmiş oldukları gelirin mahiyeti ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur? (A)ve (B) şahıslarının, her ikisi de gayrimenkul sermaye iradı elde etmişlerdir. (A) Şahsı serbest meslek kazancı, (B) sahsı gayrimenkul sermaye iradı elde etmiştir. (A) Şahsı arızı kazanç, (B) sahsı değer artış kazancı elde etmiştir. (A) Şahsı gayrimenkul sermaye iradı, (B) sahsı arızi kazanç elde etmiştir.

170 9-Adi komandit şirketlerde komanditer ortakların şirket karından aldıkları pay hangi kazanç türüne girmektedir? a) Ticari kazanç b) Menkul sermaye iradı c) Serbest meslek kazancı d) Gayrimenkul sermaye iradı 10-Aşağıdakilerden hangisi basit usulde vergilendirilen mükelleflerin ödev ve sorumluluklarından değildir? Defter tutmak Satış belgesi düzenlemek Gelir vergisi beyannamesi vermek Katma değer vergisi beyannamesi vermek

171 11-Kolektif ortaklıklarda ortakların, adi veya eshamlı komandit ortaklıklarda komandite ortakların ortaklık karından aldıkları paylar hangi kazanç türüne girmektedir? a) Ticari kazanç b) Menkul sermaye iradı c) Serbest meslek kazancı d) Gayrimenkul sermaye iradı 12-İhracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükelleflerin belgesiz gider olarak ticari kazançlarından indirebilecekleri tutar ne kadardır? a) Bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hasılatın yüzde beşini b) Bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hasılatın binde beşini c) Bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri kazancın yüzde beşini d) Bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri kazancın binde beşini

172 13- Mükellef 2000 yılında başladığı geçici ve kesin kabule tabi yıllara sari inşaat işini 2003 yılının kasım ayında fiilen tamamlamış ve sözleşmeye uygun olarak tamamladığını 20 Kasım 2003 tarihinde bildirmiştir. Bunun üzerine kontrol birimi ilk muayenesini 15 Aralık 2003 tarihinde yapmıştır. Kabul komisyonunun yaptığı incelemeler sonucu eksik bazı işlerin tamamlanması koşuluyla 15 Ocak 2004 tarihinde geçici kabul tutanağı düzenlenmiş; 20 Şubat 2004 tarihinde onaylanmıştır. Eksik olan işler kısa sürede tamamlanarak 14 Mart 2004 tarihinde kesin kabul tutanağı düzenlenmiştir.Bu durumda aşağıdaki tarihlerden hangisi işin bitim tarihi olarak kabul edilir? 20 Kasım 2003 15 Aralık 2003 15 Ocak 2004 14Mart 2004

173 15- Aşağıda yazılı olanlardan hangisi “menkul sermaye iradı” sayılır?
14- İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) aşağıda yazılı mal ve haklardan hangisinin iktisap tarihinden başlayarak 4 yıl içerisinde elden çıkarılmasından doğan kazanç değer artış kazancı sayılmaz? Arazi ve binalar Voli mahalleri ve dalyanlar Motorlu nakil ve cer vasıtaları, her türlü motorlu araç, makine ve tesisat Gayrimenkul olarak tescil edilen haklar 15- Aşağıda yazılı olanlardan hangisi “menkul sermaye iradı” sayılır? Kurumlardan ücret alanlara ödenen kar payları Tasfiye memurlarına ödenen kar payları Kurumların idare meclisi başkan ve üyelerine ödenen kar payları Kurumların denetim kurulu başkan ve üyelerine ödenen kar payları

174 16- Aşağıdakilerden hangisi esnaf muaflığından yararlanmanın genel şartlarındandır?
a) Ticari kazanç dolayısı ile gerçek usulde gelir vergisine tabi olmamak. b) Zirai kazanç dolayısı ile gerçek usulde gelir vergisine tabi olmamak. c) Mesleki kazanç dolayısı ile gerçek usulde gelir vergisine tabi olmamak. d) Hepsi 17- GVK’nun 42’nci maddesi kapsamına giren inşaat ve onarma işlerinde işin bitim tarihi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? Geçici ve kesin kabule tabi işlerde, geçici kabul tutanağının idarece onaylandığı tarihte. Sözleşmenin feshi halinde, feshin karşı tarafa tebliğ tarihinde. Müteahhidin ölümü halinde, ölüm tarihinde. Hiçbiri.

175  18- Gayrimenkul sermaye iratlarında zarar kabul edilmeyen gider fazlalığı hangi durumda oluşur?
a)   Kiraya verilen mal ve haklarla ilgili olarak mukavelenameye, kanuna veya ilama istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar. b)   Kiraladıkları mal ve hakları kiraya verenlerin ödedikleri kiralar ve diğer gerçek giderler. c)  Kiraya verilen mal ve haklar dolayısıyla yapılan ve bunlara sarf olunan borçların faizleri d) Sahibi bulundukları konutları kiraya verenlerin kira ile oturdukları konutun kira bedeli. 19-İşverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlere ne ad verilir? Ticari kazanç Menkul sermaye iradı Serbest meslek kazancı Ücret

176 20- GVK’nun Mükerrer 80’nci maddesinde yazılı mal ve hakların elden çıkarılması deyimi ile aşağıdakilerden hangisi ifade edilmemektedir? Ticaret şirketlerine sermaye olarak konulması Bağışlama suretiyle devir ve temliki Trampa edilmesi Devletleştirilmesi 21- Bay (A) babasından miras kalan telif hakkını Bay (B)’ye satmış; Bay (B)’de satın aldığı telif hakkını Bay (C)’ye satmıştır. Bay (C) satın aldığı telif hakkını Bay (D)’ye kiralamıştır. Sırasıyla Bay(A), Bay (B), Bay (C)’nin bu faaliyetleri neticesi elde etmiş oldukları kazanç ve iratlar için aşağıdakilerden hangisi doğrudur? Değer Artış Kazancı-Arızi Kazanç- Serbest Meslek Kazancı Serbest Meslek Kazancı- Arızi Kazanç-Gayrimenkul Sermaye İradı Serbest Meslek Kazancı- Değer Artış Kazancı- Gayrimenkul Sermaye İradı Değer Artış Kazancı-Arızi Kazanç- Değer Artış Kazancı

177 22-Aşağıdakilerden hangisi gayrimenkul sermaye iradı istisnasından yararlanmanın şartlarından biri değildir? a) Binaları mesken olarak kiraya vermek b) Ticari, zirai veya mesleki kazancını yıllık beyanname ile bildirmek zorunda olmak c) Elde ettiği gayrimenkul sermaye iradını tam ve zamanında beyan etmek d) Beyanname vermek  23-Aşağıdakilerden hangisi emsal kira bedelinin uygulanmadığı hallerden biri değildir? a) Boş kalan gayrimenkullerin muhafazaları maksadıyla bedelsiz olarak başkalarının ikametine bırakılması b) Kurumlar vergisi mükelleflerine yapılan kiralamalar c) Mal sahibi ile birlikte akrabaların da aynı evde veya dairede ikamet etmesi d) Binaların mal sahiplerinin usul, füru veya kardeşlerinin ikametine tahsis edilmesi

178 24- Aşağıdakilerden hangisi Gelir Vergisi Kanununa göre hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilecek olan vergilerden biri değildir? a) Tam mükelleflerde yurt dışında ödenen vergiler. b) Yıl içinde tahakkuk eden geçici vergi c) Kesinti yoluyla ödenen vergiler d) Yıl içinde ödenmiş olan geçici vergi    25- Aşağıdaki hisse senetlerinden hangisinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazancı olarak verginin konusuna girer? a) Türkiye'de kurulu menkul kıymet borsalarında işlem gören ve üç aydan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri b) Türkiye'de kurulu menkul kıymet borsalarında işlem gören ve üç aydan az süreyle elde tutulan hisse senetleri c) Tam mükellef kurumlara ait olan, borsada işlem görmeyen ve bir yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri d) Hiçbiri

179 26- Dar mükellefiyette, vergiye tabi gelir sadece aşağıdakilerden
hangisinden/hangilerinden ibaret ise yıllık beyanname verilmez? 1- Tamamı Türkiye’de vergilendirilmiş olan ücretler, 2- Tamamı Türkiye’de vergilendirilmiş olan serbest meslek kazançları, 3- Tamamı Türkiye’de vergilendirilmiş olan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları, 4- Diğer kazanç ve iratlar, 1,3,4 1,3 1,2,3 1,2,3,4

180 27- Gelirin toplanması ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Tacirler, çiftçiler ve serbest meslek erbabı, ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden kazanç elde etmemiş olsalar bile yıllık beyanname verirler. Dar mükellefiyette gelir sadece zirai kazançtan ibaretse beyanname verilmez. Tam mükellefiyette gelir sadece bir işverenden alınan ve tevkif suretiyle ödenmiş ücret gelirinden ibaretse beyanname verilmez. Tam mükellefiyette gelir sadece kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısmından ibaretse beyanname verilmez.

181 TİCARİ KAZANCIN VERGİLENDİRİLMESİ
Özet TİCARİ KAZANCIN VERGİLENDİRİLMESİ A- Vergileme Dışı Bırakılanlar: * Vergiden muaf esnaf (G.V.K. Md:9) * Yatırım indirimi istisnası (G.V.K. Md:19, (Ek Md:1-6)) * PTT acentalarında kazanç istisnası (G.V.K. Mük. Md:18) * Eğitim ve öğretim işletmelerinde kazanç istisnası (G.V.K. Md:20) * Sergi ve panayır istisnası (G.V.K. Md:30/1) B- Gelir Vergisine Tabi olanlar: 1-Gerçek Usulde Ticari Kazancın Vergilendirilmesi: (G.V.K. Md:37-39) * İşletme hesabı esasına göre kazancın tespiti * Bilanço Esasına göre kazancın tespiti 2- Basit Usul: (G.V.K. Md:46-48, 51) 3-Özellikli Olan Ticari Kazançlarda Kazanç Tespiti: * Ulaştırma işlerinde matrah. (G.V.K. Md:45) * Yıllara sari inşaat ve onarma işleri. (G.V.K. Md: 42,43,44)

182 ZİRAİ KAZANÇLARDA VERGİLEME
G.V.K.’nun 52/7 maddesinde, zirai işletme sahibi tüm gerçek kişi ya da adi ortaklık ortakları ÇİFTÇİ olarak tanımlanmıştır. Tüm çiftçilerin kazançları, 1.Aşama: G.V.K. Md:94’e göre elde ettikleri hasılatları üzerinden tevkifat yapılarak vergilendirilir. 2.Aşama: ** G.V.K.’nun 54’ncü maddesinde yazılı işletme büyüklüğü ölçülerini aşmayan ve 53’ncü maddesindeki şartları taşımayan çiftçiler : - Gerçek usulde vergilendirilmezler. - yıllık beyanname vermezler, - G.V.K. 94’e göre yapılan tevkifat nihai vergileme olur. ** G.V.K.’nun 54’ncü maddesinde yazılı işletme büyüklüğü ölçülerini aşan ve 53’ncü maddesindeki şartları taşıyan çiftçiler : - Gerçek usulde vergilendirilirler. - yıllık beyanname verme yükümlülükleri vardır. - zirai kazançları, G.V.K.’nun 55,56,57,58’nci maddeleri uyarınca, zirai işletme hesabı esasına göre, çiftçi isterse bilanço esasına göre vergilendirilir. - bu suretle hesaplanan vergi, 1.Aşamada G.V.K.94’e göre tevkif edilen vergiden az ise, fark mükellefe iade edilir.

183 ÜCRET GELİRLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ
1-Vergilendirilmeyen Ücretler: a) Ücret ve Ücret Sayılan Gelirlerde - İstisna - G.V.K Md:16,23-29, G.V.K. Geç.Md:64 b) Ücret Geliri Elde Edenlerde - Muafiyet - G.V.K. Md:15 2-Ücretlerin Gerçek Usulde Vergilendirilmesi : a) Tevkif Suretiyle Vergilendirilen Ücretler: * G.V.K. Md:94/1: G.V.K Md:61 kapsamında tanımlanan ücret ve ücret sayılan ödemeler, * G.V.K. Md: istisna haddini aşan ücretler * G.V.K. Geç.Md:64 b) Yıllık Beyanname ile Beyanı Gereken Ücretler: (G.V.K. Md:86) * Tevkif Suretiyle Vergilendirilmeyen Ücretler: Aldıkları ücretler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmasına olanak bulunmayan ve G.V.K. Md:95’de sayılan hizmet erbabının ücretleri. * Tevkif Suretiyle Vergilendirilmekle birlikte birden fazla işverenden alınan ve toplamı TL’sını geçen ücretler 3-Diğer Usulde Vergilendirilen Ücretler: G.V.K. Md:64’de sayılan ücretler ( Beyanname verilmez. Diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi durumunda, bu ücret gelirleri beyannameye ithal edilmez.)

184 SERBEST MESLEK KAZANÇLARININ VERGİLENDİRİLMESİ
1- Vergilendirilmeyen Serbest Meslek Kazançları: Gelir vergisinden müstesna serbest meslek kazançları. G.V.K. Md:18, 30/2 (Md:18’deki istisnanın 94’ncü madde uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.) 2-Tevkif Suretiyle Vergileme: G.V.K. Md:94/2 Yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla, bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden; * 18’nci madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla * Diğerlerinden (Serbest meslek işlerinin devamlı veya arızi olup olmamasının, bir ticari bir organizasyon içinde yapılmasının etkisi var mıdır?) 3-Gerçek Usulde Vergileme: G.V.K. Md:67,68 Serbest meslek erbabı, kazanç elde etmese de yıllık beyanname verecektir. 4-Özel Tespit: G.V.K. Md:67/son. Biletle girilen yerlerde faaliyet gösteren dar mükellef serbest meslek erbabına tanınan seçimlik hak.

185 GAYRİMENKUL SERMAYE İRATLARININ VERGİLENDİRİLMESİ
TEVKİFAT: Sahibi bulunduğu gayrimenkulu işyeri olarak kiraya veren mal sahiplerine gayrimenkulu kiralayan kişi ve kuruluşlarca nakden veya hesaben (avans olarak yapılanlar dahil) yapılan ödemelerin brüt tutarı üzerinden, GVK 94/5 maddesi uyarınca tevkifat yapılacaktır. a) 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden %22, b) Vakıflar (mazbut vakıflar hariç) ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden, (% 22) c) Kooperatiflere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden, (% 22) BEYAN: Gelirin Toplanması ve Beyan: GVK Md: 85; Mükellefler, 2’nci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verirler. Bu Kanuna göre beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur. Toplama Yapılmayan Haller: GVK Md: 86; Aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez. 1. Tam mükellefiyette; c) Vergiye tabi gelir toplamının 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutar, 14 milyarı aşmaması koşuluyla, Türkiye'de tevkifata tabi tutulmuş olan gayrimenkul sermaye iratları, d) Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 750 milyon lirayı aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları. 2. Dar mükellefiyette, tamamı Türkiye'de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan gayrimenkul sermaye iratları. Ancak mükelleflerin tevkifata tabi tutulmuş ve tevkifata tabi tutulmamış gayrimenkul sermaye iratlarını bir arada elde etmeleri halinde, istisnalar düşüldükten sonra kalan toplam tutar 14 milyar ile kıyaslanacaktır. Aşması halinde elde edilen tüm gayrimenkul sermaye iratları beyan edilecektir. Aşmaması halinde, vergi tevkifatına tabi olan beyan dışı bırakılacak; bu kez, vergi tevkifatına tabi olmayan iratlar tutarının 750 milyonluk haddi aşıp aşmadığına bakılacaktır. Aşılması halinde beyan edilecektir. Brüt irat tutarı üzerinden önce istisna tutarı, sonra gerçek ya da götürü gider tutarı düşülecektir.

186 MENKUL SERMAYE İRATLARININ VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI
M. S. İ. ‘NIN TÜRÜ VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI 75/1,2,3 Her Nevi Hisse Senetleri Kar Payları (2003 yılı ve sonrası için) GVK 94/6-b’ye göre tevkifata tabi. Geçici 55 kapsamında değil. Beyana tabi. GVK 22’ye göre yarısı istisna olup, diğer yarısı 14 milyar lirayı aşıyorsa beyanname verilecektir. GVK 75/1 Menkul Kıymet Yatırım Fonlarından Elde Edilen Kar Payları GVK Geçici Md. 55’e göre tamamı beyan dışı. (GVK 22 kapsamında ve 76/2’ye göre indirim oranı uygulamasına tabi olsa da, Geç.Md:55’e göre tamamı istisna olduğu için, söz konusu madde hükümleri geçersizdir.) Menkul Kıymet Yatırım Ortaklıkları, Risk Sermayesi Yatırım Fonları Ve Ortaklıkları, Gayrimenkul Yatırım Fonları Ve Ortaklıklarından Elde Edilen Kar Payları, GVK 76/2’ye göre indirim oranı uygulanacak. İndirim oranı (%43,8) uygulandıktan sonra kalan tutarın yarısı, GVK 22’ye göre istisna olup, bulunan tutar 14 milyar lirayı aşıyorsa beyanname verilecektir.

187 VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI
M. S. İ. ‘NIN TÜRÜ VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI GVK 75/1 GVK 62/1-a Kurumların veya daha önceki dönemlere ait istisna kazançlarının dağıtımı halinde elde edilen kar payları tarihinden önceki dönemlerde elde edilen istisna kazançlar dağıtılsın dağıtılmasın tevkifata tabi tutulmuş olduklarından, bu karların 2004 yılında ve sonrasında dağıtılması durumunda, elde edilen kar paylarının tamamı, GVK Geçici Md. 62/2’ye göre beyan dışıdır. (GVK 94’e göre tevkifat yoktur.) (Ayrıca GVK 22 uygulanmaz.) GVK 62/1-b,c Kurumların dönemine ait * istisna kazançları ve/veya * GVK Geç.Md 61’de yazılı tevkifata tabi tutulmuş (yatırım indiriminden kaynaklanan) kazançların dağıtımın dan elde edilen kar payları Elde edilen kar payının net tutarına bu tutarın 1/9’u eklenerek bulunan brüt tutarının yarısı gelir vergisinden istisna olup, kalan tutar 14 milyar lirayı aşıyorsa beyanname verilecektir. Beyan edilen tutarın 1/5’i de hesaplanan vergiden mahsup edilecektir. GVK 75/4 Dar mükelleflerce elde edilen menkul sermaye iratları GVK 94/6-b(iii)’e göre tevkifata tabi. GVK 86/2’ye göre, beyan dışı.

188 VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI
M. S. İ. ‘NIN TÜRÜ VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI GVK 75/5 Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri, Her türlü Özel Sektör Tahvil ve Bono Faizleri GVK 94/7 tevkifata tabi. GVK Geçici 55’de sayılan istisna gelirlerden değil. Beyana tabi. Dövize, altına veya başka bir değere endeksli olanlar hariç GVK 76/2’ye göre indirim oranına tabi. GVK Geçici 59’a göre istisna tutarı dikkate alınacak. (sadece arası ihraç edilen devlet tahvili ve hazine bonosu faizleri için) A- 26/07/2001 tarihinden önce Türk Lirası cinsinden ihraç edilen Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri İndirim oranı (%43,8) uygulandıktan sonra kalan tutar 14 milyar lirayı aşıyorsa beyanname verilecektir. B- 26/07/2001 tarihinden itibaren Türk Lirası cinsinden ihraç edilen Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri İndirim oranı (%43,8) ve liralık istisna uygulandıktan sonra (Geçici Md:59) kalan tutar 14 milyar lirayı aşıyorsa beyanname verilecektir. C- 26/07/2001 tarihinden önce ihraç edilen döviz cinsinden Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri, Eurobond faiz gelirleri. İndirim oranı ve liralık istisna uygulanmayacak olup,  elde edilen menkul sermaye iratlarının toplam tutarı 14 milyar lirayı aşıyorsa beyanname verilecektir. D- 26/07/2001 tarihinden sonra ihraç edilen dövize, endeksli Devlet tahvili ve Hazine bonosu faizleri, Eurobond faiz gelirleri. İndirim oranı (%43,8) uygulanmayacak olup, liralık istisna uygulandıktan sonra kalan tutar 14 milyar lirayı aşıyorsa beyanname verilecektir. E- Her türlü Özel Sektör Tahvil ve Bono Faizler Dövize, altına veya başka bir değere endeksli olanlar hariç indirim oranı uygulandıktan sonra kalan tutar 14 milyar lirayı aşıyorsa beyanname verilecektir.

189 VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI
M. S. İ. ‘NIN TÜRÜ VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI GVK 75/6 Her nev’i alacak faizleri GVK 94’e göre tevkifata tabi değil. GVK Geçici 55’de sayılan istisna gelirlerden değil. GVK 76/2’e göre indirim oranının uygulanacaktır. İndirim oranı (%43,8) uygulaması sonucu kalan tutarın 750 milyon lirayı aşması halinde beyan edilecektir. GVK 75/7 Mevduat Faizleri GVK 94/8’e göre tevkifata tabi. GVK Geçici Md. 55’e göre tamamı beyan dışı. (GVK 76/2’ye göre indirim oranı uygulamasına tabi olsa da) Kıyı bankacılığından (off-shore bankacılık) ile Yurt Dışı Mevduattan elde edilen faiz gelirleri Beyana tabi. 750 milyon liralık tutarı aşması halinde tamamı için beyanname verilecektir. (TL cinsinden açılmış hesaplardan elde edilen faiz gelirlerinde indirim oranı (%43,8) uygulaması sonrası kalan tutar dikkate alınacaktır.) GVK 75/8 Hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışından elde edilen gelirler GVK 76/2’ye göre indirim oranı uygulamasına tabi değil.

190 VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI
M. S. İ. ‘NIN TÜRÜ VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI GVK 75/9 İştirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kar paylarının devri ve temliki karşılığında alınan para ve ayınlar GVK 94’e göre tevkifata tabi değil. GVK Geçici 55’de sayılan istisna gelirlerden değil. Beyana tabi. GVK 76/2’ye göre indirim oranı uygulamasına tabi değil. 750 milyon liralık tutarı aşması halinde tamamı için beyanname verilecektir. GVK 75/10 Her çeşit senetlerin iskonto edilmesi karşılığında alınan iskonto bedelleri GVK 75/12 Özel Finans Kurumlarından Elde Edilen Kar Payları GVK 94/9’a göre tevkifata tabi. GVK Geçici Md. 55’e göre tamamı beyan dışı. (GVK 76/2’ye göre indirim oranı uygulamasına tabi olsa da) GVK 75/14 Repo Kazançları GVK 94/14’e göre tevkifata tabi.

191 VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI
M. S. İ. ‘NIN TÜRÜ VERGİLENDİRİLMESİ VE BEYANI GVK 75/15 Genel Emekli Sandıkları İle Emeklilik ve Sigorta Şirketlerince Yapılan Ödemelerden Gelir Elde Edenler GVK 94/15’e göre tevkifata tabi. (Tevkifat oranları, 75/5’deki bent sıralamasına göre; %15,%10, %5’dir) GVK 76/2 uygulamasına tabi değil. GVK 86/1-a’ ya göre tam mükellef kurum için tamamı beyan dışı. A- Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat-maluliyet-tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin GVK 22/1’e göre %25’i istisna. GVK 94/15’e göre –istisna tutarı hariç- tevkifata tabi. GVK 86/1-a’ya göre tam mükellef için tamamı beyan dışı. B- Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan diğer sigorta şirketlerinden on yıl prim ödeyenler ile vefat-maluliyet-tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin GVK 22/1’e göre %10’u istisna. C- Tek primli ve yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin GVK 22/1’e göre tamamı istisna. GVK 94/15’e göre –istisna tutarı hariç- tevkifata tabi. (Yani, tevkifat yapılmayacak.) GVK 86/1-a’ya gören tamamı beyan dışı.

192 DİĞER KAZANÇ VE İRATLARIN VERGİLENDİRİLMESİ
DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI: A- Vergilendirilmeyen değer artış kazançları: * Mük Md:80/1-’de belirtilen menkul kıymetlerin elden çıkarılması kazançları * Geç.Md:55’e göre, menkul kıymet yatırım fonlarının elden çıkarılması (msi) * Mük.Md:80/6’da belirtilen mal ve hakların 4 yıldan fazla sürede elden çıkarılması * Mük. Md:81’de yer alan şartlar dahilindeki devirler (devir kazancı hesaplanmaz) B- İstisna edilen değer artış kazançları: (Endeksleme yöntemi uygulandıktan sonra) * Geç.Md.55’e göre, TL’yi aşmayan ve tarihinden sonra ihraç edilen devlet tahvili ve hazine bonosunun elden çıkarılması kazançları * Mük.Md:80’e göre, TL’yi aşmayan diğer değer artış kazançları C- Beyan edilecek değer artış kazançları: Geç.Md:55 ve Mük.Md:80’e göre istisna tutarı aşan değer artış kazançları. (Endeksleme yöntemi uygulandıktan ve istisna tutarı indirildikten sonra kalan tutar beyan edilecek.) ARIZİ KAZANÇLAR: A- İstisna tutarının düşülmesinden sonra kalan tutarı beyan edilecek arızi kazançlar: Md:82/1-(1),(2),(3) ve (4)’ncü bentlerinde belirtilen arızi kazançlar. (2’nci bendin parantez içi hükmü hariç) B- Tutarı ne olursa olsun beyan edilecek arızi kazançlar: * Md:82/1-(5),(6)’ncı bentlerinde belirtilen arızı kazançlar * Md:82/1-(2)’nci bendinin parantez içi hükmünde belirtilen arızi kazançlar.

193 DEVLET TAHVİLİ VE HAZİNE BONOLARININ VERGİLENDİRİLMESİ

194 Devlet Tahvili/Hazine Bonosu(HB/DT)
GVK 75/5 maddesinde; “Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ...” denilmekle menkul sermaye iradı olarak sayılmıştır. Değer artış kazançları başlıklı GVK’nun mük. 80. mad. 1. fıkrasında “... menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar” değer artış kazancı olarak tanımlanmıştır. Bu durumda vadesinde itfa olunması karşılığında gelir elde edilmişse MSİ, vadesinden önce elden çıkartılmasında değer artış kazancı elde etmiş sayılır.

195 Devlet Tahvili/Hazine Bonosu(HB/DT)
GVK geçici 67. madde ile menkul kıymetlerin tarihinden itibaren 10 yıl süre ile vergilendirmesinde yeni bir vergilendirme rejimine gidilmiştir. DT/HB’da geçici 67. madde kapsamındadır. Ancak yine geçici 67. madde (67/9) ile ihraç tarihi tarihinden önce ihraç edilen DT/HB’nun elde tutulması ve elden çıkartılmasından doğan gelirlerin vergilendirilmesinde tarihi itibarıyla geçerli olan hükümler uygulanacağı belirtilmiştir. Buna göre  sorası ihraç tarihli HB/DT GVK geçici 67. maddeye göre,  ve önce ihraç edilenler bu tarihten sonra iktisap edilse bile tarihinde yürürlükte olan maddelere göre vergilendirilirler.

196 Devlet Tahvili/Hazine Bonosu(HB/DT) 1. 1
Devlet Tahvili/Hazine Bonosu(HB/DT) Tarihinden Sonra İhraç Edilenler Geçici 67. madde ile tarihinden itibaren ihraç edilen DT/HB’nun elde tutulma ve itfası karşılığında elde edilen gelirler tarihine kadar %10( öncesi %15) oranında tevkifata tabi olup, bu nihai vergidir. Ayrıca GVK 94. maddeye göre stopaj yapılmaz.(dar mükellefler için% 0) Başka gelirler nedeniyle beyanname verilse bile dahil edilmez. Herhangi bir istisna ve indirim uygulanmaz. Tutarı ne olursa olsun beyan edilmez. Ticari kazanç kapsamında elde edilmiş ise, ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilir ve kesilen vergi beyanname üzerinden mahsup edilir.

197 Devlet Tahvili/Hazine Bonosu(HB/DT) 1. 1
Devlet Tahvili/Hazine Bonosu(HB/DT) Tarihinden Önce İhraç Edilenler tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükümleri uygulanır. Vadesinde İtfa Olunması Karşılığında Elde Edilen MSİ, Vadesinden Önce alım satım nedeniyle elde edilen değer artış kazancı olmak üzere iki bölüm halinde değerlendirilebilir.

198 Tarihinden Önce İhraç Edilen DT/HB’nun Elden Çıkartılması Sonucu Elde Edilen Gelirler(Değer Artış Kazancı)-1 GVK’nun mük.80. maddesinin tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 1. bendine göre ivazsız olarak iktisap edilenler hariç HB/DT elden çıkartılmasından doğan gelirler değer artış kazancı olarak sayılmaktadır. DTve HB’nun elden çıkartılmasında GVK mük.81 maddeye göre Mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen TEFE artış oranında artırılarak tespit edilir. DİE, Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) olarak değişti tarihinden itibaren tefe yerine ÜFE açıklanmaktadır. Tefe üfe die tüik

199 Tarihinden Önce İhraç Edilen DT/HB’nun Elden Çıkartılması Sonucu Elde Edilen Gelirler(Değer Artış Kazancı)-2 Ayrıca GVK Geç 59. maddesine göre tarihleri arasında ihraç edilen HB/DT faiz gelirlerinin ve elden çıkartılmasından doğan kazançların 2001 yılında YTL ve takip eden yıllarda yeniden değerleme oranında arttırılmış tutarı istisnadır. Geçici 59. maddede yer alan istisna 2006 yılı gelirlerine ,20 YTL olarak uygulanacaktır. Önce maliyet tefe oranında artırılacak, sonra istisna düşülecektir.

200 Tarihinden Önce İhraç Edilen DT/HB’nun Elden Çıkartılması Sonucu Elde Edilen Gelirler(Değer Artış Kazancı)-3 Örnek Bayan (B) tarihinde YTL’ye devlet tahvili almış ve itfa tarihinden önce tarihinde YTL’ye satmıştır. Önce maliyet bedeli artırımı iktisap edildiği 2003/12 döneminden önceki 2003/11. ay tefe oranı, 2005/12 tefe oranı ve 2005/12 üfe, satıldığı aydan önceki 2006/2. ay üfe dikkate alınarak aşağıdaki gibi hesaplanacaktır. 2005/12 tefe(8.785,74) /Şubat üfe=125,33 2003/11 tefe(7.336,20)=1, /Aralık üfe=122,30=1, Maliyet bedeli=( x 1, x1, =) ,80 olacaktır. Değer artış kazancı= ,80= ,18 olacaktır İstisna sonrası beyan edilecek tutar=236,371, ,20= ,98 YTL olacaktır.

201 Tarihinden Önce İhraç Edilen DT/HB’nun İtfası dolayısıyla Elde Edilen Gelirler(Menkul Sermaye İradı)-1 öncesi olduğundan geçici 67. madde kapsamına girmez tarihinde bulunan hükümlere göre vergilendirilir. GVK’nun 5281 sy. yasa ile kaldırılan GVK 76/2’de yer alan indirim oranı uygulanır.(2006 yılı için %46,5) tarihleri arasında ihraç edilen HB/DT faiz gelirlerinde geçici 59. maddeye göre ,20 YTL istisna vardır. Mükellefin HB/DT’den hem değer artış kazancı, hem de MSİ geliri olması halinde bu istisna toplam gelire uygulanır. Toplamı istisnayı aşması halinde mükellef hangisine istisna uygulayacağını serbestçe belirler

202 Tarihinden Önce İhraç Edilen DT/HB’nun İtfası dolayısıyla Elde Edilen Gelirler(Menkul Sermaye İradı)-2 öncesi ihraç edilen HB/DT faiz ödemeleri %0 oranında tevkifata tabi. Bu nedenle 86/1-c’ye göre indirim ve istisna düşüldükten sonra kalan tutar YTL’yi geçmesi halinde tamamı beyan edilir. Buna göre öncesi ihraç edilmiş HB/DT’nin faiz gelirlerinin beyan durumu şöyle olacaktır. Brüt Faiz Geliri İndirim(%46,5) 93.000 76/2. mad.İndirim sonrası İstisna tutarı İs.sonrası kalan 18.000 Beyan sınırı Beyan Ed.Faiz Gel.

203 Eurobondların vergilendirilmesi
Geçici 67. maddesi kapsamına girmemektedir. GVK 94. maddeye göre faiz geliri %0 tevkifata tabidir. öncesi ihraç edilenler  FAİZ GELİRİ ELDE EDİLMESİ; GVK geçici 59. madde de yazılı istisnadan yararlanamaz. Dövize endeksli olması nedeniyle de faiz gelirinde GVK 76/2. madde de yazılı indirim uygulanmaz. Faiz geliri YTL’yi aşması halinde tamamı beyan edilir.

204 Eurobondların vergilendirilmesi 26.7.2001 öncesi ihraç edilenler
DEĞER ARTIŞ KAZANCI ELDE EDİLMESİ Alım satım kazancında alıştaki YTL değeri tefe,üfe oranında artırılacaktır. Bulunan değer artış kazancı mük.80 maddede yer alan (5281 sy. yasa ile değişmeden tarihinde yürürlükte olan hali) 2006 yılı için YTL’si istisnadır. İstisna sonrası kalan tutar ne olursa olsun beyan edilecektir.

205 Eurobondların vergilendirilmesi
tarihleri arasında ihraç edilenler; Eurobondlardan değer artış kazancı elde edilmesi halinde Önce alış tarihindeki YTL değeri tefe/üfe oranında arttırılır. Değer artış kazancı hesaplanır. Değer artış kazancı ve MSİ toplamına Geç. 59. madde de yer alan ,20 YTL’lik istisna uygulanır, Kalan tutar ne olursa olsun beyan edilecek. Faiz Geliri elde edilmesi halinde Faiz geliri elde edilmesi halinde döviz cinsinden olduğundan arındırma yoktur. Değer artış kazancı ve MSİ toplamına Geç. 59. madde de yer alan ,20 YTL’lik istisna uygulanacak, Kalan tutar beyan sınırını ( YTL) aşması halinde tamamı beyan edilecektir.

206 Eurobondların vergilendirilmesi
tarihinden sonra ihraç edilen Eurobondların vergilendirilmesi; Geç. 67 kapsamında değildir. GVK 94. maddeye göre % 0 oranında stopaja tabidir. ’da geçerli hükümlere göre vergilendirilir. Geçici 59. madde kapsamına göre istisna yoktur. Mükerrer 80.maddede menkul kıymetlerde istisna tarihinden itibaren kaldırıldığından değer artış kazançlarının tamamı beyan edilecek, Alım satım kazancında maliyeti üfe ile artırılmaz. Kanunda yazılı %10 ‘luk artış 2006 yılında gerçekleşmemiştir. Faiz geliri elde edilmesi halinde beyan sınırı YTL aşılması halinde tamamı beyan edilir.

207 Eurobondların vergilendirilmesi
Örnek Bay (C) tarihinde YTL tutarında yurt dışına döviz cinsinden ihraç edilen tahvil almış, tarihinde YTL karşılığı YTL’ye satmıştır.  Burada değer artış kazancı vardır tarihinden itibaren geçerli mük.81. maddeye göre endeksleme yapılabilmesi için %10’luk artış sağlanmadığından maliyet artışı olmayacaktır = YTL beyan edilmesi gerekecektir.

208 Dar mükelleflerde Eurobondların vergilendirilmesi
5527 sayılı yasa ile geç.67. maddeye eklenen hüküm gereği dar mükellef gerçek kişi ve kurumlarca Hazine tarafından yurt dışına ihraç edilen menkul kıymetlerden sağlanan gelirler için münferit veya özel beyanname verilmeyeceği belirtilmiştir. İhraç tarihinin önemi yoktur.


"İsa TEKİN Vergi Denetmeni" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları