Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

KONULAR CEMİLE BÖCEK(SES KARTI) SEMRA BEKTAŞ(SES SİSTEMLERİ)

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "KONULAR CEMİLE BÖCEK(SES KARTI) SEMRA BEKTAŞ(SES SİSTEMLERİ)"— Sunum transkripti:

1 KONULAR CEMİLE BÖCEK(SES KARTI) SEMRA BEKTAŞ(SES SİSTEMLERİ)
BAHAR ELMAS(HOPARLÖR) GAMZE GÜLER(CD,CD ROM,CD WRİTER) SEDEF KURTULUŞ(DVD,DVD ROM)

2 SeS KaRTı CeMiLe BöCeK

3 SES KARTI Ses kartı bilgisayardaki dijital ses verilerini analog ses sinyallere, analog ses sinyallerini de bilgisayarda işlenebilecek dijital sinyallere dönüştürür. Ses kartları anakartın genişleme yuvasına takılır. Bilgisayarda ses kartı olmaması bilgisayarın çalışmasını engellemez. Sadece ses ile ilgili işlemler yapılmaz. Ses kartları anakartın PCI veya ISA slotuna takılır. ISA slotuna takılan ses kartları günümüzde kullanılmamaktadır. Günümüzde anakartların çoğunda ses kartlarını anakartla bütünleşiktir(onboard). Mikrofon ya da bir müzik aygıtından girilen sesler, bilgisayar ortamında ses kartı ile işlenmektedir. Bazı ses kartları ses kaydederken aynı anda ses de çıkarır, bu tür ses kartları “full-duplex” olarak nitelendirilir.

4 Ses kartları aşağıdaki üç tekniği kullanır : Örnekleme :
Dış ortamlardan girilen analog ses sinyalinin bilgisayarda kullanılabilmesi için dijital sinyallere dönüştürülmesi gerekir. Analog sinyalin dijital sinyale dönüştürme işlemine örnekleme denir. Ses kartının örnekleme bit sayısı arttıkça ses kalitesi ve ses kaydı veri miktarı artar. Frekans Modülasyonu (FM) : Frekans modülasyonu yeni sesler üretir. FM sentezleyicileri sesi, taşıyıcı olarak adlandırılan ikinci bir ses dalga formu ile birleştirir. İki dalga formunun frekansları birbirine yaklaştığında karışık bir ses dalga formu oluşur. FM sentezinin amacı bir müzik enstrümanın sesini dalga formunu elde etmektir. Dalga Tablosu (Wave Table) : Dalga tablosu yöntemi, müzik aletlerinin sesini çıkarırken müzik aletlerinin gerçek seslerinden yararlanılır. Dalga tablosu yöntemi önceden kaydedilmiş sesleri birleştirerek müzik oluşturur. Bu müzik aletlerinin sesleri üretim sırasında ses kartının silinemez belleğine kaydedilmiştir. Gelişmiş ses kartları yardımıyla bilgisayara sesle kumanda etme olanağı da çıkmıştır. Gelişen ses kartları teknolojileri, ses algılama (voice recognition) programlarını kullanarak okunanları metne çevirir.

5 Dijital Sinyal İşlemcisi (DSP- Digital Signal Processor) :
Ses Kartının Yapısı: Dijital Sinyal İşlemcisi (DSP- Digital Signal Processor) : DSP sesleri üretilmesini sağlar. Ses kartına gelen dijital sinyalleri işler. DSP notaları hafızadan değişik hızlarda okuyarak sesin çıkmasını sağlar. İşlenenen sinyalleri bilgisayarın işlemcisine gönderiri. Bir ses kartının aynı anda çıkarabileceği ses sayısına “polyphony” denir. Polyphony değeri ses kartında bulunan DSP’in işlem gücüne bağlıdır. Ses kartlarının bulunan 32, 64, 128 gibi ifadeler kartın polyphony'sidir. 2. Dijital-Analog Çevirici (DAC-Digital to Analog Converter ): Bilgisayardaki dijital ses verileri çıkış birimlerine aktarılırken ekran kartındaki dijitalanalog çevirici bu verileri analog sinyallere dönüştürüp ses kartının çıkışına gönderir. 3. Analog-Dijital Çevirici (ADC- Analog to Digital Converter): Mikrofon veya diğer müzik aygıtlarından alınan analog ses sinyallerini dijital sinyallere dönüştürür. 4. ROM Bellek : Ses ile ilgili dijital verileri depolamak için kullanılan bellektir. DSP tarafından işlenen veriler bu belleğe gönderilir 5. TAD (Telefona Answering Device- Telefon Cevaplama Aygıtı) : Ses kartı ile modem arasında yapılan bağlantı ile gelen telefon sesi hoparlöre aktarılır ve mikrofon ile cevap verilebilir. Telefon çaldığında ses modem üzerinden ses kartına TAD noktasına bağlı kablo ile ses kartına aktarılır. Mikrofondaki seslerde ses kartı ile modeme taşınır. Bunların yapılabilmesi için faks/modem kartın “voice” özelliği olması gerekir.

6 6. AUX_IN: Çeşitli kartlar(tv, radyo, mpeg) ile ses kart arasında bağlantı kurulduğu yerdir. Bu kartlardaki ses sinyallerinin ses kartına aktarılmasını sağlar. 7. CD-IN : Ses kartı üzerinde olan bu bağlantı ile CD sürücüsündeki seslerin ses kartına aktarılması sağlanır. Kablonun biri ucu ses kartındaki CD-IN n-noktasına diğer ucu CDROM sürücüye takılır.

7 9. Ses Kartı Bağlantı Portları :
8. S/DIF: Bu ses kartlarında bulunur. Dijital bağlantı noktasıdır. CD player, DVD gibi dijital aygıtlardaki ses sinyallerini ses kartına aktarılmasında kullanılır. 9. Ses Kartı Bağlantı Portları : Standart ses kartları iki hoparlör ya da bir kulaklığı kullanılabilmesini destekler. Günümüz ses kartları birden fazla hoparlörleri destekler. Daha fazla hoparlör desteği ile ses kartları gerçeğe yakın sesler çıkarmaktadırlar. Line In : Teyp ya da CD player’daki sesleri bilgisayar ortamına akarır. Microphone In : Ses kartın mikrofon girişidir. Dış ortamdaki seslerin mikrofon bilgisayara gönderilmesini sağlar. Line Out : İki hoparlörün ya da kulaklığın kullanılmasını sağlayan çıkıştır. 3D ses sistemlerinde buraya front (ön) hoparlörler bağlanır. Rear Out : 3D ses Rear (arka) hoparlörler buraya bağlanır.Joystick/MIDI port : Joystick ve MIDI aygıtlarının bağlanmasını sağlar. Joystick/MIDI port : Joystick ve MIDI aygıtlarının bağlanmasını sağlar.

8 Ses Kartı Çeşitleri: Veriyolu Standardına Göre:
Ses Kartının Çalışması: Bilgisayarın çevre birimlerinde girilen analog ses sinyalleri ses kartına aktarılır. Ses kartının analog dijital çeviricisi (ADC) tarafından analog ses sinyallerini dijital sinyallere dönüştürür. Dijital hale dönüştürülmüş ses sinyalleri DSP'ye aktarılır. Bu birim tarafından veriler işlenir. DSP verileri anakartın veri yoluna iletir. Bu dijital veriler mikroişlemci tarafından işlenir ve depolanması için depolama birimlerine aktarılır. Bilgisayardaki ses verilerini dinlemek için dijital ses verileri depolama aygıtlarında okunur, mikroişlemciye aktarılır ve ses kartındaki DSP'ye iletilir. DSP veriyi çözer. Çözülmüş veri ses kartının dijital analog çeviricisi (DAC) tarafından analog ses sinyallerine dönüştürülür ve ses kartının çıkışına aktarılır. Ses Kartı Çeşitleri: Veriyolu Standardına Göre: - ISA - PCI - PCI-Express Fizik Yapısına Göre: - Anakartta bir entegre olan (onboard) ses kartı - Anakartın genişleme yuvasına takılı olan ses kartı

9 Ses Çıkartmak : Ses kartı mikrofon girişinden devam eden birbirlerinden genlik ve frekans olarak farklı analog dalga biçiminde veriler alır. Bilgisayardaki yazılım hangi kaynaklardan (mikrofon, cd gibi) gelen verileri birleştireceğine karar verir ve hepsini bir sinyal haline dönüştürür. Daha sonra bu birleştirilmiş sinyaller gerçek zamanlı bir ADC tarafından işlenir ve dijital hale getirilir. Dijital hale gelmiş veriler DSP'ye iletilir. DSP kart üstünde başka bir yongada bulunan talimatlara uygun olarak veriyi işler. DSP'nin en önemli görevi gelen sinyali yerden kazanmak için sıkıştırmaktır. DSP bu esnada bilgisayarın işlemcisinin de diğer işleri yapmasına izin verir. DSP'den çıkan veriler bilgisayarın veri yoluna iletilir. Dijital veri bilgisayarın işlemcisi tarafından işlenir ve depolanması için sabit diske yönlendirilir. Daha önceden kaydedilmiş bir sesi dinlerken işlem tam tersi şeklinde yürür: Dijital veri sabit diskten okunur ve işlemciye gönderilir. İşlemci veriyi ses kartı üstündeki DSP'ye gönderir. DSP sıkıştırılmış veriyi çözer. Çözülmüş veri gerçek zamanlı bir DAC tarafından analog hale getirilir ve ses kartının hoparlör girişine yönlendirilir

10 SeS SiSTeMLeRi SeMRa BeKTaŞ

11 Kanal girişi Bu terim DTS ve Dolby Digital gibi digital surround ses sistemlerini
ifade etmek için kullanılır 5, ses bilgisi taşıyan 5 ayrık kanalı ifade eder 1 ise 6 kanalı, yani subwooferı ifade eder. Bi-Amp Özelliği Hoparlördeki yüksek frekansların aynı hoparlördeki düşük frekanslardan ayrı olarak güçlendirilmesi tekniğidir. Bass ve tiz kontrolü Bass kontrolü, 250Hz altındaki sinyallerin seviyesini, tiz kontrolü ise 6000Hz üstündeki sinyallerin seviyesini ayarlar. Bass Refleks Hoparlör kutusu içindeki havayı dışarı atan port yardımı ile bas çıkışını geliştiren sistemdir. Birçok subwoofer ile yer ve raf tipi hoparlörlerde verilen giriş gücünü artırmak için kullanılmaktadır. Bass Boost Düşük ses seviyelerindeki bas sesleri güçlendirerek, kulaklık çıkışının ses kalitesini en üst seviyeye getirir. Coaxial giriş/çıkışlar Bir dijital kaynaktan işlenip surround sound'a dönüşebileceği bir cihaza çok kanallı sinyal taşıyabilir.

12 DTS (Digital Theatre Systems) Bir çok sinemada kullanılan yüksek kaliteli surround ses sistemleridir. Dolby® Digital gibi, DTS 5 speaker ve 1 subwoofer'a ayrı kanal sağlayan, 6 kanallı dijital surround formatıdır. DSP (Digital Signal Processing) Ses üretiminin atmosferini değiştirerek, sese ayrı bir hava katar. Analog sinyallerin dijital formata çevrildikten sonraki manipülasyonudur. Analog Audi sinyalinden sonra işlenen her sinyal dijital audio olarak toplanır. DSP, çoğunlukla surround ses sistemleri ile kullanılır. Dolby® Pro Logic Çift kanallı Dolby Surround ile kodlanmış ses kaynağını 4 kanala ayırarak, çok kanallı ev sinema sisteminin temelini oluşturur. ID3 Tag MP3 dosyalarının etiket bilgilerine verilen isimdir. Sanatçı ve şarkıların isimleri gibi bilgileri gösterir. MP3 desteği (Motion Pictures Experts Group-1, Audio ***** 3) MP3 internetteki CD kalitesinde müzik ve ses dosyalarının daha kısa bir sürede yüklenebilmesini sağlamak amacıyla tasarlanmış bir ses sıkıştırma formatıdır. MP3 Düşük boyutu, yüksek ses kalitesi ve paylaşım rahatlığı ile MP3 formatı, dijital ortamda en popüler müzik dosyasıdır. MP3, büyük yer kaplayan CD kalitesinde ses dosyalarının kalitelerini düşürmeden sıkıştırılabileceği ve dijital olarak depolanabileceği bir dosya formatıdır. MP3 formatına çevirilen bir ses dosyasının insan kulağının duyamayacağı kadar düşük frekanstaki sesleri kesilir. Böylece dosya boyutu küçülür ama ses kalitesi neredeyse aynı kalır. Ses kalitesindeki değişim anlaşılmaz çünkü insan kulağı kesilen düşük frekanstaki sesleri duyamaz. MP3 formatındaki müzik dosyalarını bilgisayarınızda, uyumlu DVD/VCD oynatıcınız, müzik setiniz ya da CD çalarınızda veya MP3 çalarınızda dinleyebilirsiniz

13 MiniDisc (MD) MiniDisc (MD), disk tabanlı, başta ses dosyalarını olmak üzere veri kaydetmek için kullanılan bir depolama birimidir. Portatif Hi-Fi sistemlere alternatif, yüksek ses kalitesine sahip dijital bir sistemdir. MD’ler 1 milyonun üzerinde defalarca kaydedilebilir. MPEG MPEG, (Motion Pictures Experts Group), ses ve görüntü verilerinin sayısal ortamda sıkıştırılması ve geri açılması prensiplerini belirleyen bir standarttır. Sıkıştırma işleminde, görüntü kareleri arasındaki değişimler analiz edilir ve bir MPEG kodlayıcı (encoder) ile dosya boyları yaklaşık 1/200 oranında sıkıştırılır. MPEG, bilgisayar ve broadcast sektörleri tarafından en geçerli standartlardan biri olarak kabul edilmiştir. Mevcut MPEG versiyonları; MPEG-1, MPEG-2, MPEG-3 ve MPEG-4 'tür. Mega Bass Düşük ses seviyelerinde, D/A dönüştürücüde bas ve tiz sesleri güçlendirir, ses kalitesini artırır ve kulaklık çıkışının parazitlerini azaltır. Optik Dijital Çıkış Bu optik bağlantı, optik dijital girişe sahip diğer HIFI bileşenlere kayıpsız dijital iletim sağlamak için kullanılır. Dijital sinyalleri manyetik ve elektriksel etkilerden etkilenmeyen fiber optik kablolarla iletir. RDS İşitsel FM radyo sinyalleriyle birlikte dijital veriler ileten bir sistemdir. RDS (Radio Data System), sinyali veren istasyonun ismini görüntüler ve o istasyon için en güçlü sinyali otomatik olarak bulur. Surround Sound Dinleyiciyi odanın farklı noktalarından gelen seslerle çevreleyip, konser ya da tiyatrodaymış hissi veren simülasyondur. Subwoofer Bas ses üretimi için sol ve sağ kanallardan beslenen düşük frekanslı hoparlördür.

14 THX Sistemler: Sesler daha berrak
THX Sistemler: Sesler daha berrak... . THX, George Lucas'ın yıldız gibi parlayan firması Lucasfilm'in sinema salonlarına, ses sistemlerine, multimedia ve otomobil sistemlerine verdiği bir uygunluk lisansı aslında. Bir tür kalite/standart onay belgesi. THX'in ne olduğunu ayrıntılarıyla anlatmadan önce, kısa bir özet geçelim. Üzerinde THX logosunu gördüğümüz sistemler ses performansı olarak Lucasfilm tarafından onaylanmış, yüksek düzeyli ürünlerdir. Kısacası, ''iyidirler.''

15 THX Nedir? THX, sinema salonlarının, ev sinema sistemlerinin akustik performansını arttırmaya yarayan bir ses düzenleme yöntemi. Lucasfilm'in geliştirdiği bu teknolojiye uygun standarttaki ürünler, yine Lucasfilm tarafından ''test edilip onaylandıktan'' sonra, THX sertifikasını alıyorlar. Son dönemde, THX sertifikası alan ürünler kervanına, otomobil ses sistemleri ve bilgisayar/multimedia ürünleri de katıldı. THX ne yapar? Sinemalarda surround sesleri vermek için salonun kıyısında bir çok hoparlör bulunur; oysa ev sinema sistemlerinde, bu hoparlör sayısı genellikle ikidir (son sistemlerde, arkaya eklenen iki surround hoparlörle birlikte bu sayı dörde Sub woofer ve back center ile altıya çıktı). THX, bu farklılığın yaratacağı performans sorununu gidermek için ön ve surround hoparlörler arasında bir ''ses rengi eşlemesi'' işlemini üstlenir. Böylece odanın içinde ''hareket eden'' sesin tonunu dengeler. Dolby Pro-Logic ses işlemesinde, her iki surround hoparlöre ses veren surround kanallar mono bir sesle beslenir. Bu kanallara tıpkı sinemada duyduğunuz gibi yaygın, dolaylı bir ses verebilmek için THX ses sinyallerini dekorelasyon sürecinden geçirir. Bu süreç, ön hoparlörlerden duyduğunuz sesle surround hoparlörler arasında zaman açısından küçük bir farklılık yaratır; böylece iki farklı ses duyarsınız ve zihninizde ''psikoakustik'' bir mekan hissi oluşur. Digital 5.1 kayıtlardaysa ses sinyali zaten stereo olarak verilir; bu nedenle dekorelasyon kendini devreden çıkararak stereo sinyale uyum sağlar. Sinema salonlarına göre çok daha küçük mekanlarda kullanılan ev sineması sistemleri, görece daha küçük hoparlörlere sahiptir. Dolayısıyla, bas sesler için ek bir subwoofer'a ihtiyaç duyulur. THX'in bas yönetimi, düşük frekanslı bas seslerin doğrudan subwoofer'a yönlendirilmesini sağlayarak diğer hoparlörlerinizin performansını arttırır. Digital 5.1 kayıtlarda da, bas seslerin üst eşiğini denetleyerek subwoofer'a aşırı yük binmesini önler.

16 THX için gerekenler Daha önce söylediğimiz gibi, ses sisteminin müzik kayıtlarında ayrı, film kayıtlarında ayrı bir performans göstermesi gerekir. Evde film izleyen insanlar, genellikle koltuklara kanepelere yayılmış haldedir; dolayısıyla öndeki kanalların bir yandan geniş bir açıya yayılabilen öte yandan da ekrandaki hareketlerle bire bir uyumlu olan bir ses üretebilmesi gerekir. Bu durum, merkezi hoparlörün eklenmesiyle ve ön hoparlörlerin yatay bir düzleme sesi dağıtabilmesiyle sağlanır. Sesin dikey dağılması sınırlı tutulur; zira müziğin e ses efektlerinin merkezi hoparlörden gelen konuşma seslerini bulandırmaması gerekir. THX, surround kanallar için kullanılacak hoparlörlerin ''dipol'' (çift yönlü) olmasını öneriyor. Oturma noktasının sağına va soluna yerleştirilen bu hoparlörler, ses doğrudan kulağınıza yönlendirmek yerine odanın ön ve arka duvarına doğru yönlendirilir. Böylece izleyicide bir mekan hissi oluşması sağlanır. THX için kullanılacak subwoofeer'lar, insan kulağının duyabileceği en düşük frekans olan 20Hz de dahil olmak üzere tüm frekansları verebilir olmalıdır. Öte yandan, bir patlamanın insanı yerinden hoplatan sesini verebilmek için 105 desibelik bir ses yüksekliğine ulaşabilbelidir; üstelik bu işi de seste hiçbir bozulma, distorsiyon yaratmadan yapmalıdır.Kimi THX onaylı sistemlerde, bu nedenle çift subwoofer kullanılabilir. Amplifikatörlerse, hoparlörlerin aksiyon sahnelerinde sık sık karşılaştığımız üst eşik düzeyindeki sesleri bozulmadan verebilmesini sağlayacak denli güçlü olmalıdır. Aynı zamanda, yüksek ses düzeyini bozulmaya neden olmaksızın uzun süre koruyabilecek özelliklere sahip olmalıdırlar.

17 THX Ultra Aslında stüdyolar için tasarlanmış, başlangıcından bu yana THX olarak bildiğimiz şey. Temel THX özelliklerinin hepsini içeriyor. THX Select Daha küçük mekanlarda aynı THX kalitesini sağlamanın yanı sıra, boyut ve tasarım olarak sistemlerin daha esnek olmasına da olanak veriyor. Dolayısıyla daha ucuz bir çözüm alternatifi olabiliyor. THX Surround EX Sinema salonları için tasarlanmış olan Dolby Digital Surround EX'in ev sinemalarına uyarlanmış versiyonu denebilir. Bu sistemde, varolan surround hoparlöre bir de arka surround ses alanı eklenebiliyor. Böylece, sağ ve sol surround hoparlörlerin arasına, arkanıza bir ya da iki surround hoparlör daha eklemek mümkün. Bu sisteme göre kodlanmış DVD'ler, 5.1 Digital sistemlerle de uyumlu. THX Surround EX'in uygulandığı ilk film tabii ki bir Lucas filmi: ''Star Wars Episode 1: Phantom Menace''. THX Ultra 2 Lucasfilm'in yeni THX numarası. Eylül 2001'de duyulan bir sistem, çok kanallı herhangi bir programı, 8 kanal üzerinden yayınlayabiliyor. 5.1 ya da daha yüksek kanal için hazırlanmış kayıtları işleyen Ultra 2, sesi 7 hoparlör ve bir subwoofer'a uygun olarak yeniden düzenliyor. Böylece sisteme iki de arka surround hoparlör ekleyip daha çevresel, mekan oluşturan bir ses elde ediyorsunuz.

18 HOPARLÖR BAHAR ELMAS

19 HOPARLÖR Özellikleri:
Hoparlör elektrik enerjisini ses enerjisine çevirir. Elektriksel sinyalleri insan kulağının duyabileceği ses sinyallerine çeviren elemanlara hoparlör denir Özellikleri: 1. Hoparlör toplam distorsiyonu küçük olmalıdır (Diyafram devintisi 2 mm.den küçük olmalı). 2. Frekans yansıtsama eğrisi düz, düzgün, geniş olmalı (Konuşma için: Hz/ Konuşma netliği için 3000 Hz.de tümsek olmalı). 3. Güç dönüştürme verimi yüksek olmalı. 4. Büyük ses (Akustik) güçlerde hoparlör hasara uğramamalıdır. 5. Transit işaretleri algılayabilmelidir. 6. Yönelgenlik (Direktivite) her frekansta aynı olmalı. 7. Sağlam olmalı. 8. Birim akustik güce isabet eden maliyeti düşük olmalıdır. Yapısı itibarıyle; 1. Konik hoparlörler (Direkt radyatörler) :Ses dalgalarını doğrudan doğruya yayımlarlar. 2. Hunik hoparlörler (Endirek radyatörler):Ses dalgalarını huni biçiminde bir borudan geçirerek yayımlarlar.

20 Hoparlör çeşitleri 1. Dinamik Hoparlör (devingen bobinli), 2
Hoparlör çeşitleri 1. Dinamik Hoparlör (devingen bobinli), 2. Devingen Demirli (distorsiyon fazla)Hoparlör, 3. Armatürü Dengeli (120 Hz.den düşük sesleri almıyor). 4. Kristalli(Piozelektrik) Hoparlör:Tiz hoparlör olarak kullanılır. Artık piyasada bulunmamaktadır. Dayanıksızdır. 5. Elektrostatik Hoparlör:Geniş frekans bantlı, distorsiyonu küçük, sekizli polar diyagramı var. Mahsurları: v. polarma gerilimi gerekir.Toplam verimi düşüktür. Empedans uydurucu trafo gereklidir. Çıkış ses seviyesi düşüktür. Hoparlör kabinleri (kolonlar) Hoparlörlerden iyi ve yüksek ses alabilmek için uygun malzemeden yapılmış kabinler kullanılır . Kabin kullanılmadığı zaman hoparlörün ön ve arka kısmına doğru yayılan ses dalgaları birbirini zayıflatıcı etki yapar. Yani havanın titreşimi istenilen doğrultuda olmaz. Bu olaya akustik kısa devre denir. Akustik kısa devre olayında özellikle bas sesler oldukça zayıflar. Araştırmalara göre en verimli kabin ceviz ya da eş değeri ağaçlardan yapılmaktadır. Ancak piyasada yaygın olarak suntadan ya da plâstikten üretilmiş kolonlar bulunmaktadır. Hoparlör kabinlerindeki büyük hoparlörler alçak frekanslı kalın (bas) sesler için kullanılır. Üstteki küçük hoparlörler ise yüksek frekanslı ince (tiz, treble) sesleri üretirler. Amplifikatörden gelen ses sinyallerini birbirinden ayırarak uygun hoparlöre göndermek için pasif ya da aktif (yükselteçli) filtre devreleri kullanılır. Hoparlörlerin kabinlerinin boyut ölçülerinin hesabı oldukça teknik bir husustur. Amatörler bu konuda fazla zaman kaybetmeden sonuca gitmek istediklerinde, piyasada satılan iyi kalite müzik setlerinin kabin boyutlarını ölçü olarak alabilirler.

21 Hoparlör kabinleri 1. Açık Duvardan en az 15 cm.uzağa konulmalıdır. 2. Kapalı Alt kesim frekansı : Hz Üst kesim frekansı : Hz. Açıktaki değerin 2,2 ile 12,5 katı fazla değer alır. 3. Kristalle geri beslemeli (Phılıps firmasının buluşudur.) Bas Hoparlör merkezine pxe kristal-Piezoelektrik eleman yerleştirilmiştir. Besleme devresi bulunmakta ses dışarıya düzeltilerek verilmektedir. 4. Oluklu Bas Refleks ya Kanallı Hoparlör Kutusu yada Akustik Faz İnvertörü denir. Beşgen, altıgen şekilde dizayn edilebilir. Pvc yada kartondan yapılabilir. İki yollu Hoparlörler : Bas-Tiz Üç yollu Hoparlörler: Bas-Orta-Tiz Bölüştürme filtresi: Pasif Radyatör Yardımcı bas hoparlörü: Manyetik kısmı ve ses bobini yoktur. Sistemin alçak frekanslardaki (Bas seslerdeki) karakteristiğini genişletmeye yarar. HOPARLÖR GÜCÜ Çalışma gücü ( Operating Power ) Ölçülmesi, Hz.arasında yapılır. Hoparlör ekseninden 1 M.uzakta 12 mikrobarlık (96 dB.lik) veya 3 M.uzaklıkta 4 mikrobarlık (86 dB.lik) ses basınç şiddeti üretebilmesi için hoparlör ses bobinine uygulanan sinüzoidal elektriksel güç değerine çalışma gücü denir. Kapasite (Power Handling Capacity ) Hoparlörün hasara uğramadan dayanabileceği sürekli güç değeridir. Yüksek güçlü olarak bilinen bas hoparlörlerin kapasiteleri : W. arasındadır.

22 Hoparlör karakteristiği ve empedans
Müzik gücü ( Musical Power ) Hoparlör bobinine 25 Hz.den küçük, konuşma ve müziği temsil etmek üzere darbeli gerilim uygulanır. Hoparlörde uğultu ve cızırtının başlamadığı, distorsiyonun henüz gözlenmediği duruma gelinceye kadar, giriş elektriksel gücü arttırılarak müzikal güç bulunur. Hoparlörler, amplifikatör gücünün 1.5 katı fazla seçilir. Hoparlör seçimi: Ses sistemlerinde rastgele hoparlör seçimi yapıldığında maliyeti yüksek arızalar (anfi ya da hoparlör arızaları) karşımıza çıkmaktadır. O nedenle iyice araştırıp incelemeden, kalitesinin ne olduğunu bilinmeden hoparlör alınmamalıdır. Ayrıca ses sisteminin empedans ve güç değerlerine dikkat edilmelidir. Bu konuda kısaca bilgi verecek olursak: Ses sinyali yayan cihazın gücü belirlenmeli ve buna göre hoparlör kullanılmalıdır. Çok ses çıksın diye fazla hoparlör bağlama yoluna gidilmemelidir. Ülkemizde özellikle oto radyo teyplerinin çıkışına rastgele hoparlör bağlantısı yapılmakta, bu ise sık sık arızalara yol açmaktadır. Hoparlör karakteristiği ve empedans Kaliteli bir hoparlörün 40 Hz ile Hz arasındaki yayın bandında ortalama ses düzeyi değişikliği çok az olmalıdır. Piyasada satılan her hoparlör, yükselteçten gelen alçak ve yüksek frekanslı ses sinyallerini aynı duyarlılıkla algılayarak sese çeviremez. Bu sakıncayı giderebilmek için 3-4 hoparlörden oluşan kolonlar kullanılır. Kolonlardaki küçük çaplı hoparlörler yüksek frekanslı (tiz) sesleri iyi üretir. Büyük çaplı hoparlörler ise alçak frekanslı (bas) sesleri iyi oluşturur. Her hoparlör kendisini besleyen amplifikatöre karşı elektriksel bir direnç (empedans) gösterir. Bu empedans değeri yaygın olarak W arasında değişir. Empedans değeri ses sistemlerinde çok önemlidir. Yüksek verim elde etmek için ses frekans sinyali veren cihazın çıkış empedansı ile hoparlör empedansı birbirine eşit olmalıdır. Piyasada ohm luk hoparlörler yaygındır. Hoparlörlerin empedans değeri Hz frekanslı akımlar uygulanarak hassas cihazlarla ölçülmektedir. Ohmmetre ile yapılan ölçümde okunan değer empedans değeri değil bobinin omik direnç eğeridir. Bir hoparlörün direnci ohmmetre ile ölçüm yapıldığında 12ohm olarak belirlenmişse, empedans değeri Z = ohm olarak kabul edilebilir. Yükseltecin çıkış gücünden daha düşük değerli hoparlör kullanılırsa: Ses kalitesi düşer. Hoparlörden vınlama, zırıltı duyulur ve eleman bozulabilir.

23 çıkar.Yükseltecin elektronik devreleri aşırı ısınarak bozulabilir.
Yükseltecin çıkış gücünden daha yüksek değerli hoparlör kullanılırsa: Ses az ve kalitesiz çıkar.Yükseltecin elektronik devreleri aşırı ısınarak bozulabilir. Yükselteç çıkış empedansı hoparlör empedansından büyük olursa: Ses kalın ve gürültülü çıkar. Yükselteç çıkış empedansı hoparlör empedansından küçük olursa: Ses ince ve az çıkar. Hoparlör kabloları: Hoparlör besleme devrelerinde en az 2x0,75 mm² lik çok damarlı kablolar (bitişik kordon, blendajlı kablo vb.)kullanılmalıdır. Kullanılan kablo iki renkli tipte olursa artı (+) ve eksi (-) uç kolayca belirlenebilir. Hoparlörleri beslemede kullanılan kablo blendajlı (örgülü) olursa ses kalitesi çok iyi olur. Nasıl bir müzik yayın sistemi kurmalıyım sorusu çok karşımıza çıkar. Bu durumda hemen bir yanıt vermek yanlış olur. Çünkü ses tesisatının kurulacağı yerin ölçüleri ve özellikleri çok iyi belirlenmeden yapılacak bir sistem hatalı olabilir. Düğün, spor, konferans salonu gibi mekanlara ses düzeni kurulurken temel prensiplere dikkat edilmediği zaman bir çok problem çıkabilir. (Sesin azlığı, çınlamalar, aşırı ses, seste bozulmalar sık karşılaşılan sorunlardır.) Yüksek güçlü seslendirme düzeneklerinde devre elemanı seçimi, teknik bilgi ve deneyim gerektirir. O nedenle malzeme alımı yapılırken köklü geçmişi olan firmaların satışını yaptığı kaliteli hoparlör, mikrofon, anfi, kolon donanımları tercih edilmelidir.

24 HOPARLÖR RESİMLERİ

25 CD CD ROM-CD WRİTER GAMZE GÜLER

26 CD – CDROM – CD WRİTER CD’LERİN TARİHİ Cd kavramı ilk kez 1980 yılında Philips laboratuarlarında dünyaya tanıtılmıştır. Buluşu yapanlar Philips ve Sony bu ürünü 1982 yılında piyasaya sürdüler. O zamanlar PC’lerimizden sinir edici “beep” sesleri çıkıyor ve mağara adamlarının çizdikleriyle eş kalitede grafikler görüyorduk. Daha sonra özellikle multimedya kavramı ve rekabet tüm bunları değiştirdi ve günümüzdeki üstün PC özelliklerine ulaşıldı. Bu gelişme sırasında elbette CD’leriniz de bazı değişikliklere uğradı ve yeni standartlar kazandı. Değişik zamanlarda CD’yi icat eden şirketler ve bilgisayar dünyasındaki birkaç dev şirket daha CD ve CD sürücülerine değişik standartlar ekledi. Her seferinde kırmızı kitap, yeşil kitap gibi isimler altında yeni iyileştirmeler ve standartların duyurusu yapıldı. Farklı standartlar isimleriyle değil, renkleriyle de anılırdı. CD-ROM CD-ROM (Compact Disk Read Only Memory / Kompak Disk Sadece Okunabilir Bellek) sürücüleri basitçe tanımlamak gerekirse; plastik özlü, yüksek kapasiteli CD’leri okumak için tasarlanmış donanımlardır. Bir CD-ROM sürücüsü değişik formatlarda yazılmış CD’leri okuyabilir. Örneğin müzik setlerimizde dinlediğimiz CD’ler, veri CD’leri ve CD-I formatındaki sinema CD’leri gibi. CD-ROM’lar adından da anlaşılacağı gibi sadece okunabilirlerdir. Bir CD-ROM sürücüsü CD üzerine kayıt işleminde bulunamaz. CD’lerin üzerine kayıt işlemi CD Recorder’lar yani Cd yazıcıları tarafından yapılabilir. CD-ROM’lar ilk piyasaya çıktıkları günden bu yana oldukça popüler bir multimedya donanımı olarak kabul gördüler. Bunun nedeni Floppy disklere göre çok yüksek kapasiteye sahip olmaları ve veri erişim hızlarının bir sabit disk kadar olmasa da çok hızlı olmasıdır. Ayrıca CD yazıcıların piyasaya sürülmesiyle MB başına düşen maliyet azalmıştır. Bugün hemen hemen tüm bilgisayarların üzerinde bir CD-ROM sürücü bulunmakta. İlk piyasaya çıktıkları günlerde tek hızlı olarak sunulan CD-ROM sürücüleri bugün neredeyse bir sabit diskin veri erişim hızına yetişme k üzereler.

27 CD-ROM Sürücü Nasıl çalışır
CD-ROM Sürücü Nasıl çalışır? Birkaç yıl öncesine kadar pek az yazılım CD-ROM üzerinde sunulurken, bugün artık diskette yazılım bulmak çok zor hale geldi. Sony’nin geliştirdiği spiral şeklindeki veri kaydına sahip Compact Disc’ler günümüzde PC’lere ait temel kavramlardan biri olmuştur. Temel Yapısı Bilgisayar kullanan ve donanıma merakı olan herkes herhalde CD-ROM arıza yaptığında açmaya niyetlenmişizdir. Belki çoğumuz meraktan açıp neler var neler yok diye bakmıştır. CD-ROM sürücülerin temel yapısı: CD-ROM sürücüler dört parçadan oluşur. Kurşun bir kutu içine yerleştirilmiş olan bu dört parçadan üç tanesi motordur. Bunlar; 1. CD’yi döndüren motor. 2. Lazer kafasını taşıyan motor. 3. Kapağın açılıp kapanmasını sağlayan ve CD ‘yi taşıyan tepsiyi hareket ettiren motor. 4. Üzerinde tüm elektronik kısmı barındıran ana karttır. Lazer CD-ROM üzerindeki son parça üzerinde tüm elektronik kısmını barındıran karttır. Elektronik kısma dahil olan parçalar ise motor kontrolleri, hata düzeltme bağlantı noktası ve diğer olması gereken hassas kontroller. Mekanik kısımda bulunan baskı mekanizması CD’yi taşıyan bir tepsi ve CD’yi sıkıştıran bir katmandan oluştur. CD sıkıştıktan sonra döndürülür ve iki çelik Ray üzerinde hareket eden lazer kafası CD üzerinde istenilen yere hareket eder. Okuma mekanizması da yansıma prensibi üzerine kurulur. Lazer kafası CD’ye çok yakın bir şekilde hareket eder ve lazer ışığı demetini dik bir açı ile veri spirali üzerine gönderir.

28 CD SÜRÜCÜ KAFALARI CD-ROM sürücülerin çalışma esası da tıpkı sabit disk ve disket sürücü mantığına dayanır. Yani okuyucu/yazıcı kafa bir kafa ve medya. Aralarındaki çalışma farkı kullanıldıkları medyanın dışında bu bahsettiğimiz kafalardadır.CD’nin üzerinde içerden dışarıya doğru hareket ederken CD’nin döndürülmesi işlemi sayesinde istediği bölgeye ulaşabilir.Kızılötesi lazer diyotu, ışın parçasını üzerindeki bütünleşik bir ayna yardımı ile lense yollar.Işın buradan hareketli kafa vasıtası ile hedeflenerek CD’nin belirlenmiş bir noktasına ulaşır.Bu aşamada CD’lerin üzerinde aslında gözle görülmeyen ufak çukurlar bulunduğunu ve çukurlar ile düz kesimlerin,verilerin kodlanmasını sağlayan 0 ve 1 rakamlarına denk geldiğini belirtelim. Işının bir kısmı CD üzerindeki bu çukur ve düzlüklerden geriye yansır.Bu yansıma yine toplayıcı ve ayna kombinasyonları ile foto detektöre yollanır. Burada da yansımanın çokluğu yanında azlığı ile orantılı olarak sistemin anlayabileceği hale dönüştürülür. CD-ROM SÜRÜCÜDE HIZ Bildiğimiz gibi CD-ROM sürücülerin hızları X ile gösteriliyor. Temel olarak müzik setlerinde kullanılan ve CD’yi 210 ile 539 devir arası döndürebilen CD Player’ların hızı 1X olarak kabul edilir. 2X hızındaki bir CD-ROM sürücü ise 420 ila 1078 devir hizmet verebilir ve böylece X’ler arttıkça devir de artar. VİBRASYONA KARŞI ÖNLEMLER 16 hızdan sonraki CD sürücülerde yeni bir sorun ortaya çıkıyor: eğer CD’nin ortasında bulunması gereken delik tam tamına ortasında değilse yada CD’nin kalınlığında yer yer farklılaşma varsa dönüş sırasında cihaz sallanmaya başlıyor. Bu vibrasyonda kullanıcının sinirini bozmaktan öte lazer kafasını taşıyan aksamı bozabilir ve sürücüyü kullanılamaz hale getirebilir. Bu rahatsız edici duruma karşı alınan önlem oldukça basit. CD’yi taşıyan kısım yumuşatılır, yani sarsıntıyı emici hale getirir. Kullanılan malzeme lastik veya buna benzer suni malzemelerdir. Böylece sarsıntı, merkezinde yok edilip diğer kısımlara ve hatta makinenin bütününe taşması engellenir. Ayrıca CD’ler hem alttan hem üstten sabitlenerek eskilere göre daha da sağlam sabitlenmiş oluyor. Böylelikle olanaklı titreşimlerin bir kısmı da bu önlemle giderilmiş oluyor.

29 ATAPI Ve SCSI Arabirimler
ATAPI Ve SCSI Arabirimler CD-ROM sürücüler ilk çıktıklarında her biri kendine özel bağlantı kartlarıyla gelmişti. Bu kartı taktıktan sonra sürücü ona bağlanır ve DOS altında ayarlamalar sonucunda işlemler gerçekleştirilirdi. Ana kartlar üzerine entegre edilen IDE bağlantı noktaları sorunu daha da büyütmüştü. Tam bu sıralarda ortaya çıkan ATAPI standardı durumu kurtardı. Bununla beraber artık CD sürücüyü iki porttan birine takarak çalıştırabilir hale getirdi. Windows 95 ,98 ve NT takılan sürücüyü direk olarak tanımakla beraber DOS ve Windows 3.x için 16 bitlik sürücülere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sürücülerde ilgili üreticiler tarafından temin edilmektedir. SCSI arabirimli sürücüler ise neredeyse hiç değişmedi. Direk olarak SCSI bağlantı noktasına bağlanarak kullanılmaya başladı. Tanıtma işi ATAPI’lerle aynıdır. Aralarındaki en büyük fark fiyat farkıdır. ATAPI arabirimliler ucuz ve ayrı karta ihtiyaç duymadan çalışırlar. SCSI’ler ise hem pahalı hem de ayrı karta ihtiyaç duymaktadırlar. Aralarındaki bu fiyat farkının sebebi, SCSI’lerin profesyonel kullanım için daha sağlam inşa edilmiş olmasıdır. CD-ReWRİTER: CD REWriter’lar kaydedilebilir CD-ROM’lar üzerine bilgi kaydetmek için kullanılır. Gene CD-ROM sürücülerde olduğu gibi bir lazer tabancası vardır.CD Writer’lar CD-ROM’un üzerine oyukları oluşturmak için daha fazla bir enerji uygularlar. CD ReWriter’lar aynı zamanda CD-ROM’dan bilgi okumak için de kullanılır. Bu sefer de bilgiyi okurken daha az enerji uygularlar. CD-ReWriter’ların Hızlarını temsil etmek için üç tane hız göstergesi kullanılır. Örneğin 8X 4X 24X yazan bir CD Writer’ın yazma hızı 8X (8*150KB) yeniden yazılabilir CD-ROM’lara yazma hızı 4X (4*150KB) okuma hızı ise 24X (24*150 KB)’dır. Cd-ReWriterların belirli bir yazma ömrü vardır. Yazmak için kullandığı yüksek laser ışınından dolayı CD-Re writer zarar görür.Bu CD-Re writer’ın kalitesine göre 5000 CD-ROM’a kadar çıkabilir.CD-RW sürücü yalnızca CD üzerine yazmaya değil, CD okumaya da yarar.Böylece bu tür bir sürücü aynı zamanda bir CD ROM sürücü olarak da kullanılabilir CD-RW'in asıl avantajı ucuzluğu ve uzun ömürlülüğüdür. Yalnız çoğu CD-RW sürücü CD-ROM' ları çok yüksek hızda okumaz.

30 DVD DVD ROM\DVD WRİTER SEDEF KURTULUŞ

31 DVD Dijital Versatile Disk veya Dijital Video Disk olarak adlandırılan çok amaçlı yeni optik-disk teknolojisi 1996 yılında doğmuştur. Teknik özellikleri ve yetenekleri, alışılmış disk yapısına kıyasla gerçekten devrim sayılabilecek niteliktedir. Standart CD'ler ile aynı boyutta olan DVD diskler en az 4.7 GB (gigabyte) en çok da 17 GB kapasitesi ile günümüzde yaygın kullanılan diğer ortamlara kıyasla çok büyük bir data alanıdır. DVD diskler, standart disklerin 25 katı depolama kapasitesi ve 10 katı daha hızlı erişim ve data aktarma süresi ile, her gün daha fazlasına gereksinim duyulan data alanı ve hız sorunlarına büyük ölçüde çözüm olacaktır. DVD'nin fiziksel olarak CD'den en önemli farkı, datanın disk üzerindeki yerleşiminde ortaya çıkmaktadır. Standart CD'lerde dataların oluşturduğu çukurların en küçüğü mikron iken DVD'de bu boyut 0.4 mikrona inmiştir. CD üzerindeki spiral iz, 1.6 mikron aralıklarla yer alırken DVD üzerinde 0.74 mikron mesafe vardır. Böylece aynı boyutta ki CD’den, 7 kat daha fazla bilgi taşıyabilmektedir.

32 DVD Üreticilerin DVD diskleri 2 yüzlü olarak tasarlaması toplam kapasiteyi 2 katına MB'a çıkarmıştır. Ayrıca her yüzeyde üst üste iki katman ile DVD kapasitesi MB'a çıkmaktadır. İkili katmanda, üstte yarı geçirgen (transparan) olan bir katman ve altta standart yansıtıcı katman bulunmaktadır. Lazer ışını, özel bir lens yardımı ile hem üst yarı-saydam yüzeye odaklanabilir hem de o yüzeyi aşarak (faz değiştirerek) alttaki yüzeye odaklanabilir. Üstteki katmanın yarı geçirgen olması nedeniyle kapasitesi daha düşüktür DVD'yi CD-ROM’dan ayıran nedir? DVD, İngilizce “Dijital Versatile Disk” sözcüklerinin baş harflerinden elde edilen bir kısaltmadır. Bu sözcükleri Türkçeye “çok yönlü kullanılabilen dijital disk” olarak tercüme edebiliriz. Görünüş olarak DVD’yi CD'den, yani "Compact Disk"ten ayırmak imkansız gibidir. Ancak kayıt kapasitesi olarak aralarında dünya kadar fark ve CD’nin veri kaydı yapan sadece bir bilgi tabakası varken, DVD’nin üzerine bilgi yazılabilen birden fazla boyutu vardır.DVD’nin kayıt kapasitesi, üzerindeki bilgi tabakalarının sayısına bağlı olarak değişir. DVD-5 4,7 Gigabyte veri kaydeden bir tabakaya sahiptir. DVD, yüzey üzerinde iki tabakanın üst üste oturmasından oluşur. Bu da 8,5 Gigabyte’lık bir kapasite demektir. DVD10, sayfa başına veri tabakasında çift taraflı veri taşıyıcıdır. 9,4 Gigabyte’lık veri alır. DVD18’de ise, yüzey başına iki tabakada maksimum 17 Gigabyte eklenir; bu bir CD’nin 26 katı kadar veri miktarı demektir.

33 DVD’NİN ÇALIŞMA ŞEKLİ Yayinlanan lazer işigi; lazer, optik yolun bir kismi, fotodiyot ve kuvvetlendiriciden oluşan bir servo çevrim (döngü) tarafindan denetlenit. Yüksek kayit yogunluguna ulaşabilmek için gerekli olan darbe şekillerini hassas olarak üretebilmek için, bir servo sistemi kullanilmasinin en etkin yol oldugu sonucuna varilmiştir. Okuma modundaki düşük lazer gücü de denetleyici tarafindan ayarlanir.Faz-degişme ilkesi, “Germanium Antimony Tellurium” katmanlarinin karakteristiklerinden yararlanir.Sicaklik, katmanin duruinunu şekilsiz (amorphous) durumdan tek bir kristal durumuna dogru degiştirmektedir. Bu süreç için gerekli çeşitli sicakliklar degişen şiddetteki lazer işik tarafindan yaratilir. Malzemenin fazinin degişmesi ile, okuma modunda optik tabakanin lazer işigi geçirme derecesi (transparency) de degişir. Eger ince “Germanium Antimony Tellurium” tabakasinin arkasina yansitmali bir yüzey yerleştirilecek olursa, veri düşük şiddetli işik kullanilarak okunurken, yüksek enerjili, lazer işigi kullanilarak dogrudan yazilabilir. Burada anlatilan yöntemin “Magneto-Optical (MO)” ilkesine göre önemli bir üstünlügü, MO tekniginde diske yazmadan önce zaman alici manyetik siImenin gerekli olmasidir. Yeni teknolojide modülasyon işlemi, çok yüksek bir yazma yogunlugu ile karakterize edilmektedir. Veri, darbe genişlik modülasyonu ile yazilir. Bu işlemde belirli sayida “sifir” dan sonra gelen “bir” şeklinde bir kodlama yapilir. Bu tarz bir işlem, tek bir veri bit’i başina 0.25 mikrometrelik bir yogunluk oluşturur ki bu, veri bit’inin lazer işigin dalgaboyunun yarisi kadar bir uzunluga sahip oldugu anlamina gelir.

34 DVD‘NİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR ?
- 2 saatten fazla yüksek kalite dijital video(çift katmanlı ve çift taraflı DVD'lerde 8 saati bulan) - standart ya da widescreen televizyonlarda (4:3 ve 16:9) widescreen filmleri destekler. - her biri 8 kanala kadar destekleyen 8 track'e kadar dijital Audi (farklı diller vb.) - 32'ye kadar altyazı/karaoke trackler. - farklı kollara ayrılabilen video(farklı hikaye akışları için) - 9'a kadar kamera açısı(izlerken farklı bakış açısı seçilebilir) - menüler ve basit interaktif özellikler(oyunlar, quizler vb.) - Farklı dillere uyarlanabilen açıklayıcı yazılar(başlık, albüm ismi, şarkı ismi vb.) - Kare kare geri sarım ve hızlı ileri sarma (başlık, zaman ,track ya da bölüme göre ) - Dayanıklılık (kullanımdan dolayı bozulma olmaz) - manyetik alana duyarlı değildir. Isıya dayanıklıdır. - Compact boyut (taşınması, saklanması kolay.) Not: Çoğu diskte bütün özellikler bulunmaz.(çoklu ses/altyazı trackleri,bağımsız kollara ayrılma vb.)

35 DVD- ROM Şu anda piyasada seri şekilde kullanima sunulan DVD-ROM, bilgisayar sistemleri üzerindede CD-ROM sürücüsü olarak da kullanilmaktadir. Sinema sektörünün gözdesi olan DVD-Video sistemi sadece film seyretme amaçli müstakil kullanimli DVD player veya Bilgisayar üzerinde DVD-ROM + DVD playback kitler ile seyredilebilir. Kayit yapabilen DVD Recordable cihaz satişi kisitli olarak yapilmaktadir. Kayit yapabilen DVD cihazlarin maliyetleri şu an için yüksektir. Data ve Video film arşivleme amaçli olarak DVD-RAM (defaten kaydedilebilir) özel kullanimi içermesine ragmen ekonomik fiyati ile de endüstri sektöründe geniş bir kullanici kitlesi bulmaktadir.

36 DVD NERELERDE KULLANILAR ?
DVD, film, bilgisayar verileri ve müzik için kayıt aracı olarak kullanılır. Ayrıca DVD video, alışılmış VHS kasetlerinin yerini de almaya başladı. DVD resim ve ses kalitesindeki mükemmellikle, doğru teknik donanımıyla evinizi sinema salonuna çeviriyor. Ayrıca yedi farklı dilde altyazı, film kesitlerine doğrudan erişim için menüler, filmlerin oluşumu için arka plan bilgileri (“making of“) ve daha pek çok farklı özelliğe sahip. Bilgisayar veri taşıyıcısı olarak DVD-ROM şu ana kadar çok yaygınlaşmadı. Microsoft’un Encarta Plus'ı gibi bazı ansiklopediler, oyunlar ve yine Microsoft’un Works Suite gibi uygulamaları DVD'nin büyük kayıt kapasitesinden yararlanıyor. Yüksek değerli müzik kayıtları için de DVD henüz çok fazla kullanılmıyor.

37 DOLBY DİJİTAL NE DEMEK ? Dolby Dijital (veya “AC-3” ve “5.1”) günümüzde standart haline gelen DVD sinema filmlerindeki ses formatıdır. Dolby Dijital’de sesin oluşumunu birbirinden bağımsız beş ses kanalı sağlıyor. Yine buna uygun olarak evin dört köşesinde bulunan hoparlörler televizyon ekranına orta mesafede yerleştiriliyor. Altıncı bir kanal dışarıdan ses derinliği veriyor. Bunların nedeni, izleyiciyi dört bir yandan kuşatan seslerin olabildiğince gerçek bir ses ortamı oluşturmasıdır. İyi bir Dolby dijital sistem, filmdeki bir helikopterin odanın bir yanından diğer yanına geçtiği veya uzay gemisinin yanı başımızda olduğu hissini vermeli.

38 DVD’yi BİLGİSAYARDA ÇALIŞTIRMAK İÇİN NEYE İHTİYACIMIZ VAR ?
DVD'yi bilgisayarda oynatabilmek için DVD sürücüsüne ihtiyaç var. DVD-ROM’un varlığı yeterlidir. Sinema filmlerini de DVD üzerinden seyretmek için PC’nin en az 400 MHZ hızlı işlemciye ihtiyacı vardır. Pentium II, Celeron ve AMD K62 gerekir. Buna ek olarak Power DVD veya Cinemaster gibi bir DVD oynatma programına da ihtiyaç var.PC’nin işlemcisi yavaşsa, fiyat artacaktır: Bu durumda DVD film verilerinin yüksek performans gerektiren şifre çözme işini üstlenen bir MPEG-2 dekoder kartına ihtiyaç var. Eğer sadece resim kalitesi yüksek bir film seyretmekle kalmak istemiyor, bilgisayarda çalışan DVD’nin sese keyif veren tüm özelliklerini de istiyorsanız, ses kartınızın Dolby Dijital dekoder üzerinden uygun bir hoparlör seti ile desteklenmesi gerekir.

39 NEDEN EK BİR GÜÇLENDİRİCİYE İHTİYACIMIZ VAR ?
DVD’de en güzel görüntü ve en güzel ses keyfini tatmak istiyorsanız televizyon ve DVD player yeterli olmaz. Bu durumda DVD üzerinden geçilmesini sağlayan bir güçlendiriciye veya "receiver"a (içine radyo monte edilmiş güçlendirici) ihtiyaç var. Böyle bir cihaz DVD’nin altı ses kanalını değerlendirir, sinyallerini güçlendirir ve bunları hoparlöre iletir. Technics veya Sony gibi üreticiler komple RCV’li, altı hoparlör ve DVD player’lı sistemler satıyorlar. Böyle bir sistemi kendiniz oluşturduğunuzda çok daha pahalıya mal edersiniz.

40 DVD FİLMLERİN NEDEN ÜLKE KODU VAR
Her filmin DVD’si film sektörünün kendi coğrafi pazarını korumayı hedeflediği bir ülke kodu ile (coğrafi kod da denir) tanımlanır. Öyle ya, yaratıcı birileri Amerika’da erken çıkan ucuz DVD’leri toparlayıp kendi ülkesinde satmayı akıl edebilir. Ülke kodu sayesinde Amerika’dan alınan bir DVD (ülke kodu 1), Türk cihazı üzerinde (ülke kodu 2) bloke edilmiştir, çalışmaz. Ancak DVD’nin ve oynatma cihazının ülke kodları birbiri ile aynıysa görüntü elde edilir. DVD player’lar genellikle sabit olarak bir ülke kodu için programlanmıştır. Eğer Türkiye’de Amerika’dan gelen bir filmi görmek istiyorsanız ya bir Amerikan DVD player’ı edinmelisiniz veya cihazınızı "code-free" hale dönüştürtmeniz gerekir. Yeni bir DVD sürücüsünde ülke kodu maksimum üç defa değiştirilebilir. Pek çok eski cihazda (1999 sonuna kadar) ülke kodunu tamamen kapatmak mümkündü.

41 DVD’leri KOPYALAMAK MÜMKÜN MÜ?
Her yasal veri taşıyıcısında olduğu gibi, kanun DVD’de de kişisel ihtiyaca yönelik güvenlik kopyası oluşturmaya izin veriyor. Ancak bu kanunun uygulaması nadiren mümkün oluyor. Böylece DVD filmlerinin dijital 1:1 kopyaları sadece yaygın kopyalama korumasına karşı değil DVD yakma uygulamalarına karşı da başarısız kalıyor Resim ve ses kalitesinde düşüşü göze alanlar DVD filmlerini kendi oluşturacakları video CD üzerine kopyalayabilirler . Üreticiler, bir video enhancer ile video kaseti üzerine film kopyalamayı ikinci bir kopyalama koruması Macrovision ile engellemeye çalışıyorlar.

42 DVD’yi CD ÜZERİNE NASIL ÇEKEBİLİRİZ
DVD içeriğini hazırlayacağınız bir video CD üzerine yasal olarak kopyalayabilirsiniz. Ancak resim ve ses kalitesinde büyük bir oranda bozulmaya neden olmamalıdır bu. Ayrıca film 70 dakikadan daha uzun olmamalıdır. Güvenlik kopyası oluşturmak için bir DVD player'a, birkaç Gigabyte’lık boş yeri olan bir bilgisayara, TV Tuner kartına ihtiyaç var. DVD player, Tuner kartının Audio-video çıkışına takılır. Macrovision kopyalama korumasını devre dışı bırakmak için bir video enhancer’ını (bkz. soru 7) araya koymak gerekir.Tuner kartının kayıt (veya “capture”) fonksiyonu olan DVD’yi aynı zamanda çalıştırın. Tuner kartı kaydedilen video ve audio dosyalarını AVI dosyası olarak sabit diske atar. 70 dakikalık bir filmde yazılımın her birini, büyüklüğü 2 Gigabyte’ı geçmeyen iki ile üç dosyayı AVI formatı ile kaydeder. Bunun nedeni şu olabilir: Eğer Windows 95 ve Windows 98 kullanıyorsanız bunların bazı sürümlerinin daha büyük dosyalarla başa çıkamaması. TV kartınızın yazılımı, verileri MPEG formatında da kaydedebiliyorsa böyle bir sorununuz olmayacaktır. CD yazıcı ve yazma programı ile AVI dosyalarını Video CD formatında CD üzerine yazabilirsiniz. Bu işlerde yeni biri olarak CD-R yerine CD-RW kullanmanızda yarar var, çünkü CD-RW hemen hemen tüm DVD player’larda oynatılabiliyor.

43 DVD PLAYER’ I TELEVİZYONA NASIL BAĞLAYABİLİRİZ ?
DVD filmlerini oturma odanızda seyretmek istiyorsanız minimum donanım olarak bir televizyon ve bir DVD player’a ihtiyacınız var. Her iki cihaz scart girişi üzerinden scart kablosu ile bağlanır. Bu kabloları televizyon satılan yerlerden temin etmek mümkün. Scart kablosu resim ve sesi eş zamanlı olarak en

44 SOFTDVD VideoCD’ler türeyince, ekran kartlarına bağlanan MPEG-1 kartlar çıkmıştı. Ekran kartının ve PC’nin işlemci güçleri yetmediğinde filmler çok kare atlamalı seyredilebiliyor, bu yüzden bu tür kartlar gerekiyordu. Sonra ekran kartları da MPEG-1 desteklemeye başladı; bir süre özel kartlar “hardware MPEG”, ekran kartı ve yazılım desteği ile oynatanlar ise “software MPEG” olarak anıldı. Şimdilerde ise MPEG-1 oynatamayan ekran kartı hiç kalmadı. MPEG-2 ise güçlü bir video sıkıştırma formatı olmasının yanı sıra resim kalitesi MPEG-1′den çok çok daha iyi Hatta TV’den bile daha iyi. Ama hem bu görüntü kalitesi, hem de özellikle DVD filmlerdeki yük. sek ses kalitesi iyi kalitede taşır.

45 DVD SÜRÜCÜ+ MPEG-2 KART Avantajları:
Pentium 100 işlemcili PC ile bile kare atlamasız, tam ekran DVD. MPEG-2 kart üzerindeki çıkışlar sayesinde doğrudan TV’ye bağlantı. MPEG-2 kart üzerindeki çıkışlar sayesinde doğrudan Dolby Digital (AC-3), 5+1 hoparlörlere bağlantı. MPEG-2 karta uyumlu DVD oynatıcı yazılımın birlikte gelmesi. MPEG-2 karttan ses kartına dahili bağlantıların olması. Dezavantajları: MPEG-2 kartının getirdiği ek maliyet. Sistemde fazladan boş bir PCI yuvası gerektirmesi. PC monitöründe görüntü kalitesinin, kullanılan MPEG-2 kartın kalitesine bağlı olması. Ekran kartı + MPEG-2 kartı konfigürasyonunun yanında bir de add-on kart (3Dfx) varsa bu üçünün görüntüyü (Windows ve DVD’de) bozabilmesi.

46 DVD SÜRÜCÜ+ GÜÇLÜ EKRAN KARTI
Avantajları: l MPEG-2 kart olmadığı için maliyetin düşük olması. l Güçlü ekran kartlarının görüntü kalitesi de iyi olduğundan, yeni çıkan gelişmiş DVD oynatıcı yazılımlarda genelde iyi görüntü kalitesi elde edilmesi. Dezavantajları: Ekran kartının ve PC’nin işlemci gücüne, kullanılan DVD oynatıcı yazılımına bağlı olarak kare atlamaları. Dolby Digital (AC-3) desteği olmaması (ileride SB Live! veya Diamond Monster MX300 gibi ses kartları ile bu sorun giderilebilir). DVD oynatıcı yazılım bulma sorunu (bazı ekran kartları ile birlikte geliyor, ama çoğundan çıkmıyor; 5-50 $ civarında ücretlerle DVD oynatıcı yazılım alınması gerekiyor). Sadece bazı yeni ekran kartlarında TV çıkışı olması. Bazı TV çıkışlı kartlarda da ayar iyi yapılmamışsa TV görüntülerinde bazen sorun yaşanması. DVD yazılımı üreten XingTech (XinDVD), Cyberlink (PowerDVD), Zoran gibi firmaların Türkiye temsilcilerinin olmaması.

47 DVD-Audio Nedir? 1996 yılında DVD ilk çıktığı sıralarda, her ne kadar DVD-Video'nun ses kalitesi CD'den çok daha iyi olsa da DVD-Audio formatı ortada yoktu. DVD Forum'u müzik endüstrisi ile birlikte Şubat 1999 yılında DVD-Audio 1.0 formatını açıkladı. DVD-Audio ürünlerin 99 sonuna doğru piyasaya çıkması bekleniyordu ama gecikti. Gecikmenin nedeni kopyalamaya karşı olan engelleme sistemlerinin seçim araştırmalarıydı. CSS korumasının kırılması ile ortaya çıkan endişeler üzerine ürünlerin piyasada boy göstermesi 2000 ortalarına ertelendi. Ertelenmenin bir diğer nedeni de donanımın henüz tam olarak hazır olmaması ve müzik firmalarından yeterli desteğin sağlanamamış olmasıydı. Pioneer 1999 sonunda Japonya'da bir DVD-Audio player piyasaya sürdü ama bu player kopyalamaya karşı korumalı diskleri oynatamayacak. DVD-Audio formatı DVD-Video'dan farklıdır. Piyasada DVD-Audio formatını tanıyan playerler olsa da büyük kısmı bu formatla uyumlu değildir. Her ne kadar şu anki DVD playerlerde çalışabilecek DVD-Audio disklerin üretimi mümkün olsa da bu uygulanmamakta ve DVD-Audio disklerdeki veriler, DVD diskin çoğu playerin hiç bakmadığı Audio_Ts dizini altında saklanmaktadır. Bu diskleri okumak için ya yeni DVD-Audio playerler ya da her iki formatı da tanıyan üniversal playerler kullanmak gerekir.

48 DVD-Audio Nedir? DVD-Audio playerler şu anki "receiver" lar ile uyumludur. PCM ve Dolby Dijital formatlarında çıkış verir. Bazıları opsiyonel olarak DTS ve DSD formatlarını da destekleyecektir. Öte yandan şu anki "receiver"lar yeni teknoloji PCM sesi çözememekte ve ses çözülse bile standart dijital ses bağlantılarına taşınamamaktadır. High-end dijital analog converterlara (çevirici) sahip (DAC) DVD-Audio playerler, 2 veya 6 kanal analog girişe sahip receiverlara sesi gönderebilirler ama receiver sesi tekrar dijital formata çevirirken kaliteden kayıp verir. Gelecekte çıkacak ve IEEE 1394 (Fire Wire) gibi gelişmiş dijital bağlantılara sahip receiver'lar sayesinde DVD-Audio tüm kalitesi ile çözülebilecek. DVD-Auido'da kopyalamaya karşı koruma, sese insan kulağının duyamayacağı bir seviyede şifreli bir sinyal eklenerek yapılmaktadır.Audiofiller bu özelliğin sesin kalitesini düşürdüğünü iddia etmişler fakat 4C tarafından yapılan testlerde en iyi kulağa sahip dinleyiciler bile eklenen şifre sinyalinin farkına varamadılar Şu an için DVD-Video CD-Audio 'dan daha iyi surround ses vermektedir

49 DVD Disk Çizilirse Ne Olur?
Çoğu çizikler kolayca düzeltilebilen önemsiz kanal veri hatalarına neden olur. Daha açık anlatmak gerekirse veriler DVD üzerinde 6 mm’ye kadar olan çiziklerde kaybolmayacak şekilde güçlü hata düzeltme teknikleri ile depolanır. Yüksek depolama yoğunluğu ve yoğun olarak sıkıştırıldığı için DVD'deki çiziklerin " CD'dekilerden daha tehlikeli olduğuna dair yanlış bir inanış vardır. DVD veri yoğunluğu CD'ninkinin 4 katıdır. Bu yüzden aynı çizik DVD'de daha fazla veriyi etkileyecektir. Ancak DVD hata düzeltme sistemi CD'ninkinden 10 kat daha fazladır, bu da veri yoğunluğundan kaynaklanan sorunun olumsuz etkisinden çok daha fazla olumlu etki yaratır. Ayrıca MPEG-2 ve Dolby Dijital formatları algılanamayan özelliklerin azaltılması ya da kaldırılması üzerine kurulu olduğundan, sıkıştırılan veriler açıldığında beklendiği kadar fazla yer kaplamaz. Büyük çizikler ise bilgisayarda düzeltilmesi imkansız I/O hatalara veya görüntüde yer yer bozulmalara neden olur.

50 DVD‘LERİN KORUNMA VE SAKLANMASI
- Diski sadece merkezden ya da kenarlardan tutun. Patlamış mısır yağına bulaşmış parmaklarınızla diskin parlak yüzeyine dokunmayın. - Kullanılmadıklarında koruyucu kutularında saklayın. Diski kutusundan çıkarırken burkmayın ve diski kutusuna ya da playera yerleştirirken çizmeyin. - Diski playera yerleştirirken yuvasına tam oturduğundan emin olun. - Diskinizi radyatör ve diğer sıcak cisimlerden, direk güneş ışığından, küçük çocuklardan ve diske zarar verebilecek diğer etkenlerden uzak bir yere koyun. Manyetik alanların diskin üzerinde bir etkisi yoktur. DVD spesifikasyonları DVD'nin -20 ile +50 °C arasında saklanması gerektiğini belirtir.

51 TEMİZLİK VE ONARIM - Eğer diskinizde bazı sorunların farkına varmışsanız basit bir temizleme ile bazen bu sorunu ortadan kaldırabilirsiniz. - Güçlü temizleyiciler, çözücüler ya da asit kullanmayın - Tüysüz ve yumuşak bir bez ile diskinizi yavaş bir şekilde radyal yönde (merkezden dışa olan bir doğru hizasınca) silin. Veriler dairesel bir şekilde dağıtıldığı için bu şekilde silerek oluşturabileceğiniz minik çiziklerin diskinize kalıcı zarar verme olasılı düşer. - Diskinizi termal olarak stres altına sokabileceğinden sıkıştırılmış hava kullanmayın. - Yumuşak bezle temizlenemeyen sert lekeler için suyu sabun ya da isopropil alkol ile kullanarak temizlemeyi deneyin. Bu da olmazsa fıstık yağını deneyin.Lekenin üzerine sürün ve silmeden önce bir dakika bekleyin. - Diskleri korumak ve temizlemek için üretilmiş bazı ürünler bulunmakta. Tüm bunlara rağmen hala sorun yaşamakta iseniz diskinizdeki çizikleri onarmaya girişmeniz gerekebilir. Bazen bir saç kılı kadar çizikler bile eğer ECC (hata düzeltme) bloklarından tamamını kaplamışsa diskinizde hataya neden olabilir. Lazerin alttan okuduğunu aklınızda tutarak diski inceleyin.

52 ÇİZİKLERİ ONARMAK İÇİN İKİ YOL MEVCUTTUR
1- Çiziği optik bir madde ile doldurun ya da kapatın. 2- Çiziği cilalayın. Bu iki iş için de ürünler bulunmakta. Diskinizi cilalarken dikkat etmeniz gereken şey yeni çiziklere neden olmamanız.


"KONULAR CEMİLE BÖCEK(SES KARTI) SEMRA BEKTAŞ(SES SİSTEMLERİ)" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları