Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

TIBBİ UYGULAMA HATALARI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "TIBBİ UYGULAMA HATALARI"— Sunum transkripti:

1 TIBBİ UYGULAMA HATALARI
ve BİLİRKİŞİLİK Prof. Dr. Sermet Koç İ. Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı & Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi Başkanlığı

2 “Hekimlik” mesleği… Hekimlik, insanla en yakından ilişkili meslektir.
Tıbbi yardımın özenle yürütülmesi zorunluluğu vardır (özen borcu) “Primum non nocere” Önce zarar vermeyiniz. Hipokrat

3 Eylül 1992'de İspanya'nın Marbella kentinde toplanan 44
Eylül 1992'de İspanya'nın Marbella kentinde toplanan 44. Dünya Tıp Kongresi'nde; Yaşamın kutsallığına saygı gösterilmesi her insan için etik bir zorunluluktur. Hekimlik mesleğinde ise bu konu daha da önemlidir, hekim hastanın yaşamını sürdürmek ve onun yararı için sanatının bütün gereğini yerine getirmek durumundadır.

4 Sorumluluklar… Anamnez, fizik muayene, laboratuvar incelemeleri, tanı koyma, tedavi, kayıt,.. Aydınlatılmış onam Sır saklama

5 “Hekimlik” mesleği… Hekimlik, doğası gereği riskli meslektir.
“Hekimler, sigortacı değildir!” (Simpson's Forensic Medicine)

6 İzin verilen risk “İzin verilen risk” kavramı
İzin verilen risk’in tıbbi karşılığı “Komplikasyon” Komplikasyon tek başına kusur sayılmaz.

7 Komplikasyon  Malpraktis
Tedavi sonucunda ortaya çıkacak riskten ancak kusur yapması halinde sorumluluk doğar (haksız fiil). Haksız fiil  Tıbbi Uygulama Hatası (Tıbbi Malpraktis).

8 Komplikasyon  Malpraktis
Komplikasyonun: Niteliği Sıklığı Olumsuz sonuca yol açma sıklığı Olumsuz sonucun erken fark edilebilme, engellenebilme durumu, Tedavi koşulları.., önemli!

9 Malpraktis… Yapılmaması gerekeni yapma Yapılması gerekeni yapmama

10 Malpraktis (Tıbbi uygulama hataları)
Dünya Tabipler Birliği’nin 1992 yılında yapılan 44. Genel Kurulu'nda kabul edilen bildirgesi: Malpraktis, “Hekimin tedavi sırasında standart uygulamayı yapmaması, beceri eksikliği veya hastaya tedavi vermemesi ile oluşan zarar” şeklinde tanımlanmıştır. Tıbbi bakım ve tedavi sırasında görülen ve hekimin hatası olmayan durumlardan (komplikasyon) ayırt edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

11 Malpraktis… I) Genel hekimlik uygulamaları/ kuralları çerçevesinde yapılan hatalar Örneğin; Yanlış enjeksiyon uygulanması, II) Bir uzmanlık alanı uygulamaları/ kuralları veya özel nitelikli bir girişim çerçevesinde yapılan hatalar Örneğin; Ameliyat hataları, özel girişimlerdeki hatalar

12 Malpraktis dışı olumsuz hekimlik uygulamaları
- Meslektaşlarına İyi Davranmamak, - Paramedikal Kişilere İyi Davranmamak, - Reklam/Haksız Rekabet Yapmak, Tanıtım ve Asgari Ücret İhlali Yapmak, ….

13 Sık rastlanılan bir malpraktis konusu: “Aydınlatılmış Onam”
Hasta; sağlık durumu ve konulan tanı,önerilen tedavi yönteminin türü, başarı şansı ve süresi, tedavi yönteminin hastanın sağlığı için taşıdığı riskler,verilen ilaçların kullanılışı ve olası yan etkileri,hastanın önerilen tedaviyi kabul etmemesi durumunda hastalığın yaratacağı sonuçlar, olası tedavi seçenekleri ve riskleri konularında aydınlatmalı.

14 Aydınlatılmış Onam (rıza, muvaffakat) “Sözleşme Sorumluluğu”
a) Hastanın iyiyi kötüden ayırma ve yaş ergenliği bulunmalıdır. b) Hasta tedavi ve sonuçları konusunda yeterince aydınlatılmalıdır. c) Onam yazılı olmalıdır. * Genel, matbuu belgeler uygun değil! d) Sorumlu uzman hekim tarafından yapılmalıdır.

15 Sorumluluk kime ait? Bir ekip içerisindeki her kişi kendi mesleki görevleri kapsamında ortaya çıkan olumsuzluklardan sorumlu tutulabilir. Tedaviden sorumlu hekim, ayrıca yardımcılarının neden oldukları hatalardan da (uzmanlar açısından asistan dahil) sorumludur.

16 Sorumlu kim?

17 Mesleki Uygulamalardan Doğan Sorumluluklar

18 Mesleki Uygulamalardan Doğan Sorumluluklar
1) Cezai sorumluluk 2) Hukuki sorumluluk 3) İdari sorumluluk 4) Mesleki sorumluluk

19 1) CEZAİ SORUMLULUK

20 Ceza hukukunda kusurluluk
1-Taksir (ihmal, savsaklama) 2-Kasıt (amaçlama)

21 Taksir Taksir: Kişinin ön gördüğü sonucu istememesine karşın sonucun meydana gelmesi hali. Hekimin öngörülmesi gereken sonucu ön göremeyişi “basit taksir”, sonucu öngörmesine karşın kendine güvenerek aktif yada pasif olarak olumsuz sonuca yol açması “bilinçli taksir” olarak kabul edilmektedir.

22 Kast “Kast” ise, taksirden daha ağır bir durumdur.
Eyleminden doğacak sonucu öngörerek ve sonucunu isteyerek suçu işlenmesi a) Kasıtlı adam öldürmek Örnek: Hekimin iyileşmesi mümkün olmayan hastasını öldürmesi veya tedavisini keserek ölüme terketmesi (ötanazi) b) Kasıtlı yaralamak Söz konusu sonuç, ihmali bir davranışla da (olası kast ) gerçekleştirilebilir.

23 Bilerek ve İsteyerek hareket ve neticenin gerçekleştirilmesi
Kast – Taksir Tablosu ÇEŞİTLER TANIMLAR FAİL SÖYLEMLERİ DOĞRUDAN KAST Bilerek ve İsteyerek hareket ve neticenin gerçekleştirilmesi ÖLDÜRDÜM OLASI KAST Oluşacağı ÖNGÖRÜLEN neticenin oluşmasının önemsenmemesi, oluşmaması için çaba sarf edilmemesi, KABULLENME OLURSA OLSUN ÖLÜRSE ÖLSÜN

24 Kast – Taksir Tablosu İNŞALLAH OLMAZ İNŞALLAH ÖLMEZ
BİLİNÇLİ TAKSİR Oluşacağı ÖNGÖRÜLEN ancak İSTENMEYEN neticenin oluşmaması için elden gelen çabanın sarf edilmesi, suçun oluşmayacağına çeşitli nedenlerle inanarak, harekete devam edilip öngörülen neticenin gerçekleştirilmesi İNŞALLAH OLMAZ İNŞALLAH ÖLMEZ BASİT TAKSİR DİKKAT ve ÖZEN EKSİKLİĞİ sonucu öngörülebilir nitelikteki istenmeyen sonucun ÖNGÖRÜLMEYEREK gerçekleştirilmesi PARDON ÇOK ÜZGÜNÜM

25 “Haksız Fiil” Sorumluluğu
Sorumluluğun yasal koşulları: 1) Fiilin hukuka aykırı olması 2) Zararın doğmuş olması 3) Kusurlu bir davranışın bulunması 4) Zarar ile sonuç arasında uygun nedensellik(illiyet) bağı bulunması * Haksız fiiller tazminat davalarının, meydana gelen suçlar ceza davalarının konusunu oluşturmaktadır.

26 Dikkatsizlik veya Tedbirsizlik
“Dikkatsizlik” yapılmaması gerekeni yapma; “tedbirsizlik” önlenebilir bir tehlikenin önlenmesinde gösterilen kusurluluğu ifade eder. Hekimden beklenen aşırı bir dikkat göstermesi ve önlem alması değil, normal bir dikkat göstermesi ve tedbir almasıdır.

27 Meslekte Acemilik Hekimin mesleği veya uzmanlığı ile ilgili olarak kabul edilmiş olan bilgileri,uygulamaları bilmesi benimsemesi ve buna uyması zorunludur. Kendini tıbbın gelişmesi düzeyinde yetiştirmesi gerekir.

28 Yasa, Emir ve Yönetmeliklere Uymama
Konu ile ilgili her türlü yasa, yönetmelik ve idari kuralı kapsar. Genel tıp ve uzmanlık alanlarının yazılı kuraları; özellikle, “meslekte yeterlilik”(booard) kuralları önem kazanmıştır.

29 2) HUKUKİ SORUMLULUK

30 Hukuki Sorumluluk Özel Hukuk'ta her türlü kusur “haksız fiil” sayılır ve kusurlu olan kişi bu zararı ödemekle yükümlüdür. Tazminat davası olarak bilinen bu davanın açılması ve zararın ispatı davacı hasta veya yakınına düşer (Borçlar Kanunu, md).

31 3) İDARİ SORUMLULUK

32 İdari Sorumluluk Kamu veya özel kurum içi yapılan soruşturmadır. “Disiplin” konusu; 657 sayılı yasanın 7. bölümünde ( maddeler) ele alınmıştır. Uyarı, maaş kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması, kurumdan ihraç gibi cezaları içerir. Üniversitede, 2547 sayılı “Yüksek Öğretim Kanunu”(YÖK) ve bununla ilişkili olarak “Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği” önem taşımaktadır.

33 4) MESLEKİ SORUMLULUKLAR (Meslek Odası, Uzmanlık Dernekleri vb
4) MESLEKİ SORUMLULUKLAR (Meslek Odası, Uzmanlık Dernekleri vb. sivil yapılar açısından)

34 Mesleki Sorumluluk Meslek Odası, Uzmanlık Dernekleri vb. sivil yapılar açısından; Kamu kurumlarında görevlilerin, idareyi ilgilendiren konular dışındaki mesleki ve etik davranışlarından doğan sorunları açısından önem taşır.

35 TTB Disiplin Yönetmeliği
Disiplin Yönetmeliği’nde hekimlik uygulamaları ile ilgili olarak öngörülen, hekimlerin disiplin suçu olarak kabul edilen kusurlu eylemleri şunlardır: I- Deontolojiye Aykırı Davranmak, II- Yasa ve Tüzüklere Uymamak, III- Haksız Çıkar Sağlamak, IV- Hasta Haklarını İhlal Etmek.

36 HEKİMLERİN KUSURLU EYLEMLERİ
1. Deontolojiye Aykırı Davranmak 2. Mevzuata Aykırı Davranmak 3. Haksız Çıkar Sağlamak 4. Hasta Haklarını İhlal Etmek

37 1. DEONTOLOJİYE AYKIRI DAVRANMAK
1.1. Hekimliğe Yakışmayan Davranışta Bulunmak 1.2. Konsültasyon Kurallarına Uymamak 1.3. Yasa ve Tüzüklerin Verdiği Görevleri Yapmamak 1.4. Meslektaşlarına İyi Davranmamak 1.5. Paramedikal Kişilere İyi Davranmamak 1.6. Hastadaki Etkisini Tıp Dışı Amaçla Kullanmak 1.7. Hasta Haklarına Saygı Göstermemek

38 İlgili Mevzuat * 1219 Sayılı Yasa: 69,70 * Tıbbi Deontoloji Tüzüğü: 7, 15, 17, 21, 24, 25, 29, 30,33, 37, 38, 40 * Hasta Hakları Yönetmeliği

39 2. MEVZUATA AYKIRI DAVRANMAK
2.1. Reklam/Haksız Rekabet Yapmak 2.2. Tanıtım ve Asgari Ücret İhlali Yapmak 2.3. Asgari Ücret İhlali Yapmak 2.4. Tabela Yönetmeliğine Uymamak 2.5. Bildirimsiz Serbest Hekimlik Yapmak 2.6. Üyelik Görevlerini Yerine Getirmemek

40 İlgili Mevzuat 1219 Sayılı Yasa: 5, 6, 24 6023 Sayılı Yasa: 7 Tıbbi Deontoloji Tüzüğü: 8, 9, 31,42

41 3. HAKSIZ ÇIKAR SAĞLAMAK 3.1. Uzmanlık Dışı Girişim ve Faaliyette Bulunmak 3.2. Ticaret Yapmak 3.3. Meslektaşlarının Hastasını Elde Etmek 3.4. Diplomasını/Uzmanlık Belgesini Kiraya Vermek 3.5. Hastalardan Haksız Kazanç Sağlamak 3.6. Usulsüz İşyeri Hekimliği Yapmak 3.7. Usulsüz Reçete ve Rapor Yazmak 3.8. Meslektaşlarına Komisyon Vermek/Almak 3.9. Aracı Kullanmak 3.0. Hasta Yönlendirmek

42 İlgili Mevzuat 1219 Sayılı Yasa: 10, 12 992 ve 3153 Sayılı Yasalar 6023 Sayılı Yasa: 5, Ek:1 Tıbbi Deontoloji Tüzüğü: 12, 20, 36, 39, 43 İşyeri Hekimlerinin Çalışma Şartları ile Görev ve Yetkileri Hakkında Yönetmelik TTB İşyeri Hekimi Atama Yönetmeliği

43 4. HASTA HAKLARINI İHLAL ETMEK
4.1. Hasta Sırlarını Açıklamak 4.2. Yaşam ve Sağlığa Saygı ve Özen Göstermemek 4.3. Gerçek Dışı Rapor ve/veya Belge Düzenlemek 4.4. Birden Fazla Yerde Serbest Hekimlik Yapmak 4.5. Acil Hastaya Bakmamak 4.6. Mesleki Bilgi ve Becerilerini İnsan Onuruna Aykırı Biçimde Kullanmak 4.7. Bilimselliği Kanıtlanmamış Yöntemlerle Tedavi Yapmak (İzinsiz Araştırma Yapmak)

44 4.8. Bilim Dışı Aldatıcı Nitelikte Tanı ve Tedavi
Uygulaması Yapmak (Şarlatanlık Yapmak) 4.9. Tıbbi Etik İhlali Yapmak 4.10. Tıbbi İhmal ve/veya Hata Yapmak 4.11. Yasal Sürenin Üzerindeki Gebeliği Sonlandırmak 4.12. Yasa Dışı Organ Nakli Ameliyatı Yapmak 4.13. Cinsel Tacizde Bulunmak

45 İlgili Mevzuat 1219 Sayılı Yasa: 12 2119 Sayılı Yasa: 8, 44 2238 Sayılı Yasa: 7 2827 Sayılı Yasa: 5 3359 Sayılı Yasa: 3/k Tıbbi Deontoloji Tüzüğü:2, 3, 4, 6, 10, 11, 13, 14, 16, 18, 19, 22, 23 Hekimlik Meslek Etiği Kuralları:5-45, 46 Yayın Etiği Kuralları

46 Disiplin soruşturması yapmak ve cezası vermekle onur kurulları yetkili kılınmıştır
Kusurlu eylemlerin yaptırımları: a) uyarı, b) para, c) geçici olarak meslekten men ve d) oda bölgesinde çalışmanın yasaklanması cezaları . TDB Dis. Yön. Madde 5-12

47 Ceza ve Hukuk Davası OLGU ÖRNEKLERİ

48 1. Yargıtay 9.C.D , 2006/ /3604 Tüm dosya kapsamına göre ölenin getirildiği hastane acil servisinde görevli doktor olan sanığın hastayı hiç görmeden sağlık memuruna telefonla talimat vererek müdahale ettirdiği aradan 2 veya 2,5 saat geçtikten sonra bizzat muayene ederek K. Araştırma Hastanesi’ne sevk etmesi sonucu şahsın ölmesi şeklinde gerçekleşen olayda sanığın başka acil hastalar bulunduğuna dair savunması da araştırılarak kusuru bulunup bulunmadığı hususunda bir kez de Adli Tıp Kurumu’nun ilgili ihtisas dairesinden rapor alınarak sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi, kanuna aykırıdır.

49 2. Yargıtay 9.C.D , 2007/ Öleni son muayene eden Dr. A’nın muayenesi ile ölüm olayı arasında kısa bir süre geçtiği, Yüksek Sağlık Şurası raporunda ölene tetkik yaptırmadan reçete yazması sebebiyle Dr. A’nın kusurlu bulunduğu, ancak ölenin hastaneye getirilişi ile ölüm olayı arasındaki kısa sürenin tetkiklere başlanması halinde bile geçmiş olacağı dolayısıyla tetkikler bitinceye kadar ölüm olayının meydana gelebileceği anlaşılmış olup, bu durumu irdeleyen Adli Tıp Kurumu’nun tarihli raporunda da bu nedenle sanığın olayda kusurunun bulunmadığının belirtilmesi karşısında, beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, kanuna aykırıdır.

50 3. Yargıtay 2.C.D , 4493/4682 …. hastanesinde doktor olan ve göz ihtisası yapmakta bulunan sanık A.nın diğer sanık ve ameliyathane sorumlusu R.nin görevlendirilmesi üzerine, mağdure Fatma’nın ameliyatını yaptığı, ancak sanık A.nın hastaya ait dosyayı incelemeden sol gözde retinoplasttom olduğu halde yanlışlıkla sağ gözünü ameliyat suretiyle aldığı, daha sonra yanlış gözün alındığı anlaşılınca da diğer hasta gözün alındığı ve bu suretle mağdurun tamamen kör olduğu ileri sürülmüş olup, bu şekilde gelişen olayda sanıkların kusurlu olup olmadıkları ve varsa oranlarının tesbiti hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konulardan bulunmadığı, 1219 sayılı Kanun’un 75. maddesi de Mahkemeler’in uygun görecekleri bilirkişilerin görüşlerine başvurma imkanı saklı kalmak üzere doktorların mesleklerinin icrasından doğan suçlardan dolayı Yüksek Sağlık Şurasından düşünce sorulmasını zorunlu kıldığı gözetilerek, sanıkların sıfatları, durumları ve yetki dereceleri, oluş içinde değerlendirilmek suretiyle kusurlu olup olmadıkları ve varsa derecesinin öncelikle Yüksek Sağlık Şurası’ndan rapor alınması suretiyle belirlenmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken noksan soruşturma ile hüküm (TCK 459) kurulması bozmayı gerektirmiştir.

51 4. Yargıtay 4.C.D , 52/12500 Dr. A’nın zamanında tanı koyamaması nedeniyle tedavide yeterli ve elverişli sonuçlar alınamadığını ileri sürmesi ve Yüksek Sağlık Şurası’nca verilen raporun yeterli gerekçeyi içermemesi karşısında; Dr. A’nın, … çocuğunun hastalığını teşhis edip gereken tedaviyi yapması hususunda bir savsamasının ya da özensizlik meslek, sanatta acemiliğinin bulunup bulunmadığı, zamanında yapılan teşhis ve tedavinin sonucu etkileyip etkilemeyeceği ve sanığa yükletilebilecek bir sorumluluk bulunup bulunmadığının belirlenmesi açısından dosya gönderilerek Adli Tıp Kurumu’ndan görüş alınması ve sonucuna göre sanığın hukuksal durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik soruşturma ve yetersiz gerekçeyle berat kararı verilmesi, yasaya aykırıdır.

52 5. Yargıtay 4.C.D , 2003/ /2055 Trafik kazası sonucu hastane acil servisine getirilen ölenin, yapılan ilk müdahaleden sonra yatırıldığı ortopedi servisinde görevli doktor ile hemşirenin uzun süre geçmesine rağmen zamanında ve yeterli kontrol-muayene ile ölende gelişen klinik bulgulara uygun gerekli müdahaleyi yapmak ya da yapılmasını sağlamaları gerekirken bunu yapmamaları nedeniyle Yüksek Sağlık Şurası’nın kararı ile ölüm olayında her bir sanığın 4/8 oranında kusurlu bulunduğunun belirtilmiş olması karşısında; dosya ile birlikte ölen ile ilgili tüm raporlar, hastane kayıt ve belgeleri gönderilmek suretiyle, Adli Tıp Kurumu’ndan sanıkların tedavide kusur veya savsamalarının bulunup bulunmadığı, bulunduğu saptandığı takdirde yükletilen savsama niteliğindeki eylemler ile ölüm arasındaki illiyet bağının belirlenmesine yönelik olarak, sanıkların kendilerine yasal normlar çerçevesinde yükletilen sorumluluklarını yerine getirmeleri durumunda dahi ölüm olayının gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine ilişkin görüş alınarak; sanıkların bu yöndeki sorumluluklarını yerine getirmeleri halinde yine de ölüm olayının kaçınılmaz biçimde gerçekleşeceği sonucuna varılması durumunda, eylemlerinin görevi savsama suçunu; ölüm olayının gerçekleşmesinde, sanıkların kendilerine yükletilen sorumluluklarını yerine getirmemelerinin etkili olduğu sonucuna varılması durumunda da taksirle ölüme neden olma suçunu oluşturacağı ve kusur oranlarına göre cezalandırılmaları gerekeceği gözetilmeden, eksik soruşturmayla görevi savsama suçundan hüküm kurulması, yasaya aykırıdır.

53 6.Yargıtay 4.C.D , 7665/12374 Sanık hemşire Ayşe B.’ın, katılanın doğumu nedeniyle görevi olmadığı halde, epizyo dikim işini yapmak ve sanık hekim Hafize Ç.’nin epizyo dikimi kendisi yapmayıp, hemşire sanığa yaptırmak suretiyle katılanın doğum yarasının enfekte olmasına yol açma eylemlerinin, 765 sayılı T.C.Y.’nın 456,459. (5237 sayılı TCY.nın 86,88.) maddelerinde öngörülen taksirle yaralama suçuna uyması karşısında, dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek sanıkların özensiz davranıp davranmadıkları, ya da kusurlarının bulunup bulunmadığı ve katılanın yarasının ağırlığıyla ilgili raporlarının aldırılması ve sonucuna göre sanıkların hukuksal durumlarının belirlenmesi gerekirken eksik soruşturma ve yetersiz gerekçeyle beraat hükümleri kurulması, yasaya aykırıdır.

54 7.Yargıtay 2.C.D , 268/1025 Devlet hastanesinde yapılan guatr ameliyatı sırasında, bir saatlik ameliyatta 15 dakikalık oksijen kaldığının anlaşılması üzerine, oksijen tüpünün değiştirilmesi sırasında; oksijen tüpü yerine üzerinde karbondioksit yazısı ve CO2 rumuzunu taşıyan, rengi ayrı, vanası farklı olarak kırmızı olan karbondioksit tüpünün takılmasından bir süre sonra hastanın dudaklarının morarması ile bu durumun fark edilmesi ve yapılan müdahaleye rağmen hastanın bu sebeple ölmesi şeklinde cereyan ettiği belirlenen olayda; Ameliyattan önce anestezi işlerini bizzat hazırlayıp, ameliyat esnasında bulunup bizzat yapmak ve teknisyenlere nezaret etmekle görevli hastane Anestezi ve Reanimasyon uzmanı Dr. Sanık Mehmet’in, bu görevlerin hiç birini yerine getirmemek ve baştan sona özensiz ve denetimsiz davranmakla, olayda asli kusurlu olması gerektiği, anestezi teknisyeni sanıklar Hüsniye ve Bediha’nın da anestezi cihazını ve ameliyat masasını ameliyattan önce kontrolle ameliyata hazır hale getirmek oksijen ve azot peroksit tüplerinin dolu olup olmadığını kontrol etmekle ve ameliyat esnasında da oksijen tüpünü bizzat değiştirmekle görevli oldukları halde, ameliyat öncesinde bunları yapmayarak bir saatlik ameliyatta 15 dakikalık oksijen kaldığını, ancak ameliyat esnasında fark edip, kendileri yerine yetkisiz hizmetliye tüpü değiştirtmek ve tüm ayırıcı özelliklerine rağmen kontrol etmemekle, sıfatları ve konumları itibarıyla uzman Dr. kadar olmasa da ağırlıklı ve büyük kusurlarının bulunduğu, .... gözetilmelidir.

55 8.YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E.8582/ K. 10298
OLGU: Esasen Sigortalı olan E.K. doğum öncesi kontrol ve tetkiklerini özel hastanede çalışan doktorlara yaptırmıştır. Takibi yapan doktorlar C.A. ve E.C. tarafından E.K. sürekli kontrol altında tutulmuş ve kendisine “her şeyin yolunda gittiği ve sağlıklı çocuk dünyaya getireceği” söylenmiştir. Yukarıdaki sorunlara yer verilerek “hastane ve doktorların gerekli teknik donanıma sahip olmalarına rağmen tıbbi özen eksikliği nedeniyle, A.nın ömür boyu üzerinde taşıyacağı izler ve maluliyetle doğduğu” gerekçesiyle dava açılıyor;

56 Aynı hastanede “erken doğan” çocuk A.nın;
Erkeklik organı ve anüsü yok. Genel olarak karın bölgesi dışarıda. Dışkısını operasyonla torbaya yapıyor. Pelvis arası çok açık ve mesane dışarıda. Her iki ayağın hareket kabiliyeti yok. Testis aralığı normalden birkaç kat fazla Başka anomaliler var. Hamilelik döneminde risk raporunda AFP değeri sınırda olmasına rağmen konu üzerinde durulmamış. Doğumdan hemen sonra bebek H. Üniversitesi Çocuk Hastanesine sevk edilmiştir.

57 DAVA Manevi Tazminat A. için iş göremezlik tazminatı ve bakıcı masrafı ve diğer masraflar adı altında maddi tazminat talep ediliyor. Daha sonra açılan ek dava ile ayrıca sürekli iş göremezlik nedeniyle ve bakıcı giderleri için talepte bulunuluyor. (Ek dava ile ilgili zamanaşımı iddiası var.)

58 SAVUNMA Tüm kontrol ve bakımların hastanede yapıldığını Olayda dikkatsizlik ve özensizliğin söz konusu olmadığını Tüm özene rağmen bebeğin 1/ oranında görülebilen anomalilikle doğduğunu Bu anomalilerin doğum öncesinde her zaman USG ile saptanmasının mümkün olmadığını Çok nadir görülen bu vakalarda kusurlarının bulunmadığını Doğum öncesinde bu tür bir tanı konmuş olsa bile gebeliğin tıbben sonlandırılamayacağını; zira bu tür bebeklerin ameliyatlarla yaşama şansının çok yüksek olduğunu ileri sürüyorlar.

59 Adli Tıp Raporu: : Rapor A. nın beden çalışma gücünü %100 kaybettiği : Rapor A. nın sürekli olarak bakım ve yardıma muhtaç olacağı İlk derece Mahkemesi (Ankara Asliye 12. Hukuk Mahkemesi): Taraflar arasındaki ilişkinin vekalet sözleşmesi olduğu Vekilin özen görevi nedeniyle hafif kusurlarından da sorumlu olduğu Adli Tıp Raporu’na göre doktorların 5/8 oranında kusurlu olduğu Hastanenin istihdam eden sıfatıyla BK. md. 55 gereği sorumluluğu olduğu gerekçeleriyle asıl dava ve ek davanın tamamını kabul ederek karara bağlıyor. Mahkeme kararı davalılar tarafından temyiz ediliyor.

60 TEMYİZ Yargıtay: Asıl davaya ilişkin temyiz başvurusunu yerinde buluyor. Ek dava açısından “davacıların, A.nın doğduğu tarihte A.da mevcut noksanlıkların basit fiziki muayene ile anlaşılabileceği; dolayısıyla zararın mevcudiyetinden haberdar oldukları; belirtilen noksanlıkların zaman içinde artacağı ya da düzeleceği yönünde dosyada herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı; zarar doğum anında öğrenildiğine göre BK. md. 126/4 de öngörülen zamanaşımının dolduğu” gerekçesiyle mahkeme kararını bozmuştur. Yargıtay ek dava açısından “gerek kusur ve gerek zamanaşımı süresiyle bunun başlangıç tarihinin, vekalet sözleşmesine ilişkin yasa hükümleri çerçevesinde belirlenmesi gerektiği, oysa yerel mahkemenin BK. md. 46 ve 60 uyarınca karar verdiği” görüşündedir. Yeniden yapılan yargılamada ilk derece mahkemesi kararında direniyor. Direnme kararı ve bu kararın davalılar tarafından temyizi üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nda görüşülüyor.

61 Y.H.G.K. KARARI Olayın gelişiminde
A. nın doğum sırasında “Extrofia vesica, sacral agenezi, meningoomfalosel, pes ekinovarus” anomalilerini taşıdığında Bu sonucun meydana gelmesinde doktorların ve onları istihdam eden davalı şirketin kusurlu bulunduklarında Yerel Mahkeme ve Yargıtay Özel Dairesi arasında ihtilaf yoktur. (İhtilaf ek davanın süresinde açılmış olup olmadığıyla ilgilidir.) Hukuk Genel Kurulunun gerekçeleri: “Uyuşmazlık maddi hukuk yönüyle hangi hukuksal kavrama ilişkinse zamanaşımını da o kavramla ilgili yasal düzenlemelere göre değerlendirilmelidir.” Dava, davalı doktorların vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırı davrandıkları iddiasına dayalıdır. Vekil vekalet görevini yerine getirirken yöneldiği sonucun elde edilememesinden sorumlu değilse de bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabadaki özen eksikliğinden dolayı sorumluluk altındadır. Maddi hukuk yönünden dava “vekalet ilişkisine” dayandırıldığından zamanaşımında da buna ilişkin yasal hüküm uygulanmalıdır. Vekalet sözleşmesinde müvekkilin tazminat isteme hakkının doğacağı ve dolayısıyla zamanaşımı süresinin başlayacağı tarih, müvekkilin zararın varlığını öğrendiği tarihtir.

62 Zarar ilk doğduğu şekliyle (sonradan herhangi bir şekilde değişmeksizin) varlığını sürdürüyorsa, bu durumda zararın varşığı öğrenilmiştir; ayrıca kapsam ve miktarının öğrenilmesi zamanaşımı süresinin başlaması yönünden bir koşul olarak aranmaz. Zarar kendi özel yapısı içinde “nitelik ve kapsam itibariyle” bir değişiklik gösteriyorsa, gelişen durum dolayısıyla zararın nitelik ve kapsamı da değişeceğinden bu gelişme sona ermeden zarar henüz tamamen gerçekleşmiş olmaz. Bu durumda zamanaşımı süresi de gelişen durumun durduğu veya ortadan kalktığının öğrenilmesiyle başlar. Somut olayda, anomalilere bağlı olarak, bazı uzuvların hiç mevcut olmadığı bazılarının ise yeterli fonksiyona sahip olmadığı doğum anında bellidir. Zarar taraflarca doğum anında öğrenilmiştir. Doğum anında mevcut anomalilerin geçen zaman içinde olumsuz yönde değiştiği, geliştiği yönünde hiçbir bulgu mevcut değildir. Uzun süren tedavi sonucunda anomalilerde kısmi bir düzelme olduğu; zararın artarak değil azalarak sürdüğü açıktır. “Asıl dava zamanaşımı süresinin içinde açılmakla bitlikte ek davada zamanaşımı geçmiştir.” Yerel Mahkemenin direnme kararı yukarıdaki gerekçelerle bozulmuş, Hukuk Genel Kurul Kararı oy çokluğu ile alınmıştır.

63 9.YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 8582 / K. 10298
OLAY R.G. sağ el baş parmağının paslı bir demir çubukla kesilmesi üzerine İ.K.nin sahibi olduğu Bursa H. Hastanesine götürülmüştür. Hastanede kendisini muayene eden doktor H.Ü. tarafından muayene edilmiş ve doktorun talimatıyla parmağına pansuman yapılmış, iki dikiş atılarak evine gönderilmiştir. Takip eden günlerde R.G. nin boğazı şişmiş, yutkunma zorluğu başlamış; fenalaşması üzerine aynı hastaneye başvurmuş, hastaneye yatırılıp aynı gün taburcu edilmiştir. Ertesi gün evinde komaya girmesi üzerine R.G. aynı hastaneye götürülmüş, hastanede kendisine tetatoz teşhisi konmuş ve Tıp Fakültesi acil servisine nakledilmiştir. R.G. 26 gün yoğun bakımda kalmıştır.

64 KARŞI OY GEREKÇESİ Ek dava ile ek tazminat talebinde bulunulmuştur.
Yerel Mahkeme, Adli Tıp Kurumu’nun tarihli raporundan sonra açılan ek davayı bir yıllık zamanaşımı dolmadığı için kabul etmiştir. Yarg. 13. H.D. ise zararın doğum anında öğrenildiği dolayısıyla BK. Md. 126/4 de belirtilen beş yıllık sürenin geçtiğini ve zamanaşımının ek dava açısından dolmuş olduğunu belirtmektedir. Üye, ek davanın zamanaşımına uğradığına ilişkin çoğunluğun görüşüne katılmıyor. A. nın doğduğu tarihte görünen eksiklik ve sakatlıklarının yapılacak ameliyat ve tedavilerle tamamen giderilmesi ya da kısmen düzeltilmesi tıbben mümkündür. İyileştirme tedavileri söz konusu iken doğum anındaki zararın basit bir fiziki muayene ile öğrenilmesi mümkün değildir. Çocuğun yapılan operasyonlar sonucu meslekte kazanma gücünü %100 oranında kaybetmiş olduğu tarihli Adli Tıp Kurumu raporuyla kesinleşmiştir. Dolayısıyla davacılar, zararın niteliği ve hesaplanması için gerekli verileri bu rapor ile elde etmişlerdir. Zamanaşımında bu tarihin esas alınması gerekir. Özel Dairenin zararın doğum anında ve basit bir fiziki muayene ile öğrenildiğine ilişkin kabulü, bilime ve tıp alanındaki gelişmelere aykırı olduğundan kabul edilemez. Davacılar ilk davada “%100 maluliyet” iddiasında bulunsalardı, çocuğun tedavilerinin tamamlanması ve Adli Tıp raporu gelene kadar dava bekleyecekti.

65 DAVA İlk müdahaleyi yapan doktor hakkında maddi ve manevi tazminat savası açılmıştır. Gerekçe: Bu gibi kesik tedavisinde tetanoz aşısı ve tetanoz immunglobilin yaptırması mesleğinin gereği olduğu halde “meslekte acemilik, gerekli dikkat ve özeni göstermemek.” (Bu dava, hastane sahibi H. Sağlık Tesisleri A.Ş. aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davası ile birleştirilmiştir.) Davalı savunmasında “davacının ilk muayenesinde kendisine tetanoz iğnesinin yapılmasını kabul etmediğini, sonuçlarına katlanması gerektiğini” ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

66 “Olayda hastane ve doktorun kusuru yoktur.”
YÜKSEK SAĞLIK ŞURASI “Olayda hastane ve doktorun kusuru yoktur.” Mahkeme; Yüksek Sağlık Şurası’nın raporu doğrultusunda davayı reddetmiştir. Mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir.

67 YARGITAY KARARI YARGITAY GÖRÜŞÜ
Uyuşmazlık müdahaleyi yapan ilk doktorun kusurunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davanın temelini vekalet sözleşmesi oluşturmaktadır. Vekil işi görürken yöneldiği sonucun gerçekleşmemesinden sorumlu değilse de bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışlarının özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur. Vekil, işçi gibi özenle davranmak zorunda olup (BK. md. 390/2) hafif kusurundan dahi sorumludur (BK. md.321/1). Vekil konumunda olan doktorun meslek alanı içindeki bütün kusurları, hafif dahi olsa sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Doktor hastasının zarar görmemesi için: mesleki tüm şartları yerine getirmek hastanın durumunu tıbbi açıdan zamanında gecikmeksizin saptayıp, somut durumun gerektirdiği önlemleri eksiksiz biçimde almak uygun tedavi yöntemini de gecikmeksizin belirleyip uygulamak Asgari düzeyde de olsa tereddüt doğuran durumda,bu tereddüdü ortadan kaldıracak araştırmalar yapmak ve koruyucu tedbirler almak zorundadır. Çeşitli tedavi yöntemleri arasında bir tercih yaparken, hastasının ve hastalığının özelliklerini göz ününde tutmalı, onu risk altına sokacak tutum ve davranışlardan kaçınmalı, en emin yol seçmelidir. Hasta tedavisini üstlenen meslek mensubu doktorundan tedavisinin bütün aşamalarında mesleğinin gerektirdiği titiz bir ihtimam ve dikkati göstermesini, beden ve ruh sağlığıyla ilgili tehlikelerden kendisini bilgilendirmesini güven içinde beklemek hakkına sahiptir.

68 Somut olayda: Elinde kesik yara olan hasta köyünden şehre tedavi için gelmiştir. Kesik parmağına lokal anestezi için iğne yaptırıp, dikiş attırmıştır. Tedavi eden doktorun, tetanoz ihtimalini ve bu durumun yaratacağı hayati tehlikeyi bilmesi mesleğinin gereğidir. Hasta çiftçidir; sağlığı ve yaşamıyla ilgili bu ciddi sorunları bilen veya bilmesi gereken bir hasta olarak kabul edilemez. Doktorun tetanoz aşısı yapılmamasının ciddi ve ağır sonuçları hakkında hastayı aydınlatması ve uyarması bir yükümlülüktür. Doktorun bu yükümlülüğünü yerine getirmiş olduğunun kabulü için, hastaya veya varsa yakınlarına aşı yapılmasının değil, yapılmamasının sonuçlarını anlatmış olması gerekir. Aydınlatmanın yapılmış olduğuna dair yazılı bir belge yoktur. Tanıklar “bu olayda imza alınmadığını, olayda davacının karşı koyması diye bir durumun söz konusu olmadığını” ifade etmişlerdir.

69 Sonuç: Ufak bir parmak kesiği için köyünden kalkıp şehir merkezine kadar gelerek hastaneye tedavi için müracaat eden, lokal anastezi için iğne yapılmasına ve yaraya dikiş atılmasına müsaade eden, bu denli sağlığına özen gösteren bir hastanın, tehlikeli ve ağır sonuçlarının kendisine anlatılmasına, ısrar edilmesine rağmen tetanoz aşısının yapılmasına karşı koyması hayatın doğal akışına da uygun düşmemektedir. Hukuk hakimi; Yüksek Sağlık Şurası raporuyla bağlı değildir. Eksik inceleme mevcut delilleri değerlendirmede yanılgıya düşen Mahkeme’nin Kararı Yargıtay tarafından bozulmuştur.

70 10.YARGITAY HUK, GEN.KUR. E. 2004/13-291 / K.2004/370
Olayda davacılar; ölenin eşi, çocukları ve kardeşleri konumundaki kişilerdir. Ölenin şikayetleri yaşamsal öneme sahip şikayetler olmadığı gibi, ameliyatın yüksek risk içerdiği konusunda bir saptama da uzmanlarınca yapılmamıştır. Durum böyle iken; ölümle sonuçlanması pek muhtemel olmayan bir ameliyat sonucunda ölüm gerçekleşmiş ve bu durum davacılarda büyük ölçüde elem ve ızdıraba sebebiyet vermiştir. Davacılarda uyandırılan güvene uygun bir dikkat ve özenin gösterilmesi halinde ölüm riskinin olmayacağı bir ameliyatta hastanın kaybının onun yakınlarında manevi yıkım oluşturması olağandır.

71 Olayın meydana gelmesinde; ameliyat sırasında zarar gören arteri zamanında fark edip onaramayan ameliyat ekip sorumlusu Dr. B.Y.’in 4/8 oranında kusurlu bulunmuş, kalan 4/8 kusur oranı ise kötü tesadüf olarak nitelendirilmiştir. Bu sorumlulukta B.Y. ile birlikte diğer davalı şirkete ait hastanenin de adam kullanan ve işleten sıfatıyla müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu açıktır. Zira; Özel Hastane işleteni, öncelikle tacir sıfatıyla basiretli bir tacir gibi davranması gereği yanında, yaptığı hizmetin yaşama hakkını yakından ilgilendiren kamusal nitelik taşıyan sağlık hizmeti olması nedeniyle de hastanın ve özel durumlarda yakınlarının zarar görmemesi için gerekli olan sadakat ve özeni göstermek durumundadır. Bu özen, başta doktor ve diğer yardımcı personeli seçme ve denetleme açısından yüksek oranda gösterilmeli, diğer şartların hazırlanmasında da aynı ilke unutulmamalıdır. Davacılardan ölenin eşi H.Y.’ın emekli kamu görevlisi olduğu dosya kapsamı ile belirgindir. Eşinin diğer davacıların da anne ve kardeşlerinin sağlığını riske atmamak, daha iyi ve özenle bakılmasını sağlamak adına ve bu saikle getireceği mali yüke rağmen özel hastaneyi tercih etikleri anlaşılmaktadır. Bu güvene layık olunmaması da hasta sahipleri açısından yaralayıcı olacaktır.

72 Manevi tazminat; gelişmiş ülkelerde artık eski kalıplarından çıkarılarak caydırıcılık unsuruna da ağırlık verilmektedir. Gelişen hukukta bu yaklaşım, kişilerin bedenine ve ruhuna karşı yöneltilen haksız eylemlerde veya taksirli davranışlarda tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranlarda manevi tazminat takdir edilmesi gereğini ortaya koymakta, kişi haklarının her şeyin önünde geldiğini önemle vurgulamaktadır. Bu ilkeler gözetildiğinde; aslolan insan yaşamıdır ve bu yaşamın yitirilmesinin yakınlarında açtığı derin ızdırabı hiçbir değerin telafi etmesi olanaklı değildir. Burada amaçlanan sadece bir nebze olsun rahatlama duygusu vermek, öte yandan da zarar veren yanı da dikkat ve özen göstermek konusunda etkileyecek bir yaptırımla, caydırıcı olabilmektir.

73 Mahkeme’ce; ülkenin ekonomik koşulları, paranın alım gücü, tarafların mali ve içtimai durumları, davalıların eyleminin niteliği ve atfedilen kusur oranı, davacılarda yaratılan elem ve ızdırabın ağırlığı ve manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin tüm ilke ve kurallar nazara alınarak davacılar lehine hükmedilen tazminat miktarları yerindedir.

74 MEYDANA GELEN ZARARIN KARŞILANMASI
Komplikasyonlarda? Malpraktislerde ?

75 MEYDANA GELEN ZARARIN KARŞILANMASI
Sağlık sistemindeki sorunların artması; malpraktis olgularının ve buna bağlı olarak ceza ve hukuk davalarının; mesleki sigorta işlemlerinin sayısının giderek artmasına yol açmaktadır. Bu durum, kısır bir döngü halinde bir yandan hekimleri haklı olduğu kadar haksız malpraktis ve benzer suçlamalara maruz bırakmakta; öte yandan “defansif hekimlik” anlayışının yayılmasına yol açmaktadır.

76 Tazmin Sistemleri Kusura dayalı Kusura dayanmayan Karma sistemler
ABD İSVEÇ FRANSA ALMANYA YENİ ZELANDA AVUSTRALYA İTALYA İNGİLTERE

77 Kusura dayalı tazmin sisteminin benimsendiği ülkelerde tıbbi uygulama hatalarından kaynaklanmayan komplikasyon vb. nedenlerle zarar gören hastaların zararlarının karşılanması söz konusu olmamakta sosyal açıdan desteklenmesi gereken insanlar desteksiz bırakılmaktadır. Kusur karşılığı olmayan tazmin sistemlerinde ise bir sağlık hizmetinin verilişi sırasında zarara uğrayan hastaların zararları giderilerek sosyal devlet ilkesi hayata geçirilmektedir.

78 Zararı karşılayan kuruluşlar yönünden uygulamalar
Özel Sigortacılık Kamu Kuruluşları Karma Sistemler ABD İNGİLTERE AVUSTRALYA YENİ ZELANDA FRANSA İSVEÇ

79 Kusura dayalı tazmin sisteminin benimsendiği ülkelerde 30 yılı aşkın uygulamasında ortaya çıkan belli başlı sonuçlar şunlardır: Hastaneler ve hekimler aleyhine açılan davalarda önemli bir artış gözlenmektedir. Ciddi zarara uğradığı belirlenen 14 hastadan ancak birinin zararı tam olarak karşılanmaktadır. Sigorta sistemindeki paranın %50’si hastalar yerine avukatlık ve diğer hukuki giderlere ayrılmaktadır

80 Malpraktis davalarının karara bağlanması ortalama 3 ila 5 yıl almakta ve böylece zarar görenlerin zararının karşılanması da çok uzun zamanı almaktadır. 1999  yılında yapılan bir çalışmada ABD’de her yıl kişinin hastanelerdeki tıbbi hatalardan öldüğü bildirilmiştir. Tıbbi uygulama hatalarının büyük çoğunluğunun kişisel ihmalden değil; sağlık sistemindeki problemlerden kaynaklandığına dikkat çekmektedir. Mevcut sistem tıbbi uygulama hatalarının azaltılmasına katkı sunmamaktadır. ABD’de tıbbi uygulama hataları ölüm nedenleri arasında 5. sırada yer almaktadır.

81 ABD’de Hastane Ölümleri
ABD’de Hastane Ölümleri (Dr. Murat Kınıkoğlu; Akşam) Amerika'da her yıl kişi hastanede ölüyor: hasta.. Gereksiz yere ameliyat edildiğinden  7.000 hasta ..Hastanede yanlış ilaç verildiğinden   hasta ..Hastanedeki diğer yanlışlardan   hasta ..Hastanede kaptığı mikroptan   hasta …Verilen ilaçların yan tesirleri ölüyor…  Türkiye’de ???

82 Sistemdeki hataları en aza indirebilmek için hastaların karşılaştıkları her türlü olumsuz sonucun rapor edilmesi gerekmektedir. Ancak bu durumda hataya götüren uygulamalar saptanabilir ve bir sonraki olguda zarara neden olmadan önlem alınabilir. Mevcut sigorta sistemi ve bunun sonucu dava açılma korkusu, bu tip olguların hekimler tarafından rapor edilmesini engellemektedir. Bunun sonucunda da gereksiz abartılı temkinli tıp anlayışı “defansif tıp” gelişmektedir. Yapılan gereksiz uygulamalar çok yüksek maliyetler getirdiği gibi riskli hastaları tedavi alamama durumu ile karşı karşıya getirebilmektedir.

83 Sigorta primlerinin yüksek tutarı hekimler ve dolayısıyla hastaların büyük bir yük altına girmesine neden olmaktadır. Amerikan Tıp Birliği tıbbi uygulama hatası sigortalarının 20 eyalette kriz noktasına geldiğini açıklamıştır.  Örneğin 2004 yılında ABD Newhampsafire eyaletinde bir beyin cerrahı yıllık dolar sigorta primi ödediğini belirtmektedir. Fransa Tabipler Birliğinin 2005 yılı için bildirdiğine göre anestezi ve jinekoloji uzmanlarının özel sigorta için ödediği yıllık prim tutarı Euro civarındadır.

84 MESLEKİ SORUMLUK SİGORTASI
Hekimlerin mesleki faaliyetleri esnasındaki ihmal veya kusurlu hareketi sonucunda kendisine yüklenecek hukuki sorumluluk nedeni ile ödenecek tazminat miktarlarını içermektedir.

85 MESLEKİ SORUMLUK SİGORTASI
Uygulamadaki durum nedir? Uzmanlık alanlarına göre durum nedir?

86 TIBBİ HATALARDA BİLİRKİŞİLİK

87 TIBBİ HATALARDA BİLİRKİŞİLİK
Yüksek Sağlık Şurası Adli Tıp Kurumu Üniversiteler Sivil (resmi olmayan) uygulamalar -Meslek Odaları - Özel bilirkişilik uygulamaları

88 TIBBİ HATALARDA BİLİRKİŞİLİK
Yüksek Sağlık Şurası (YSŞ) - Sağlık Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki 181 sayılı kanun hükmündeki kararnamenin 210 sayılı kanun hükmündeki kararname ile değiştirilmiş 31. maddesi ile düzenlenmiştir. - YSŞ, ceza davalarında mesleğe ilişkin kusur ve durumlarını belirlemeye yetkilidir. Ancak; hukuk davaları açısından YSŞ’na başvurma zorunluluğu bulunmamaktadır. - 3 sağlık bakanlığı bürokratı+ 11 bakanın seçtiği üye.

89 TIBBİ HATALARDA BİLİRKİŞİLİK
Adli Tıp Kurumu - Mesleki kusurlara bakan kurul:3. İhtisas Kurulu …… Adli Tıp Genel Kurulu - 1 Başkan, 2 adli tıp uzmanı, 1 Genel Cerrahi Uzmanı, 1 Ortopedi ve Tr. Uzmanı, 1 İç Hastalıkları Uzmanı,1 Nöroloji uzmanı 1 Göğüs Hastalıkları Uz., 1 Enfeksiyon uzmanı

90 YÜKSEK SAĞLIK ŞURASI :1991-1995 (532 OLGU
UZMANLIK SAYI % KUSUR KUSUR İHMAL ALANI (-) (+) (+) Kadın Hast. ve Doğum* Genel Cerrahi Hast İç Hastalıkları Ortopedi ve Travm Beyin ve Sinir Cerrahi Göz Hastalıkları Anesteziyoloji ve Rea Çocuk Sağ. ve Hast K.B.B. Hast Ruh Sağ. ve Hast Plastik ve Rekons. Cer Göğüs Hast. ve Tüber

91 YÜKSEK SAĞLIK ŞURASI :1991-1995 (532 OLGU)
UZMANLIK SAYI % KUSUR KUSUR İHMAL ALANI (-) (+) (+) 13. Kalp ve Damar Cer 14. Nöroloji 15. Üroloji 16. Radyoloji 17. Fizik Ted. ve Rehab 18. Çocuk Cer 19. Adli Tıp 20. Pratisyen Hekimlik 21. Diğer Branşlar GENEL TOPLAM * Ayrıca, Kadın-Doğum branşına ait 6 olgu; Nüfus Planlaması Kanunu’na muhalefet suçunu oluşturmaktadır.

92 TIBBİ HATALARDA BİLİRKİŞİLİK
Tıbbi uygulama hataları ile ilgili olarak; Cerrahi branşlar ön sıralarda yer almasına karşın; Birinci Basamak ve Laboratuar alanlarının en az başvuru yapılan alanlar olduğu dikkati çekmektedir. Ancak, genel olarak tüm hekim ve sağlık çalışanları giderek artan sayı ve kapsamda malpraktis olguları ile karşılaşmaktadır. Hekim ve sağlık çalışanlarının, mesleki açıdan yeterli donanımlı olmalarının yanı sıra; ilgili yasal düzenlemeler ve yaptırımları konusunda da bilgi sahibi olmaları gerekmektedir.

93 Tıbbi Uygulama Hatalarının Önlenmesi

94 Institute of Medicine (IOM)’in
Tıbbi Hataların Önlenmesi ile İlgili Önerileri Ulusal Hasta Güvenliği Merkezi kurulması, bu merkezin konu ile ilgili yapılacak çalışmaların amaçlarını belirlemesi, liderlik ve araştırma planlanmasında rol alması Tüm sağlık kuruluşlarında isteğe bağlı veya zorunlu tıbbi hata bildirim sisteminin kurulması Sağlık hizmetlerini ödeyen kuruluşların hasta güvenliği konusunda iyileştirme yapan kurumlara öncelik tanıması Sağlık hizmeti veren yerlerde “HASTA GÜVENLİĞİ” kültürünün yaratılması.

95 Amerikan Tıp Enstitüsü’nün hastaneleri hastanın
güvenliğine yoğunlaşmaya teşvik ettiği, bu yaklaşımın bazı tedavi merkezlerinde hata ve ihmale bağlı ölüm ve hastalık oranlarını yüzde 93 oranında azalttığı belirtiliyor. 19/05/2005 Milliyet Gazetesi

96 Tıbbi uygulama hatalarında olması gereken temel yaklaşımlar:
1- Kötü sağlık hizmetinden dolayı oluşacak zararlarda, hastaların zararlarının kısa sürede tespit edip karşılayacak bir kamusal  fon vb. yapının oluşturulması, hasta ile sağlık personelinin karşı karşıya getirilmeksizin ve kusur karşılığı olmaksızın zararın karşılanması, 2- Sağlık hizmetinin kötü işlemesinden dolayı doğacak bütün zararların bu kamusal fon tarafından karşılanması, kamu hizmetlerinde kesinlikle özel sigorta kuruluşları aracılığı ile sigortacılığın söz konusu edilmemesi,

97 Tıbbi uygulama hatalarında olması gereken temel yaklaşımlar:
3- Kamusal fonun gelir kaynaklarının hekimlerden ya da diğer sağlık personelinin ücretlerinden değil, sağlık kuruluşlarının ödeyeceği bir biçimde oluşturulması, kişilerin değil kurumların risklerinin güvence altına alınması, 4-  Kamusal fonun yanı sıra kötü işleyen sağlık hizmetlerinin nedenlerini araştırarak tekrar etmemesi için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlayıcı ulusal bir organizasyonun yapılması,

98 Tıbbi uygulama hatalarında olması gereken temel yaklaşımlar:
5- Kast ve ağır kusur halleri dışında sağlık personeline yönelik tazminatın vb. benzeri yaptırımların ortadan kaldırılması , 6- Hekimlerin ve diğer sağlık personelinin yetiştirilmesinde ihtiyaca yönelik nitelikli mezuniyet öncesi ve sonrası eğitim sisteminde bulunan  sorunların hızla çözülmesi, sürekli mesleki gelişim/eğitim olanaklarının kamusal bir fon üzerinden, meslek örgütünün düzenlemesinde güvence altına alınması ve geliştirilmesi,

99 Tıbbi uygulama hatalarında olması gereken temel yaklaşımlar:
7- Hekimlerin ve diğer sağlık personelinin fazla çalışma ve dinlenme koşullarının sağlık hizmetinde hataya sevk etmeyecek bir biçimde yeniden düzenlenmesi, 8- Hekimlerin Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odaları Onur Kurulları tarafından mesleki denetleme etkinliklerinin, mesleki bağımsızlığın, kendi kendini yönetme görevinin, nitelikli bir hizmetin ve hastanın korunması gereken çıkarlarının vazgeçilmez bir parçası olduğu kabul edilerek, verilen kararların kamu özel farkı olmaksızın uygulanma kararlılığının ortaya konması ve ayrıca hekimlerin sağlık hizmetindeki diğer denetim mekanizmalarına sürekli etkin katılımının sağlanması. 

100 (Defansif) Hekimlikte Son Durum...

101


"TIBBİ UYGULAMA HATALARI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları