Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

KOÇLUK www.growint.com.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "KOÇLUK www.growint.com."— Sunum transkripti:

1 KOÇLUK

2 18 Kasım 1995 günü keman sanatçısı Itzhak Perlman, New York'ta, Lincoln Center'daki Avery Fisher Salonu'nda bir konser vermek üzere sahneye çıktı. Eğer herhangi bir Perlman konserinde bulunmuşsanız bilirsiniz ki onun için "sahneye çıkmak" hiç de küçümsenecek bir başarı değildir. Çocukluk yıllarında çocuk felcine yakalanmış olan Perlman'ın her iki bacağında da destekleyici ateller vardır ve ancak kol değneği yardımıyla yürüyebilmektedir. Onu sahne üzerinde her defasında sadece bir adım atabilmek suratiyle acı içinde ve yavaş yavaş yürüken görmek unutulmayacak bir görüntüdür. Ağrılar içinde ama ihtişamla yürümektedir, sandalyesine erişinceye kadar. Sonra oturur; yavaşça koltuk değneklerini yere koyar, bacaklarındaki atellerin klipslerini açar, bir ayağını geriye iter, ötekini öne uzatır. Daha sonra yere eğilerek kemanını alır, çenesinin altına koyar, orkestra şefine başıyla işaret verir ve çalmaya başlar. İzleyiciler bu ritüele alışmışlardır. O, sahnenin bir ucundan sandalyesine doğru ilerlerken sessizce otururlar. Bacaklarındaki klipsleri açarken inanılmaz bir sessizlikle beklemektedirler. Çalmaya hazır olana dek beklerler   Ancak o konserde birşeyler ters gitti. Daha ilk birkaç satırı çalmıştı ki kemanın tellerinden bir tanesi koptu. Telin kopma sesini duyabilmek mümkündü, salonun bir ucuna tabancadan fırlayan kurşun gibi gitmişti ses. O sesin ne anlama geldiği konusunda yanılmak imkansızdı. Ve bunun akabinde ne yapılması gerektiği konusunda da.... O gece orda olan insanlar kendi kendilerine şöyle düşündüler: "Anlamıştık ki, yeniden ayağa kalkması, atelleri yeniden takması, koltuk değneklerini alması, yavaş yavaş sahne arkasına gitmesi ve ya yeni bir keman bulması ya da yeni bir tel takması gerekecekti" "18 Kasım 1995 günü keman sanatçısı Itzhak Perlman, New York'ta, Lincoln Center'daki Avery Fisher Salonu'nda bir konser vermek üzre sahneye çıktı. Eğer herhangi bir Perlman konserinde bulunmuşsanız bilirsiniz ki onun için "sahneye çıkmak" hiç de küçümsenecek bir başarı değildir. Çocukluk yıllarında çocuk felcine yakalanmış olan Perlman'ın her iki bacağında da destekleyici ateller vardır ve ancak kol değneği yardımıyla yürüyebilmektedir. Onu sahne üzerinde her defasında sadece bir adım atabilmek suratiyle acı içinde ve yavaş yavaş yürüken görmek unutulmayacak bir görüntüdür. Ağrılar içinde ama ihtişamla yürümektedir, sandalyesine erişinceye kadar. Sonra oturur; yavaşça koltuk değneklerini yere koyar, bacaklarındaki atellerin klipslerini açar, bir ayağını geriye iter, ötekini öne uzatır. Daha sonra yere eğilerek kemanını alır, çenesinin altına koyar, orkestra şefine başıyla işaret verir ve çalmaya başlar. İzleyiciler bu ritüele alışmışlardır. O, sahnenin bir ucundan sandalyesine doğru ilerlerken sessizce otururlar. Bacaklarındaki klipsleri açarken inanılmaz bir sessizlikle beklemektedirler. Çalmaya hazır olana dek beklerler  Ancak o konserde birşeyler ters gitti. Daha ilk birkaç satırı çalmıştı ki kemanın tellerinden bir tanesi koptu. Telin kopma sesini duyabilmek mümkündü, salonun bir ucuna tabancadan fırlayan kurşun gibi gitmişti ses. O sesin ne anlama geldiği konusunda yanılmak imkansızdı. Ve bunun akabinde ne yapılması gerektiği konusunda da.... O gece orda olan insanlar kendi kendilerine şöyle düşündüler: "Anlamıştık ki, yeniden ayağa kalkması, atelleri yeniden takması, koltuk değneklerini alması, yavaş yavaş sahne arkasına gitmesi ve ya yeni bir keman bulması ya da yeni bir tel takması gerekecekti" Ama o öyle yapmadı. Bunun yerine bir dakika kadar bekledi, gözlerini kapadı ve sonra şefe yeniden başlaması için işaret verdi. Orkestra başladı ve o kaldığı yerden devam etti. Ve daha evvel hiç görülmemiş bir tutku, güç ve saflıkla çaldı. Elbette herkes bilmektedir ki senfonik bir eseri sadece 3 telle çalmak imkansızdır. Bunu ben de bilirim, sen de bilirsin, herkes bilir ama o gece Itzhak Perlman bilmeyi reddetmişti. Onu parçayı kafasında modüle ederken, değiştirirken ve yeniden  bestelerken görebilirdiniz. Bir noktada, telleri nerdeyse yeniden tonlamışçasına sesler çıkarmaktaydı kemandan, daha evvel hiç vermedikleri sesleri vermelerini sağlamak için... Bitirdiğinde salonu olağanüstü bir sessizlik kapladı. Ve akabinde seyirciler ayağa kalktı ve tezahürata başladılar. Oditoryumun her yanından inanılmaz bir alkış patladı. Hepimiz ayaktaydık bağırıyor, ıslık çalıyor, alkışlıyor, yaptığını ne kadar takdir ettiğimizi, beğendiğimizi anlatacak her türlü hareketi yapıyorduk  Gülümsedi, yüzünden akan terleri sildi, yayını kaldırarak bizi susturdu ve böbürlenerek değil ama sessiz, güçlü, dingin bir tonla şöyle dedi: "Bilirsiniz, bazen de sanatçının görevidir, elinde kalanlarla ne kadar daha müzik yapabileceğini bulmak..."  Bu ne güçlü bir cümledir. Duyduğumdan beri aklımdan çıkmıyor. Ve kim bilir? Belki de bu bir yaşam tarzıdır, - sadece sanatçılar için değil hepimiz için. Burada, tüm yaşamını bir kemanın 4 teli ile müzik yapmak üstüne kuran ve birden bire, bir konserin   ortasında kendini sadece 3 tel ile bulan bir adam vardır. Öyleyse o da 3 tel ile müzik yapmayı seçer, ve o gece yaptığı, sadece 3 telle yaptığı müzik, daha evvel yaptığı, 4 teli varken yaptığı herşeyden daha güzel, daha kutsal, daha unutulmazdı.. Bu makale Houston Chronicle'dan alınmıştır. Yazarı Jack Riemer'dır.

3 Bu makale Houston Chronicle'dan alınmıştır. Yazarı Jack Riemer'dır.
Ama o öyle yapmadı. Bunun yerine bir dakika kadar bekledi, gözlerini kapadı ve sonra şefe yeniden başlaması için işaret verdi. Orkestra başladı ve o kaldığı yerden devam etti. Ve daha evvel hiç görülmemiş bir tutku, güç ve saflıkla çaldı. Elbette herkes bilmektedir ki senfonik bir eseri sadece 3 telle çalmak imkansızdır. Bunu ben de bilirim, sen de bilirsin, herkes bilir ama o gece Itzhak Perlman bilmeyi reddetmişti. Onu parçayı kafasında modüle ederken, değiştirirken ve yeniden  bestelerken görebilirdiniz. Bir noktada, elleri nerdeyse yeniden tonlama yaptırıyordu kemana, daha evvel hiç vermedikleri sesleri vermelerini sağlamak için... Bitirdiğinde salonu olağanüstü bir sessizlik kapladı. Sonra seyirciler ayağa kalktı ve tezahürata başladılar. Salonun her yanından inanılmaz bir alkış patladı. Hepimiz ayaktaydık bağırıyor, ıslık çalıyor, alkışlıyor, yaptığını ne kadar takdir ettiğimizi, beğendiğimizi anlatacak her türlü hareketi yapıyorduk  Gülümsedi, yüzünden akan terleri sildi, yayını kaldırarak bizi susturdu ve böbürlenerek değil ama sessiz, güçlü, dingin bir tonla şöyle dedi: "Bilirsiniz, bazen de sanatçının görevidir, elinde kalanlarla ne kadar daha müzik yapabileceğini bulmak..."   Bu ne güçlü bir cümledir. Duyduğumdan beri aklımdan çıkmıyor. Ve kim bilir? Belki de bu bir yaşam tarzıdır, - sadece sanatçılar için değil hepimiz için. Burada, tüm yaşamını bir kemanın 4 teli ile müzik yapmak üstüne kuran ve birden bire, bir konserin   ortasında kendini sadece 3 tel ile bulan bir adam vardır. Öyleyse o da 3 tel ile müzik yapmayı seçer, ve o gece yaptığı, sadece 3 telle yaptığı müzik, daha evvel yaptığı, 4 teli varken yaptığı herşeyden daha güzel, daha benzersiz, daha unutulmazdı.. Bu makale Houston Chronicle'dan alınmıştır. Yazarı Jack Riemer'dır. "18 Kasım 1995 günü keman sanatçısı Itzhak Perlman, New York'ta, Lincoln Center'daki Avery Fisher Salonu'nda bir konser vermek üzre sahneye çıktı. Eğer herhangi bir Perlman konserinde bulunmuşsanız bilirsiniz ki onun için "sahneye çıkmak" hiç de küçümsenecek bir başarı değildir. Çocukluk yıllarında çocuk felcine yakalanmış olan Perlman'ın her iki bacağında da destekleyici ateller vardır ve ancak kol değneği yardımıyla yürüyebilmektedir. Onu sahne üzerinde her defasında sadece bir adım atabilmek suratiyle acı içinde ve yavaş yavaş yürüken görmek unutulmayacak bir görüntüdür. Ağrılar içinde ama ihtişamla yürümektedir, sandalyesine erişinceye kadar. Sonra oturur; yavaşça koltuk değneklerini yere koyar, bacaklarındaki atellerin klipslerini açar, bir ayağını geriye iter, ötekini öne uzatır. Daha sonra yere eğilerek kemanını alır, çenesinin altına koyar, orkestra şefine başıyla işaret verir ve çalmaya başlar. İzleyiciler bu ritüele alışmışlardır. O, sahnenin bir ucundan sandalyesine doğru ilerlerken sessizce otururlar. Bacaklarındaki klipsleri açarken inanılmaz bir sessizlikle beklemektedirler. Çalmaya hazır olana dek beklerler  Ancak o konserde birşeyler ters gitti. Daha ilk birkaç satırı çalmıştı ki kemanın tellerinden bir tanesi koptu. Telin kopma sesini duyabilmek mümkündü, salonun bir ucuna tabancadan fırlayan kurşun gibi gitmişti ses. O sesin ne anlama geldiği konusunda yanılmak imkansızdı. Ve bunun akabinde ne yapılması gerektiği konusunda da.... O gece orda olan insanlar kendi kendilerine şöyle düşündüler: "Anlamıştık ki, yeniden ayağa kalkması, atelleri yeniden takması, koltuk değneklerini alması, yavaş yavaş sahne arkasına gitmesi ve ya yeni bir keman bulması ya da yeni bir tel takması gerekecekti" Ama o öyle yapmadı. Bunun yerine bir dakika kadar bekledi, gözlerini kapadı ve sonra şefe yeniden başlaması için işaret verdi. Orkestra başladı ve o kaldığı yerden devam etti. Ve daha evvel hiç görülmemiş bir tutku, güç ve saflıkla çaldı. Elbette herkes bilmektedir ki senfonik bir eseri sadece 3 telle çalmak imkansızdır. Bunu ben de bilirim, sen de bilirsin, herkes bilir ama o gece Itzhak Perlman bilmeyi reddetmişti. Onu parçayı kafasında modüle ederken, değiştirirken ve yeniden  bestelerken görebilirdiniz. Bir noktada, telleri nerdeyse yeniden tonlamışçasına sesler çıkarmaktaydı kemandan, daha evvel hiç vermedikleri sesleri vermelerini sağlamak için... Bitirdiğinde salonu olağanüstü bir sessizlik kapladı. Ve akabinde seyirciler ayağa kalktı ve tezahürata başladılar. Oditoryumun her yanından inanılmaz bir alkış patladı. Hepimiz ayaktaydık bağırıyor, ıslık çalıyor, alkışlıyor, yaptığını ne kadar takdir ettiğimizi, beğendiğimizi anlatacak her türlü hareketi yapıyorduk  Gülümsedi, yüzünden akan terleri sildi, yayını kaldırarak bizi susturdu ve böbürlenerek değil ama sessiz, güçlü, dingin bir tonla şöyle dedi: "Bilirsiniz, bazen de sanatçının görevidir, elinde kalanlarla ne kadar daha müzik yapabileceğini bulmak..."  Bu ne güçlü bir cümledir. Duyduğumdan beri aklımdan çıkmıyor. Ve kim bilir? Belki de bu bir yaşam tarzıdır, - sadece sanatçılar için değil hepimiz için. Burada, tüm yaşamını bir kemanın 4 teli ile müzik yapmak üstüne kuran ve birden bire, bir konserin   ortasında kendini sadece 3 tel ile bulan bir adam vardır. Öyleyse o da 3 tel ile müzik yapmayı seçer, ve o gece yaptığı, sadece 3 telle yaptığı müzik, daha evvel yaptığı, 4 teli varken yaptığı herşeyden daha güzel, daha kutsal, daha unutulmazdı.. Bu makale Houston Chronicle'dan alınmıştır. Yazarı Jack Riemer'dır.

4 “...bizim görevimiz, yaşadığımız bu sallantılı, hızla değişen, zorlayıcı Dünyada kendi müziğimizi yapmak; elimizde olan herşeyle; ve daha sonra imkanlar eksilirse, elimizde olanlarla yeni sınırları zorlamak.. “ ITZHAK PERLMAN, keman sanatçısı, 1995

5 KOÇLUK ; insanların yaşamlarının tüm yönlerinde , potansiyellerini en yüksek düzeyde gerçekleştirebilmek için çalışmalarına dairdir.

6 İçindekiler KOÇLUK nedir ?
Birey olarak koçluktan nasıl faydalanabilirim ? Kurumlar koçluktan nasıl faydalanabilir ?

7 Koçluk Nedir ?

8 Koçların Rolü Koçlar ; Kişilere daha iyi hedefler koymaları ve bu hedeflere ulaşmaları konusunda yardımcı olur Kişilerin tek başlarına gerçekleştirebilecek- lerinden fazlasını yapmalarını destekler Daha çabuk sonuç alabilmeleri için odaklanmalarını sağlar Daha fazlasını başarmaları için yöntem ve destek sağlar.

9 Koçluk Koçluk 90’lı yıllarda sportif manasını aşarak ABD ve İngiltere’de iş hayatında kullanılmaya başlandı. 90’ların sonunda koçluk artık yeni bir meslek halini almıştır. Koçluk eğitimleri sistematik ve programlı hale gelmiştir. Farklı ekoller vardır. Modern Dünya’da dönemsel veya sürekli olarak koçluk alarak kendini ve işini geliştiren yüzbinlerce insan vardır.

10 Koçluğun barındırdığı ve barındırmadığı yaklaşımlar
Koçluk hazır cevaplar vermeyi, tavsiyelerde bulunmayı , karşıdaki kişiyi yargılamayı , problemlere ilişkin hazır çözümler sunmayı, İÇERMEZ Koçun kişiliği ve kendi yargıları koçluk ilişkisinin dışındadır.

11 Koçluğun barındırdığı ve barındırmadığı yaklaşımlar
Koçluk ; kişinin kendine inanmasını sağlamayı, güçlü yönlerini kullanarak daha başarılı olmaya teşvik etmeyi, kişinin hedef koymasına ve hedeflerini gerçekleştirmesi için harekete geçmesine yardımcı olmayı İÇERİR

12 Koçluğun barındırdığı ve barındırmadığı yaklaşımlar
Koçluk geçmişe ve problemlere değil, güçlü olduğumuz yönlere, geleceğe ve çözümlere ODAKLIDIR.

13 Birey Olarak Koçluktan Nasıl Faydalanabilirim ?

14 Bir Koçluk Seansının Temel Konusu
Bügün hayatında gerçekten neyi değiştirmek isterdin ?

15 Yaşamımızın Farklı Yönleri Yaşam Koçluğu Mandalası
Hobi, kendine zaman Manevi yaşam Sağlık Finans Yakınlık/Samimiyet

16 Yaşamımızın Farklı Yönlerindeki Tatmin Düzeyimiz (örnek)
Hobi, kendine zaman Manevi yaşam Sağlık Finans Yakınlık/Samimiyet

17 Hedefi Belirlemek ve Sınamak
Ulaşmak İstediğim Hedef :“Ör. İş yaşamımda bir yıl zarfında Satış Bölge Müdürü olmak istiyorum” Bu hedefe ulaşmak istememin nedeni : Ulaştığımda hayatım şu şekilde değişecek : Hedefime ulaştığımda daha mutlu olacağım, çünkü : Yukarıdaki sorulara verdiğim cevaplar ışığında, hedefime ulaşmayı başarmak için gerçekten de zaman, enerji, duygusal güç ve gerekli kaynak ayırmaya kararlı mıyım ? EVET HAYIR

18 Hedefime Ulaşmak için Hangi Adımları Atacağım ?
Bireysel Koçluk tipik olarak birer hafta arayla yapılan 12 koçluk seansından oluşur. Bireysel ihtiyaç veya hedeflerin büyüklüğü doğrultusunda özel programlar da hazırlanır. Her görüşmede Koç ile Koçluk Alan Hedefe adım adım nasıl yaklaşılması için her hafta maddi ve manevi hangi adımların atılacağını planlarlar ve sonrasında izlerler. Bu süreç SÜREKLİ OLARAK KENDİNİ AŞMA ve engellerini geride bırakma yöntemidir.

19 KOÇLUK ATÖLYELERİ KOÇLUK ATÖLYELERİ koçluk almak ve birbirlerini desteklemek üzere biraraya gelen 4-6 kişilik gruplardır. Belli bir konuya odaklanılmış olarak da uygulanabilir. İş yaşamı/Özel yaşam Dengesi Meslek seçimi İkinci Kariyere Geçiş Özel Yaşamda yeni dönem

20 İş Dünyası Koçluktan nasıl faydalanabilir ?

21 İş Dünyasında Koçluk /2008 “ABD’de Fortune 500 listesindeki işletmelerin Yönetici Koçu kullanma oranları yıllar içinde %25’ten % 40’a yükselmiştir.” The Hay Group, Uluslarararası İnsan Kaynakları Danışmanlık Şirketi “Birleşik Krallık’ta yapılan ülke çapında bir araştırmada görüşülen 300 şirketin verdiği bilgilere göre, yaklaşık her 10 şirketten 6’sı (%59) Müdür ve Üst Düzey Yöneticilerine Koçluk ve/veya gelişim danışmanlığı alma imkanı sunmaktadır. Şirketlerin 20%’si ise bu imkanı gelecek yıl sağlamaya başlayacağını ifade etmektedir.”

22 Return of Investment (ROI)
İnsan kaynaklarının gelişimine yatırım yaparken bir Kurumun mutlaka kayda değer bir fayda geri dönüşü sağlaması beklenir. Manchester Consulting tarafından 6-12 ay arasında koçluk hizmetlerinden faydalanmış Müşterisi üzerinde yapılan araştırma aşağıdaki sonuçları vermiştir: Koçluk sonrası Yatırımın Geri Dönüşü ilk yatırımın 6 katı mertebesinde gerçekleşmiştir Çalışanların 71%’i kendi Yöneticileriyle ilişkilerini iyileştirmiştir 77%’si kendisine doğrudan rapor eden kişilerle ilişkilerinin iyileştiğini beyan etmiştir.

23 Etik Kodlar Koçluk hizmetlerinde birçok profesyonel hizmet alanında olduğu gibi GİZLİLİK ilkesinin korunması ve ETİK davranış kurallarının benimsenmesi esastır. Kurumumuz; International Coaching Federation kodlarına uygun hareket edilmesini prensip edinmiştir. Gizlilik kuralları sözleşme ile taahhüt altına alınmaktadır.

24 Yönetim Becerileri/Yetkinlikler Yönetici Koçluğu Mandalası (örnek)
Liderlik Motivasyon İlişki Yönetimi Kurum Vizyonu, Stratejisi, Değerleri Kurum Vizyonu Yaratıcılık Delegasyon Stratejisi, Değerleri Geribildirim Yetiştirme Stratejik Düşünme

25 KOÇLUKTA KURUMSAL UYGULAMALAR
YÖNETİCİ KOÇLUĞU KURUMSAL KOÇLUK SATIŞ KOÇLUĞU EXPAT KOÇLUĞU

26 YÖNETİCİ KOÇLUĞU Kurumlarda görev alan yöneticilerin;
Yönetim yetkinliklerinin desteklenmesi ve geliştirilmesi, Potansiyellerinin açığa çıkarılması, Kişilerin kendilerini tanıması, farkındalık kazanması Etkili yönetim becerileri sergileyerek ekiplerin daha etkin yönetilmesine hizmet eder. Yönetici Koçluğu , rekabette farklılaşarak üstünlük kurmak hedeflendiğinde, Üst Düzey Yönetimin takım olma duygusunun desteklenmesinde, özellikle şirketlerin önemli değişim süreçlerinde, reorganizasyon dönemlerinde , şirket birleşmelerinden sonra , şirket sahipliği değişimlerinde, potansiyeli yüksek kişilerin yöneticiliğe geçişinde , orta kademe yöneticilerin üst kademe yöneticiliğe terfilerinin hazırlık dönemlerinde , Yetenek Havuzu uygulamalarına seçilen potansiyel yöneticilerin desteklenmesinde önemli katkı sağlayan bir metoddur.

27 YÖNETİCİ KOÇLUĞU Kurum Yöneticileri ile birebir yapılan koçluk seanslarının ana hedefi YETKİNLİK GELİŞTİRMEKtir. Kurumun Yetkinlik Ölçümleri veya değişen Stratejileri baz alınarak üzerinde çalışılacak yetkinlikler hedeflenir : Performans değerlendirme Yetkinlik değerlendirme 360 derece değerlendirme (özellikle Müşterilerinin geri bildirimi) Yöneticisinim geri-bildirimi Yeni pozisyonlar için gelişmesi istenen yeni yetkinlikler Koçluk çalışması için girdi oluşturur.

28 KURUMSAL KOÇLUK KOBİ’lerin :
önemli stratejik değişim dönemlerinde, reorganizasyon dönemlerinde ve sonrasında , şirket birleşmelerinden sonra , şirket sahipliği değişimlerinde, aile şirketlerinde yeni kuşaktan bireylerin uyum sağlama dönemlerinde kurum sahipleri ve ortakları, yönetim kurulu üyeleri gibi kritik öneme sahip kişilere verilen bir hizmettir. Kurumsal koçluk , Yönetim Danışmanlığının tamamlayıcı bir unsuru olarak da kullanılmaktadır.

29 SATIŞ KOÇLUĞU Kurumlarda Satış Ekibi yöneten Yöneticilerin;
Satış Ekiplerini koçluk yoluyla geliştirmesine Satıcıların Müşterilerinin davranış profillerini tanımasına Müşterilere satın almak istedikleri tarzda satış yapılmasına Satış sonuçlarının hızla iyileşmesine hizmet eder. Satış Koçluğu özellikle yeni satış ekiplerinin hızlı geliştirilmesinde, yeni Satış Yöneticisi olmuş kişilerin yeteneklerinin desteklenmesinde, rekabetin Yoğunlaştığı dönemlerde Satış ekiplerinin fark yaratacak metodlarla donanmasında etkilidir.

30 Satış Koçunun Soruları/ Örnekler
1. Satış görüşmen nasıl geçti ? 2. Satış görüşmene ilk olarak nasıl başladın ? 3. Potansiyel Müşterin nasıl cevap verdi? 4. Bundan sonra sen ne dedin/ne yaptın? 5. Müşterinin böyle olumlu/olumsuz davranmasına sebep olan sence neydi ? 6. Senin için zorlu ancak fırsat vaad eden bir ipucu var mıydı? 7. Vardıysa bunu fırsat olarak görmeni sağlayan tam olarak neydi ? 8. Bu şekilde davranmak sana hangi avantajları sağladı ? 9. Bu şekilde davranmak sana ne kaybettirdi ? 10. Görüşmeyi olumlu sonuçlandırmanı sağlayan neydi ? 11. Görüşme daha da iyi olabilir miydi ? Bunu engelleyen ne yapmış olabilirsin? Gelecek görüşmende durumu daha iyi yönetmek için ne yapmayı düşünürsün

31 EXPAT KOÇLUĞU Profesyonel koçluk yöntemi kullanılarak, İngilizce olarak verilen bu hizmette amaç, Türkiye’de görev yapmak üzere atanmış yabancı yöneticilerin ve eşlerinin, Türkiye’ye ve Türk kültürüne alışmasına yardımcı olmak ve desteklemektir. Yabancı yöneticilerin,  Türk yöneticilerden veya çalışanlardan oluşan ekipleri  yönettiği durumlarda , başarı ve uyumun sağlanması için Türkiye’ye has yönetim kültürü ve değerler konusunda koçluk hizmeti verilmesi hızlı uyum ve motivasyon sağlamaktadır.

32 e-mail:info@growint.com Tel: +90 212 222 62 16/17
Itzhak Perlman live performance in the 78th Oscar Award. Tel: /17


"KOÇLUK www.growint.com." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları