Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

LİPİDLERİN METABOLİZMASI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "LİPİDLERİN METABOLİZMASI"— Sunum transkripti:

1 LİPİDLERİN METABOLİZMASI
Prof.Dr.M.Ferit Gürsu F.Ü.Tıp Fak.Biyokimya Anabilim Dalı

2 Bu çocukta asetil CoA karboksilaz aktivite yetmezliğinin sonucu???
Solunum zorluğu, myopati,beyin hasarı ve gelişme geriliği problemleri ile hastaneye getirilen bir bebekte KC biyopsisinde Asetil CoA karboksilaz aktivitesi saptanamazken, propiyonil CoA karboksilaz aktivitesinin normal düzeyde olduğu görülüyor. Bebek KH ağırlıklı beslendiği zaman idrarda yoğun asetik asit saptanıyor. Bu çocukta asetil CoA karboksilaz aktivite yetmezliğinin sonucu??? Biyotin eksikliği olma ihtimali??? Asetik asitin idrarda bulunma nedeni?? Solunum zorluğunun kaynağı???

3

4 Yağ asitlerinin biyosentezi
Sitoplazmada de novo yağ asidi biyosentezinin ilk basamağı asetil CoA’nın irreversibl bir reaksiyonda malonil CoA’ya karboksilasyonudur. Asetil CoA karboksilaz, prostetik grup olarak biotin içerir. Aktivitesi, palmitoil CoA tarafından azaltılır; sitrat tarafında arttırılır. Malonil CoA, karnitin açiltransferaz I’i inhibe eder; beta oksidasyon bloke olur. 4

5

6 Yağ asitlerinin biyosentezi
İnsülin hücreye glukoz girişini arttırarak, glikoliz ve pentoz fosfat yolunu hızlandırarak asetil CoA ve NADPH miktarını dolayısıyla lipogenezi ve asetilCoA karboksilazı aktive eder. Epinefrin ve glukagon cAMP konsantrasyonunu arttırarak protein kinaz aktivasyonu sonucu asetilCoA karboksilazın fosforilasyonunu arttırır ve lipogenez inhibe olur. Karbonhidratca beslenme asetil CoA miktarını arttıracağından lipogenez hızlanır.

7 7 acetyl CoA + 7CO2 + 7ATP 7 malonyl CoA + 7ADP + 7Pi Acetyl CoA + 7 malonyl CoA + 14NADPH  palmitate + 14 NADP+ + 8CoASH + 7CO2

8

9

10

11 Yağ asitlerinin biyosentezi
Palmitat, yağ asidi sentaz tarafından sentez edilen en uzun zincirli yağ asididir. Daha uzun zincirli doymuş yağ asitlerinin ve doymamış yağ asitlerinin sentezi başka reaksiyonlarda gerçekleşir. 11

12 Yağ asitlerinin biyosentezi
Memelilerde yağ asitlerinin desatürasyonu, karaciğerdeki mikrozomal enzimler sayesinde gerçekleşir. Palmitatın desatürasyonu ile palmitoleat 16:1(9) oluşur; stearatın desatürasyonu ile oleat 18:1(9) oluşur. 12

13 Yağ asitlerinin biyosentezi
Memelilerde linoleat 18:2(9,12) ve -linolenat 18:3 (9,12,15) sentez edilemezler. Linoleat ve -linolenat, diğer ürünlerin sentezi için gerekli prekürsörler olduklarından, memeliler için esansiyel yağ asitleridirler; diyetteki bitkisel gıdalarla alınmaları gerekir. 13

14 REGULATION OF FATTY ACID BIOSYNTHESIS
DENETİM PALMITATE BIOSYNTHESIS Citrate C16-C18 acyl CoAs Insulin Glucagon cAMP-mediated phosphorylation Dephosphorylation High carbohydrate diet Fat-free diet High-fat diet Fasting Allosteric activation Allosteric inhibition Stimulation Inhibition Stimulation by increased enzyme synthesis Inhibition by decreased enzyme synthesis Short Term Long Term

15 Trigliseridler gliserol-3-fosfat ve yağ açil CoA prekürsörlerinden sentezlenir.
Gliserol-3-fosfat, iki yolda oluşturulur; ya glikoliz sırasında oluşan dihidroksiaseton fosfattan NADH bağımlı sitozolik gliserol-3-fosfat dehidrojenaz etkisiyle meydana gelir ya da gliserolden ATP bağımlı gliserol kinaz etkisiyle meydana gelir.

16 Trigliserid sentezi, hormonlar vasıtasıyla düzenlenir
Trigliserid sentezi, hormonlar vasıtasıyla düzenlenir. İnsülin, glukozun trigliseride dönüşümünü uyarır; glukagon ve epinefrin asetil CoA’dan yağ asidi oluşumunu inhibe ederler. 16

17 Tek karbon sayılı yağ asidi oksidasyonu

18

19 13 yaşında kız çocuğu kas ağrıları şikayetleri ile hastanemize başvurdu.
Dikkatli bir muayenede ekstermitelerde kas zayıflaması olduğunu ortaya çıkardı. Kasa özgü enzimlerin plazma düzeyi CK ve LDH yüksek bulundu. Egsersiz testi uygulandığında bacak ve kollarda şiddetli ağrı oluştuğundan test kesildi. Karnitinaçiltransferaz enzim eksikliği laboratuvarda belirlendi ve hastaya ağır kas eğsersizlerinden kaçınması önerildi. Karnitinin temel işlevi??? Karnitin açiltransferazın görevi??? Yağ asidi oksidasyonunun bozulup bozulmayacağı ??

20 Lipoliz Lipoliz, hormona duyarlı triaçilgliserol lipaz tarafından katalizlenir ve düzenlenir. 20

21 Hormon duyarlı lipaz FA FA FA
Sistemik dolaşım A Hormon duyarlı lipaz FA FFA P A GLİSEROL FFA FA A FFA FA Gliserol karaciğere gönderilir. Gliserolü kullanabilen tek organ karaciğerdir.

22 Yağ asitlerinin oksidasyonu
Dış mitokondriyal membranda oluşan yağ açil-CoA bileşikleri, iç mitokondriyal membrandan geçemezler; bunların mitokondriyal matrikse alınmaları karnitin gerekir. 22

23 -OKSİDASYON FFA FFA FFA FFA FFA FFA FFA >12C KoA Açil-karnitin
MALONİL KoA Yağ-açil-KoA Açil KoA sentetaz KAT-1 KoA Açil-karnitin Karnitin KAT-2 Karnitin Yağ açil KoA sentetaz KoA Yağ-açil-KoA Yağ-açil-KoA <12C ATP -OKSİDASYON KoA + AMP + PP

24 İnsanda iki çeşit karnitin eksikliği oluşabilir:
Sistemik karnitin eksikliği (SCD): Hastalarda karnitin sentezi bozulmuştur veya böbrek karnitin kaçakları artmıştır. Bu tablo yenidoğanlarda özelliklede prematürelerde izlenir. Diyaliz hastalarında eksiklik oluşur. Organik asidüri vakalarında organik asitlerle konjuge şekilde atılarak eksiklik oluşur. Karaciğer ve kalp etkilenir. Hastalarda azalmış glukoneogeneze bağlı hipoglisemi, hiperamonyemi, hipoprotrombinemi ve akut ansefalopati atakları izlenir.

25 Kas karnitin eksikliği (MCD):
Bozukluk üretilen karnitinin kanda defektif transportudur. Karnitinin plazma düzeyleri normaldir. Kas doku özellikle etkilenir. Kasda uzun zincirli yağ asitlerinin kullanımı azalmıştır. Plazma yağ asidi düzeyleri artar. Yetersiz ATP üretimine bağlı olarak kas lifi hasarı ve myoglobinüri izlenir.

26

27 Açil KoA dehidrogenaz eksikliği, genellikle yaşamın erken evresinde tespit edilir ve sıklıkla çocukluk döneminde ölümle sonuçlanır.En fazla rastlanılan enzim eksikliği uzun ve orta uzunluktaki yağ asitlerine özgün olan açilCoA dehidrogenaz yetmezliğidir. Mitokondrideki yağ asidi β-oksidasyonu ilerlemez; biriken yağ asitleri ω-oksidasyona uğrar ve sonuçta dikarboksilik asitler oluşur. Biriken dikarboksilik asitler plazmaya salınır; bunun sonucunda dikarboksilik asidemi ve metabolik asidoz görülür.hekzanoil glisinbirikimi..

28 Aktiflenmiş yağ asidinin (yağ açil-CoA) mitokondriyal matrikse taşınması süreci, yağ asitlerinin  oksidasyonunun düzenlenmesinde hız sınırlayıcıdır. 28

29 METİLMALONİL KoA MUTAZ VİT B12 CH2
Kaynaklar: Valin, izolösin, metionin, treonin aa’leri Kolesterol yan zincirleri Tek sayıda karbon içeren yağ asitleri CH3 CH2 CH2 CH2 PROPİONİL KoA CH2 CH2 CO2 + ATP PROPİONİL KoA KARBOKSİLAZ CH2 CH2 ADP METİLMALONİL KoA CH2 CH2 METİLMALONİL KoA MUTAZ VİT B12 CH2 CH2 C = O SÜKSİNİL KoA O TCA

30 Metilmalonik asidemi ve asidürinin 2 tipi vardır:
Metilmalonil CoA mutaz eksikliği Vit B12’nin koenzim formuna dönüşüm bozukluğu. Her iki tiptede gelişme geriliği ve metabolik asidoz meydana gelir.

31 -Yağ açil-CoA’ların peroksizoma girmeleri için karnitine gerek yoktur.
Yağ asitlerinin  oksidasyonu mitokondrilerden başka peroksizomlarda da gerçekleşir: -Peroksizomlarda karbonlu veya dallı zincirli veya hidroksillenmiş yapıya sahip yağ asitleri okside edilir. -Yağ açil-CoA’ların peroksizoma girmeleri için karnitine gerek yoktur. -Yağ asitleri tümüyle asetil-CoA’ya yıkılmaz; zincir kısalması olur. -İşlem sırasında yüksek enerjili bağlar elde edilmez. -Enzimler farklıdır. -FADH2 reoksidasyona uğrayarak H2O2 oluşur. 31

32 Peroksizomal  oksidasyon:
Peroksizomlar en fazla KC ve böbrek olmak üzere hemen hemen tüm hücrelerde bulunan ve tek katlı bir zar ile çevrilmiş organellerdir. Peroksizomlar, hidrojen peroksit üreten oksidazları ve hidrojen peroksidi inaktive eden katalazı içermektedir. Peroksizomal -oksidasyonun diğer bir rolü, safra asidi oluşumunda kolesterol yan zincirlerinin kısaltılmasıdır. Kolik asid ve plazmalojen üretimine katılır. Çok uzun zincirli doymuş, düz zincirli yağ asidlerinin (C24, C26) oksidasyonu peroksizomlarda olmaktadır. Oluşan AçilKoA’larda karnitine gereksinim göstermeden peroksizom membranından transfer edilebilir. 20 karbonlu dallı zincirli yağ asidi olan fitanik asidin yıkımına katılan fitanik asid monooksijenazda peroksizomal bir enzimdir.

33 Dallı zincirli yağ asitlerinin (fitanik asit, “3,7,11,15 tetrametil hekzadekanoik asit”) ilk yıkılma yeri peroksizomlardır. Refsum hastalığı (fitanik asit depo hastalığı) genellikle 20 yaşından önce, nadir olarak daha geç yaşta başlayan, gece körlüğüne yol açabilen retinitis pigmentosa, anosmi, iktiosis, serebeller ataksi ve periferik nöropati ile belirlenen bir hastalıktır. Karaciğer ve böbreklerde ileri derecede nötral yağ birikimi vardır. Plazmada fitanik asit miktarı çok artmıştır. 20 karbonlu, dallanmış zincirli bir asit olan fitanik asidin diğer yağ asitlerinden daha büyük bir yapıya sahip olması hücre membranlarında hasara yol açar. Bu durum sinirlerin dejenerasyonuna neden olur. Hastalık otozomal resesif geçer. Hastalığın belirtileri ateşli hastalıklarda, gebelikte ve cerrahi girişimler sırasında şiddetlenme gösterir. Klinik bulguların yanısıra serebro spinal sıvıda protein artışı ve plazmada fitanik asit artışı (> 25 (mikrogr/ml) tanıda önemlidir. Hastalık bazı toplumlarda, örneğin Norveçliler’de daha sıktır. Tedavi için fitanik asit prekürsörlerînin diyetten uzaklaştırılması önerilir. Bu besinler hayvansal et, beyaz ekmek, beyaz pirinç, patates, yumurta sarısı, süt ürünleri, hayvani yağlar, klorofil içeren besinlerdir.

34 İNFANTİL REFSUM HASTALIĞI
İnfantil refsum hastalığı vücutta peroksizomların azalması veya yokluğu ile karakterize bir hastalıktır. Plazma ve dokularda fitanik asit birikir. Bu hastalık beyinde sinir fibrilerinin ve myelin kılıfın gelişimini etkileyen lökodistrofi diye adlandırılan genetik hastalıklar grubundan bir hastalıktır. Semptomlar göz ile ilgili olan retinitis pigmentosa ve nistagmus, büyüme geriliği, ataksi, hepatomegali, hipokolestrolemi, mild fasial dismorfizmdir. Bu hastalık erken bebeklik döneminde başlar. İnfantil refsum hastalığı için standart bir tedavi protokolü yoktur. Tedavi semptomatik ve suportiftir.Prognoz kötüdür.

35 Genetik hastalıklar olan Zellweger sendromu ve adrenolökodistrofi peroksizom oluşum bozukluğu ile giden hastalıklardır. Zellweger sendromunda hiç peroksizoma rastlanılmamaktadır. Peroksizomlardaki beta oksidasyon da dahil tüm peroksizoma özgü işlevler durur.Uzun zincirli yağ asidlerinin birikimi ile de hastalarda KC ve Santral sinir sistemi bozuklukları ortaya çıkmaktadır.

36 Zellweger sendromu, yada bir başka deyişle Serebrohepatorenal sendrom, infantil Refsum hastalığı ve neonatal adrenoleukodistrofi ile beraber peroksizomal fonksiyon bozukluğunun görüldüğü belli başlı üç lökodistrofi hastalığından en ağır olanıdır. Zellweger sendromu hastaları genellikle intrauterin büyüme geriliği tarzında prenatal dönemde bulgu vermeye başlar. Hastalarda tipik olarak hepatomegali (karaciğer büyümesi) , ciddi nörolojik bozukluklar ve kanda demir ve bakır düzeylerinin aşırı yüksekliği dikkati çeker. Bunun yanısıra hastalarda sıklıkla sarılık, gastro-intestinal kanamalar, görme bozukluğu, tipik bir yüz yapısı ve emme refleksinde (dolayısıyla beslenmede) güçlük vardır. Hasta bebek bilhassa solunum yolu enfeksiyonlarına ve karaciğer yetmezliği gibi sistemik komplikasyonlara meyillidir. Destekleyici tedaviye rağmen hastalığın seyri çok ağırdır ve genellikle klinik tablosunun belirginleşmesiyle beraber hastalar yaklaşık altı ay içerisinde kaybedilir. (Ortalama yaşam beklentisi 3 aydır.) Zellweger sendromu tipik olarak otozomal resesif geçiş gösterir. Hastalığın her hangi bir etnik veya cinsiyet tercihi yoktur ve ortalama görülme insidansı yaklaşık 100,000 canlı doğumda birdir (1:100,000).

37 Zellweger sendromunda hücre içerisinde peroksizom organellerinin biyogenezinde rol alan birinci kromozomun kısa koluna yerleşik (1p22-21) PXR1 reseptörünü kodlayan “Peroksizomal Membrane Protein 1” geni veya sekizinci kromozomun uzun koluna yerleşik (8q21.1) PAF1 “Peroksizomal Aktive edici Factor 1” geninde fonksiyon kaybına yol açan mutasyonlardır. PXR1 reseptörü lipid metabolizması ve hücre içi metabolik oksidasyon reaksiyonlarında rol alan peroksizomal enzimlerin organel içine taşınması için gereklidir. Dolayısıyla, bu gendeki mutasyonlar peroksizomlarda görev yapan birçok enzimin fonksiyonunu hep birden etkilediğinden böylesine ağır bir tabloya yol açmaktadır. Zellweger sendromunda moleküler tanı hastalığın nadir görülmesinden ve hastalığa yönelik henüz etkin bir gen tedavisi protokolu mevcut olmamasından dolayı yanlızca araştırmaya yönelik genetik analiz kapsamında doğrudan PXR1 ve/veya PAF1 genlerinin çoğaltılması ile ilgilidir. Ancak klinik ve biyokimyasal testler ile tanı konmuş vakalarda peroksizom fonksiyonunun araştırılmasına yönelik doku kültürü alınması ve DNA bankası oluşturulması bunun yanı sıra aileye genetik danışmanlık hizmetlerinin sunulması kuvvetle önerilmeli ve aileye psikolojik destek imkanı sağlanmalıdır.

38 Yağ asitlerinin  oksidasyonu
Yağ asitlerinin  oksidasyonu, mikrozomlarda gerçekleşir. Molekülün karboksil ucundan her seferinde 1 karbon ayrılır. CoASH ve yüksek enerjili fosfatlar oluşmaz. Her seferinde 1 NADH elde edilir ve 1 karbon eksik yağ asidi oluşur. Moleküler oksijen, demir ve vitamin C gereklidir. Beyinde fosfolipidlerin yıkılışında izlenebilmektedir. 38

39 Yağ asitlerinin  oksidasyonu
Yağ asitlerinin  oksidasyonu, birçok dokuda endoplazmik retikulumda, karaciğerde mikrozomlarda gerçekleşir. Moleküler oksijen, NADPH ve sitokrom P-450 gereklidir. Önce  karbonu oksitlenerek dikarboksilik asit oluşur; oluşan dikarboksilik asit de  veya  oksidasyonla yıkılır. 39

40 Kolesterol yüksekliklerinde Tüberoz ksantomlar en çok dirsek ve kalçada ortaya çıkan, yumuşak nodüllerdir.

41 Serum Kolesterol ve KKH Arasındaki İlişki
Framingham Kalp Çalışması Total kolesterol düzeyinde sağlanan %1 oranında her azalma, KKH’da %2 azalmaya neden olur. 125 100 75 1000 kişide KKH insidansı 50 25 <204 >295 Castelli, Am J Med 1984, 76: 4-12 Serum kolesterol düzeyi (mg/dl)

42 Ateroskleroz arter duvarında kolesterol birikiminin neden olduğu patolojik bir olaydır.Arter duvarına penetre olan kolesterol çoğunlukla plazma LDL den gelir ve hiperkolesterolemi ateroskleroz için majör risk faktörüdür. İnsanlarda sentezlenen ve diyetle alınan kolesterolün toplamı membranların, safra tuzlarının ve steroidlerin sentezi için gerekenden fazla olursa patolojik kolesterol birikimi olabilir. Kolesterol, insanlarda kardiyovasküler sistem hastalıklarının insidansı ile yüksek kan kolesterol düzeyi arasındaki kuvvetli ilişki nedeniyle en çok sözü edilen lipiddir. 42

43 Önerilen Kan Düzeyleri
Amerikan sağlık kuruluşları aç karnına LDL düzeyleri ile kalp hastalığı riski arasındaki bağlantılara ilişkin yukarıdaki kılavuzu oluşturmuşlardır.

44 Kolesterol sentezi hız kısıtlayıcı basamağı
Asetil KoA (C2) Asetil KoA (C2) Kolesterol sentezi hız kısıtlayıcı basamağı Tiolaz KoA MEVALONAT (C6) Asetasetil KoA (C4) KoA HMG-KoA redüktaz HMG-KoA Sentaz AsetilKoA 2 NADP+ 3-hidroksi- 3-metilglutaril KoA (C6) 2 NADPH+H+

45 İsopentenil pirofosfat
Mevalonat (C6) 5-fosfomevalonat (C6) ATP ADP ATP ADP 5-pirofosfomevalonat (C6) ATP Kolesterol sentezinde ilk ortaya çıkan isoprenoid birim CO2 ADP İsopentenil pirofosfat (C5)

46 Dimetilallil pirofosfat
İsopentenil pirofosfat (C5) Dimetilallil pirofosfat (C5) Dimetilallil pirofosfat + İsopentenil pirofosfat PP Geranil pirofosfat (C10) PP Geranil pirofosfat + İsopentenil pirofosfat Farnesil pirofosfat (C15) Farnesil pirofosfat + Farnesil pirofosfat 2 (NADPH+H+) SQUALEN (C30) 2 NADP+

47 Lanesterol (C30) Squalen (C30) Squalen epoksit (C30) KOLESTEROL (C27)
NADPH+H+ NADPH+H+ NADP NADP 3 metil grubu Halkalaşmanın başladığı nokta KOLESTEROL (C27) Tam halkaların ilk görüldüğü nokta ve ilk ortaya çıkan steroid bileşik

48 Kolesterol biyosentezinin düzenlenmesi
Kolesterol sentez yolunda hız sınırlayıcı basamak, HMG-CoA redüktaz tarafından katalizlenen, HMG-CoA’nın mevalonata dönüşümü basamağıdır. HMG-CoA redüktaz, henüz tanımlanmamış kolesterol türevleri ve mevalonat tarafından allosterik olarak inhibe edilir. Yüksek intrasellüler kolesterol, HMG-CoA redüktazı inhibe eder ve aynı zamanda yeni enzim moleküllerinin sentezini yavaşlatır. 48

49 HMG-CoA redüktaz, hormonal olarak da düzenlenir.
glukagon, fosforilasyon suretiyle HMG-CoA redüktazın inaktivasyonunu uyarır. İnsülin ise defosforilasyon suretiyle HMG-CoA redüktazın aktivasyonuna yardım eder. 49

50 Yüksek intrasellüler kolesterol, depolanma için kolesterolün esterleşmesini artıran açil-CoA-kolesterol açil transferaz (ACAT) enzimini aktive eder. 50

51 Reseptör aracılı endositoz
AsetilCoA Atarvostatin Lovastatin Mevostatin Provastatin Sinvastatin HMG CoA İnsülin + HMGKoA Redüktaz Glukagon (-) MEVALONAT Kolesterol esterleri KOLESTEROL Lipoproteinler ACAT Reseptör aracılı endositoz

52 Kolesterolün akıbeti 1 Omurgalılarda kolesterol sentezinin çoğu karaciğerde gerçekleşir. Karaciğerde sentezlenen kolesterolün az bir kısmı hepatositlerin membranlarına katılır, fakat çoğu safra asitleri veya kolesterol esterleri şeklinde karaciğerden ayrılır. 52

53 Kolesterolün akıbeti 2 Karaciğerde sentezlenen ve diyetle alınan kolesterolün akibetleri farklıdır. 53

54 İsopentenil pirofosfat
Kolesterol sentezi ara ürünlerinden olan isopentenil pirofosfat bir çok maddenini öncülüdür: İsopentenil-tRNA Karotenoidler Isopren Birimleri İsopentenil pirofosfat Farnesil pirofosfat Vitamin K Vitamin E Dolikol Vitamin A Ubiquinon

55 55

56 Smith-Lemli-Opitz Sendromu
Kolesterol biyosentez bozukluğu 7-dehidrokolesterol redüktaz eks. Mental gerilik, mikrosefali Konjenital anomaliler Dismorfik yüz, yarık damak, Konjenital kalp hastalığı Genital yapıda sorun,cinsel org.anomaliler Ekstremite anomalileri, polidaktili, sindaktili Otistik davranış (%46-53) Hipokolesterolemi Diyetle kolesterol desteği klinik bulgularda düzelme

57 Safra asitlerinin biyosentezi
Safra asitlerinin biyosentezinde ilk basamak, kolesterolün 7-hidroksilasyonu ile 7-hidroksikolesterol oluşmasıdır.

58 58

59 Safra Taşı Oluşumunun Nedenleri:
1) Safradan aşırı miktarda su absorbsiyonu, 2) Safradan aşırı miktarda safra tuzu ve Lesitin absobsiyonu ve bu maddelerin safra içindeki konsantrasyonlarının düşmesi, 3) Safraya aşırı kolesterol sekresyonu, 4) Safra kesesi epitelinin inflamasyonu, 5) Uzun süre yağ oranı yüksek diyetle beslenme.

60

61 Keton cisimleri Kanda asetoasetat ve -hidroksibutirat seviyesinin artması, kan pH’ını düşürür ve asidozis denen duruma neden olur. Tedavi edilmemiş diyabetlilerin kanında ve idrarında keton cisimlerinin fazla yükselmesi, ketozis ve ketonüri olarak tanımlanır. Asidozis ve ketozisin birlikte olması ketoasidozis olarak tanımlanır. 61

62

63

64

65 Tedavi edilmemiş diyabette insülin yetersizliği nedeniyle ekstrahepatik dokular glukozu kandan yeterince alamazlar; enerji gereksinimini karşılamak için yağ asidi oksidasyonu artar ve bunun sonucunda fazla miktarda oluşan asetil-CoA’nın bir kısmı keton cismi biyosentezine sapar. Aseton, toksiktir ve uçucudur; nefesle atıldığından nefese karakteristik bir koku verir ki bu koku, bazen hastalığın şiddetinin tanısında yararlı olur. 65

66 Doğru cevap: Doğru cevap:
Aşağıdaki seçeneklerden hangisi ya da hangileri doğru değildir? I-Zellweger sendromunda hiç peroksizoma rastlanılmamaktadır. II-İnfantil refsum hastalığında, plazma ve dokularda fitanik asit birikir. III-Smith-Lemli-Opitz Sendromu hiperkolesterolemi ile karakterizedir. IV-Kas karnitin düzeyi yüksekliğinde plazma yağ asitleri düzeyi artar. a)I,II ve III b)Yanlız IV c)III ve IV d)Yalnız III e)II ve III Doğru cevap: Aşağıdaki ifadelerden hangisi ya da hangileri doğru değildir? I-Karaciğerde asetoasetilCoA transferaz enzimi bulunmaz. II-Yağ dokusunda gliserokinaz enzimi aktif değildir. III-Karnitin sentezinde bir defekt olursa kanda dikarboksilik asit düzeyleri artar. IV-Karnitin sentezinde bir defekt olursa kanda glukoz artar. a)II ve III b)Yalnız IV c)I ve IV d)Yalnız III e)I,III ve IV Doğru cevap:


"LİPİDLERİN METABOLİZMASI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları