Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

OSTEOPOROZ NEDİR? En sık görülen metabolik kemik hastalığı olan osteoporoz düşük kemik kütlesi ve kemik mikro yapısının bozulması sonucu kemik kırılganlığının.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "OSTEOPOROZ NEDİR? En sık görülen metabolik kemik hastalığı olan osteoporoz düşük kemik kütlesi ve kemik mikro yapısının bozulması sonucu kemik kırılganlığının."— Sunum transkripti:

1 OSTEOPOROZ NEDİR? En sık görülen metabolik kemik hastalığı olan osteoporoz düşük kemik kütlesi ve kemik mikro yapısının bozulması sonucu kemik kırılganlığının ve kırık olasılığının artması ile karakterize bir iskelet sistemi sorunudur. 50 yaşın üzerinde her üç kadından birinde (meme kanserinden fazla) ve 50 yaş üzerinde 5 erkekten birinde (prostat kanserinden fazla) görülmektedir. Her yıl Amerika Birleşik Devletlerinde 1.5 milyon kırığa neden olduğu bildirilmektedir.

2

3 OSTEOPOROZ TANISI NASIL KONUR?
Kemiğiniz kırılana,kamburlaşana ve boyunuz kısalana kadar osteoporoz belirtilerini fark etmeyebilirsiniz. Aşikar yakınmalar oluşuncaya kadar sessiz bir dönem geçirebilirsiniz. Doktorunuz osteoporoz olup olmadığınızı ya da olma riski taşıyıp taşımadığınıza karar verebilir. Osteoporoza neden olabilecek diğer hastalıkların varlığı(tiroid hastalıkları, inflamatuar eklem romatizmaları, astım, ilaç kullanımı v.b), kırık öykünüzün bulunması, beslenme durumunuz, genel sağlığınız, ailede özellikle annede kırık öyküsü gibi bilgiler doktorunuza riski belirlemede yardımcı olacaktır. Doktor fiziksel muayene, kan ve idrar tetkikleri ve radyografi ile tanıya ve ayırıcı tanıya gidebilir. Kemik ölçümleri hızlı, kolay yapılabilen testlerdir. Çok çeşitli yöntemler var ise de en çok DEXA (Dual photon x-ray absorbsiometre) kullanılmaktadır. Doktorunuz tanı için ve özellikle kemik kaybınızın halihazırda olup olmadığını tespit için kan ve idrar testleri isteyebilir Bunlar; kan kalsiyum, fosfor, alkalen fosfataz, parathormon, D vitamini değerleri, tiroid fonksiyon testleri , sedimantasyon, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri gibi testlerdir.

4 DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ TANIMLAMASI İLE DEXA SONUÇLARININ YORUMLANMASI:
NORMAL: Genç erişkine göre kemik mineral yoğunluğunun veya kemik mineral içeriğinin 1 standart sapmanın altında olmasıdır (T skoru > ya da eşit -1). OSTEOPENİ (Düşük Kemik Kütlesi): Kemik mineral yoğunluğunun genç erişkine göre -1 ile -2.5 standart sapma arasında olmasıdır (T skoru > -2.5 ve T skoru < -1 ). OSTEOPOROZ: Kemik mineral yoğunluğunun genç erişkine göre 2.5 standart sapma ya da daha düşük olmasıdır (T skoru -2.5 ya da daha düşük). YERLEŞMİŞ OSTEOPOROZ: Kemik mineral yoğunluğunun genç erişkine göre 2.5 standart sapma ya da daha altında olması ve ek olarak bir veya daha fazla frajilite kırığı saptanmasıdır.

5

6 BULGULAR VE RİSK FAKTÖRLERİ
Osteoporoz; kemiklerin zayıflamasına ve kırılmaya yatkın hale gelmesine yol açan bir hastalıktır. Bu hastalıkta kemiklerin hem yoğunluğu azalmış, hem de kalitesi bozulmuştur. Kemik kaybının sessizce ve giderek ilerlediği osteoporoz hastalığı çoğu kez kırıklar oluşmadan farkına varılmadan ilerlemektedir. Dünyada en yaygın görülen bir iskelet sistemi hastalığı olan osteoporoz özellikle menopozdan sonra kadınlarda görülmekle birlikte erkeklerde, çocuklarda, ileri yaşta ise her iki cinste de görülebilmektedir.

7 Birçok hastalıkta olduğu gibi osteoporozun oluşumunda da genetik yatkınlık önemli olup, hormonal etkenler, kemik sağlığı açısından uygun olmayan beslenme tarzı, olumsuz yaşam koşulları, fiziksel aktivite ve egzersiz eksikliği, kemik sağlığını olumsuz etkileyen çeşitli hastalıklar ile kullanılan ilaçlar gibi etkenler de hastalığın ortaya çıkmasında önem taşımaktadır.

8 Osteoporozda kırıklar en sık omurga, el bileği, kalça ve üst kol kemiğinde omuza yakın bölgede görülmektedir. Bu kırıklar hafif bir düşme veya çarpmadan sonra oluşabilmektedir. Osteoporoz hastalarında ortaya çıkan boy kısalması da hastalığın tanımlanmasında önemli bir ipucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun nedeni omurlardaki çökme kırıklarıdır. Hastalarda gençliklerindeki boy uzunluğundan cm.den fazla kısalmalar oluşabilmektedir. Omurlarda osteoporoza ait kırıklar oluştuğunda hastalar şiddetli sırt ağrılarından yakınmaktadırlar.

9

10 Osteoporoz oluşumu ile ilişkili belli başlı risk faktörleri:
Yaş ilerledikçe osteoporoz riski artmaktadır, özellikle kadınlarda 65 yaş üzerinde ve erkeklerde 70 yaş üzerinde 40 yaştan sonra travma olmaksızın veya çok ufak travma ile geçirilmiş kırık öyküsü Kadınlarda düşük östrojen, erkeklerde düşük testosteron düzeyleri Kadın ve erkeklerde düşük vücut ağırlığı Sigara içiyor olmak veya geçmişte sigara içme öyküsü Boy uzunluğunda azalma Birinci derece yakınında osteoporoz ve/veya kırık öyküsü Bazı hastalıkların bulunması Bazı ilaçların sürekli kullanımı

11 Osteoporoz ile ilişkili olan hastalıklar:
Çölyak hastalığı Kronik obstrüktif akciğer hastalığı, astım bronşiale Hiperparatiroidi Hipertiroidi İnflamatuvar barsak hastalığı Böbrek taşı hastalığı Romatoid artrit hastalığı Kanser

12 Osteoporoz ile ilişkili kemiğe olumsuz etkisi olan ilaçlar:
Epilepsi ilaçları Meme kanseri için kullanılan bazı ilaçlar Kortizon Proton pompa inhibitörleri Selektif seratonin geri alım inhibitörleri Tiroid hormon tedavisi Lityum Metotrexat Antiasitler

13 Osteoporozun tanımlanması; hastalığa ait risk faktörleri ile birlikte kemik yoğunluk ölçümlerinin birlikte değerlendirilmesi ile yapılmaktadır. Osteoporoz hastalığına ait risk faktörlerini değiştirilemeyen ve değiştirilebilen risk faktörleri olarak iki grupta ele alabiliriz. Osteoporozun ve buna bağlı kırıkların önlenmesinde özellikle değiştirilebilen risk faktörlerinin göz önüne alınarak düzeltilmesi önem taşımaktadır.

14 Değiştirilemeyen risk faktörleri:
Yaş Kadın cinsiyet Aile öyküsü Daha önceki kırık öyküsü Irk, etnik köken Menopoz, histerektomi Uzun süreli glukokortikoid tedavi Romatoid artrit Erkekte primer/sekonder hipogonadizm

15 Değiştirilebilen risk faktörleri:
Alkol Sigara Düşük vücut kütle indeksi Beslenme sorunları Vitamin D yetersizliği Yetersiz egzersiz Diyet ile düşük kalsiyum alımı Sık düşmeler

16 Uluslararası Osteoporoz Vakfı tarafından hazırlanan "1 Dakikalık Osteoporoz Risk Testi" ne katılın:
1- Anne veya babanızda basit bir zorlanma veya hafif bir düşme sonrasında kalça kırığı oldu mu? Sizde basit bir zorlanma veya hafif bir düşme sonrasında kalça kırığı oldu mu? Üç aydan uzun bir süre kortizon içeren ilaç kullandınız mı ? Boyunuzda 3 santimetreden fazla kısalma oldu mu ?

17 5- Fazla miktarda alkol tüketiyor musunuz
5- Fazla miktarda alkol tüketiyor musunuz ? Günde 20' den fazla sigara içiyor musunuz ? Sık olarak diare-ishal sorununuz oluyor mu? (Çölyak veya Crohn hastası mısınız ?) Kadınlar için; 8- Menopoza 45 yaşından önce mi girdiniz ? Regl düzeniniz 12 ay süre ile aksadı, kesintiye uğradı mı ? Erkekler için; 10- Testosteron seviyesinde azalmaya bağlı impotans veya libido kaybınız oldu mu? Eğer bu sorulardan birine yanıtınız "Evet" ise hekiminize başvurunuz.

18 OSTEOPOROZDAN KORUNMA VE BESLENME Osteoporoz gelişiminde genetik faktörlerin yanısıra kişinin yaşam tarzıda önem taşımaktadır. Beslenme,egzersizler ve sigara ile aşırı alkol kullanımı gibi faktörler kemik sağlığı gelişiminde etkilidirler. Osteoporozun önlenmesi çocukluk, ergenlik ve gençlik dönemlerinde optimal kemik gelişimi ile başlar. Kemik yaşayan doku olduğu için kemikler ve iskelet doğumdan ergenliğin sonuna kadar sürekli gelişir ve büyür, erken erişkin dönemde veya 20’li yaşlarda maksimum güce ulaşır.Çocuklar ve ergenlerin kemik gelişimi açısından uymaları gereken unsurlar şu şekilde sıralanabilir:

19 Yeterli kalsiyum alımı,
Güneş ışığından yararlanma ve yaşa uygun yeterli D vitamini alımı, Yeterli protein alımı, Düzenli fizik aktiviteye katılım, Sigaradan uzak durma eğitimi İnsanda kemik kaybı genellikle 40’lı yaşlardan sonra başlar ve kaybedilen kemikler kadar yerine yenisi konamaz. Menopoz sonrası kadınlarda kemik kaybı hızlanır. Erkeklerde kemik kaybı 50’li yaşlarda başlar ancak kayıp hızı daha yavaştır. Bu aşamada kemik kaybını önleyici yöntemler kemik kaybını yavaşlatabilir. Kalsiyum, D vitamini ve proteinin yer aldığı iyi beslenme kemik kitle ve gücünün korunmasında önem taşımaktadır. Süt ve süt ürünleri kalsiyum kaynağı olarak diyette yer alırlar, aynı zamanda protein kaynaklarıdır. Kalsiyumdan zengin diğer besinler olarak yeşil sebzeler örneğin brokoli, kıvırcık lahana, ıspanak, bazı balıklar ve badem sayılabilir. Osteoporoz ve kırık gelişiminin engellenmesi için 50 yaş üzeri erişkinlerde günlük mg kalsiyum alımı önerilmektedir. Bu miktar mümkün olduğunca diyetle alınmalı, alınamıyorsa kalsiyum ek desteği verilmelidir. D vitamini de kemik sağlığı, kalsiyum emilimi, kas gücü ile denge ve düşme riski açısından önemli role sahiptir. 50 yaş üzeri erişkinlerde önerilen günlük D vitamini dozu IU’dir. Diyetle yeterli miktarda alınması mümkün olmadığı için destek tedavisi verilmesi önerilmektedir.

20 Proteinin yetersiz alımı kalça kırıkları için risk oluşturabilir ve kırık olan hastalarda iyileşmenin gecikmesinde rol oynayabilir. Proteinin yetersiz alımı ile kas gücü ve kütlesinde azalma ile düşme ve kırık riskinde artış izlenir. Günlük 1g/kg protein alımı önerilmektedir. Düzenli yük bindiren ve kas güçlendirme egzersizleri ile denge egzersizleri düşme ve kırık riskini azaltma için önerilmektedir. Ayrıca egzersizler kemik yoğunluğunu orta derecede arttırabilirler. Düzenli fizik aktivite hem osteoporozdan korunma hem de genel sağlık için tüm yaşlarda önerilmektedir. Egzersiz programına başlanmadan önce doktor muayenesi gereklidir. Düşme risk faktörleri ve önlemlerin bilinmesi de kırık engellenmesinde önemlidir. Ayrıca osteoporozdan korunmada sigaradan uzak durulması ve aşırı alkol alımı önlenmeside gereklidir.

21 Günlük önerilen kalsiyum miktarları:
Çocuklar mg/gün 0-12 ay 400 1-3 yaş 500 4-6 yaş 600 7-9 yaş 700 10-18 yaş 1300 19 yaş-menopoz 1000 Menopoz sonrası 1200 Hamilelik 1200 Erkek 19-65 yaş 1000 65 yaş üzeri 1200

22

23 TEDAVİNİN ETKİNLİĞİ VE TEDAVİYE UYUM
Osteoporoz tedavisi uzun süreli bir tedavidir. Ayrıca her bir ilaç oldukça farklı yollarla ve aralıklarda kullanılmaktadır. İlaçtan beklenen yararın sağlanabilmesi için önerildiği şekilde ve sürede alınması önemlidir. Bunun yanında özellikle yeterli kalsiyum ve D vitamini alınması için beslenme, güneş ışığından yararlanma, düzenli egzersiz ve düşmelerden korunma da tedavi planı içinde mutlaka yer alması gereken unsurlardır. Tedavi etkinliliğinin saptanması düzenli olarak yapılan kemik yoğunluk ölçümleri ile grafilerle yapılan kırık takipleri ile (omurga kırığı açısından) olmaktadır. Ayrıca aralıklı kan ve idrar tahlilleri ile de tedaviye uyum ve kemik metabolizmasının durumu izlenmektedir.

24 OSTEOPOROZDA EGZERSİZİN ÖNEMİ
Osteoporozun önlenmesi için ağırlık taşıyıcı tip egzersizler çok yararlıdır.Beden ağırlığının yer çekimine karşı taşınması bu tip egzersiz grubuna girer.Yürüyüş,step, aerobik,tenis bu tip sporlardır. En iyi yararlar ,ritimli, uzun süreli ve düzenli yürüyüşlerle sağlanır. Osteoporoz için 5 ayrı tipte egzersiz programı önerilmektedir: Germe Egzersizleri, Denge Egzersizleri, Kuvvetlendirme Egzersizleri, Yüksek Güçlü Egzersizler, Vücut Ağırlığı ile

25

26 DÜŞMELER VE DÜŞMELERİN ÖNLENMESİ
Her gün binlerce insan evlerinde düşmekte, bunun sonucu da ciddi bir şekilde yaralanmalar da olabilmektedir. Bazı düşmelerin yarattığı problemler ölümle sonuçlanabilmekte, bazıları da sakatlıklara yol açabilmektedir. Özellikle kemik erimesi bulunan kişilerde düşmeler sonucu kırıklar olmakta, en sık omurlarda, kalça, el bileğinde gelişen bu tarz kırıklar, sakatlıktan öte ölümlere bile neden olabilmektedir Yaş üzeri her üç kişiden biri düşmektedir. Kalça kırıklarının %90’ı düşmeler sonucu oluşmaktadır. Özellikle ileri yaşlardaki görme problemleri, denge bozuklukları, demans (unutkanlık), uzun süre hareketsiz kalmak, uyku için kullanılan ilaçlar, düşmelerin artmasına, dolayısı ile kırık oluşmasına yol açabilen en sık karşılaşılan sorunlardır. Düşmeleri önlemek, en azından düşme sayısını azaltmak için dört şey yapabilirsiniz Düzenli egzersiz Kullanılan ilaçların doktorla beraber gözden geçirilmesi Göz muayenesi Evin daha güvenli olması için önlemler

27

28 Düşme Riski Testi Son bir yılda hiç düştünüz mü?
Düşmeyle ilgili bir sakatlığınız oldu mu? Kullandığınız ilaçları, doktorunuzla beraber gözden geçirmeyeli bir yılda fazla oldu mu? Gözlerinizi kontrol ettirmeyeli bir yılı geçti mi? Gözlük kullanıyorsanız, numaralarını kontrol ettirmeyeli 2 yıldan fazla bir zaman oldu mu? Genellikle ayakta dururken dengesiz misiniz? Merdiven iner ya da çıkarken dengesizlik hissediyor musunuz? Yataktan kalkarken güçlüğünüz oluyor mu? Gece kalktığınızda lambanın düğmesine uzanmakta güçlüğünüz var mı? Tuvaletten kalkarken bir desteğe gereksinim duyuyor musunuz? Ayaklarınızda ağrı ya da yara var mı?

29 Düşmekten korkuyor musunuz?
Ayağa kalktığınızda baş dönmesi oluyor mu? Ya da başınızı hareket ettirdiğinizde odanın döndüğü hissine kapılıyor musunuz? El kavrama gücünüz azaldı mı? İşitme kaybınız var mı? Gece çok sık tuvalete gitme gereksinimi duyuyor musunuz? Birden fazla ilaç kullanıyor musunuz? Tansiyon ilacı kullanıyor musunuz? Düzenli uyku ilacı kullanıyor musunuz? Yüksek topuklu ayakkabı giyiyor musunuz? Evde çorap ile mi geziniyorsunuz? Yukarıdaki sorulardan bir ya da daha fazlasına evet diyorsanız, düşme riskiniz olabilir. Bu riski azaltmak için önlemler mevcuttur. Konu ile ilgili gözden geçirme listelerini taramak yararlı olabilir. İlgili hekiminize danışabilirsiniz . Unutmayın: Yaşlanmak, düşmek ile eşdeğer değildir. Bir kaç basit önlemle düşme riskiniz azaltılabilir.

30 Hazırlayanlar: EMİNE KÖKEN 1011211062 NURCAN ŞEKER 1011211066
FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ 2/B


"OSTEOPOROZ NEDİR? En sık görülen metabolik kemik hastalığı olan osteoporoz düşük kemik kütlesi ve kemik mikro yapısının bozulması sonucu kemik kırılganlığının." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları