Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ÇOCUKLARDA ve ERGENLERDE DİNİ GELİŞİM

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ÇOCUKLARDA ve ERGENLERDE DİNİ GELİŞİM"— Sunum transkripti:

1 ÇOCUKLARDA ve ERGENLERDE DİNİ GELİŞİM

2 NE KADAR BİLİRSEN BİL, ANLATABİLDİKLERİN KARŞINDAKİNİN ANLAYABİLECEĞİ KADARDIR Mevlânâ

3 GELİŞİM DÖNEMLERİ ÇOCUKLUK ERGENLİK İlk Ergenlik (12-14)
Bebeklik (Süt Çağı) (0-2) İlk Çocukluk (Oyun Çağı) (3-6) Son Çocukluk (Okul Çağı) (7-11) ERGENLİK İlk Ergenlik (12-14) Orta Ergenlik (15-17) Son Ergenlik (18-20) YETİŞKİNLİK İlk Yetişkinlik (21-35) Orta Yetişkinlik (36-55) Son Yetişkinlik (56 sonrası)

4 GELİŞİMİ ETKİLEYEN TEMEL FAKTÖRLER
Kalıtım yoluyla alınan özellikler Hamilelik ve doğum sürecinde yaşananlar Çevresel koşullar

5 Dini gelişimi hangi faktörler şekillendirir?

6 DİNİ GELİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
AİLE MUHİT MAHALLE ARKADAŞ DOST GRUP OKUL ÖĞRETMEN CAMİ KUR’AN KURSU BASIN YAYIN TOPLUMSAL YAPI ZİHİNSEL GELİŞİM DUYGUSAL YAŞANTILAR

7 Güven, Sevgi, Kabul Görme
OKUL ÖNCESİ DÖNEM (0-6 YAŞLAR) İlk 2 yıl Bilinçsiz Etkilenme Çağı En önemli ihtiyaçlar Güven, Sevgi, Kabul Görme Kazanılan en önemli başarı Yürümek ve Konuşmak

8 2-3 yaşlarında Ben Bilinci gelişmeye, buna paralel olarak çevreyle ilk çatışmaları (Negativizm) başlar. Çocukta görülen en önemli özellik Taklit

9 “Toprak, çocuğun baharıdır”
3-4 yaşlarından itibaren ben-merkezlilik (egosantrizm) hakimdir 4 yaşlarından itibaren soru çağı 3-6 yaş: oyun çağı Çocuk ruh sağlığının temelinde sevilmek ve oyun vardır. Arkadaş seçimi, yaşıtlarıyla oynama “Toprak, çocuğun baharıdır” Çocukken haftalar bana asırdı…

10 !!! Zengin deneyim zengin beyinler üretir
Araştırmalara göre ; Yeterince oynamayan ve kendisine dokunulmayan çocukların beyni yaşıtlarına göre %20-30 daha az gelişmektedir

11 4. yaş dinî dünyaya ilginin altın yaşıdır
Çocuklarda yaşlarına kadar antropomorfizm, yani insana benzetme özelliği, Allah’ı da insana benzetmelerine yol açmaktadır. Peri Masalları Çağı olarak nitelendirilen bu dönemde çocuklar Allah’ı, gökyüzünde, bulutların üstünde, altın sarayda, cennette, yıldızların yanında yaşayan büyük bir insan ya da ak sakallı bir dede olarak tasavvur etmektedir.

12 Eş seçimi ve eşler arasındaki uyum
Okul öncesi dönemde çocuğun gelişim özelliklerine uygun bir din eğitimi nasıl olmalıdır? Öncelikle doğum öncesine uzanan boyutlar… Eş seçimi ve eşler arasındaki uyum Çocuğu kabul etmeye ve doğumu sevinçle karşılamaya hazır oluş Hamilelik süresini ve doğumu psikolojik ve fizyolojik açıdan sağlıklı olarak geçirmek

13 SEVGİ MERKEZLİ EĞİTİM…
Bunun için; Çocuğa değer verilmeli, sabırlı, hoşgörülü, paylaşımcı ve rehberlik edici denetim sağlanmalı Tamamen denetimden uzak aşırı serbest tutumlar kadar, aşırı müdahaleci, baskıcı, korku ve kaygı verici ya da aşırı korumacı tutumlardan da kaçınılmalıdır. Baskı isyana, şiddet nefrete dönüşür. Çocuk tanınmalı ve gelişim özellikleri bilinmeli

14 Uyarıcı zenginliği ve tutarlılığı olan çevreye önem verilmeli, böylece çocukların bazı konuları soru haline getirebilmesine fırsat tanınmalıdır Cami ve külliye… Bu dönemde seccade, tesbih, takke, namaz örtüsü, rahle, hat, levha, iftar, sahur, teravih, ezan, hatim, mevlid, bayram ve kandil gibi dinî semboller ve merasimler de çocuklar için önemli uyaranlardır.

15 Önemli kişilerin kabir ve türbeleri ziyaret edilmeli, tarihi yerler ve müzeler gezilmelidir
Çocuklar, akranlarıyla ve aynı zamanda bitkilerle, hayvanlarla ve çevredeki güzelliklerle karşı karşıya getirilmelidir

16 İbadetlere katılmalarına imkân hazırlanmalı Mübarek gün ve gecelerde mabetlere götürülmeli
Çocuklara birtakım kurallar ezberletmekten çok, somut örnekler sunulmalıdır. Bu anlamda yetişkinlerin zevkle aldıkları abdest, huşû ile kıldıkları namaz, sabırla tuttukları oruç, içtenlikle yaptıkları dua, saygı ile okudukları Kur’an vb. dinî yaşantılar çocuklar üzerinde oldukça etkilidir.

17 Özenle seçilmiş şiirler, masallar, hikayeler, kıssalar ve filmlere yer verilmelidir.
Günlük yaşamda kullanabilecekleri küçük dualar, şükür cümleleri ve uygun ilahiler öğretilmelidir

18 Bütün bunlar, çocukları zorlamadan, bıktırmadan, sevdiği bir oyun ve eğlenceden koparılmadan,
Gereksiz titizliklere girerek onlardan yetişkin davranışı beklemeden, çocuksu tutum ve davranışlarına müsamaha göstererek yapılmalıdır.

19 Çocuk sevdiği, saygı duyduğu hiçbir varlıkla korkutulmamalı, dinî motifler, asla bir korku unsuru olarak kullanılmamalıdır. Okul öncesi dönemde çocuklar, Allah korkusu yerine Allah sevgisi ile yetiştirilmelidir Allah korkusunun aşırı derecede kullanılması, çocuğun duygusal gelişimini olumsuz yönde etkiler ve çocuğun Allah’tan ve dinden uzaklaşmasına yol açar.

20 “Bir din görevlisi, 3-4 yaşındaki kızına, bir kandil gecesinde dinî konularda bilgi vermek ister. En çok her şeyi yaratan Allah’ı, sonra da bize iyi ve güzel davranış şekillerini öğreten Peygamberimizi sevmemiz gerektiğini söyleyince, çocuk; “Baba ben Peygamberimizi Allah’tan daha çok seviyorum!” der. Babası şaşkınlıkla sebebini sorunca, “Annem bana, ‘Allah yalan söyleyeni cehennemde yakar’ dedi. Allah’ın cehennemi varmış, Peygamberin cehennemi olmadığı için ben onu daha çok seviyorum!” cevabını verir.

21 Omuzlarından biri çarpık bir duruş almış bir çocuk, doktora götürülmüştü. Yapılan muayenede çocukta fizikî hiçbir bozukluk bulunamayınca bir de Psikiyatri bölümünde muayene edilmesi tavsiye edilmişti. Çocuk psikiyatrı, çocukla düzenli sohbetler yaparak, onun etkilenmiş olabileceği olayları bulmaya çalıştı. Sonuçta şu teşhis konuldu: Çocuk, dindar bir büyük anne tarafından bakılmaktadır. Büyük anne, çocuğun yaramazlıklarını frenleyebilmek için ona, her iki omzunda meleklerin bulunduğunu, bu meleklerin, yaptığımız iyi ve kötü bütün hareketleri bir deftere yazdıklarını söylüyordu. Çocuk yaramazlık yapmamayı başaramadığı için sürekli kabahatli olduğunu ve meleğin de bu kabahatleri yazdığını düşünerek baskı altında bulunuyordu. Defter, kabahatler yazıla yazıla öyle dolmuştur ki, ağırlığından çocuğun omuzu çökmekteydi. Çocuk bu bunalımını, sol omzunu çökertmekle ifade ediyordu. Aile ile işbirliği sonucu, zaman içinde çocuk iyileşti.

22 Hz. Peygamber’in hayatı çocukların anlayacağı biçimde anlatılmalıdır

23 Okul öncesi dönemde çocuk, hangi davranışların iyi hangilerinin kötü olduğuyla ilgili ahlâkî yargılar açısından başkalarına bağımlıdır. Bu bakımdan yetişkinlerin, ortak hareket etmeleri ve kararlı ve tutarlı olmaları ve aynı tepkiyi göstermeleri önemlidir Yapma! günah! Haram! gibi olumsuz talimat ve eleştiriler yerine, onlara “öyle değil, şöyle yap” gibi alternatifler sunulmalı ve onaylanan davranışları pekiştirilmelidir. Günümüzde televizyon ve bilgisayar karşısında seçici olmalı ve çocuklara bu konuda rehberlik edilmelidir.

24 ÇOCUK YAŞADIĞINI ÖĞRENİR
Devamlı eleştirilen çocuk kınamayı Kin ortamında büyüyen çocuk kavgayı Hoşgörü ortamında yetişen çocuk sabrı Destek ve cesaret verilen çocuk kendine güveni Takdir edilen çocuk takdir etmeyi Hakkına saygı gösterilen çocuk âdil olmayı İbadet ortamında yetişen çocuk dindar olmayı Dostluk ve arkadaşlık gören çocuk mutlu olmayı öğrenir

25 Bir insan yedisinde neyse, yetmişinde de odur
OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARI (7-11 yaşlar) Bir insan yedisinde neyse, yetmişinde de odur Çocuk 7 yaşına kadar güzel kokulu bir REYHAN 10 Yaşına kadar İTAATKAR BİR ASKER 10 yaşından sonra ya CANDAN BİR DOST YA CAN ALICI BİR DÜŞMAN olur.

26 Okul çağı, ibadet alışkanlığının yavaş yavaş ve aşamalı olarak kazandırılması gereken kritik bir dönemdir. Dua ve ibadet eğitiminin küçük yaşlarda başlaması önemlidir.

27 7-10 yaş arasında çocuğun din eğitimi namaz eksenli olarak yürütülmelidir.
Namaz dinin direğidir Namaz: Abdest-Temizlik, Kur’an-ı Kerim, Dua, Dini Sosyalleşme, Sorumluluk bilinci, Zaman bilinci… قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُرُوا أَوْلاَدَكُمْ بِالصَّلاَةِ وَهُمْ أَبْنَاءُ سَبْعِ سِنِينَ وَاضْرِبُوهُمْ عَلَيْهَا وَهُمْ أَبْنَاءُ عَشْرِ سِنِينَ وَفَرِّقُوا بَيْنَهُمْ فِى الْمَضَاجِع Ebû Davud, Salât 26; Tirmizi, Salât 182.

28 Namazın yanında Kur’an öğretimi ve oruç eğitimi ağırlık kazanmalıdır.

29 Buluğ çağına kadar dinî açıdan sorumlu sayılmayan çocuklara karşı hoşgörülü ve müsamahakâr olunmalıdır. “Kalem (sorumluluk) şu üç gruptan kaldırılmıştır: Akıl sağlığına kavuşuncaya kadar deliden Uyanıncaya kadar uyuyandan Büluğa erinceye kadar çocuktan” Ebû Dâvud, Hudud 16; Tirmizî, Hudud 1; Nesâî, Talak 21; İbn Mâce, Talak 15.

30 Yanlış bir davranış sergilediklerinde yapılması gereken, yaptıkları yanlış davranışı eleştirmek ve dinî motiflerle tehdit etmek değil Yapmaları gereken doğru davranışa yönlendirmek ve doğru davranışları pekiştirmektir.

31 Tarihi olayları ve tarihteki büyük kahramanları anlatan yazılar, ahlakî hikâyeler, özenle seçilmiş kıssalar önemli araçlardır.

32 ERGENLİK DÖNEMİ (12-20 Yaşlar)

33 Dünyada ergen olmaktan daha zor bir şey varsa o da, ergenlik çağındaki bir gencin anne babası olmaktır.

34 Her Ergende Görülebilecek Davranışlar
Aşırı hassasiyet ve alınganlık. Çabuk sinirlenme Kendine güvensizlik, dağınıklık, unutkanlık Kararsızlık, huzursuzluk İnatçılık, bencillik, sabırsızlık, dikkatsizlik Kabalık Çekingenlik, şüphecilik, hayalcilik İnsanları kızdırmaktan zevk alma Derslere ilgi azlığı, çalışma düzeninde bozulma

35 Aileye olan bağımlılıkta azalma
Hiçbir şeyi beğenmeme Eve istediği zaman girip çıkmak isteme Ailenin, en ufak eleştirisine bile tepkiler verme Anne babasının düşüncelerini beğenmeme

36 Etkili bir programa sahip olamama
Çalışma yöntemlerini bilememe Dikkatini toplayamama, kendini derse verememe Çalışırken hayallere dalma Derste kendini ifade edememe

37 Ergenlikte dinî gelişim
3 dönemde incelenebilir: 1- Dinî şuurun uyanışı (12-13 yaş) 2- Dinî bunalım ve şüpheler (14-17 yaş) 3- Dinî tutumların belirginleşmesi (18-20 yaş)

38 1- Dinî şuurun uyanışı (12-13 yaş)
Çocukluk döneminde, derinine nüfuz edilmeden, tam anlamıyla kavranılmadan oluşmuş olan dinî inancın yerini ergenlikte, şuurlu bir dinî inanç gelişimi almaya başlar. Bu dönemde din eğitimi daha çok dini kavramların akılla kavratılmasına yönelik olmalıdır.

39 2- Dinî bunalım ve şüpheler (14-17 yaş)
İnanmak istemekten kaynaklanan bir şüphe söz konusudur. Bağımsızlık ve güçlülük duygusunun uyanması; tenkitçi düşünce etkisi; her türlü otoriteye karşı çıkma Nefsi arzuları ile dini eğilimleri arasındaki çatışma; nefsanî arzuların dinî-ahlakî kurallara karşı ayaklanması Hayatın anlamsızlığı, mantıksızlığı duygusunun güçlü etkisi

40 Günlük olaylarla dini inanç ve öğretiler arasında bir uzlaşmazlık ve çelişki görülmesi Dindarların ve din görevlilerinin bazı tutum ve davranışları Din konusunda bilgi eksikliği ve rehbersizlik.

41 Din, sorun üretmek değil sorun çözmek için vardır
Din, sorun üretmek değil sorun çözmek için vardır. Dini sürekli olarak baskı unsuru olarak kullanmak ve gençlerin istekleri karşısında bir engel olarak göstermek onların dine bakışlarını olumsuz etkiler.

42 Bir genç şöyle diyor: “… Ben bir zamanlar namaz kılmıyordum. Namaz kılmıyorum diye babam beni hortumla döver ve banyoya hapsederdi. Buna rağmen kılmazdım. Beni zorla sabah namazına kaldırırdı. Kalkmadığımda üzerime soğuk su dökerdi. Ben de kalkar, abdest alıyormuş gibi musluğun suyunu biraz boşa akıtırdım. Ondan sonra, seccadenin üzerinde biraz otururdum. Arada bir secde eder gibi yatardım. O zaman yaşlarındaydım…

43 Şimdi ise 18 yaşındayım ve hala namaz kılmıyorum
Şimdi ise 18 yaşındayım ve hala namaz kılmıyorum. Bunun için beni çok dövdü, bana çok laf söyledi, ağır hakaretler etti. Bunun yerine bana sarılıp, beni bir kerecik öpseydi, namaz kılmam için benimle konuşsaydı, beni namaza teşvik etseydi kılardım. Vallahi billahi kılardım

44 3- Dinî tutumların belirginleşmesi (18-20 yaş)
Bu devrede, din ile ilgili kesin tercihler ve kararlar kendilerini açıkça gösterirler. Dinî değerler dünyasını aileden aldıkları dinî inanç ve değerlerle yeniden inşa ederler. Bu arada dini bütünüyle reddederek ilgisiz ya da tamamen dinsiz olanlar da olur. Fakat gençler arasında din karşıtı ya da büsbütün dine ilgisiz olanların oranı diğerlerine göre çok alt seviyelerdedir.

45 “İnsanların çoğu duvar, çok azı aralarında köprü kurarlar”
ERGEN BİZDEN NE BEKLER? “İnsanların çoğu duvar, çok azı aralarında köprü kurarlar” Sevgi ve hoşgörü Bizi severse, fikirlerimizi ve değerlerimizi de sever. Özel hayatlarına saygı göstermemizi Yetişkinlerin kendisine güvenmesini ve değer vermesini Kendilerini dinlememizi ve anlamamızı

46 Ona zaman ayırın, sık sık söz hakkı verin
Kabiliyetlerini fark edin ve teşvik edin Yaşına ve kapasitesine uygun görev ve sorumluluklar verin, sonra da başarısını takdir edin Onu akranlarıyla mukayese etmeyin. Olduğu gibi kabul edin Onun için önemli olan şeylere siz de önem verin Ona yaşından ve olduğundan küçükmüş gibi davranmayın

47 Aşırı eleştirici ve yargılayıcı olmaktan sakının
Baskılardan, bedeni cezalardan ve olmayacak sınırlamalar koymaktan sakının Bir davranışın sebebini ve amacını öğrenmeden hüküm vermeyin Hatalı davranışları karşısında hemen tepki göstermeyin, yapmaları gereken doğru davranışı gösterin Başkalarının yanında onu küçük düşürmeyin

48 Çocuklar ve gençler, söylediklerimizden çok yaptıklarımıza değer verirler

49 ondan yetişkin davranışları beklemeyin.
Çocuğa ve ergene bir yetişkin gibi davranın ama, ondan yetişkin davranışları beklemeyin.

50 Kılık kıyafetinize özen gösterin Güler yüzlü olun
İnsanlar ancak sevdiği kişilerden öğrenirler! Sevilen Bir Hoca Olmak İçin: Dakik olun Derse iyi hazırlanın Kılık kıyafetinize özen gösterin Güler yüzlü olun Hoşgörülü ve sabırlı olun

51 Öğrencilerinize isimleri ile hitap edin
Öğrencileriniz arasında karşılaştırma yapmayın Empati Kurun İyi bir dinleyici olun

52 İsteklerinizi olumlu cümlelerle ifade edin.
Öğrencinin yapmadığını değil, yaptıklarını öne çıkartın. "Sen Dili ” yerine "Ben Dili " kullanın

53 Kabul Dili kullanın İletişime insanları olduğu gibi kabul ederek başlamak. Kabul, küçücük tohumları bile en güzel çiçeğe dönüştürebilecek verimli bir toprak gibidir.

54 Eleştiriler iletişim engelidir
Eleştiriler iletişim engelidir. Mutlaka gerekiyorsa sandviç yöntemi ile yapın Öğrencinizi asla utandırmayın, mahcup etmeyin Muhatabınızı ilgilendiren konular seçin Muhatabınıza değer verin

55 Müjdeleyin, nefret ettirmeyin
Kolaylaştırın, zorlaştırmayın Uyumlu olun, geçimsiz olmayın

56 Din Eğitimcisi İmkansız gibi görüneni, mümkün Mümkünü, kolay
Kolayı da, zarif ve zevkli yapmanın yollarını arar.

57 Yar için ağyara minnet eylediğim aybeyleme
HACIVEYİSZÂDE Mustafa Efendi (Kurucu) ( ) Bir talebenin yetişmesi için bin münafığın kahrını çekerim. Yar için ağyara minnet eylediğim aybeyleme Bağıban bir gül için bin hare hizmetkar olur.

58 “Derse gelmediğim gün cenazeme gelin!”
Mahmud Celaleddin Ökten ( ) “Derse gelmediğim gün cenazeme gelin!”

59 Gönenli Mehmet Efendi (1901 -1991)
Denizli Hapishanesi

60 Abdurrahman Gürses Ramazan Pakdil

61 Hatırlanmaya değer olan;

62 Başkalarının hayatına kattığımız olumlu farklardır.

63 Teşekkürler... Başarılar...
Başarılar Dilerim … Teşekkürler... Başarılar...


"ÇOCUKLARDA ve ERGENLERDE DİNİ GELİŞİM" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları