Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

İÇİMİZDEKİ SAKLI CEVHER

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "İÇİMİZDEKİ SAKLI CEVHER"— Sunum transkripti:

1 İÇİMİZDEKİ SAKLI CEVHER
Psikolog Cevher SÖNMEZ

2 NİTELİKSİZ VE NİTELİKLİ İNSANLAR
Niteliksiz İnsanlar Niteliksiz insanlar günümüz şartlarında hemen hemen birçok kurumda görev almaktadır. Cahil cesaretinin ışığında her işe muhalif olmaya çalışan, iş babında yetersiz olduğunu az çok kestirebildiğimiz insanlara bizzat tanık olmuşuzdur. Özellikle bu insanlar yönetici konumunda ise çalışanların psikolojisini oldukça etkilemektedir.

3 Çalışanın psikolojisini ve onun işe odaklı prensiplerini düşünmeden eyleme geçenler, çoğunluğun rahatsızlık duyduğu işlere girişmekten haz alırlar. Kişiye kötü davranmanın işin kalitesini artıracağını düşünürler. ‘Her şeyin en iyisini ben bilirim anlayışında olanlar aslında yetersiz insanlardır.’ Niteliksiz insanlar, başarılı bireylerin niteliklerini görmekten son derece rahatsız olurlar ve kendi niteliklerini abartmayı severler.

4

5 Dunning-Kruger Sendromu (Cahil Cesareti)
Bu sendroma sahip bireyler; Kendi başlarına buyruk hareket ederler. Hayatlarıyla ilgili verdikleri kararların kendisine yada işlerine nasıl yansıyacağını düşünmezler. Plan yapma ve takım çalışmalarına ayak uydurma konusunda yetersizdirler. Kendi eksiklerini, olumsuz taraflarını ve yanlışlıklarını gizlemeye meyillidirler.

6 Nitelikli İnsanlar Her işin üstesinden gelecek donanıma sahiptirler. Kıvrak ve dönüşüm özelliğine sahiptirler. Uyum sağlama, girişkenlik ve bir işi başarıyla çözümleme becerilerine sahiptipler. Bir bilgiyi doğrudan kabul etmek yerine, araştırıp incelerler. Kendilerine has çalışma biçimine sahiptirler.

7

8 Maske Karmaşası

9 Maske; gerçek kişiliği gizlemek demektir.
Kendin olmak, kendi gerçekliğine tanık olmak istiyorsan maskelere sığınma !

10 Esas kişilik nasıl oluşur?
Freud’a göre kişilik kuramı; kişilik, ego ve süper ego üçlüsünden oluşan bileşenlerdir. Bu bileşenler bireyin gelişiminin farklı dönemlerinde oluşup, karşılıklı etkileşim halinde çalışmaktadırlar. Carl Gustave Jung ise kişilik tiplerini içe dönük ve dışa dönük olarak belirtmiştir. Dışa dönük kişilik tipindekiler hareketli, iyi iletişim kurabilen ve konuşmaya meyillidirler. İçe dönük kişilik tipindekiler ise duygu ve düşüncelerini kimseyle paylaşmaz, pasif konumlu ve enerjik değillerdir.

11 ‘Ben’ yerine ‘Biz’ dili kullanmak
Yaprağa soruyoruz; kendi kendince tamam mısın?, yaprak cevap veriyor: hayır benim hayatım dallardadır, dala soruyoruz ve dal diyor ki, hayır benim köktedir. Köke soruyoruz, cevap veriyor; benim hayatım gövdede, dallarda ve yapraklardadır, dallardaki yaprakları koparırsanız ben ölürüm. (H. Emerson Fosdick)

12 Günümüzde gelişen ve sürekli değişmek zorunda kalan çalışma koşullarına baktığımızda birçok şirketin en çok üzerinde durduğu konulardan biri de grup çalışmasını oluşturmaktır. Kurumsal anlamda büyük başarılara imza atan şirketlerin birçoğu bu başarılarını nitelikli grup çalışmalarına borçludur.

13

14 Neden Grup Çalışması ? Grup: İkiden çok insanın çokluğu temsil etmek amaçlı bir arada bulunması durumudur. ‘Biz’ dilinden hareketle atılan her adım başarıyı getirir. Yapılan bir çalışmada başarı varsa bu başarının üzerinde büyük düşünen farklı bireylerin payı yüksektir. Atalarımızdan asırlardır söylenegelen ‘Bir elin nesi var iki elin sesi var’ sözü konumuzu özetlemektedir.

15 Etkili iletişim İletişim nedir sizce? Birilerinin sesi, sözü ve yersiz davranışları ile sizi yorması mı yoksa sizi kaybetmek korkusuyla iletilerini doğru seçmesi mi?

16

17 İletişim, herkesin bildiği; ancak az sayıda kişinin tanımlayabildiği paylaşım etkinliğidir.
İletişim yüz yüze konuşmadır, bilgiyi yaymadır. Bir algı sürecidir, ikna becerileridir, imajdır. Beden dilidir, jest ve mimiklerdir. Radyodur, televizyondur, güzel sanatlardır, heykeldir vb. İletişim, kişiler arası etkileşimin en önemli parçasıdır. İletişim, gündelik hayatta kendimizi ifade etmemiz, duygu ve düşüncelerimizi paylaşmaktan ibarettir.

18

19 İletişim sürecini etkileyen ve geliştiren 4 temel unsur vardır:
Birim İlişkili Olma İleti(mesaj) Geri bildirim

20 Birim: Birbiriyle karşılıklı mesaj alışverişi yapan insan, hayvan ya da teknolojik araçların her birine iletişim birimi denir. İletişim birimleri; kaynak(gönderici) birim ve hedef(alıcı) birim ikiye ayrılır. İlişkili Olma: İletişimin sağlıklı gelişmesi için sadece iki birim arasında mesaj alışverişi yeterli olmaz. Alınan ve verilen mesajların birbirleriyle ilişkili olması gerekir. İleti: Asıl anlatmak istediklerimiz ve paylaşmak istediğimiz iletilerin toplamıdır. Geri Bildirim: İletişim kurmada iki yönlülük esastır. Yani kişi söylediklerine karşılık geri dönüş sağlanmasını beklemektedir.

21

22 İletişimin Esas amaçları nelerdir?
Paylaşmak: Kişi bilgisini, duygularını, düşüncelerini, ideolojisini, inançlarını, tutum ve davranışlarını çevresindekilere dolaylı ve doğrudan olarak paylaşarak aktarır. Etkilemek: İletişim sürecinde kişiler birbirlerinin tutum, davranış, duygu ve düşüncelerini etkilemektedir. Bilgi Taşımacılığı: İnsan topluluğunun ilk çağdan şimdiye dek bir arada yaşayışıyla hayata dair edindiği deneyimler, adet, gelenek, görenek, ahlaki değerler, kültürel kalıplar nesilden nesile aktarılmıştır. İlişkileri Geliştirmek: Hepimiz, sağlıklı iletişim kuranlarla aynı ortamı paylaşabilirken, diğer taraftan iletişimi bozan kişilerden de hep bir kaçış halinde olmuşuzdur. Sosyalleşmeyi Sağlamak: İnsanlar iletişimi kurarken çoğu kez sosyalleşmeyi amaçlar. Kişilik Gelişimini Sağlamak: Kişi girdiği sosyal çevrenin etkisiyle davranışlarını geliştirip, değiştirebilir.

23 İletişim Türleri Ön Yargılı İletişim: Anlatılan hiçbir şeye kabullenici bakmayıp sadece kendi doğrularını oluşturan bireylerin tutumlarıdır.

24 Hassas İletişim: Özel ilişkileri kapsar ve birbirlerine yakınlık hisseden kişilerin kurduğu iletişim türüdür.

25 Etkili İletişim: Kurduğumuz ilişkilerin ölçüsünü, yani sınırını hedef alan iletişim türüdür. Amaç laçkalaşmayan ilişkiler geliştirmektir.

26 Kopuk İletişim: Karşımızdaki kişiyle sağlıklı iletişim kuramadığımız durumlardır.

27 Baskıcı-Zoraki İletişim: Kişiyi özgür düşüncesinden, eylem, plan ve yeteneklerinden sınırlamayı hedef alan iletişim türüdür.

28 Muhteşem Üçlü: ‘Ses, Söz ve Beden Dili’
Yapılan bir araştırmaya göre etkili iletişimde; Söz %7 Ses Tonu % Oranlarında etkilidir. Beden Dili %55

29

30 İletişimde Empatiyi Yeterince Kullanıyor muyuz?
İletişimin en güçlü aracı; kişiyi anlayabilmek adına kendimizi onun yerinde koyabilme becerimizdir. Empati, ikili ilişkilerde birçok davranışın değişiminden, kişi ve olaylara yaklaşım biçimimizin gelişmesine kadar birçok durumda etkili bir araçtır. Birinin bize nasıl davranmasını istiyorsak; bizde o ölçüde ona karşılık vermemiz gerektiğini bilmeliyiz.

31

32 Sağlıklı iletişim ve etkileşim için 10 altın kural
Empati dili kullanmak. Göz kontaktı kurabilmek. Konuşmak kadar iyi bir dinleyici olmak. Emredici değil; rica edici olmak. Azarlayıcı değil; destekleyici şekilde seslenmek. Alaycı, kişiliği zedeleyici dilden uzak olmak. Ön yargılardan uzak olmak. Kısa cümlelerle iletişimi kurmak. Beden duruşuna özen göstermek. Sevgi ve minnettarlık sözlerini bildirmek.

33 Sözlerin insanı büyüleyen dünyası
Eğer hedefiniz, birini etkilemekse; sözünüzü doğru seçin ve kişiye büyüsüyle aktarın. Hedefe doğru attığınız ilk adımın dudaklarınızın arasından geçtiğini unutmayın.

34

35 Sözlerin büyülü dünyasına aralanan kapıdan geçmek istiyorsak, öncelikle bizde olumlu etkiler yaratan sözlerin aynısını bir başkası içinde kullanmaktan çekinmemeliyiz. (K) abul Görme (O) nay (D) eğerlendirme İletişimde herkesin bir kabul görme kodu vardır. Kiminin kabul kodu sizin kodunuzla eştir, kiminin ise sizinkiyle tam zıt... Muhatap olduğunuz kişinin fikri, kalbi ve ruhunu onaylayan kodu doğrularsanız kontaktınız değerlendirmeye alınacaktır.

36 Gözleri büyük olana değil, doğru görene inanmak gerek!
Bir insana yapılacak en büyük kötülük; birilerini ona farklı göstermek ya da anlatmaktır. Bundan dolayı sağlıklı iletişim için her zaman dürüst iletişim kuran insanları tercih etmeliyiz.

37 Anlaşamayan Anne-Baba İle Arada Kalan Çocuk

38 Aile makamı; ebeveynlerin birbirlerine ve çocuklarına değer verdikleri saygı, sevgi ve paylaşım ocağıdır. Mutlu bir yuva böylesi ilişkilerden doğar. Yıpranan ilişkilere çocukları ortak etmek, onlara en büyük eziyet!

39 Çocuk gördükleri ve duydukları ile gelişir; ilk örnekleri anne ve babadır. Birbirini seven anne-baba çocuğuna huzurdur, birbirleriyle çatışan anne-baba ise çocuğun gelişimine yan etkidir. Birbirleriyle anlaşamayan çiftlerin; çocuklarının ruh durumu, düşünce ve davranışlarında olumsuz yönde etki gösterir. Çocuk ailesinden gördüğü olumsuz tutumu çevresine göstermekten çekinmez.

40 Ne söylediğimiz değil; neler hissettirdiklerimiz önemli!
Sözlerimiz unutulur belki; ancak yaşattıklarımız hafızalara kazanır... Bir şeyleri kazanmak da kaybetmek de bizim elimizde. Birilerinin bizi ödüllendirmesi de cezalandırması da, bizi değerli görmesi de değersizleştirmesi de, arzu etmesi de reddetmesi de... Her insan kendi kaderini kendi duruşuyla belirler. Karşımızdaki kişilerle iletişim kurarken kullandığımız üslup çok önemli. İnsan ilişkilerini esaslandırıyorsanız şu gerçekliği bilmeniz gerekir. ‘Ruhuna seslenemediğiniz insanın aklına giremezsiniz.’

41 Karşındakine bir ışık ver yeter; onda filiz çok!
Karşındakinin gerçek potansiyeline tanık olmak istiyorsan; ona güven ve yapabileceği hissi ile yaklaş.

42 Hepimizin imza attığı başarıların arkasında mutlaka birilerinin bize inanması, yapabileceğimize dair inançlar geliştirmesi ve bizi takdir eden duruşları etkilidir. Bize en büyük motivasyonu sağlayan da işte bu desteğin ta kendisidir.

43 ‘Sen beceriksizsin’, ‘Ne zaman işe yarayacaksın
‘Sen beceriksizsin’, ‘Ne zaman işe yarayacaksın?’, ‘Beni yine şaşırtmadın, aynı hatalar.’ v.s gibi kişiyi olumsuz etkileyen kalıplaşmış sözler yerine ‘aferin, harikasın, sana güveniyorum’ gibi kişinin gerçek potansiyelini ortaya çıkaracak destekleyici sözler söylemek gereklidir.

44 Başkasının Gözünde Gör Kendini
Kendini tanımak mı istiyorsun? O halde bırak başkası seni anlatsın. Sen kendini değil!

45 Kendimizi daha iyi tanımak istiyorsak biraz da çevremizde bulunan kişilerin bizim hakkımızda ne düşünüp ne söylediklerine bakalım. Yapılan haklı bir eleştirinin kişiye zararı olmadığı gibi, kişinin o konudaki eksikliğini bulup düzeltmesini de sağlamaktadır. Bu yüzden mutlaka birilerinin bizim hakkımızda değerlendirme de bulunmalarına olanak yaratalım. Unutmayın ki; kendisinin çok önemli olduğu duygusunu taşıyan, başarılarını abartan, başkalarının başarılarını kıskanan insanlar narsist insanlardır!

46 SEN KENDİNİ BİLİYORSAN
Sen kendini biliyorsan, kimin ne söylediği sadece teferruattır. Haksız eleştiri sadece gizli bir hayranlıktır... Herkesin düşüncesi aynı değildir. Bizim eğri gördüğümüzü bir başkası düz algılayabilir ve bunu öyle ileri sürebilir. Bu durumda sendeki mevcut pozitif enerjiyi ve gücü bastırmana sebep olabilir. O yüzden karşılaşabileceğiniz her duruma karşı hazırlıklı olunmalı. Bunu sağlamak için önce kendini doğru tanımak ve bilmek gerek.

47 Karanlıktan şikayet etme; hadi bir mum yakalım!

48 Hayat bu, bir bakarsın her şey bir anda son bulur
Hayat bu, bir bakarsın her şey bir anda son bulur. Hayat bu, son dediğin an her şey yeniden can bulur...

49 Her insanın hayatında hiç ummadığı anlarda yolunda gitmeyen bir şeylerle karşılaşması olası bir durumdur. Bu durumlarda sürekli şikayet etmek yerine olaylara ya da durumlara çözüm odaklı yaklaşmayı denemek çok mu zor? Geleceğine dair yeşeren umutlara sığınıp mutlu olmak da elinde, ümitsizlik duygusunu yeşertip onun ıstırabında kendini yok etmekte... İnsanlığa bahşedilen en büyük güç ve armağan; umut, inanç ve iradenin kendisidir. ‘Ümitsiz değilsiniz; ümit sizsiniz.’

50 Beynimi Tanıyorum

51 Vücuttaki tüm organları ve kendini kontrol eden organ beyindir.
Beyin: İşitme, görme, kavrama, öğrenme, düşünme, akılda tutma gibi özelliklerin komuta merkezidir. Kafa içi boşluğunu dolduran üç kat beyin zarıyla örtülü, beyaza yakın gri renkli, yumuşak, sinir sisteminin en önemli kısmı ve merkezi olan en önemli organımızdır. Kendisini koruyan kafatası boşluğu içerisinde yer alır.

52 İnsan beyninin ağırlığı 1300-1800 gr arasında değişir.
Beyin; beyin yarı küreleri, orta beyin, beyincik ve beyin sapından meydana gelir. Beyin sapı da, pons ve omurilik soğanından meydana gelir.

53

54 Mutlu Yaşamın Formülü

55 Herkesin mutlu olmak için bir sebebi vardır
Herkesin mutlu olmak için bir sebebi vardır. Senin de mutlu olmak için bir sebebin olmalı! Bunlar seni sen yapan, seni hayata bağlayan, aklına gelen her şey olabilir. ‘Mutluyum çünkü; bir ailem var. Mutluyum çünkü; sağlıklıyım. Mutluyum çünkü; kusurlarımı biliyorum. Mutluyum çünkü; sevdiğim var. Mutluyum çünkü; arkadaşlarım var. Mutluyum çünkü; kendimi seviyorum. Mutluyum...’ SiSi

56

57 Eczanede satılmayan mutluluk reçetesi
Kalbini kin ve nefretten arındır. Zihnini, ruhunu üzüntü, korku ve suçluluk duygularından arındır. Başkalarından çok az şey bekle, umma, beklentin az olsun. Başkalarına çok ama çok şey ver. Sakın bencil olma. Ruhsal gücünü hesaba katarak mümkün olduğu kadar çok çalış. Yaşamını sevgiyle doldur. Başkaları tarafından önemsenen, sevilen bir insan ol. Olumlu düşün olumlu yaşa.

58 ZİHİN GÜCÜYLE KÖTÜ ALIŞKANLIKLARDAN KURTULALIM
Limiti koyan zihindir. Zihin bir şeyi yapabileceğini kestirebildiği kadar başarılı olur. Yüzde yüz inandığın sürece her şeyi yapabilirsin. Kötü alışkanlıklardan kurtulmanın en önemli yolu bunu başarabileceğimize inanmaktır. İnanmak için bilinçaltından yardım iste. Bilinç altına olumlu mesajlar gönder. ‘Ben bunu başaracağım.’ ‘Sigarayı bırakacağım.’ gibi...

59

60 Beynin Gücü ve Etkili Kullanımı
İyi bir kafaya sahip olmak yetmez, onu iyi kullanmayı da öğrenmeli insan. Descartes Beynin gücünü keşfetmek ve onu kullanmak istiyorsanız; Vücudunuzu değişik yöntemlerle sınayın. Mesela günlük yaşamda bir günlüğüne el değişikliği yapın. Buzdolabınızı açıp, birkaç saniye içindekileri gözden geçirin. Kapatıp içinizden tekrarlayın. Her gün 5 dakika kendinizi başka bir insan yerine koyun.

61 Kendinizi moralsiz hissettiğinizde hayatta en çok istediğiniz şeyin ne olduğunu hatırlayıp, başarılı olmanız için ne yapmanız gerektiğini tekrarlayın. Günlük hayatınıza adaptasyon ve esneklik kazandırmak için her gün farklı bir şeyler yapın.

62 Bilinç ve Bilinçaltına Şükran Borcu
Ektiğiniz toprak bilinçaltınızdır. Tohum ise yeni olumlu düşüncelerinizdir. Bugünden sonra yaşayacağınız tüm yeni deneyimler bu tohumun içindedir. Tohumu yeni olumlu ifadelerle sularsanız, kendinize duyduğunuz sevgi ve verdiğiniz değerin güneş ışığı gibi üzerinizde parlamasını sağlarsınız. Louise L. Hay

63 Bilincin Özellikleri:
Bilinç irade merkezidir. Genel özelliği mantık yürütür, akılcı karar vermeyi sağlar. Farkındalığı geliştirince olumsuz sonuçlar doğurur. Bilinçli bir kafa attığı her adımı iyi ölçer. Edindiği bilgileri anında işler, onu istenilen ölçüde hafızaya kodlar.

64 Bilinçaltının Özellikleri:
Doğru-yanlış, ahlaklı-ahlaksız, gerçek-hayal gibi ayrımların farkında değildir. Bilinçaltı genellemeler yapabilir hatta bunu sıklıkla yapar. Bilinçaltı değişimden nefret eder, hiçbir şeyin değişmesini istemez. Bilinçaltı ilk 5 yaşa kadar temel özelliklerini, kayıtlarını tamamlar. Bilinçaltı sembollerle konuşur, kelimelerden fazla resimlere tepki gösterir.

65 MEDİTASYON

66 Yorulan zihni, ruhu ve bedeni dinlendirmek yeniden doğmak gibidir.
İnsanlar iç ve dış tabaka olmak üzere iki tabakadan meydana gelirler. İç tabaka bizim duygularımız ve zihinsel bilgilerimizle beraber kişiliğimizdir. İç tabakamıza meditasyon ile ulaşabiliriz. Meditasyonda anahtar sözcük enerjiye karşı koymadır. Negatif pozitif tüm enerjileri kabul etmeliyiz. İçinizi göğsünüzü berrak bir su gibi düşünün ve hissedin. Berraklık deyin bu da bir anahtar sözcüktür. Bütün ilhamlar sessizlikten doğar. Sessiz durma egzersizleri yapın ve ruhunuzu arındırın.

67

68 Bizi dinlediğiniz için teşekkürler...
Sefanur ÇETİN B Fatma İPŞİR B


"İÇİMİZDEKİ SAKLI CEVHER" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları