Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI"— Sunum transkripti:

1 ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI

2 HAZIRLAYANLAR   PSİKOLOJİK DANIŞMANLAR   AYŞEGÜL GÜRGEY İLKNUR UĞURELLİ ÖZLEM AKBAŞ

3 İÇİNDEKİLER: SALDIRGANLIK YALAN SÖYLEME İZINSIZ EŞYA ALMA ( ÇALMA ) ALTINI ISLATMA VE DIŞKI KAÇIRMA PARMAK EMME TIRNAK YEME

4 ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
Davranış, bir kişinin dışarıdaki diğer insanlarca da doğrudan doğruya gözlemlenebilecek tüm eylemlerini tanımlamaktadır. DAVRANIŞ BOZUKLUĞU: Davranış bozuklukları, çocuktaki iç çatışmaların, huzursuzlukların davranışa yansıtılması ile ortaya çıkar.

5 ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
Saldırganlık, Yalan söyleme, İzinsiz eşya alma ( Çalma ) Altını ıslatma ve dışkı kaçırma, Parmak emme, Tırnak yeme,

6 SALDIRGANLIK Saldırgan çocuk, ruhsal sorunarı nedeniyle yaşıtları ve genel olarak çevresiyle uyumlu ilişkiler kuramayan çocuktur. Saldırganlık, küçük çocuklarda normal bir tepki biçimidir. Çocuğun güvenlik,mutluluk ya da başka bir gereksiniminin şekil değiştirerek başka bir biçimde ortaya çıkmasıdır.

7 SALDIRGANLIK

8 SALDIRGANLIK Saldırganlığı kişisel bir yaralanmanın, bir başka şekilde sonuçlanması olarak tanımlayabiliriz.Bu yaralanma sonucunda çocuğun akranlarına vurması, ısırması, eşyaları fırlatması,tekmelemesi, tükürmesi ve zarar vermeyi amaçlayan tehditler şeklinde sözel saldırılarda bulunmasıdır.

9 Sürekli ve aşırı biçimde saldırgan olan çocuk sinirli, anlaşılmaz,eyleme hazır ve aşırı geçimsizdir.
İlişkileri gergin ve sürtüşmelidir. Hemen parlar ve kavgaya hazırdır. Durmadan kuralları çiğner ve ceza görür. Bu çocuklar cezadan etkilenmez ya da kısa süreli etkilenmiş gibi görünürler.

10 Olağan anlaşmazlıkları bile, bilek gücüyle çözmeye çalışırlar.
Tepkileri ölçüsüz ve durumla orantısızdır. Öfkesini yenemez ve hep kendini haklı çıkarmaya çalışır. Bu çocuklar evde okulda sürekli sorun yaratırlar ve yetişkinlerle sürekli çatışma içindedirler. Genellikle erkek çocuklar daha saldırgandırlar.

11 SALDIRGANLIĞIN NEDENLERİ
Saldırgan davranışların ebeveynler tarafından ödüllendirilmesi. Geleneksel kültürün, erkek çocuğun saldırganlığını onaylaması(Ör: Parkta iki çocuk birbirini döver. Biri daha çok dayak yerse, annesinin çocuğunun kendisini savunamadığı düşüncesiyle üzülmesi) Çocuğun yetişkinlerden katı ceza, anlayışsızlık ve yetersiz sevgi görmesi, Babanın uzun süreli yokluğunda, annenin sürekli çocuğun etrafında olmasıyla ortaya çıkan feministik ortam, Televizyon ve kitle iletişim araçlarının olumsuz etkisi, Ana-baba tutumlarının olumsuzluğu, çocukla aralarındaki iletişimin iyi olmaması, Çocuğun ana-babasından dayak yemesi, Beyin zarı iltihabı, beyin zedelenmesi gibi fizyolojik sorunlar.

12 SALDIRGAN DAVRANIŞLARI NASIL ÖNLEYEBİLİRİZ?
Her şeyden önce ana-baba çocuğa saldırganlık modeli olmamalıdır. Çok fazla saldırgan davranışlara tolerans gösterilmemelidir. Çocuğun istekleri, bu tip davranışlar yapınca yerine getiriliyorsa, çocuk isteklerini yaptırmada araç olarak görmeye başlar. Bu yolla istekleri yerine getirilmemelidir. Saldırgan davranışlar ödüllendirilmemeli ve onun bu davranışının istenmeyen bir davranış olduğu hemen gösterilmelidir.

13 SALDIRGAN DAVRANIŞLARI NASIL ÖNLEYEBİLİRİZ?
Saldırgan davranışlar kesinlikle dayakla cezalandırılmamalıdır. Ana-babanın ilgisi, sevgisi azaldığında ve fiziksel cezalar uzun süre devam ettiğinde, çocukta saldırgan, asi, sorumsuz davranışlar gelişir. Saldırgan davranışlar ortaya çıktığında, yetişkinler sakin davranmalı, anormal duygusal tepkiler yerine, ben dilini kullanmalıdır. Dayak saldırgan davranışın hemen bitiminde uygulandığı zaman, onun hemen kesilmesini sağlayabilir ancak, çocukta düşmanca duygular geliştirmektedir.

14 SALDIRGAN DAVRANIŞLARI NASIL ÖNLEYEBİLİRİZ?
Çocuk gergin ve sinirliyken onunla tartışmamalı, sakinleşmesini beklemeli ve daha sonra davranışı ile ilgili konuşulmalıdır. Çocuğa sosyal olgunluğuna uygun çeşitli sorumluluklar verilmeli, başarabileceği kadarıyla bir çok şeyleri başlatıp, bitirmesi sağlanmalıdır. Çocuk başarma duygusunu yaşamalıdır. Çocuğa bu davranışın dezavantajları gösterilmelidir. Saldırgan davranışları ile isteklerini elde edemeyeceğini, istediği şeyleri kaybettiğini görmeli ve yaşamalıdır.

15 SALDIRGAN DAVRANIŞLARI NASIL ÖNLEYEBİLİRİZ?
Olumlu davranışı pekiştirmelidir. Ana-baba ve diğer yetişkinler çocuğun olumlu davranışını görüp, olumsuz davranışı görmezlikten gelmelidir. Çocuk bu davranışı yapmadığında sözel olarak ödüllendirilmelidir. Örneğin:On dakika kavga etmeden ve bağırmadan oynadığında bu davranışı sözel olarak ödüllendirmelidir. Çocuğun dışarıda oynamasına izin vermelidir. Bu çocuğun gerilimini azaltır ve enerjisini boşaltma imkanı sağlar. Saldırgan davranış diğer çocukların güvenliğini ciddi bir şekilde tehdit etmedikçe bu davranışın üstünde durmamak gerekir.

16 SALDIRGAN DAVRANIŞLARI NASIL ÖNLEYEBİLİRİZ?
Çocuk oldukça dürtüsel davranıyorsa ve onun bu yönünü kontrol etmede güçlük yaşanıyorsa, çocuğa başkalarına vuracağı zaman, kendi kendini engelleyici cümleler söylemesi öğretilebilir. Çocuk saldırgan modellerle karşı karşıya getirilmemelidir. Kızgınlıktan kurtulmak için alternatifler bulunabilir.

17 SALDIRGAN DAVRANIŞLARI NASIL ÖNLEYEBİLİRİZ?
Her yaş ve dönemde çocuğun temel ihtiyaçları zamanında yerine getirilmelidir. Bu çocukların, özellikle baba ile daha çok birlikte olması sağlanmalıdır. Anne-babalar, bu çocuklarla iletişim kurarken ben dilini kullanmalıdır. Örneğin:”Böyle kavga ettiğin zaman rahatsız oluyorum, üzülüyorum.” gibi. Kişiler duygu, düşünce ve ihtiyaçlarını davranış anında dile getirmelidir.

18 ÇALMA

19 ÇALMA Çalma, kendine açıkça ait olmayan bir eşyayı izinsiz olarak alıp ona sahip olmasıdır.başlangıçta  davranış bozukluğu ölçütlerini ele almıştık. Çocuğun dönem özelliklerini iyi bilmemiz gerekir.

20 ÇALMA NEDENLERi Çocuğa yeterli harçlık verilmemesi:Çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanmaması Çocuğun hayatında önemli bir yoksunluk:Böylece çalma sembolik olarak ana-babanın sevgi, ilgi eksikliğinin yerini tutar. Sevilmediğini düşünen çocuk, ilgi çekmek için çalabilir. Bazen ana- baba kaybından sonrada ortaya çıkabilir. Genellikle çalma davranışı gösteren çocukların,  alkolik veya suçlu ana-babalar tarafından yetiştirildiği ve ihmal edildiği belirlenmiştir. Çocukta mülkiyet fikrinin gelişmemiş olması

21 ÇALMA NEDENLERi İntikam almak:Ör; başarılı bir çocukla kıyaslanan bir çocuk, ondan intikam almak için eşyalarını alabilir. Çocuk otoriter ana-baba ya da öğretmenden intikam almak için de çalabilir. Ana-babanın çocuğun yaptığı bu davranıştan bilinç altı zevk alması: Çocuk bunu hisseder ve çalmaya devam eder. Çocuk özdeşleşmek için kendine kötü örnek seçmiş olabilir:Çocuk bir grubun onayını almak için yapabilir.Amaç çalmak değil, başkalarını yaranmaktır.

22 ÇALMA NEDENLERi Özgüvenini artırmak için:Bazı çocuklar kendi güçlerini, erkekliklerini kanıtlamak için yaparlar. Çocuğun anne-baba ile hesaplaşmasının bir yolu olabilir: Depresyon,yeni doğan kardeşe duyulan kıskançlık veya öfkenin çocukta yarattığı stresin göstergesi olabilir.Ör; eşine kızan bir annenin çocuğa bağırması

23 ÇALMA DAVRANIŞI NASIL ÖNLENIR?
Değerleri Öğrenmek:Çocuğa dürüstlük ve başkalarının mülküne önem verme öğretilmelidir.Anne-baba örnek olmalıdır. Örnek oluşturma: Önce anne-baba çocuğa örnek olmalıdır. Başkasına ait eşyalar alınmamalı, bulunmuş eşyalar geri götürülmeli, diğer insanlar kandırılmamalıdır. Otelden havlu alan baba örneği ver. İletişimi güçlendirmek:Eğer evde çocuk yakın ilişkiden yoksunsa, yeterli zaman ayrılmıyorsa, aile bireyleri arasındaki ilişki güçlendirilmelidir

24 ÇALMA DAVRANIŞI NASIL ÖNLENIR?
Çocuğa belirli bir miktarda harçlık verilmelidir.Çocuğun gereksinimlerini karşılayabilecek belirli bir harçlık mutlaka verilmelidir.Çocuk ihtiyacı olduğunda tekrar alabileceğini bilmelidir.Kumbara anlat. Mülkiyet hakları:Çocuğa ihtiyacı olduğunda , kendisine ait olmayan bir eşyayı nasıl ödünç alabileceği ve bunu nasıl geri vereceği öğretilmelidir. Etrafta bozuk para gibi cezbedici eşyalar bırakılmamalıdır. Çocuğun kendisine ait eşyaları olmalıdır.Çocuğun en azından bir kaç eşyası olmalıdır.Anne-baba çocuğun eşyalarını kullanacağı zaman ondan izin almalıdır.

25 ANA-BABA TUTUMLARI Çocuklarda görülen davranış bozuklukları arasında ana-babaları en çok endişelendiren çalmadır. Çünkü, bu davranışı tipik suçlu davranışı olarak görürler ve korku duyarlar.Ana-babalar genellikle  Şu tepkileri gösterirler. -Çocuğu cezalandırma, dayak -Polisle korkutma -Çözüme yönelik bir şey yapmama.

26 ÇALMA DAVRANIŞI GÖSTEREN ÇOCUĞA NASIL DAVRANILIR?
Aşırı tepki göstermemek gerekir.Kesinlikle fiziksel ceza verilmemelidir. Ana-baba bağırıp çağırmadan, olayı onaylamadığını göstermelidir, Çocuğu kötü olarak damgalamamak gerekir.Çocuğun sadece o andaki yaptığı davranış eleştirilmelidir. Çocuğun aldığı eşyayı geri vermesi sağlanmalıdır.Çocuk aldığı eşyayı kendisi özür dileyerek geri vermelidir. Eğer eşya kırılmış ya da bozulmuşsa yenisi alınmalı ve parası çocuğun harçlığından ödetilmelidir.Çocuğun harçlığı tamamen kesilmemelidir. Çocukla konuşarak, sorun çözme yöntemi denenebilir.Çocuktan bu durumu net bir Şekilde tanımlaması istenir.Ör; "eşyayı alırken aklından neler geçiyordu?" Diye sorabilirsiniz.

27 ÇALMA DAVRANIŞI GÖSTEREN ÇOCUĞA NASIL DAVRANILIR?
Çocuğunuzun hatalı davranışı iş yaparak ödemesini sağlayın."Ali arkadaşının kalemini almana çok üzüldüm. Kuralı biliyorsun. Yalnızca sana ait eşyalara sahip olabilirsin. Şimdi arkadaşına kalemini geri vereceksin. Kuralı bozduğun için bazı işler yapmanı istiyorum.Balkonu yıkayacaksın" Eğer çocuk yapmak istemezse o zaman  sinirlenmeden "ya söylediklerimi yaparsın ya da istediklerini yapma hakkını kaybedersin "diyebilirsiniz. Şüphelenilen durumlarda çocukla konuşmak gerekir."Benim cüzdanımdan para alıp almadığından emin değilim, fakat sana çok gerektiği için aldıysan ve eğer geri verirsen seninle gurur duyacağım. Benim seninle gurur duymamdan daha önemlisi senin kendinle gurur duyman."Şeklinde bir konuşma aldığı eşyayı geri vermesini sağlayabilir.

28 YALAN

29 YALAN Günlük yaşamımızda birçoğumuz yalana başvurabiliriz. Örneğin: Arkadaşımıza "Bugün seninle olmayı canım istemiyor." yerine, "İşim var." diyebilmekteyiz. Çünkü gerçeği söylersek onu inciteceğimizden korkarız. Yalan herkesçe ayıplanan bir davranıştır. Genellikle kendi yalanımızı gerekli, diğer insanların söylediği yalanı büyük yalan olarak görürüz. Başkalarını bilerek aldatmak amacıyla söylenen yalanlar, gerçek yalanlardır. Çocukların yalanları, aldatma amacı gütmez. Çocuk gerçeği iyi değerlendiremediği için, gördüklerini çarpıtarak anlatır ve uydurur. Kimi ana-baba, çocuğun olmamış şeyleri olmuş gibi anlatmasını yalan saymaktadır. Bunları dinlemek ve olduğu gibi kabul etmek yerine çocuğu suçlar. Üç-beş yaş çocuğunun hayal dünyası çok geniş olduğu için inanılmaz öyküler anlatırlar ve bu dönemde yalan ile yalan olmayanı ayırt edemezler.

30 YALAN ÇEŞİTLERİ Hayali Yalanlar Taklit Yalanlar Sosyal Yalanlar
Savunma Yalanları Yüceltilmiş Yalanlar

31 YALAN SÖYLEME NASIL ÖNLENİR?
Yetişkinler örnek olmalıdır. Eğer anne-baba başkalarına yalan söyleyecek olursa, çocuğun, dürüstlüğün önemini anlaması çok güç olacaktır. Çocuklar hangi yaşta olursa olsun çocuğa yaşına uygun bir dille doğruyu söylemek gerekir. Aşırı tepki göstermemeli, yumuşak, hoşgörülü olmalı ve cezadan kaçınmalıdır. Aşırı tepki göstermek, çocuğun sizin öfkenizden korunmak için, yalan söylemeye devam etmesine yol açar. Çocuklardan başaramayacakları şeyler beklememelidir. Fazla baskıdan kaçınmalı ve koyduğumuz kurallarla çocuğun yaşamını fazla sınırlamamalıyız.

32 YALAN SÖYLEME NASIL ÖNLENİR?
Çocuğu yetişkinler araç olarak kullanmamalıdır. Gizli polis gibi çocuğu sorgulamamalı:Örneğin: "Doğru söylersen ceza vermeyeceğim." dedikten sonra, çocuk doğruyu söyleyince "Biliyordum." diyerek tepki vermek ya da dayak, çocukta yalanı pekiştirir. Çünkü çocuk doğruyu söyleyince olumsuzlukla karşılaşmaktadır. Çocuğun diğer çocuklarla kıyaslanmaması gerekir.

33 YALAN SÖYLEME NASIL ÖNLENİR?
Ana-baba-çocuk iletişiminin olumlu olması gerekir. Çocuk istek, sıkıntı, kaygı ve endişelerini bizimle konuşabilmelidir. Çocuğu dinlemek ve çözüm yollarını kendisinin bulmasına yardımcı olmak gerekir. Yalan söylediği için çocuğu suçlamamak gerekir. "Yalancı" etiketi yapıştırılmış olan bir çocuk, bu etiketin gereklerini yerine getirecektir. Çünkü yaptığı işin kendini yansıttığına inanır. Bu davranışı onaylamasak bile, çocuğumuzun kişiliğini bu davranıştan ayrı tutmak gerekir. Salt kendisi olduğu için onu sevdiğinizi anlamasına yardımcı olmalısınız. Doğrudan emin olmak için kontrol etmelisiniz. Çocuğa; "Ödevin bitti mi?" diye sormak yerine "Ödevini görmek istiyorum." diyebilirsiniz. Bu davranış, çocuğun hem kontrol edileceği için ödevini düzgün yapmasını sağlar hem de sonucundan çekindiği için yalan söylemez

34 ENKOPREZİS ENÜREZİS

35 ENÜREZİS (ALT ISLATMA) VE ENKOPREZİS (BÜYÜK TUVALETİNİ KAÇIRMA) Enürezis:
Herhangi bir organik bozukluğa bağlı olmaksızın idrar kontrolünün beklendiği yaştan sonra (4-5 yaş) gece ya da gündüz, yatağına ya da giysilerine istemli ya da irade dışı olarak yineleyen (haftada en az 2 kez) idrar kaçırması olarak tanımlanır.

36 Enkoprezis: Herhangi bir organik bozukluğa bağlı olmaksızın bağırsak kontrolünün beklenildiği yaştan sonra (4-5 yaş) en az 3- 4 ay süreyle ayda en az bir kez, istemli ya da istemsiz bir şekilde kakasını kaçırmasıdır.

37 ÖNERİLER Altını ıslatma bedensel bozukluklardan ileri geliyorsa, çocuk tıbbi muayenelerden geçirilip, tedavi yoluna gidilmelidir. Alt ıslatma çoğunlukla uykunun ilk saatlerinde gerçekleşir. Özellikle çocuğun 7 yaşından önce gecede 1-2 kez tuvalete kaldırılması yararlı olabilir. Genellikle hangi saatlerde altını ıslattığı tesbit edilmeli ve o saatlerde tuvalete götürülmelidir. Akşam yemeklerinde ve gece yatmadan önce çocuğa çok fazla sıvı gıdalar verilmemeli, her gece yatmadan önce tuvalete gitmesi sağlanmalıdır.

38 ÖNERİLER Akşam yemekleri fazla ağır olmamalı, sindirimi güç olan yiyecekler çocuğun uyku düzenini bozabilir ve düzensiz uyku içinde çocuk altını ıslatabilir. Altını ıslatan çocuğun yatağı mutlaka her zaman temiz olmalı, her defasında değiştirilmeli, yatağı ve çarşafı korumak için altına muşamba gibi belirgin şeyler konulmamalıdır. Çocuk her gece yatağına sevgi ve sevecenlik ile götürülmeli, yatağının temiz olduğu çocuğa açıkça söylenmemelidir

39 ÖNERİLER Altını ıslatmadığı günler sayılarak ve ödüllendirilerek takvim tutma yöntemi ile kuru kalkmaya özendirilmelidir. Alınan tüm önlemlere karşın yine altını ıslatmaya devam ederse, durum ne olursa olsun çocuğun temizliği çocuğu yargılamadan yapılmalıdır. Altını ıslatmanın cezalarla, korkutmalarla giderilmesinin mümkün olmadığı unutulmamalıdır.

40 TIRNAK YEME

41 TIRNAK YEME   Tırnak yeme;tırnağı, tırnak etini diş ile koparma ve kemirme eylemidir. Çocuklar genelde kopardıkları tırnağı yemezler. Tırnak yeme davranışı genellikle 3-4 yaşlarında görülmeye başlar;çok nadir olarak da 5 aydan sonraki erken dönemlerde de görülebilir. Tırnak yeme çocuklar arasında özellikle ergenliğe geçişte çok sık görülen bir davranış bozukluğudur.

42 NEDENLERİ Herhangi bir nedenden dolayı çocuğun yaşadığı üzüntü, sıkıntı, korku ve öfke duygularını bu davranışla dışa vurması Çocuğun yaşadığı gerilim ve kaygılar Çocuğun kendisine duyduğu güvensizliği bu şekilde belirtmesi Aile içinde aşırı baskıcı ve otoriter bir eğitim uygulanması Çocuğun cezalandırılmaktan ve eleştirilmekten dolayı duyduğu kaygı

43 NEDENLERİ Aile içinde veya çevresinde tırnak yiyen bir modelin varlığı
Çocuğun kendisini aile içinde değersiz hissetmesi Çocuğun saldırganlık dürtülerini tırnak yiyerek dışa vurması Yeni bir kardeşin doğumu yada anne babanın çocuklar arasında ayrım yapması sonucu çocuğun yaşadığı kıskançlık duyguları

44 NEDENLERİ Çocuğun anne babadan yeterli ilgi ve sevgi görememesi
Anne babanın boşanması, sevilen birinin hastalanması yada kaybı gibi stres yaratan durumlar Aile içi huzursuzluklar ve iletişim problemleri

45 ÖNERİLER Davranış iyice kalıplaşmadan, erken dönemde kalıcı bir çözüm bulunmalı ve davranış ortadan kaldırılmalıdır. En kalıcı çözüm davranışı ortaya çıkartsan sebepleri bulup onları ortadan kaldırmaktır. Tırnak yeme davranışının altında yatan psikolojik nedenleri ve nasıl çözülebileceğini öğrenmek için Okul Psikolojik Danışmanından, Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinden veya Psikologlardan yardım alınabilir. Çocuğun tırnağına acı biber, oje, uhu vb. maddeler sürme, çocuğu bu davranışından dolayı azarlamak, eleştirmek, korkutmak, cezalandırmak doğru bir çözüm yolu değildir. Bunlar çocukta bu davranışının pekişmesine yol açabilir.

46 ÖNERİLER 3-4 yaşına kadar görülen tırnak yeme davranışını anne babalar görmezden gelebilirler. 4 yaşından sonra da devam etmesi durumunda önlem alınmalıdır. Çocuğa duygu ve düşüncelerini rahatça ifade edebileceği bir ortam sağlanırsa bu davranış azalabilir. Çocuk üzüntü, sıkıntı, öfke gibi duygularını anne babasıyla paylaşabilirse bu duygularını dışa vurma yolu olarak tırnak yemeyi seçmeyecektir. Çocuğu korku ve kaygı yaratan durumlardan uzak tutmak gerekir. Küçük çocuklara şiddet içerikli korku filmleri izlettirilmemelidir.

47 ÖNERİLER Aile içindeki kavgaları ve huzursuzluğu en aza indirmek gereklidir. Çocuğa bu davranışın doğru bir davranış olmadığı, kendisine zarar verdiği uygun bir diller anlatılabilir. Kız çocuklarına düzgün ve bakımlı tırnakların onu nasıl güzel, erkek çocuklara ise yakışıklı gösterdiği söylenebilir. Çocuk bu davranışı ilgi çekmek için yapıyorsa tırnak yediği zamanlarda çocukla ilgilenilmemelidir

48 ÖNERİLER Çocuk tırnak yediği zaman ilgisi başka tarafa çekilebilir. Oynamak istediği bir oyun, izlemek istediği bir çizgi film, yapmak istediği bir etkinlik işe yarayabilir. Çocuk gece tırnak yiyorsa hatırlatıcı olması için yatmadan önce onu rahatsız etmeyecek kalınlıkta bir eldiven giydirilebilir.  Tırnak yemenin yerine geçebilecek sakız, kuruyemiş, vb. bazı durumlarda işe yarayabilir. 

49 ALIŞKANLIĞI TERSINE ÇEVIRME AŞAMALARI
Rahatsızlığın Gözden Geçirilmesi Farkındalık Eğitimi- Ortaya Çıktığı Durumları Saptama Alternatif  Tepki Düzeltici ve Önleyici Tepki Bağlantılı Davranış Gevşeme Çalışması Toplumsal Destek Deneme Kayıt

50 ÇOCUKLARDA PARMAK EMME

51 ÇOCUKLARDA PARMAK EMME
Normal çocuklarda herhangi bir sebep olmaksızın 3-4 yaşlarına kadar görülen bir davranıştır. Bebeklerin çoğu başparmaklarını ya da diğer parmaklarını emerler. Zararsız bir davranış olan parmak emmeye hemen hemen bebeklerin tümünde rastlamak mümkündür. Genellikle uykuya dalarken veya sıkıldıkları anda parmak emerler

52 HANGI DURUMDA ÖNLEM ALMAK GEREKIR?
Parmak emme alışkanlığının gün içinde de sürekli olması. 4 yaştan sonra da aynı sıklıkla devam etmesi. Çocuğun başka aktiviteler yapmaktansa parmak emmeyi tercih etmesi. Aile fertleri dışında kişilerin yanında da parmak emmeyi devam ettirmesi. Sosyal ortamlarda, anaokulu vb. uyku vakti dışında parmak emmesi. Çocukta ek olarak konuşma ve iletişim problemleri olması. Diğer davranış ve duygusal problemlerin birlikte olması. Yaşıtları ile birlikte olmaktansa parmak emmeyi tercih etmesi.

53 KAYNAKÇA NAR, E.. Anne, Baba ve Öğretmenim Beni Anlayın, Babıali Kültür Yayıncılığı, İstanbul SAYGILI, S.. Çocuklarda Davranış Bozuklukları, Elit Yayınları, İstanbul TÜR, G.. Çocuğun Eğitimi 3 (3-6 yaş arası), Seha Yayınları, İstanbul YAVUZER, H.. Çocuğunuzun İlk 6 Yılı, Remzi Kitabevi, İstanbul YAVUZER, H.. Ana-Baba ve Çocuk, Remzi Kitabevi, İstanbul YÖRÜKOĞLU,A.. Çocuk Ruh Sağlığı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları,Ankara asp CİVELEK,B., 2-10 Yaş Çocuklar için Hayatı Kolaylaştıran Temel Alışkanlıklar,Epsilon. YAVUZER, H., Çocuk Psikolojisi, Remzi Kitabevi. YÖRÜKOĞLU, A.,Çocuk Ruh Sağlığı, Özgür yay.


"ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları