Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

LINGUISTICS INSTITUTE

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "LINGUISTICS INSTITUTE"— Sunum transkripti:

1 LINGUISTICS INSTITUTE
LANGUAGE SCHOOL

2 Türkçede ve İngilizcede; tarza, zamana, şahsa göre fiillerin;
Türkçede ve İngilizcede fiil, çekimleri ve fiillerde hareket taşınmaları (voice) 10. konu özeti/ Türkçe anlatım Türkçede ve İngilizcede; tarza, zamana, şahsa göre fiillerin; haber, emir, dilek, istek, yeterlilik, olasılık, gereklilik kipleri ve fiilimsiler; mastar, isim fiil, sıfat fiil, zarf fiil’ler Bu ürün, ‘Türkçede ve İngilizcede Fiillerin Çekimleri ve Fiillerde Çatı ’ adlı çalışmadan alınmıştır. © AYENE KÜLTÜR YAYINLARI’ NIN ÜRÜNÜDÜR

3 Türkçede ve İngilizcede fiil, çekimleri ve fiillerde hareket taşınmaları (voice) 10. konu özeti/ Türkçe anlatım Varlıkların, belirli bir şahsa ve zamana bağlı, bir tarz/ biçimde cereyan eden hareketlerine çekimli fiil (yüklem), bu çekimlerde yer alan hareket adlarına fiil denir. Şahıs; harekete muhatap olan her şey/ şahıs/ zamir/ konu/ durumdur. (özne–subject) Zaman(time); geçmiş ( -di ) (past; used to V V-ed2 was/were V-ing had V-ed3 ), şimdiki ( … ) (present; V & V-es … … am/is/are V-ing have/ has Ved3) gelecek ( -ecek ) (future; will will be V-ing will have V-ed3) geçmişteki gelecek ( -ecekti) (future in past; would would be V-ing would have V-ed3) zamandır. Tarz/biçim(aspect); hareketin gerçekleşme şekli; hareket; genel (-e-r) (common aspect ) hareket mi, devam eden (-yor/ -yır/ -yaar/ -yap) hareket mi (continuous aspect; be V-ing) veya, tamam olmuş (-miş/-ip/-gan) (perfect aspect; have V-ed3) hareket mi, yoksa hala devam etmekte (-mekte) (perfect continuous; have been V-ing) olan hareket mi yani biçimidir. Çekim(tense); şahıs ve tarz unsurlarıyla birleşen fiilin bir zamana göre çekimlenmesidir. Ör: Gid-iyor-du-m, çekimli fiili, 1. Tekil Şahsın, geçmiş zamanda devam ettirdiği hareketin ifade edildiği çekim şeklidir. AYENE KÜLTÜR YAYINLARI’ NIN ÜRÜNÜDÜR

4 Ben çalış-ır-dı-m çalış-ır-ım Sen çalış-ır-dı-n çalış-ır-sın O
Çekimli fiillerde şahıs nedir? Çekimli fiille bildirilen hareketin üzerine kurulduğu, cümlenin kurucu elemanı (özne) (subject)’tir. Fiillerin çekimi konusu işlenirken ve bu çekimler sıralanırken cümlenin kurucu elemanı olarak genellikle şahıs zamirlerinden istifade olunur. Zamirler konusundanda bilindiği üzere şahıs zamirleri (personal pronouns) türkçe için; ‘ ben , sen, o, biz, siz, onlar’ zamirleridir. Türkçede şahıs zamirlerinin yanısıra şahıs ekleride çekimli fiillerin bir unsurudur. Yani, Türkçede çekimli fiile; kip, tarz, zaman eklerinden başka çoğu şahıs zamirlerinden teşekkül etmiş şehıs ekleşmeside eklenir. Ve bu şahıs eki ekleşmesi sıfır ekleşmeden başlar, bu ise 3. Tekil ‘o’ şahıs zamiridir. Yani, 3. Tekil şahsın şahıs eki yoktur. Türkçede birinci çoğul şahsın (Biz) şahıs eki –z’den önce –dı eki gelirse, -z eki –k ekiyle yer değiştirir. Yani, ‘kitapları getirdiz’ denmez ‘kitapları getirdik’ denir.Yine, ikinci tekil ve çoğul şahıs ekleri –sn ve –snz eklerinden önce –dı eki gelirse eklerdeki –s ünsüzü kaldırılır.   İngilizcede ise fiillere şahıs eki konmaz. Bu yüzden de şahıs zamirleri olmadan çekimli fiil verilmez. Tabi burada fiile bitişik yazılan durumdan konuşuyoruz. Yoksa çekimli fiil yapısında şahıs zamirinden başka, şahıslara göre şekillenmiş ayrık unsurlar vardır. Bunlar ise yardımcı fiiller ve yardımcı fiiller üzerinde meydana gelmiş değişikliklerdir. Örneğin, ‘ be V-ing’ çekimli fiil yapısında, ‘be’ yardımcı fiili, şimdiki zamanda; şahsına göre ‘am/ is/ are’ olarak, geçmiş zamanda; yine şahsına göre ‘ was/ were’ olarak değişiklik gösterir. Bu durumda ‘was/ were’ aynı anda hareketin zamanını, geçmiş zamanda kaldığınıda bildirir. I am working I/ He/ she/ it was working He/ she/ it is working We/ you/ they are working We/ you/ they were working Yine ‘have V-ed’ çekimli fiil yapısında ‘have’ yardımcı fiili sadece şimdiki zamanın 3. Tekil şahsında ‘has’ olarak değişirken, gelecek zaman bildiren ‘shall/ will’ yardımcı unsurları şahıslara göre; birinci şahıslarda ( I/ we ) ‘shall’ olarak kullanılabilmektedir. He/ she/ it has (been) worked I/ we/ you/ they have (been) worked Ben çalış-ır-dı-m çalış-ır-ım Sen çalış-ır-dı-n çalış-ır-sın O çalış-ır-dı- … çalış-ır-… Biz çalış-ır-dı-k çalış-ır- ık/ ız Siz çalış-ır-dı-nız çalış-ır-sınız Onlar çalış-ır-dı-lar çalış-ır-lar

5 Şimdi ise bir tarzda ve zamanda meydana gelen bu hareketleri gerçekleştiren şahıs/şey/zamirleri ve talep etmiş oldukları şahıs eklerini görelim. Türkçede şahıs ekleri, şahıs zamirleri kullanılmadan da cümledeki ifadeyi tamamlayabilir. İngilizcede ise fiillere şahıs eki eklenmez. Bu yüzden fiiller mutlaka zamirleriyle birlikte kullanılır. Zamirin, şahıs veya eşyanın yerini tutabilen, onları temsil edebilen sözcük türü olduğunu biliyoruz. Bu durumda, bir tarza ve zamana göre haber verilen hareketi gerçekleştiren zamirler: Tekildirler (tektirler): (I)_ Ben … m (?)_ Sen… (s)n (-sn’li şekil şimdiki ve gelecek zamanlarda kullanılır. Gidiyorsun, gidiyor olacaksın… gibi.) (he/she/it)_ O ( one)_ Biri (ben, sen, o, Ali, Tekir, masa…fark etmez). Ve diğer tekil zamirler. Not: İngilizcede 2. tekil şahsın (sen– ...) dilbilgisi anlamında karşılığı yoktur. Bu boşluğu 2. çoğul şahıs (siz–you) doldurur. Bu yüzden de (sen) 2. tekil şahısla konuşurken ikinci çoğul şahıs (siz–you) şahıs zamirinin gramer özellikleri kullanılır.Yani yardımcı fiil çoğul olur. (You are/were…) Çoğuldurlar: (we)_ Biz … z/k (k’lı şekil, geçmiş ve geçmişte kalmış gelecek zamanlarda kullanılır. gidiyorduk, gidecektik gibi.) (you)_ Siz … (s)nz (-snz’li şekil, şimdiki ve gelecek zamanlarda kullanılır. gidiyorsunuz, gidiyor olacaksınız gibi.) (they)_Onlar … lr (ones)_ Birileri (Biz, siz veya onlar, fark etmez birileri ve diğer çoğul zamirler. Not: Yukarıdanda gördüğümüz gibi Türkçede birinci çoğul (biz) şahsın geçmiş zaman şahıs eki şimdiki zamanlarda olduğu gibi (getiriyoruz) –z ekiyle karşılanmaz. Yani, ‘Kitapları getirdiz (biz)’ denmez. Bunun yerine birinci çoğul şahsın bir başka şahıs eki unsuru -k eki kullanılır. Ör; ‘Kitapları getirdik(biz)’. Yinede istenirse ‘Kitapları getirdibiz’ şeklinde, şahıs zamiri şahıs ekine dönüştürülmeden söylenebilir, fakat bu tercih edilmez. Bununla birlikte, -di geçmiş zaman ekiyle uyuşmayan -z birinci çoğul şahıs eki, Türkiye Türkçesinde şimdiki ve gelecek zamanlarda (-di ekli bitmiş tarz ve –sa ekiyle çekime girmiş çekimli fiiller hariç) yerini korumuştur. Ör: Gideriz, gidiyoruz, gitmişiz, gitmekteyiz, gidebiliriz, gitmeliyiz…gibi. Bu durum sadece Türkiye bölgesi Türkçesi için söz konusudur. Yoksa –k eki şimdiki ve gelecek zamanlarda da kullanılmaktadır. Ör: Gider-iz/-ik, gidiyor-uz/gidir-ik, gitmiş-iz/-ik, gitmeli-y-iz/-ik…gibi. Şimdiye kadar fiillerin çekim tablolarını verirken hep üçüncü tekil (o) şahsı esas aldık. Şimdiyse birinci çoğul şahsı (biz) esas alarak fiillerin haber kipi tablosunu tekrar verelim.

6 Çalışıyor olaca(k)ğ-ız/ık Dakik hareket Çalış-tık --- --- ---
Buraya kadar –k ekinin birinci çoğul (biz) şahısta, şahıs eki işleviyle, bir tarz ve zamana göre çekimini gördük.   Bunlardan başka –k (-ük/ık ) eki, ‘kopuk duran (kopmuş olan), kırık duran (kırılmış olan), sönük duran (sönmüş olan), çizik duran (çiz-ilmiş/çiz-ili )…’ gibi sıfat fiil örneklerinde olduğu gibi, öznenin hareketle yüklü olması veya hareketi üzerine götürmesi yani taşıması anlamında, fiil kökenli sıfatlar oluşturmada da karşımıza çıkar. Bu durumda iki ayrı işlevde tek bir –k eki vardır. Birincisi, şahıs eki işlevindeki –k eki, Ör: Şimdiki zaman bitmiş tarz; Bu sayede onu da tanıdım(ben)/ tanıdın(sen)/ tanıdı (o)/ tanıdık(biz)/ tanımış bulunuyoruz (artık). Geçmiş zaman bitmiş tarz; O sayede onu da…………………………………………… tanıdıydık(biz)/ tanımıştık İkincisi, sıfatlaştırma işlevinde kullanılan –dık eki Ör: O benim bir tanıdık(tır) _tanıdıktı. Ya da; (ben/sen/o/biz/siz …) tanıdık (tanıyan) adam. Yine; (ben/sen/o/biz/siz…) yaptık iş. Yani, yaptı-(k)ğ-ım/-ın/-ı/ımız/… iş. Ya da; Yapmadık iş… (not; olumsuz biçim, olumlu biçimdeki –k ekinin şahıs ekiyle karıştırılma riski içindir. Bu yüzden bir sonraki fiil yine olumsuz halde kullanılarak olumlu anlam elde edilir.) Yapmadık iş kalmadı. (yapmadığım iş/yapmadığımız iş kalmadı)… gibi. Geçmiş zamanlar Şimdiki zamanlar Gelecek zamanlar Genel hareket Çalışır-dık Çalışır-ız/-ık Çalışıyor olaca(k)ğ-ız/ık Dakik hareket Çalış-tık Çalışaca(k)ğ-ız/-ık Devam eden Çalışıyor-duk Çalışıyor-uz/çalışıyır-ık Bitmiş hareket Çalışmış-tık Çalış-tı-y-dık Tanı-dık-tı-k Çalışmış-ız/-ık Çalış-tı-…/-k Tanı-dık(ğ)-ız/-ık Çalışmış olaca(k)ğ-ız/ık Devam etmekte Çalışmaktay-dık Çalışmakta-y-ız/ık Çalışmakta olaca(k)ğ-ız/ık

7 çalış-ır çalış-... çalış-yor/-an çalış-mış yer almak -mak … To be have
Çekimli fiillerde tarz (aspect) nedir? Varlıklar hareketlerini gerçekleştirirken hareketlerin birde gerçekleşme şekli vardır. Hareketimiz geçmiş zamanda kalmış bir hareket olsun ‘Dün çok çalıştım’. Bu, ‘çalış-tı-m’ çekimli fiilinde bir tarz eki yoktur. –dı eki zaman eki, -m eki ise birinci tekil şahıs zamiri (ben)’in şahıs ekidir.Yani fiil tarz bakımından yalın yapılıdır. ‘Çalış-ır-dım, çalışı-yor-dum, çalış-mış-tım, çalış-makta-ydım’ çekimlerinde ise –r, -yor, -mış ve -makta ekleri tarz ekleridir. Ekler bir zaman bildiriminden bağımsız olarak, hareketin bu zaman içinde ne şekilde gerçekleştirildiğini bildirirler. Yani –r/-er eki (gid-er-di-m) hareketin genellikle gerçekleştirildiğini bildirirken, yor eki (gid-i-yor-du-m) hareketin hazır zamanda sürdürüldüğünü bildirir. –mış (git-miş-ti-m) eki ise hareketin tamam olmuş, bitmiş olduğunu bildirir. Kısaca, -yor ekiyle şahıs, sözü edilen zamanda, hareketi yapanken, -mış ekiyle şahıs hareketi yapmış bulunandır. Sonuçta her iki durumda da zaman aynı zamandır. (çalışandım, çalışmış bulunandım) Ör: Annem bulaşıkları yıkarken ben ders çalışı-yor/ çalış-an yer aldım. ( çalışıyor idim) Babam işten döndüğünde dersimi çalışmış (bulunu-yor/ bulun-an) yer aldım. ( çalışmış idim) Ör: Ne yap-ıyor/ ne yap-an-sın? Ders çalış-ıyor/ çalış-an-ım. Dersini bitir-miş (bulun-an) mısın? Evet, dersimi bitir-miş (bulun-an)-ım. İngilizcede; Devam tarzı ( be V-ing), Bitmiş tarz ( have V-ed), Devam etmekte olan tarz ( have been V-ing) kalıplarıyla sağlanır. Fiillerde tarz anlayışı diğer kipler ve hatta fiilimsilerde de yer alır. çalışmış olmalı_ He must have worked yine, çalışmış ol, çalışmış olsa… çalışmış olan, çalışmış olarak, çalışmış olmak, çalış-ır çalış-... çalış-yor/-an çalış-mış yer almak -mak To be have work working worked çalış-makta have been

8 Tarz ekleri Şahıs ekleri
Aşağıdaki tablo Türkçenin şahıs, tarz ve zaman eklerinin bölgelere göre dağılmış şekillerini gösterir. Tarz ekleri Şahıs ekleri  Şahıs zamiri Geçmiş zaman   Şimdiki zaman  Gelecek zaman  Şahıs eki Tarzlar (şekil) Fiil Türkiye  Azerb.  Türkm Özbek. Türkm. Özb.  Ben/men Sen O/ ol Biz Siz/ sizlar Onlar/ular . -dı -er/ -ir-ar-ür -ar -ar/ -er -acak -cak -m -sn/-n  -z/-k  -snz/-nz  -lr -am,-em/-m  -san,-sen/-n  …  -ıh/ -ık  -sınız,-sız/üz  -lar -n  -sn/-n  -s/-k -men/-m  -sen/-n  -miz/-k  -sizlar Genel Dakik -yor -yır/ -yir/ -yaar -yaa -a/-y -yap Devam -mış-tır -ıp-tır -ipdir -ib/ mış -gan Bitmiiş -makta -maqda -magda Devam etmekte

9 çalış-ır çalış-... çalış-yor çalış-mış çalış-makta (i)-dı -tı (i)-du
Çekimli fiillerde zaman nedir? Varlıklar hareketlerini bir tarza bağlı olarak gerçekleştirirken bu hareketler bir zamanda gerçekleşir. Türkçede –dı eki geçmiş zaman, -ecek eki gelecek zaman, -ecekti ek birleşmesi geçmişte kalmış gelecek zamanı bildirir. Türkçede zamanlar tek bir ekle değiştirilebilirken, ingilizcede durum biraz farklıdır. Örneğin ‘am/ is/ are’ yardımcı unsurları bir taraftan şahıs veya şahısların ayırıcılığını bildirirken, diğer taraftan ifadenin zamanını da göstermektedir. Yine, ‘was /were’ hareketin şahıs veya şahısların ayırıcılığının yanında hareketin geçmiş zamanda kaldığınıda göstermektedir. Türkçede zamanlar sıfır ekten başlar. Bu sıfır eksizlik durumu ise şimdiki zamandır. ‘–r, -yor, -mış, tarz ekleridir. Türkçede zaman ekleri fiillere doğrudan eklenir. (çalış-tı, çalış-acak) Bu durumda fiil tarz bakımından yalın yapılıdır. Yani eksizdir. Bu durumda çekimli fiil, hareket bildiren fiildir. Hareket fiilleri; ‘geldi, gördü, dokundu, hoşlandı’ gibi fiillerdir. Bundan başka zaman ekleri ‘bulun-du, ol-du, yer al-dı, kal-dı’ gibi kalma fiillleriyle de kullanılır. Örneğin, ‘bulundu’ nasıl bulundu? ‘Çalışır bulun-du.’ Veya , ‘çalışmış bulun-du.’ Örneğimizdeki kalma fiili yerine diğer kalma fiilleride kullanılabilir. Kullanıldığında ise fiilin taban anlamına göre anlam farklılıkları ortaya çıkabilir. Yine kalma fiillerinden (yardımcı fiiller) bir taneside –i (er) yardımcı fiilidir. ‘çalışır idim, çalışmış idim’ gibi. Bütün bu durumlarda yardımcı fiiller bir tarza bağlı hareketleri geçmişe taşıma işine yarar sadece. Bundan başka yardımcı fiiller böyle bir zamana taşıma işlevlerinden başka bir durumun bildirilmesine yardımcıda olabilir. Örneğin, ‘çalışır bulunuyor idi’ veya ‘çalışır bulunuyor bulundu’ Yine, ‘çalışır bulunmuş idi’ veya ‘çalışır bulunmuş bulundu’ gibi. Bu durumda birinci yardımcı fiil (bulun-uyor/ bulun-muş), hazır zamandaki durum devamlılığı veya bitmişliğinin bildirilmesine yardımcı olurken, ikinci yardımcı fiil ‘bulundu’ bütün bu birleşik yapıların zamanını, geçmişte kaldığını bildirmeye yardımcı olur. -- geçmiş şimdiki gelecek -- Türkçede; İngilizcede; çalış-ır çalış-... çalış-yor çalış-mış çalış-makta (i)-dı -tı (i)-du (i)-tı çalış-… ol-acak -acak used to … was/were had had been work worked working am/is/ are have/ has have/has been works will be have have been

10 -m, -sn, …, -snz v.s ekleri şahıs ;
Çekimli fiillerde kip nedir? Şu ana kadar çekimli fiillerin bir şahıs, bir zaman ve bir de tarza bağlı olarak bulunduklarını söyledik. Bu durumlarda kullanılan eklerden; -m, -sn, …, -snz v.s ekleri şahıs ; -di, …, -ecek, -ecekti ekleri zaman; -r, …, -yor, mış, -makta ekleri tarz ekleriydi. örnek; a) Her hafta sonu çocuklarını parka götürür müsün? b) Rica edersem bu hafta benim çocuklarımıda götürür müsün? Örneklerimiz bunlar olsun. Dikkat edersek birinci örnek (a) bir haber (haber alma) cümlesiyken, ikinci cümle (b) bir istek bildirir. Fakat kullanılan ekler her iki cümlede de (-r) eki, aynı ektir. Demek ki bir ek farklı amaçlar için kullanılabilmektedir. Örneklerdeki kullanım farkı ise kip farkıdır. Kipler böyle ‘ Lütfen gidermisin’, ‘Umarım gelir’ gibi yardımcı sözlerle bildirilebileceği gibi kip oluşturmak için oluşturulmuş (-meli/-malı, -ebilir/-abilir, -e/-a …) gibi eklerle de bildirilebilir. Yine kip oluşturmak için oluşmuş bu ekler aynı anda bir çekimde de yer alabilirler. Bu durumda çekim birleşik kipli bir yapıdadır. Ör; İşçiler mesai saatlerinin bir kısmında dinlen-ebil-meli-ler. Örnekteki ‘–ebil-’ imkan, -meli gereklillik ifade eder. Ve yine kip ekleri fiil çekim ekleri olduklarından her tarz fiile iliştirilebilir. Bu durumlarda ise çekimler; ‘ yapabilir, yap-ıyor olabilir, yap-mış olabilir’ gibi çekimlerdir. Bunlardan başka kipler konusunda şundanda bahsedelim. (indicative mood) Haber kipi ( ya da kalıbı ) dışındaki diğer kiplerde konuşan kişi haber kipinde olduğu gibi kendisine veya bir başkasına ait var olan veya meydana gelecek bir haberi aktarmaz. Bu durumda diğer ( emir, istek, dilek şart, dilek, gereklilik, olasılık, izin, rica …vs) kiplerde konuşan kişinin olaya karışması, yani konuşan kişinin kendisinin bir isteği, emri, ricası vardır. Sonuç olarak Türkçe için genel olarak durum şudur. Türkçede çekimlenmiş bir fiildeki; -m, -sn, -snz… ekleri şahıs; -di, -ecek, -ecekti ekleri zaman; -r, -yor, -mış ekleri tarz; -e, -meli, -ebilir ekleri kip ekleri olarak görev alırlar.

11 Çekimli fiillerde kip nedir?
Konuşan şahsın, bilip gördüğü veya öğrendiği; şahıs, zaman ve tarza bağlı herhangi bir hareketi, haber modunda verebilmesi ya da konuşan şahsın, bu kez kendisinin bir emrini, isteğini, arzusunu, tespitini vs. durumlarını ifade edebilmesi için fiillerin sokulduğu kalıplara kip denir. Ör: Olasılık kipi_ ( fiil-tarz-ebilir/abilir-zaman-şahıs)__yap-mış olabilir-di-n) Not: Hergün çantanı getirir misin? Cümlesi haber kipindeyken; Çantamı bana getirir misin? Cümlesi istek kipindedir. Haber kipi ( The indicative mood ); konuşan şahsın kendisi veya başkası hakkında bilgi sahibi olduğu bir durumu bildirmesidir. Ör: Ali okula gidiyor –Ali is going to school. Emir kipi ( imperative mood ); konuşan şahsın, bir istek veya tavsiye olmaksızın hareketi, dikta ederek yaptırmak istemesidir. Ör: Otur! – Sit down!, Otursun! – Tell him to sit İstek kipi; konuşan şahsın, emir amacı gütmeden bir teklif, öneri, tercihe vs.ye bağlı bir istekle muhatabını harekete yönlendirmesi veya kendisinin bir harekete yönelmek istemesidir. Ör: Gideyim (bari)_Let me go. Gidesin_ I want you to go. Gidelim._ Let us(let’s) go. Şart ( conditional ); konuşan şahsın, söz konusu hareketin gerçekleşmesinin bir şarta bağlı olduğunu bildirmesidir. Ör: Çalışırsa kazanır/ kazanacak. – If he works, he will win. Dilek şart kipi ( desiderative ); konuşan şahsın, gerçekleşmiş veya gerçekleşmemiş arzusunun bir şarta bağlı olmasıdır Ör: Yerinde olsaydım bunu yapmazdım. – If I were you, I wouldn’t do it. Dilek kipi ( subjunctive mood ); konuşan şahsın, gerçekleşmiş bir olay karşısında hayıflanmasıdır. Ör: Ah! Şimdi burada olsaydı. –Oh, If he were here now! veya gerçekleşmemiş bir olayın kendi arzusuna göre sonuçlanmasını arzulamasıdır. Ör: Bütün mutluluklar senin olsun/ ola! –All happines be with you! Gereklilik kipi (necessity) (-meli/-malı); konuşan şahsın, bir şeyin yapılmasının gerekli olduğunu bildirmesidir. Ör: Çalışmalı._He must work. Zorunluluk kipi (obligation) (-meli/-malı, zorunda olmak); bir şeyin yapılmasının mecburi olduğunun bildirilmesidir. Ör: Çalışmalı/-mak zorunda_He has to work. Yeterlilik kipi (ability) (-ebilir/-abilir); konuşan şahsın muhatabının veya kendisinin bir şeyi yapmaya muktedir oldu- ğunu bildirmesidir. Ör: He could do it. Yapabilirdi (her zaman) He was able to do it._ Yapabildi.( bu kez ) Olasılık kipi (probability) (-ebilir/-abilir, -meli/-malı); konuşan şahsın, bir olayın gerçekleşmesinin, İhtimal dahilinde olmasını, Ör: Gelebilir. _He may come. Yüksek ihtimal/ büyük olasılık dahilinde olmasını bildirmesidir. Ör: Gelmiş olmalı_ He must have come. Rica/izin; muhataptan bir hareketi yapması için ricada bulunulmasıdır. Ör: -ebilir misin?_Can You …, -ebilir miydin?_Could you …, -ecek misin?_ Will you …, -ecek miydin?_Would you …? veya izin istemesidir. Ör: -abilir miyim? (-amazsın!)_Can I …, -mek mümkün mü?/ olur mu? _May I …,

12 Tarzlar (aspect) Türkçede bir fiil -(e)r eki almışsa;
Bununla birlikte ifadede sıklık zarfları da yer alıyorsa, Hareket genel tarzda ( common aspect ) bir harekettir demektir. Ör: Futbolu severim.– I like football. Her hafta sonu sinemaya giderim.– I go to the cinema every weekend. Her zaman / arada bir/ pazarları atölyemde çalışırdım/ çalışırım/ çalışır olacağım Not: tabiat olayları gibi değişmez doğrularla sıklık zarfları kullanılmaz. Ör: Su, yüz derecede kaynar. – Güneş doğudan doğar. Genel tarzla verilmiş bir haberin geçmişte kaldığını belirteceksek, Türkçe için -di geçmiş zaman ekinden, İngilizce için used to kalıbından yararlanılır. Her hafta sonu sinemaya giderdim.–I used to go to the cinema every weekend. Bu arada; Türkçede –r ekli fiil ‘az sonra, birazdan’ gibi zaman sözcükleriyle birlikte kullanılırsa belirsiz gelecek zamanıda gösterebilir. kesin gelecek; Cumartesi sinemaya gideceğim. belirsiz gelecek; Cumartesi sinemaya giderim. ( belki sinemaya giderim.) ________________________________________________________________________ Karşılaştırma: -(e)r eki, Azerbaycan(-er/-ar), Türkmenistan(-er/-ar), Özbekistan (-er/-ar) Türkiye (-er/-ar/-ur/ -ür/ -ır/ -ir…) bölgelerinde ( )’deki gibidir.

13 Parantezler içindeki fiillerden genel tarzda bir ifade elde edip Türkçe yazılışlarınıda yazalım. İngilizcede genel tarz şimdiki ( present ) zamanda; I, we, you, they… + verb (simple) he, she, it … + verb-(e)s 1. It often (to rain) in Rize in autumn. _ It often rains in Rize in autumn. ( Son baharda Rize’ye sık sık yağmur yağar.) geçmiş (past) zamanda; I, we, you, they, he, she, it … + used + to verb ya da; ………………………………+ verb-ed + sıklık zarfları …yardımıyla yapılır. My son (to come) to see us on Sundays. _ My son used to come to see us on Sundays. ( Oğlum pazarları bizi ziyarete gelirdi ) _ My son came to se us every Sunday ( Oğlum her pazar bizi ziyarete geldi ) 2. My father (to go) to the cinema every weekend. _ .... My father ( He) goes to the cinema every weekend. .... ( Menim atam her hefte sonu kinoya gedir. ) Not: Azerbaycan bölgesi Türkçesinde –( e ) r eki daha çok belirsiz gelecek zaman eki olarak kullanıldığından, sıklık zarfları kullnılmak koşuluyla genel tarzdaki bir hareket devam tarzı eki –(y)ir ekiyle verilir. …her hefte sonu kinoya gedir. ( gidiyor ) . Bu yapıyla ise hareketin her hafta gerçekleşme durumu ve bu durumun devamlılığı kastedilir. 3. I (to wake up) at six in the morning every day. _ I wake up at six in the morning every day. ( Men her seher sekkizde dururam )(kalkarım ) 4. My brother (to prepare) her lessons in the afternoon. _ My brother prepares her lessons in the afternoon. ( Gardaşm derslerini öğleden sonra yapar) (öz)

14 Fiil tarz eklerinden(-r, -yor, -mış, -makta) birini almamışsa;
hareket bir defalık/dakik ( concrete aspect ) bir harekettir demektir. Bu tarzda hareket bir defaya mahsus gerçekleşir ve sadece hareket vurgulanır. Dakik tarz, tarz bakımından yalın yapılı/ eksizdir. İngilizcede ; Geçmiş zamanda; ( S + Ved2 ) kalıbıyla elde edilir. Ör: I studied my lesson yesterday ……………………………. Gelecek zamanda; I will study my lesson tomorrow Dakik tarzda hareket bir defalık gerçekleşir. Ör: Dün sinemaya gittim.–I went to the cinema yesterday. …………………………….Dakik tarzda şimdiki zaman yoktur. Yarın sinemaya gideceğim.–I will go to the cinema tomorrow. Ör: Dün ders çalıştım, Yarın ders çalışacağım.

15 Parantezler içindeki fiillerden dakik tarzda bir ifade elde edin.
He (to pick up) his book and left the classroom. _ ....He picked up his book and left the classroom..... Ali (to enter) the room. _ ………………………………………………………………………… They (to meet) tomorrow. _ ……………………………………………………… They (to begin) to paint his house early in summer. _ ……………………………………… I (to remember) the day when I first (to meet) her. _ ………………………………………… Suddenly the window of the office (to open). _ …………………………………………………… I (to visit) my aunt yesterday _ I (to visit) my grandmother tomorrow_ It (snow) next weekend. _

16 Türkçede fiil –yor eki almışsa;
Hareket devam ediyordur. Türkçede fiile -yor eki eklenir, İngilizcede; devam tarzı ( be V-ing ) kalıbıyla elde edilir. Anlam olarak: Bir hareketin hazır zamanda (o anda, o dakikada, o saatte, devam edip etmediğini/ yürütülüp yürütülmediğini, yani sözü edilen anda hareketin yapıldığını bildiren tarzdır. Ör: Sinemaya gidiyorum. –I am going to the cinema.(şimdi) Sinemaya gidiyordum. –I was going to the cinema. (o saatte) Sinemaya gidiyor olacağım. –I will be going to the cinema. Ankara’da yaşıyor/ oturuyor. Gibi yürütme anlamı taşımayan tarz anlamı kendinden fiiller genel olarak bir hareket üzerinde bulunmayı bildirir. Dolayısıyla İngilizcede bu türden fiiller devam tarzında değil durum (perfect) tarzlarında kullanılırlar. Ör: I have been living in Ankara for five years. Gibi. Bir ifadede –yor eki almış bir fiil ve geleceğe yönelik bir zaman tümleci kullanılmışsa, –yor ekli fiil gelecek zaman bildirir. Bununla bir beklentinin devamlılığı kastedilir. Ör: Başbakan yarın buraya geliyor _The prime minister is coming here tomorrow. Eğer fiil, ölüyor (daha ölmedi), bitiriyor (daha bitirmedi), başlıyor (daha başlamadı) gibi bir fiilse -yor eki, –mek üzere anlamında hareket öncesini, harekete doğru olan devamlılığı bildirir. –yor ekli fiil; biliyorum, tanıyorum, gibi hareket bakımından devamlılık bildiremeyen sınırlı fiillerle kullanılmışsa, ifade hareketle kazanılmış halin devamlılığını bildirir. Not: Türkçede devam tarzı –en/-an sıfat fiil ekiylede elde edilebilir. When she was waching TV, the child was sleeping. ( uyu-y-an idi/ uyu-yor-du ) ( past continuous tense ) __________________________________________________________________________ Karşılaştırma: devam tarzı eki, Azerbaycan(-y-ir), Türkmenistan(-y-aar), Özbekistan (-yap ) bölgelerinde ( )’deki gibidir.

17 Türkçede ve ingilizcede devam tarzı ( continuous aspect ) Bir hareketin hazır zamanda (o anda, o dakikada, o saatte, devam edip etmediğini/ yürütülüp yürütülmediğini, yani sözü edilen an; geçmiş, şimdiki, gelecek… zamanda hareketin yapıldığını bildiren tarzdır. Türkçede fiile -yor eki eklenir, İngilizcede ise, be Verb-ing kalıbı kullanılır. Ör: Sinemaya gidiyorum. –I am going to the cinema. (şimdi) Sinemaya gidiyordum. –I was going to the cinema. (o saatte) Sinemaya gidiyor olacağım. –I will be going to the cinema. İngilizce için istisna; ‘Be’ yardımcı fiili; şimdiki zaman birinci tekil şahısta (I–ben) am, üçüncü tekil şahıslarda (he/she/it/ o) is, diğerlerinde are; geçmiş zamanda; birinci tekil ve üçüncü tekil şahıslarda (I, he/ she/ it– ben, o) was, çoğul şahıslarda ( we, you, they ) were olarak değişir.   Not: Yaşıyor/ ikamet ediyor/ oturuyor, okuyor/ öğrenim görüyor. Ör: Ankara’da yaşıyor (ikamet ediyor anlamında), gibi yürütme anlamı taşımayan tarz anlamı kendinden fiiller genel olarak bir hareket üzerinde (-makta) bulunmayı bildirir. Dolayısıyla İngilizcede bu türden fiiller devam tarzında değil durum (perfect) tarzlarında kullanılırlar. Ör: I have been living in Ankara for five years. Gibi. İfadede –yor eki almış bir fiil ve geleceğe yönelik bir zaman tümleci kullanılmışsa, –yor ekli fiil gelecek zaman bildirir. Örneğin: Başbakan yarın buraya geliyor _The prime minister is coming here tomorrow. Bununla ise gelecekle ilgili bir durumun devamlılığı kastedilir. Aynı ifade, ‘ gelecek durumda bulunuyor’ yani, ‘başbakan yarına/ yarın için gelecek bulunuyor’ ya da kısaca ‘başakan yarına geliyor’ şeklinde de söylenebilir. Eğer fiil, ölüyor (daha ölmedi), bitiriyor (daha bitirmedi), başlıyor (daha başlamadı) gibi bir fiilse -yor eki, –mek üzere anlamında hareket öncesini, harekete doğru olan devamlılığı bildirir. Ör: ‘Yorgunluktan ölmek üzereyim’ –yor ekli fiil; biliyorum, tanıyorum, gibi hareket bakımından devamlılık bildiremeyen sınırlı fiillerle kullanılmışsa, ifade hareketle kazanılmış halin devamlılığını bildirir. Yani, ‘Onu tanıyorum.’ Derken, ‘tanır halde bulunuyorum’ denmek istenir. Şimdiki zaman; I am waiting He/ She/ It is waiting We/ You/ They are waiting Geçmiş zaman; I He/ She/ It was waiting We/ You/ They were waiting Gelecek zaman; He/ She/ It We/You/They will be waiting

18 www.dilbilimleri.net B) Sınırsız (sürdürülebilir hareket)
-yor eki hakkında; A) Sınırlı fiil (sürdürülemeyen hareket); 1-Bitimli fiil; Ölüyor-, başlıyor-, bitiriyor-, düşüyor-, kalkıyor- fiilleri bu türden fiillerdir. –yor eki bu fiillerle kullanıldığında –mek, üzere olmak anlamında hareketin gerçekleşme öncesini yani henüz gerçekleşmemiş olduğunu bildirir. Çünkü bu hareketler devam etmez. Yani fiilin biçimsel (tarz) özelliği sadece bu –mek üzere bulunma anlamını verdiğinden bir hareket devamlılığı düşünülmez. 2-Başlamalı fiillerde de benzeri bir durum vardır. Sevmek, hoşlanmak, bilmek, tanımak… gibi fiiller bu türdendir. Farklı olarak bu tip fiillerde hareketin gerçekleşme sonrası vurgulanır. Aynı şekilde –yor ekiyle hareket değil durum devamlılığı bildirilir. Yani, ‘biliyorum’ derken ‘bilmişlik durumum devam ediyor’ denmek istenir. Örneğin, ‘Onu tanıyorum’ derken, tanıma durumunun devamlılığı kastedilir, tanıma hareketinin değil. Çünkü tanıma hareketi devam etmez. İngilizcede fiil yine yalın yapıdadır ( I know/ love/ like gibi. Yani; I am loving/ liking/ knowing, denmez). Kısaca, Türkçede ölüyorum, biliyorum yazıyorum, seviyorum… şeklinde -yor eki almış fiiller her zaman hareket devamlılığını bildirmez ya da İngilizcede simple (yalın) yapıyla kullanılan sürdürülemez fiiller, Türkçede –yor devamlılık ekiyle verilir çünkü Türkçede haber kipinde fiiller yalın haliyle kullanılmaz. B) Sınırsız (sürdürülebilir hareket) Oynuyor, yürüyor, geziyor fiilleri bu türden fiillerdir. –yor eki bu türden fiillerde hareketin sürdürüldüğünü veya yürütüldüğünü bildirir. Sürdürülebilir –yor ekli fiillerdeki durum devamlılığı, sıklık zarflarıyla belirtilir. Ör: Her hafta sonu sinemaya gidiyorum. Sonuç olarak; Türkçede –yor, bir başka biçimiyle –en/-an ekiyle ifade edilen her hareket İngilizcede –ing ekiyle karşılanmaz. Diğer taraftan ingilizcede haber kipinde kullanılan –ing eki Türkçede –yor diğer deyişle –en/-an ekine karşılık gelir. Türkçede devam tarzını, fiilleri sıfatlaştırmada kullanılan –en/-an eki de verebilir. ingilizcede kullanılan –ing eki esasen sıfat fiilin devam tarzı ekidir. Ve bu ek Türkçede –en, -an ekine denk gelir. Sleeping _ uyuyan …gibi. Yani devam tarzında bir cümlenin Türkçeyle birebir karşılaştırılması şöyledir. Ör: When I was waching TV, my mother was washing dishes. Ne zaman ben bulundu seyreden televizyon, benim anne bulundu yıkayan bulaşık. Yine, (şu an) Sinemaya giden(dir)im. (şimdi) –I am going to the cinema. (o an) Sinemaya giden olacağım (gelecek) –I will be going to the cinema. Devam tarzının diğer çekimleri ise, Emir kipi; çalışıyor ol İstek kipi; çalışıyor olasın Şart kipi; çalışıyor olsan Gereklilk; çalışıyor olmalısın Olasılık; çalışıyor olabilirsin Mastar; çalışıyor olma-k Sıfat fiil; çalışıyor olan Zarf fiil; çalışıyor olarak, gibidir.

19 Sıradaki cümleleri birebir karşılaştıralım. I am writing a message to my friend now. _ Arkadaşıma mesaj yazı-yorum. Ben dir yazan bir mesaj benim arkadaş–a şimdi. The student was watering the flowers in the garden. _ Öğrenci bahçede çiçekleri sulu-yordu. Öğrenci idi sula-yan çiçekler bahçe de My mother will be watching a TV programme. _ Annem bir televizyon programı seyredi-yor olacak. Benim anne ol–acak seyreden bir TV pragram I am waiting for a friend of mine. _ Arkadaşlarımdan birini bekli-yorum. Ben dir bekleyen bir arkadaş için benimkinden I was watching TV when he called. _ Mene zenk eden vaht televizira bah-ırdım. Ben bulundu seyreden televizyon ne zaman o aradı They are playing football in the garden._ Onlar bahçada top oyna-yırlar. Onlar dır oynayan futbol bahçede

20 Türkçede fiil tarz eklerinden –mış ekini almışsa;
hareket hazır zamanda devam etmeyen, tamam olmuş, oluşmuş, bitmiş (perfect) bir harekettir. Türkiye bölgesi Türkçesinde bu tarz, iki şekilde elde edilir. Birincisi –miş sıfat fiil ekiyle elde edilen bitmişliktir. –miş eki bu tarzda -mış bulunuyor anlamındadır. İkincisi –dı geçmiş zaman ekiyle elde edilen bitmişliktir. –dı ekiyle yapılan bitmişlikte ( geçmiş zaman bildiren sözcük kullanılmaz) İngilizcede ise ‘have V-ed3’ unsurları kullanılır. (-ed takısı fiilin düzenli bir fiil olması durumunda fiile eklenir. Düzensiz fiillerin ise 3. halleri kullanılır.) Anlam olarak: Bu tarz, muhatabın söze konu hareketi halihazırda, şu anki veya o anki durumda yapıp yapmamışlığının, hareketin oluşmuş veya oluşmamışlığının sorulduğu tarzdır. Ör: Ödevini bitirdin mi? _ Have you finished your homework? Evet bitirdim (Bitirmiş durumdayım/ bitirmişim)._ Yes, I have finished it. Hayır bitirmedim (Bitirmiş değilim/ bitirmemişim) _ No, I have not finished it. Not: Bitmiş tarz, tabiatta yer almış bir haberin, hazır zamanda da korunduğu(1) veya bir çıkarım yoluyla yer aldığının varsayıldığı(2), durumları ifade etmede kullanılan –dır ek birleşmesinden de istifade edilir. Ör 1: Hiç İstanbul’a gitmiş mi ? Evet gitmiş-tir . (…gitmiş bulunuyor. ) 2: Şimdiye kadar İstanbul’a varmış-tır. (…varmış olur. ) Not: -dır eki aynı işlevlerde isimler/sıfatlarla da kullanılır. Ör: Suçlu bulundu. Yani şimdi suçlu mudur ? (…suçlu mu bulundu oluyor ? ) Ör: -di eki; Have you finished your homework?_ Bitirdin mi? / Ödevini bitirmiş misin? _ Yes, I have finished my homework._ Bitirdim. / Bitirmişim-dir. ( present perfect tense)(şimdiki bitmiş) When ? _ Ne zaman ? _ I finished my homework last night._ Gece bitirdim. (simple past tense)(yalın geçmiş) _________________________________________________________________________________________________________ Karşılaştırma: bitmiş tarz eki, Türkiye (-dı / -mış ) Azerbaycan (-miş/ -ip ), Türkmenistan (-ip/-gan ), Özbekistan (gan ) -dıydı/ -mıştı ipti / -ifti bölgelerinde ( )’deki gibidir Ör: Men onları görmüşem. Onlar gelipti-r.

21 Türkçede ve ingilizcede tamam olmuş veya bitmiş tarz
Türkiye bölgesi Türkçesinde bu tarz, iki şekilde elde edilir. Birincisi –miş sıfat fiil ekiyle elde edilen bitmişliktir ki –miş eki bu tarzda -mış bulunuyor anlamındadır. İkincisi –di geçmiş zaman ekiyle elde edilen bitmişliktir. Ve bu durumda cümlede geçmiş zaman bildiren bir sözcük sözcük kullanılmaz. Öncelikle şunu belirtelim. –dı ekinin bitmişlikte kullanılması sadece haber kipindedir. Örneğin; ‘çalışmış ol, çalışmış olsan, çalışmış olmalı, çalışmış olabilir, çalışmış olmak’ denilebildiği halde, ‘Çalıştı olmak, çalıştı olabilir’ (tercihen)denmez. Yine, –dı ekinin bitmişlikte kullanılması ( Bitirdin mi?_ Bitirdim ) bu çekimin geçmiş zamanının (… bitirdiydim) oluşmasına da neden olmuştur. Bu kısacık hatırlatmadan sonra. Dilde tarz olayını hatırlayalım. Tabiyattaki hareketler cereyan ederken hareketleri gerçekleştiren bir şahıs vardı. Ve hareketler bu bir şahısla birlikte bir zamanda bulunurdu. Tarz olayında ise bir şahıs bağlı hareketlerin bulunduğu zaman içerisinde ne şekilde yer aldığı sorulur. Şöyle, Türkçede bir fiil –r eki ve –di geçmiş zaman akini almışsa, zaman geçmiş zaman, hareket; genelllikle, aradabir, sık sık gerçekleşen harekettir. ‘Her hafta sonu sinemaya gid-er-di-m.’ Yine, fiil tarz eklerinden –yor veya -en/-an eklerinden biri ve ayrıca –dı geçmiş zaman ekini almışsa zaman yine geçmiş zaman, hareket hazır zamanda devam eden harekettir. ‘Annem bulaşık yıkarken ben televizyon seyred-i-yor-dum.’ Veya ‘…seyred-en idim’ veya ‘…seyreden yer aldım/ …seyreden bulundum’ Fiil -mış ekini aldığında ise hareket bulunduğu zamanda devam etmeyen, tamam olmuş veya bitmiştir. ‘Müdür geldiğinde işimi çoktan bitir-miş-ti-m.’ Yani, Müdürün geldiği (geçmişteki) o zamanda işimi bitirmiş biri olarak bulundum. Veya yer aldım.Gibi. Türkçede bitmiş tarz –di ekiylede elde edilebilir demiştik. Bu, –di eki almış her fiil geçmiş zaman bildirmez demek olur aynı zamanda. ‘… işimi çoktan bitirdiydim’. Örneğindeki birinci –di eki hareketin tarzını, ikincisi zamanını gösterir. Aşağıda ingilizce için verilmiş örneklere bakıp yukarıda sıraladığımız, –di geçmiş zaman ekini almış çekimli fiillerden, geçmiş zaman unsuru –di’yi kaldıralım. Yani, ‘gid-er-di-m, gid-i-yor-du-m, git-miş-ti-m’ çekimlerini, ‘gid-er-im, gid-i-yor-um, git-miş-im’ şeklinde ve hatta ‘git-ti-y-di-m’ çekimli fiilini de ‘git-ti-m’ olacak şekilde görelim.

22 Örneklerden –di geçmiş zaman eki kaldırıldığında, artık -dı eksiz bu örnekler geçmiş zaman bildirmezler demektir. Yani, ‘Her hafta sonu sinemaya giderim’ Derken şu anki mevcut ‘present’ şimdiki durum kastedilir. ‘Şimdi sinemaya gidiyorum.’ Derken de şimdiki mevcut durum kastedilir. Farklı olarak bu çekimde hareket devam ediyordur. Yine, ‘İşimi bitirmişim, artık müdür gelsede farketmez.’ Örneğinde de şimdiki, mevcut (present) durum kastedilir. Burada da hareketin ne zaman gerçekleştiği yani hareketin gerçekleştiği fiziksel zaman aranmaz. Sorulan şey mevcut hazırdaki durumdur. Yani, ‘yanmış ev’ veya ‘pişmiş yemek’ ya da ‘Yemek pişmiş’ örneklerinde evin ne zaman yandığı veya yemeğin ne zaman piştiği sorulmaz. –dıydı ekindeki ikinci -di geçmiş zaman eki kaldırıldığında da durum böyledir. Eğer cümlede geçmiş zamana gönderme yapan bir zaman sözcüğü, ‘dün, iki hafta önce…’ kullanılmazsa, –dı ekli fiil yine şimdiki, hazırdaki (present) durumu gösterir. Aşağıda, örnek birdeki türkçe kısım, –dı ekli fiilin şimdiki, hazırdaki (present) durumu gösterdiği cümlelerin ingilizce tarafına bakıldığında görülür. Ör;1. Have you ever seen my cat ?_ Kedimi gördünmü (hiç)/ görmüş müsün? Yes, I have seen your cat._ Gördüm. / Görmüşüm. ( present perfect)(şimdiki bitmiş) Ör; 2. When ? _ Ne zaman ? I saw your cat last year._ Geçen yıl gördüm. Geçen yıl görmüşüm (simple past tense)(yalın geçmiş) Örneklerdende görüldüğü üzere türkçede here iki fiil –di ekini almışsada ingilizcede, birinci örnek ‘present-şimdiki’, ikinci örnek ‘past-geçmiş ‘ halde verilmiştir. Anlam olarak: Bitmiş tarz, muhatabın söze konu hareketi halihazırda, şu anki veya o anki durumda yapıp yapmamışlığının, hareketin oluşmuş veya oluşmamışlığının sorulduğu tarzdır. Ör: Ödevini bitirdin mi? _ Have you finished your homework? Evet bitirdim (Bitirmiş durumdayım/ bitirmişim)._ Yes, I have finished it. Hayır bitirmedim (Bitirmiş değilim/ bitirmemişim) _ No, I have not finished it. İngilizcede ise ‘have V-ed3’ unsurları kullanılır. (-ed takısı fiilin düzenli bir fiil olması durumunda fiile eklenir. Düzensiz fiillerin ise 3. halleri kullanılır.)

23 2: Şimdiye kadar İstanbul’a varmış-tır. (…varmış olur. )
Bitmiş tarz, tabiatta yer almış bir haberin, hazır zamanda da korunduğu(1) veya bir çıkarım yoluyla yer aldığının varsayıldığı(2), durumları ifade etmede kullanılan –dır ek birleşmesiyle de ifade edilebilir. Ör: 1: Hiç İstanbul’a gitmiş mi ? Evet gitmiş-tir . (…gitmiş bulunuyor. ) 2: Şimdiye kadar İstanbul’a varmış-tır. (…varmış olur. )   Not: -dır eki aynı işlevlerde isimler/sıfatlarla da kullanılır. Ör: Suçlu bulundu. Yani şimdi suçlu mudur ? (…suçlu mu bulundu oluyor ? ) Bitmişlikte esasen durum şudur: Özne hareketi öncesinde geçirmiş ya da hareket öncesinde özneye işlemiş olabilir. Bu zaman hareketin fiziksel zamanı, tabiat zamanıdır. –mış-tır ekleşmesiyle kastedilen veya sorulan bu zaman, yani hareketin ne zaman gerçekleştiği değildir. Sorulan şey hareketin hali hazırda/ şu anda / şimdiki zamandaki durumudur. ‘Hiç Ankara’ya gitmiş mi? (evet) Gitmiş/ Gitmiştir/ Gitmişliği var.’ örneğindeki zaman, şimdiki zamandır. Bu örneğin geçmiş zamanı; ‘O sırada Ankara’ya varmıştım’ şeklindedir. Böylece; _ Ali’nin babası ölmüş-tür./ Adam ölmüş-tür. _ Güneş doğmuş-tur./ Güneş doğmuş duruyor. _ İstanbul’a gitmişim-dir/ İstanbul’da olmuşum./ İstanbul’u görmüşüm-dür. Gömüşlüğüm var. Örneklerinin her birinde -mış ekiyle kastedilen, hareketin bitmişliği ve bu oluşmuş hareketin şimdiki (-mıştır) zamanıdır. İş bu yönüyle ele alındığında; hareketin bitirilmiş/ işlenmiş olduğunun ifade edilmesini -mış eki, hareketin zamanını, hali hazırdaki durumunu,–dır/-tür eki karşılar.   Bu arada türkçede bitmişlik, –p ekiylede elde edilir. –p eki, (git-iptir) şeklinde fiillere iliştirilerek hareketin bitmiş olduğunu ifade eder. Yine –p ekiyle, -miş ekiyle sağlanabilen –miş olacak gibi geleceklik bildirebilen bir yapı oluşturulmaz. Yani –p eki salt bitmişlik eki olarak kullanılır. Men onları görmüşem. Onlar işlerini bitiribler.

24 Örnekler: I haven’t seen my father_ Babamı görmedim. …görmüş değilim.
Örnekler: I haven’t seen my father_ Babamı görmedim. …görmüş değilim. We already have sended a mail to them. _ Onlara henüz bir meil gönder-dik/-mişiz. I suppose your father hasn’t returned from Ankara yet. Have you already seen this new film?_ Halı hazırda bu filmi seyretmiş misin? I have known him since my childhood. _ Onu çocukluğumdan beri tanımış bulunuyorum. I havn’t breakfast yet. _ Henüz kahvaltı yapmadım/ yapmış değilim. The child has losen his money. _ Çocuk parasını çaldırmış/ parasını çaldırdı.

25 -miş ← imiş ← ermiş ( yer almış/ bulunmuş) gider -miş gidiyor -muş
Söylenti (rivayet/-miş’li haber) nedir ?? -miş ← imiş ← ermiş ( yer almış/ bulunmuş) gider -miş gidiyor -muş gitmiş -miş Konuşan kişinin; Varlıkların; bir kip altında, bir tarz, zaman ve şahsa bağlı, konuşulmuş hareketlerini, oluşmuş bir haber veya bir bilgi gibi kabul edip, haberin bu oluşmuşluk veya bitmişlik durumunu göz önünde bulundurmak suretiyle, -mış (i-miş/ ermiş) bitmişlik unsurunu kullanması, bununla birlikte, cümleyi de yargısız (-dır eksiz) bırakarak, olmuş/bitmiş bu haberin esasen bir söylentiden ibaret olduğunu vurgulamasıdır. Ör: Yarın kar yağacak. (var bulunan haber) Yarın kar yağacak-(i)mış. Yarın kar yağacak- ( diye bir haber) bulunmuş/ yer almış. Şöyle de ifade edilebilir; Herhangi bir hareket ister geçmişte, ister şimdi ve isterse gelecekte gerçekleşecek olsun, bir kez konuşulmuşsa veya bir yerde yazılı haldeyse ya da ortalıkta böyle bir haber varsa. Hareketle bildirilen haber artık üretilmiş, var olmuş bir haberdir. Konuşan kişi aktarımını yaparken bu konuşulmuş olmayı esas alır. Yani konuşan kişiye göre hareket değil, haber konuşulmuş tabiatta var olmuş, oluşmuş veya bitmiştir. Bu yüzden de ‘olmuş, var bulunmuş’ anlamında bitmişlik bildiren ‘i- yardımcı fiili +sıfat fiil ‘ (ermiş/ i-miş/ miş) ek birleşmesini kullanır. Kullanır fakat yinede fiillerin bitmiş tarzlı şekillerinden yararlanır. Bu da hareket değil durum bitmişliğidir. Yani, -mışlı haber esasen bitmiş /oluşmuş durum haberidir. Gider-miş örneğinde hareket genel hareket, durum oluşmuş/ bitmiş durum haberdir. Gidiyor-muş çekiminde hareket devam eder, durum oluşmuş/ bitmiş durum haberidir. Trenle geliyorlar Bu bir kitaptır. ( kitap bulunuyor__devam eden durum haberi ) Trenle geliyor-lar mış/ i-miş/ ermiş Trenle geliyor-lar- mış/ i-miş/ ermiş Bu bir kitap - muş/ i-miş/ ermiş bulunmuş bulunmuş yer almış yer almış

26 -dır eki nedir ? … körtüm erür ( Bu vehinin küll’il-vucuh körtüm irür wech-i hasen ) … körtün erür görmek … körtü erür …gördü oluyor ermek … erti erür …artı arur …bulundu/ yer aldı oluyor …idi irür …artı urur …idür …durur …dür ( belirsizlik) Benim hesabım ne yer aldı olur? / ne yer alır? / nedir? …aşağı yukarı 100 lira yer aldı olur? / lira-d-ır ( kesinlik) Benim hesabım ne yer aldı oluyor? / ne yer alıyor? / nedir? …tam olarak 100 lira yer aldı oluyor? / lira-d-ır. ( belirsizlik) Gideli epey oldu. Şu ana kadar İstanbula varmış bulundu olur/ varmış-t-ır. ( kesinlik) Güneş doğmak üzere. Güneş doğuyor. Güneş doğmuş-t-ur / bulundu oluyor artık. Ör: Suçlu bulundu. Yani şimdi suçlu mu bulundu oluyor? …suçlu mu-d-u-r? Ör: ‘İki saat-tir seni burada bekliyor’ Ya da ‘Seni burada bekliyor iki saat-tir.’ Yani; ‘Seni burada bekliyor ’ haberlik durumu ‘ iki saat bulundu oluyor ’ -dır eki –r eksiz de kullanılabilir. Senin adın ne oldu/ ne yer aldı?/ ne di? / ne bulundu? Bütün bunlardan sonra; Yardımcı fiiller nedir ? Bazen bir isim, bazen bir sıfat/sayı… ’dan cümleler; Ör: O çaresiz (er)i-di/ oldu/ kaldı/ bulundu vs. Veya, bir tarzla çekimlenmiş fiillerden, birleşik tarzlı çekim; Ör: Çalışır (er)i-miş , Çalışır ol-muş ya da sadace zaman çekimi; Ör: Çalışır (er)i-di./ bulundu / bulunacak/ olacak Yine, bu bir tarza bağlı fiillerden bir kip elde edebilmek ; Ör: Çalışır ol-abilir/-malı/-sa(keşke)/-a …vs. için, yardımına baş vurulan fiillere yardımcı fiiller denir. Türkçede bu fiiller; (er)i, ol, kal, bulun, … gibi fiillerdir. Haberlik eki nedir ? Yardımcı fiillerin kök olarak kullanıldığı bir ifadede, yardımcı fiile eklenerek, ifadedeki bilgiyle haber verilen durumun , hazır zamanda ya devam eden durum –ur(erür) (yer alıyor) ya da oluşmuş/ bitmiş durum haberi olarak devam ettiğini(bulunduğunu) -(d)ır (idi erür)(yer aldı oluyor) veya bulunduğunun varsaysıldığını bildiren ek unsurudur.

27 İngilizcede linking verb ( bağ fiil) nedir
İngilizcede linking verb ( bağ fiil) nedir. Bunlar, be( am /is/ are /was/were), see, appear, become… fiilleridir. Linking verb’ ler de Türkçede olduğu gibi isim cümlelerinde, isim/ sıfat/ sayı… ile özne arasındaki yargısal bağı veya hareket ilişkisini kurarak cümleler oluştururlar. Ör: He is a doctor_ O dur bir doktor/ O bir doktordur I am a student_ Ben(dir)im öğrenci/ Ben bir öğrenci(dir)im/ …bir öğrenciyim. He seems/ appears ( to be ) very unhappy_ Mutsuz görünüyor/ gösteriyor. Not: Linking verb’lerden ‘to turn’ fiili de isim vb. sözcük türleri ile özne arasında yargı bağını kurarak bir cümle oluşturur. Fakat be(am/ is/are ) fiilindeki gibi mevcut bir durumu değil, bir duruma geliş sürecini bir değişimi veya dönüşümü bildirir. Bu durumda fiil Türkçede -er-mek (sararmak), -ilen-mek(yaşlanmak), -ileş-mek( kırmızılaşmak)… gibi ek veya ek birleşmelerine denk gelir. Ör: Her face turned yellow._ Yüzü sarardı. Yine: To remain fiili; bu fiil bağlayıcı fiil olarak bir durum üzerinde kalmayı bildirir. Ör: I remained alone._ Yalnız kaldım/ yalnızla(n)dım. Yine: Sensiz kaldım/sensizle(n)dim. To keep fiili; bu fiil bağlayıcı fiil olarak bir durumu bir süre için tutmak anlamındadır. Ör: To keep fixed._Sabitlemek( sabit tutmak). To keep hidden._Saklamak( saklı tutmak). To grow fiili; bu fiil bağlayıcı fiil olarak bir durumda giderek artış göstermeyi bildirir. Ör: I am growing impatient._ sabırsızlanıyorum. İt is growing heavy._ Ağırlaşıyor.

28 Türkçede fiil –makta ek birleşmesini almışsa;
hareketin sözü edilen andan önce başlamış, hala devam ediyor olduğu bildirilir. Yine bu tarz, ( -iyor bulunmuş ) hareket ve durum(hal) tarzı birlikteliğiyle de elde edilebilir. Ör: İki saattir bekliyorum_ I have been waiting here for two hours. (beklemekteyim). Ör: Üç yıldır Ankara’da otur(mu)uyorum/oturma(ma)ktayım. _I have (not) been living in Ankara for three years. Ör: When he called me, I had been studying … (perfect continuous) Ne zaman o aradı beni ben bulunmuştu(m) çalışan/ çalışıyor olan. Yani, … çalışıyor bulunmuştum. veya, …çalışmaktaydım. ___________________________________________________________________________ Karşılaştırma: bitmiş tarz eki, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan bölgelerinde değişmez.

29 Zamanlar (times) www.dilbilimleri.net
Türkçede fiil -dı ekini almışsa (çalış-tı/ -yordu/ -mıştı/ -maktaydı…) hareket geçmiş zamandadır. İngilizcede: Common aspect’te used to kalıbı kullanılır. I used to work._ Çalışırdım. Concrete aspect’te fiillerin (bir düzensiz fiil değilse) sonlarına -ed takısı eklenir. I worked._çalıştım. Progressive aspect’te be fiilinin was/ were olarak değiştiğini söylemiştik. I was working_Çalışıyordum. Perfect ve perfect continuous aspect’te have yardımcı fiili had olurdu. Ör: I had worked._ Çalışmıştım. Türkçede şimdiki/ hazırdaki zamanın eki yoktur. İfadelerde yer alan tarz ekleriyle ise; ‘Her hafta sonu sinemaya giderim’ derken ‘… gider durumda-yım’ ‘Sinemaya gidiyorum’ derken ‘… gidiyor durumda-yım’ ‘Hiç sinemaya gitmiş misin? Evet gitmişim’ derken ‘…gitmiş durumda-yım’ denmek istenir. Yani bu her üç durumda da mevcut durum, hazır zamandaki durum, (ifadenin geçmişte kaldığını bildiren bir unsur olmadığından da) şimdiki (present) zaman ve bu zamanda devam eden bir durum bildirilir. 3. Türkçede fiil, -ecek ekini; (çalış-acak/ -ır olacak/ -yor olacak/ -mış olacak/ -makta olacak) almışsa hareketin hazır durumda sonraya bırakıldığı, gerilendiği… yani gelecek zamanda gerçekleşeceği bildirilir. I will go to the cinema._Sinemaya gideceğim. I will be sleeping._ Uyuyor olacağım. I will have gone._ Gitmiş olacağım. Not: ifadede ‘ az sonra, yarın…’ gibi geleceğe yönelik bir zaman tümleci kullanılmışsa –r ekli fiil belirsiz gelecek bildirir. Ör: Birazdan gelirim/ geleceğim. Bekleseydin gelirdim/gelecektim. 4. Fiil–ecekti ek birleşmesiyle (çalış-acaktı /-er olacaktı/ -yor olacaktı…) hareket geçmişte kalmış gelecek zamandadır.

30   1. Geçmiş zamanda kalmıştır (past time): Türkçe için geçmiş zaman -di geçmiş zaman ekiyle elde edilir. İngilizcede ise: Common aspect’te used to kalıbı kullanılır. Ör: I used to work._ Çalışırdım. Concrete aspect’te fiillerin (bir düzensiz fiil değilse) sonlarına -ed takısı eklenir. Ör: I worked._çalıştım. Progressive aspect’te be fiilinin was/were olarak değiştiğini söylemiştik. Ör: I was working_Çalışıyordum. Perfect ve perfect continuous aspect’te have yardımcı fiili had olarak değişiyordu. I had worked._ Çalışmıştım. I had been working._ Çalışmaktadım. Bu arada, Türkçede geçmiş zaman eki sadece -di ekidir. -yordu, -erdi, -maktaydı, -mıştı diye devam eden ek birleşmeleri, fiilin tarzına göre geçmiş halini bildirir. Fiil kökü+miş (çalışmış) türündeki ifadeler, ifade ettiğimiz gibi, ya duyulan haberdir ya da şimdiki bitmiş tarzdır. Fiil+miş-ti (çalışmıştı) türündeki ifadeler ise bitmiş tarzdaki bir hareketin geçmiş zamandaki ifadesidir. Buna göre: Eğer bir hareket -yor devam tarzı ve -di geçmiş zaman ekini (-yordu) almışsa demek ki hareket geçmişte devam eden harekettir ya da -miş tarz ekiyle geçmiş zaman sağlanmışsa (-mişti) hareket geçmişte bitmiş harekettir veya -mekte ek birleşmesiyle geçmiş zaman sağlanmışsa (-mekteydi) demek ki hareket geçmişte devam etmekte olan harekettir. Yine, geçmişte genel(-erdi) ve geçmişte dakik (-di ) harekettir ve yine bu hareketler şimdiki zamanlardaysa; Şimdiki devam eden, şimdiki bitmiş, şimdiki devam etmekte olan veya genel harekettir. Gelecek zamanlarda ise (-ecek ekini almışsa); gelecekte devam eden, gelecekte bitmiş, gelecekte devam etmekte olan, gelecekte dakik harekettir …ve yine geçmişteki gelecekte(-ecekti); devam eden, bitmiş, devam etmekte olan ve dakik harekettir. Ör; Çalışmak fiilinin devam tarzının birinci tekil şahıs geçmiş zamanı. ‘Çalışıyordum’dur. Ya da; Çalışıyordum çekimli fiili, birinci tekil şahsın geçmiş zamanda devam ettirdiği hareketi karşılayan çekimli fiildir.

31 2. Şimdiki zamanlardadır (present times): Türkçede şimdiki/ hazırdaki zamanın eki yoktur. İfadelerde yer alan tarz ekleriyle ise; ‘Her hafta sonu sinemaya giderim’ derken ‘… gider halde-yim / durumda-yım’ ‘Sinemaya gidiyorum’ derken ‘… gidiyor halde-yim / durumda-yım’ ‘Hiç sinemaya gitmiş misin? Evet gitmişim’ derken ‘…gitmiş halde-yim / durumda-yım’ denmek istenir. Yani bu her üç durumda da mevcut durum, hazır zamandaki durum, (ifadenin geçmişte kaldığını bildiren bir unsur olmadığından da) şimdiki (present) zaman ve bu zamanda devam eden bir durum bildirilir. İngilizcede be (am, is, are) ve have fiillerindeki (has) değişiklikler, şimdiki zamanın belirlenmesinde kullanılır. Ör: I am going to Ankara_ Ankara’ya gidiyorum.(present continuous) I have fnished my homework._ Ödevimi bitirmişim (bitirdim)

32 Ör: I will go to the cinema._Sinemaya gideceğim.
  3. Gelecekte gerçekleşecektir (future times): Türkçe için gelecek zaman, -ecek eki ile elde edilir. İngilizcede ise birinci şahıslarda (I/we) shall ya da hepsinde will yardımcı fiili kullanılır. Ör: I will go to the cinema._Sinemaya gideceğim. I will be sleeping._ Uyuyor olacağım. I will have gone._ Gitmiş olacağım 4. Geçmişteki gelecek zamandadır (future in past times): Türkçede bu zaman, -di geçmiş zaman eki ile -ecek gelecek zaman eki birlikte kullanılarak (-ecekti) elde edilir. İngilizcede ise will yardımcı fiili would’a dönüşür. Bu arada geçmişte kalmış gelecek zamanın olumlu şekli, gerçekleşmemiş bir niyet bildirir. Not: -ecekti ekiyle verilmiş bir yapının olumlu hali gerçekleşmemiş bir hareketi, olumsuz hali (yap–mayacaktım) gerçekleşmiş bir hareketi bildirir Not: Türkçede gelecek zaman –r(-er) ekiyle de elde edilebilir. –r ekli gelecek zamanda farklı olarak bir tahmin, bir belirsizlik, bir ihtimal vurgulanır. Aşağıdaki örneklerde –ecek ekiyle birlikte –r ekli gelecek zaman da verilmiştir. Örnekler: Dakik: Sinemaya gid-eceğim/-ecektim. _I will/would go to the cinema. Giderim /giderdim. (Yarın belki sinemaya giderim.) Devam eden: (O saatlerde) Uyuyor olacağım/-acaktım._ I will/would be sleeping. Uyuyor olurum/olurdum. Bitmiş: İşimi bitirmiş olacağım/-acaktım._ I will/would have finished my work. Bitirmiş olurum/ olurdum.(Geleceğin zaman büyük bir ihtimalle işimi bitirmiş olurum. ) Not: Gelecek zamanlarla ilgili şöyle bir durum da vardır: Fark ettiyseniz, dakik tarz dışında diğer tarzların gelecek zamanları ‘ol’ fiiliye oluşturulmaktadır. ‘olmak’ fiilinin yardımcı bir fiil olarak kullanıldığı bu tip yapılarda, dakik tarzlı yapılarda (çalışacağım) olduğu gibi bir niyet veya planlama değil, söz konusu hareketle kastedilen hal üzerinde bulunmaktan bahsedilir. O saatlerde ders çalışıyor (çalışır bir vaziyette) olacağım/olurum. O anda dinlenmiş (halde) olacağım. Bundan sonra hep bu adla anılır olacaksın.

33 Bir isim cümlesi; O yaşlarda polis oldum. O gün hasta oldum
Birleşik tarzlı çekimli fiil nedir?   ‘ol’ fiilinden bahsetmişken; dakik(yalın) tarz (çalış-acak) dışındaki diğer tarzların gelecek zamanlarının oluşturulmasında kullanılan ‘ol’ fiili (çalışır olacak, çalışıyor olacak, çalışmış olacak ) birleşik tarzlı çekim şekillerini oluşturmada da kullanılır. Peki, birleşik tarzlı çekimli fiil nedir? Birleşik tarzlı çekimli fiil iki tarz unsurunun ‘ol’ yardımcı fiilliyle birlikte oluşturmuş olduğu çekimli fiil yapısıdır. Şöyle açalım, şu ana kadar hep basit tarzlı yani sadece bir tarz ekli ya da hiç tarz eki almamış çekimli fiillerden bahsettik. Bu ifade şekillerinde şahıs bir tek hareketi, bir tek biçimde gerçekleştirir. Ör: … anılırdı (Geçmiş zamandaki genel hareket.) Yani, geçmişte kalmış sürekli hareket. … anılır olmuştu. (O günden sonra hep bu olayla anılır olmuştu.) Gördüğümüz gibi, bu çekim şeklinde iki tane tarz unsuru bulunmaktadır. Ve burada, geçmişte bir saatten sonra süreklilik/ genellik kazanmış bir hareketin yine geçmişte bitmiş olduğu vurgulanmaktadır. Birleşik tarzlı çekimli fiillerin bir çok şeklini yapmak mümküdür. Bu şekiller tarz eklerinin karşılıklı birleştirilmeleri sonucu elde edilir. Birkaç örnek daha verelim. Bazen aynı doğrular üzerinde bile anlaşamaz olurduk. Öyleki, hep bu olayla anılır olmuştuk. Gün geçtikçe yüzü tanınmaz oluyordu.  Babam işten döndüğünde genellikle yatmış olurduk. Bunu yapmakla onu incitmiş oluyorduk ama… Bir kere tartışmayı başlatmış olmuştuk.(bulunmuştuk) Bazen uzun bir süre buradan geçmez olurlar. Artık alışverişlerimizi kredi kartıyla yapar olduk/olmuşuz. Yalnızlık bir yaştan sonra çekilmez oluyor. O saatlerde genellikle yatmış oluruz. Bir şans daha vermemekle ona haksızlık etmiş olmuyor muyuz? Ne yapayım, sormuş bulundum. Bu arada dikkat çekmek istediğimiz ayrıca bir husus var. Yukarıda ‘ol’ fiiliyle oluşturulmuş birleşik tarzlı çekimli fiillerin, özellikle geçmiş zamanlı örneklerinde, ‘ol’ fiiliyle, öncesinde var olan, mevcut bulunan bir hareket veya durum A: değil, bir sonradan olma B: bir sonralık ifade edildiği görülmektedir. A) O zamanlar hep bu olayla anılırdık. (anılır i-dik) B) O günden sonra hep bu olayla anılır olmuştuk. (anılır olmuş i-dik)  Örneklerimizi çoğaltmadan önce bu iki örnek üzerinde konuşalım. Birinci örnekte A: hareket, söze konu zaman diliminde(geçmiş zamanda), tabiatta zaten mevcut olan, var bulunan bir hareket veya durumdur. Bir isim cümlesi; O yaşlarda polistim. (polis i-dim), O gün hastaydım (hasta i-dim) İkinci örnekte B: ise hareket, öncesinde var bulunmayan, sözü edilen andan sonra ortaya çıkmış bir hareket veya durumdur. Bir isim cümlesi; O yaşlarda polis oldum O gün hasta oldum

34 …erksiz …….………………..-erür erti … erksiz …. …………. ermiş erti /imiş idi
Tablodan da gördüğümüz gibi bu günkü bulun-uyor çekimli fiiline denk fiil, ilkin er-ür’dür. Bu seyir geçmiş zaman için ilkin er-ür er-ti yani bulunuyor idi ya da bulunuyor bulundu şeklindedir. Yine, bu yapıların er(i-)’li kısmı hareketin veya haberin var bulunmasını, -ür’lü kısmı bu mevcut hareket veya haberin mevcudiyetinin hazır zamanda devam ettiğini bildirir. Ve aslında bu birleşik yapılarla, öznenin tabiatta (veya zamanda) bir halde yer alıyor olmasından bahsedilir. Bununla, bahsedilenin (öznenin), ( tabiatta veya hal zamanda) Ne yer ediyor? olduğu, veya Ne yer üretiyor? olduğu sorulur, ve böylelikle özne tabiatta veya zamanda kendine bir şey için yer yapmış-/ bir bakıma yer üretmiş olur. Yani birleşimler yerleşik hareket veya durumlar için kullanılır. Bu yüzden de var bulunuyor olan durumları bildiren i-miş(söylenti), i-se( şart) kipleri ve i-ken eş zaman/ mekan bağlacıyla kullanılır. Buradaki ‘erür/ erür erti’ örnekleri bu günkü bulunuyor anlamına denk bir kullanımda ise, bu bulun fiili yerine kalma bildiren bir başka fiilde ( oluyor, duruyor, görünüyor…/ eski şekliyle; erür, ) kullanılabilir. Bu durumda bir mevcudiyet ve bu mevcudiyetin, bulunuyor anlamında, hal zamanda devam ettiği vurgulanır. …erksiz …….………………..-erür erti … erksiz …. …………. ermiş erti /imiş idi (halde) ( var) bulunuyor idi (halde) ( var) bulunmuş idi duruyor idi durmuş idi görünüyor idi görünmüş idi Devam Tarzı Bitmiş tarz Şimdiki zaman Eskiden; Yani; Hazırda (şu zamanlar) ... Erksiz erür men ‘…berk erür men’ Güçsüz bulunuyorum/ yer alıyorum Halı hazırda (şu an için) … Erksiz ermiş ‘…veli ermiş men’ Güçsüz bulunmuş-um Geçmiş zaman geçmişteki o zamanlar … Erksiz erür erti men ‘…arasınta erür erti.’ Güçsüz bulunuyor bulundum/ idim o an için … Erksiz ermiş erti ‘…cümle ag ermiş erti’ Güçsüz bulunmuş idim

35 Şu ana kadarki örnekler birer isim cümlesi örnekleriydi
Şu ana kadarki örnekler birer isim cümlesi örnekleriydi. Peki, fiiller bir tarza bağlı çekimli fiil olsalardı bunlar; Örneğin; ‘çalış-ır (bir halde) bulunuyor idi’ ‘çalış-mış (bir halde) bulunuyor idi’ ‘çalış-ır (bir halde) bulunmuş idi’ ‘çalış-mış (bir halde) bulunmuş idi’ diye oluşturulurdu ve er(i-) fiiliyle ‘ol’ fiilinde olduğu gibi, birleşik tarza çekimlenmiş bir fiil oluşturulmuş olurdu. Fakat bu birleşik tarzlı çekimli fiil yapısı, ‘ol’ fiilinde olduğu gibi bir sonradan olma değil, öncesinden var bulunan, mevcut durumları ifade ederdi. Yapısal oluşumunu gördüğümüz bu birleşik yapıların anlamsal veya işlevsel yanlarını da belirtelim. Yani bütün bu birleşik yapılar ne işe yarar. Özetle durum, ‘hareket’ ve ‘hal’ üzerine kurguludur   Örneğin; ‘çalış-ır ( halde) bulunuyor idi’ ( çalışır erür erti) ‘güçsüz ( halde) bulunuyor idi’ ( erksiz erür erti) ifadesinde, ‘çalışır’ kısmı, hareketin genel bir hareket olduğunu, ‘bulunuyor’ kısmı, bu genel hareketin genellik halinin/ durumunun hazır zamanda devam ettiğini, ‘i-di ’ kısmı ise, bütün bu birleşik yapının geçmişte kaldığını bildirir. ‘çalış-ır ( halde) bulunmuş idi’ ( çalışır ermiş erti) ‘güçsüz ( halde) bulunmuş idi’ ( erksiz ermiş erti) ifadesinde ise, ‘çalışır’ kısmı, hareketin genel bir hareket olduğunu, ‘bulunmuş’ kısmı, bu genellik halinin/ durumunun hazır zamanda oluşmuş/ olmuş bitmiş olarak bulunduğunu, ‘i-di ’ kısmı ise, bütün bu birleşik yapının geçmişte kaldığını bildirir. Yine, ‘çalış-mış (halde) bulunuyor idi’ ( çalışmış erür erti) ifadesinde, ‘çalışmış’ kısmı hareketin bitmiş bir hareket olduğunu, ‘bulunuyor’ kısmı, bu bitmişlik halinin hazır zamanda devam ettiğini, ‘i-di’ kısmı ise bütün bu birleşik yapının geçmişte kaldığını bildirir. ‘çalış-mış ( halde) bulunmuş idi’ (çalışmış ermiş erti) ifadesinde ise, ‘çalışmış’ kısmı hareketin bitmiş bir hareket olduğunu, ‘bulunmuş ’ kısmı, bu bitmişlik durumunun sözü edilen anda bitmiş olarak bulunuyor olduğunu, ‘i-di’ kısmı ise bütün bu birleşik yapının geçmişte kaldığını bildirir. Bir örnek: Katili, adamı öldürürken görmüş idim(görmüştüm). Ben artık olaya tanık olmuş bulunuyor idim (tanık olmuştum). Ne yapabilirdim bir kere, olayı görmüş bulunmuştum (Bir kere görmüştüm). Yalan mı söyleseydim.

36 Yalın tarzlı çekim Birleşik tarzlı çekim www.dilbilimleri.net
Şahıs zmr. hareket tarzı Geçmiş hareket - durum tarzı ( birleşik tarzlar ) Şahıs eki Haber kipi Ben Sen O Biz Siz Onlar çalış-ır -(y)dı çalış-ır bulun-ur/ -yor/ -muş çalış-yor bulun-ur/ -yor/ -muş çalış-mış bulun-ur/ -yor/ -muş -m -(s)n -… -k/-z -(s)nz -lr çalış çalış-ıyor çalış-mış Emir çalış-ır ol çalış-ır bulun-ur/ -yor/ -muş ol çalış-yor bulun-ur/ -yor/ -muş ol çalış-mış bulun-ur/ -yor/ -muş ol çalış-ıyor ol çalış-mış ol İstek çalış- ır ol-a çalış-ır bulun-ur/ -yor/ -muş ol-a çalış-yor bulun-ur/ -yor/ -muş ol-a çalış-mış bulun-ur/ -yor/ -muş ol-a çalış-a çalış-ıyor ol-a çalış-mış ol-a Dilek çalış- ır ol-sa çalış-ır bulun-ur/ -yor/ -muş ol-sa çalış-yor bulun-ur/ -yor/ -muş ol-sa çalış-mış bulun-ur/ -yor/ -muş ol-sa çalış-sa çalış-ıyor ol-sa çalış-mış ol-sa Gereklilik çalış-ır ol-malı çalış-ır bulun-ur/ -yor/ -muş ol-malı çalış-yor bulun-ur/ -yor/ -muş ol-malı çalış-mış bulun-ur/ -yor/ -muş ol-malı çalış-malı çalış-ıyor ol-malı çalış-mış ol-malı Yeterlilik çalış-ır ol-abilir çalış-ır bulun-ur/ -yor/ -muş ol-abilir çalış-yor bulun-ur/ -yor/ -muş ol-abilir çalış-mış bulun-ur/ -yor/ -muş ol-abilir çalış-abilir çalış-ıyor ol-abilir çalış-mış ol-abilir İsim fiil Mastar Sıfat fiil Zarf fiil çalış-ır ol-ma-k/-an/-arak çalış-ır bulun-ur/ -yor/ -muş ol-ma-k/-an/-arak çalış-yor bulun-ur/ -yor/ -muş ol-ma-k/-an/-arak çalış-mış bulun-ur/ -yor/ -muş ol-ma-k/-an/-arak çalış-ma-k/-an/-arak çalış-ıyor ol-ma-k/-an/-arak çalış-mış ol-ma-k/-an/-arak AYENE KÜLTÜR YAYINLARI’ NIN ÜRÜNÜDÜR

37 Türkçede bir haber cümlesi nasıl oluşturulur?
İsim cümlesi: 1. Yüklem için isim cinsinden (isim, sıfat, sayı…) bir sözcük; doktor, yorgun 2. Haberin (varsa) hazırdaki zamanda ne durumda olduğunu bildiren tarz eki; -r, -yor, -miş 3. Haberin (varsa) durum tarzı veya zaman ekini bağlamak için bir yardımcı fiil; bulun-, ol-, görün-, yer al-, i-, … 4. Haberin zamanı; -dı ve şahsı(5.); -m, sn, …, -z/-k, snz, lr İsim/ hareket Durum dakik tarz …. çaresiz … … … (i) di Dün çok hastaydım. genel tarz çaresiz bulunur (i) du Ne zaman yardıma çağırdıysa hep meşgul olurdum. devam tarzı çaresiz bulunuyor (i) du Bu vebaya karşı çaresiz bulunuyorduk. bitmiş tarz çaresiz bulunmuş (i) tu Günün sonunda yorgun düşmüştüm/ … yalnız kalmıştım ____________________________ dakik tarz … temizle … … … … di Dün odamı kendim topladım. genel tarz temizler … … … (i) di Her sabah odamı kendim toplardım. devam tarzı temizliyor … … … (i) du Bana seslendiğinde odamı topluyordum. bitmiş tarz temizlemiş … … … (i) ti Onunla dün konuşmuştuk. -r/-yor/-miş bulunur (i) du Babam işten geldiğinde genellikle yatmış olurduk. Birleşik tarzlar -r/-yor/-miş bulunuyor (i) du Fırtına gelmeden önce şehri tahliye etmiş bulunuyorduk. -r/-yor/-mış bulunmuş (i) tu Yola girmiş bulunmuştum bir kere artık dönemezdim. Not; bulun- yardımcı fiili yerine ol- yardımcı fiili yer alırsa genellikle hareketin veya durumun sonradan oluştuğu vurgulanır.

38 Özetle Bütün bu yaklaşımlardan sonra,
Bütün bu yaklaşımlardan sonra, Basit düzeyde Türkçe bir ifade oluşturmak istenirse, fiil kökü +… 1. hareketin tarzı, bu –r, -yor, -mış, makta eklerinden biri veya dakik tarz için hiç eksizdir. 2. hareketin zamanı; bu ise -dı, …., -ecek, ecekti ekleri ya da şimdiki zaman için eksizdir. 3. hareketin kipi; bunlar ise -e/-a, -meli/-malı, -ebilir/-abilir, -se/-sa … eklerinden biridir. 4. hareketin şahıs zamiri; ben, sen, o, biz, siz, onlar şahıs eki; -m, sn , …, -z, -snz, lr istisna -dı ekiyle; n, k, ___________Tarzlar__________Şimdiki z. __Gelecek z. __Geçmiş z.___ Dakik tarz çalış acak dı Genel tarzı çalışır Devam tarzı çalışıyor -olacak -( i )dı Bitmiş tarz çalışmış Hala devam eden çalışmakta

39 ( Türkçe – İngilizce ) Haber kipi Çekim Tablosu www.dilbilimleri.net
Şahıs zamiri Geçmiş zamanlar ( dı ) (past times) Şimdiki zamanlar (present times) Gelecek zamanlar ( -ecek ) (future times - shall/will) Şahıs eki Tarzlar/Biçim (aspect) Ben Sen O Biz Siz Onlar çalışır-dı He used to work çalış ır He works … … … -m -(s)n -… -k/-z -(s)nz -lr Genel tarz (common) --r/-er … … … çalış-tı He work ed(2) çalış-acak He will work Dakik tarz (concrete) çalışıyor-du He was working çalış ıyor He is working çalışıyor olacak He will be working Devam tarzı (progressive) -yor be…-ing çalış(-mış/ -ip/ -dıy) -dı He had worked(3) çalış(-tı/ -mıştır/-ıptır) He has worked(3) çalışmış olacak He will have worked Bitmiş tarz (perfect) -mış have … ed (3) çalışmakta-y -dı He had been working çalışmakta He has been working çalışmakta olacak He will have been working Devam etmekte (perfect continuous) - makta have been … -ing AYENE KÜLTÜR YAYINLARI’ NIN ÜRÜNÜDÜR

40 Emir kipi Şimdiye kadar aynı zamanda bu yalın hallerle haber kipini de görmüş olduk. Kip nedir? Konuşan şahsın, bilip gördüğü veya öğrendiği; şahıs, zaman ve tarza bağlı herhangi bir hareketi, haber modunda verebilmesi ya da şahsın bu kez kendisinin bir emrini, isteğini, arzusunu tespitini vs. durumlarını ifade edebilmesi için fiillerin sokulduğu kalıplara kip denir. Ör: Otur! –Sit down! Oturun! –Sit down! Türkçede bir fiil hiç eksiz çalış! çalış-ır ol! çalış-ıyor ol! çalış-mış ol! kullanılmışsa emir kipidir. Örneğin: Döndüğümde yemeğini bitirmiş ol. Döndüğümde işinin başında çalışıyor ol. Ör: Otursun! –Tell him to sit down! Otursunlar! – Tell them to sit down!

41 www.dilbilimleri.net Fiilin emir şekli nedir?
Emir (imperative): Konuşan kişinin, muhatabına bir hareketi; istek, rica, arzu olmaksızın dikta ederek yaptırmak istemesidir. Ör: Otur! –Sit down! Kalk! –Stand up! gibi. Fiilin emir kipinde muhatap, konuşan kişinin karşısındaki kişi/hayvan ya da komut alabilecek eşyadır/eşyalardır. Yani, sen (you) you veya siz (you) ’dur. ‘Sen’ ‘v e ‘siz’ ise ikinci tekil ve çoğul şahıs zamirleridir. Bu şu demektir: Fiilin emir şekli yalnız ikinci şahıslara ait bir durumdur. Ör: Otur! (sen) veya Oturun! (siz). İşte emir şekli sadece ikinci şahıslara ait olduğu için başka bir şahıs çekim eki veya şahıs zamiri gerektirmez. Yalnız, örnekte de görüldüğü gibi, çoğul ikinci şahsı(siz), tekil birinci şahıstan (sen) ayırmak için -n eki ilave edilir. İngilizcede you her iki şahıs zamirini karşıladığı için böyle bir fark oluşmaz ve hatta hiç you’da kullanılmaz. Go! (Git!) demek yeterlidir. Bu arada, Türkçede fiillerin emir şeklinin tarzlarına göre çekimi olduğunuda belirtmiş olalım. Ör: Döndüğümde yemeğini bitirmiş ol Döndüğümde işinin başında çalışıyor ol. Üçüncü şahıs zamirlerine gelince, bu zamirler o (tekil) ve onlar (çoğul) şahıs zamirleridir. Bu zamirlerin emir şekilleri de ikinci şahıs zamirleri aracılığıyla elde edilir. Yani, Otursun! veya Otursunlar! derken yine karşımızdaki kişi (sen) veya kişiler (siz) aracılığıyla emri yerine ulaştırmak isterir. Bu örneklerde şunu demek istiyoruz: Otursun! (Ona oturmasını söyle) veya Otursunlar! (Onlara oturmalarını söyle/söyleyin). -lar eki ise üçüncü çoğul şahsı, -sun eki almış üçüncü tekil şahıs emir şeklinden ayırır. İngilizcede ise üçüncü şahıslara yönlendirilen emir, fiilin mastar haliyle ifade edilir Ör: Tell him/them to sit down–Otursun! (Ona/onlara oturmasını/oturmalarını söyle) Emir, konuşan kişinin hakim olduğu, üzerinde hüküm verme yetkisine sahip olduğu konularda kişinin bu yetkisini kullanması durumudur. Konuşan kişi ise ben’dir veya konuşan kişinin içerisinde bulunduğu grup biz’dir. Konuşan kişi hüküm verme yetkisine sahip olduğu bir durumda kendine emretmez. Bu durumda birinci şahısların emir şekli yoktur denilebilir. (Şöyle) oturayım/oturalım, oturayım/oturalım(bari) türünde ifadeler bir istek, bir tercih belirtmek için ya da gelen emri yerine getirirken kullanılan ifadelerdir. Şöyle de denebilir, emirde konuşan kişi hareketi direyip emir şeklinde yaptırırken istek kipinde konuşan kişi bu kez sadece harekete yönelmek veya muhatabını harekete yönlerdirmek ister. Bu da istemenin durumuna göre bazen öneri, bazen izin, bazen rica vs. şeklinde gerçekleşir.

42 İstek kipi Gideyim Bırak gideyim. İzin ver konuşayım. Öl de öleyim. Bari oturayım. Gidesin/gide-siniz Söylediklerimi unutmayasın. İstedim ki bilesin. Sakın ona inanmayasın. Gide/gide-ler O bunu böyle bile, beni böyle tanıya. Sakın unutmaya. Gidelim Aynı şeyleri konuşmayalım. Hadi gidelim. Gel herşeyi unutalım. Türkçede istek bildiren sözcüklerin yer aldığı cümlelerdeki fiil, istek kipiyle değil emir kipiyle verilir. Çünkü sadece bu sözcükler cümlenin istek ifadeli bir cümle olduğunu bildirmeye yeter. Böyle olunca da ayrıca istek kipiyle çekimlenmiş bir fiile gerek kalmaz. Yani, ‘izin veriyorum gidesin.’ denmez, ‘İzin veriyorum hadi git.’ denir. Yine, ‘İzin veriyorum gide.’ denmez, ‘İzin veriyorum gitsin.’ denir. Fakat, ‘İzin ver gideyim.’ denir, ‘İzin ver git’ denmez. Bu durumda ortaya iki türlü istek çekimi çıkar. Bu çekimler; İstek bildiren sözcüklerle desteklenmemiş çekim. (Gideyim/ gidesin/ gide/ gidelim/ gidesiniz/ gideler.) İstek bildiren sözcüklerle desteklenmiş çekim. (Gideyim /git/ gitsin/ gidelim/ gidin/ gitsinler) İstek kipinde şöyle bir durum da vardır. (istiyorum ki veya bari …) gideyim/ gidesin/ gide/ gidelim / gidesiniz/ gideler… çekimi konuşan şahsın isteğine göre çekimlenmiş isteklerdir. Bundan başka bir de muhataptan istenen çekim şekli vardır. (izin ver/ bırak…) gideyim_ Let me go. … … … / gide _ Let him go. ( bırak gitsin ) gidelim_ Let us go. ( let’s go ) … … …/ gideler( bırak gitsinler) _ Let them go.

43 -se/ sa eki (şart) Bir eylemin gerçekleşmesinin bir başka eylemin gerçekleşmesine bağlı olduğu durum. Bu yüzden de içerisinde iki eylemin/yargının var olduğu bir bileşik cümle oluşturulması gerekir. Bu cümlelerden biri esas anlamı yüklenmiş yargıyı, diğeri ise bu yargının oluşması şartını taşır. Biz öncelikle tablomuzu görelim 1. (şartlı cümle şimdiki zamanlarda) Ör: Çalışırsa kazanır–If he works, he wins. (simple present) he will win. (simple future) 2. (şartlı cümle geçmiş zamanlarda) Ör: Çalıştıysa kazanır–If he worked, he might wins. (simple present) Not: Tarzların birinci cümlelerindeki -se/-sa (if) ekli fiili taşıyan cümle geçmiş zamanda verilmiş ve ana cümle şimdiki zamanlarda kullanılmışsa olasılık ifade eder. Bu ifade şekli için Türkçede -tır/-dır ekinden, İngilizcede ise bu ekleri karşılıyabilecek, olasılık ifade eden sözcüklerden yararlanılır. Ör: Dün çok çalıştıysa şimdi uyuyor-dur.

44 -se/ sa eki (dilek şart)
Dilek-şart (desiderative mood/subjunctival conditional)   1. Dilek şartlı cümle geçmiş zamanlarda. Ör: Çalışsaydı kazan-ırdı/-acaktı–If he worked, he would win. If he were in the school yesterday, I would meet him. 2. Dilek şartlı cümle şimdiki zamanda. Ör: Eğer şehirde olursa onu ziyaret edeceğim–If he be in the city, I shall visit him. Not: Eğer bir şartlı cümle, dilek şartlı bir cümleyse ve de geçmiş zamanlardaysa demek ki söz konusu şarta konu hareket gerçekleşmiştir. Yani olması mümkün değil fakat konuşan kişi yine de dileğini bildirmek ister. Dolaysıyla esas hareketin fiilinin de gerçekleşme olasılığı yoktur. Bu yüzden de ikinci cümle geçmişte kalmış gelecek zamanlarda kullanılır. İngilizcede ise bu durumu would karşılar.

45 -se/ sa eki (dilek) dilek (subjunctive) Ör: Ah! şimdi burada olsaydı_ Oh! If/ if only he were here now. Keşke burada olaydı_ I wish he were here. Bütün mutluluklar senin olsun/ola_ May all happinnes be with you. Not: Dilek ifadeleri, -se/-sa(if) eki olmadan da ifade edilebilir. Bunun için fiillerin emir şeklinden de Allah forbid!–Allah koru-sun! Dilek anlamlı sözcüklerden de yararlanılabilir. I hope you will win–Umarım kazanırsın Not: Şart kipinin birinci satırlarındaki cümlelerin İngilizcesi ile haber şeklinin İngilizcesi arasında herhangi bir yazım farkı yoktur. Anlam farkını sadece if şart yapma unsuru karşılar. If’li cümle sadece dilek kipinde ise haber şeklinin tüm istisnai durumları kaldırılır. Yani, simple present tense’te üçüncü tekil şahıslarda fiillere eklenen -s, present perfect’te have fiili’nin has şekli kaldırılır, be fiilinin geçmiş zaman birinci ve üçüncü şahıslarındaki was şekli yine be fiilinin geçmiş zaman şekli were olarak kalır.

46 -ebilir/-abilir Türkçede fiil –ebilir/ -abilir eki ( çalış-abilir/ çalış-ır olabilir/ -ıyor olabilir/ -mış olabilir) almışsa kipler; a) yeterlilik b) imkan/ imkansızlık bildirebilmek için oluşturulmuş kip(kalıp)lerdendir demektir. -ebilir/-abilir ekiyle konuşan kişi, hakkında konuşulan kişinin ya da kendisinin söz konusu hareketi gerçekleştirebilecek güç veya kabiliyete sahip olup olmadığını bildirir. İngilizcede ise geçmiş zaman şekli could olan can modal fiili, yeterlilik veya kabiliyet bildirir. Öğrneğin: Bu işi yapabilir (yapabilecek güçtedir)–He can do it. Ayrıca; bu örneklerin Türkçe anlamlarına baktığımızda aynı zamanda bir imkân veya imkânsızlık olduğu da hissedilmektedir. Yani, Ali bu işi yapamaz–Ali canot do it derken, ifade Ali’nin işi yapamama gücünden başka, bu şeyi yapabilmesine imkan yoktur anlamını da bildirebilir. Yapıyor olamaz–He cannot be doing it. Yapmış olamaz– He cannot have done(3) it.

47 Türkçe -ebilir/-abilir, -meli/-malı ekleri de, emir, dilek ve şart kipinde olduğu gibi, konuşan kişinin söz konusu olaya müdahale ettiği durumları bildiren kipler içerisinde yer alır. Haber kipinde hadise, konuşan kişinin kontrolü dışında (veya değil) cereyan eder. Kişi, söz konusu hareketin meydana geliş şeklini, kim tarafından ne zaman meydana getirildiğini haber verir sadece. Ali okula gidiyor. Dün sinemaya gittim gibi. -ebilir/-abilir ekiyle konuşan kişi, hakkında konuşulan kişinin ya da kendisinin söz konusu hareketi gerçekleştirebilecek güç veya kabiliyete sahip olup olmadığını bildirir. İngilizcede ise geçmiş zaman şekli could olan can modal fiili, yeterlilik veya kabiliyet bildirir. Ör: Bu işi yapabilir (yapabilecek güçtedir)–He can do it. Ayrıca; bu örneklerin Türkçe anlamlarına baktığımızda aynı zamanda bir imkân veya imkânsızlık olduğu da hissedilmektedir. Yani, Ali bu işi yapamaz–Ali canot do it derken, ifade Ali’nin işi yapamama gücünden başka, bu şeyi yapabilmesine imkan yoktur anlamını da bildirebilir. Yapıyor olamaz–He cannot be doing it. Yapmış olamaz– He cannot have done it. Yine eğer, can/ could’daki gibi genel bir yeterlilik değilde, bir defalık bir durumdan bahsedeceksek -e güç getirmek anlamındaki be able to kalıbından yararlanılır.   Yap-abilir/abildi–He is/was able to do it. Yapabilmiş/ti–He has/had been able to do it. Not: Can/could soru cümleleriyle kullanıldığında izin veya rica anlamını da verebilir. Aynen Türkçede olduğu gibi. Yani, Kapıyı açabilir misin?– Can you open the door? derken bir ricada, Kapıyı açabilir miydin?– Could you open the door? derken, daha kibar bir ricada bulunuruz. Eğer Kapıyı açabilir miyim?– Can I open the door? diye söylemiş olursak anlamdan da anlaşıldığı üzere, bir izin almayı bildirmiş oluruz. Bu arada, izin alma isteği, geçmiş zaman şekli might olan may modal fiili ile de elde edilebilir. May modal fiili, olmak anlamında mümkünlük bildiren bir modal fiildir. Yani daha resmi ve daha kibar bir rica veya izin almadan bahsedilecekse yine -ebilir/-abilir anlamındaki bu modal fiillerden yararlanılır. Ör: Girebilir miyim? (girmek mümkün mü/olur mu?)_May I come in? Girmek olmaz! _No you may not. Not: Örnekten de görüldüğü gibi bir resmiyet, kibar bir yasak söz konusudur. Ör: Çiçeklere dokunmak olmaz!_You may not touch the flowers.

48 -meli/-malı (must) Türkçede bir fiil –meli/-malı eki almışsa (çalış-malı/ çalış-ır olmalı / -ıyor olmalı/ -mış olmalı) kipler; a) gereklilik b) yüksek olasılık bildirebilmek için oluşturulmuş kip(kalıp)lerdendir demektir. Simple tarz: He must go–Gitmeli ( gitmesi gerekir-gereklilik ) He must be at home–Evde olmalı (çok önce yola çıktı eve varmıştır) Continuous tarz: He must be sleeping–Uyuyor olmalı (çok yorgundu uyuyordur) Perfect tarz: He must have finished his homework (ödevini bitirmiş olmalı ) Bu arada, have/has to, -mek zorunda olmak anlamında zorundalık bildirir. He had to do it–Bunu yapmak zorundaydı. He will have to do it–Bunu yapmak zorunda. (olacak)

49 İngilizcede must_-meli/-malı modal fiili; esasen gereklilik bildiren bir modal fiildir ve tıpkı can ve may modal fiilinde olduğu gibi, Türkçe anlamından da anlaşıldığı üzere, olasılık anlamını verebilir. Olasılığı simple tarzda da verebilen must’ın olasılık anlamı diğer tarzlarda daha da belirgindir. Örnekleyelim; Simple tarz: He must go–Gitmeli (gitmesi gerekir-gereklilik), He must be at home–Evde olmalı (Çok önce yola çıktı eve varmıştır) Continuous tarz: He must be sleeping–Uyuyor olmalı (Çok yorgundu uyuyordur) Perfect tarz: He must have finished his homework–Ödevini bitirmiş olmalı Bu arada, have/ has to, -mek zorunda olmak anlamında zorundalık bildirir. He had to do it–Bunu yapmak zorundaydı. He will have to do it–Bunu yapmak zorunda. (olacak) Not: -ebilir/-abilir eki, (can/may) anlamını aynı anda verdiğinden bu konuyla ilgili tabloya İngilizce açısından bakmak daha yararlı olacaktır.   Değinmemiz gereken bir konu daha var: İngilizcede fiiller sınırlı-durum gösteren(stative) ve sınırsız-hareket gösteren (dynamic verbs) fiiller olmak üzere iki bölüm altında da incelenirler. Stative verb’ler temel anlamları itibariyle continuous tarzlarda kullanılmazlar. Know–bilmek/tanımak, understand–anlamak gibi. Bunun gerekçesi şudur: Gerçekten de bu türden fiillerin temel anlamlarına bakarsak devam ettirilemeyecek fiiller olduklarını anlarız. Yani, ‘Ben bu konuyu biliyorum/tanıyorum–I know this subject.’ derken, devamlılık kastedilmez. Bir şeyi ya biliyorsunuzdur ya da bilmiyorsunuzdur. Bir şeyi yapmak zorunda kalmak (have to) veya yapabilmeye gücü olmak da (be able to) aynı türdendir. Bunun için continuous ve perfect continuous tarzlarda kullanılmazlar.

50 Fiilimsiler (infinitive end gerund)
Fiilimsi nedir? Şahıs ve zaman unsurlarından ayrık, tarz ve bazen kip unsurlarıyla birleşen bir fiilin, herhangi bir cümlede, isim (mastar/ isim fiil), sıfat, zarf gibi görev almasıdır. Ör: Çalış (-ıyor ol-, -mış ol-, -makta ol-)-mak/-ma/-an/-arak Bu kısacık tanımdan sonra, fiilimsiler nedir ve ne işe yarar? Şöyle başlayalım; Örneğin, ‘korkmak’ fiili, bu fiille kastedilen hareketin gerçekleşebilmesi için yani, ‘Çok korktu.’ Diyebilmek için, harekete maruz kalan öğe (öznenin) karşısında, onun korkmasına neden olan bir nesne olmalı. Bu nesne ise bir varlık olur. ‘Ali köpekten çok korkar’ Gibi. Kişi tabiyatta madde olarak var olan veya var olduğu düşündüğü varlıklardan korkabileceği gibi bu varlıkların kendilerine ait hareketlerden de korkabilir. Bu durumda korktuğu bir varlık değil bir harekettir. Hareketler ise tabiyatta bir şahıs ve zamana bağlı olarak yer alan (‘yandı, yanıyor, yanacak’) hareketlerdir. Ve artık hareketi bir zamanı olmaktan çıkarmalıdır. Çünkü hareketin ne şahsından ne de zamanından bahseder. Bu kez hareketin sadece kendinden bahsetmek ister. Bundan sonra fiile –mak eki eklendiğinde fiil artık karşıdaki öğe (nesne) olarak kullanılabilir. ‘Ali boğulmaktan çok korkar.’ Gibi. Bu örnek fiilimsilerden mastar örneğidir. Bundan başka; Örneğin, ‘Oradaki uzun adamı tanıyormusun?’ Cümlesinde ‘uzun’ sıfatı, adamlar arasından bir tanesini ayırıcı özelliğiyle niteleyerek konuşmaya kolaylık katmıştır. Bu örnekteki (tanınıp tanınmaması) sorulan adam, yapmış olduğu bir hareketle de ayırt edilebilir. Adam oturuyorsa ‘…oturan adamı’ , konuşuyorsa ‘…konuşan adamı tanıyormusun? ’ diyerek anlatım kolaylaştırılır. Ve artık fiille kastedilen hareket bir sıfat gibi kullanılmış olur. Böylelikle bir fiili sıfat gibi kullanarak sıfat fiili elde etmiş oluruz. Yine bundan sonra; Örneğin, ‘Adam sessiz konuşuyordu.’ Bu örnekte de ‘sessiz’ sözcüğü hareketi tarif ettiği için zarf görevinde yer almıştır. Ve bu kez harekete muhatab kişi değil, hareketin bizzat kendisidir yani hareket nitelenmektedir. Hareketler bunun gibi, zarf göreviyle kullanılabilecek sözcüklerle (…sessiz konuştu.) ilintili olabileceği gibi bir başka hareketlede ilintili olabilirler. ‘ Adam bağırarak konuşuyordu’ Gibi. Bununla ise fiilimsilerden zarf fiili konu ettik. Demekki fiillerle kastedilen hareketler bir zamana bağlı olarak tabiyatta yer alabileceği gibi, buradaki gibi birer isim, sıfat ve zarf göreviylede yer alabilirler. Fiilimsiler; Şahıs ve zaman unsurlarından ayrık, tarz ve bazen kip unsurlarıyla birleşik bir fiilin, herhangi bir cümlede, isim (mastar/ isim fiil), sıfat, zarf gibi görev almasıdır. Bu arada, fiiller tabiyatta bir tarza bağlı hareket olarak yer alabildiklerinden, fiilimsilerde aynı şekilde bir tarza bağlı olarak bulunabilirler. ‘Onunla her gün aynı şeyleri tartışır olmaktan sıkıldım.’ ‘ Sonuç için hala bekliyor olan var mı?’ ‘ Dersinizi çalışmış olarak gelin.’

51 Mastar (infinitive) nedir? Türkçede -mek/-mak ekiyle, İngilizcede ‘to’ mastar yapma unsuruyla elde edilir. Herhangi bir şahsa ve belirli bir zamana bağlı olarak tabiatta çekimli halde bulunan, varlıklara ait hareketleri bildiren fiillerin kendilerinden bahsedilmesine veya aynı cümle içerisinde bir başka fiille kullanmak için, çekimlilik unsurlarından şahıs ve zamanın kaldırılıp sabitlenmesine mastar denir. Fiiller tabiyatta ya geçmiş ( Çalıştı –He worked ) ya şimdi ( Çalışıyor –He is working ) ya da gelecek (Çalışacak –He will work) zamanda bir şahsa bağlı olarak aktif haldedirler. Ve fiillerden bu şekliyle konuşulamaz. Örneğin: ‘Başarıyor inanmaktır’ veya ‘O çalışacak istiyor’ diyemeyiz. Bu yüzden öncelikle söz konusu fiili/ hareketi mevcut şekliyle sabitlemeyiz. (Çalışmak istiyor). Ancak bu şekilde hareketin kendisinden bahsedebilir. Bir cümle içerisinde çekime girip yüklem olarak görev almış bir başka fiille beraber kullanabiliriz. Fiillerin mastar halleri bir cümlede aşağıdaki şekillerde bulunabilir. Özne (subject) olarak: Başarmak inanmaktır. To succeed is to belive. Yüklem (predicate) olarak: Başarmak inanmaktır. To succeed is to believe. Nesne (object) olarak: Bugün çok çalışma(k)-y-ı planladığından hemen çalışma(k)-y-a başladı. Because he planned to stady very hard today, he started to study. Örneklerde de görüldüğü gibi, herhangi bir hareketin şahıssız bir şekilde cümlede özne, nesne veya yüklem olarak kullanılması, hareketin mastar haline getirilmiş şekliyle mümkün oluyor. Yukarıda vermiş olduğumuz mastar örnekleri yalın örnekleridir. Bunlardan başka fiillerin mastarlanmış halinin devam eden, bitmiş ve devam edip bitmiş tarzları da vardır. Türkçede fiilin mastar halinin gelecek zamanları da vardır. Ki bu durum gelecek zamanın, –ecek sıfat fiil ekiyle karşılanması sonucu oluşmuştur. Örneğin; -er olmak _ Seninle her gün aynı şeyleri tartışır olmaktan sıkıldım. sigara içmek _ Sinirlenince bir sigara yaktı ve içme(k/ğ)ye başladı. -yor olmak _ Konuşma esnasında uyuyor olma(k/ğ-ı-)m onu kızdırdı. -miş olmak _ Kemerini takmış olma(k/ğ-ı-)n seni kurtardı.

52 Sıfat fiil (verbal adjective) nedir
Sıfat fiil (verbal adjective) nedir? Kısaca karşıdaki varlığın, yapmış olduğu hareketle nitelendirilmesidir. Şöyle ifade edilebilir. Esasen sıfatlar cümlelerde isimlerden önce gelerek birlikte bir tamamlık oluştururlar, yani isimleri niteleyerek ifadeye ayırıcı bir özellik katarlar. Karşımızda birden çok kişi var ve bu kişilerden birinden bahsedeceksek bu birini diğerlerinden ayırmak için kişinin belirgin bir özelliğini söyleyerek kişiyi diğerlerinden ayırt ederiz. Kişi uzunsa ‘uzun adam’ , şişmansa ‘şişman adam’ deriz. Buradan da, varlıklar nitelik (diğer şeylerden ayıran özellik)’leriyle ayırt edilebileceği gibi, hareketleriylede ayırt edilebilir. Yani, adam konuşuyor halde olan biriyse ‘konuşan adam’ deriz. Böylelikle bir hareketi veya fiili sıfat gibi kullanmış oluruz. Türkçede sıfat fiil için –en/ -an eki, ingilizcede; devam tarzı için –ing takısı, bitmiş tarz için –ed (fiilin 3. perfect participle ) hali kullanılır. Demekki sıfat fiillerde esasen hareket kökenli olduklarından bir tarza bağlı olabilirler. Genel tarz; er olan _ Çalışır/-maz (durumda) olan saatleri bu kutuya koyarsın. Dakik tararz; en _ Sigara içmeyen (insan) sağlıklı olur. Bitmiş tarz; -yor olan _ İstanbula gidiyor olan (giden) değerli yolcular… Bitmiş tarz; -miş olan _ Aranızda İstanbula gitmiş olan (giden) var mı? -ık olan _ Arası buzuk olan insanları barıştırır, düşkün insanlara yardım ederdi. -dık olan _ Tanıdık (olan) bir yüz arıyordum. Not: Fiilimsilerin, zaman ve şahıs unsuru taşımayan fakat tarz unsurlarıyla bulunabilen, ve bu şekliyle cümlelerde birer isim, sıfat ve zarf göreviyle kullanılan fiiller olduklarını söylemiştik. -acak olan_ Çıkacak (olan) kan damarda durmaz. Örneğimizden de görüldüğü gibi gelecek zaman eki ‘–ecek’ eki zaman bildiren bir ek olmasına rağmen fiilimsi (sıfat fiil) olarak kullanılmıştır. Bu durum şöyle açıklanır. Aslında türkçede gelecek zaman, hem dilsel ve hemde fiziksel olarak şimdiki zaman unsurlarıyla elde edilir. Şöylede denebilir. Türkçede –ecek ekiyle elde edilen gelecek zaman aslında şimdiki zamanda gerçekleşir. Bu kısacık geçişten sonra, yukarıda örnekleriyle verdiğimiz sıfat fiiller görüldüğü gibi tarz eklerinden oluşan eklerdir. Yine, fiillere ilişik bu unsurlar ‘ol-’ yardımcı filine ekli ‘-en/-an’ eki olmadanda ifadeyi tamamlayabilir. ‘Yanmış ev, tanıdık adam, çözük ip’ örneklerinde olduğu gibi.

53 İngilizcede sıfat fiil;
İngilizcede sıfat fiil ‘participle’ olarak adlandırılır. Ve iki alt başlığa ayrılır. progressive participle_ devam tarzı sıfat fiili ( –ing eklenir; sleeping child_ uyuyan çocuk) perfect participle_ bitmiş tarz sıfat fiili ( –ed3 eklenir_ having slept _uyumuş ) Bu arada şundan bahsetmek gerekir. Şimdiye kadar fiillerin çekimlerini işlerken çekimlerin şahsını, zamanını, tarzını ve kiplerini gördük. Türkçe tarafından hatırlayalım, türkçede –dı, -ecek ve –ecekti eklerini zaman ekleri; -er, -yor, -mış, -makta eklerini tarz ekleri olarak bildik. Tarz eklerinden –mış ekini geçmiş zaman eki olarak değil bitmişlik eki olarak gördük. Yani, Çalışmış olmak, çalışmış olma, çalışmış olan, çalışmış olabilir, çalışmış olmalı, çalışmış olsa, çalışmış ol, çalışmış olasın… çekimlerinin herbirinde –mış eki bitmişlik bildirirdi. Öyleyse bundan sonra; çalışır olan, çalışan, çalışıyor olan, çalışmış olan, çalışmakta olan … gibi sıfat fiilin tarzına göre çekimlenmesinde de –mış ekli fiil bitmişlik bildirmesi gerekir. Dolaysiyle ingilizcede bunun karşılığı past participle (geçmiş zaman fiili sıfatı) değil, perfect participle ( bitmiş tarz fiili sıfatı) olmalıdır. Bu hatırlatmadan sonra tekrar konumuza dönelim. İngilizcede sıfat fiillerle verilecek olan mana türkçedeki gibi böyle bir tamlama şeklinde verilmez. Daha çok ayrı bir cümle şeklinde verilerek ifade elde edilir. Devam tarzı: çalışıyor olan… The man who is working ..._ çalışıyor olan adam… adam kim ki o’dur çalışan Bitmiş tarz: çalışmış olan… The man who has worked..._ çalışmış olan adam… adam kim ki o’dur çalışmış

54 www.dilbilimleri.net Gerund nedir?
İngilizce için gerund konusu sorunlu konulardan biri olarak görünmektedir. Şöyle başlayalım, kısaca bir fiilin –ing eki almış halidir. İngilizcede –ing eki almış fiillere dilde kullanılış yererine göre bir bakalım. waiting boy _ bekleyen çocuk ( sıfat tamlaması ) waiting car _ bekleyen araba ( sıfat tamlaması ) waiting room _ bekleme odası ( isim tamlaması ) The boy is waiting _ Çocuk bekliyor ( present continuous_ şimdiki devam tarzı ) The boy had been waiting _ Çocuk beklemekteydi ( past perfect continuous_ geçmişte devam etmekte olan tarz ) I saw him waiting _ Çocuğı beklerken gördüm He went without waiting _ Beklemeden/ beklemeksizin gitti He spent his by waiting _ Vaktini onu beklemekle/ bekleyerek geçrirdi. Waiting is boring _ Beklemek sıkıcıdır. I dont love waiting _ Beklemeyi sevmem. I don’t like waiting _ Beklemekten hoşlanmam. Örnekleri gördük. Demekki –ing eki aynı anda birçok gramer kategorisini karşılayabilmekte. Peki ek bir tek ekse (-ing) nasıl oluyorda bir ek bütün bu her bir gramer kategorisini karşılayabilmektedir. Durum şöyle açıklanabilir. Örneğin, sleeping boy _ uyuyan çocuk bu örnekte -ing eki türkçede -en/-an sıfat fiil ekine denk gelir. (uyu-y-an), aynı çeviri ‘uyu yapan’ ya da ‘uyku yapan’ diye de çevrilebilir. Başka bir örnek, sleeping pill _ uyku hapı az önceki ‘sleeping boy’ örneğine göre ‘sleeping pil’ örneğini çevirdiğimizde çeviri ‘uyuyan hap’ diye çevrilmeli. Çevrilmeli fakat hap’ın akli ve fiziki özeliğinin böyle uyuma hareketini karşılaması sık karşılanan bir durum olmadığından anlamı birebir karşılamamakta. Fakat, ‘waiting car’ örneğinde ( bekleyen araba ) derken arabanın bekleyebilme özelliği anlamı karşılayabilirken uyuyan hap’ta bu özellik aranmaz. Yine, ‘uyuyan doğa’, ‘uyuyan yanardağ’ diğer örnekler olsun.

55 www.dilbilimleri.net Öyleyse, sleeping boy _uyuyan çocuk
sleeping pill _uyuyan hap dendiğinde ne anlatılır? Aslında örnekleri şu şekilde çevirirsek, sleeping boy _uyu yapan/ uyku yapan çocuk sleeping pill _uyu yapan/ uyku yapan hap anlam alınmış olur. Şimdi ise yukarıda kategorilerine göre -ing eki almış örnekleri bu mantığa göre yeniden çevirelim. waiting boy _ bekle yapan çocuk ( sıfat tamlaması ) waiting car _ bekle yapan araba ( sıfat tamlaması ) waiting room _ bekle yapan oda ( isim tamlaması ) The boy is waiting _ Çocuk bekle yapandır. ( present continuous_ şimdiki devam tarzı ) The boy had been waiting _ Çocuk bekle yapan bulunmuştu/ beklemekteydi. I saw him waiting _ Çocuğı bekle yapan gördüm./ …beklerken gördüm. He went without waiting _ Bekle yapansız (beklemeksizin) gitti He spent his by waiting _ Vaktini onu bekle yapanla (beklemekle) geçrirdi. Waiting is boring _ Bekle yapan ( beklemek ) sıkıcıdır. I dont love waiting _ Bekle yapan-ı ( beklemeyi ) sevmem. I don’t like waiting _ Bekle yapan-dan ( beklemekten ) hoşlanmam. Böylelikle örnekleri çevirmiş olduk. Örneklerdeki yeşil renkli –ing ekli fiillerde hareketin yapıcısı söze konu unsur ( boy, car, room, The boy, him) iken diğer –ing ekli fiillerde hareketin yapıcısı fiilin bizzat kendisidir. İşte ‘gerund’ budur. Yani gerund fiille kastedilin hareketin yapıcısı olmasıdır. Buna göre, sleeping pill _ uyu yapan hap/ uyku yapan hap/ uytan ( uyu eden) hap. Diye çevrilirken, . I don’t like waiting _ Bekle yapandan/ bekleten ( hareket )’ten hoşlanmam. Diye çevrilir.

56 Örneğin: ‘I didn’t like his speaking loudly’ Derken, ‘Onun yüksek sesle konuş(yap)an (hareket)’inden hoşlanmadım.’ Denmek istenir. Demekki artık fiil bir ismi nitelemiyordur. Yani, ‘yüksek sesle konuş(yap)an öğrenci’ değil, ‘yüksek sesle konuş(yapan) hareket’ tir. Şimdide yapıyı cümlenin başına alalım. Yani özne olarak kullanalım, Speaking English is good your practice._ İngilizce konuş(yap)an (hareket), pratğin için iyidir. Örneğimizden de gördük, -ing yapılı fiil cümlenin kurucusu, yargıya konu unsur oldu. Gerund, ister cümlede özne ister nesne olsun, -ing ekli fiilin hareketin yapanını değilde bizzat hareketin kendisini vurgulamasıdır. Örnekler; I don’t like smoking _ Tütsü-yapan (hareket) ‘ten hoşlanmam. But, I like to smoke_ Tütsü yapmak (sigara içmek) hoşuma gider. Gerund için bilinen örneklerden bir kaçını görelim. I forgot to give the money_ Ona parayı verme(k)yi unuttum. ( gidip vereyim bari ) I forgot giving the money_ Ona parayı verdi(k)ğimi unuttum. Ya da ( bana ) ‘veryapan-ı’ ( bana ) ‘verdiren-i’, (verdiren hareketi) (unuttum) Yine; I remembered to take my vallet_ Cüzdanımı almayı hatırladım. ( gidip alayım ) I remembered giving my vallet_ Cüzdanımı aldı(k)ğımı hatırladım. İşte, örneklerin birincilerinde ‘to’ ile -ma(k) mastar anlamı alınabilirken, ikincilerinde –ma(k) anlamı alınamıyor. Başka bir örnek; waiting room_ …. …. waiting car_ …. …. Bu iki tamlama, iki isim (cansız isim) (oda, araba), bir hareket ve bir tek ekten (-ing ekinden) oluşur. Türkçedeki karşılıkları ise (birebir çevirisi değil) waiting room_ bekleme odası waiting car_ bekleyen araba şeklindedir. İşin türkçe tarafına bakıldığında birincisi –me/ -ma mastar yapma ekiyle karşılanırken, ikincisi –en/-an sıfat fiil ekiyle karşılanmıştır. Yine, birincisinde hareket, ikincisinde hareketin yapanı (beklemeyi yapan araba) vurgulanmıştır. İngilizce tarafında ise fiiller ve eklerinde tamamen bir benzerlik görülürken, niteledikleri isimlerin her ikisinde de canlı veya şuurlu olma durumu görülmemektedir. Burası şöyle açıklanabilir. Waiting room’un birebir çevirisi ‘bekleyen/ bekle yapan/ bekleten oda’dır. Sonuç olarak dilsel olarak hareketin yapanı genede oda’dır. Ayrıca İngilizcede bu hareketin yapanı olmak anlamı üzerinden diğer fiilimsi kategorisi, zarf fiillerde oluşturulmaktadır. Don’t speak yelling_Bağıran/ bağır yapan/ bağır eden ( hareketle) konuşma! I saw him crossing the street_ Onu yolu keçen ( geçerken ) kördüm. (Azerbaycan Bölgesi)

57 Zarf fiil (verbal adverb); karşıdaki varlığın yapmış olduğu hareketin başka bir hareketle ilintili olması, bir başka haretle nitelenmesidir. Fiiller veya hareketler tabiatta cereyan ederken, sıradan bir hareketten ayırmak için bir kısım özellikleriyle birlikte de anılabilirler. Bu ayırt edici özelliklere zarf denir. Konuştu_ Nasıl konuştu? Akıcı (bir şekilde) konuştu. Hızlı (bir şekilde) koştu. Çabuk (bir şekilde) yoruldu gibi. Böylelikle hareketin nasıl gerçekleştiğini de katarak ifade daha da belirgin hale getirilmiş olur. Tabiattaki hareketler/ fiiller zarflarıyla anılabildikleri gibi bir başka hareketle de anılabilirler veya bir başka hareketle ilintili olabilirler. Bu hareketler zarflarda olduğu gibi cümlenin yüklemindeki fiilin veya hareketin ne şekilde gerçekleştiğini bildirirler. Bu durumda ortada iki hareket vardır. Yani zarf fiil demekle iki ayrı hareket kastedilir. Haliyle zarf fiiller de esasen fiil oldukları için birer biçime/ tarza bağlı olurlar. Yani, özne, esas fiille kastedilen hareketi devam ettiriyorken veya bitirmişken, zarf fiille kastedilen hareketi de ya aynı şekilde devam ettiriyordur ya da zarf fiille kasdedilen hareketi bitirmiş olarak esas fiili devam ettiriyordur veya ettirmiş, ettirmektedir. Bağırarak konuşma! (bağırma-y-lan)_ Don’t speak yelling! ya da Bağırmadan konuş! (bağırmaksızın)_ Speak without yelling Dersini çalış(-ma-y)ıp, çalış(-ma)mış bir şekilde, çalış(-ma)mış olarak) geldi ya da Dersini çalışmadan gelmiş. -er olarak _ Arabamı ona çalışır olarak (bir şekilde) vermiştim. sigara içerek _ Sinirlerini sigara içerek yatıştırmaya çalışmamalısın. -iyor olarak _ Bakan geldiğinde onu kapıda bekliyor (olarak/ halde) bulunun. -mış olarak _ Dersinize çalışmış olarak gelin. (olmsz) içmemiş olarak_ (olmsz) içmeden

58 Zarf fiilde dikkat edilmesi gereken şey şudur
Zarf fiilde dikkat edilmesi gereken şey şudur. Bir kere zarf fiilde şahıs ve zaman kastı yoktur. Ya esas fiille bir beraberlik/ dolanmışlık/ katışıklık ya da berabersizlik durumu bildirilir. Zarf fiille kastedilen hareket bitmiş olarak da olsa esas fiille kastedilen hareketle bitmişlik durumuyla/ bitmiş vaziyette birliktedir. Yani, ‘Bağırarak konuştu’ derken konuşmanın bağırmalı bir şekilde gerçekleştiğini veya bağırma hareketini bünyesinde barındırdığını kastederiz. Bağırmadan konuştu’da ise bu kez hareketin bağırma(k)sız/ sakin bir şekilde gerçekleştiği veya böyle bir hareketin fiilin bünyesinde olmadığını kastederiz. Dersini çalışmadan gelmiş’te de aynı durum vardır. Bu ifade, ‘Dersini çalış(ma)mış bir şekilde geldi.’ Şeklinde de söylenebilir. Dersini çalışıp gelmiş’te ise zarf filldeki hareket bitmiş bir vaziyette esas fiille birliktedir. Kısaca, Konuşkan adam’da nasıl ki bir fiil, sıfat gibi görev alıyorsa bağırarak/ bağırmalı konuşmak, bağırmadan/ bağırmaksız konuşmak’ta da fiil bir zarf gibi görev alır. Not: Türkçede -iken, -dıkça, -den önce/-dan sonra, -dıktan sonra, -den beri(-eli,-alı) v.s ekleri birer zaman bildirip iki ayrı yargıyı bağladığı için bağlayıcı (conjunction) eklerdirler. Çünkü bir hareketin esas fiille kastedilen hareketten önce, sonra veya aynı zamanda gerçekleşmesi, esas fiile bir özellik katmaz veya fiilin nasıl gerçekleştiğini bildirmez. Yani, hareketlerin gerçekleştiği zamanlar hareketin bir özelliği değildir. Ve bu ekler hareketin ne şekilde cereyan ettiğini veya nasıl bir hareket olduğunu değil sedece esas cümlenin fiiliyle yardımcı cümlenin fiilinde kastedilen hareketlerin birbirleriyle olan zaman ilşkisini kurarlar. Aşağıda göreceğiniz gibi bu ekler, bileşik/komplex cümlelerin yan cümleciklerinde (clauses) bahsedilen hareketle, esas cümledeki hareketi öncelik, sonralık, aynı andalık vs. durumları bakımından tamamlayan bağlayıcılardır (conjunction). When_ -dığında, -ınca When I go to the party, I’ll call you._ Partiye gidince (gittiğimde/ gittiğim zaman) seni arayacağım. While_ -iyor iken While I was going to the cinema, the film began._ Sinamaya gidiyor iken film başladı.   ya da; …gidiyor bulunmuş film başladı. After_ -dikten sonra After I went to the cinema, the film began_ Sinemaya gittikten sonra film başladı. After V-ing_-an-dan sonra After comleting this form, give it to the secretary_ Bu formu doldurandan sonra sekretere ver. ya da; … doldurduktan sonra

59 Fiillerdeki hareketin taşınması ( voice ) (II.Bölüm)
Türkçe için şöyle başlayalım. Tabiyatta madde olarak var olan ya da var olduğu düşünülen varlıklar olduğu gibi, varlıklara bağlı hareketlerde vardır. Bu hareketlerin ise bir kısmı varlığın üzerinde kendiliğinden meydana gelirken ‘yağmur yağdı, rüzgar esti’ gibi, bir kısmını da bir yapıcı meydana getirir. ‘Ali mektubu yazdı’ Bu örnekte yapıcı (Ali) hareketi bir nesne üzerinde meydana getirmiştir. Bazı fiillerde ise yapıcı, bir nesne olmaksızın hareketi gerçekleştirebilir. ‘Ali oturdu’ Yine bazı durumlarda nesne vardır fakat yapıcı bu nesne üzerinde bir etkiye sahip değildir. ‘Ali köpekten korktu’ Aksine nesneden gelen bir etki veya nesneye karşı bir etkilenme vardır. Şimdiye kadar gösterilen fiiller ( yağdı, oturdu, yazdı, dokundu, korktu ) fiilleri yalın halleriyle bir harekete ad fiillerdir. Ve fiillerin yer aldığı cümlede bir özne vardır. Yani hareket ister fiziksel olarak yapıcısı olan bir hareket olsun, isterse hareket kendiliğinden varlıkta ortaya çıkmış olsun cümlenin kurucu unsuru, harekete konu unsur olduğu için söz edilen varlık cümlelerin öznesidir. Şöyle; ‘Ali mektubu yazdı’ örneğinde ‘Ali’, ‘yazmak’ fiiliyle kastedilen hareketi fiziksel olarak gerçekleştirmiştir elbette, fakat türkçe dili açısından bu önemli değildir. Diğer bir örnek: ‘Ali mektubu yazdırdı’ Bu cümlede Ali yazmayı -dır veya –tür yapar. Yazmak fiiliyle kastedilen hareketi ise fiziksel olarak belirtilmeyen bir başkası yapar. Bu bir başkası belirtiliyorsa ifadeye ayrıca bir –t ilave edilir. ( Ali mektubu Veli’ye yazdırttı) Gibi. Bu iki, -dır’lı ve –dirt’li örneklerde özne olan Ali olaya birinci dereceden sebep olur. ‘Ali mektubu yazdır(e)ttirdi’ (yazdırttırdı)’da ise hareketin dilsel yapıcısı ( -dır’mayı yapan) dahi belirtilmemiştir. Bu biri verilecekse ‘yazdır(e)ttirtti’ (yazdırttıttı) denmelidir. Bütün bu durumlarda cümlenin üzerine kurulduğu öğe ( özne ) ‘Ali’, fiille kastedilen hareketin fiziksel yapıcısı bir başkasıdır. Buraya kadar durum böyleyken işin birde diğer tarafı, nesne tarafı vardır. Yani işin bu tarafında böyle şeyler olurken diğer tarfta nesnede kendi tarafında dil bakımından aktif olarak hareket halinde bir cümle oluşturmaktadır. Şöyle, ‘Ali’ karşı taraftan bir hareket (yazdı hareketini) yaparken bu tarafta ise nesne aynı harekete başka bir hareketi (il’meyi ) katarak (mektub yaz-ildi) karşılık verir görünür. Görünür derken aslında böyle bir karşılık verme durumu yoktur. Yani iş, ‘Ali mektubu yazdı’ da ‘mektup yaz-ildi’ sonuç mantığı üzerinden yürümez. ‘ Ali camı kırdı.’ Cümlesi başka ‘ Cam kırıldı’ Cümlesi başka bir cümledir. Fakat şöle olabilir. ‘Ali cama vurunca cam kırıldı’ Böyle değil. ‘ Ali camı kırdı.’ ‘Cam kırıldı’ Çünkü bu cümleler bir birinden bağımsız birer özneye sahip cümlelerdir. Fakat biz genede karşılaştırma yaparak devam edelim tabii bu karşılaştırma dil bilgisel karşılaştırmadır unutmayalım. Çünkü şu anda etken, ettirgen… ve edilgen yapılı fiilleri işliyoruz.

60 Devam edelim, ‘Ali mektubu yazdı’ cümlesinde ‘Ali’ mektubu yazarken
Devam edelim, ‘Ali mektubu yazdı’ cümlesinde ‘Ali’ mektubu yazarken. Bu tarafta nesne (mektup) –il ekiyle (Ali’den bağımsız olarak ) hareketi kendine iliştirir. Yani, ‘mektup yaz-iler’ Yine, ‘Ali’ yaz’ı tür’üp bırakırken, nesne (mektup) yaztür’ü kendine -il’er (mektıp yazdır-ildi) gibi.. Ve yine, ‘Ali’ yaz-tür’ü -(i)t’ip bırakırken, nesne yaztürt’ü kendine –il’er (mektup yazdırt-ildi) gibi. yine, ‘Ali’ yaz-tür’ü (e)ttir’ip bırakırken, nesne yaztür(e)ttür –il’er ( mektup yadırttır-ıldı) gibi. Kısaca, dil açısından bakıldığında bütün bu durumlarda nesne ( yani mektup) canlıymış gibi düşünülür ve –il ile kastedilen hareketin yapıcısı olur. Harekete konu unsur olduğundanda kendi cümlesinin kurucu elemanı öznesi olur. Bütün bunlara göre ifadelerdeki fiiller üzerindeki hareket oynamalarında, fiillerle kastedilen hareketlerin anlamlarında herhangi bir değişme olmamıştır. Böylece, Fiillerde hareket taşınmaları nedir? Fiiller yalın halleriyle bulunduğunda, karşılamış oldukları hareketlerin ya öznede kaldığını (geçişsiz fiil)( öldü ) ya da özneden nesneye geçmiş halde olduğunu (geçişli fiil) (yazdı bildirirler. Özne, kendinde kalmış bir hareketi kendinden çıkarıp karşısındaki nesneye taşıdığında (oldurganlık)(öldürdü) veya yalın haliyle zaten nesneye taşımış olduğu bir hareketi bu kez bir başkasına taşıtmak istediğinde (ettirgenlik)(yazdırdı); yalın haliyle hep nesneye taşıdığı hareketi taşımak (dönüşlülük)(yıkadı-yıkandı) istediğinde, yine, gelen etkiler karşısında kendisinde bir tepkinin olduğunu ve hareketi artık taşımış olduğunu (edilgenlik)(yazıldı/ öldürüldü) bildirmek istediğinde… …kısaca öznenin, fiillerin anlamına dokunmadan fiillerdeki hareket taşınmasını bildirirken yapmış olduğu dilbilgisel, gramatik işlemlere fiillerde hareket taşınmaları denir. Not: Hareket taşınmasının henüz gerçekleşmediği yalın haldeki geçişli ve geçişsiz fiiller çatılı fiil değildirler.

61 Etken (active) fiil: Yüklemdeki hareketin cümlenin öznesi tarafından yapıldığını, öznenin aktif/yapıcı olduğunu: Ali, Veli’yi dövdü. Edilgen (passive) fiil: Öznenin başkasınca yapılmış müdahaleler karşında tepkisini veya geçirdiği dönüşümü: Ali dövüldü. Olgan (inchoative) fiil: Öznenin doğal vs. etkiler karşısındaki tepkisini veya geçirdiği dönüşümü: (Kapı) açıldı. Dönüşlü (reflective) fiil: Öznenin etkin olarak yapmış olduğu bir hareketi bu kez kendine döndürdüğünü: Kuruladı-Kurulandı İşteş (reciprocal) fiil: Hareketin özneler tarafından paylaşıldığı durumu: Ali’yle Veli dövüştü. Bildiren fiillerdir. Hareketlerine göre; -t/-r/-tür’ilmiş fiil: Öznenin kendisinde ortaya çıkmış/ üremiş geçişsiz bir hareketi bu kez kendisinin (bir nesneyle) ortaya çıkarması, ortaya koyması, et-mesi (oldurganlık)’tır: Doğdu–doğ-urdu, Doydu–doy-urdu, Öldü–öl-dürdü, Uyudu–uyu-ttu. Yine, öznenin geçişli fiillerle aynı ekleşmeleri kullanarak hareketi yaptırmasıdır. (ettirgen): Yazdırdı. -ürt/ -türt’ilmiş fiil: Öznenin bir hareketi oldurgan veya ettirgen yapma işini bir başkasına itmesidir. öl-dürttü. Yazdırttı. Ettir'ilmiş fiil: Öznenin bir hareketi ür-ettirmesini/tür-ettirmesini/ettirmesi ( dolaylı ettirgen): Ali fareyi öldür(e)ttürdü. Ettirt-ilmiş derken: Öznenin bir hareketi ürettirmeyi/türettirmeyi/ettirmeyi et-ip/itip bırakması( dolaylı ettirgen): Öldür(e)ttürttü. Geçişli (transitive) derken: Öznenin müdahalesiyle nesnesinde oluşan reaksiyonu/tepkiyi belirten filleri: Ali camı kırdı Geçişsiz (intransitive) derken: Bir hareketin nesneye taşınamadığını, öznede kaldığı: Kim? öldü, yattı, durdu, neyi? Giydi/ giyindi, öğrendi, bildi, anladı, neye? kandı, güvendi, neyden? utandı, korktu, nereye? gitti, geldi Yine, yıkıldı, dövüldü, yıkandı vs.

62 Türkçede bir ibare –t –r –tür eklerinden birini almışsa
…ve bu ibare; Bir tabiat sesi (veya benzeri bir şey) ise özne sadece bu sesteki yansımayı yapmıştır. Ör: sü(ü)p-ürdü, fıt-tırdı İbare bir fiilse ve bu fiil hareketi karşıya (bir nesneye) taşımayan yani özneye bırakan (geçişsiz-öznede kalan) bir fiilse, özne hareketi bir nesne üzerine (karşıya) taşımış, fiili oldurgan fiil yapmıştır. Ör: Kedi öldü --- Kedi fareyi öldürdü, Ali uyudu --- Ali Ayşe’yi uyuttu. Yine; öğrendi/ öğretti, korktu/ korkuttu, anladı/ anlattı… İngilizcede nesne talep etmeyen fiillerin bir kısmının ( Ergative Verb) kullanıldığı cümlelerde nesne olmadığından, nesneli hale getirirken, yani oldurganlaştırılması yapılırken cümleye sadece nesne konulur. Ör: The kettle boiled._ Su(ısıtıcı) kaynadı. I boiled the kettle._Suyu(ısıtıcıyı) kaynattım Diğer nesnesiz fiillerin nesneli hale getirilmesinde fiil tamamen değişir Ör: The cat died–Kedi öldü. The cat killed the mouse–Kedi fareyi öldürdü. Eğer fiil yalın haliyle hareketi bir nesneye taşıyan (etkin/ etken/ öznenin yaptığı ) fiil (yazdı, taşıdı ) ise, özne bu kez hareketi bir başkasına yaptırmış (yaz-dır-dı, taşı-t-tı), fiil ettirgen bir fiil olmuştur. Bu durumda cümlenin kurucusu (yüklemdeki kişi) özne, hareketin (fiziksel) yapıcısı ise bir başkasıdır. Ör: Ali’nin annesi Ali’ye mektup yazdı. _ Ali’s mother wrote a letter to Ali. Ali’nin annesi mektubu Veli’ye yazdırttı. _ Ali’s mother had Veli write the letter.

63 Türkçede ve ingilizcede fiilleri oldurgan ve ettirgen hale getirmek
-t/-r/-tür ekleri ve (oldurganlık): Fiilleri, bir nesne gerektiren ve bir nesne gerektirmeyen fiiller diye iki bölüme ayırdık diyelim. Nesnenin -i, -e, -den, -ile halinde bulunabileceğini söylemiştik. Tekrar edelim anlaşılması gereken şudur. Bir fiilin nesne alabilmesi için sadece -i halinde bir nesneye sorulan kimi? neyi? sorularına cevap vermesi gerekmez. kırdı (neyi kırdı?) Kalemi kırdı, dokundu, (neye dıkundu?) Kaleme dokundu, hoşlandı, (neyden hoşlandı?) kalemden hoşlandı, yazdı (neyle yazdı?) Kalemle yazdı. Derken, kalem her durumda nesnedir. Örneğin Ali kalemi kırdı. derken, özne (Ali) hareketi nesneye yükleyerek, nesneye tesir edererek hareketi nesneye yüklemiştir. Ali kaleme dokundu. Derken, nesneye tesir etmiş fakat nesne tepkisizdir. Ali kalemden hoşlandı. Derken ise bu kez özne nesneden etkilenmiş, hareket öznede kalmış, özne nesnenin tesiri altında kalmıştır. Ali kalemle yazdı’da ise nesneyi araç olarak kullanmıştır. Buraya kadarki açıklamalara göre nesne(subject), öznenin karşısında duran, öznenin kendisiyle etkileşime girdiği; konu, durum, şahıs, zamir, eşya, hayvan vs. dir. Bundan başka, diğer fiiller yalın halleriyle nesnesizdirler, yani nesne gerektirmezler. Gitmek, gelmek, oturmak, kalkmak, ölmek, yaşamak, büyümek, patlamak gibi. Türkçede yukarıdaki ekleşmeler (-t, -r, tür ekleşmeleri) nesneli nesnesiz hemen her fiile getirilebilir. Örnekleyelim: A) Nesneli fiiller: Akuzatif (-i hali) Kimi? Neyi?: yazdı/ yaz(dır)dı, taşıdı/ taşı(t)dı, kesti/ kes(tir)di, öğrendi(to learn)/ öğretti(to teach), gördü(to see)/ gösterdi(to show), anladı(to understand)/ anlattı(to tell), bildi(to know)/ bildirdi (to state) Datif (-e hali) Kime? Neye?: bakmak/ bak(tır)mak, dokunmak/ dokun(dur)mak , inanmak/ inan(dır)mak vs. Ablatif (-den hali) Kimden? Neyden?: usanmak/ usan(dır)mak, bıkmak/ bıktırmak, korkmak/ korkutmak Enstrumental (ile hali) Kimle? Neyle?: barıştı/ barıştırdı, savaştı/ savaştırdı, dövüştü/ dövüştürdü, artıştı/ tartıştırdı B) Nesnesiz fiiller: Nominatif (yalın hal) Kim? Ne?: öldü(to die)/ öldürdü(to kill), patladı/ patla(t)dı, büyüdü/ büyü(t)tü, yaşadı/ yaşa(t)dı (yer tümleçli) Yönelme (-e hali) Nereye?: ulaştı/ ulaştırdı Yönelme–Ayrılma Nereden? Nereye?: gitmek/ gittirmek veya götürmek,göndermek; gelmek, geldirmek veya getirmek Çıkma (-den) Nereden?: uzaklaştı, uzaklaştırdı Gördüğümüz gibi, ekleşmeler hemen her tür fiile getirilebilmektedir.

64 Şöyle başlayalım: Geçişsiz fiillerdeki hareketler öznede vuku bulur
Şöyle başlayalım: Geçişsiz fiillerdeki hareketler öznede vuku bulur. Yani hareket öznededir. Nesnesiz fillerde buna dahildir. ‘Kedi öldü.’ Bu örnekte ‘öldü’ demekle kastedilen hareket, bir özne olan kedinin üzerinde cereyan eder, ortaya çıkar, ürer. Özne, kendisinde vuku bulmuş bir hareketi kendisi de ortaya çıkarabilir/ ortaya koyabilir/ ür-etebilir/ tür-etebilir. Bunu yaptığında da öznenin karşısında çoğu kez bir nesne vardır. Türkçede bu durumu oluşturmak için –t/ -r/ -tür ekleşmeleri kullanılır. Bu ekleşmelerle özne, söze konu olan hareketi ortaya koyar ortaya çıkarır, eder, yapar, meydana getirir ve böylelikle hareketi nesnesine taşımak ister ve bununla da fiili geçişli nesne gerektiren fiiller grubuna sokar. Kedi doğdu – Kedi doğ-urdu. Kedi ne doğurdu? Kedi yavru doğurdu. Kedi öldü – Kedi öldürdü... Kedi neyi öldürdü? Kedi fareyi öldürdü Ya da hareketi nesne üzerinde etkin hale getirir. Ayşe uyudu. Ayşe kardeşini uyuttu Ayşe büyüdü. Ayşe büyüttü… Ayşe kimi büyüttü? Ayşe kardeşini büyüttü. Not: Ekleşmeler her zaman fiilleri nesneli fiillere döndürmek işinde kullanılmaz elbette. Özne bazen doğa yansımalarını fiilleştirirken de bu ekleşmelerden yararlanabilir. Öks-ürdü, püsk-ürdü, fışk-ırdı, ba(ö)ğ-ırdı, del-irdi, çıl-dırdı, fıt-tırdı, ot-urdu gibi Bu fiillerin nesneli hale getirilmesi ise aynı ekleşmelere -t ekleşmesinin katılmasıyla elde edilir. Öks-ürttü, püsk-ürttü, fışk-ırttı, bağ-ırttı, del-irtti, çıl-dırttı, fıt-tırttı, ot-urttu gibi. Böylelikle fiiller nesneli hale gelmiş olurlar. Bazı doğal yansımalar nesneliyken -t eki almazlar: süp-ürdü gibi. Bu arada İngilizce için ergative verb’den bahsedelim. Türkçede yukarıdaki ekleşmelerin yazım kurallarına göre hemen her fiile getirilebildiğini görüyoruz. İngilizcede bu durumda nesnesiz fiillerde get/ make/ have ( ileride göreceğiz ) gibi unsurlar da kullanılmaz. Bahsedelim: İngilizcede nesne talep etmeyen fiillerin bir kısmının kullanıldığı cümlelerde nesne olmadığından, nesneli hale getirirken, yani oldurganlaştırılması yapılırken cümleye sadece nesne konur. The kettle boiled._ Su(ısıtıcı) kaynadı. I boiled the kettle._Suyu(ısıtıcıyı) kaynattım Örneğimizden de gördüğümüz gibi ‘boiled’ değişmemiştir. İşte ergative fiil budur. Yani yalın haliyle, geçişli/ nesneli olduğu hal arasında bir fark olmayan fiil. Diğer nesnesiz fiillerin nesneli hale getirilmesinde fiil tamamen değişir ve oldurganlaşmış fiilin yalın haldeki fiille ayrımı bu şekilde sağlanır. The cat died– Kedi öldü. Gibi. Konumuza dönersek; -t/-r/-tür ekleşmeleriyle yalın haliyle öznede cereyan etmiş geçişsiz bir hareketin, bu kez özne tarafından bir nesne üzerinde ortaya çıkarılmasına veya nesneye geçirilmesine, taşınmasına oldurganlık denir. Türkçede fiil, görüntü olarak –t,-r,-tür-ilmiş fiil görüntüsündedir ve gördük ki İngilizcede ya fiilin şekli değişir ya da fiil nesneli bir fiil gibi (ergative verb = hem geçişli hem geçişsiz fiil gibi ) kullanılır. Şimdilik örneklerimizin anlam özelliklerini bir kenara koyarak yapmış olduğumuz yapısal işlemi basit bir mantıkla açıklayalım. Aslında durum şudur: Özne, nesneli /nesnesiz, geçişli/ geçişsiz hemen her fiile bu ekleşmeleri uygularken, fiillerin bu türden özelliklerine bakmaz. Yani, öznenin sadece yapmak istediği bir hareket vardır. Örneğin -ür ekleşmesiyle özne bir hareket meydana getirir/ ortaya çıkarır. ‘öks-ürdü’ _ Ali öks-ürdü Ali öks etti/ Ali öks yaptı’da denilebilir.

65 Yine, Süüp-ürdü. _ Ali süp-ürdü. Ali odasını süp-ürdü/ süp yaptı. Gibi
Yine, Süüp-ürdü._ Ali süp-ürdü. Ali odasını süp-ürdü/ süp yaptı. Gibi. Örneklere dikkat edersek, birincisinde nesne yoktur. Özne öks-ürmüştür sadece. İkincisinde ise özne bir yeri süpürür. Süpürürken de çıkan doğal sesi fiilleştirir. Bununlada süüp-ürdüm, bu sesin ad olduğu fiili ortaya çıkardım/ süp-ettim demek ister ve bu etme/ urma taktiğini her fiile uygular. Aynı durum -tür,-et ekleşmeleri için de uygulanır. Öl-dürdüm. Yine, öl-it-tim, denilirdi. Veya öl-ür-düm de… (denilebilirdi fakat bir tarz eki olan –r, genel tarz ekiyle karıştırılabilirliği daha çok –tür ekinin kullanılmasına neden olur.) Biz -ür/-tür ekleşmeleriyle görüntü kazanmış, bir şekle bürünmüş fiillere -t, -r, -tür-ilmiş fiil diyelim. Çünkü ekler birden çok gramer kategorisini karşılamaktadır. Kısaca; -ür ekleşmesiyle özne bir hareketi ortaya çıkarır/ yapar ve bu hareketin sonucunda ise ortada bir nesne vardır (doğ-urdu) ya da yoktur (öks-ürdü). -tür ekleşmesiyle de özne bir hareketi meydana getirmiş, ortaya koymuştur ve yine bu harkeketin sonucunda ortada bir nesne vardır (öl-dürdü) veya yoktur (çıl-dırdı) veya işi yaptırdığı bir nesne vardır (kırdırdı) ve yine –t(et) ekleşmesiyle de aynı şekilde. Fakat -t ekleşmesi -ür/-tür ekleşmesinin eklenemediği durumlarda fiil köküne eklenir. Biz bu açıklamada sadece bir taktikten, yapısal bir işlemden, bir görüntüden bahsetmiş olduk. Şöyle de bakılabilir: Eğer türkçeyi öğrenen biriyseniz , ‘öldüm, uyudum, doydum, anladım, öğrendim, kandım, inandım, sevindim, korktum, bıktım, usandım’ gibi, kendinizde cereyan eden veya kendinize dönük bir hareketi, karşınızdaki nesneye döndürmek/ taşımak veya hareketin nesneniz üzerinde cereyan etmesini istiyorsanız, yani fiili geçişli bir fiil haline döndürmek istiyorsanız, bağırmak’taki ba’yı nasıl ki ır-dıysanız, doymak’taki doy’u, ölmek’teki öl’ü de aynı şekilde-ür’ün/-tür’ün. Yalnız, fiil kökü sesliyle bitiyorsa bunu yapmayın çünkü sesli harften önceki harfler bir varlığa ad olmuş isim olabilir ve sesli harfi de onun hal eki olabilir. Bu durumda bir hareket değil bir eşya ortaya çıkarmış olursunuz. Yani: Oku-urdu derseniz ok’u üretmek, ok yapmak, gibi bir anlam çıkabilir. -et fiilini/ ekleşmesini bu yüzden kullanırız. Oku-etti(okut-tu), büyü-et(büyüt-tü) gibi. Artık bir hareketi -ür/-et/-tür müşsünüz. Amacınız, karşınızdaki nesnenizdi. Öyleyse bu harekete nesnenizi de katarsanız ifadeleriniz; Fareyi öl-dürdüm, Bebeği doy-urdum/ ye-dirdim, Çocuğu büyü-ettim örneklerinde olduğu gibi şekillenmiş olur. Böylelikle de fiilleri oldurganlaştırmış (ergative verbs or others) olursunuz. İngilizcede buraya kadarki kısım ya ergatif fiillerle ya da fiillerin şeklinin değişmesiyle karşılanırdı. öğrendi(to learn)/ öğretti(to teach), gördü(to see)/ gösterdi(to show), gitmek(to go)/göndermek(to send), gelmek(to come)/ ge(l)tirmek(to bring). Aynı şey yalın haliyle zaten nesnenize döndürmüş veya geçirmiş olduğunuz geçişli fiillerin kullanıldığı ifadelerdeki nesnenizle de yapılabilir. Mektubu yaz-dırdım. gibi. Gördüğünüz gibi, işlem aynı işlem. -dır’mayı yapan yine sizsiniz. Yani, ben yazmıyorum da ‘yazdırıyorsam’ demek ki ben sadece hareketi -dir’mişimdir o kadar. Fakat hareketin fiziksel yapıcısından yani mektubu kimin yazdığından henüz söz etmemişimdir demektir. Eğer hareketi fiziksel olarak gerçekleştiren yapıcıyı ifadeye katacaksam, bunun için ayrıca bir –t eki ilave etmem gerekecektir. Mektubu Veli’ye yazdırttım Ya da, Fareyi Veli’ye öldürttüm. Gibi. Bundan sonra ; diyelimki (yaz’ı ) -tırmayı veya (öl’ü ) -türmeyi (ölmeyi, yazmayı değil ) artık kendim yapmak istemiyorum. Bu durumda; Mektubu yazdır(e)ttırdım Ya da, Fareyi öldür(e)ttürrdüm. Derim. Burada da öldür ettirmeyi kime yaptırdığımdan söz etmemişimdir. Mektubu Veli’ye yazdır(e)ttırttım Ya da, Fareyi Veli’ye öldür(e)ttürrttüm. Dersem , yine bir –t eki katarak bu bir başkasını belirtirim.

66 Özetle; Türkçede bir ibare –t –r –tür eklerinden birini almışsa …ve bu ibare; Bir tabiat sesi (veya benzeri bir şey) ise özne sadece bu sesteki hareketi yapmıştır. Ör: sü(ü)p-ürdü, fıt-tırdı İbare bir fiilse ve bu fiil hareketi karşıya (bir nesneye) taşımayan yani özneye bırakan (geçişsiz-öznede kalan) bir fiilse, özne hareketi bir nesne üzerine (karşıya) taşımış, fiili oldurgan fiil yapmıştır. Ör: Kedi öldü --- Kedi fareyi öldürdü, (oldurgan fiil ) İngilizcede nesne talep etmeyen fiillerin bir kısmının ( Ergative Verb’lerin) kullanıldığı cümlelerde nesne olmadığından, nesneli hale getirirken, yani oldurganlaştırılması yapılırken cümleye sadece nesne konulur. Ör: The kettle boiled._ Su(ısıtıcı) kaynadı. I boiled the kettle._Suyu(ısıtıcıyı) kaynattım Diğer nesnesiz fiillerin nesneli hale getirilmesinde fiil tamamen değişir. Ör: The cat died–Kedi öldü. The cat killed the mouse–Kedi fareyi öldürdü. Eğer fiil yalın haliyle hareketi bir nesneye taşıyan (etkin/ etken/ öznenin yaptığı) fiil (yazdı, taşıdı ) ise, özne bu kez hareketi bir başkasına yaptırmış (yaz-dır-dı, taşı-t-tı), fiil ettirgen bir fiil olmuştur. Bu durumda cümlenin kurucusu (yüklemdeki kişi) özne, hareketin (fiziksel) yapıcısı ise bir başkasıdır. İngilizcede ettirgenliğe ‘causative’ denir. Ettirgenliğin sağlanması ise, Have Make + sth + Verb-ed3 kalıplarıyla elde edilir. Get  Not; İngilizce için verilmiş bu örneklerde özne hareketi yaptırırken kime yaptırttığını bildirmez. Bu yüzden de fiillerin ‘perfect participle_ bitmiş tarz sıfat fiil’ halini ( kırık/ kırılmış/ kırılı) kullanır. Causative verb’lerde hareketin kime yaptırıldığı bildirilirse fiiller yalın halleriyledir. Bu durumda Türkçede, eğer hareketin kime yaptırıldığı belirtiliyorsa –dır ekinden sonra fiile bir –t eki ilave edilir. Yani, ‘Adını listeye yazdırdı.’ Denir. ‘Adını Veliye yazdırdı.’ Denmez. ‘Adını Veli’ye yazdırttı.’ Denilmesi gerekir. Örnekler: I had my hair cut .(3) _ Saçımı kestirdim I had my son cut (1) his hair._ Oğluma saçını kestirttim. Ben ittim saçımı kesilmeye Ben ittim oğlumu kesmeye saçını I got my house painted(3)_ Evim boyattırdım I got my son to paint(1) his house_ Oğluma evini boyattırtdım Ben ittim evimi boyalı olamaya Ben ittim oğlumu boyatmaya evini İngilizcede ‘have’ ‘make’ ve ‘get ‘ fiilleriylede ettirgenlik sağlanabilir farklı olarak ‘make’ile yapılan ettirgenlikte bir zorlama, ‘get’ ile yapılan ettirgenlikte ikna yoluyla bir hareketi yaptırma anlamı vardır.

67 Artık bundan sonra fiillerimizi ettirilmiş veya ettirtilmiş hale getirebiliriz. Türkçede bunun için etmek fiilinin ettirmek, ettirtmek şekilleri kullanılır. Bu durumlarda özne, şimdiye kadar yapmış olduğumuz oldurganlaştırma veya ettirme işi için bir adım geriye çekilir. Aynı şekilde, hareketi ettirir veya ettirtir. Ettirilmiş:( Birini) Öl-dür-(e)ttürdü. Ettirtilmiş:(Birine) Öl-dür-(e)ttürttü.    

68 Türkçede bir fiil -l eki almışsa
Türkçede bir fiil -l eki almışsa özne fiildeki hareketi takınmıştır. Bununla ise öznenin fiziksel özelliğine göre, hareket öznede kendinden oluşabilecek bir hareketse fiil olgan fiil; (ip çözüldü, araba bozuldu), değilse (passive) edilgen fiildir ( mektup yazıldı )demektir. Türkçede –l ekleşmesi, hemen her fiile getirilebilir. Fiillerin bir sesliyle veya -l harfiyle bitmesi durumunda -n ekleşmesinden istifade edilir. Kesti–kesildi, Okudu–okun(ul)du, Sildi–silindi gibi. Bu kısacık bilgiden sonra; Bu eklerle şekillenmiş fiillerde, bir kendinden olma veya kendiliğinden (doğal sebepler vs.) olma, bir de bir başkası tarafından yapılma (edilgenlik) anlamı vardır. İngilizcede ise kendiliğinden olma fiillere inchoative verbs denir. Bu fiillerin kullanıldığı ifadelerde bir nesne yoksa, hareketin öznenin kendisinin üzerinde cereyan etmiş olduğu vurgulanır. Ör: The door opened–Kapı açıldı Ali yoruldu–Ali got tired. Ya da; yorgun/ yorulmuş adam–a tired man) Edilgenlik Türkçede -l ve -n ekleşmeleriyle, İngilizcede be + verb3 kalıbıyla sağlanır. Örnekler: Cam kırıldı–The glass was broken (meçhul bir kişinin taşı atıp vurmasıyla) Ali dövüldü–Ali was beaten (yani, özne döv-ülmüşse demekki meçhul biri/birileri dayak atmış)

69 Türkçede -l ekleşmesi (Olgan ve Edilgen fiil) nedir?
Türkçede –l ekleşmesi, hemen her fiile getirilebilir. Fiillerin bir sesliyle veya -l harfiyle bitmesi durumunda -n ekleşmesinden istifade olunur. Kesti–kesildi, Okudu–okun(ul)du, Sildi–silindi gibi. Bu kısacık bilgiden sonra; Bu eklerle şekillenmiş fiillerde, bir kendinden olma(olgan) veya kendiliğinden (doğal sebepler v.s.) olma, bir de bir başkası tarafından yapılma (edilgenlik) anlamı vardır. Kendinden olmalı (olgan fiil – inchoative verb) fiiller her durumda bu ekleşmelerle sağlanmaz. Bir kısım fiiller yalın halleriyle aynı duruma karşılık verebilirler. -l ekiyle oluşturulan kendinden olmalı fiillere; çöz-üldü, üz-üldü, açıldı, dir-ildi, büz-üldü, boz-uldu … fiilleri; yalın halleriyle kendiliğinden olma bildiren fiillere; çöktü, çürüdü, yandı, pişti, yumuşadı, kurudu, koktu... fiilleri örnek verilebilir. İngilizcede ise kendiliğinden olma fiillere inchoative verb denir. Bu fiillerin kullanıldığı ifadelerde bir nesne yoksa, hareketin öznenin kendisinin üzerinde cereyan etmiş olduğu vurgulanır. Ör: The door opened–Kapı aç-ıldı derken, hareket özne (kapı)’nın üzerinde vuku bulmuş ya da hareket kendiliğinden ortaya çıkmıştır. Böylelikle kendinden olma anlamı sağlanmıştır. Örneğimizde de görüldüğü gibi cümlenin İngilizce kısmında edilgenlik bildiren herhangi bir yapı bulunmamaktadır. Ör: Kapı aç- ıldı. – The door opened-2 ( itself ). kapı açtı Bu örnekte ‘opened’ fiilin simple past halidir. –ed takısı ise fiilin 2. halidir. Türkçeye ise ‘açtı’ olarak çevrilir. ‘Kapı açtı’. Aynı durum Türkçe içinde geçerli olabilir. Yani, ‘Hava açıldı’ denilebileceği gibi ‘Hava açtı’ da denilebilir. Yine, ‘Yağmur kesildi’ yerine, ‘Yağmur kesti’ gibi. Görüldüğü gibi –il eki ifadelere farklı bir anlam katmamıştır. Peki neden?

70 Bir başkasınca yapılma anlamı da, yani edilgenlik (passive) durumuda, Türkçede aynı eklerle sağlanır. Ör: Ali dövüldü gibi. Ali dövüldü. İle Ali yıkıldı arasındaki anlam farkı: Her iki fiil de -i halinde nesneli (geçişli bir fiil; ‘dövdü, yıktı’) olmasına rağmen, örneklerin birincisi (dövüldü) bir başkasınca yapılmış bir hareketi, ikincisi ise (yıkıldı) kendiliğinden olan bir hareketi bildirir. Örneklere özne tarafından baktığımızda hareketler öznenin (Ali‘nin) iradesi dışında gerçekleştiği için özne fiillerle kastedilen hareketlere sebep olan etkiler karşısında pasif kalmıştır. Yine, öznenin dövülmesine ve yıkılmasına neden olan müdahalenin/ etkinin yapıcısı belirtilmediği için bu yapıcı meçhul/ bilinmeyen olmuştur. Olmuştur fakat bu tip ifadelerde bir yapıcı aranmaz. Yani cümle için bu fail önemli değildir. Daha doğrusu cümle bunu sormak için kurulmamıştır. Ali yıkıldı’da nasıl ki özneyi yıkan şeyin ne olduğu aranmıyorsa, ‘Ali dövüldü’ cümlesindede Ali’yi kimin dövdüğü aranmaz. Ayrıca, ( kim yıkıldı?) ‘Ali yıkıldı’ örneğinde cümlenin öznesi Ali’dir. Ali dövüldü. Örneğinde de cümlenin öznesi Ali’dir. Ve gerçek öznedir. Yani özne hareketi dilsel olarak yapar. Fiziksel olarak Ali’yi döven bir başkası olabilir. Bu durumda meçhul olan bu fail, fiilin bildirdiği hareketin yapıcısıdır.Yani şöyle, Ali dövüldü. Örneğinde özne olan Ali, –il ile kastedilen hareketi yaparken., yapıcı olan meçhul kişi, dövmek ile kastedilen hareketi yapmıştır. Aynı durum, Ayşe mektubu yazdırdı. Gibi ettirgen yapılı cümlelerde de vardır. Bu cümlede ise özne olan Ayşe, –tır ile kastedilen hareketi yaparken, yazmak fiiliyle kastedilen hareketin yapıcısı belirtilmeyen bir başkasıdır. Bu her iki kategoride cümlelerin öznesini (-il ve –tır) ekleri buldurur ve soruları şöyledir. Kim –ildi? Ali …..ildi. Ali ne ildi? Ali döv-ildi. Yine, Kim –türdi? Ayşe …türdi. Ayşe ne türdi? Ayşe yaz–türdi (yazdırdı) Başka bir açıdan: Önümüzde bir ifade var ve bu ifade bir özne ve bir yüklemden oluşmaktadır. Örneğimiz, Mektup yaz-ıldı veya Kapı aç-ıldı olsun. Her iki örnekte de aynı ekleşmeler kullanılmış olmasına rağmen, birincisinden başkası tarafından yapılmış bir hareket (edilgenlik), ikincisinden kendiliğinden olma (olgan) anlamının ortaya çıkar. Peki, bu farkın sebebi ne? Aslında durum şudur: Örneklerdeki özneye bakmak lazım. Özne, yüklemdeki –il ile kastedilen hareketi eyleyebilecek özellikte midir? (Eyleyebilir mi derken, mevcut özellikleriyle hareketi, kendine doğru çevirebilir mi veya hareketi kendine iliştirebilir mi?) Mektup yaz-ıldı. Derken ‘yazmak’ eylemi bir şuur veya bir bilinç gerektirdiğinden, öznesinin (mektubun) bu bilince veya şuura sahip olmasını talep eder. Yani mektup kendiliğinden yaz-ılamaz ( yazılı hale dönemez) Bu yüzden de bu ifadede başkasınca yapılmış bir müdahalenin olduğu ve edilgen halli bir fiil olduğu cümlenin anlamından anlaşılır. Bir atasözü: Bir tilkü terisin ikile soymas –Bir tilkinin derisi iki kez soyulmaz. Bir tilki derisini iki kez soymaz (görüldüğü gibi ‘soymak’ fiili,-il eki olmadan da edilgenlik bildirebilmektedir) Kapı açıldı örneğinde ise kapının kendiliğinden açılabilirlik özelliği, kendiliğinden olma anlamını verir. Başkasınca bir müdahale söz konusu değildir. Eğer başkasınca bir müdahale durumu varsa bunu yapmak için bu birini belirtiriz. Falanca tarafından deriz ve edilgen bir fiil olduğunu bu şekilde belirleriz. Kapı öğrenciler tarafından açıldı–The door was opened by the students.

71 Bu arada falanca tarafından ifadesi: Bu ifade cümle için yabancıdır
Bu arada falanca tarafından ifadesi: Bu ifade cümle için yabancıdır. Yani cümleye dahil değildir. Çünkü –il ekleşmesiyle kurulmuş bir cümlenin yüklemindeki kurucu öge, -il ekiyle kastedilen hareketi etkin olarak gerçekleştiren özne görevindeki ögedir. Falanca tarafından demekle belirtilen kişi/ hayvan vs. öznenin bu hareketi gerçekleştirmesine sebeptir sadece. Kısaca şunu demek lazım: Her -l ekleşmesiyle şekillenmiş fiil edilgen çatılı fiil değildir. Ya da kendinden olmalı fiillerdeki (açıldı) eşya (pencere), nasıl ki o veya bu sebepten hareketi kendinde başlatıyorsa, geçişli fiillerin nesnesi de aynı şekilde -il ekleşmesiyle, etkiye sebep olan kişi veya zamirden bağımsız olarak hareketi kendinde başlatır. Yani, kendi tarafındaki cümlenin kurucu elemanı (öznesi) olur. Devam edelim. Kazak sök-ülmediği/ sök-ülüyor olmadığı sürece, yani kazak kendinde bir reaksyon başlatmadığı sürece bir başkası kazağı sökemez. Demek ki hareketi kazak başlatır. Böylece özne, dışardan veya doğal sebeplerle gelen etkiler, müdahaleler karşısında pasif, fakat görüntü (dilsel) olarak hareketin/ reaksiyonun başlatıcısı olduğu için ve harekete konu unsur olduğu için cümlenin öznesidir. İp çöz-üldü kes-ildi Ağaç yık-ıldı, Yine, sars-ıldı, kas-ıldı, süz-üldü, sıyr-ıldı, sar-ıldı, dar-ıldı, yor-uldu, boğ-uldu, dur-uldu, savr-uldu, devr-ildi, kıvr-ıldı... diğer örnekler olsun.   Bunlardan sonra, eğer türkçeyi öğrenmek isteyen birisi iseniz, kuracağınız cümlede cümlenin kurucu unsuru özneniz hareketi bir nesne üzerinde yapmıyorda, hareketi kendine ilişecekse, hareketin fiiline –il ekini ekleyin. Bu ister ‘inchoative verb’ veya ‘active verb’ ya da diğerleri olsun. Örneğin, ‘Ali’ dövmek fiiliyle bildirilen hareketi yapmıyorda, fiille bildirilen hareketi kendine iliştiriyorsa veya takıyorsa, ‘Ali döv-il-di’ denir. Aynı şey ‘yıkmak, bozmak, açmak’ gibi ichoative verb’lerle de yapılabilir. ‘Ali yık-ıl-dı’, ‘Araba boz-ul-du’ gibi.Yok bu kez, hareketi kendi iliştirmiyorda hareket kendine ilişiyorsa, ‘masay-a dokun-uldu’, ya da fiil ‘ablatif’ halinde bir fiilse, Örneğin, ‘köpek-ten kork-uldu’ fiile yine –il ekini eklenir. Bu arada, bu son iki örenek parçalanabilir bilelim. Yani, ‘masaya dokun-uldu’ denilebileceği gibi, ‘Dokun masaya ildi’de denilebilir. Edilgenlik Türkçede -l ve -n ekleşmeleriyle, İngilizcede; Subject + am/ is/ are/ was/ were / will be verb3 Subject + (have/ has/ had )+been + verb3 kalıbıyla sağlanır. To be broken _ kırık olmak The pencil will be broken _ kalem kırık olacak The pencil will have been broken _ kalem kırık olmuş olacak ( kırılmış olacak ) The pencil is broken _ kalem kırıktır. The pencil has been broken _ kalem kırık bulunmuş bulunuyor.( kırılmış bulunuyor) The pencil was broken _ kalem kırık idi The pencil had been broken _ kalem kırık bulunmuş idi. ( kırılmıştı )

72 www.dilbilimleri.net Nesnesiz Nesneli fiiller Ettirt-ilmiş Ettir-ilmiş
ürt-/türt-ilmiş -t- r/- tür/ -ilmiş Yalın Kestirttirtmek Kestirttirtilmek Kestirttirmek Kestirttirilmek Kestirtmek Kestirtilmek Kestirmek kestirilmek Kesmek Kesilmek -i hali (akuzatif) Neyi? Kimi? Nereyi? Nesneli fiiller Dokundurtturtma Dokundurtturtulmak Dokundurtturmak Dokundurtturulmak Dokundurtmak Dokundurtulmak Dokundurmak Dokundurulmak Dokunmak Dokunulmak -e hali (datif ) Neye? Kime? Nereye? Kaçırttırtmak Kaçırttırtılmak Kaçırttırmak Kaçırttırılmak Kaçırtmak Kaçırtılmak Kaçırmak Kaçırılmak Kaçmak Kaçılmak -den hali (ablatif) Neyden? Kimden? Dövüştürttürtmek Dövüştürttürtülmek Dövüştürttürmek Dövüştürttürülmek Dövüştürtmek Dövüşdürtülmek Dövüştürmek Dövüştürülmek Dövüşmek Dövüşülmek -ile hali (enstrumental) Neyle? Kimle? Sordurtturtmak Sordurtturtulmak Sordurtturmak Sordurtturulmak Sordurtmak Sordurtulmak Sordurmak Sordurulmak Sormak Sorulmak -i (geçişli)_-e/-den/-ile (d.t) Neyi?_ Kime?/ Nereye? Dolaylı tümleç Öldürttürtmek Öldürttürtülmek Öldürttürmek Öldürttürülmek Öldürtmek Öldürtülmek Öldürmek Öldürülmek Ölmek … … … Yalın hal (nominatif) Ne? Kim? Nesnesiz Ulaştırttırtmak Ulaştırttırtılmak Ulaştırttırmak Ulaştırttırılmak Ulaştırtmak Ulaştırtılmak Ulaştırmak Ulaştırılmak Ulaşmak Ulaşılmak Yönelme hali Nereye? Gönderttirtmek Gönderttirtilmek Gönderttirmek Gönderttirilmek Göndertmek Göndertilmek Göndermek Gönderilmek Gitmek Gidilmek Yönelme / Ayrılma Nereden? Nereye? Uzaklaştırttırtmak Uzaklaştırttırtılmak Uzaklaştırttırmak Uzaklaştırttırılmak Uzaklaştırtmak Uzaklaştırtılmak Uzaklaştırmak Uzaklaştırılmak Uzaklaşmak Uzaklaşılmak Ayrılma hali Nereden? Bulundurtturtmak Bulundurtturtulmak Bulundurtturmak Bulundurtturulmak Bulundurtmak Bulundurtulmak Bulundurmak Bulundurulmak Bulunmak Bulunulmak Bulunma hali Nerede?

73 Fiil –n ekini almışsa Türkçede; yıka(n)dı, tara(n)dı, daya(n)dı, boya(n)dı, taşı(n)dı, giy(in)di, sakla(n)dı … gibi, fiillerde yer alan –n eki, öznenin kendisinin yapabileceği bir hereketse (reflexsive) dönüşlü (öznenin kendisine taşıdığı hareket), değilse edilgen (ev boyandı) veya olgan(musluk tıkandı) fiildir. Bu halde çekimlenmiş fiilde, özne bir hareketi kendine yönlendirmiş veya döndürmüştür. Bu türdeki fiillere dönüşlü fiil (reflexive verb) denir. Özne bu durumda hem işi yapan fail hem de işten etkilenmiş nesne görüntüsündedir. Bir hareketin dönüşlülük halini -n harfi karşılar. Ör: Ali elbisesini kuruttu/ kuruladı._ Ali dried his dress. (etken) Ali kurulandı.–Ali dried himself. (dönüşlü) Örnekte de göründüğü gibi, İngilizcede fiillere ek getirilmediğinden fiillerin dönüşlü halindeki durumunu dönüşlülük zamirleri karşılar.

74 Fiil – ş ekini almışsa Türkçede; döv(üş)tü, sav(aş)tı, gör(üş)tü, koş(uş)tu, bağır(ış)tı, tart(ış)tı, barıştı, vs. fiillerde kullanılan –ş eki hareketin ya karşılıklı veya birlikte yapıldığını bildirir. İşteş fiiller(reciprocal verb): İşteş fiil, karşılıklı yapılan hareketlerin ifadesinde fiillerin almış olduğu şekildir. Görmek-görüşmek, bulmak-buluşmak, selamlamak-selamlaşmak gibi. İngilizcede bu durum each other zamirleriyle sağlanır. Ör: Ali and Veli beat each other–Ali ve Veli dövüştüler. Görüldüğü gibi -ş ekinin kullanılmasıyla işteş fiil elde edilir. Tabi bu arada, her işteş fiil karşılıklı hareketleri ifade etmez. Beraber yapma anlamını da verebilir. Koşuşmak gibi. Yine, işteş fiillerin buraya kadarki örneklerinin fiil köklerine baktığımızda her birinin aslında tek başına gerçekleştirilebilecek fiiller olduklarını görüyoruz. Bunlardan başka tek başına gerçekleştirilemeyecek fiiller de vardır. Barışmak, tartışmak gibi. Ör: Ali ve Veli konuyu tartıştı–Ali and Veli discussed the matter.

75 İngilizcede ve türkçede cümlelerin olumlu, olumsuz, soru ve olumsuz soru şekilleri
Şimdiye kadar fiillerin olumlu şekillerinin çekimini gördük. Bunlardan başka fiillerin olumsuz, olumsuz soru ve soru şekilleri de vardır. Öncelikle İngilizceden başlayalım. İngilizcenin genel olarak analitik bir dil yapısına sahip olduğunu söyledik ve analitik dillerde gramer kategorilerini oluştururken eklerden değil sözcük ya da yardımcı sözcüklerden yararlanıldığını da. İngilizcede fiillerin bağlı bulunduğu cümlelerin olumlu, olumsuz, soru ve olumsuz soru şekilleri, hem analitik hem de sentetik usulle (yani eklerlede) oluşturulabilir. Bunlar ise ayrık ve kısa yazım diye iki kategoride incelenir. Öncelikle şunu hatırlayalım: Yardımcı unsurlar, şahıs, zaman ve tarz bildiren unsurlardır. İngilizcede will/shall ve would/should, gelecek zaman ve geçmişte kalmış gelecek zamanların belirleyici unsurudur. İngilizcede am/ is/are ve have, has yardımcı fiilleri, fiillerin tarzını vermesinin yanında şimdiki zamanlarıda gösterirler. İngilizcede geçmiş zamanlarda ise yardımcı fiillerin geçmiş zamanının düzensizliğinden yararlanılır. Am/ is/ are yardımcı unsurları was/ were; have/ has yardımcı fiilleri had olur ya da analitik usul uygulanır. Yani, düzenli fiillerin simple yapılı tarzlarında olduğu gibi fiile –ed (he worked). takısı eklenir. Buraya kadar yardımcı unsurları hatırlamış olduk. Bunlar bir zaman, bir tarz veya şahsı bildirir ve her ne olursa olsun bunlar birer yardımcı fiildirler. Biz burada bu yardımcı fiillerden birincisiyle ilgileneceğiz. Tabi ki ille de bir yardımcı fiil olması da gerekmiyor. Bu, bir modal fiilde (must, may, can, could vs.) olabilir. Bizim için özneden sonra birinci unsur olması kafi, hatta bir yardımcı unsur olmaksızın oluşturulan cümlelerde mantığımızı oturtmak için yardımcı unsurumuzu (özneden sonraki birincisi unsur olması için) sonradan koyacağız. İngilizcede cümlelerin olumsuz, olumsuz soru, ve soru şekillerini iki bakımdan ele alacağız dedik. Bunlardan birincisi ayrık usül (analitik) ikincisi bitişik usul yani kısa yazım şekli. Ayrık usulle başlayalım. Öncelikle tablolarımızda yer almayan bir şeyden bahsedelim: Simple (basit, yalın) yapılı tarzlarda yardımcı fiil kullanılmadığını görürsünüz bu yüzden simple (yalın) yapılı denir zaten. Peki, bize bir yardımcı fiil gerekti! İşte ‘simple ‘ yapıların şimdiki ve geçmiş zamanlarının olumsuz, olumsuz soru ve soru şekilleri oluşturulurken, geçmiş zaman şekli did olan do fiilini yardımcı fiil olarak kullanılırız ve şimdiki zamanların üçüncü şahıslarında fiillere eklenen -s/-es takısını da ( does olacak şekilde) bu fiile taşırız İngilizcede haber kipi tablosu had been workining person (past times) (present times) ( future times ) (future in past times ) He … used to… works … … … … (common) … worked (2) will work would work (concrete) was working is working will be working would be working (continuous) had worked (3) has worked will have worked would have worked (perfect) had been worked (3) has been working will have been working would have been working (perf. continuous)

76 Ayrık usul ile başlayalım ; 1
Ayrık usul ile başlayalım ; 1. Olumsuz şekil oluştururken olumsuzluk unsuru not, ayrık olarak cümlenin birinci yardımcı fiilinden sonra konur. Ör: I have not been working. Ör: I will not work . 2. Olumsuz soru şekilleri oluştururken not olumsuzluk unsuru yerinde kalır ve birinci yardımcı fiil öznenin önüne alınır. Ör: Have you not been working? Ör: Will you not work? 3. İngilizcede cümlelerin soru şekli oluşturulurken birinci yardımcı fiil öznenin önündedir. Ör: Have you been working? Ör: Will you work? İngilizcede bitişik yazım: 1. Olumsuz kısa yazımda, not olumsuzluk unsuru -n’t olarak birinci yardımcı fiile iliştirilir. I’m not hariç. Ör: I haven’t been working, Ör: You mustn’t work. 2. Olumsuz soru kısa yazılış oluştururken, birinci yardımcı fiile bitişik -n’t kalıbı cümlenin başına çekilir. Ör: Haven’t you been working? Ör: Mustn’t you work? Not: İngilizcede cümlelerin soru şekillerinin kısa yazım şekli yoktur. Bunun yerine şunu bilelim. Olumlu cümlelerde birinci yardımcı fiil, eğer bir ünlü harfle bitmiyorsa son harfi (bitiyorsa son iki harfi) cümlenin öznesine birleştirilir. Ör: You’re working. Ör: I’d (would) have worked. Ör: I’ll (will/shall) work, Ör: I’ve (have)been working. Not: Simple yapılı tarzların şimdiki ve geçmiş zamanlarındaki olumlu cümlelerde yardımcı fiil kullanılmadığından, olumlu cümlelerin kısa yazımı yoktur. Devam tarzın geçmiş zamanındaki was’ın son harfi, were’in son iki, harfi şimdiki zamanlardaki ‘is’ ve ‘are’ ile aynı olduğundan ve diğer her şeyin aynı olmasından ötürü geçmiş zamanların devam tarzında kısa yazım uygulanmaz. Türkçede: Türkçede ise cümleleri olumsuz yaparken -me/-ma ekinden yararlanılır. -me/-ma eki, fiil edilgen bir yapıda değilse fiil kökünden hemen sonra gelir: Ör: Yapmıyordu, yapmırdı (Azerbaycan bölgesi Türkçesi ), yapmazdı (Türkiye bölgesi türkçesi), yapmayacaktı, yapmamaktaydı, Eğer fiil, olmak fiiliyle çekime girmişse -me/-ma olumsuzluk eki, olmak fiiline de aynı anda gelebilir. Bu durumda iki olumsuzluk, olumlu yargıyı bildirir. Yapmamış olmayacak (yani yapmış olacak). Soru halindeyse -mi/-mü ekinden yararlanılır. -mı/-mi/-mu/-mü soru eki, geçmiş zaman ve geçmişte kalmış gelecek zamanlarda -di geçmiş zamanlık ekinden önce gelir. Ör: Yapıyor muydun? Yapacak mıydın? Şimdiki ve gelecek zamanlarda ise şahıs ekinden önce gelir. Ör: Yapar mısın ? Gibi.

77 Aşağıdaki örnek cümlelerin olumlu, olumsuz, olumsuz soru ve soru şekillerini tekrar edelim.
Olumlu; He has been living in Ankara now. _ O Ankara’da yaşıyor. Olumsuz; He has not been living in Ankara now He hasn’t been living in Ankara now. Olusuz soru; Has he not been living in Ankara now Hasn’t he been living in Ankara now. Soru; Has he ….. been living in Ankara now ? …………………………………………………………… Olumlu; They ….. went (2) to the cinema yesterday. _ Onlar dün sinemaya gittiler. Olumsuz; They did not go (1) to the cinema yesterday They didn’t go to the cinema yesterday. Olusuz soru; Did They not go to the cinema yesterday Didn’t they go to the cinema yesterday. Soru; Did They go to the cinema yesterday ? …………………………………………... Olumlu; He …… goes to the theatre every weekend. _ O her hafta sonu tiyatroya gider. Olumsuz; He does not go to the theatre every weekend. He doesn’t go to the theatre every weekend. Olusuz soru; Does he not go to the theatre every weekend Doesn’t He go to the theatre every weekend.   Soru; Does he go to the theatre every weekend ? ……………………………………………. Olumlu; I was watching TV when you called me. _ Beni aradığında televizyon seyrediyordum. Olumsuz; I was not watching TV when you called me I wasn’t watching TV when you called me. Olusuz soru; Was I not watching TV when you called me Wasn’t I watching TV when you called me. Soru; Was I watching TV when you called me? ……………………………………………

78 Fiil cümlesi için örnek bir cümle;
Öncelikle fiil; ver- Fiildeki hareketin tarzı; vermiş- Hareketin zamanı ; ……………………….………………….vermişti. ( kim vermişti? ) ( özneyi soruyoruz ) Ben …………………………………………………………………………….vermiştim. ( neyi vermiştin? ) ( zorunlu doğrudan nesne ) .....….. kitabımı ……………………………………………………………. ( kime? ) ( ikinci zorunlu--dolaylı-- nesne ) …….……………… Ayşe’ye …………………………………………..………. ( nerede vermiştin? ) ( yer tümleci) ……..………………………….. okulda …………………………..………. ( ne zaman vermiştin? ) ( zaman tümleci ) ……………………………………………. dün …………………………….. ( ne için vermiştin? ) ( sebep tümleci ) ……….……………………………………………… okuması için…. (nasıl vermiştin? ) ( zarf tümleci ) …………………………………………………………………………………….. isteyerek vermiştim. Not: Türkçede yardımcı öğelerin sıralanışı vurgulanan öğenin önemine göre yüklemden özneye göredir. Ör; Yüklem; …………………………………………………………………….... -ildi ( ne ildi ? ) Nesne; ………………………………………………………………………... -(e)ttür-ildi ( ne ettirildi ?) Nesne; ………………………………………………………………………... öldürttür-üldü ( kim öldür ettirildi ? ) Özne; Sokak köpekleri………………………………………………… öldürttürüldü ( nerede öldür ettirildi ? ) Yer tümleci; …………… sokak ortasında ……………………………. öldürttürüldü ( ….diğer öğeler) Öğelerle ilgili ayrıntılı anlatım için çalışmalarımızı takip edin.

79 13. konu ( öğeler) Taslak Bir haber cümlesi örneği; vermişti_ He had given. ( 3.tekil/geçmiş zaman/bitmiş tarz ) ...neyi? parasını_ his money (-i halinde doğrudan nesne ) --- uzun bir süredir çalışıp biriktiriği parasını ...kime? bana _ to me (-e halinde dolaylı nesne tamamlayanı ) --- güveneceği kişi olarak bana ... nerede? parkta_ in the park ( yer tamamlayanı ) --- pazara yakın olan parkta ... ne zaman? dün_ yesterday ( zaman tamamlayanı ) --- bir çok işimin olduğu gün ... niçin? satın almak için. _ to buy ( sebep tamamlayanı ) --- çok istediği arabayı satın almak için


"LINGUISTICS INSTITUTE" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları